Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 2, 34, 163)
E. 2006/324
K. 2006/397
T. 05.11.2006
Şikayetli Avukat ile Şikayetçi arasında, Konya İcra Tetkik Mercii Hâkimliğinin 2002/3011 Esas, 2002/3562 Karar sayılı kararının, Yargıtay 12.Hukuk Dairesindeki 2002/29585 sayılı dosyasının “Temyiz Takibi” için 10.01.2003 tarihli Avukatlık Ücret Sözleşmesi yapıldığı, dosyanın temyiz incelemesi sonunda bozulması halinde ve Yargıtay bozma ilamının tasdikli örneğinin alınması tarihinde yarısı nakden, diğer yarısı da 30.5.2003 tarihinde ödenmek üzere 20.000.000.000. TL. na anlaşma yapıldığı, vekâletname tanzim edilmediği 15.000.000.000. TL.nın elden nakit ödendiği, bakiye 5.000.000.000. TL içinde 17.6.2003 keşide tarihli çek verildiği, kararın Yargıtayca onandığı, Şikâyetli Avukatın şikâyetçiyi dolandırmış olduğu” iddia edilerek başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmemiş ve disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Şikayetli Avukat savunmasında, Avukatlık ücret sözleşmesi yapıldığını, hiç para almadığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra, Şikâyetçinin vazgeçmesi üzerine sözleşmenin iptal edildiğini, sözleşme konusu kararın Yargıtayca onandığını, dolayısıyla bir ücret ödenmesinin söz konusu olmadığını, ödeme şartının tahakkuk etmediğini, ödemelerin HMUK gereğince yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiğini, Şikâyetçinin Konya İcra Tetkik Mercii Hâkimliğinin 2002/3037–3610 sayılı Yargıtay 12.Hukuk Dairesindeki 2003/11297–14135 sayılı dosyasında hukuki yardımda bulunduğunu, Şikâyetçiye ait Dışbank Antalya Şubesinin 17.06.2003 tarihli çekinin bu hukuki yardım nedeniyle verildiğini, söz konusu çekin de 17.06.2003 tarihinde bürosunda hukuki eğitim almakta olan öğrenci D.B’ye ciro edilerek, onun tarafından tahsil edildiğini ve bu paranın da Şikâyetçinin taahhüdü doğrultusunda büro personeline ikramiye şeklinde dağıtıldığını, disiplin suçu işlemediğini bildirmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, taraflar arasında Konya İcra Tetkik Mercii Hâkimliğinin 2002/3011 Esas, 2002/3562 karar sayılı kararının, Yargıtay 12.Hukuk Dairesindeki 2002/29585 sayılı dosyasının “temyiz takibi” için 10.1.2003 tarihli Avukatlık Ücret Sözleşmesi yapıldığı, dosyanın temyiz tetkikatı sonucunda bozulması halinde ve Yargıtay bozma ilamının tasdikli örneğinin alınması tarihinde yarısı nakden, diğer yarısı da 30.5.2003 tarihinde ödenmek üzere 20.000.000.000. TL. na anlaştıkları, vekâletname tanzim edilmediği,
Şikayetli Avukatın, Şikayetçiden vekâletname almadığı, taraflar arasındaki anlaşmanın, dosyanın Yargıtay da izlenmesine ve sonuçlanmasına yönelik olduğu,
Disiplin kovuşturmasına konu olayla ilgili olarak, Şikayetli Avukat hakkında C. Başsavcılığına yapılan şikâyet üzerine, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 2.3.2005 gün ve 5-9-332-2004 sayı ile soruşturma izni verilmesine yer olmadığına karar verdiği,
Sözleşme konusu kararın Yargıtay’ca 21.2.2003 tarihinde onandığı, karar düzeltme isteminin de 13.5.2003 tarihinde reddine karar verildiği,
Şikayetçinin Konya İcra Tetkik Mercii Hâkimliğinin 2002/3037–3610 sayılı olup Yargıtay 12.Hukuk Dairesindeki 2003/11297–14135 sayılı dosyasının 4.4.2003 tarihinde Şikâyetçi lehine bozulduğu, karar düzeltme talebinin de 13.6.2003 tarihinde reddedildiği, Şikâyetçinin, Şikâyetli Avukata vermiş olduğu çekin de 17.6.2003 tarihinde Şikâyetlinin bürosunda hukuki eğitim almakta olan öğrenci D.B.’ye ciro edilerek, onun tarafından tahsil edildiği, anlaşılmaktadır.
Şikayetçi, disiplin kovuşturmasına konu olayla ilgili olarak 16.1.2004 tarihinde, Antalya 7.İcra Müdürlüğünün 2004/361 esas sayılı icra takip dosyası ile Şikâyetli aleyhine 27.600.000.000. TL tutarında ilamsız icra takibi yapmış, takibe itiraz edilmiş olmakla takip durmuştur. Aynı tarihte de Şikayetçi Baroya şikayette bulunmuştur.
Taraflar arasında karşılıklı icra ve tazminat davaları bulunmaktadır. Ayrıca C. Savcılığına da karşılıklı şikayetler yapılmıştır.
Taraflar arasında yapılmış bulunan sözleşmenin Avukatlık Yasasına ve Meslek Kurallarına uygun olup, olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Yapılan iş takibi ve avukatlık ücret sözleşmesi “dosyanın temyiz tetkikatı sonucunda bozulması halinde ve Yargıtay bozma ilamının tasdikli örneğinin alınması tarihinde yarısı nakden, diğer yarısı da 30.05.2003 tarihinde ödenmek üzere 20.000.000.000. TL..na anlaştıkları, vekaletname olmadığından bozma koşuluna bağlı işin haricen takibi biçimindedir. Yargıtay duruşmasına girilmesi ise söz konusu değildir.
Avukatlık Yasasının 2.maddesine göre “Avukatlığın amaca; hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlanmaktır. Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder.”
Avukatlık Yasasının 163.maddesine göre; Avukatlık sözleşmesinin belli ve hukuki yardımı ve meblağı yahut değeri kapsaması gerekir.
Yine Avukatlık Yasasının 34.maddesine göre; Avukatlar, yüklendikleri görevleri, bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmekle yükümlüdürler.
Olayda, Şikayetli Avukata vekaletname düzenlenmemiş, Yargıtay duruşmasına da girmesi istenmemiştir. İşin haricen izlenmesi, bozma koşuluna bağlı olarak da 20.000.000.000. TL.sı bir ücretin ödenmesi kararlaştırılmıştır.
Sözleşme, taraflar arasında yapılmış ve karşılıklı irade ile iptal edilmemiştir. Vekaletname alınmadan işin takibi yükümlülüğünü taahhüt eden Şikayetli, Şikayetçi tarafından verilen 5.000.000.000. TL.sı tutarındaki çekin tahsilini de kabul etmiştir.
Bu tür bir avukatlık ücret sözleşmesinin düzenlenmesi, avukatlığın amacı, doğruluk ilkesi ve TBB. Meslek Kuralları ve meslek etiği ile bağdaşmamaktadır.
Bu durumda, Ankara Barosu Disiplin Kurulunun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin kararında hukuki isabet görülmemiş, Şikayetli Avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, İtirazın kabulü ile, Ankara Barosu Disiplin Kurulunun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin kararının KALDIRILMASINA, Şikayetli Avukat E.Y.’nin KINAMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy