Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(2709 S. K. m. 38) (1136 S. K. m. 157, 159) (ANY. MAH. 02.12.2015 T. 2013/1503 E.)

 

E: 2021/150

K: 2021/180

T: 15.03.2021

 

Şikayetli avukat hakkında; “... Noterliğince düzenlenen 15.10.2012 tarihli vekaletname aldığı, aynı tarihte taraflar arasında avukatlık sözleşmesi yapıldığı, hukuki yardımın konusunun dul ve yetim aylığı bağlanması, vefat eden eşin özel hayat sigortasının araştırılması ve tazminatın ilgili sigorta şirketinden talep edilmesi, eşin kaza sonucu vefatından dolayı uğranılan maddi ve manevi tazminat olarak belirlendiği, masraflar için şikayetliye 1.500 USD ödendiği, şikayetli adına hak edilen maddi ve manevi tazminatların ... Bankasındaki hesaba yatırılacağının kararlaştırıldığı, dosya içerisinde şikayetçinin belirtilen banka hesabına, şikayet tarihinden çok sonra 20.11.2014 tarihinde, şikayetli tarafından ‘... Ticaret Mahkemesinin 2014/101 E. dava bedeli’ açıklaması ile 153.300 TL yatırıldığı, ancak, yapılan işler hakkında bir bilgi verilmediği gibi, hesap da verilmediği” iddiası üzerine başlatılan disiplin davasında, disiplin kovuşturmasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir.

 

Şikayetli Avukat 04.02.2021 kayı tarihli itiraz dilekçesinde özetle; karar lehine gibi gözükse de zamanaşımına ilişkin verilen gerekçede Avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun davranmadığı şeklinde hakkında gerçek olmayan ve kendisini toplum ve meslektaşlar nezdinde kötü gösteren cümleler kurulduğunu ahlak yoksunu ve onursuz bir meslektaş gibi gösterildiğini belirterek kendisini karalayan cümleler karardan çıkartılmasını talep etmiştir.

 

O yer Cumhuriyet Başsavcılığı 13.01.2021 tarihli itiraz dilekçesinde özetle, Şikayetlinin suç oluşturan eylemi karşısında Avukatlık Kanunu’nun 159/3.maddesine aykırı hareket edilmek suretiyle verilen usul ve yasaya aykırı kararın bir kere de Kurulumuzca incelenerek, itirazen kaldırılmasına karar verilmesi kamu adına talep olunmuştur.

 

Usulüne uygun tebligata rağmen şikayetli Avukat itiraza cevap vermemiştir.

 

Avukatlık Kanunu’nun 159. maddesinde; “Disiplin cezasını gerektirecek eylemlerin işlenmesinden itibaren üç yıl geçmiş ise kovuşturma yapılamaz. Yönetim kurulunca işe el konulmuş ise bu süre işlemez. Disiplin cezasını gerektiren eylemlerin işlenmesinden itibaren dört buçuk yıl geçmiş ise disiplin cezası verilemez. Disiplin cezasını gerektiren eylem aynı zamanda bir suç teşkil ediyor ve bu suç için kanun daha uzun bir zamanaşımı süresi koymuş bulunuyorsa, birinci ve ikinci fıkralardaki süreler yerine bu zamanaşımı süresi uygulanır.” hükmü amirdir.

 

Avukatlık Kanunu’nun 157/2. maddesine göre; “Birlik Disiplin Kurulu, disiplin davalarını dosya üzerinden inceler.”

 

İncelenen dosya kapsamından, şikayetin Baro Başkanlığı’na 06.02.2014 tarihinde intikal ettiği, disiplin davasına konu eylem nedeniyle yürütülen herhangi bir ceza yargılamasının olmadığı dolayısıyla Avukatlık Kanunu’nun 159/3 maddesinin somut olaya uygulanamayacağı; şikayet tarihi esas alınsa dahi Avukatlık Kanunu’nun 159/2. maddesi gereği disiplin davasına konu iddia yönünden öngörülen dört yıl altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmıştır.

 

Mecelle’den bu yana “Usul, esastan mukaddemdir”, bu nedenle zamanaşımına uğramış bir disiplin dosyasında esastan inceleme yapılarak karar tesisi, yasal olarak mümkün değildir.

 

Baro Disiplin Kurulu’nca sonuç itibariyle disiplin kovuşturmasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiş ise de;

 

Gerekçeli kararda; şikayete konu eylemlerinin avukatlık mesleğinin onuruna yakışmadığına, şikayetli avukatın Avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmadığına Avukatlık Kanunu’nu ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nı ihlal ettiğine ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı, bu hali ile şikayetlinin disiplin suçu işlediği inancının karara yansıtıldığı, kararın Anayasa’nın 38.maddesinde güvence altına alınan masumiyet karinesine saygı ilkesiyle bağdaşmadığı, nitekim Anayasa Mahkemesinin benzer konuda verdiği 02.12.2015 (Başvuru No:2013/1503) günlü kararında bu hususun altının çizilerek masumiyet karinesinin ihlal edildiğinden bahisle ihlal ve ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılmasına (yeniden yargılama yapılması için kararın bir örneğinin ilgili mahkemeye gönderilmesine) karar verildiği görülmüştür.

 

Kurulumuzun benzer konuda verdiği 28.06.2019 tarih ve 2019/490 esas, 2019/566 karar sayılı kararının, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün 06.08.2019 günlü “Olur”u ile onaylanarak kesinleştiği de dikkate alındığında, O yer Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazın reddi, Şikayetli Avukatın itirazının kabulü ile usul ve yasaya uyarlık görülmeyen kararın kaldırılmasına, Avukatlık Kanunu’nun 157/2 ve 159/2 maddeleri gereğince şikayetli avukat hakkında yürütülen 2016/32 esas sayılı disiplin davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar vermek gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1- O yer Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine, Şikayetli Avukatın itirazının kabulüne ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Kovuşturmasının Zamanaşımı Nedeniyle Düşürülmesine” ilişkin 18.09.2020 gün ve 2016/32 Esas, 2020/16-3 Karar sayılı kararının Anayasa’nın 38.maddesi gereğince yerinde görülmediğinden KALDIRILMASINA, Avukatlık Kanunu’nun 157/2 ve 159/2 maddeleri gereğince şikayetli avukat hakkında yürütülen 2016/32 esas sayılı DİSİPLİN DAVASININ ZAMANAŞIMI NEDENİYLE DÜŞÜRÜLMESİNE,

 

2- Kararın, Avukatlık Kanunu’nun 157/7.maddesi gereğince onay için Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine,

 

3- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy