Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34)

 

E: 2017/433

K: 2017/737

T: 11.08.2017

 

Şikâyetli avukat hakkında; “…şikayetli avukatın, sosyal ekonomik durum araştırmasında eksik bilgi veren müvekkilinin bu konuda danışması üzerine bankada bulunan meblağı teslim aldığı, buna ilişkin tutanak düzenlediği, ödeme tarihlerinde kısmi ödeme yaptığı ancak meblağın büyük kısmını ödemediği, zararı tazmin etmediği, verilen hukuksal yardım ve hizmet sınırları dışına çıkıldığı” iddiasıyla başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

 

Şikayetli avukat savunmalarında özetle; şikayetçinin kendi talep ve rızası ile teslim ettiği miktar ile ilgili olarak 20.08.2015 tarihli anlaşma ile ikrar ettiği üzere anlaşma sağlandığını ibralaşma belgesi tanzim edildiğini, paranın bir kısmının 3.şahsa ait  28.09.2015 ödeme tarihli çek olarak verildiğini ancak  ödeme aracı olarak verilen çekin ki çekin borçlularından birinin de kendisi olduğunu, ödenmemesi sebebi ile kendisine icra takibi yapıldığını, 100.000 TL’lik çek borcunun faiziyle 141.658,95 TL olarak şikayetçiye ödendiğini ve icra takibinden önceki 20.08.2015 tarihli anlaşma gereği 35.325 TL ve 3.800TL’lik ödemelerinin de dikkate alındığında toplam 180.783,95 TL  ödemiş olup, şikayetçinin ibralaşmaya konu anlaşmadan dolayı hiçbir maddi zararı ve hak kaybı olmadığını beyan etmiştir.

 

İncelen dosya kapsamında; dosyanın önceden Kurulumuza intikal ettiği, Kurulumuzun 09.04.2017 günlü kararı ile; itiraz dilekçesinin şikâyetli avukata tebliği ile varsa diyeceklerini bildirmesi için dosyanın Barosuna iadesine karar verildiği, eksiliğin ikmal edilerek dosyanın gönderildiği,

 

Baro Yönetim Kurulu’nun 01.09.2016 günlü kararı ile şikâyetli avukat hakkında, Avukatlık Yasası’nın 34 ve 47, TBB Meslek Kuralları’nın 3, 4, 41, 43. maddeleri gereğince disiplin kovuşturması açılmasına oyçokluğu ile karar verildiği,

 

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 11.08.2016 günlü “Olur”u ile; şikâyetli avukatın dava sürecinde şikayetçinin elinde para tutmak istemediğini, bu konuda karşılıklı anlaşmaya vardıklarını, geri ödenmesi kararlaştırılan paranın 97.125 TL’sini makbuz karşılığında, geri kalan miktarı ise elden şikayetçiye ödediği, şikayetçinin mağduriyetinin giderildiği, esasen ödenmesi taahhüt edilen paranın bir bölümünün zamanında ödenmediği iddiasından kaynaklanan uyuşmazlığın hukukî mahiyet arz ettiği, merciince çözümlenmesi mümkün iken şikâyete konu edildiği, nitekim müştekinin ödenmeyen meblağın tahsili amacıyla ... 1. İcra Müdürlüğünün 2015/11221 sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığı, bu sebeple iddianın kısmen doğrulanmadığı, kısmen de eylemin muahezeyi gerektirmediğinden bahisle, Avukatlık Yasası’nın 59/1 maddesi uyarınca kovuşturma yapılmasının gerekli olmadığına karar verildiği,

 

Tarafların 20.08.2015 tarihli karşılıklı ibralaşma anlaşması akdedildiği,

 

Baro Disiplin Kurulu tarafından; “Şikayetli avukatın şikayetçinin  teslim ettiği paranın emanet kuralları içerisinde iade ettiği anlaşıldığından, olayda şikayetlinin şikayetçiye yönelik yanıltma, zorlama, iradesi sakatlanarak ikna edilme vs. olgularından hiçbirinin gerçekleşmediği, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce de şikâyetli  hakkında Avukatlık Kanunu’nun 59/1 maddesi gereğince Kovuşturma İzninin verilmemiş olması, ayrıca şikayetçinin mağduriyetinin ve tüm maddi zararlarının da müteferrileri ile birlikte giderilmiş bulunulması ve şikayetçinin 25.11.2016 tarihli celsede şikayetçi olmadığını belirtmesi” gerekçesiyle disiplin cezası verilmesine yer olmadığı kararı verildiği,

 

Şikayetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 05.01.2017 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde; şikâyetliye güvenen şikayetçinin parasını iade etmediği, şikâyetçinin güvenini kötüye kullandığı, etik olmayan davranışlarla şikayetçinin parasını kendisine teslim etmesini sağlayıp uhdesinde tutarak Avukatlık mesleğinin vakarına aykırı, etik olmayan disiplinsiz davranış sergilediği, her ne kadar bu eyleminden dolayı hakkında kovuşturma izni verilmemişse de, bu hususun disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmediği gözetilip, Baro Disiplin Kurulu kararına uyarınca itiraz edildiği,

 

İtiraz dilekçesinin şikâyetli avukata tebliğ edildiği, şikayetlinin 22.5.2017 kayıt tarihli savunmasında özetle; önceki beyanlarını tekrarla şikayetçinin herhangi bir hak kaybının olmadığını, şikayetçi ile ibralaşma protokolü düzenlediklerini belirterek itirazın reddi ile Baro Disiplin Kurulu kararının onanmasını talep ettiği görülmektedir.

 

Şikayetli avukatın eylemi, müvekkili adına takip ettiği işte, sosyal ve ekonomik durum araştırması sırasında eksik bilgi veren müvekkilinin bankada bulunan parasını, bu durumun ortaya çıkmaması için emaneten alması ve emaneten aldığı bu parayı taksitlerle ödemesi, bir kısım parayı da taahhüt ettiği zamanda ödemeyip, icra takibi sonrasında ödemesidir.

 

Avukatlık Yasası’nın 34. maddesine göre, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesine göre, “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4. maddesine göre, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.”     

 

Her ne kadar şikayetçi tarafından şikâyetten vazgeçilmiş ve şikâyetli avukat hakkında Adalet Bakanlığı tarafından kovuşturma izni verilmemişse de şikâyet dilekçesi ve ekli evraklar incelendiğinde şikâyetli avukatın, müvekkilinin bilgisizliğinden yararlanarak bankadaki paranın kendisine verilmesini sağladığı, dava masrafı konusunda müvekkiline yanlış bilgi verdiği, emaneten aldığı parayı zamanında ödemediği açıkça görülmektedir.

 

Şikayetli avukatın bu eylemleri, Avukatlık Yasası’nın 34. maddesine ve TBB Meslek Kuralları’nın 3 ve 4. maddesine açıkça aykırı olduğundan itirazın kabulü ile disiplin cezası tayini gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1- ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazın kabulüne, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 16.12.2016 gün ve 2016/22 Esas, 2016/10 Karar sayılı kararının kaldırılarak, şikâyetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy