Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 8, 36, 37, 38)
E. 2008/312
K. 2008/446
T. 07.11.2008
Şikayetçi, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçe ile şikayetli avukatın kendiliğinden (6) kişinin öldürülmesinden sanık kişinin müdafiliğini üstlenmek için cezaevine giderek sanıkla temas kurduğunu, vekalet alamaması üzerine sanığın ailesi ile temas kurarak onlardan vekalet alıp sanığın vesayet altına alınmasını sağladığını, sanığın aleyhine işlemler yaptığı iddiası ile şikayetçi olmuş, yapılan bu şikayet üzerine bakanlıkça şikayetli avukat hakkında kavuşturma açılması için izin verilmemiş, dosya baro başkanlığına gönderilerek disiplin soruşturması başlatılmıştır.
Şikayetli avukat hakkında Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 36, 37 ve 38. maddelerine aykırı davrandığı gerekçesiyle açılan disiplin kovuşturması sonucunda şikayetli avukat hakkında Avukatlık Yasası’nın 34 ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 8. maddesine aykırı davranması nedeniyle kınama cezası verilmiş, baro disiplin kurulu kararına şikayetli avukat tarafından itiraz edilmiştir. Şikayetli avukat itirazında, kovuşturmanın 36, 37, 38. maddelerden açıldığı halde cezanın Avukatlık Yasası’nın 34 ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 8. maddesine göre verilmesinin usulsüz olduğunu, eylem ile bu madde düzenlemelerinin uyuşmadığını, avukatlık görevini gerektiği şekilde yerine getirdiğini, vesayet altına alınan kişinin vasi vekili olarak görevini halen yürüttüğünü, kendisine iş edinme gayesi içinde olmadığını belirterek cezanın kaldırılmasını talep etmiştir.
Disiplin kovuşturmasına konu sorun, şikayetli avukatın kendisine iş edinmek için bir davranışta bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Şikayetli avukat hakkında her ne kadar disiplin kovuşturması Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 36, 37, 38. maddelerine aykırılık nedeniyle açılmış ise de, kovuşturma aşamasında kendisine savunma hakkı tanındığından Avukatlık Yasası’nın 34 ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 8. maddesi nedeniyle cezalandırılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dosyanın incelenmesinden ve şikayetlinin kendi beyan ve ifadelerinden şikayetli avukatın Söke’de cinayet davasında yargılanmakta olan S.T. isimli kişiyle kendisine herhangi bir müdafilik başvurusu yapılmadığı halde, olayı gazeteden okuyarak adı geçen kişiyle görüşmek ve vekaletini almak amacıyla Söke Cezaevi’ne gittiği, cezaevi dışında bekleyen sanığın ağabeyleriyle buluştuğu, bu kişilerin çırçır fabrikasına birlikte gittikleri, kendisinin olayı basından izleyerek öğrendiği ve ilgilendiği ve bu nedenle onun davasıyla ilgilenmek istediğini söylediği, şikayetçinin sanığın vekili olduğunu haricen öğrenerek bu kere onunla görüşmek üzere randevulaştıkları, Didim’e giderek şikayetçi ile görüştüğü, daha sonra sanık S.T.’nin ağabeyi M.T.’nin şikayetliye vekaletname verdiği, bu vekaletnameye dayanarak sanığın akli melekelerinin yerinde olmadığı yönünde vesayet davası açtığı, şikayetçi hakkında Ankara ve Söke’de suç duyurularında bulunduğu, tüm bu davranışlarının bir bütün olarak Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 8. maddesine aykırı davrandığı yönündeki kabulünde isabetsizlik olmadığı anlaşılmış olup, disiplin kurulunun takdir ve değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetli avukatın itirazının reddi ile İzmir Barosu Disiplin Kurulu’nun kınama cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy