Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134)  

 

E: 2017/561

K: 2017/938

T: 12.11.2017

 

Şikâyetli avukat hakkında; “Alacaklı … vekilleri sıfatıyla, şikayetçi aleyhine ... 33.İcra Müdürlüğünün 2014/501 esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, şikayetçinin avukat vasıtasıyla takibe itiraz ettiği, icra takibi durdurulduktan sonra, şikâyetli avukatın kendisine e-mail göndererek borcun ödenmesini talep ettiği, bu e-mailin kendisini rahatsız ettiğini, bu e-mailden sonra 28.02.2014 tarihinde evinin kapısına, ‘borç bildirimi ve uzlaşmaya davet’ şeklinde, zarfa konmamış ve üçe katlanmış, herkes tarafından okunabilecek bir yazı gönderildiği, bu yazının arka yüzünde ‘hakkınızda devam eden icra takibi ile ilgili hukuki işlemler öncesi son uyarıdır’ yazılı olduğu” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturmasında eylem sabit görülerek ceza tayin edilmiştir.

 

 Şikâyetli savunmalarında özetle; şikâyetçinin şikâyetinden vazgeçtiğini, şikâyet konusu varit ve kovuşturmayı gerektirecek hukuki ihlal ve suçun da olmadığını, kendisi dışında birlikte sigortalı olarak çalıştıkları diğer şikâyetlilerin sorumluluklarının olmadığını, icra takibi sair işlem ve kararların kendi sorumluluğunda olduğunu beyan etmiştir.

 

 İncelenen dosya kapsamında; Baro Yönetim Kurulu 05.03.2015 günlü toplantısında şikâyetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına karar verildiği,

 

 ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun 18.03.2016 günlü kararı ile itirazın kabulüne karar verildiği,

 

Baro Yönetim Kurulu’nun 05.05.2016 günlü toplantısında Avukatlık Yasası’nın 34, 134. maddeleri ile TBB Meslek Kuralları’nın 3 ve 4. maddeleri uyarınca değerlendirilme yapılmak üzere şikâyetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verdiği,

 

 ... 33.İcra Müdürlüğünün 2014/501 esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takibe, şikâyetçi vekili tarafından … 2. İcra Müdürlüğünün 2014/101 muhabere sayılı dilekçesi ile 24.01.2014 tarihinde itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu,

 

Buna rağmen borcun ödenmesi için şikâyetçinin ...@hotmail.com adresine elektronik posta ve şikâyetçinin adresine dosyada mevcut 20.02.2014 kabul tarihli borç bildirimi ve ulaşmaya davet yazısının gönderildiği,

 

 Şikâyetçinin 27.02.2015 kayıt tarihli dilekçesi ile şikâyetinden vazgeçtiği,

 

 Baro Disiplin Kurulu tarafından; “Şikâyete konu kovuşturma, 12.07.2013 son ödeme tarihli 64 TL ve 13.08.2013 son ödeme tarihli 1.243,70 TL iki adet faturadan doğmaktadır. Söz konusu faturaların toplamı 1.307.70 TL’dir. Tutarı böylesine az olan faturalar için, maaş haczi, araç ve gayrimenkullerin haczi ile aracın trafikte veya bulunduğu yerde bağlanıp yediemine çektirilmesi, banka hesaplarında bulunan para, hak ve alacakların haczi, icra takibinin sicilde görüleceğinin belirtilmesi, borç tutarlarına göre ölçüsüz ve abartılı olduğu görüldüğünden, böylesine bir uyarının şikâyetçi nezdinde korku ve endişeye neden olacağı, bunun da mesleki görevin sınırlarını çok aşacağı” gerekçesiyle şikâyetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına,

 

Diğer şikâyetli Avukatlar S.U ve B.D. hakkında, şikâyetli avukat D.S.’ın yanında sigortalı olarak çalıştıkları sabit olduğundan ayrı ayrı disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verildiği, diğer şikâyetliler hakkında verilen ayrı ayrı disiplin cezası verilmesine yer olmadığına dair karara yapılan herhangi bir itirazın bulunmadığı,

 

Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

 Şikâyetlinin 24.03.2017 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; önceki savunmalarını tekrarla, icra dosyasına yapılan itiraz tebliğ edilmediğinden itirazın varlığını bilemediklerini, borçlunun itiraz dilekçesinin 05.03.2014 gününde dosyaya girdiğini, e-maillerinin ise, 31.01.2014 ve 20.02.2014 günlerinde gönderildiğini, maillerdeki amacın borcun masraf, faizlerle artmaması ve borçlunun bilgi edinmesine yönelik olduğu, uyarı yazılarının zımbalı ve kapalı olarak gönderildiği, itirazı öğrendikten sonra borçlu ile irtibat kurduklarını ve borçlunun şikâyetinden vazgeçtiğini beyan ederek aleyhine verilen disiplin cezasının kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir.

 

 Avukatlık Yasası’nın 34.maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

 

 Avukatlık Yasası’nın 134.maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesi, “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.” hükümlerini amirdir.

 

Dosya kapsamından şikâyetçinin aleyhinde başlatılan icra takibine itiraz ederek takibin durmasına karar verildiği halde şikâyetli avukat tarafından, şikâyetçiye elektronik posta gönderilerek borcun ödenmesini talep ettiği, şikâyetçinin evinin kapısına zarfsız, herkes tarafından okunabilecek şekilde yazı gönderildiği, bu yazının itiraz ile duran icra takibine uygulanması mümkün olmayan haciz ve şikâyet işlemlerine ilişkin beyanlar içerdiği görülmektedir. Borçluya takip öncesi uyarı mektubu gönderilebilir ancak asla baskı ve tehdit içerikli olamaz ve takip sonrası bu yazıların icra aracılığı ile gönderilmesi asıldır.

 

 Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

 

Bu nedenlerle eylemin disiplin suçu olduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulu kararı hukuken isabetli olmakla şikâyetli avukatın itirazının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1- Şikâyetli avukatın itirazının reddine, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 30.01.2017 gün ve 2016/451 Esas, 2017/32 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy