Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 136) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 6, 40)
E. 2007/266
K. 2007/333
T. 02.11.2007
Şikayetçi Genelkurmay Askeri Savcılığı; Özgür Gündem adlı gazetede şikayetli avukata izafeten verilen “Askeri Savcının Cüreti” başlıklı bir haberde, şikayetli avukatın aslı olmayan haber üzerine açıklamalarda bulunduğunu, haberin savcılık makamı ve çalışanları töhmet altında bıraktığı ve yasalara uygun olmayan davranışlar sergilediklerini dayanaksız olarak ileri sürdüğü, iddiasıyla şikayette bulunmuştur.
Şikayetli avukat kovuşturma aşamasında yaptığı savunmada, Savcılığı hedef alarak açıklamada bulunmadığını, Savcılık şikayetinde bile “haberin doğru olması halinde” denilerek şikayet yapıldığı halde, Baronun kovuşturma açmasının hukuki dayanağının bulunmadığını, hangi meslek kuralını ihlal ettiğinin belirtilmemiş olmasının savunma hakkını sınırladığını belirterek ceza verilmemesini talep etmiştir.
Baro Disiplin Kurulu, şikayetli avukatın yayınlanan habere karşı yasal tekzip hakkının kullanılmadığı gerekçesiyle, eylemi sabit görerek disiplin cezası tayin etmiştir.
Baro Disiplin Kurulu kararına karşı şikayetli avukat tarafından itiraz edilmiştir. Şikayetli avukat itirazında, öcalan davasının Türkiye’nin en önemli davası olduğunu, bu konuda her gün medyada sayısız haber çıktığını, günümüz medya koşulları düşünüldüğünde haberlerin takibinin zor olduğunu, bu nedenle tekzip hakkını kullanamadığını, her davanın kendi şartları içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, hakkında doğruda para cezasının üst sınırdan verilmesinin “adil yargılanma” ilkesine aykırı olduğunu, eylemi ile verilen ceza arasında adaletli bir dengenin bulunmadığını, kararın Avukatlık Yasasının 136.maddesi hükmüne aykırı bulunduğunu bildirerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
Disiplin kovuşturmasına konu sorun, şikayetli avukatın Özgür Gündem Gazetesine demeç vererek Askeri Savcılığı haksız yere suçlayıp suçlamadığına, ilişkindir.
Baro Disiplin Kurulu, şikayetli avukatın gazete haberini yalanlamadığı gerekçesiyle cezalandırmasını uygun bulmuştur. Haberin yayınlandığı gazete ve şikayetli avukatın avukat olarak görev yaptığı dava arasında yakın ilişkiler bulunduğu gerçeği karşısında, savunmanın reddedilerek eylemin sabit görülmüş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Şikayetli Avukatın eylemi, Avukatlık Yasası 34.maddesi ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 6.maddesinde yer alan “Avukat iddia ve savunmanın hukuki yönü ile ilgilidir. Taraflar arasında anlaşmazlığın doğurduğu düşmanlıkların dışında kalmalıdır…” ve 40.maddesinde yer alan “Avukat kesin olarak zorunlu bulunmadıkça müvekkili adına açıklamada bulunamaz. Açıklamalardan adalete etkili olmak amacı güdülemez.” kurallarına aykırılık oluşturmaktadır.
Ceza yargılaması hukukunda, suça konu eylemle karşılığı olan ceza arasında adalete uygun bir dengenin bulunması gerektiği temel ilkeleri arasındadır.
Her ne kadar şikayetli avukatın eylemi sabit olmakla birlikte, yukarıdaki açıklamalar, şikayetli avukatın sicilinde daha önce disiplin cezası almamış olması ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde şikayetli avukatın eylemi ile ilgili olarak doğrudan para cezası verilmesi ve cezanın üst sınırdan belirlenmiş olması yukarıda belirtilen ilke ışığında hakkaniyete uygun bulunmamıştır.
Sonuç olarak, Şikayetli avukatın itirazının kabulüne, İstanbul Barosu Disiplin Kurulunun Şikâyetlinin “437,81.YTL. PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA” ilişkin 13.03.2007 tarih ve 2006/ 333 D., 2007/ 67 K. Sayılı kararının kınama cezasına çevrilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Şikayetli Avukat Okan Yıldız’ın KINAMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA oybiriliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy