Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 158) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 31)
E. 2005/356
K. 2005/445
T. 24.12.2005
Şikayetli avukat hakkında, “şikayetçinin davalı vekili, şikayetlinin davacı vekili olduğu Üsküdar İcra Tetkik Mercii’ndeki itirazın kaldırılması ve tahliye talepli davada verilen karar üzerine, şikayetçinin Asliye Hukuk Mahkemesi’nde menfi tespit davası açtığı ve davanın derdest olduğu, bu aşamada şikayetli avukatın, şikayetçinin bilgisi dışında şikayetçinin müvekkili ile anlaştığı ve şikayetçinin müvekkilinin kardeşi ile protokol düzenlendiği ve bu protokolün 2. maddesinde şikayetçinin azledilmesinin şart koşulduğu” iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulu tarafından şikayetlinin eylemi sabit görülerek uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Şikayetli avukat savunmasında, iddiaların doğru olmadığını, şikayetçi avukat ile Av. E.; hakkında gerekli işlemin yapılmasını istemiştir.
Baro Disiplin Kurulu kararına karşı şikayetli ve Cumhuriyet savcısı tarafından itiraz edilmiştir. Cumhuriyet savcısı itirazında, Avukatlık Yasası’nın, avukatların hak ve ödevleri ile ilgili altıncı kısmında yazılı esaslara uymayanlara ilk defasında en az kınama cezası verilmesi gerekirken, uyarma cezası verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu bildirilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden şikayetli avukatın, (aslı dosya içinde bulunan) 18.09.2003 tarihli protokolü imzaladığı, protokolün 2. nolu bölümünde “Av. A.A. en geç 3 gün içinde azledilip (1). Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan (menfi tespit davasından) vazgeçilmediği takdirde alacaklı vekili olarak artık beklenmeksizin yapılacak işlemlere karşı çıkmayacağız.” ifadelerinin bulunduğu görülmüştür.
Şikayetli avukatın, şikayetçinin müvekkilinin kardeşi ile ve bilgisi dışında tanzim ettiği protokolde, hasım taraf ile şikayetçinin azlini öngören metni imzalaması disiplin suçunu oluşturmaktadır. Şikayetli avukatın eylemi; “Avukat, hasım tarafın ancak avukatı ile görüşebilir.” hükmünü içeren TBB Meslek Kuralları’nın 31., “Avukatlar yüklendikleri görevleri, bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmekle yükümlüdürler.” düzenlemesini getiren Avukatlık Yasası’nın 34. ve aynı yasanın “Avukatlık onuruna, düzene uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmasında görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında disiplin cezaları uygulanır.” şeklindeki 134. maddesine aykırıdır. Şikayetli avukatın eylemi Avukatlık Yasası’nın avukatların hak ve ödevleri ile ilgili altıncı kısmında yazılı esaslara aykırı olduğu gibi eylemin ağırlığı ve birden fazla kuralın ihlal edilmesi karşısında, Baro Disiplin Kurulu’nca Avukatlık Yasası’nın 158. maddesindeki takdir yetkisinin isabetli kullanılmadığı anlaşılmış, bu sebeplerle İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli görülmemiş, yeniden incelemeyi gerektiren bir durumunda olmaması sebebiyle şikayetli avukat hakkında kınama cezası tayini ile kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetlinin itirazının reddine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kabulüyle, İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun “uyarma” cezası verilmesine ilişkin kararının, “kınama” cezasına çevrilmek suretiyle düzeltilerek onanmasına, şikayetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy