Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134)

 

E: 2018/361

K: 2018/656

T: 06.07.2018

 

Şikayetli avukat hakkında; “Şikayetçiler ile yaptığı avukatlık sözleşmesinde masrafların tarafınca karşılanacağını belirtip avukatlar arasında haksız rekabete yol açtığı” iddiası üzerine başlatılan disiplin kovuşturmasında, eylem sabit görülerek ceza tayin edilmiştir.

 

Şikayetli savunmalarında özetle; dava açmadan önce sigorta şirketine başvurulduğunu, bu konuda şikayetçilerin de bilgisi olduğunu, dava açılmasını istemiyorlardıysa sadece bu yönde vekaletname verebilecekken dava açma yetkisi de içeren vekaletname verdiklerini, şikayetin kötüniyetli olduğunu, oğullarını kaybetmiş olmaktan dolayı içinde bulundukları maddi sıkıntıdan dolayı ilk masrafları biz karşılayalım devamım siz karşılayın şeklindeki iyi niyetli yaklaşımın istismar edildiğini beyanla hakkında ceza tayinine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamında, Baro Yönetim Kurulu’nun 03.02.2016 günlü toplantısında şikayetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına karar verildiği, Vaki itirazın Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun 10.04.2017 günlü toplantısında kabul edildiği, Baro Yönetim Kurulu’nun 27.09.2017 günlü toplantısında, Avukatlık Kanunu’nun 34, 134, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3 ve 4. maddesi uyarınca değerlendirilme yapılmak üzere şikayetli hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verdiği,

 

Baro Disiplin Kurulu’nca, “…şikayetlinin şikayetçilere göndermiş olduğu ‘avukatlık ücret sözleşmesi’ başlıklı belgede; ‘(...) Dava masrafları avukat tarafından yapılacaktır. Kanuni vekalet ücreti ve yargılama giderleri avukata aittir (...)’ ibaresi yer almaktadır. Dava masraflarının avukat tarafından karşılanacağının hükme bağlanması meslektaşlar arasındaki rekabet bakımından haksızlığa yol açan bir eylem olup bu konuda Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu’nun 19.07.2014 tarih ve 2014/265 esas - 449 karar sayılı kararında da konu ile ilgili olarak; Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu’nun bu güne kadar benimsediği ve emsal olarak 19.01.2002 gün ve 2001/197 esas, 2002/24 karar sayılı kararında da bildirildiği üzere ‘Yargı giderlerinin üstlenilmesi meslektaşlar arasında haksız rekabete yol açacak meslek etiğine aykırı davranıştır.’ Çünkü zorunlu yapılan giderler hariç tüm yargı giderinin sözleşmenin başında avukat tarafından karşılanacağının kararlaştırılması avukatın yararına diğer meslektaşları aleyhine haksız rekabet yaratacağı tartışmasız olup bu nedenle mesleki dayanışmaya zarar verilmesi asla düşünülemez.’ ifadelerinin yer aldığı görülmektedir. Kurulumuzca yapılan değerlendirme neticesinde yukarıda açıklananlar doğrultusunda şikayetlinin kovuşturma konusu eylemi ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3 ve 4. maddelerinde düzenlenen kamu inancı, mesleğe güven ve mesleğin itibarı gibi değerlere aykırı davranarak disiplin suçu işlediği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” gerekçesiyle şikayetli hakkında ceza tayin edildiği,

 

Şikayetlinin disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Şikayetli avukatın 08.03.2018 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; önceki savunmalarını tekrarla, söz konusu avukatlık ücret sözleşmesinin şikayetçiler tarafından imzalandığını, bu nedenle hukuken geçerli olmadığını, Baro Disiplin Kurulu’nca yanlış değerlendirme yapıldığını belirterek mezkûr kararın kaldırılmasını talep ettiği,

 

İtiraz dilekçesinin şikayetçilere usulüne uygun tebliğ edildiği, itiraza cevap verilmediği görülmüştür.

 

Şikayetli avukatın şikayetçilerin avukatlığını üstlendiği, üç ayrı dava açtığı, bu davalarla ilgili olarak imzalayarak şikayetçilere gönderdiği avukatlık ücret sözleşmesinde “dava masrafları avukat tarafından yapılacaktır” “yargılama giderleri avukata aittir” düzenlemesi yer almaktadır.

 

Avukatlık ücret sözleşmelerinde yargı giderlerinin avukatlar tarafından karşılanması meslektaşlar arasındaki dayanışmayı bozacağı gibi avukatın müvekkilini finansa etmesi durumuna da yol açar. Kurulumuzun yerleşik görüşü bu yönde olup, Şikayetli avukatın eylemi Avukatlık Kanunu’nun 34,134 ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3 ve 4.maddelerine aykırılık teşkil ettiği sonucuna varılarak, itirazın reddi ile usul ve yasaya uygun kararın onanması gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1- Şikayetli avukatın itirazının reddi ile; ... Barosu Disiplin Kurulu’nun Şikayetlinin “Uyarma Cezası ile Cezalandırılmasına” ilişkin 07.12.2017 gün ve 2017/244 Esas, 2017/228 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde ... İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy