Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 137)
E. 2007/332
K. 2007/390
T. 23.11.2007 
Şikayetçi, 29.11.2005 tarihinde Marmaris 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan 2005/266 Esas sayılı davada, İngilizce dilinde yeminli tercüman olarak görevlendirildiğini, duruşma salonunda katılan ve sanık avukatı olarak iki avukatın bulunduğunu, duruşma başladıktan kısa bir süre şikayetli avukat B.A.’nın salona girdiğini, katılan avukatı avukat B.A.’ya sanık avukatı olarak mı katılıyorsunuz diye sorulduğunda evet cevabını verdiğini ve duruşmaya sanık müdafii olarak katıldığını, şikayetli avukatın tercümeye müdahale ettiğini, oysa avukat B.A.’nın mahkeme dosyasına bugüne kadar vekaletname sunmadığını, bu durumun avukat B.A.’nın duruşmaya avukat olarak değil de bilirkişinin tercüme sırasında söylediklerini denetlemek amacıyla katılmış olduğunu gösterdiğini, bu davranışın kendisine güvensizlik ve etik kuralarla aykırı olduğunu bildirerek, şikayette bulunmuştur.
Şikayetli avukat savunmasında, kendisinin sanık avukatı A.T’nin ricası üzerine duruşmaya girdiğini, kendisine sanık tarafından daha sonra vekalet verileceğinin söylendiğini, Marmaris 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2005/266 Esas sayılı dosyasındaki mağdur yabancı olduğu için tercümanla ifade alındığını, mağdurun ifadesi alınırken tercümanın görevini ve duruşmada bulunma amacını aşarak mağdurun anlattıklarına ilave yapmaya kalktığını ve yorumladığını, İngilizce bildiği için tercümanın tercümesi bittikten sonra söz alarak mağdurun son söylediklerinin tam anlaşılmadığını ve tekrar sorulmasını istediğini, tekrar sorulduğunu ve durumun düzeltildiğini, avukat olarak bu tür talepte bulunmaya hakkı olduğunu, savunma hakkını aşmadığı sürece her türlü beyan ve istekte bulunabileceğini, kötü niyetli olarak yanlış bir şekilde çevrilen mağdurun tercümesini düzelttirilebilme hakkının olduğunu, ceza davalarında vekaleti olmadan duruşmalara girebileceğini, duruşmada sanığın hazır olduğunu ve diğer tarafın avukatının da hazır olduğunu ve mahkeme heyetinin vekilliğine karar verdiğini bildirmiştir.
Baro disiplin kurulu yaptığı kovuşturma sonucunda, şikayetli avukat hakkında, “disiplin cezası verilmesine yer olmadığına” karar vermiştir.
Baro disiplin kurulu kararına karşı şikayetçi tarafından itiraz edilmiştir. Şikayetçi itirazında, şikayet dilekçesinde belirtiklerini yineledikten sonra, “Burada esas beni üzen ve anlatmak istediğim, müdahaleden ziyade, sanık vekili kisvesi altında ‘denetleme’ olgusudur. Ve ben bunun ‘etik’ olup olmadığını anlamak, değilse gereğinin yapılmasını istiyorum.” şeklinde itirazda bulunduktan sonra, baro disiplin kurulunun kendi ifadesine başvurmadığını ve kendisine savunma hakkı tanınmadığını ve kararın adil olmadığını belirterek kararının bozulmasını istemiştir.
Disiplin kovuşturmasına konu sorun, şikayetli avukatın yeminli tercümana karşı duruşma sırasında etik değerlere aykırı düşecek şekilde müdahale edip etmediğine ilişkindir.
Disiplin soruşturma ve kovuşturmasında her iki tarafın (şikayetçi ve şikayetlinin) iddia ve savunmalarının toplanıp tartışıldıktan sonra kararın verilmesi yasa gereğidir.
Dosyanın incelenmesinden, baro disiplin kurulunun dosya kendisine geldikten sonra şikayetli avukata savunması için süre verdiği ve delillerini sunması için olanak tanıdığı halde şikayetçiye iddiasını kanıtlamak üzere imkan tanımadığı anlaşılmaktadır. Disiplin kurulu, tensip tutanağında ve sonraki aşamalarda şikayetçiden iddialarını ve kanıtlarını sormadan, iddia, cevap ve kanıtlarını sunması için şikayetçiye olanak tanımadan karar vermiştir. Bu durum, adil bir disiplin yargılaması bakımından eksiklik oluşturmaktadır. Şikayetçinin bu yöne ilişkin itirazı yerinde olup, baro disiplin kurulunun “disiplin cezası verilmesine yer olmadığına” ilişkin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetçinin itirazının kabulüyle Muğla Barosu Disiplin Kurulu’nun disiplin cezası verilmesine yer olmadığına ilişkin 20.04.2007 tarih ve 2006/22 Esas, 2007/10 Karar sayılı kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy