Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 136) (1086 S. K. m. 409) (5237 S. K. m. 62, 257) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4)

 

E. 2016/215

K. 2016/333

T. 23.04.2016

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

 

Şikâyetli avukat F.E. hakkında, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 06.08.2007 gün ve “Olur”u ile “Davacı ... Plastik Ökçe Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili sıfatıyla takip ettiği ... Asliye 1. Ticaret Mahkemesinin 2001/334 esas sayılı alacak davasının, 21.09.2005 tarihli duruşmasına mazeret bildirmeksizin katılmayıp dosyanın işlemden kaldırılmasına, üç ay içerisinde yenileme talebinde bulunmayarak mahkemece 31.01.2006 tarih ve 2006/6 sayı ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 409/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine sebebiyet verdiği” iddiası ile kovuşturma izni verilmesi üzerine başlatılan disiplin kovuşturmasında, eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

 

Şikâyetli avukat usulüne uygun tebligata rağmen soruşturma ve kovuşturma aşamasında savunma vermemiştir.

 

Disiplin kovuşturmasına konu eylem nedeniyle sanık olarak yargılandığı ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğu 29.06.2015 hakim havaleli yazılı savunmasında özetle; “Dava konusu olan suç olan görevi ihmal suçunu işlemedim. Şöyle ki: Şikâyetçi olan firma sahibini tanımıyorum. 2005 yılında T.Y. adlı arkadaşım bir arkadaşının yurt dışında olduğunu ve avukatının başka bir işten dolayı şehir dışında bulunduğunu çok acil bir tedbir işleminin olduğunu tedbir alındıktan sonra diğer avukatın davaya devam edeceğini söyleyerek beni bu konuda ikna etti. Daha sonra bana vekâletname getirdi ve tedbiri almamı, tedbiri aldıktan sonra hak ettiğim avukatlık ücretinin ve ibranamenin tarafıma verileceğini beyan etti. Vekâletnameyi kullanarak benden talep edilen tedbiri aldım ve şahsa teslim ettim defalarca kendisini arayarak ödememi ve ibranameyi istedim, bana şikâyetçi olan şahsın adını dahi unuttum yurtdışında olduğunu geldiği zaman ödemenin ve ibranamenin tarafıma verileceğini söyledi. Uzun bir zaman ödeme ve ibraname gelmediği için firmanın telefon numarasını bularak bizzat firmayı aradım ve durumu anlattım bana tedbir alındıktan sonra sulh olunduğunu davaya devam edilmediğini, istemiş olduğum ibraname ile ödemenin tarafıma yapılacağını ancak T.Y. ’e teslim edileceğini benim o şahıstan almamı söylediler. Bu söylemden sonra ben de bekledim hatta bu olayı unuttum, tâki e-devlet şifresi ile hizmet dökümü alırken davadan haberim oldu. Ben bana ne denildiyse onu yaptım tedbir al gerisini takip etme denildi, ben de denileni yaptım, görevimi ihmal etmedim. Yapılan şikâyet haksızdır. Kaldı ki suç tarihi göz önüne alındığında suçun zamanaşımına uğradığı görülecektir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

 

İncelenen dosya kapsamından; Şikâyetli avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylemi nedeniyle ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2007/362 Esasına kayden “Görevi Kötüye Kullanmak” suçundan açılan kamu davasında, Mahkemenin 29.06.2015 günlü ve 2015/227 Karar sayılı ilamı ile sanık F.E. ’ın görevi ihmal suçunu işlediği sabit olduğundan eylemine uyan TCK’nın 257/2 ve 62/1, maddelerine göre neticeten 2 Ay 15 Gün Hapis Cezası ile Cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeden 07.07.2015 tarihinde kesinleştiği,

 

Mahkeme tarafından “Sanık F.E. ’ın 19 Nisan 2005 tarihli ve … yevmiye no.lu ... 23.Noterliği’nin vekâletnamesine istinaden davacı ... Plastik Ökçe San. Tic. Ltd. Şti. vekili sıfatı ile takip ettiği ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2001/334 Esas sayılı alacak davasının 21.09.2005 tarihli duruşmasına mazeret bildirmeksizin katılmayarak dosyanın işlemden kaldırılmasına, ayrıca 3 ay içerisinde yenileme talebinde de bulunmayarak Mahkeme’ce 31.01.2006 tarih ve 2006/6 sayı ile HUMK’un 409/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine sebebiyet vermek suretiyle avukatlık görevini ihmal suçunu işlediği, oluşun bundan ibaret olduğu anlaşılmıştır… Her ne kadar sanık görevini ihmal etmediğini belirterek savunmalarda bulunmuşsa da sanığın bu savunmalarına avukatlığın bir kamu hizmeti olması ve müvekkile karşı özen yükümlülüğü ile hesap verme borcunun bulunması ile yaptığı savunmalarının aksini yazılı veya sair bir delille belgelendirememiş olması ile vekâlet ilişkisi devam etmesine rağmen müvekkili adına takip ettiği davayı takip etmeyerek mağduriyete neden olması karşısında itibar edilmemiştir.” gerekçesiyle hüküm kurulduğu,

 

Şikâyetli avukat F.E. ’ın disiplin sicil özetinde, eylem tarihi (2006) itibariyle tekerrüre esas kesinleşmiş cezasının olmadığı,

 

Şikâyetli avukatın Baro Disiplin Kurulu’nun 2005/D.764 Esas sayılı dosyası ile meslekten çıkarma cezası ile cezalandırıldığı, kararın 22.04.2010 günü kesinleştiği,

 

... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 16.02.2016 tarihli itiraz dilekçesinde; Şikâyetli avukatın, 1136 sayılı Yasa’nın 5. maddesinde yazılı bir suçtan hüküm giymediği ve 22.04.2010 tarihinde kesinleşen meslekten çıkarma cezası aldığı anlaşılmasına göre 1136 Yasa’nın 136 (3) maddesinin şartlarının oluşmadığı gözetilmeksizin, daha hafif bir cezayla cezalandırılması gerekirken Meslekten Çıkarma Cezasıyla cezalandırılması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden; bir kere de Kurulumuzca incelenerek, anılan kararın itirazen kaldırılmasına karar verilmesinin kamu adına istendiği görülmektedir.

 

Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”,

 

Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”,

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi, “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”,

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.

 

Şikâyetli avukatın ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2001/334 Esas sayılı alacak davasının 21.09.2005 tarihli duruşmasına mazeret bildirmeksizin katılmayarak dosyanın işlemden kaldırılmasına, ayrıca 3 ay içerisinde yenileme talebinde de bulunmayarak Mahkemece 31.01.2006 tarih ve 2006/6 sayı ile HUMK’un 409/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine sebebiyet verdiği dosya kapsamı ve kesinleşen Mahkeme kararı gereği tartışmasızdır.

 

Şikâyetli Avukatın yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında işine ve müvekkiline karşı gerekli özeni göstermediği anlaşıldığından, eylemi disiplin suçunu oluşturmaktadır.

 

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

 

Baro Disiplin Kurulu’nun, şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddelerine aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde ise de; Şikâyetli avukatın eyleminin Avukatlık Yasasının 5/a maddesinde bildirilen suçlardan olmaması, Mahkeme kararında suç tarihinin 2006 yılı olduğu bildirilmekle 2010 yılında tayin ve takdir olunan disiplin cezasının tekerrüre esas olmayacağı, Avukatlık Yasası 158. maddede bildirilen ilkeler göz önünde bulundurulduğunda ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kabulü ile meslekten çıkarma cezasının kınama cezasına çevrilmek suretiyle kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

 

Sonuç olarak; ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kabulü ile;

 

1-... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Meslekten Çıkarma Cezası Verilmesine” ilişkin 23.11.2015 gün ve 2008/D.94 Esas, 2015/630 Karar sayılı kararının kınama cezasına çevrilmek suretiyle Düzeltilerek Onanmasına, Şikâyetli avukat F.E. ’ın “Kınama Cezası İle Cezalandırılmasına”,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy