Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 142) 
E. 2007/322
K. 2007/384
T. 23.11.2007
Şikayetli avukat hakkında “şikayetçi hakkında hazırlık soruşturması aşamasında şikayetten feragat ettiği, ancak açılan kamu davasında müdahil vekili olarak yargılamaya katıldığı” iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda baro disiplin kurulunca, şikayetli hakkında disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Şikayetli savunmasında, takip ettiği davanın taraflarının akraba olduğunu, tarafları sulh etmek için çaba sarf ettiğini, yapılan şikayetten vazgeçilmesi durumunda üstlenilen edimlerin yerine getirileceği konusunda tarafların anlaştığını, edimlerin yerine getirilmemesi durumunda kamu davasına müdahil olarak katılacakları hususunun da anlaşmaya dahil edildiğini, bu sebeple Çeşme Cumhuriyet savcılığına şikayetten vazgeçtiklerine dair dilekçe verdiğini, ancak karşı tarafın edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle müvekkilinin talimatı doğrultusunda kamu davasına müdahil olarak katıldıklarını bildirmiştir.
Şikayetçi ise itirazında, baro disiplin kurulunun kovuşturma sonucu verdiği kararının gerçekçi olmadığını, baro disiplin kurulu kararının bozulmasını talep etmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, şikayetli avukat Y.Y.’nin müvekkili olan M.A.’nın şikayetçi C.A. aleyhine İzmir C. Başsavcılığı’na şikayette bulunduğu, daha sonra yaptığı şikayetten vazgeçmiş olmasına karşın, açılan kamu davasında, şikayetli avukatın davaya müdahil vekili olarak katılma talep etmesinin “güveni kötüye kullanmak” suçunu işlediği iddiasıyla, şikayetçinin başvurusu üzerine, şikayetli hakkında İzmir Barosu Yönetim Kurulu tarafından “şikayetlinin özen yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle” cezalandırılması amacıyla disiplin kovuşturması açıldığı, baro disiplin kurulunun “eylemin ceza verilmesini gerektirmediği gerekçesiyle, disiplin cezası verilmesine yer olmadığına” karar verdiği ve şikayetçinin bu karara itiraz ettiği görülmüştür.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikayetli vekili de M.A.’nın şikayetçi C.A. aleyhine İzmir C. Başsavcılığı’na yaptığı şikayetten “asil” olarak, vekilinin imzası olmadan sadece kendi imzasıyla “feragat” dilekçesi verdiği, M.A.’nın kendi imzasıyla ve savcılık dosyasının şüphelisi olan dosyamız şikayetçisinin vekili olan avukat M.Ü başlıklı “İbraname ve Feragat” belgesini imzaladığı, feragata rağmen şikayetçinin cezalandırılması için 2004/1049 Esasına kayıtlı kamu davası açıldığı, İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamanın 10.03.2005 tarihli celsesinde, şikayetli ve müvekkili M.A.’nın birlikte bulundukları ve asilin ve vekilinin davaya katılma talebinde bulunduğu, mahkemenin katılma talebinin kabulüne karar verdiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, müvekkilinin isteği doğrultusunda vekillik görevi yaptığı anlaşılan, şikayetli avukatın kendisine tevdi edilen avukatlık görevinde, disiplin cezasını gerektirir bir eyleminin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu nedenlerle, eylemin disiplin suçunu oluşturmadığına ilişkin baro disiplin kurulunun kararında hukuki isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetçinin itirazının reddi ile İzmir Barosu Disiplin Kurulu’nun disiplin cezası verilmesine yer olmadığına ilişkin kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy