Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 2, 34) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4)
E.2013/85
K.2013/669
T. 06.09.2013 
Şikâyetçi M.D. 10.06.2011 tarihli şikâyet dilekçesi ile şikâyetli Avukat D.Ö.’nin Avukat F.G.’ün yardımcısı olarak, … İş Mahkemesi’nin 2009/ 911 Esas sayılı dosyasında işçilik alacaklarının tahsili için açtığı davada, kendisini diğer avukat ile birlikte temsil ettiğini, ancak bu davada kendisini gereği gibi temsil etmediğini, davanın takipsiz kalmasına iki kez düşmesine neden olduğunu, davanın ıslahı için kendisine 180.00.-TL masraf vermesine rağmen şikâyetlinin davasını ıslah etmediğini, bu nedenle mahkeme kararında tüm alacağının hüküm altına alınmadığından mağduriyete uğradığını, ayrıca davasını ıslah etmediği halde duruşmada mahkemeyi yanıltarak  “dosyayı ıslah ettik” şeklinde beyanda bulunduğunu,  Avukat F.G. hakkında da 12.05.2011 tarihinde şikâyetçi olduğunu, her iki dosyanın birleştirilmesini istediğini beyan etmiştir.
Şikâyet edilen, Baro Başkanlığına hitaben verdiği 05.09.2011 havale tarihli savunma dilekçesinde;
Kendisini Avukat F.G.’ün yanında staj yaptığını, daha sonrada avukat olarak onun bürosunda çalıştığını, şikâyetçinin … Noterliği’nin 08.11.2004 gün ve 50020 Y. No.lu vekâletnamesi ile Avukat F.G.’ü vekil tayin ettiğini, davanın bu vekilce açıldığını, kendisinin de zaman zaman bu davayı aldığı yetki belgesi ile takip ettiğini, mesleki mazeretleri nedeniyle ancak bunları mahkemeye bildirmediklerinden dosyanın iki defa müracaata kaldığını, ancak davalarını yenilediklerini bu nedenle şikayetçinin her hangi bir hak kaybının olmadığını, bilirkişi raporunun dosyaya sunulmasından sonra, ıslah talebinin yanlışlıkla tutanaklara  “ ıslah etmiştik.”  şeklinde geçtiğini, duruşmada hazır bulunan şikayetçi bu yanlışlık üzerine aynı gün azilname tanzim ettirerek büroya gönderdiğini, şikayetçinin dava açma masraflarına katılmadığını ancak 275.00.-TL bilirkişi ücretini ödediğini, ıslah için alınan paranın azilname nedeniyle kullanılmadığını, davanın ıslah edilmemesinin bir hak kaybı olmadığını, açılacak yeni bir dava ile bilirkişi raporunda fazla çıkan alacağın tahsil edilebileceğini belirtip şikayetin haksız ve kötü niyetli olduğunu savunmuştur.
… Barosu Yönetim Kurulu 06.06.2012 tarih ve 2012/ 258 K. No.lu kararı ile şikâyetli avukatın Avukatlık Yasası 2, 34. ve T.B.B. Meslek Kuralları 3.ve 4. maddelerine aykırı eylemleri nedeniyle Disiplin Kuruluna sevkine karar vermiş, Disiplin Kuruluna dosyanın gönderilmesi üzerine taraflara usulünce tebligat çıkarılarak, Yönetim Kurulu kararı tebliğ edilmiş, kovuşturmanın duruşmalı olarak yapılması istendiği taktirde bunun bildirilerek savunmanın varsa ek kanıtları bildirilmesi istenilmiştir.
Şikâyetli avukat tebligat üzerine 13.08.2012 tarihli dilekçesi ile;
Daha önceki 05.09.2011 ve 17.10.2011 tarihli dilekçelerini ve ekindeki belgeleri tekrar ettiğini bildirip. Avukatlık Yasası 144. maddesi gereğince savunmasını sözlü olarak yapacağından duruşma talebinde bulunmuştur. Bunun üzerine Disiplin Kurulunca taraflara duruşmanın 08.11.2012 günü saat 15.10 ‘da yapılacağı ve yeri tebliğ edilmiştir.
Disiplin Kurulunca yapılan duruşmaya tarafların çağırılmasına rağmen sadece şikayetçi M.D.’ın geldiği görülmüş, şikâyetçi; şikayet dilekçesini yenileyerek, şikayetlinin mahkemede hakimin sorusu üzerine davanın ıslah edildiğini söylediğini, ancak davası ıslah edilmediğini daha sonra öğrendiğini bu nedenle zarara uğradığını, davanın ıslahı için şikayetliye 180.00.-TL para verdiğini, davasını Av. D.Ö.’in takip etmesine rağmen, Av. F.G.’ün de vekili olduğunu ancak onun davayı takip etmediğini beyan etmiştir.
Duruşma sonrası Baro Disiplin Kurulu Avukatlık Yasası 34. maddesi ile Meslek Kuralları 3. ve 4. maddelerinin şikâyetli avukat tarafından ihlal edildiğini kabul edilerek, Avukatlık Yasası 134. ve 135/ 2. maddesi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılması gerekmekte iken, daha önceden disiplin cezası bulunmadığını dikkate alarak, takdiren,  Avukatlık Yasası 135/1. ve 158/ 1. maddeleri gereğince uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.
Kararın taraflara ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na tebliğinden sonra şikâyetçi süresi içinde 05.02.2013 tarihli yazılı itiraz dilekçesi vermiş;
Şikâyetli avukat hakkında verilen kınama cezasının, uyarma cezasına indirilmesinin kabul edilemeyeceğini, şikâyetlinin fiili ve eylemi ile bu indirimi hak etmediğini, onu ödüllendirdiğini hakkaniyete ve adalete sığmadığını belirtip, kararın bozularak kınama cezası ile cezalandırılmasını talep etmiştir.
Şikâyetli avukat, Disiplin Kurulu Başkanlığına verdiği 14.11.2012 tarihli dilekçe ile;
08.11.2012 tarihli duruşmada, duruşma salonunun önünde, duruşma saatinde hazır olmasına rağmen,  diğer duruşma bekleyen avukatlarla birlikte beklerken çağrıldığını duymadığını, şikâyetçiyi beklerken gördüğünü, onun çağrılması üzerine duruşma salonuna gittiğinde, duruşmanın yapıldığını, kendisinin çağırıldığını, bu nedenle gıyabında duruşmanın yapıldığını, şikâyetçiye duruşma tutanağını vermek için ikinci çağrının yapıldığını, kendisine de tutanak verilebileceğinin söylendiğini, kendisinin orada hazır olmasına rağmen birkaç defa yenilenerek çağırılmamasının, duruşma isteyenin kendisi olmasına rağmen avukat olarak kendisine duyarlı davranılmadığını, savunma hakkının kısıtlandığını, bu nedenle 08.11.2012 tarihli karardan dönülerek yeniden duruşma yapılmasını talep ettiğini, talebinin kabul edilmemesi halinde iş bu dilekçesinin süre tutum yerine geçmek üzere işleme alınmasını, gerekçeli kararın tebliğini müteakip TBB Disiplin Kurulu Başkanlığı nezdinde itiraz hakkını kullanacağını beyan etmiştir.
Şikâyetli avukatın yanında çalıştığı avukatın, vekâletine istinaden yetki ile takip ettiği şikâyetliye ait işçi alacakları davasında yeterli özeni göstermeyerek, davanın iki kez müracaata kalmasına neden olması, duruşma esnasında mahkeme hakiminin ıslah konusundaki sorusuna verdiği yanıtın zapta yanlış geçmesine rağmen bunu görüp düzelttirmemesi, bilirkişi raporuyla talep edilen alacağın çok üzerinde müvekkil alacağının doğmasına rağmen, ıslah için 180.00.-TL’de masraf aldığı halde ıslahı geciktirmesi birlikte değerlendirildiğinde;
Her ne kadar şikâyetlinin eylem ve işlemleri 1086 sayılı HUMK hükümleri çerçevesinde davanın seyrini ve esasını etkilememiş görünse de, müvekkilinin alacağını tahsilde müracaatlar ve açılacak (ek) yeni işçi alacak davası nedeniyle gecikmelere sebep olacağı açıktır. Bu da bir anlamda hak kaybına ve zarara yol açacaktır. Bu itibarla;
Avukatlık Yasası 34. maddesinde “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve TBB’nce  belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”
Avukatlık Yasası 134. maddesinde “Avukatlık onuruna, düzen ve gerekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
 TBB Meslek Kuralları 3. maddesinde “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”
TBB Meslek Kuralları 4. maddesinde “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.”
Şikâyetlinin eylem ve işlemleri Avukatlık Yasası 135/ 2. maddesi gereğince kınama cezası ile cezalandırılmasını gerektirmektedir.
Bu nedenlerle eylemin disiplin suçu olduğuna ilişkin hukuksal değerlendirme yerinde ise de Şikâyetli avukatın eylemi Avukatlık Yasası 6. Kısımda bildirilen disiplin suçu olmakla uyarma cezasının kınama cezasına çevrilmek suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetçi M.D.’ın itirazının kabulü ile Şikâyetli avukat D.Ö.’nin itirazının reddine, … Barosu Disiplin Kurulunun 08.11.2012 tarih 2012/ 119 Esas ve 2012/262 karar sayılı “Uyarma Cezası Verilmesine” ilişkin kararının “Kınama Cezasına” çevrilmek suretiyle kararın Düzeltilerek Onanmasına ve Şikâyetli avukat D.Ö. Kınama Cezası İle Cezalandırılmasına,  oybirliği ile karar veridi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy