Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134)

 

E. 2015/939

K. 2016/105

T. 31.01.2016

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

Şikâyetli avukat hakkında, şikâyetçi şirket yetkilisinin şikâyeti üzerine, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun 12.07.2014 tarihli, 2014/200 Esas ve 2014/613 Karar sayılı kararında bildirilen “Takip başladığında borçlu şirketin, sonrasında alacaklı şirket yetkilisi de olan şikâyetçinin iddialarının incelenmesi gerektiği, şikâyetlinin 17.01.2012 tarihinde icra dosyasından tahsil ettiği 20.612,50 TL üzerinde hapis hakkını kullandığını bildirmişse de Avukatlık Yasası’nın 166/1, 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları’nın 3, 4, 43 ve 45. maddeleri hükümlerine aykırı davrandığı” gerekçesiyle disiplin kovuşturması açılması için dosyanın ... Barosuna gönderilmesi ile ... Barosu Yönetim Kurulu’nun 09.12.2014 tarihli ve 66 sayılı kararıyla başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

 

Şikâyetli avukat önceki savunmalarında özetle; … Ltd. Şti yetkilisi M.S. tarafından, şikâyetçinin yetkilisi olduğu … Ltd. Şti. 24.12.2009 vadeli senet dolayısıyla 92.000 TL alacağın tahsili için 29.12.2009 tarihinde kendisine vekâletname verildiğini, M.S.’ın eski ortağı B.K.’nın ihtiyati haciz masraflarını karşılamak üzere 18.000 TL teslim ettiğini, ihtiyati haciz kararı alıp, ... İcra Müdürlüğünün 2010/9 Esas sayılı dosyası ile ihtiyati haciz başlattığını, borçlu şirket yetkilisi olan şikâyetçinin borcu kabul ederek, teminatın iadesine muvafakat verdiğini, ihtiyati haczin icrai hacze çevrildiğini, ihtiyati haciz masraflarını B.K.’ya teslim ettiğini, daha sonra borçlu şirketin menkul mallarının haczedildiğini, satış sonrası ilk sırada alacaklı olan icra dosyasına (... İcra Müdürlüğü’nün 2009/5595 Esas sayılı dosyası) ödeme yapıldığını, bakiye 20.612,50 TL’nin tarafından çekildiğini, bu bedel üzerinde kendisi tarafından yapılan icra ve satış masrafları ve vekâlet ücreti karşılığı olarak hapis hakkı uygulandığını, kendisine vekâletname veren M.S.’nın bundan haberdar olduğunu, şikâyetçinin icra dosyasında borçlu konumunda olduğunu, dosyada 31.10.2012 günü yaptığı müracaatta borçlu şirket yetkilisi sıfatını kullandığı halde, şikâyetinde alacaklı şirket yetkilisi sıfatını kullandığını savunmuştur.

 

İncelenen dosya kapsamından; Şikâyetli avukatın ... Tic. Ltd. Şti.yi temsilen M.S. tarafından ... Noterliği’nin 29.12.2009 tarihli vekâletnamesi ile vekil tayin edildiği,

 

Şikâyetçi M.A.’nın dilekçesine ekli ... Noterliği’nin 09.11.2010 tarihli imza sirkülerine göre şikâyetçi şirketi temsile M.A.’nın yetkili olduğunun belirtildiği,

 

Şikâyetli avukat tarafından alacaklı İlke ... Ltd. Şti. Yetkilisi M.A. vekili sıfatıyla borçlu … Ltd. Şti. aleyhine 24.12.2009 vadeli, 92.000 TL bedelli senede istinaden 11.01.2010 tarihinde ... İcra Müdürlüğü’nün 2010/9 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığı, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/1-1 Değişik İş ve 05.01.2010 tarihli ihtiyati haciz kararının 15.01.2010 tarihli taleple borçlunun adresinde uygulanması talebinde bulunduğu,

 

Dosya kapsamında borçlu şirkete yapılan 06.01.2010 tarihli hacizde tutulan tutanakta “…borçlu şirket yetkilisi M.A. hazır. Söz alarak burada bulunan menkul malları borçlunun daha önceki sahibi Ü.A. 01.10.2009 gün ve 17207 sıra numaralı fatura ile satın aldım. Burada bulunan mallar şirketime aittir dedi…” ifadelerinin yer aldığı, birtakım malların haczedilerek yediemin B.K.’ya bırakıldığı, haciz tutanağının borçlu … Ltd. Şti. adına M.A. tarafından imzalanmış olduğu,

 

Şikâyetli avukat tarafından 02.02.2010 tarihinde menkullerin satışının talep edildiği, 26.02.2010 günü yapılan ihalede şikâyetli avukatın haczedilen menkul malların 61.600,00 TL bedelle satın alan ... Tic. Ltd. Şti. vekilliğini de yürüttüğü, ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2010/28 Esas sayılı dosyası ile görülen ihalenin feshi davasının 2010/78 Karar sayılı ve 16.07.2010 tarihli kararla reddedildiği, kararın Yargıtay ... Hukuk Dairesi’nin 2010/23481 Esas, 2011/3226 Karar sayılı ve 14.03.2011 tarihli kararla onandığı, ilk sırada bulunan ... İcra Dairesi’nin 2009/5595 Esas sayılı dosyasına ödeme yapıldıktan sonra bakiye 23.408,60 TL’nin ... İcra Dairesi’ne gönderildiği,

 

Dosyadan 20.612,50 TL’nin 17.01.2012 tarihinde şikâyetli avukat tarafından çekildiği,

 

Şikâyetli avukat tarafından icra dosyasından 21.11.2011 tarihinde 1.130,00 TL’nin çekilmiş olduğu,    

 

... Cumhuriyet Başsavcılığı Avukat-Noter Suçları Bürosu’nun 14.01.2015 tarihli ve 2015/... Muh. sayılı yazısı ile şikâyetli avukat hakkında herhangi bir soruşturma evrakına rastlanmadığının belirtilmiş olduğu,

 

Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde herhangi bir disiplin cezasının bulunmadığı anlaşılmaktadır.

 

Şikâyetli avukatın itirazında özetle; önceki savunmalarına ek olarak, o dönemde borçlu olan ve malları haczedilen kişinin daha sonra alacaklı şirketi devralarak bu dosyada şikâyetçi konumunda olduğunu, ... İcra Müdürlüğü”’nce yapılan satış sonrasında, alacaklı olan ve vekili bulunduğu firma ile hesabın kapatılarak kendilerinden herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını, esasen kendisine vekâlet veren firma yetkilisi A.S.’nın kendi hakkında bir şikâyeti olmadığını, borçlunun işlem yaptığı tarihten çok sonra şirketi devralarak şikâyette bulunmasının ve bunun onay görmesinin hukuken ve fiilen mümkün olmadığını belirtmiş; kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir.

 

Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi, “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve T.B.B.’nce belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”,

 

Avukatlık Yasasının 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gerekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”,

 

Avukatlık Yasası’nın 166. maddesi, “Avukat, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlü kıymetleri, avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı nispetinde elinde tutabilir.” hükmünü içermektedir.

 

T.B.B. Meslek Kuralları 3. maddesi, “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”,

 

T.B.B. Meslek Kuralları 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.”,

 

T.B.B. Meslek Kuralları 43. maddesi, “ Müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir. Müvekkil ile ilgili bir hesap var ise uygun sürede durum yazıyla bildirilir.”,

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 45. maddesi , “Avukat “hapis hakkı”nı alacağı ile orantılı olarak kullanabilir.”  hükümlerini amirdir.

 

Şikâyetli avukatın, ... İcra Müdürlüğü’nün 2010/9 Esas sayılı dosyasıyla tahsil ettiği 20.612,50 TL ve 1.130,00 TL hakkında yaptığı tahsilâtla ilgili olarak müvekkilini bilgilendirmediği, paraları geciktirmeksizin müvekkiline ödemediği, bu tahsilâtlardan bir kısmını uhdesinde tuttuğu, şikâyetçinin işlerinden kaynaklanan ücret alacaklarını ve aldığı avansın hesabını müvekkiline uygun bir sürede yazı ile bildirmeyerek Yasaya aykırı olarak hapis hakkını kullandığı, dosya kapsamından ve şikâyetli avukatın beyanlarından anlaşılmaktadır.

 

Avukatlık Yasası 166 ve TBB Meslek Kuralları 45. madde gereği hapis hakkının kullanımı için hangi alacaktan ötürü ne kadar alacak için müvekkile yazılı ihtar gönderilmeli ve alacakla orantılı olarak hapis hakkı kullanılmalıdır.

 

Yargıtay ... Hukuk Dairesi’nin 04.05.2009 gün ve (13260/5950) sayılı karar gerekçesi de “Aynı şekilde hapis hakkını kullanan avukatın, müvekkilin nam ve hesabına tahsil ettiği alacakları geciktirmeksizin iş sahibine bildirmesi, hangi işten dolayı ve ne miktarda ücret ve masraf alacağı olduğunu açıklaması ve konu ile ilgili karşı tarafı bilgilendirdikten ve gerektiği durumlarda yapılacak hesaplaşmadan sonra, alacağı oranında hapis hakkını kullanması gereklidir. Esasen bu durum, avukatın müvekkiline hesap verme yükümlülüğünün de tabii bir sonucudur.” bunu gerektirmektedir.

 

Bu nedenlerle eylem Avukatlık Yasası 34, 134, 166 ile TBB Meslek Kuralları 3, 4, 43, 45. maddelere aykırı olmakla Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli olmakla itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

Sonuç olarak Şikâyetli avukat S.K.’nin itirazının reddi ile;

 

1-... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası ile Cezalandırılmasına” ilişkin 11.09.2015 gün ve 2014/284 Esas, 2015/139 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere, Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy