Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (2004 S. K. m. 99, 170/A) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4)
E. 2013/52
K. 2013/668
T. 05.10.2013 
Şikâyetçi şikâyet dilekçesinde, şikâyetli avukatın vekilliğini alacaklı M K’ın borçlu kardeşi M D aleyhinde … İcra Müdürlüğü’nün 2010/16212 Esas ve … İcra Müdürlüğü’nün 2010/20256 Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlattığını, icra işleminin kendisiyle alakası olmamasına rağmen evine ve işyerine hacze gittiğini, kardeşinin kendi evinde ayrı yaşadığını, kendisiyle hiçbir ortaklığı ve bağımlılığı bulunmadığını, açtığı istihkak davasını kazandığını, buna itiraz eden şikâyetli avukatın 17.03.2011 tarihinde tekrar evine icrai işlem yapmak için geldiğini ancak işlemin ertelendiğini, şikâyetli avukatın sürekli olarak kendisini zor durumda bırakmaya ve kardeşi tarafından haklarında açılan davalardan ve şikâyetlerden vazgeçirmeye çalıştığını belirtmiş; gerekli soruşturmanın yapılmasını talep etmiştir.
Şikâyetli avukat savunmasında,  şikâyetçinin kardeşi olan müvekkilinin alacağının tahsili için … İcra Müdürlüğü’nün 2010/16212 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yaptığını, icra dosyası kapsamında şikâyetçinin kardeşi olan borçluya ait ev adresine gidildiğini, haciz esnasında şikâyetçinin kardeşinin kendisi ile kaldığını ancak evin ve menkullerin kendisine ait olduğunu beyan ederek istihkak iddiasında bulunduğunu, evde evrak araştırması yapıldığını, borçluya ait belgelerin bulunduğunu, borçlu ile eşi haciz mahallinde bulunduğu esnada haciz yapıldığını, yapılan işlemlerde usulsüzlük ya da hukuka aykırılık bulunmadığını, dosyada muhafaza işlemi yapılmadığını, haczedilen menkullerin şikâyetçiye yediemin olarak bırakıldığını, şikâyetçi tarafından yapılan itiraz üzerine … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2010/584 Esas-773 Karar sayılı kararı ile takibin devamına karar verildiğini, haciz esnasında borçlu ile anlaşma sağlandığını, borca mahsuben borçludan senet alındığını, senet borcu da ödenmediğinden … İcra Müdürlüğü’nün 2010/20256 Esas sayılı dosyası ile yeni bir icra takibi başlattığını, ihtiyati haciz kararına dayanılarak bir önceki dosyada gidilen aynı adrese hacze gidildiğini, bu defa şikâyetçinin borçlunun o evde oturmadığını zaman zaman misafir olduğunu beyan ettiğini, ancak beyanların çelişkili olması nedeniyle kabul etmediklerini, haciz ve muhafaza talep ettiklerini, borçluya bu adreste tebligat yapıldığını, ortada muvazaalı işlem olduğu düşünülerek haciz işlemi yapıldığını, şikâyetçinin kötü niyetli olduğunu,  istihkak davasının henüz sonuçlanmadığını, Avukatlık Kanunu hükümlerine aykırı bir davranışının olmadığını, aksine müvekkiline karşı sorumluluk gereği alacağın tahsili amacıyla işlemler yapıldığını savunmuştur.
İncelenen dosya kapsamından, alacaklı MK adına, borçlu SU ve şikâyetçinin kardeşi MD tarafından … İcra Müdürlüğü’nün 2010/16212 Esas sayılı dosyasına mahsuben 06.08.2010 vade tarihli ve 38.000,00 meblağlı bono keşide edildiği,
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/724 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığı ve şikâyetli avukat tarafından bono alacağına istinaden alacaklı MK vekili sıfatıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2010/20256 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, … İcra Müdürlüğü’nün 2010/1028 Tal. Sayılı dosyası ile şikâyetçinin evinde ve iş yerinde 22.09.2010 haciz ve muhafaza işlemi yapıldığı,
… İcra Müdürlüğü’nün 2010/1028 Tal. Sayılı icra takip dosyasında 22.09.2010 tarihinde yapılan hacizde şikâyetçi vekilinin istihkak iddiasında bulunduğu, tutulan tutanakta, aleyhine haciz yapılan borçlu M D’ın Mernis kayıtlarının tetkikinde adresinin 1301 No.lu sokak Tuzla Mahallesi No. 1-2 Adapazarı olduğu ve mevcut bu adresin haciz yapılan adres olmadığının görüldüğü, haciz yapılan adreste kardeşinin bulunduğu, kardeşi tarafından borçlun bu adreste oturmadığı ve borçluya ait evrak bulunamadığının bildirildiği, haczin İİK. nun 99. maddesine göre yapılmasına karar verildiği,
Şikâyetçi vekilleri tarafından … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2011/262 Esas sayılı dosyası ile istihkak davası açıldığı, Mahkemece 03.05.2012 tarih, 2012/596 Esas sayılı kararla İİK. nun 99. maddesine göre istihkak iddiasının reddine ilişkin dava … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/293 Esas sayılı dosyasında devam etmekte olduğundan davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, 2012/293 Esas sayılı dosyası ile görülen davanın 31.05.2012 tarihli celsesinde dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği,
Alacaklı şikâyetli vekili tarafından … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2010/1953 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, Mahkemece 21.12.2010 tarih, 2010/2061 Karar sayılı kararla haczin İİK’nun 99. maddesine göre yapılmasına dair işlemin iptaline ve haczin İİK. nun 97. maddesine göre yapılmış sayılmasına karar verildiği,
.... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2010/ 1639 Esas ve 2011/517 Karar, 05.05.2011 tarihli kararla ... İcra Müdürlüğü’nün 2010/20256 Esas sayılı takibin İİK.nun 170/a maddesine göre iptaline karar verildiği, kararın Yargıtay .. Hukuk Dairesi’nin 2011/27705 Esas ve 2012/12481 Karar sayılı kararıyla onandığı, görülmektedir.
Dosya kapsamına göre 22.09.2010 tarihinde Şikâyetçiye ait evde yapılan hacizde Sakarya ... İcra Müdürlüğü’nün 2010/956 Tal. Dosyasında 27.07.2010 tarihinde yapılan hacizde borçlu MD ve eşinin de hazır olduğu bu nedenle kişisel sorumluluk da üstlenilerek haciz ve muhafaza işlemi yapıldığı,  Şikâyetçiye ait işyerinde haciz tutanağında yazılı olduğu üzere “borçluya ait herhangi bir evrak ve belgeye rastlanılmadığı” bildirildiği ve borçlu M D’da olmadığı halde kişisel sorumluluk üstlenilerek haciz ve muhafaza işlemi yapıldığı görülmektedir.
Baro Disiplin Kurulu’nca şikâyetçinin istihkak iddiası ve bu nedenle İcra İflas Yasasının üçüncü kişiye verdiği haklardan yararlanma imkânının bertaraf olmadığından disiplin cezası verilmesine yer olmadığına ilişkin hukuksal değerlendirme isabetli değildir.
Şikâyetçinin bu hacizler üzerine birçok dava açmak zorunda kaldığı gerçeği göz ardı edilmemelidir.
Avukat yasal olanakları yasa çerçevesinde kullanmak kişisel sorumluluklarla zorlamada bulunmaktan kaçınmak zorundadır. Özellikle işyerinde yapılan hacizde işyerinde bu işyerinin borçlu MD’a ait olduğuna ilişkin bilgi ve belge olmadığı tespit edilmiş ve borçlunun da haciz mahallinde olmadığı sabit iken haczedilen menkullerin muhafaza altına alınması karşısında Şikâyetli avukatın özenli davranmadığı tartışmasızdır.
Bu nedenlerle eylem Avukatlık Yasası 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddelere aykırı olmakla disiplin cezası tayini gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetçi S D’ın itirazının kabulü ile … Barosu Disiplin Kurulunun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 05.11.2012 gün, 2012/D.234 Esas, 2012/570 Karar sayılı kararının KALDIRILARAK, Şikâyetli avukat YY’ün Kınama Cezası İle Cezalandırılmasına, katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy