Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 47)
E. 2012/645
K. 2013/207
T. 15.03.2013 
Şikayetli avukatlar hakkında, şikayetçinin boşandığı eşi S.A. vekili sıfatıyla ödenmiş olmasına karşın nafaka alacağı iddiası ile şikayetçiyi icraya verdikleri, daha sonra da vekili olduğu kişi ile yapılan ücret sözleşmesinden dolayı müvekkili S.A’ı icraya verdikleri, takibi kesinleştirerek banka hesaplarına haciz yazısı göndererek şikayetçiyi küçük düşürdüğü ve müvekkilini icraya verirken Baroya bilgi vermedikleri, iddiası ile yapılan şikayet üzerine başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmeyerek disiplin cezası tayin edilmemiştir.
Şikayetli Avukat T.G, yetki belgesi ile duruşmaya girdiğini, tüm sorumluluğu bununla sınırlı olduğunu, diğer şikayetli Avukat M.G.A. ise müvekkili S.A.’ın boşandığı eşi şikayetçiyi nafaka alacakları için ilamlı icra takibi yaptığını, itiraz üzerine İcra Hukuk Hakimliğinin önce takibi geçici olarak durdurduğunu daha sonra tedbiri kısmen kaldırdığını, bu nedenle bankalara tezkere yazıldığını, müvekkilinin bilgisi ve isteği üzerine vekalet ücretinden dolayı hakkında icra takibi yaptığını, bu durumun şikayetçiyi ilgilendirmediğini, bildirmiştir.
Şikayetçi, şikayetli avukatların disiplin kovuşturmasına konu olan eylemi nedeni ile Cumhuriyet Savcılığına şikayeti üzerine 2011/1863 numaralı dosya üzerinden soruşturma açıldığı, 26.04.2011 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ve şikayetçinin itirazı üzerine … Ağır Ceza Mahkemesinin 04.10.2011 gün 2011/624 D.İş sayılı kararla itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Baro Disiplin Kurulu şikayetli avukatların eylemi, Cumhuriyet Savcılığının kovuşturmaya yer olmadığı kararı ve kendi müvekkilleri ile olan ilişkilerinde şikayetli avukatlardan şikayeti olmadığından Avukatlık Yasası ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarına aykırı hareket tespit edilemediğinden şikayetli Avukatlar hakkında “ Ceza tayinine yer olmadığına” karar vermiş, karara şikayetçi itiraz etmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikayetli Avukat M.G.A şikayetçinin boşandığı eşi S.Ö’un … Noterliği 10.07.2009 gün ve 6195 yevmiye sayılı vekaletname ile vekili olduğu, şikayetli Avukat T.G ise yetki belgesi ile duruşmaya katıldığı, S.Ö ile şikayetli Avukat M.G.A arasında 10.07.2009 tarihinde “icra takibi, nafaka artırımı ve tazminat davaları” için 10.000,00.-TL. sı miktarlı ücret mukavelesi imzalandığı,
… Aile Mahkemesinin 05.09.2008 tarih 2008/647 Esas 2008/933 Karar sayılı boşanma kararında yer alan nafakanın takibi için müvekkili SÖ’un alacaklı sıfatıyla borçlu şikayetçi aleyhine şikayetli avukatlar tarafından … İcra Müdürlüğünün 2009/2641 ile biriken nafaka alacakları için 13.07.2009 günlü ilamlı icra takibi yapıldığı, İcra emrine itiraz üzerine … İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/2641 esas sayılı dosyası ile takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiği, daha sonra alınan bilirkişi raporu üzerine Mayıs 2010 yılı bakiye alacağı ve işlemeye devam eden aylar için nafaka yönünden tedbirin kaldırılmasına takibin devamına 16.07.2010 tarihinde karar verildiği, şikayetçi borçlunun banka hesaplarına hacizler konulduğu,
Şikayetli Avukat M.G.A., müvekkili S.Ö. aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2010/1251 esas sayılı 10.000,00.-TL. sı ücret alacağı nedeni ile ilamsız yolla takip yaptığı, müvekkilinin bundan dolayı şikayetçi olmadığına ilişkin yazı verdiği, kesinleşmesi üzerine 19.07.2010 tarihinde müvekkili borçlunun alacaklı olduğu ... İcra Müdürlüğünün 2009/2641 Esas sayılı dosyasındaki alacaklarına haciz konulduğu, açılan icra takibinin Baroya bilgi verildiği konusunda bir yazının olmadığı anlaşılmıştır.
Şikayetli Avukat M.G.A.’nın, müvekkili S.Ö.’un alacaklı vekili sıfatıyla şikayetçi borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2009/2641 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığı, sonradan ise vekillik görevi devam ederken şikayetli Avukat M.G.A. müvekkili aleyhine ücret mukavelesi sebebiyle … İcra Müdürlüğünün 2010/1251 Esas sayı dosyası ile icra takibi yapması disiplin suçunu oluşturmamaktadır. Ancak Şikayetli Avukat M.G.A.’ın ücret alacağı ile ilgili olarak icra takibi başlatmadan önce Baroya bilgi vermemesinden ibaret eylemi Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47.maddesinde yer alan “ ücret davası açacak avukat önce Baro Yönetim Kuruluna bilgi verir.” ilkesine aykırı olması nedeni ile disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Avukatlık Yasası 34.maddesine göre, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”
Bu nedenlerle, Şikayetli Avukat M.G.A.’nın eylemi Avukatlık Yasasının 34. maddesinin gönderimi ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesine aykırı olduğundan Baro Disiplin Kurulunun eylemin disiplin suçunu oluşturmadığına ilişkin değerlendirmesinde hukuki isabet görülmemiş kararın kaldırılarak Uyarma cezası ile cezalandırılmasına, diğer Şikayetli Avukat TG müvekkili hakkında yapılan icra takibinde yer almadığından Baro Disiplin Kurulunun “ ceza tayinine yer olmadığına” kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak,
1-Şikayetçinin itirazının Avukat M.G.A. yönünden kabulü ile … Barosu Disiplin Kurulunun “ceza tayinine yer olmadığına” ilişkin kararının KALDIRILMASINA, Şikayetli Avukat M.G.A.’nın UYARMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
2- Şikayetçinin Avukat T.G. hakkındaki itirazının reddine, Baro Disiplin Kurulunun “Ceza tayinine yer olmadığına” ilişkin kararının ONANMASINA oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy