Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 44)

 

E: 2018/584

K: 2018/845

T: 14.09.2018

 

Şikâyetli avukat hakkında; “… Danışmanlık Hizmetleri Avukat Ortaklığının ortak avukatı olduğu halde … Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti.’nin de yetkili müdürlüğünü yaptığı” iddiasıyla başlatılan disiplin kovuşturmasında eylem sabit görülerek ceza tayin edilmiştir.

 

Şikâyetli vekili savunmalarında özetle, müvekkilinin, “yabancı hukuklar ve uluslararası hukuk” konularında danışmanlık hizmeti verdiğini, uygulamada yabancı avukatlık ortaklığı yükümlülüklerini doğrudan belirleyen bir örnekle karşılaşamadığı için yükümlülüklerinin sınırının belirlenmesinin zor olduğunu, şikâyet konusu olayda bir menfaat elde edilmesinin söz konusu olmadığını, şirketin 31.10.2011, ortaklığın ise 05.01.2012 tarihinde kurulduğunu, önce şirketin yetkilisi daha sonra ortağı olduğunu, şikâyetten çok önce de limited ortaklık müdürlüğünün sona erdirildiğini, Avukatlık Ortaklığı Yönetmeliği’nin 40. maddesi uyarınca şahsen sorumlu olduğunu bildirerek şikâyetin reddini talep etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından, dosyanın önceden Kurulumuza intikal ettiği, Kurulumuzun 13.04.2018 günlü kararı ile şikâyetçi vekiline, şikâyetli vekilinin itiraz dilekçesinin tebliği ile 7 günlük süre geçtikten sonra incelenmek üzere Kurulumuza gönderilmesi için dosyanın Barosuna iadesine karar verildiği, Baro Disiplin Kurulu’nca eksikliğin ikmal edildiği,

 

Baro Yönetim Kurulu’nun 08.10.2015 günlü toplantısında şikâyetli hakkında disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına karar verildiği,

 

Vaki itirazın Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun 19.11.2016 günlü toplantısında kabul edilmesi üzerine, Baro Yönetim Kurulu’nun 02.02.2017 günlü toplantısında Avukatlık Kanunu’nun 11, 34, 134.maddeleri ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları gereğince, şikâyetli hakkında disiplin kovuşturması açılmana karar verildiği,

 

Şikâyetlinin şirket müdürlüğü sıfatını 04.11.2011-20.02.2014 tarihleri arasında kullandığı,

 

Talep gibi incelemenin duruşmalı yapıldığı, Baro Disiplin Kurulu’nun, “…Avukatlık Kanunu madde 12/f’de, Avukatların Limited şirket ortağı olabileceği belirlenmiş olsa da müdürlük yapabileceğine dair herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.

 

Bu nedenle şikâyetlinin limited şirket müdürlüğü Avukatlık mesleği ile bağdaşmamaktadır.

 

Şikâyetlinin Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre ... Barosu Avukatlık Ortaklığı Siciline Kaydolmak sureti ile faaliyette bulunmakta olduğu konusu tartışmasızdır.

 

Şikâyetlinin … danışmanlık hizmetleri Ortaklık hizmetlerinin ortağı olduğu sabit olduğu; Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Ortaklığı Yönetmeliği madde 11/7 “yabancı avukatlık ortaklığını oluşturan ortakların Baro’ya kayıt olma şartı aranmaz.” hükmü gereğince şikâyetlinin Baro siciline kayıtlı olması gerekmemektedir.

 

Ancak Avukatlık Kanunu madde 44/B/a-4.“Ortakların Mesleki görevlerinden dolayı Avukatlık Kanunu ve Meslek Kuralları’na göre sorumlulukları saklıdır.” hükmü gereğince Avukatlık ortaklığı, şikâyetli avukatın Baro siciline kayıtlı olmaması; disiplin sorumluluğu bulunmadığı anlamına gelmez.” gerekçesiyle şikâyetli hakkında kınama cezası tayin edildiği,

 

Şikâyetlinin disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Şikâyetli vekilinin 21.12.2017 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; önceki savunmalarını tekrarla, tanık dinletme taleplerinin reddedilerek savunma haklarının kısıtlandığını, müvekkilinin Türkiye’de fiilen avukatlık yapmadığını, bu nedenle de disiplin cezası ile muhatap olamayacağını, bir an için eylemin disiplin suçu oluşturduğu düşünülse dahi bu tür eylemlere uyarma cezası verildiğini, kınama cezasının ağır olduğunu belirterek mezkûr cezanın kaldırılmasını, aksi halde müvekkili hakkında uyarma cezası verilmesini talep ettiği,

 

Şikâyetçi vekilinin 24.05.2018 kayıt tarihli cevabında özetle; kınama cezasının çok değil az sayılması gerektiğini belirterek itirazın reddini talep ettiği,

 

Şikâyetçi vekilinin 05.12.2017 günlü itirazında özetle, önceki iddialarını tekrarla, … Danışmanlık Hizmetleri Avukat Ortaklığı hakkında da şikâyetçi olduklarını, buna rağmen ortaklığın kovuşturma dışı bırakıldığını, ortaklığın da şikâyetli avukat gibi kınama cezası ile cezalandırılmasını talep ettiği,

 

Usulüne uygun tebligata rağmen itiraza cevap verilmediği görülmektedir.

 

Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlıkla birleşemeyen işler” başlıklı 11.maddesinde “Aylık, ücret, gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet ve görev, sigorta prodüktörlüğü, tacirlik ve esnaflık veya meslekin onuru ile bağdaşması mümkün olmayan her türlü iş avukatlıkla birleşemez.” dendikten sonra “Avukatlıkla birleşebilen işler” başlıklı 12.maddesinde “Aşağıda, sayılan işler 11 inci madde hükmü dışındadır” diyerek bu istisnaları sınırlı sayıda saymıştır. Maddede “… f) Anonim, limited, kooperatif şirketlerin ortaklığı, yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği ve denetçiliği ve komandit şirketlerde komanditer ortaklık,” olmanın avukatlıkla bağdaşan işlerden olduğu belirtilmesine rağmen “Limitet Şirket Yetkili Müdürlüğü” bu istisnalar arasında sayılmamıştır.

 

Avukatlık Kanunu’nun 44.maddesinde “Avukatlar, meslekî çalışmalarını aynı büroda birlikte veya avukatlık ortaklığı şeklinde de yürütebilirler…

 

B) Avukatlık ortaklığı Avukatlık ortaklığı, aynı baroya kayıtlı birden çok avukatın bu Kanuna göre mesleklerini yürütmek için oluşturdukları tüzel kişiliktir. Avukatlık ortaklığının çalışması meslek çalışması olup, ticarî sayılmaz ve vergilendirme bakımından şahıs şirketlerine ilişkin hükümler uygulanır. Avukatlık ortaklığının adı, bir ya da birkaç ortağın ad ve/veya soyadlarına (Avukatlık Ortaklığı) ibaresi eklenerek belirlenir. Yabancı sermayeyi teşvik mevzuatı çerçevesinde Türkiye’de faaliyet göstermek isteyen yabancı avukatlık ortaklıkları, bu Kanuna ve avukatlık ortaklığı düzenlemesine uygun olarak kurulmak koşuluyla, yalnızca yabancı hukuklar ve milletlerarası hukuk konularında danışmanlık hizmeti verebilirler. Bu sınırlama yabancı avukatlık ortaklığında çalışan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ya da yabancı avukatları da kapsar. Bu nev’i avukatlık ortaklıkları için ortakların baroya kayıtlı olması şartı aranmaz. Bu kuralın uygulanması mütekabiliyet esasına bağlıdır. Ana sözleşmesi tip ana sözleşmeye uygun olarak düzenlenen avukatlık ortaklığı, kurucularının kayıtlı bulunduğu baro yönetim kurulu tarafından Baro Avukatlık Ortaklığı Siciline yazılmasıyla tüzel kişilik kazanır. Yazılma istemi, ancak Kanuna ve tip ana sözleşmeye aykırılık gerekçesiyle reddedilebilir. Bu durumda 8 inci madde hükümleri kıyasen uygulanır. Ana sözleşmenin bir örneği Türkiye Barolar Birliğine gönderilir.” denilerek Avukatlık Ortaklığının ana çerçeveci çizilmişmiş, aynı maddede  “Ortakların hak ve borçları”, “Uyuşmazlıkların çözümü” düzenlenirken “Avukatlık ortaklığı tip ana sözleşmesinde bulunması gereken;  ortakların kimlik bilgileri, ortaklığın unvanı ve adresi, ortaklık payları, ortaklar arasındaki ilişkiler, iş ve davalarla ilgili iş bölümü, yönetici ortakların yetkileri, ortaklığın yönetimi ve temsili, ortaklar kurulu, kurulun görev ve yetkileri, gelir ve giderin paylaşılması, denetim, ortaklıktan çıkma, çıkarılma, pay devri, ortaklığın sona ermesi, fesih, infisah ve tasfiye gibi hususların esas, şekil ve şartları”nın  “Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca hazırlanıp Adalet Bakanlığınca onaylanarak Resmî Gazete’de ilan edilen yönetmelikte düzenlenir.” denmiştir.

 

25 Kasım 2001 tarih ve 24594 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Ortaklığı Yönetmeliği’nin “Cezai Sorumluluk” başlıklı 40.maddesinde “Ortaklık, ortaklar hakkındaki disiplin takibatından bağımsız olarak disiplin takibinin konusunu oluşturamaz.

 

Her bir ortak ve ortaklıkta çalışan avukatlar mesleki görevlerinden dolayı Avukatlık Kanunu ve Meslek Kurallarına uygun davranmak zorundadır. Kanun ve Meslek Kurallarına aykırı davrananlar, eylemlerinden şahsen de sorumludur.

 

Ortağın ve ortaklıkta çalışanların disiplin suçu oluşturan işlem ya da eylemi, ortaklar kurulunun kararı ya da yönetici ortağın talimatı ile yerine getirilmiş ise; ya da ortaklık, Kanuna ve kurallara aykırı işlem ya da eylemleri itiyat haline getiren ortakları veya çalışan avukatları hakkında gerekli işlemleri yapmadığı takdirde, eylemin ağırlığına göre Kanunda yazılı disiplin cezalarının muhatabı olur.” denmektedir.

 

Dosya kapsamı, şikâyetli avukatın tevilli ikrarı dikkate alındığında, eylemin kınama cezasını gerektirecek bir disiplin suçu olduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulu kararı hukuken isabetli olmakla şikâyetli avukat vekilinin itirazının reddine,

 

Avukatlık Ortaklığı hakkında; ortaklığın tüzel kişiliği haiz, avukatlık ortaklığı siciline kayıtlı olduğu ve Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Ortaklığı Yönetmeliği’nin  “Cezai Sorumluluk” başlıklı 40.maddesi kapsamında sorumluluğu bulunduğu anlaşılmakta ise de, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu kararında “şikâyetli avukatlık ortaklığına da gerekli uyarının yapılmasına”  denilmiş olması, Baro Yönetim Kurulu’nun disiplin kuruluna sevk kararında da sadece “Şikâyetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına” karar verilmiş olması nedeniyle şikâyetçi vekilinin itirazının reddine, usul ve yasaya uygun kararın bu haliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.      

 

Gereği düşünüldü:

 

1- Şikâyetçi vekilinin ve Şikâyetli vekilinin itirazlarının reddine, … Barosu Disiplin Kurulu’nun, Şikâyetlinin “Kınama Cezası ile Cezalandırılmasına” ilişkin 23.10.2017 gün ve 2017/D.210 Esas, 2017/591 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy