Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4) 
E. 2014/418
K. 2014/634 
T. 27.09.2014 
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
Şikâyetli avukat hakkında TBB Yönetim Kurulu’nun 17.02.2012 gün ve 2011/1046 Esas, 2012/138 Karar sayılı kararında bildirilen “Şikâyetçi vekili, şikâyetlinin kendisini bir şirketin avukatı olarak tanıtarak müvekkilinden 29.000 TL ile 16.000 USD aldığını ve müvekkilinin saflığından yararlanarak parayı aldığı halde, sanki alınacakmış gibi protokolü düzenlediğini, bu konuda tanıkların dinlenmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek karara itiraz etmiştir. Kurulumuzca yapılan incelemede; Şikâyet konusu iddia incelenmeye değer mahiyette görüldüğünden itirazın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Açıklanan nedenle itirazın kabulüne, … Barosu Yönetim Kurulunun; Disiplin Kovuşturması Açılmasına Yer Olmadığına İlişkin 04.10.2011 günlü ve 92 Karar sayılı kararının kaldırılmasına şikâyetli hakkında 1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 34. ve 134.maddeleri ile Meslek Kurallarının 3 ve 4.maddelerine göre değerlendirme yapılmak üzere” kararı gereği açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli Avukat 13.01.2011 havale tarihli savunma dilekçesinde özetle; şikâyetçinin kendisinin hiçbir zaman müvekkili olmadığını, şikâyetçinin akrabasına yardımcı olmak için para ödediği iddiasının da gerçek olmadığını, kendisinin bu olayda karşı yan olan protokol imzacısı … I. Tur. İnş. Ltd. Şti.’nin vekili olarak hareket ettiğini, protokolün incelenmesinde tarafların ortak bir işletme kurmak üzere ve daha sonra yapılan ödemeleri iade etmek üzere anlaştıklarının anlaşılacağını, protokolün imzası ile birlikte hukuki danışmanlık görevinin sona erdiğini, bu noktadan sonra herhangi bir hukuki işlem yapmadığını, daha sonra tarafların protokol şartları yerine gelmediği gerekçesiyle müvekkili firmanın şikâyetçiyi icraya verdiğini, icra işleminde de kendisinin avukat olarak bulunmadığını ancak şikâyetçinin sürekli olarak kendisinden durumu düzeltmesini istediğini ve son olarak da ofisine gelerek kendisini ölümle tehdit ettiğini, bu nedenle şikâyetçinin aleyhine şikâyette de bulunduğunu, bu şikayetin de misilleme amacıyla gerçekleştirildiğinin açık olduğunu, tanık olarak şikâyet dilekçesinde isimleri yer alan kişilerin ceza dosyasında da tehdit olayına ilişkin beyanlarının bulunduğunu, bu kişilerin paranın kendisine verildiği yönünde de bir iddiaları olmadığını ve meslek etiğine aykırı davranmadığını ifade ederek kendisini savunduğu görülmektedir.
İncelenen dosya kapsamından; Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 28.03.2013 tarihli yazısından 24.08.2011 tarihli Bakanlık “Oluru” ile Şikâyetli hakkında soruşturma izni verilmediği,
Şikâyete konu 26.03.2010 tarihli Protokol başlıklı belgede “C. G. Caddesi No:352/ A da mukim taşınmazın R. gayrimenkul şirketi tarafından kiracısı O. D. adına alt kiracı olarak kiralamak suretiyle açılacak cefa-restaurant için yapılacak plan tadilat ruhsat işlemleri ve gerek kiralayan gerek kiralayan şirket komisyonları dahil olmak üzere 29.000 TL ve 16.000 ABD. Doları H. T. dan dan temin edilerek kullanılacak ve faizsiz olarak (işletme açıp faaliyete geçtikten sonraki ilk yılın sonundan başlamak üzere 9 eşit taksitlerde veya herhangi bir bankadan alınacak kredi marifetiyle tamamı olmak üzere kendisine. İade edilecektir. İşbu protokol iki nüsha halinde hazırlanmış ve tarafların imzasına sunularak cafenin açılması ile tarihlendirilip yürürlüğe girecektir. 26.03.2010” sözlerinin yazılı olduğu ve Şikâyetçi H. T. ile C. Işığı Turizm İnş. Gıda. H. Teks. San. Tic. Ltd. Şti. adına vekâleten Avukat D. A. tarafından imzalandığı,
Şikâyetli avukat tarafından C. I. Tur. İnş. Gıda. Ltd. Şti.'ne vekâleten imzalanmış olması nedeniyle, Şikâyetli avukat vekili Avukat S. Ö. T.’a 08.07.2012 günlü yazı ile vekâletnamenin bir örneğinin sunulması istendiği, tebligatın 15.07.2013 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın vekâletname örneğinin sunulmadığı, 
… Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkerede C. I. Ltd. Şti. ni temsile yetkili temsilcisinin bildirilmesi istendiği, gelen cevabi yazıda şirket temsilcisinin 19405586378 TC numaralı H. A. olduğu belirlendiği,
Şirket temsilcisi ile şikâyetli avukatın yakınlık durumunun tespiti için nüfus kayıt örneği celp edildiği gelen kayıtta şirket temsilcisi H. A. ile Şikâyetli Avukat D. A.’ın anne baba bir kardeş olduğunun tespit edildiği,
Gelir İdaresi Başkanlığı … Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 16.09.2013 günlü yazsında “Protokol konusu olan C. G.l Cad. No:352/A adresinde kurulu işyeri hakkında gelir idaresi başkanlığına yazılan yazıya verilen yanıtta belirtilen adreste kimin bulunduğuna ilişkin bir tespit olmadığı” nın bildirildiği,
Şikâyetli Avukatın disiplin sicil özetinden daha önce ceza almadığı,
Şikâyetli Avukat vekili B. A.’un 20.05.2014 gün ve 290-14166 evrak kaydıyla yapmış olduğu itirazda özetle; kısaca; Cezaya dayanak protokol adresinde işyeri olup olmadığına dair tespitte o adreste kimin oturduğunun tespit edilemediğinin ve Şikâyetlinin şirket temsilcisi olmasının yapılan tüm işlerden haberdar olmasını gerektirmediği hususlarında karara karşı hem usul hem de esas bakımından itiraz ettiğini beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi   “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.
Şikâyetli avukatın gerçekte vekâletname olmaksızın protokol düzenlediği, protokol gereklerinin yerine getirilmesi için çaba göstermediği, protokol tarihinde gösterilen adreste kafe bulunmadığının dosya kapsamı ile tartışmasız olması karşısında konusu ve maddi dayanakları olmayan bir protokolle Şikâyetçiden haksız kazanç elde edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
Bu nedenlerle eylemin Avukatlık Yasası 34, 134 VE TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddelere aykırı olmakla disiplin suçu olduğu yönündeki Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirme isabetli olmakla Şikâyetli avukat D. A. vekili avukat B. A.’un itirazının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak; Şikâyetli avukat D. A. vekili avukat B. A.’un itirazının reddi ile;
1-… Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 17.01.2014 gün ve 2012/86 Esas, 2014/9 Karar sayılı kararının ONANMASINA,
2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy