Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 35, 55, 134) (Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği m. 6) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4, 5, 7)
E. 2014/214
K. 2014/390
T. 20.06.2014 
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
Şikâyetçi şikâyet dilekçesinde özetle, T. T. A.Ş. vekili olan şikâyetli avukat tarafından borçlu olduğu iddia edilen müvekkiline, hakkında başlatılmış her hangi bir icra takibi bulunmamasına rağmen, 40 adetten fazla, avukat adı taşıyan, ancak imzasız ihbar mektubu gönderildiğini, mektupların içerik ve şekil itibari ile bilgilendirme değil korkutma amaçlı olduğunu, son dönemlerde aynı amaçlı SMS’ler de gönderildiğini, yine … 1 İcra Müdürlüğü’nün 2009/7111 sayılı dosyasından müvekkile borç ödeme muhtırası tebliğ edildiğini, ancak dosyanın incelenmesinde; şikâyetli avukatın kurum adına takip yaptığını, fakat müvekkile yapılmış bir tebligatın bulunmadığının, muhtıra yönünde dosyada karar ya da talep bulunmadığının mevcut talebin icra müdürlüğünce reddedilmiş olmasına rağmen, üstü çizili olarak muhtıra tebliğ edildiğinin, muhtıra aslının dosyada bulunmadığının tespit edildiğinin belirtildiğinin görüldüğünü ifade ederek şikâyetçi olmuştur.
Şikâyetli Avukat savunmasında kısaca, değişik şirketlerin seri icra takipleri ile ilgili sözleşmeli avukatlık yaptığını, büroda yaklaşık 200.000-250.000 adet dosya ve 46 çalışan bulunduğunu, borçlu hakkında … 1 İcra Müdürlüğü’nün 2009/7111 sayılı takibin başlatıldığını, borçlunun borca itiraz etmediğini ve muhtıraya rağmen borcunu ödemediğini, borcu ödememek için itiraz ve şikâyette bulunduğunu, borçlunun bilgilendirildiği ve yasal uygulamalar ve indirimlerin anlatıldığı mektubun borca itirazdan önce gönderildiğini, bahsi geçen mektuplarda imza bulunmamakla birlikte isim ve iletişim bilgilerinin yer aldığını, iddiaları kabul etmediğini ifade ettiği görülmüştür.
Baro Yönetim Kurulu soruşturma safhasında dosya kapsamındaki belgeler çerçevesinde 29.03.20 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile “ Şikâyete konu bilgilendirme ihtar ve ihbarı başlıklı mektupların, şikâyetçi borçlunun borç ve borç ile ilgili indirimler hakkında bilgilendirilmesi amacıyla gönderildiği, baskı veya taciz unsuru taşımadığı gibi icra takibi ile ilgili işlemlerin İcra Müdürlüğü’nün denetim ve sorumluluğunda olduğu, şikâyetli avukatın bu işlemlerden sorumlu tutulamayacağı, borç ile ilgili itiraz ve şikâyetlerin ilgili merciince incelenip karara bağlanması gerekir nitelikte olduğu” gerekçesi ile disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına dair karar verildiği, karara TBB nezdinde itirazda bulunulduğu,
TBB Yönetim Kurulu 07.12.2012 tarihli karar ile dosya içerisinde, şikâyetli avukat tarafından şikâyetçiye gönderildiği kabul edilen birçok ihbar, ihtar veya bilgilendirme notunun TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 6. maddesinde belirtilen kurallara aykırı olduğu, Avukatlık Kanunu’nun 55. maddesine ve gönderilen yazıların çokluğu şikâyetçiyi taciz etmeye yönelik olduğunu, bu durumun TBB Meslek Kuralları’nın 3, 4, 5 ve 7. maddelerine aykırı bulunduğundan itirazın kabulüne karar verdiği, Şikâyet edilen avukat hakkında Avukatlık Yasası’nın 34, 55 ve 134. maddeleri ile Meslek Kuralları’nın 4, 5 ve 7. maddeleri uyarınca değerlendirme yapılmak üzere disiplin kovuşturması açılması için dosyanın gönderilmesine dair karar verildiği, geri gönderme kararı üzerine şikâyet edilen avukat hakkında Baro Yönetim Kurulu’nun 07.03.2013 tarihli kararı ile disiplin kovuşturması açılmasına dair karar verildiği görülmüştür.
Şikâyetçi vekilinin 16.05.2013 tarihinde sunduğu dilekçesinde, müvekkili hakkında gönderilen yazılarda “mali sabıka kaydı”, ‘bunlar üzerinde haciz uygulama imkânına, yetkisine ve gücüne sahip bulunmaktayız” ve “yıkıcı kararlar almak” ibarelerinin ya da hukukta kullanımının olmadığını, yazıların borç bildirimi niteliğinde değil tehdit içerdiğini, korucu avukatlık olarak açıklamayacağını bildirdiği ve ekinde şikâyete konu yazıları sunduğu görülmüştür.
Talep gibi kovuşturma duruşmalı olarak yapılmış olup, şikâyetçi vekili eski beyanlarını tekrarla, şikâyet olunan avukatın cezalandırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Şikâyeti inceleyen … Barosu Disiplin Kurulu Şikâyetli Avukat hakkında kınama cezasını verdiği kararında dosya içinde Z. A. G. adına T. T. vekili Avukat A. K. adı ile muhtelif tarihlerde icra takibi, bilgilendirme ihbar ve ihtarı başlıklı çeşitli renkleri içeren yazılar gönderildiği, bu yazılar ile T. T.’a borcunun bulunduğu, ödememesi durumunda “hapsen tazyik” şikâyeti olacağı gibi korku verici ibareler ve 4 taksit yasal hak olduğu halde, taksit imkânının kesinlikle mümkün olmadığı gibi kanuna aykırı ifadeler bulunan yazılarda tehdit ve endişe verici ortam yaratılmış olduğu, şikâyet edilen avukatın TBB Meslek Kuralları 3-4-5 ve 7. maddeleri ve Avukatlık Kanunun 55.ve 34-134 maddelerine aykırı eylemi nedeniyle 135/2 maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verildiği görülmektedir.
Söz konusu disiplin cezasına karşı Şikâyetli avukatın daha önceki savunmalarını tekrar eden itiraz dilekçesini 17.01.2014 gün ve 4367 evrak sayısı ile Barosuna sunduğu görülmektedir.
Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.
Şikâyetli avukat tarafından birden fazla ve baskı içerikli yazı gönderildiği dosya kapsamı ile tartışmasızdır. Borçluya takip öncesi uyarı mektubu gönderilebilir ancak asla baskı ve tehdit içerikli olamaz ve takip sonrası bu yazılatın icra aracılığı ile gönderilmesi asıldır.
Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.
Bu nedenlerle eylemin disiplin suçu olduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulu kararı hukuken isabetli olmakla Şikâyetli Avukat A. K.’nın itirazının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli Avukat A. K.’nın itirazının reddi ile;
1-… Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası İle Cezalandırılmasına” ilişkin 07.10.2013 gün ve 2013/D.189 Esas, 2013/416 Karar sayılı kararının onanmasına,
 2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy