Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 5, 135, 136) (765 S. K. m. 503, 522) 
E: 2004/234
K: 2004/339
T: 22.10.2004
İtirazın süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp, düşünüldü:
Şikayetli Avukat hakkında, ''Bürosuna gelen ve kamu davasının müştekileri olan şahıslardan, eşinin emekli subay olduğu, çevresinin bulunduğu, Tuzla'da ki bir askeri fabrikaya işçi olarak alınmalarını sağlayacağını vaat ederek, müştekilerden döviz ve para aldığı, böylece dolandırıcılık suçunu işlediği" iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulunca eylemi sabit görülerek, "Meslekten Çıkarma" cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli Avukatın eylemi nedeniyle Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2001/1029 esasında kayıtlı olarak "dolandırıcılık" suçundan dolayı açılan kamu davası 24.09.2003 tarihinde 2003/714 karar sayısı ile hükme bağlanmış, eylem sabit görülerek TCK. nun 503/I ve 522 maddelerinin üç kez tatbik edilmesi suretiyle neticeten 3 yıl 6 ay hapis ve 4.578.068.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Kararın 15.12.2003 tarihinde kesinleşmiş olduğu, karardaki kesinleşme şerhinden anlaşılmaktadır.
Şikayetli Avukatın, kamu davasında şikayetçi olan üç müştekiden, An-kara'daki bürosunda müştekilere iş bulma ve işe yerleştirme vaadi ile Avukatlık mesleğini dolandırıcılıkta vasıta olarak kullanıp, hile ve desise yolu ile müştekileri hataya düşürüp, müştekilerin zararına ve kendi çıkarına önemli miktarda döviz ve Türk parası aldığı, dolandırıcılık suçunu işlediği ve kararın kesinleştiği dosya içindeki yargı kararı ile sabit olmuştur.
1136 Sayılı Avukatlık Kanununun "Avukatlığa Kabulde Engeller" başlıklı 5. maddesinin (a) bendinde "Taksirli suçlar hariç kesinleşmiş bir kararla iki yıldan fazla hapis veya bir yıldan fazla ağır hapis cezasıyla veya basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanmak ve dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırmak suçlarından biri ile hüküm giymiş olmanın Avukatlık mesleğine kabul isteminin red olunacağını" hüküm altına almıştır.
Aynı Kanununun "Cezaların Uygulanma Şekli" başlıklı 136/1 maddesi de "....5. maddenin (a) bendinde yazılı bir suçtan kesin olarak hüküm giyme halinde meslekten çıkarma cezası uygulanır" hükmünü içermektedir.
Şikayetli Avukat, Avukatlık Kanununun 5/a maddesinde kabul edildiği gibi "dolandırıcılık" suçundan dolayı kesin hüküm giydiğinden aynı yasanın 136/1 maddesi uyarınca "Meslekten Çıkarma" cezası tayin etmiş olan Baro Disiplin Kurulunca yapılan değerlendirmede hukuki isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak; itirazın reddiyle, Ankara Barosu Disiplin Kurulunun Şikayetli Avukat hakkında MESLEKTEN ÇIKARMA cezası verilmesine ilişkin kararının ONANMASINA oybirliği ile karar verildi.
T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü
Sayı : B030HİG000000-2-25106
Konu: Kararın onaylandığı
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA
Söz konusu Avukat hakkında Ankara Barosu Disiplin Kurulunca verilen meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına dair 19.02.2004 tarih ve Esas: 2002/2, Karar: 2004/13 Sayılı karara karşı, adı geçen Avukat tarafından yapılan itiraz üzerine, Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunca verilen itirazın reddi ile kararın onanmasına ilişkin 22.10.2004 tarih ve Esas:2004/234, Karar:2004/339 Sayılı karar ve dayanağı belgeler incelendi;
Avukatın, suç tarihinde müştekilere eşinin emekli subay olduğunu, çevresinin bulunduğunu, Tuzla'daki bir askeri fabrikaya işçi olarak alınmalarını sağlayacağını vaat ederek, müşteki N.....'tan 1000 Mark, 500 Dolar ve 160.000.000.TL, müşteki M.....'dan 900 Dolar ve 1.993.000.000.TL, müşteki A.......'den 665 Dolar ve 200 Mark almak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla, hakkında düzenlenen 27.08.2001 tarihinde iddianamenin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Ankara Barosu Başkanlığına gönderilmesi üzerine, adı geçen Avukat hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır.
Şikayet edilen Avukat, sözlü ve yazılı şekilde savunma yapmak üzere davet edilmesine rağmen, çağrılara uymamış ve savunma yapmamıştır.
Konuyu inceleyen Ankara Barosu Yönetim Kurulu, 26.12.2001 tarih ve 4400 Sayılı kararıyla; soruşturmacı üyenin raporu doğrultusunda, iddianameye konu eylemi nedeniyle, adı geçen Avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar vermiştir.
Ankara Barosu Disiplin Kurulu ise, şikayet edilen Avukat hakkında dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan kamu davasında, mahkemece verilen 24.09.2003 tarih ve Esas: 2001/1029, Karar: 2003/714 Sayılı kararla, adı geçen Avukatın müştekilere karşı dolandırıcılık suçunu işlediği kabul edilerek, TCK'nun 503/I ve 522. maddeleri uyarınca sonuç olarak 3 yıl 6 ay hapis ve 4.578.068.000.TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 15.12.2003 tarihinde kesinleştiği, adı geçen Avukatın Avukatlık Kanununun 5/a maddesinde düzenlenen suçu işlediğinin mahkeme kararıyla sabit olduğu gerekçesiyle, şikayet edilen Avukatın Avukatlık Kanununun 136/I-II maddesi yollamasıyla, aynı Yasanın 135/5.maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.
Bu karara karşı şikayet edilen Avukat tarafından yapılan itiraz üzerine Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunca, şikayet edilen Avukatın, Avukatlık Kanununun 5/a maddesinde belirtilen dolandırıcılık suçundan dolayı kesin olarak hüküm giydiği, aynı Yasanın 136/1 maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası tayin etmiş olan Baro Disiplin Kurulu kararında hukuki isabetsizlik görülmediği gerekçe gösterilerek, itirazın reddi ile kararın onanmasına karar verilmiştir.
Bakanlığımızca yapılan incelemede;
Söz konusu Avukatın, suç tarihinde müştekilere eşinin emekli subay olduğunu, çevresinin bulunduğunu, Tuzla'daki bir askeri fabrikaya işçi olarak alınmalarını sağlayacağını vaat ederek, müşteki N'den 1000 Mark, 500 Dolar ve 160.000.000.TL, müşteki M'den 900 Dolar ve 1.993.000.000.TL, müşteki A'dan 665 Dolar ve 200 Mark almak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla, adı geçen Avukat hakkında Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesinde genel hükümlere göre kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda verilen 24.09.2003 tarih ve Esas: 2001/1029, Karar: 2003/714 Sayılı kararla, suçu sabit görülerek dolandırıcılık suçundan TCK'nun 503/f, 522. maddeleri uyarınca sonuç olarak 3yıl 6ay hapis ve 4.578.068.000.TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına, karar verildiği, kararın 15.12.2003 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği,
Dolandırıcılık suçunun, 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 5/a maddesinde belirtilen yüz kızartıcı suçlardan olduğu ve bu suçtan mahkum olmanın avukatlığa kabule engeller arasında sayıldığı, aynı kanununun 136/1. maddesi uyarınca da meslekten çıkarma cezasını gerektirdiği,
Adı geçen Avukat itiraz dilekçesinde, kararın kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden kesinleştirildiğini, bu nedenle kararı temyiz ettiğini ve dosyanın Yargıtay'dan dönüşünün beklenmesi gerektiğini ileri sürmüşse de; kararın kesinleşmiş olması ve adı geçen Avukatın halen kesinleşen hüküm nedeniyle cezaevinde bulunması karşısında, temyiz isteminin sonucunun beklenmesi zorunluluğunun bulunmadığı,
Anlaşıldığı cihetle, Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunca yapılan değerlendirme ve verilen kararda hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Bu sebeple; Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunun sözü edilen kararı Bakanlık "Olur'u" ile onaylanmış ve dosya ekte gönderilmiştir.
Bilgi ve gereği için dosyanın Baro Başkanlığına tevdiini rica ederim. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy