Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 38) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 35)
E. 2006/158
K. 2006/230
T. 17.06.2006
Şikayetlinin, Şikayetçinin yetkilisi ve hissedarı olduğu İ. Konfeksiyon San. Tic. A.Ş.nin vekili olduğu sırada, bu şirket çalışanlarından C.P.’nin şirket aleyhinde açmış olduğu davayı da takip etiği, bu sebeple Avukatlık Yasasının 34, 38/b ve T.B.B. Meslek Kurallarının 35.maddesine aykırı davrandığı iddiasıyla açılan disiplin kovuşturması sonucu, Baro Disiplin Kurulunca şikâyetlinin Kınama Cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Şikâyetin konusu, aynı zamanda çıkarı zıt kişilerin vekâletini üstlenmektir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikayetlinin C.P. vekili olarak 2002 senesinde İ.l Konfeksiyon A.Ş. aleyhinde, Ankara 12.ci İş Mahkemesinde 2002/… sayılı davayı açtığı ve bu davanın 2003 yılında 2003/… Karar sayılı ve 09.07.2003 tarihli karar ile sonuçlandığı, ancak hükmün Şikayetli tarafından temyiz edildiği, bu tarihten sonra 14.01.2004 tarihinde Ankara 21. Noterliğinin 2088 sayılı vekâletnamesi ile Şikayetlinin, İdil Konfeksiyon San. Ve Tic. A.Ş. ile Şikayetçiye ait diğer iki şirketin vekâletini üstlendiği, şirketin vekâletini üstlendikten sonra hükmün Yargıtay tarafından bozulduğu, dosyada vekaletten istifa edilmediği için duruşma gününün şikâyetliye tebliğ edildiği, ancak şikâyetlinin duruşmaya girmediği, anlaşılmıştır.
Avukatlık Yasasının 38.maddesinin b fıkrası; avukatın ayni işte menfaati zıt olan bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalâa vermiş olursa teklifi reddetmek zorunda olduğunu,
T.B.B. Meslek Kurallarının 35. maddesi de Avukatın, ayni davada birinin savunması öbürünün savunmasına zarar verebilecek durumda olan iki kişinin birden vekâletini kabul edemeyeceğini düzenlemiştir.
Bu düzenlemelerde ortak unsur, ayni işte menfaati zıt kişilerin vekâlet görevinin üstlenemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Menfaati zıt olan diğer tarafın vekaletinin alınması, avukatlık mesleğine duyulan güveni ihlal ettiğinden, yasa koyucu böyle bir düzenlemeye gitmek ihtiyacını duymuştur. Aksi takdirde, taraflardan her biri yeterli savunulmadığı duygusuna kapılır ki, bu da avukata duyulması gereken güveni kökten sarsar.
Şikâyete konu olayda, şikâyetli 2002 yılında İ. Konfeksiyon TC. A.Ş. aleyhine C.P. vekili olarak dava açmış, dava red ile sonuçlandığından, Şikayetli Avukat tarafından temyiz edilmiştir. Davanın temyiz incelemesi aşamasında olduğu sırada, 2004 yılında ise İ. Konfeksiyon A.Ş., şikâyetliye vekâletname vermiştir. Şikayetlinin, C.P. vekili olarak İ. Konfeksiyon A.Ş. aleyhine açmış olduğu dava, Yargıtay tarafından bozulmuş, bozma kararı ile birlikte duruşma günü Şikayetliye tebliğe çıkmış ve Şikayetli tarafından da alınmıştır. Bozmadan sonraki duruşmaya Şikayetli davacı vekili olarak katılmamış, davalı katılmış, davacı vekili Şikayetlinin katılmaması sebebiyle dava işlemden kaldırılmış sonrada açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Şikayetli Avukatın, C.P. vekili olarak açtığı davanın kesin olarak sonuçlanmadan, aynı davanın davalısı olan İ. Konfeksiyon Tic. A.Ş.nin vekaletini alması, önceki davadaki davacı vekilliği görevinden çekilmemiş olması, Yargıtay bozmasından sonrada davacı tarafın vekilliği devam etmesine karşın, bozma kararı ve duruşma günü ile ilgili tebligatı alarak, davada hem davacı hem de davalı vekili konumunda olmakla Avukatlık Yasasının 38/b maddesine ve TBB. Meslek Kurallarının 35.maddesine aykırı davranmakla eylem disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Bu sebeple, Baro Disiplin Kurulunun şikayetlinin kınama cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin kararında hukuki isabetsizlik görülmemiş kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, Şikayetlinin itirazının reddi ile Ankara Barosu Disiplin Kurulunun “kınama cezası verilmesine” ilişkin kararının onanmasına, oyçokluğu ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy