Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4)
E. 2013/304
K. 2013/758
T. 04.10.2013
Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün 05.10.2010 tarihli ve Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 19.09.2010 tarihli “olur” yazılarına istinaden …Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 06.10.2010 tarihli yazıları üzerine re’sen başlatılan soruşturma ve kovuşturma sonucunda, şikâyetli avukatın T.B.B. Meslek Kurallarının 3. ve 4. maddesini ihlal eden eylemi nedeniyle disiplin kovuşturması başlatılmışsa da, … Barosu Disiplin Kurulu’nca T.B.B. Meslek Kurallarına aykırı bir eylem tespit edilemediğinden, şikâyetli avukat hakkında disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Şikâyetçi yabancı uyruklu şahısların, Kuşadası İlçesinde gayrimenkul satın almak istedikleri, bu nedenle Ramazan … isimli şahısla aralarında depozit anlaşması düzenlenip, tapu işlemlerinin takibi içinde … Noterliği’nden 21.10.2005 tarih ve 9615 Y. No.lu vekâletnameye istinaden şikâyetlinin vekil tayin edildiği, şikâyetçiler tarafından gönderilen satış bedelinin şikâyetli tarafından bankadan çekilerek, satıcılara ödendiği halde, gayrimenkulün alımı ile ilgili resmi yazılı satış sözleşmesinin ve tapunun şikâyetçiler adına tescilinin yapılmadığı iddiası ile başlatılan soruşturma sonucunda Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü; şikâyetli avukata isnat edilen eylem avukatlık görevinden kaynaklanmadığı gibi bu görevin ifası sırasında da gerçekleşmediği, bu sebeple, Avukatlık Kanunu gereğince işlem yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi üzerine, keyfiyetin … Baro Başkanlığı’na bildirilmesi ile başlatılan soruşturmada; … Barosu Yönetim Kurulu, şikâyetlinin eylem ve işlemlerinde Meslek Kurallarına bir aykırılık bulunmaması nedeniyle disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına karar vermiş, iş bu karara şikâyetçiler vekilince yapılan itiraz üzerine, T.B.B. Yönetim Kurulu 29.07.2011 tarihli kararı ile Avukatlık Yasası 34. 134. T.B.B. Meslek Kuralları 3. ve 4. maddeleri gereğince disiplin kovuşturması açılması için dosyayı … Baro Başkanlığı’na göndermiştir.
… Barosu Yönetim Kurulunca, 23.08.2011 tarih ve 2011/ 133 sayılı kararla şikâyetli avukatın Disiplin Kuruluna sevkine karar verilmiştir.
Şikâyetli avukat, 17.10.2011 tarihli yazılı savunmasında özetle; Aldığı vekâletnamede, avukatlık unvanının dahi kullanılmadığı, bu vekâletname ile şikâyetçilerin satın almayı istedikleri gayrimenkulün tapu işlemlerinin gerçekleştirilmesi ve yapılan ön sözleşme gereği havale edilecek alım-satım bedelinin gayrimenkul satıcılarına ödenmesi işlemleri için olduğunu, bu vekâletname ile avukatlık hizmeti sunmadığını, ödediği 59.000.- Euro karşılığı satıcıdan bu miktarda bono tanzim edip aldığını, şikâyetçilerin taşınmazın teslim edilememesi nedeniyle bonoyu icraya koymasını istemediklerini ve kendisini Savcılığa şikâyet ettiğini belirtip, ceza verilmemesini talep etmiştir.
… Barosu Disiplin Kurulu, şikâyetli avukatında içinde bulunduğu şüpheliler hakkında başlatılan Savcılık soruşturmasının sonucunu beklemiş, … Cumhuriyet Başsavcılığının 14.01.2013 tarih 2010/ 542 Soruşturma E. ve 2013/ 179 K. kararı ile şikâyetli avukat ve diğer şüpheliler hakkında “kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın” itirazen kesinleşmesi üzerine;14.01.2013 tarihinde; şikâyetli avukat tarafından Avukatlık Kanunu ve T.B.B. Meslek Kurallarının ihlal edildiğine dair kesin ve inandırıcı bir delil bulunmaması nedeniyle Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına karar vermiştir.
Karara şikâyetçiler vekili Avukat GÖ itirazda bulunarak özetle; İngiliz olan müvekkillerinin, Kuşadası Davutlar beldesi hudutları içinde bir taşınmazı satın almak üzere emlakçi Hüseyin E. ile depozit anlaşması imzalayarak, 59.900.-Euro karşılığı 20 No.lu bağımsız bölümü almak üzere anlaştıklarını, sözleşme uyarınca, 2.900.-Euro depozitoyu peşin ödediklerini, 57.000.-Euro’luk bakiyenin ise vekâlet verdikleri şikâyetli avukata havale göndermek suretiyle ödeyeceklerinin kararlaştırıldığını, bu parayı da havale ettiklerini, şikâyetlinin aldığı vekâletname ile bankadan çektiğini, 1.000.-Euro’sunu ücret olarak tahsil edip, 34.500.-Euro’sunun satıcı Ramazan …’a havale ettiğini, 24.140.-Euro’nun ise komisyoncu Hüsnü Ö…’e ödendiğini, ancak sonradan satıcı yüklenici ile arsa sahipleri arasında çıkan ihtilaf ve davalar nedeniyle inşaatların teslim edilemediği gibi müvekkillerine satışı vaat edilen 20 nolu bağımsız bölümün arsa sahibinin üzerinde olduğunun anlaşıldığını, şikâyetli avukat ile komisyoncu ve satıcının birlikte hareket ederek daha birçok yabancı alıcıları bu şekilde dolandırdıklarını, haklarında davalar açıldığını, şikâyetli avukatın avukat olması ve güven sağlaması nedeniyle müvekkillerini ve diğer mağdurları kandırdığını, şikâyetlinin haksız yoldan para kazanarak mesleği kullandığını, bu şekilde meslek onurunu ayaklar altına alıp, mesleğe olan güven ve saygıyı zedelediğini, bu nedenle Baro Disiplin Kurulu kararının bozularak şikâyetli hakkında disiplin cezası verilmesini müvekkilleri adına talep etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; Şikâyetçiler vekilinin, dilekçesi ekinde ve dosya kapsamında şikâyetçi vekilinin iddialarını ispatlayacak bir belge ve bilgi yer alamadığı gibi, Disiplin Kurulunca gönderilen meşruhatlı tebligatlarda varsa delil ve belgelerinin de sunulması istenildiği halde başkaca iddia ileri sürülmediği gibi delil ve belge de sunulmamıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararında toplanan delil ve belgelerden de, şikâyetli avukat ve diğer şüphelilerin çeşitli şahıslara gayrimenkul satmayı vaat ettikleri sözleşmeler imzalandığı, paralar alınıp verildiği, ancak eylemlerin dolandırıcılık suçunun unsurlarını taşımadığı ve hukuki mahiyette eylem ve işlemler olduğu, şikâyetli avukata verilen vekâletnamenin gayrimenkul satın almak için düzenleme şeklinde vekâletname olduğu, vekâletnamede adı geçen avukatın avukatlık sıfatının belirtilmediği, esasen vekâletname ile verilen yetki ve görev de yalnızca avukatlar tarafından yapılan işlerden olmadığı, bu nedenle şüpheli avukata isnat edilen eylemin avukatlık görevinden kaynaklanmadığının ve bu görevin ifası sırasında da gerçekleşmediğinin anlaşılması nedeniyle Avukatlık Kanunu uyarınca işlem yapılmasına yer olmadığı belirtilip, şikâyetli avukatın kendisine havale edilen parayı müvekkilleri adına daha önce kendisine verdikleri yetki ve talimat doğrultusunda hareket edilerek diğer şahıslara ödendiği de göz önünde bulundurularak, şüpheli Fahri Öner’in eylemlerinde Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma suçunun unsurlarının da oluşmadığı karar altına alınmıştır.
Şikâyetli avukat hakkında, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce şikâyet konusu olaylar ile ilgili olarak yapılan inceleme sonucunda, iddia konusu eylemin avukatlık görevinin ifası sırasında gerçekleşmediği gibi, görevin yapılmasından da kaynaklanmadığı, 19.09.2010 tarihli Bakanlık “olur” u ile tespit edildiği gibi, … Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığı kararının gerekçesinde de belirtildiği gibi şikâyetli avukatın isnat edilen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun da unsurları bulunmamaktadır.
T.B.B. Meslek Kurallarının 3. ve 4. maddelerinin ihlal edildiği iddiasını kanıtlar mahiyette dosya içerisinde kesin ve inandırıcı bir delile de rastlanılamamıştır.
Toplanan tüm delil ve belgelerden, … Barosu Disiplin Kurulunun yapmış olduğu hukuksal değerlendirme isabetli bulunmuş ve kararın onanması uygun görülmüştür.
Sonuç olarak, Şikâyetçilerin itirazının reddi ile … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 14.01.2013 gün ve 2011/ 10 Esas 2013/10 Karar sayılı kararının ONANMASINA oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy