Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 5, 34, 134, 158) (765 S. K. m. 59, 80, 510, 522) (647 S. K. m. 4, 6) 
E. 2007/316
K. 2007/379
T. 24.11.2007 
Şikayetli avukat hakkında, şikayetçi H.A.’nın vekili sıfatı ile borçlu S.Y. aleyhine başlattığı icra takipleri nedeniyle icra dosyalarından tahsil ettiği paraları şikayetçiye ödemeyerek uhdesinde tuttuğu, tahsil ettiği parayı müvekkili şikayetçiye ödememek için şikayetçinin imzasını taşıyan bir belgedeki imza kısmının fotokopisini çektirerek, üst kısmını müştekinin vekalet borcu olduğu şeklindeki beyanla doldurup, sahte evrak tanzim ettiği iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, baro disiplin kurulunca eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli avukat savunmasında, şikayetçiden yapılan işler için vekalet ücreti alacağı olduğunu, masraflarında kendisi tarafından yapıldığından, bu konuda da alacaklı bulunduğunu, bu konuda şikâyetçinin yazılı talimatı olduğunu ve bu talimatın Kadıköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin dosyası içinde bulunduğunu, hukuk mahkemesinde yapılan hesaplamada haklı olduğunun anlaşıldığını bildirmiştir.
Baro disiplin kurulu, şikayetlinin emniyeti suiistimal suçundan dolayı yargılanıp ceza aldığını ve kararın kesinleşmiş olduğunu kabul suretiyle eylemin Avukatlık Yasası’nın 34 ve 134. maddelerine aykırı olmakla, Avukatlık Yasası’nın 158/2 maddesinin göz önüne alınarak şikayetli hakkında kınama cezası tayin ve takdir etmiştir.
Disiplin kovuşturmasına konu eylemle ilgili olarak şikayetli hakkında Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2001/368 Esasında kayıtlı olarak “hizmet sebebiyle emniyeti suiistimal ve sahte belge düzenlemek” suçlarından dolayı açılan kamu davasında, mahkemece 28.05.2002 tarihli ve 2002/167 karar sayılı kararı ile şikayetli avukatın “evrakta sahtecilik” suçundan dolayı beraatına, “hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal” suçundan dolayı TCK’nun 510, 80, 522 ve 59/2 maddeleri gereğince neticeten 3 ay 26 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 647 sayılı yasanın 4 ve 6. maddeleri gereğince cezanın 3.422.000 TL ağır para cezasına çevrilerek ertelenmesine karar verilmiştir.
Mahkemece kesinleşen kararına göre suç tarihi 14.11.2000 olarak kabul edilmiştir.
Avukatlık Yasası’nın 5/a maddesine göre, “inancı kötüye kullanma suçundan hüküm giymiş olmak”, “yüz kızartıcı suçlardan biri ile hüküm giymiş olanların cezası ertelenmiş olsa bile” avukatlığa engel bulunmakta ve uygulanması gereken disiplin cezasının da meslekten çıkarma olması gerekmektedir.
Avukatlı Yasası’nın 5/a maddesindeki değişiklik, 4667 sayılı yasa ile 02.05.2001 tarihinde yapılmıştır. Şikayetlinin eylem tarihi 14.11.2000 olmakla, olayımızda 1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 4667 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten önceki hükümlerinin uygulanması yasal olarak zorunludur.
Şikayetli hakkında açılan kamu davasında tayin olunan hapis cezası, şikayetlinin iyi hali ve gözlenen kişiliği, sabıkasız oluşu nazara alınarak, 647 sayılı yasa uyarınca paraya çevrilerek tecil edilmiştir.
Şikayetlinin disiplin sicilinde disiplin cezasının bulunmayışı, suç işleyenin topluma kazandırılması genel düşüncesi ile Avukatlık Yasası’nın 158. maddesindeki ilkeleri de nazara alınmak suretiyle şikayetli hakkında meslekten çıkarma cezası yerine bir alt ceza olan “üç ay süre ile işten çıkarma cezası” tayini gerekmiştir.
Bu nedenlerle, baro disiplin kurulunun eylemin disiplin suçunu oluşturduğuna ilişkin değerlendirmesi isabetli bulunmuş ise de, şikayetli hakkında kınama cezası tayini doğru bulunmamış, şikayetlinin üç ay süre ile işten çıkarma cezası verilmesi suretiyle kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, İstanbul C. Başsavcılığı’nın itirazının kabulü ile İstanbul Barosu Disiplin Kurulu’nun kınama cezası verilmesine ilişkin kararının üç ay süre ile işten çıkarma cezasına çevrilmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına şikayetli avukat C.Ç.’nin üç ay süre ile işten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy