Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34)

 

E: 2017/446

K: 2017/864

T: 13.10.2017

 

Şikâyetli avukat hakkında; Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 31.03.2015 gün ve 68215580-101-05-38-5054-20l5/21411 sayılı “Olur”u ile; “Şikayetçinin duran aracına çarpan şahıs aleyhine tazminat davası açmak üzere … 7. Noterliğince düzenlenen 07.02.2013 tarihli, 4083 yevmiye sayılı vekâletname ile şikâyetçinin vekilliğini üstlenerek vekâlet ücretini dava sonunda hasım taraftan almak koşulu ile anlaştıkları hâlde, gereğine tevessül etmediği gibi, bahse konu davayı … Asliye 4. Hukuk Mahkemesinin 2013/126 esas sayısına kayden açtığını içeren kendisinin el yazısıyla düzenlediği tarihsiz evrak ile gerçeğe aykırı müvekkilini bilgilendirip oyaladığı” iddiasıyla kovuşturma izni verilmesi ve şikayetçinin 29.05.2015 kayıt tarihli dilekçesi üzerine başlatılan disiplin kovuşturmasında eylem sabit görülerek ceza tayin edilmiştir.

 

Şikâyetli önceki yazılı ve sözlü savunmalarında özetle; şikâyetçinin babasının V.K. isimli şahıs vasıtası ile ofisine geldiklerini, olayı anlattıklarını, kendisinin de gereken evraklı, masraf ve vekâlet getirmeleri halinde davaya bakabileceğini söylediğini ancak vekâlet ve belge getirmediklerini bu sebeple davayı açmadığını, şikâyet dosyası içerisine sunulan üzerinde dosya numarası yazılı evraktaki yazının kendisine ait olduğunu, ancak ne için yazdığını hatırlamadığını, Şikâyetçinin adına vekâlet çıkarttığını ancak kendisine teslim etmediklerini bu nedenle suçlamaları kabul etmediğini, hatta aracının hasar bedeli olan 10.000 TL ücreti kendisinden talep ettiklerini, vermediğini bu yüzden de alacak davası açtıklarını, bu davanın derdest olduğunu beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamında; Baro Yönetim Kurulu’nun 25.05.2016 günlü toplantısında Avukatlık Yasası’nın 34, TBB Meslek Kuralları’nın 3 ve 4.maddeleri gereğince değerlendirme yapılmak üzere şikâyetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,  

 

Şikâyetli avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylemi nedeniyle … 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/56 esasına kayden “Görevinin Gereklerine Aykırı Hareket Etmek Suretiyle Görevi Kötüye Kullanma” suçundan cezalandırılması istemi ile açılan kamu davasında Mahkemenin 21.04.2016 gün ve 2016/165 sayılı ilamı ile sanık Şikâyetli avukatın, TCK’nın 257/1, 62. maddeleri gereğince neticeten 5 Ay Hapis Cezası ile Cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itirazın reddi ile 20.05.2016 günü kesinleştiği,

 

Mahkemenin, “…Sanık savunması, katılan beyanı, … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.06.2015 tarih 2013/126 esas sayılı yazısı, … 7. Noterliğinin 10.06.2015 tarih ve 2015/215 sayılı yazısı ve ekindeki vekâletname sureti, katılanca ibraz edilen … 4. Asliye Hukuk 2013/126 E. Tazminat davası (araç hasarı ile ilgili … Bey'e verilecek) şeklindeki yazı, katılanın babası ile sanık arasındaki mesajlaşmalara ilişkin döküm, sanığa ait adli sicil ve arşiv kaydı ve tüm dosya kapsamından;

 

Sanığın, … Barosu kayıtlı avukat olarak görev yaptığı,  sanık ve katılanın, katılanın duran aracına çarpan şahıs aleyhine tazminat davası açmak üzere … 7. Noterliğince düzenlenen 07.02.2013 tarihli 4083 yevmiye sayılı vekâletname ile katılanın vekilliğini üstlenerek vekâlet ücretini dava sonunda hasım taraftan almak koşuluyla anlaştıkları, ancak sanığın vekâletname almasına rağmen tazminat davası açmadığı gibi bahse konu davayı … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/126 esas sayısına kayden açtığını içeren kendisinin el yazısı ile düzenlediği tarihsiz evrakı katılanın babasına vermek suretiyle gerçeğe aykırı olarak müvekkilini bilgilendirip oyaladığı ve bu şekilde üzerine atılı suçun sübuta erdiği…” gerekçesiyle karar verdiği,

 

Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde, eylem tarihi itibariyle tekerrüre esas kesinleşmiş ceza olmadığı,

 

Şikâyetlinin 03.05.2017 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; önceki savunmalarını tekrarla, … 3. Ağır Ceza Mahkemesi kararına karşı kanun yararına bozma talebinde bulunduğunu, tanık dinletme ve maddi vakıaların ortaya çıkarılması taleplerinin değerlendirilmediğini, şikâyetçinin kendisine herhangi bir masraf vermediğini buna ilişkin herhangi bir belgeyi de dosyaya sunmadığını, salt vekâletnamenin çıkarılmış olmasının davayı açma mecburiyetini gerektirmediğini belirterek mezkûr kararın bozulmasını talep ettiği görülmektedir.

 

Avukatlık Yasası’nın 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesi, “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.” hükümlerini amirdir.

 

Şikayetli avukatın, tazminat davası açmak üzere şikayetçinin vekilliğini üstlendiği ve vekalet ücretini dava sonunda karşı taraftan almak üzere anlaştıkları halde dava açmadığı, dava açmadığı halde dava açtığına dair gerçeğe aykırı beyanda bulunup dava açmış gibi dosya numarası bildirerek kendi el yazısı ile düzenlediği belge verdiği bu şekilde müvekkilini oyaladığı ve bu eylemlerden dolayı … 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/56 esas, 2016/165 karar sayılı kararı ile  “Görevinin Gereklerine Aykırı Hareket Etmek Suretiyle Görevi Kötüye Kullanma” suçundan dolayı cezalandırılmasına karar verildiği, Ceza Mahkemesi kararının kesinleştiği, eylemlerinin aynı zamanda yukarıda açıklandığı üzere Avukatlık Yasası ve TBB Meslek Kuralları çerçevesinde disiplin suçu olduğundan Baro Disiplin Kurulu tarafından yapılan hukuksal değerlendirme yerinde ise de Avukatlık Yasası 136/1. maddesine aykırı olarak kınama cezası tayini yerinde görülmemiş ve aleyhe itiraz olmadığından itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1- Şikâyetli avukatın itirazının reddine, aleyhe itiraz bulunmadığından … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 22.02.2017 günlü ve 2016/20 Esas, 2017/8 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy