Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 160)
E. 2008/510
K. 2009/114
T. 20.02.2009
Şikayetli avukat 05.09.2008 tarihli dilekçesiyle, disiplin sicil kaydında bulunan 2001/88 Esas, 2002/42 Karar sayılı kınama cezasının sicilinden silinmesini istemiştir.
Baro Disiplin Kurulu, beş yıllık süre dolmadan şikayetli avukatın 2008/5 Esas, 2008/20 Karar sayılı dosyadaki eylemi nedeniyle disiplin suçu işlediği gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir.
Baro Disiplin Kurulu kararına şikayetli avukat tarafından itiraz edilmiştir.
Şikayetli avukat itirazında; silinmesini istediği ceza kararının kendisine 11.10.2002 tarihinde tebliğ edildiğini, 11.11.2002 tarihinde kesinleştiğini, 5 yıllık sürenin 11.11.2007 tarihinde dolduğunu, bu süre içerisinde ikinci bir ceza almadığını, çok sonra 09.07.2008 tarihinde verilen 2008/5 Esas, 2008/20 Karar sayılı karar gerekçe gösterilerek ilk cezanın silinmemiş olmasının yasaya aykırı olduğunu belirterek, 2001/88 Esas, 2002/42 Karar sayılı kınama cezasının sicilinden silinmesini talep etmiştir.
Avukatlık Yasasının 160. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına göre: “Meslekten çıkarma ve işten çıkarma cezalarından başka bir disiplin cezası verilen avukatlar, uyarma, kınama ve para cezalarının uygulanmasından itibaren beş yıl geçtikten sonra disiplin kuruluna başvurarak bu disiplin cezalarının sicillerinden silinmesini isteyebilirler.
İlgilinin yukarıdaki fıkrada yazılı süre içerisinde disiplin cezası almamış olması halinde, disiplin cezasının silinmesine karar verilir ve sicil dosyasındaki disiplin bölümü çıkartılarak yenisi düzenlenir.” denilmektedir.
Yasa metninden açıkça anlaşılacağı gibi, disiplin sicilindeki kaydın silinebilmesi için;
Silinmesi istenilen cezanın uyarma, kınama ve para cezası cinsinden bir ceza olması, Bu cezaların kesinleşmiş olması ( uygulanması, siciline kaydedilmesi), Aradan beş yıllık süre geçmesi, beş yıllık süre içerisinde yeni bir ceza almamış olması gerekmektedir.
Yasada açıkça yeni bir ceza almamış olması denildiğine göre, bir kişi hakkında disiplin soruşturmasının başlatılması ve kovuşturma açılması disiplin cezasının silinmesine engel olmayacaktır.
Bu durum karşısında ve dosyadaki bilgiler göre, şikayetli avukatın kınama cezası almasına neden olan eylem tarihi dosyada bulunan Ağır Ceza Mahkemesi kararına göre 04.07.2001 tarihi olarak gösterilmiş olup, bu eylem nedeniyle verilen ceza kararının kesinleşme tarihi ise 11.11.2002 tarihidir. Bu nedenle 11.11.2007 tarihine kadar ceza almadığı taktirde şikayetli avukatın sicilinde bulunan cezanın silinmesi gerekmektedir.
İkinci şikayet dosyasında ise, şikayetli avukatın şikayet tarihi 04.10.2007 tarihidir. Dilekçe kapsamına göre eylem tarihi 05.12.2006 olarak belirtilmiştir.
Sonuç olarak, 11.11.2002 tarihinde uygulanan (kesinleşen) kınama cezasının üzerinden beş yıllık süre geçmeden 04.10.2007 tarihli şikayet yapılmış ve disiplin kovuşturması açılmış ve ceza verilmiştir. Ancak silme talebi sırasında ikinci ceza kararı kesinleşmemiş ve beş yıllık süre sonu olan 11.11.2007 tarihi geçmiştir.
Bu duruma göre, disiplin sicilinde bulunan kınama cezasının silinmesine karar verilmesi gerekirken Baro Disiplin Kurulunca aksi düşünce ile talebin reddi doğru bulunmamış, Baro Disiplin Kurulunun kararının kaldırılarak, şikayetlinin disiplin sicilindeki kınama cezasının silinmesine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, Şikayetli avukatın itirazının kabulüne, Konya Barosu Disiplin Kurulunun Şikâyetlinin sicilindeki Kınama cezasının silinmesi isteminin reddine ilişkin 10.09.2008 tarih ve 2008/ 50 Esas, 2008/ 3 Müt. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Şikayetli Avukat F. A’nın disiplin sicilinde bulunan 2001/88 Esas, 2002/42 Karar sayılı KINAMA CEZASININ DİSİPLİN SİCİLİNDEN SİLİNMESİNE, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy