Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 136) (5271 S. K. m. 223) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4)

 

E: 2021/98

K: 2021/141

T: 04.03.2021

 

Şikayetli avukat hakkında; Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 18.04.2018 günlü “Olur”u ile “Alacaklı vekili sıfatıyla, borçlu … San. Tic. Ltd. Şti. ve müştekiler haklarında, … Asliye 10. Hukuk Mahkemesinin 25.02.2014 tarih, 2012/236 esas ve 2014/67 sayılı kararına istinaden faiziyle birlikte 7.337,97 TL’nin tahsili için … 12. İcra Müdürlüğünün 2017/18232 (yenilemeden önce 2012/6566) sayılı dosyası üzerinden yürüttüğü icra takibinde, 25.04.2014 tarihli ve 92.000,00 TL bedelli teminat mektubu uyarınca, temyiz edilen bahse konu kararın bozulmasına karar verilip, teminat mektubu alacağı karşıladığı halde, şikayetçilerin ve yetkilisi oldukları borçlu şirketin taşınmazları, banka hesaplan, iş yeri ve evlerinde alacaktan fazla tutarda haciz uygulattığı ve şikayetçilerin ticari itibarının zedelenmesine neden olduğu” iddiası ile soruşturma izni verilmesi ve şikayetçi vekilinin 11.08.2017 kayıt tarihli şikayet dilekçesi üzerine başlatılan disiplin davasında, disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

 

Şikayetli avukat disiplin yargılamasına konu eylem nedeniyle yargılandığı mahkemedeki savunmasında özetle, icra takibi için stajyerini ilgili icra dairesine gönderdiğini ve icra memurluğunca dosyada teminat mektubunun bulunmadığını öğrenmesi üzerine takip yaptığını, icra müdürlüğünün takip şartlarını re’sen kontrol etmesi gerektiğini ve stajyerine dosyada teminat mektubu bulunmadığı beyanı üzerine stajyeri tarafından takibin devam ettirildiğini, suç kastının bulunmadığını ve sonuçta da maddi bir zarar bulunmadığını beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamında; Baro Yönetim Kurulu’nun 19.07.2018 günlü toplantısında şikayetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Şikayetli avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylemi nedeniyle, “Görevi Kötüye Kullanma” suçundan cezalandırılması istemiyle … Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/120 esasına kayden açılan kamu davasında, Mahkemenin 28.05.2019 gün ve 2019/283 karar sayılı ilamı ile sanık şikayetli avukatın CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verildiği, kararın istinaf başvurusunun esastan reddi ile 20.11.2019 günü kesinleştiği,

 

Mahkemenin; “Söz konusu icra takibi sırasında icranın tehiri için katılan borçlular tarafından teminat yatırılmak sureti ile mehil vesikası alınarak icra takibinin infazının durdurulduğu, kararın temyizi sonrası alacaklı vekili olarak sanık avukatın katılanlara ait iş yerinde ve evde haciz işlemi yapmak için talepte bulunduğu ve sanık avukatın görevlendirdiği stajyer avukat ile icra görevlisinin birlikte haciz mahalline gittiği, burada borçluların fiili engellemesiyle herhangi bir haciz işlemi yapılamadığı şeklinde somut olayın gerçekleştiği,

 

Sübut bulan olayda katılanların maddi herhangi bir zararının oluşmadığı ve söz konusu haciz talebinin yasaya aykırı olması halinde dahi icra mahkemesine dava açılmak suretiyle bu işlemin iptalinin mümkün olduğu, haciz işlemi başlamadan fiili engelleme neticesi herhangi bir haciz işleminin de gerçekleştirilemediği gözetildiğinde sübut bulan olayda atılı suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla beraatine karar verilmiştir.” gerekçesiyle karar verdiği,

 

Baro Disiplin Kurulu’nca “… Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/120 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde şikayete konu olay nedeni ile CMK 223/2-a madde uyarınca beraat ettiği ve söz konusu kararın kesinleştiği böylece tüm dosya kapsamına göre şikayetli avukatın 1136 sayılı yasaya ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na aykırı bir davranışının olmadığı açıkça anlaşılmaktadır.”  gerekçesiyle disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verildiği,

 

Şikayetlinin disiplin sicil özetinde eylem tarihi itibariyle (03.08.2017), Avukatlık Kanunu’nun 136/1.maddesi gereğince tekerrüre esas 28.01.2017 kesinleşme tarihli uyarma cezasının olduğu,

 

Şikayetçiler vekilinin 06.10.2020 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle,  önceki iddiaları tekrarla, dosyada neredeyse alacağın tamamını karşılamaya yetecek banka teminat mektubunun paraya çevrilmesi ve alacağın tahsil edilmesi imkanı olmasına rağmen şikayetlinin dosya hesabı dahi yapmadan ve taşkın haciz hükümlerini dahi hiçe sayarak haciz yoluna gitmesinin ve müvekkillerinin (kapılarına ve ticarethanelerine, çalıştıkları bankalara haciz gelmemesi ve itibarlarının sarsılmaması amacıyla dosya borcunu karşılayacak teminatı dosyaya yatırmasına rağmen) evlerine kadar gelinmesinin, haciz ve muhafaza işlemi yapılmaya çalışılmasının ve müvekkillerinin komşularına ve mahallesine rezil edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, Baro Disiplin Kurulu’nca deliller değerlendirilmeden, yalnızca ceza mahkemesi kararı neticesinde hüküm kuruluğunu oysa ceza yargılaması ile disiplin soruşturmasının birbirinden bağımsız iki alan olduğunu belirterek kararın kaldırılarak şikayetlinin cezalandırılmasını vekaleten talep ettiği,

 

Usulüne uygun tebligata rağmen itiraza cevap verilmediği görülmektedir.

 

Avukatlık Kanunu’nun 34. maddesi “Avukatlar, yüklendikleri görevleri, bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

 

Avukatlık Kanunu’nun 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, meslekî çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesi, “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4.maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.” hükümlerini amirdir.

 

Avukatlık,  kolektif bir itibar mesleğidir. Bu itibardan yararlanmak her avukatın hakkı olduğu gibi, bu itibarı korumak ve lekelenmesine izin vermemekte her avukatın yükümlülüğüdür.

 

Dosya kapsamına, şikayetlinin disiplin kovuşturmasına konu eylemi nedeniyle, “Görevi Kötüye Kullanma” suçundan yargılandığı … Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/120 esas ve 2019/283 karar sayılı ilamı ve yukarıda anılan düzenlemelere göre, eylemin disiplin suçu oluşturmadığına ilişkin Baro Disiplin Kurulu kararı isabetlidir.

 

Bu nedenle; Baro Disiplin Kurulu’nca yapılan hukuksal değerlendirmede yasaya aykırı bir yön ve hukuki isabetsizlik görülmediğinden, itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1-Şikayetçiler vekilinin itirazının reddi ile, Baro Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 30.06.2020 gün ve 2018/97 Esas, 2020/13 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2-Kararın onay için Avukatlık Kanunu’nun 157/7.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine,

 

3-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy