Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5271 S. K. m. 223)

 

E: 2018-1007

K: 2019/6

T: 19.01.2019

 

Şikâyetli avukat hakkında; Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 24.04.2017 günlü “Olur”u ile; “Alacaklı ... iletişim Hizmetleri A.Ş. vekili sıfatıyla, borcu olmadığını bildiği müştekiye, muhtelif tarihlerde borcun hemen ödenmesi gerektiği, aksi durumda haciz ve muhafaza işlemleri yapılacağına dair büro personeline telefon açtırıp mesaj ve ihtarnameler gönderterek şikâyetçiyi rahatsız ettiği gibi müşteki üzerinde bu şekilde psikolojik baskı kurup haksız tahsilat yapmaya çalıştığı,” iddiasıyla kovuşturma izni verilmesi üzerine başlatılan disiplin davasında, cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

 

Usulüne uygun tebligata rağmen soruşturma ve kovuşturma aşamasında şikâyetli avukat savunma vermemiştir.

 

Disiplin davasına konu eylem nedeniyle yargılandığı Ceza Mahkemesindeki savunmasında; “Ben savunmamı yazılı olarak hazırladım, sunuyorum, yazılı savunmamı aynen tekrar ediyorum, ...’in anlaşmalı hukuk bürosuyduk, aldığımız talimat doğrultusunda işlem yaptık, icra takibi açılan borçluları bilgilendirmesini yapıyorduk, kimseyi rahatsız etmek gibi bir eylemimiz yoktur, hiç bir personele de bu şekilde bir talimat da vermiş değiliz, suçlamayı kabul etmiyorum. Ben beraatımı talep ediyorum, mahkeme aksi kanaatle mahkûmiyet hükmü kuracak olursa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini istemiyorum.” demiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından; Baro ...etim Kurulu’nun 15.02.2018 günlü toplantısında, şikâyetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Şikâyetli avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylemi nedeniyle ...  3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/341 esasına kayden “Kişilerin Huzur ve Sükûnunu Bozma” suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında Mahkemenin 19.12.2017 gün ve 2017/413 sayılı ilamı ile sanık Şikâyetli avukatın CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraatine karar verildiği, kararın istinaf edilmeden 27.12.2017 günü kesinleştiği,

 

Mahkemenin, “Müştekinin, adına kayıtlı ... faturalı hattını 2001 yılında kapattırdığı, ancak 2002 yılında kapattırdığı bu hatta ait borcun bulunması nedeni ile ... tarafından borç bildiriminde bulunulduğu, bu borç dolayısıyla ... 29. İcra Dairesinin 2002/5369 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, takibin başka bir hukuk bürosunca yapıldığı, bilahare bir kısım dosyaların ... Hukuk Bürosuna devredildiği ancak şirket tarafından devredilen dosyalara ait bilgilerin tamamının verilmediği, bu nedenle ... Hukuk Bürosu tarafından telefon hattının adı geçen kişiye ait olup olmadığının tespit edilmesi ve şirketin icra takibi dışında yine şirkete yapılan ödemelerde faiz uygulamasından vazgeçmesi nedeni ile öncelikle şahsın telefon ile bir kaç kez arandığı, müştekinin de dolandırılmak maksadı ile arandığını düşünerek sanıktan şikâyetçi olduğu, sanık savunması, müşteki beyanı ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.

 

Her ne kadar sanık hakkında kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de, atılı suçun kişi veya kişilerin sırf huzur ve sükûnunu bozmak için özel kast ile işlenmiş olması gerekliliği karşısında, sanığın işi gereği ve müştekiyi bilgilendirme maksadı ile bir kaç kez telefon ile aradığı, huzur ve sükûnu bozma kastının bulunmadığı dolayısıyla suçun unsurları itibari ile oluşmadığı kanaatine varılmakla” gerekçesiyle hüküm kurduğu,

 

Baro Disiplin Kurulu’nun; “Avukat hakkında ceza davası açılmış olup, beraat kararı verilerek karar kesinleşmiştir. Dosya kapsamında; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na aykırılık tespit edilememiş, Mahkeme kararı da heyetimizce benimsenmiştir” gerekçesiyle karar verdiği,

 

Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde, eylem tarihi itibariyle tekerrüre esas kesinleşmiş ceza olmadığı,

 

Şikâyetçinin 16.07.2018 tarihli itirazında özetle; önceki iddialarını tekrarla, konunun peşini bırakmayacağını belirterek karara itiraz ettiğini beyan ettiği, usulüne uygun tebligata rağmen itiraza cevap verilmediği görülmüştür.

 

Dosya içinde bulunan ceza mahkemesi kararında belirtildiği gibi şikâyetçinin 2001 yılında kapattırdığı hattı ile ilgili olarak ... 29. İcra Müdürlüğünün 2002/5369 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, söz konusu dosyanın sonradan şikâyetli avukata devredildiği, takip borçlusu olup olmadığı dahi araştırılmadan şikâyetli avukatın “... Hukuk Bürosu” telefon hatlarından şikâyetçiyi aradığı, şikâyetli avukatın icra hukuku kuralları dışına çıkarak özen yükümlülüğünü aşan eylemi nedeni ile itirazın kabulü ile uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1-Şikâyetçinin itirazının kabulü ile;  … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 31.05.2018 gün ve 2018/D.240 Esas, 2018/434 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, şikâyetli avukatın UYARMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere, katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy