Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134)

 

E. 2015-890

K. 2016/53

T. 16.01.2016

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

 

Şikâyetli avukat N.K. hakkında, ... ili … ilçesi … Köyü hudutlarında define ararken yakalanan kişilerden birinin ... Barosuna kayıtlı avukat N.K. olduğunun basından öğrenilmesi ve ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/350 Esas, 2007/203 Karar sayılı ilamı ile şikâyetli avukatın mahkûmiyetine karar verilmiş olması üzerine başlatılan disiplin kovuşturmasında, eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

 

Şikâyetli avukat önceki savunmalarında özetle; Üstünün ve arabasının usulsüz olarak arandığını, mevcut eylemlerin Türkiye Cumhuriyeti adaletinin avukata verdiği değer ve önemi gösterdiğini düşündüğünü, Baroların avukatın tepkisini çekecek medya yayınları konusunda avukattan yana tercih kullanması gerektiğini beyanla, hakkında verilen psikotik bozukluk raporuna binaen yürütülen kovuşturmanın kapatılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından; Şikâyetli avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylemi nedeniyle … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/350 Esas sayılı dosyası ile “Korunması gereken kültür alanında define aramak” suçundan yapılan yargılamasında, Mahkemenin 21.06.2007 gün ve 2007/203 Karar sayılı ilamı ile sanığın 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 74/2 maddesi, TCK’nın 62. maddesi uyarınca neticeten 1 Yıl 1 Ay 9 Gün Hapis Cezası ile Cezalandırılmasına, cezanın ertelenmesine karar verildiği,

 

Kararın sanıklar tarafından temyiz edildiği, Yargıtay ... Ceza Dairesi’nin 09.12.2011 günlü ve 2011/7788 Karar sayılı kararı ile 2863 sayılı Kanunda yapılan değişiklik ve CMK’nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin düzenleme karşısında hükmün bozulmasına karar verildiği,

 

Bozma sonrası HSYK’nın 15.06.2012 tarihli ve 347 nolu kararı ile ... Adliyesinin faaliyetine son verildiği, Asliye Ceza Mahkemesi’nin dosyalarının ...  Asliye Ceza Mahkemesi’ne devredildiği, Mahkemenin 30.04.2015 gün ve 2012/1097 Esas, 2015/564 Karar sayılı ilamı ile sanık N.K.’nin “İzinsiz Define Araştırmak” suçu sabit görülmekle 5728 sayılı Yasa ile değişik 2863 sayılı Yasa’nın 74/2 maddesi, TCK’nın 62.maddesi uyarınca neticeten 2 Ay 15 Gün Hapis Cezası ile Cezalandırılmasına, HAGB karar verildiği, kararın itirazın reddi üzerine 01.07.2015 tarihinde kesinleştiği,

 

Mahkeme tarafından “netice itibari ile sanıkların üzerlerine atılı deflen araştırma suçu sabit görülerek ve 5728 sayılı Yasa ile yapılan değişlik sonrası durum her yönü ile sanıkların lehine görülmekle 2863 Sayılı Yasa’nın 74/2. maddesi gereğince sanıkların cezalandırılmalarına karar vermek gerekmiş, sanıkların sabıkasız oluşları ve ileride bir daha suç işlemeyeceklerine dair mahkememizde olumlu vicdani kanaate varılmakla sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına” gerekçesiyle hüküm kurulduğu,

 

Baro Disiplin Kurulu Kararında şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde; 11.12.2002 kesinleşme tarihli uyarma cezasının olduğunun belirtildiği, ancak şikâyetlinin talebi üzerine, ... Barosu Disiplin Kurulu’nun 07.07.2008 günlü ve 2008/03 Değişik İş, 2008/3 Karar sayılı kararı ile kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıllık süre geçmiş olması sebebiyle şikâyetli hakkında 30.09.2002 tarihli ve 2002/04 Esas, 2002/06 Karar sayılı kararıyla verilmiş olan uyarma cezasının sicilinden silinmesine karar verildiği,

 

Şikâyetli avukat N.K.’nin 16.11.2015 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Baro Disiplin Kurulu kararında sicilinde bulunduğu söylenen uyarma cezasının sicilden 2008 yılında silindiğini, hakkında uyarma cezası verilmesi gerekirken kınama cezası verilmesinin kendisine haksızlık yapılmasına sebep olduğunu, hakim ve savcıyı şikâyet edemeyen avukatların TBB’nin eseri olduğunu ancak onu hiç karıştırmadığını, itirazı üzerine kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmektedir.

 

Avukatlık Yasasının 34. maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ”

 

Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi, “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”

 

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.

 

Kesinleşen Mahkeme kararı ve karar gerekçesine göre Şikâyetli avukatın “izinsiz define aramak” suçundan mahkûm edildiği, doya kapsamı ile tartışmasızdır.

 

Öncelikle avukatlar çevreye ve tarihi eserlere, kültür varlılarına sahip çıkmalı, izinsiz aranmasına ve tahribine neden olmamalıdır.

 

Şikâyetli Avukatın yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında eylemi disiplin suçunu oluşturmaktadır.

 

Avukatlar özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorundadır.

 

Baro Disiplin Kurulu’nun, şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddelerine aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirmesi yerinde olmakla itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

Sonuç olarak Şikâyetli avukat N.K.’nin itirazın reddi ile;

 

1-... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 07.09.2015 gün ve 2008/15 Esas, 2015/16 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere, Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy