Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 2, 34, 38, 134) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 4, 36)
E. 2006/453
K. 2007/43
T. 02.02.2007
Şikayetli avukat hakkında, “menfaati zıt olan ve bir dosyada alacaklı-borçlu durumunda görülen her iki şirketin de avukatı olarak hareket ettiği, aleyhine takip yapılan şirket adına alınan teminat mektubu ile alınan ihtiyati haciz kararı ile haciz işlemini yaptığı” iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulu’nca eylem sabit görülerek kınama cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli avukat savunmasında, gerek Aurora, gerek SKT adlı şirketlerin vekili olduğunu, Aurora adlı şirketin işlerinin çokluğu nedeniyle bazı avukatlara yetki belgesi verdiğini, kendi büroları olan bu avukatların eylemelerinden sorumlu olmadığı gibi esasen bu avukatları takip imkanının da olmadığını, kovuşturmaya konu olayda İstanbul Barosu avukatlarından Av. M.H’ye yetki belgesi verdiğini, bu avukatın aldığı ihtiyati haciz için, kendisinin Aurora adına ve lehine teminat mektubu alarak gönderdiğini, ancak bu mektubunun Aurora’nın borçlu olduğu bir takipte kullanılacağını bilmediğini, iki şirketin çatışan menfaatlerinin olduğu bir dosyada kullanılmış olmasının kendi kusurunun değil, kullananın sorumluluğunun olduğunu, hiçbir evrakta imzasının bulunmadığını, Av. M. H. hakkında İstanbul Barosu’nun disiplin soruşturması açmamış olduğunu, C. Savcılığının da kovuşturma izni vermediğini, disiplin suçu işlemediğini bildirmiştir.
Baro Disiplin Kurulu’nca şikayetli avukatın eyleminin Avukatlık Yasası’nın 2, 34, 38/b, 38/f, 134. maddelerine ve TBB Meslek Kuralları’nın 4 ve 36. maddelerine aykırı olduğu kabul edilerek kınama cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, şikayetçi firmanın borçlu, şikayetlinin vekili olduğu Alman Uyruklu Auraro şirketinin ise alacaklı olduğu ve yine şikayetlinin vekilliğini yaptığı Alman uyruklu SKT Şirketine ciro edilen 600.000 ABD Doları meblağlı çekin takibe konulup tahsil edilmesi için, SKT firmasının şikayetliye verdiği vekaletnameye dayanılarak İstanbul Barosu’ndan Av. M.H’ye şikayetli avukat tarafından yetki belgesi verildiği,
Av. M.H. de, şikayetlinin verdiği yetki belgesi ile SKT firması vekili olarak, şikayetçi Hello Turizm Seyahat Acentası A.Ş. ile çekin lehdarı olan Auraro firması aleyhine İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.05.2003 tarih ve 2003/…… D.İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı verilmesi için müracaatta bulunduğu,
Mahkemenin takdir ettiği 133.058.160.000 TL’lik teminat mektubunun şikayetli tarafından vekilliğini yaptığı ve aynı zamanda aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmiş olan Auraro Konrad G. Schulz Gmbh&Co. Kg adına, Türkiye İş Bankası’nın 23.05.2003 tarih ve ……. sayıyla 133.098.160.000. TL’lık teminat mektubu tanzim ettirildiği ve Av. M.H’ye gönderildiği,
Böylece, aleyhine ihtiyati haciz kararı alınmış olan Auraro firması adına verilmiş olan teminat mektubuna dayanılarak ihtiyati haciz kararı alındığı,
İhtiyati haciz kararının, Beyoğlu 4. İcra Müdürlüğü’nün 2003/….. Esas sayısı ile takibe konulduğu, ancak icra takibinin ihtiyati haciz kararında borçlu olarak yazılı Hello A.Ş. ile AURARO firmalarından sadece, Hello A.Ş. aleyhine icra takibi başlatıldığı, aleyhine ihtiyati haciz kararı alınmış bulunan Auraro firması aleyhine ise icra takibi yapılmadığı,
Şikayetçi Hello A.Ş. vekilinin daha sonraki tarihte şikayetten vazgeçtiği, anlaşılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşıldığı gibi, şikayetli avukat, çekin hem lehdarı Auraro firmasının ve hem de hamili olan (ciro edilen) SKT firmasının vekilliğini üstlenmiştir. Şikayetli SKT firmasının verdiği yetkiye dayanarak İstanbul Barosu’nda kayıtlı Av. M.H.’ye yetki belgesi vermiş, adı geçen avukat da SKT firması vekili olarak, hem Auraro ve hem de şikayetçi şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı almıştır.
Şikayetli, vekilliğini yaptığı STK firmasının, vekili olduğu Auraro firması aleyhine ihtiyati haciz kararı alınmasında, vekili olduğu borçlu Aurora firması adına mahkemenin istediği teminat mektubunu düzenleterek, adı geçen firma aleyhinde verilmiş olan ihtiyati haciz kararının infazını sağlamıştır.
Şikayetlinin eylemi, Avukatlık Yasasının 2. maddesindeki, “avukatlığın amacı; hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır.” hükmüne,
Aynı yasanın 34. maddesindeki, “avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.” hükmüne,
Aynı yasanın 38/ b maddesindeki, “avukat; (…) aynı işte menfaati zıt olan bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalâa vermiş olursa” hükmü ile 38/f maddesinde yazılı, “görmesi istenilen iş, Türkiye Barolar Birliği tarafından tespit edilen mesleki dayanışma ve düzen gereklerine uygun değilse, teklifi reddetmek zorunluluğundadır. Bu zorunluluk, avukatların ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları kapsar.” hükmüne,
Ayrıca, TBB Meslek Kuralları 4. maddesindeki, “Avukat, mesleğinin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükmüne,
TBB Meslek Kuralları’nın 36. maddesindeki, “Bir anlaşmazlıkta taraflardan birine hukuki yardımda bulunan avukat yararı çatışan öbür tarafın vekaletini alamaz, hiçbir hukuki yardımda bulunamaz.” hükümlerine aykırı olup, disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulu’nun kararında hukuki isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetlinin itirazının reddi ile Ankara Barosu Disiplin Kurulu’nun kınama cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy