Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 4, 5, 27)
E. 2006/377
K. 2006/448
T. 08.12.2006
Şikayetli avukatın, müvekkili şirket aleyhine daha önce Baro Hakem Kurulunda açtığı ve Hakem Kurullarının kaldırılması üzerine Ankara 28.Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden 2004/432 Esas sayılı davanın 24.11.2004 tarihli celsesindeki “..Davalı vekili Avukatlık görevini kötüye kullanmaktadır. Yalan Beyanda bulunmaktadır. Mahkemeyi yanıltmaya çalışmaktadır..” şeklindeki sözleri sebebiyle başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmüş ve disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli savunmasında, davanın tarafı olduğunu, bu sözleri avukat sıfatıyla değil, kendisini savunurken söylediğini, bunların savunma sınırı içerisinde kalan ve gerçeklere uygun sözler olduğunu, bu bakımdan hakaret oluşturmayacağını, aksine, bu fiillerinden dolayı şikayetçinin cezalandırılması gerektiğini, sözlerin mesleğin ifası sırasında söylenmediğinden, bu konuda Baronun yetkili olmadığını bildirmiştir.
Baro Disiplin Kurulu, 2005/105 Esas, 2006/54 Karar sayılı ve 19.07.2006 tarihli kararı ile avukatların karşılıklı ilişkilerinde saygı ve ölçü kurallarına uymaları gerektiğini, avukatın özel hayatında dahi bu kurallara uymakla yükümlü olduğunu, şikayetlinin tutanağa geçen beyanları ile bu kurallara aykırı davrandığını ve TBB. Meslek Kurallarının 5 ve 27. maddelerini ihlal ettiği gerekçesiyle uyarma cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.
Baro Disiplin Kurulu kararına karşı şikayetli avukat tarafından itiraz edilmiştir.
T.B.B. Meslek Kurallarının 27.maddesi, hiçbir avukatın herhangi bir meslektaşı ve özellikle hasım vekili meslektaşı hakkında küçük düşürücü nitelikteki kendi görüş ve düşüncelerini açıkça belirtemeyeceğini, 4.maddesi avukatın özel yaşantısında da mesleğin itibarını zedeleyecek tutum ve davranıştan kaçınmak zorunda olduğunu, 5.maddesi ise avukatın yazarken de, konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açıklama zorunda olduğunu belirtmiştir. Avukatlık Yasasının 34.maddesi de, avukatların avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranma yükümünde olduklarını hüküm altına almıştır.
Şikayetlinin Ankara 28.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan 2004/432 Esas sayılı davanın 24.11.2004 tarihli oturumda tutanağa geçen beyanında yer alan “Davalı vekili avukatlık görevini kötüye kullanmaktadır. Yalan beyanda bulunmaktadır. Mahkemeyi yanıltmaya çalışmaktadır..” şeklindeki sözleri, hasım vekilinin şahsını hedef alan, olgunluk ve objektiflik ilkesinden uzak, şikayetçiyi kaba biçimde eleştiren, meslektaşlar arasındaki saygı kurallarına uygun düşmeyen ifadelerdir.
Avukat özel yaşantısında da bu kurallara uyma zorunda olduğundan bu sözleri vekil sıfatıyla söylemediği yolundaki savunmasına itibar olunamaz. Ayrıca yukarıda belirtilen kurallara aykırılık oluşturan ifadelerin gerçeğe uygun olup olmaması kurallara aykırılığı ortadan kaldırmaz. Avukatın kullandığı sözlerin hasmı veya vekilini hedef almayacak şekilde ve savunma sınırları içinde kalması zorunludur.
Bu nedenle eylem disiplin suçunu oluşturduğundan, Baro disiplin Kurulunun değerlendirmesinde hukuki isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetlinin itirazının reddi ile Ankara Barosu Disiplin Kurulunun UYARMA cezası verilmesine ilişkin kararının ONANMASINA, katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy