Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 4, 74, 136, 154) (647 S. K. m. 4)
E. 2007/306
K. 2007/355
T. 03.11.2007
Şikâyetçi, şikâyetli avukatın Maçka Asliye Hukuk Mahkemesindeki 2002/276 Esas sayılı davada, vekili olduğunu, ancak, boşanma sırasında kendisine isabet eden bulaşık makinesi, fırınlı ocak, yatak ve çeyiz eşyaları ile eşinden alacağı olan 1.000, YTL. yi teslim aldığı halde kendisine vermediğini, sorduğunda bulaşık makinesi ile fırınlı ocağı da sattığını söylediğini, bildirerek şikâyetçi olmuştur.
Şikâyetli avukat savunmasında; şikâyetçinin eşinin açtığı boşanma davasında anlaşarak boşandıklarını, ancak diğer tarafın taahhüt etmesine rağmen ev eşyalarını vermediğini ve bunun üzerine Mersin 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde 2004/128 Esas sayılı 5.000,00 YTL.lik eşya bedelinin tahsili davasını açtığını, bu davanın halen devam etmekte olduğunu, şikâyetçinin eşinden de herhangi bir para tahsil etmediğini bildirmiştir.
Mersin Barosu Disiplin Kurulu, şikâyetli hakkında şikâyete konu eylemle ilgili olarak Mersin 2.Ağır Ceza Mahkemesince hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal’den kesin olarak mahkumiyet kararı verilmiş olması sebebiyle Avukatlık Yasasının 5/a-h, 74.maddeleri gereğince şikâyetlinin Meslekten karılmasına karar vermiştir.
Baro Disiplin Kurulu kararına şikâyetli tarafından itiraz edilmiştir.
Şikayetli itirazında, ceza kararının temyizi kabil olmadığını, eksik incelemeye dayalı bulunduğunu, boşanma davası sırasında tahsil edildiği bildirilen paranın sonra açılan eşya davasının harç ve masrafı olarak kullanıldığını ve eşyaların Ordu’dan getirtilmesi için harcandığını, ortada suiistimal olmadığını, Avukatlık Yasasına göre avukatın ücret ve masrafını tahsil ettiği paradan mahsuba hakkı bulunduğunu, zimmete geçen bir para olmayıp aksine kendisinin alacaklı bulunduğunu, eşyaların ise şikâyetçi tarafından eksik diye alınmadığını, oysa eksik eşyalar için dava açıldığını, cezada önemli unsurun kasıt olduğunu, olayda kusuru olabileceğini, ancak kasdının bulunmadığını, verilen cezanın adil olmadığını bildirerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Şikâyetli hakkında disiplin kovuşturmasına konu eylemi sebebiyle Mersin 2.Ağır Ceza Mahkemesinde “Hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal” iddiasıyla açılan 2005/87 Esas sayılı kamu davası sonucunda, Mahkemece, şikâyetlinin suçu sabit görülerek 11 ay hapis cezasına çarptırılmasına ve hapis cezasının 647 Sayılı Yasanın 4.maddesinin uygulanarak neticeten 1.980,00 YTL. Adli Para Cezası ile kesin olarak cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Avukatlık Yasasının 136.maddesi; 5.maddenin (a) bendinde yazılı bir suçtan kesin olarak hüküm giyme halinde, meslekten çıkarma cezasının verileceğini hüküm altına almıştır. Şikâyetlinin kesinleşen yargı kararıyla hüküm giydiği “hizmet sebebiyle emniyeti suiistimal” suçu, Avukatlık Yasasının 5/a maddesinde sayılan suçlardan olmakla, Baro Disiplin Kurulunun değerlendirmesinde hukuki isabetsizlik görülmemiş, kararın onanması gerekmiştir.
Avukatlık Yasasının 154.maddesine göre, haklarında meslekten çıkarma cezası verilen avukatların işten yasaklanmaları da zorunludur. Yine aynı maddenin ikinci fıkrasına göre, yasaklama nedeninin oluşmasından başlayarak 2 ay içerisinde Baro Disiplin Kurulu tarafından işten yasaklama kararı verilmeyenlerin, T.B.B. Disiplin Kurulunun doğrudan vereceği kararla işten yasaklanacaklarını hüküm altına alınmıştır.
Baro Disiplin Kurulunca, şikâyetlinin işten yasaklanmasına ilişkin bir karar verilmediğinden şikâyetlinin işten yasaklanmasına da karar verilmesi gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikâyetlinin itirazlarının reddi ile Mersin Barosu Disiplin Kurulunun “MESLEKTEN AYRILMA CEZASI VERİLMESİNE” ilişkin kararının ONANMASINA, şikâyetlinin Avukatlık Yasasının 154.maddesi uyarınca İŞTEN YASAKLANMASINA oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy