Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(765 S. K. m. 59, 80, 110, 522, 523) (1136 S. K. m. 34, 136) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 42, 43)
E. 2008/531
K. 2009/137
T. 13.03.2009
Şikayetli avukat hakkında, şikayetçilerin vekili olarak yaptığı takipler için avans olarak fazla para aldığı, bu avans hesabını kapatmadığı, artan paranın uhdesinde kaldığı iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmüş ve disiplin cezası tayin edilmiştir.
Baro Disiplin Kurulu kararına şikayetli avukat tarafından itiraz edilmiştir. Şikayetli avukat itirazında, hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmadığını, Baro Disiplin Kurulunun tarafsız davranmadığını, yasaya aykırı Disiplin Kurulu kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, şikayetli avukat hakkında, disiplin kovuşturmasına konu eylemle ilgili olarak, “Hizmet nedeniyle Emniyeti Suiistimal” suçundan dolayı Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/102 Esasında kayıtlı kamu davası açıldığı, mahkemece 11.03.2008 tarihli 2008/61 karar sayılı kararı ile “Sanığın eylemi 5237 sayılı TCK’nunda öngörülen güveni kötüye kullanmak suçunu teşkil ettiği, 765 sayılı Yasanın sanık lehine olması nedeniyle, eylemine uyan 765 sayılı Yasanın 110, 80, ,522, 523/2 , 59 ve 747 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince 847.00.-YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve CMY.nın 5721 sayılı Yasanın 231/8. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemenin karar gerekçesinde, “Şikayetlinin Kaymaklı Tarım Kredi Kooperatifi vekili olduğu, 29.04.2004 tarihinde Nevşehir 2.İcra Müdürlüğüne başvurup 33 dosyada yenileme talebinde bulunduğu, dosya başı yenileme masrafı 3,50.-YTL olmasına rağmen dosya başı masrafı 10,00.-YTL göstererek ilgili kuruma yazılı beyanda bulunarak 207,50.YTL haksız şekilde menfaat edindiği, yine Kaymaklı Tarım Kredi Kooperatifi vekili sıfatıyla 7 dosya hakkında hiçbir yenileme işlemi yaptırmamasına rağmen 24.12.2003 tarihinde Kaymaklı Kooperatifine başvuruda bulunarak dosya başı 5,00.-YTL den olmak üzere 35,00.- YTL.yi haksız olarak edindiği anlaşılmakla, oluş ve kabule göre sanığın eylemi müteselsil olarak emniyeti suiistimal olarak kabul edilmiş ve sanık kabule göre cezalandırılmıştır.” şeklinde kabul bulunmaktadır.
“Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin olarak verilen kararlar adli sicil kaydına işlenmemekte, başka bir deyişle hakkında cezalandırma kararı verilmiş sanıklar, sabıkalı addedilmemekte, kararlarda belirtilen cezaların infazı ertelenmekte, 5 yıllık süre içinde suç işlenmediği takdirde infaz edilmemektedir. Ancak yapılan yargılama sonucu, ceza mahkemesi suçun unsurlarına ilişkin maddi vakıaları tespit etmekte ve manevi unsuru da nazara almak suretiyle, suç vasfını belirleyerek cezalandırma kararı vermektedir. Bu durumda, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık, verilen cezanın infaz edilmemesi ve sabıka teşkil etmemesi imkanından yararlanmaktadır. Öte yandan, hakkında bu tür hüküm kurulan sanığın, isnat edilen suçu işlediği ve işlediği suçun ferdileştirilmesi sonucu mahkemesince, kendisine uygun yasa maddesi gereğince ceza verildiği de tartışmasızdır.
Bu durumda, şikayetli avukat hakkında açılan ve Ağır Ceza Mahkemesince karara bağlanan davada, şikayetlinin emniyeti suiistimal suçunu işlediğine ilişkin mahkeme yargısını nazara almak ve doğru kabul etmek zorunluluğu bulunduğundan, şikayetlinin suç olarak kabul edilen eylemi aynı zamanda disiplin suçunu da oluşturmaktadır.
Avukatlık Yasasının 34. maddesine göre, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.” ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 42. maddesine göre “Avukat işle ilgili giderleri karşılamak üzere avans isteyebilir. Avansın işin gereğini aşmamasına, avanstan yapılan harcamaların müvekkile zaman zaman bildirilmesine ve işin sonunda avanstan kalan paranın müvekkile geri verilmesine dikkat edilir.” 43. maddesine göre de, “Müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir. Müvekkille ilgili bir hesap varsa uygun sürelerde durum yazıyla bildirilir.”
Şikayetli avukatın eylemi Avukatlık Yasasının 34, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 42 ve 43.maddesine aykırı olduğundan, Baro Disiplin Kurulunun Avukatlık Yasasının 136/1 maddesi gereğince tayin ve takdir ettiği kınama cezasında, hukuki isabetsizlik görülmemiş ve aleyhe itiraz olmadığından kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetli avukatın itirazının reddi ile, Nevşehir Barosu Disiplin Kurulunun “Kınama cezası verilmesine” ilişkin kararının ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy