Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 135, 158) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 4, 5)
E. 2008/319
K. 2008/447
T. 07.11.2008 
Şikayetli avukatın, kendisi hakkında yürütülen 2004/… sayılı başka bir disiplin kovuşturması nedeniyle Ordu Barosu Disiplin Kurulu Başkanlığı’na verdiği 24.09.2004 tarihli dilekçesinde şikayetçilere yönelik olarak kullandığı sözlerin, şikayetçilerin kişilik, onur ve şeref gibi manevi değerlerine saldırı olduğu iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda baro disiplin kurulunca eylem sabit görülerek, Avukatlık Yasası’nın 135/4 maddesi gereğince üç ay süre ile işten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Baro disiplin kurulu kararına karşı şikayetli tarafından itiraz edilmiştir. Şikayetli itiraz dilekçesinde, Ordu ilinde bulunan taşınmazını mesken olarak şikayetçilere kiraladığını, kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle tahliye kararı alındığını, icra kanalı ile tahliyeye gidildiğinde süre istediklerini, süre verildiğini, şikayetçilerin ayrılırken dış ve oda kapılarını, banyo ve mutfak dolaplarını, lavabo ve klozeti sökerek götürdüklerini, “evin esrar tekkesi, ahlak dışı işler” şeklindeki beyanının komşuların telefonda söylediklerinin nakledilmesi şeklinde olduğu, sözlerin kendisi tarafından yapılmış itham olmadığını, hukuk mahkemesinin tazminata ilişkin kararının bağlayıcı olmadığını, şikayetçilerle arasında 30’dan fazla dava olduğunu, verilen kararın tamamen hissi, hukuk ve adaletle ilgisiz bulunduğunu ve kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, şikayetli avukatın, hakkında yürütülen 2004/… sayılı başka bir disiplin kovuşturma dosyası nedeniyle Ordu Barosu Disiplin Kurulu Başkanlığı’na verdiği 24.09.2004 tarihli dilekçesinde, şikayetçilere yönelik olarak “Mesken olarak kiralanan dairemi büro olarak kullanıyormuş. Ayrıca dairemi esrar tekkesi haline getirmiş olduğunu, hatta ifade etmekten hicap duyduğum bazı tutum ve davranışlarda bulunduğunu (…) bana haber verdiler. Karı-koca avukat (meslektaş) olmaları sebebi ile elektrik ve telefon aboneliğini devralacağını söylemesi üzerine itimat ettim. Almadı. Edep dışı davranışlarının hemen hemen her akşam telefonla haber verilmesi üzerine aleyhine tahliye davası açtım.” şeklinde sözler kullandığı,
Şikayet konusu yapılan bu sözler nedeniyle, şikayetçi karı-koca avukatlar tarafından şikayetli aleyhine 10.000,00 YTL manevi tazminat istemli dava açıldığı, Samsun (1). Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/… Esas sayısında kayıtlı olarak açılan dava sonucunda, 2.500,00 YTL manevi tazminata hükmedildiği, kesinleşen kararın gerekçesinde mahkemece “Davalının (şikayetlinin) komşularından duyduğunu belirterek, davacıların (şikayetçilerin) kendisine ait kiraladıkları taşınmazda esrar partileri düzenlemekle, evi esrar tekkesine dönüştürmekle, ahlak dışı işler yapmakla açık biçimde suçladığı görülmüş, bu isnatların cezai takibata maruz bırakacak nitelikte beyanlar olduğu, şikayet hakkının kullanılması kapsamında olmayıp, Anayasa ile tanınmış bu hakkın sınırlarının bu ifadelerde fazlasıyla aşıldığı, davacıların yine aynı şekilde yasalar ve Anayasa ile teminat altına alınmış ve korunması gerekli, kişilik, onur, şan ve şeref gibi manevi değerlere saldırı niteliğine büründüğü” belirtilip tazminata hükmedilmiştir.
Şikayetlinin disiplin kovuşturmasına konu sözleri savunma sınırlarının dışında olup, mahkeme kararı gerekçesinde de belirtildiği gibi meslektaşı olan şikayetçilerin kişilik haklarına yönelik ve ağır derecede saldırı mahiyetindedir.
Şikayetlinin eylemi, Avukatlık Yasası’nın 34. maddesinde yazılı; “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.” hükmü ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 4. maddesindeki; “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.”, 5. maddesindeki; “Avukat, yazarken de, konuşurken de düşüncelerini olgun ve objektif biçimde açıklamalıdır.” düzenlemelerine aykırı olmakla disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Ancak şikayetli avukatın disiplin sicilinde, tekerrüre esas olarak eylem tarihinde sadece uyarma ve kınama cezasının bulunduğu, para cezasının ise bu dosyadaki eylem tarihinden sonraki bir tarihi taşıdığından tekerrüre esas olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle baro disiplin kurulunun üç ay süre ile işten çıkarma cezası verilmesine ilişkin kararı ağır bulunmuş, eylem ile tayin edilecek ceza arasında dengeli bir orantının bulunması gerektiğinden, Avukatlık Yasası’nın 158. maddesindeki takdir hakkı da kullanılarak, Ordu Barosu Disiplin Kurulu’nun üç ay süre ile işten çıkarma cezası verilmesine ilişkin kararının 400,00 YTL para cezasına çevrilmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikâyetlinin itirazının reddi ile Ordu Barosu Disiplin Kurulu’nun üç ay süre ile işten çıkarma cezası verilmesine ilişkin kararının 400,00 YTL para cezasına çevrilmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına şikayetli avukat A.S.A.’nın 400,00 YTL para cezası ile cezalandırılmasına oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy