Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 134) (5271 S. K. m. 223) (5237 S. K. m. 62, 125)

 

E: 2017/645

K: 2017/1092

T: 23.12.2017

 

Şikayetli avukat hakkında; ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/52145 nolu soruşturma dosyasına konu olan hakaret, mala zarar verme ve yaralama iddiası ile ilgili olarak, dosyadaki tanık beyanları, şikayetçi hakkında düzenlenen genel adli muayene raporunda “sağ ve sol klavikola (köprücük kemiği) üzeri, boynun her iki yanında geniş yama şeklinde kırmızı renkte ekimoz, sağ kol iç yan yüzde üç adet birbirine paralel 2.5 x 10 cm ebadında mor renkte ekimoz, sol kolda 10x10 cm daire şeklinde kırmızı mor karışımı renkte ekimoz, lezyonlar”ın tespit edilmiş olması, 04.06.2012 tarihinde tutulan polis tutanağında yer alan ve şikayetli avukatın “çek git, s..tirol git buradan” şeklindeki ifadeleri birlikte değerlendirilerek başlatılan disiplin kovuşturmasında eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

 

Şikayetli önceki savunmalarında özetle; konunun Baronun ve Disiplin Kurulunun görev alanına girmediğini, şikayetçinin hakkında birçok asılsız suçlama yaptığını, bu iddialarla ilgili takipsizlik kararları verildiğini, iftira sebebiyle hakkında şikayetçi olduğunu ve cezalandırıldığını, açtığı manevi tazminat davasını kazandığını, olay günü şikayetçinin gece yarısı eve girmek istediğini, kendi kirası altındaki evine bu saatte girmesine müsaade etmeyeceğini söylediğini, şikayetçiyi darp etmediğini, ancak şikayetçinin düzenlediği bir eylem ile polislerin olay yerine geldiklerini, disiplin suçu işlemediğini beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamında Baro Yönetim Kurulu’nun 04.06.2013 günlü kararı ile şikayetli avukat hakkında TBB Meslek Kuralları’nın 4.maddesi gereğince disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Şikayetli avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylem nedeniyle ... 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/636 esasına kayden “Tehdit”, “Basit Yaralama”, “Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Etme” ve “Hakaret” suçlarından cezalandırılması istemi açılan kamu davasında, Mahkemenin 13.06.2016 gün ve 2016/488 karar sayılı ilamı ile sanık şikayetli avukatın;

 

1-Üzerine atılı birden fazla kişi mağdura karşı zincirleme olarak tehdit suçunu işlediğine ilişkin yeterli ve inandırıcı kanıt olmadığından CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine,

 

2-Üzerine atılı zincirlemeli olarak hakkı olmayan yere tecavüz etme suçunu işlediğine ilişkin yeterli ve inandırıcı kanıt olmadığından CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine,

 

3-Mağdur A.D.’ye karşı hakaret suçunu işlediği anlaşıldığından TCK’nın 125/1, 62/1, 52/2.maddeleri gereğince neticeten 1.500 TL Adli Para Cezası ile Cezalandırılmasına,

 

4- Mağdur A.D.’ye karşı kasten yaralama suçunu işlediği anlaşıldığından TCK’nın 86/2, 62/1, 52/2.maddeleri gereğince neticeten 2.000 TL Adli Para Cezası ile Cezalandırılmasına,

 

Sanığın geçmişte kasıtlı suç işlediği ve ileride suç işlemekten çekineceği yolunda kanı oluşmadığından hakkında CMK’nın 231/5-14 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, hakaret ve kasten yaralama suçlarından verilen kararların kesin olduğu, tehdit ve hakkı olmayan yere tecavüz etme suçlarından verilen kararların temyiz edilmeden 14.07.2016 günü kesinleştiği,

 

Mahkemenin, “…Sanığın yakınıcıları tehdit ettiği konusunda iddia dışında kanıt olmadığı, sanığın binanın tamamını kiraladığını düşünerek taşınmaz sahibi olan yakınıcının binaya girmesine izin vermediği, bu olayın özel hukuka ilişkin anlaşmazlık niteliğinde olduğu, suç kastını ortaya koymayacağı, sanığın şikayetçiye 04.06.2012 günlü gerçekleşen olayda söylediği sözlerin hakaret suçunu, yaralaması şeklindeki eylemin ise kasten yaralama suçunu oluşturduğu sonucuna varılmıştır.

 

Her ne kadar sanık atılı suçları işlemediğini savunmuş ve tanıkların savunmayı destekler yönde beyanda bulunmuş iseler de bu tanıkların sanığın eşi ile eşinin annesi ve babası olduğu, sanığı korumaya çalıştıkları, gerçekleri anlatmadıkları, tanık beyanına göre güvenilemeyeceği, kamu görevlisi olan tarafsız tanık anlatımlarının üstün tutulması gerektiği, bu nedenle savunmanın gerçeği yansıtmadığı kabul edilmiştir…” gerekçesiyle karar verdiği,

 

Şikayetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Şikayetli vekilinin 07.03.2017 kayıt tarihli duruşma talepli itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin aşamalardaki savunmalarını tekrarla, olaya ilişkin polis memurlarınca düzenlenen tutanağın gerçeği yansıtmadığını, polis memurlarının şikayetçi ile birlikte hareket ettiklerini, müvekkilinin kiracısı olduğu şikayetçiye ait meskene gecenin bir yarısı girmek isteyen kişiye karşı avukatlık mesleğine uygun davranışın ne şekilde gösterileceğini bilemediklerini, bu süre içerisinde taraflar arasındaki hukuk ve ceza davalarının derdest olduğunu, müvekkilinin yaşanan olaylarda pasif kaldığını, olayların müvekkilinin tasarrufu dışında gerçekleştiğini belirterek Baro Disiplin Kurulu’nca tesis edilen cezanın kaldırılmasını talep ettiği,

 

İtiraz dilekçesinin şikayetçiye tebliğ edildiği, şikayetçinin savunma vermediği görülmüştür.

 

Şikayetli avukatın şikayetçinin kiracısı olduğu taraflar arasındaki kira sözleşmesinde evin 2 katının mal sahibi tarafından kullanacağı düzenlemesinin bulunduğu şikayetçinin 02.06.2012 ile 04.06.2012 tarihleri arasında evine girmek istediğini şikayetlinin buna engel olduğu bu olaylar sırasında şikayetçiyi tehdit ettiği, üzerine yürüdüğü kendisini evden ve bahçesinden iteleyerek dışarı çıkardığı ve bu hareketleri sırasında mağduriyetine sebebiyet verecek şekilde yaraladığı iddiası ile ... 12.Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/636 esas, 2016/488 karar sayılı dosyasında yargılama yapıldığı bu yargılamada kurulan hükümle şikayetli avukatın tehdit suçundan beraatine şikayetçiye karşı hakaret ve kasten yaralama suçundan ceza aldığı bu kararın ceza yönünden kesin olduğu görülmüştür.

 

Şikayetli avukatın Ceza Mahkemesine konu olan ve ceza aldığı eylemler; aynı zamanda Avukatlık Yasası’na ve TBB Meslek Kuralları’na aykırılık teşkil etmesi nedeniyle; Avukatlık Yasası madde 134 “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, meslekî çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”, TBB Meslek Kuralları madde 4 “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür” hükümlerini ihlal niteliğinde görülmüştür. Bu nedenle itirazın reddi ile Baro Disiplin Kurulu kararının onanması gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü;

 

1- Şikayetli vekilinin itirazının reddi ile; ... Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 06.01.2017 gün ve 2013/135 Esas, 2017/2 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy