Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 43, 135, 158) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4)
E. 2008/299
K. 2008/436
T. 07.11.2008
Şikayetli avukat hakkında, şikayetçinin vekili olarak şikayetçinin dava ve dava ile ilgili işlerini takip etmediği, şikayetçiyi oyaladığı iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda baro disiplin kurulunca eylem sabit görülmüş, önceki disiplin cezaları da nazara alınarak üç ay süreyle işten çıkarma cezası tayin edilmiştir.
Baro disiplin kurulu kararına karşı şikayetli tarafından itiraz edilmiştir. Şikayetli itirazında, iddiaların doğru olmadığını, şikayetçiyi oyalamadığını, sicil durumuna göre fazla ceza verilmiş olduğunu ve tayin edilen cezanın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dosyanın incelenmesinden şikayetlinin, şikayetçiden vekalet aldıktan sonra Ayancık İcra Müdürlüğü’nün 2004/… Esas sayılı takip dosyası ile 165,14 YTL masraf yaparak 16.01.2004 tarihinde Y. Holding A.Ş. aleyhinde 30.354,00 DM ilamsız takip yoluyla icra takibi başlattığı, ödeme emrinin 05.02.2004 tarihinde şirkete tebliğ edildiği, borçlu avukatları tarafından icra dosyasına 09.02.2004 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği ve icra müdürlüğü tarafından 20.02.2004 tarihi itibariyle takibin durdurulmasına karar verildiği, icra takibine yapılan itirazın kaldırılması veya iptali yönünde herhangi bir işlem yapılmadığı ve icra dosyasında da bir yıl zarfında hiçbir işlem yapılmaması nedeniyle icra dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Şikayetli avukat, şikayetçi vekili olarak 23.11.2004 tarihinde, yani icra takibinin durdurulma tarihi olan 20.02.2004 tarihinden (9) ay gibi uzunca bir zaman geçtikten sonra, Ayancık Sulh Hukuk Mahkemesi’nden 2004/… Muhabere Sayı ile gönderdiği dilekçe ile 29.11.2004 tarihinde Yozgat Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 2004/… D.İş sayılı dosya ile müvekkili/şikayetçi S.A.’nın kâr payı olup olmadığının tespiti için Y. Holding A.Ş. aleyhinde tespit davası açmış, dava mahkemece 03.12.2004 tarihli 2004/30 karar sayılı karar ile ret edilmiş, ret kararı şikayetliye 21.12.2004 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Şikayetli, tespit davasının reddi tarihi olan 03.12.2004 tarihinden sonra şikayetçi adına hiçbir işlem yapmamış, ret kararını temyiz de etmemiş, Ayancık mahkemeleri ve icra müdürlüğü nezdinde durumu öğrenen şikayetçi tarafından şikayetli 08.11.2005 tarihinde azledilmiştir.
Şikayetçi, 07.11.2005 tarihinde Ayancık İcra Müdürlüğü’ne vermiş olduğu dilekçe ile 02.11.2005 tarihinde şikayetli avukatı vekillikten azlettiğini bildirmiştir.
Şikayetlinin, azilnamenin bürosuna tebliğ tarihi olan 08.11.2005’te, Ayancık Sulh Hukuk Mahkemesi kanalı ile Yozgat Sulh Hukuk Mahkemesi’nde şikayetçi adına alacak davası açtığı, dava dilekçesinin Ayancık Sulh Hukuk Mahkemesi’nden 10.11.2005 tarih ve 2005/… Muhabere Sayı ile Yozgat Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiği, bu dava için şikayetlinin dosyada bulunan makbuza göre başvuru harcı, maktu harç ve vekaletname harcı olarak 18,50 YTL masraf yaptığı, Yozgat Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2005/… esasına kaydı yapılan davada verilen 27.12.2005 tarihli duruşma gününü belirten davetiyenin şikayetli avukata tebliğ edildiği, şikayetlinin bu dava ile ilgili olarak Ayancık Sulh Hukuk Hakimliği kanalıyla Yozgat Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderdiği dilekçe ile kendisinin 02.11.2005 tarihli azilname ile azil edildiğini bildirdiği ve Yozgat Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2005/… Esas sayılı davasının 27.12.2005 tarihli celsesine azil edildiği için gitmediği ve duruşma gününü müvekkiline bildirmediği, daha sonra da davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Şikayetli yukarıda sıralanan kovuşturma konusu eylemleri ile hak kaybına sebebiyet vermiş ve avukatlık görevini gereği gibi yerine getirmemiştir.
Şikayetli eylemleriyle, Avukatlık Yasası’nın 34. maddesindeki, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.” hükmüne ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesindeki, “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”, 4. maddesindeki, “Avukat, mesleğinin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” ile 43. maddesindeki, “Müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir. Müvekkille ilgili bir hesap varsa uygun sürelerde durum yazıyla bildirilir.” hükümlerine aykırı olup, eylemler disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Şikayetlinin disiplin kovuşturmasına konu eylemlerinin fazlalığı ve niteliği, sicilindeki disiplin cezaları da gözetilerek Avukatlık Yasası’nın 158. maddesinde yazılı ilkeler doğrultusunda, aynı yasanın 135/4 maddesi gereğince şikayetli hakkında üç ay süre ile işten çıkarma cezası veren Sinop Barosu Disiplin Kurulu kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, şikayetlinin itirazının reddi ile Sinop Barosu Disiplin Kurulu’nun üç ay süreyle işten çıkarma cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy