Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 141, 142)
E. 2005/282
K. 2005/371
T. 11.11.2005 
Şikayetli avukatın, müvekkili adına verdiği temyiz dilekçesinde şikayetçiye hakaret içeren ifadelere yer verdiği iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmemiş ve şikayetli avukat hakkında “disiplin cezası tayinine yer olmadığına” karar verilmiştir.
Şikayetli avukat savunmasında özetle, şikayet konusu olayla ilgili olarak verdiği dilekçesinde, disiplin suçu işlemediğini, mahkeme kararları arasındaki bağı vurgulamak amacı ile şikayete konu sözleri söylemiş olduğunu ve bu sebeple savunma amaçlı kullanılan ibarelerin disiplin suçunu oluşturmayacağını bildirmiştir.
Şikayete konu yapılan ve şikayetli avukatın 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2003/..... Esas sayılı dosyasına verdiği 03.04.2004 tarihli temyiz dilekçesindeki sözler; “beyanımızdaki sözler avukata hakaret değil, eşiyle birlikte olduğunu düşündüğü bir kişiye yani G.K.’ye karşı evlilik birliğini koruma düşüncesiyle, aldatıldığını düşünen her kadının göstereceği bir tepki niteliğinde bir söz olmuştur. Bundan başka bir daha böyle bir girişimi olmadığı gibi mahkemede de bu sözü sarf ettiğini kabul etmiştir.” şeklindedir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, şikayetçi ile şikayetli avukatın müvekkilleri arasındaki, boşanma, nafaka ve nesebin reddi davalarında taraf vekilliği görevini üstlendikleri, bu davaların yargılamaları sırasında şikayetli avukatın müvekkilinin, şikayetçi avukatın müvekkili olan eşi ile yakınlığından kuşkulandığı ve bu sebeple gerek telefonla, gerek mesaj çekmek suretiyle şikayetçi avukata hakaret ettiği, açılan kamu davalarında, şikayetli avukatın sanık vekili, şikayetçi avukatın da müdahil olduğu, bu davalardan Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2003/...... Esas sayılı davasının 03.04.2004 tarihli temyiz dilekçesinde, şikayetli avukatın davaya konu maddi olayları ve müvekkilinin olaydaki kastını açıklamak amacı ile şikayete konu sözlere dilekçesinde yer verdiği anlaşılmaktadır.
Hakaretin varlığının tespiti için, dilekçenin tamamı değerlendirilmelidir. Dilekçenin içinden çıkarılan bir kelime veya bir cümlenin hakaretin tespitinde sağlıklı bir sonuca götürmeyeceği doğaldır. Bu sebeple, dilekçenin içeriğinin diğer delillerle birlikte incelenerek sonuca gidilmesi doğru ve yerinde olacağından, olayımızda sadece dilekçedeki sözler değil, ceza mahkemesinde yargılaması yapılmakta olan dava ile sonuçlanmış olan diğer davalarda birlikte değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmiştir.
Bu değerlendirmelerin ışığı altında, şikayetlinin temyiz dilekçesinde kullandığı ve şikayete konu edilen sözlerin, savunma amacı ile söylendiği, davanın konusu nazara alındığında ise savunma sınırları içinde kaldığı anlaşılmıştır.
Bu nedenlerle, eylemin disiplin suçunu oluşturmadığına ilişkin Baro Disiplin Kurulunun kararında hukuki isabetsizlik görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak; itirazın reddi ile, Ankara Barosu Disiplin Kurulunun “disiplin cezası tayinine yer olmadığına” ilişkin kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy