Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(647 S. K. m. 4, 6) (1136 S. K. m. 34, 134, 136)
E: 2005/437
K: 2006/75
T: 03.03.2006 
İtirazın süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp, düşünüldü:
Şikayetli Avukatın, alacaklı Şikayetçi vekili sıfatıyla, Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2001/.....esas sayılı dosyası ile yürüttüğü icra takibinde, alacağın tamamını 14.06.2001 tarihinde tahsil ederek dosyanın infazen işlemden kaldırılmasına rağmen, müvekkiline ödeme yapmadığı, yine Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2001/.... esas sayılı dosyası ile başlattığı icra takibinde alacağa mahsuben 02.07.2001 tarihinde borçludan haricen tahsil ettiği 230.000.000.- TL.sını vekil edene Şikayetçiye ödemediği iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulunca eylem sabit görülmüş ve uyarma cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli Avukatın, disiplin kovuşturmasına konu eylemi sebebiyle Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2002/.....esasında kayıtlı olarak "Görevi kötüye kullanmak" suçundan dolayı açılan kamu davasında, "Şikayetlinin 6. İcra Müdürlüğünde yürüttüğü takiplerle ilgili alacakları tahsil edip şikayetçiye ödendiğine dair kesin olarak ödemeyi ispatlayamadığı gibi Şikayetçiye ödendiği yönünde herhangi bir belge de ibraz edemediği bu nedenle görevini kötüye kullandığı" gerekçesi ile TCK.nun 240/2, 59/2 maddeleri uyarınca hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, 647 sayılı yasanın 4 ve 6. maddeleri uyarınca hapis cezası para cezasına çevrilerek, ertelenmiştir. Mahkemenin kararı Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.
Şikayetçi, ceza mahkemesinin onama kararında, memuriyetten men cezası tertip edilmemiş olmasının, aleyhte temyiz olmamasına bağlandığını, mahkeme kararını sağlık sebepleri ile temyiz edemediğini, aslında hakaret ve zorla belge imzalatma eylemlerinin de vaki olduğunu, uzun yıllardır tahsil edemediği alacak tutarlarının da ödetilmesinin sağlanmasını ve şikayetli avukatın meslekten uzaklaştırılması gerektiğini ileri sürerek Birliğimize itirazda bulunmuştur.
Ankara Barosu Disiplin Kurulu, Şikayetli Avukatın eyleminin Avukatlık Yasasının 34 ve 134. maddelerine aykırı olup disiplin suçu oluşturduğunu, ancak ceza mahkemesi tarafından, cezanın ertelenmiş olması sebebiyle Şikayetlinin, uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.
Avukatlık Yasasının 136/1 maddesine göre "Bu kanunun avukatların hak ve ödevleri ile ilgili altıncı kısmında yazılı esaslara uymayanlar hakkında ilk defasında en az kınama... cezası uygulanır."
Baro Disiplin Kurulunca, Şikayetli Avukat hakkında Avukatlık Yasasının 34. maddesi uyarınca disiplin cezası tayin edildiğine göre, Şikayetli hakkında en az kınama cezası tayini gerekmektedir. Kaldı ki Baro Disiplin Kurulunun uyarma cezası tayininde, eylem ile ceza arasındaki adaletli dengenin kurulamadığı görülmüş, bu nedenlerle Şikayetli hakkında tayin edilen uyarma cezasının "kınama" cezasına çevrilmesine suretiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, Şikayetçinin itirazının kabulü ile Ankara Barosu Disiplin Kurulunun "Uyarma" cezası verilmesine ilişkin kararının, yeniden inceleme ve araştırmayı gerektiren bir husus bulunmadığından "Kınama" cezasına çevrilmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA şikayetli avukat G.C.'ın KINAMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy