Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 5, 158) (5271 S. K. m. 231) (5237 S. K. m. 62, 155, 168) (Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları m. 3, 4) 
E: 2011/655
K: 2012/150
T: 23.03.2012
İtirazın süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetli avukat hakkında, şikayetçinin vekili olarak Kadıköy 5. İcra Müdürlüğü'nün 2006/13957 Esas sayılı takip dosyasından tahsil ettiği 3.133.00 TL. sını uhdesiyle tuttuğu, bu olay sonrasında azledilmesine rağmen Kadıköy 2. İcra Müdürlüğü'nün 2006/14688 Esas sayılı takip dosyasında borçludan haricen 500.00 TL. sı tahsil ettiği, bakiye alacaktan da feragat ettiği, böylece şikayetçinin zararına sebebiyet verdiği, iddiaları ile yapılan şikayet üzerine, aynı iddialar ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayet üzerine açılan kamu davasının sonucu da beklendikten sonra Baro Disiplin Kurulu'nca eylemin disiplin suçunu oluşturduğu kanaati ile disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikayetli avukat disiplin soruşturma ve kovuşturma aşamalarında savunma vermemiş, hakkında hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma iddiası ile açılan kamu davasında, müvekkiline işlerinin bozulması ve eşinden ayrılması nedeniyle geç ödeme yapacağını bildirdiğini, parayı müvekkilinin rızasını alarak kullandığını, sonrasında adresini değiştirip telefonlarını kapatması nedeniyle kendine ulaşamayan müvekkilinin hakkında şikayetçi olduğunu, ancak dava aşamasında tahsil ettiği paranın tamamını ödediğini savunduğu ve belgelerini mahkeme dosyasına sunduğu görülmüştür.
Baro Disiplin Kurulu kararına, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, şikayetli avukatın Avukatlık Yasası'nın 5/a-1 maddesine giren bir suçtan mahkum olduğunu ve Yasa gereği meslekten çıkarma cezası verilmesi gerektiğini ileri sürerek itiraz etmiştir.
Şikayetli avukat hakkında aynı iddialarla yapılan şikayet üzerine Adalet Bakanlığının 05.07.2007 tarihli oluru ile kovuşturma izni verilmiş, açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/124 Esas, 2009/141 Karar sayılı ve 16.06.2009 tarihli kararı ile şikayetli avukat hakkında “… sanığın mağdur tarafından vekil olarak tayin edilerek Kadıköy 5. İcra Müdürlüğü'nün 2006 /13957 sayılı takip dosyasından tahsil etmiş olduğu parayı mağdura vermediği ve uhdesine bırakarak güveni kötüye kullanma suçunu işlediği sabit görüldüğünden TCK 155/2 gereğince bir yıl hapis ve 60 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılması, sanığın hüküm kurulmadan önce zararı karşılamış bulunması nedeni ile TCK.168/2. maddesine göre cezasının ½ oranında indirilmesine, TCK.62. maddesinin de uygulanması ile sonuç olarak beş ay hapis ve 500.00 TL. sı Adli para cezası ile cezalandırılmasına, CMK 231. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verildiği, şikayete konu diğer eylemi ile ilgili olarak da “… sanık, vekillikten azledilmiş olmasına rağmen müşteki vekili sıfatıyla hareket ederek Kadıköy 2. İcra Müdürlüğü'nün 2006/14688 sayılı takip dosyasıyla ilgili müracaatta bulunarak borçludan haricen 500.00 TL. sı tahsil ederek bakiye alacaktan feragat ettiğini bildirip mağdurun zararına sebebiyet verdiği ve böylece görevi kötüye kullandığı sabit görüldüğünden 5237 sayılı TCK. 257/1. maddesi uyarınca bir yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına TCK.62.maddesi uyarınca 1/6 indirim uygulanarak 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına CMK. 231. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verildiği kararın 09.09.2009 tarihinde kesinleştiği şikayetli avukatın 6008 Sayılı Yasa uyarınca ilgili Mahkemeye bir başvurusunun olmadığı, dosya içindeki karar ve ekindeki kesinleşme ile Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 16.12.2010 tarihli yazısından anlaşılmıştır.
Şikayetli avukat hakkında, Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin özetlenen kararı, kesinleşmiş mahkumiyet açısından Avukatlık Yasası'nın 5/a maddesinde belirtilen biçimde verilmiş ve meslekten çıkarma cezasının uygulanmasına neden olabilecek kesin hüküm oluşturan bir karar niteliğinde değil ise de, mahkemenin oluşa ilişkin tespitleri ve ceza yargılaması sırasında toplanan deliller ile şikayetli avukatın tevilli ikrarı ve ceza dosyasına sunduğu ödeme belgelerine göre hakkındaki kamu davasının açılmasından sonra şikayetçiye ödemeler yapmış olması karşısında, şikayetli avukatın eylemini tam olarak tespite yeterli olmaktadır.
Şikayetli avukat hakkında, açılan ceza davasında kesinleşmemiş ve açıklanması ertelenmiş bir kararın bulunması, tespit edilen eylemin disiplin kovuşturmasında değerlendirilmesi gereğini ortadan kaldırmamaktadır.
Avukatlık Yasası'nın 34. maddesine göre Avukatlar yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık ünvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliği'nce belirlenen Meslek Kurallarına uymakla yükümlüdürler.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları'nın 3. maddesine göre “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işini tam bir sadakatle yürütür.” 4. maddesine göre “Avukat mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.”
Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulu'nun, eylemlerin disiplin suçunu oluşturduğuna ilişkin kabulünde hukuksal isabetsizlik bulunmamakta ise de, kesin hükümle mahkumiyet halinde aynı eylemin Avukatlık Yasası'nın 5/a maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasını gerektirebileceği, eylemlerin niteliği ve ağırlığı karşısında Avukatlık Yasası'nın 158. maddesi gereğince eylemle ceza arasında uygun dengenin sağlanması gereği de dikkate alındığında Kurulumuzun yerleşmiş kararları ile de kabul edildiği gibi meslekten çıkarma cezasının bir alt cezası olan üç yıl süre ile işten çıkarma cezası verilmesi gerekirken üç ay süre ile işten çıkarma cezası tayininde hukuksal isabet bulunmamış, şikayetli avukatın üç yıl süre ile işten yasaklanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulü ile İstanbul Barosu Disiplin Kurulu'nun “Üç Ay Süre İle İşten Çıkarma” cezası verilmesine ilişkin kararının “Üç Yıl Süre İle İşten Çıkarma” cezasına çevrilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, şikayetli avukat C.K'nin “ÜÇ YIL SÜRE İLE İŞTEN ÇIKARILMASINA” katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy