Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 157) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4, 43)

 

E: 2017-340

K: 2017/799

T: 29.09.2017

 

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldığından dosya incelendi:

 

Şikâyetli avukat hakkında, “Şikâyetçi şirketin alacaklı olduğu … İcra Müdürlüğünün 2003/294 esas sayılı dosyasında borçludan 09.07.2012 günü tahsil edilen 244.982,73 TL’den masraflar düşüldükten sonra şikâyetlinin de aralarında bulunduğu alacaklı vekillerine 20.07.2012 günü 239.145,33 TL ödeme yapıldığı, bu paranın 135.000 TL’si şikâyetçi şirkete ödendiği halde kalan kısmını ödemeyerek uhdesinde tuttuğu, ayrıca alacağın dayanağı olan Ticaret Mahkemesi kararının lehe olduğunu belirterek şikâyetçinin iradesi sakatlanmak sureti ile mahkeme kararının temyiz edilmemesi için muvafakatname ve ibraname aldığı” iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda eylem sabit görülmeyerek disiplin cezası tayin edilmemiştir.

 

Şikâyetli avukat önceki savunmalarında özetle; müştekinin basiretli bir tacir olduğunu, temyizden feragate ilişkin belgeyi mahkeme kararını görerek ve bilerek verdiğini, esasen yanında SGK’lı olarak çalışmakta iken ayrılmış olan Avukat … isimli kişinin kendisine husumet güttüğünü ve tüm bu olanları bu kişinin planlayarak kendisine kumpas kurduğunu, şikâyetçinin bu kişi ile işbirliği içerisinde olduğunu, iddiaları kabul etmediğini, şikayetçi hakkında 14.09.2002 tarihli 78.095,74 TL’lik alacağın tahsili için … İcra Müdürlüğü’nün 2002/19385 esas sayılı dosyası ile takıp başlattığını, borçlunun itirazı üzerine … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2003/399 esas sayılı dosyası ile dava açtığını, ancak daha evvel … tarafından … hakkında alacak davası açılmış olması nedeniyle kendi açtığı dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2002/1532 esas sayılı dosyasında birleştiğini, bilirkişi raporunun düzenlendiğini ve … A.Ş.’den 78.095.368.748 TL, … A.Ş.’nin 53.640.044.192 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, … kayıtlarında avans olarak …’dan aldığı 19.250.612.940 TL ödeme kaydına rastlanmadığını bu nedenle … tarafından … hakkında savcılığa şikayette bulunulduğunu, davanın başından bu yana tahsil ettiği ödemeyi ticari defterine işlemeyen şirket yetkilisi makbuzlar ortaya çıkınca bedeli tahsil ettiğini tarafına beyan ettiğini, dava 78.000 TL üzerinden açılmışsa da gerçek bedelin 58.845 TL olduğunu, davanın her aşamasından haberlerinin olduğunu, 15.07.2011 tarihinde temyizden feragat dilekçesi verdiklerini, kararın onanmasının ardından yanında çalışan Avukat …’nın icra dosyasından parayı çektiğini ve yatırdığını, ibraname aldığı, ibranamede rakam yazılı olmadığını ve şikayetçi tarafın da bunu bildiğini, şikayetçinin kendisini 08.07.2013 tarihinde azlettiğini, hakkında yapılan savcılığa şikayet neticesinde Adalet Bakanlığı’nın 08.09.2014 tarihli kararı ile ‘soruşturma izni verilmesi gerekli görülmemiştir’ kararı verildiğini belirterek hakkında disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından; Baro Yönetim Kurulu’nun 16.10.2014 günlü toplantısında; diğer şikâyetli avukatlar … ve … hakkında disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına; Şikâyetli avukat hakkında gerek ibranamenin yeterli açıklıkta bulunmaması gerekse şikâyetli avukatın ödemeye dair açık bir bilgi veya belge sunmamış olması karşısında hakkındaki iddiaların kapsam ve mahiyeti açısından kovuşturmayı gerektirir ciddiyette olduğu görülmekle, Avukatlık Yasası’nın 34, 134, TBB Meslek Kuralları’nın 3, 4 ve 43.maddesi kapsamında değerlendirme yapılmak üzere disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Dosyada mevcut “İbranamedir” başlıklı belgede; “… İcra Müdürlüğü’nün 2003/294 Esas sayılı icra takip dosyası ile borçlu bulunanlar … A.Ş.’den alacaklı idik,

 

İşbu alacağımızın aslı, faiz, tazminat, icra masrafları, ücret-i vekâlet ve teminat olmak üzere tamamen ve haricen, nakden vekili Avukat …’dan almış olmakla mezkur icra takibinden dolayı hiçbir alacağımız kalmamıştır. Takipten dolayı borçlumuzu, vekillerimizi gayri kabil rücu tamamen ve külliyen ibra ederim.

 

Takipten ve takibe konu kıymetli evrakla ilgili vaki şikâyetlerimizden feragat etmeleri için yetki ve talimat verdim, işbu belge vekillerimizin izin isteği üzerine verilmiştir.” İfadelerine yer verildiği, alacaklı … Ltd. Şti. kaşesi ve imzasının bulunduğu,

 

…Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu’nun 24.06.2014 gün ve C.M.2013/11898 sayılı “Ön Soruşturma Raporu”nda; (Kapatılan …) … İcra Müdürlüğünün 2003/294 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Şikayetçi Alacaklı … Ltd. Şti. vekili Avukat … ve Avukat …’nın borçlu … A.Ş. aleyhine 78.095.368.740 TL asıl alacak ile ilgili 12.11.2002 tarihinde yasal takip işlemleri başlattığı, borçlunun … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2003/299 esas sayılı dava dosyasında yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulduğu, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.06.2011 tarih ve 2002/1532 esas sayılı kararı üzerine, takibin 58.845,00 TL üzerinden devamına karar verildiği, mahkeme kararının Yargıtay tarafından onanması üzerine icra dosyasında takip işlemlerinin yeniden başlatıldığı, 25.07.2012 tarihli kapak hesabına göre dosya borcunun 263.109,15 TL olduğu, borcun 252.762,73 TL’lik kısmının dosyaya yatırıldığı, dosyaya yatırılan 252.762,73 TL’nin 20.07.2012 tarihinde harçları kesildikten sonra 239.145,33 TL, 17.08.2012 tarihinde de gerekli harçlar kesildikten sonra 7.780,00 TL’sinin alacaklı vekili Avukat …’ye ödendiği, reddiyat makbuzları ile anlaşıldığı, dosyada halen tahsil edilmeyen 10.346,42 TL bakiye borcun bulunduğunun belirlendiği hususunun belirtildiği,

 

Fezlekede, şikâyetli avukat hakkında Avukatlık Yasası’nın 58/1 maddesi uyarınca soruşturma izni verilmemesi gerektiği hususunun bildirildiği,

 

Baro Disiplin Kurulu tarafından “…Her ne kadar Yönetim Kurulu kararında, ibranamenin yeterli açıklıkta olmayıp, yeterli belge sunulmadığı ve bu durumun kovuşturmayı gerektirdiği ifade edilmiş ise de, Kurulumuz dosya içeriğindeki 20.07.2012 tarihli ibranamenin kayıtsız ve şartsız olup, yeterli açıklıkta bulunduğu görüş ve kanaatine varmıştır…” gerekçesiyle karar verildiği,

 

Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Şikâyetçi vekilinin 05.01.2017 kayıt tarihli itirazında özetle; önceki iddialarını aynen tekrarla, Baro Disiplin Kurulu kararının eksik inceleme ile verildiğini, söz konusu ibranameye itibar edilemeyeceğini belirterek mezkûr kararın bozulmasını, şikâyetlinin cezalandırılmasını talep ettiği,

 

İtiraz dilekçesinin şikâyetliye usulüne uygun tebliğ edildiği, Şikâyetli avukatın savunma vermediği görülmektedir.

 

Dosya içerisinde bulunan 20.07.2012 tarihli ibranamenin kayıtsız ve şartsız olup, yeterli açıklıkta bulunduğu, şikâyetçi tarafın tacir olup şikâyete konu davanın temyiz edilmemesi için şikâyetli avukata talimat verdiği, şirket yetkilisinin davanın her aşamasından haberdar olduğuna ilişkin şikâyetli avukatın savunmalarına itibar edilmesi gerektiği ve şikâyetçinin iddialarını ispatlayamadığı görülmekle Baro Disiplin Kurulu tarafından yapılan hukuksal değerlendirme isabetli bulunmuş ve şikâyetçinin itirazları yerinde görülmeyerek itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1-Şikâyetçinin itirazının reddine, … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 21.11.2016 günlü ve 2014/710 Esas, 2016/677 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2-Kararın, Avukatlık Yasası’nın 157/7.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine,

 

3-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy