Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 35, 44, 55)  (Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği m. 9, 11) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Ortaklığı Yönetmeliği m. 11) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 7, 8)
E. 2009/34
K. 2009/183
T.  03.04.2009
İtirazın süresinde yapıldığı anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçiler ayrı ayrı vermiş oldukları şikâyet dilekçelerinde; Avukatlık Yasası ve ilgili Avukat Ortaklığı Yönetmeliğinde yer alan düzenlemelere rağmen Türkiye Barolar Birliğinin ve faaliyette bulunulacak Baroların denetiminden kaçarak yabancı avukatlar ve yabancı avukatlık ortaklıkları tarafından Türkiye’de “Danışmanlık Şirketi” adı altında şirket kurulduğu, ticari faaliyet yürütülmek suretiyle Avukatlık Yasası ve ilgili düzenlemelerin arkası dolanılarak hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti verildiği, bu şekilde Türk Avukatların bağlı olduğu Avukatlık Yasasına ve Türkiye Barolar Birliği tarafından çıkartılan yönetmeliklere tabi olmadan bu şirketlerde görev yapan sözleşmeli avukatların kanunlara uygun hareket eden Türk Avukatlarla haksız şekilde rekabet ettikleri, gerek denetim eksikliği gerekse meslektaşların duyarsızlığı sonucu bu büroların yurtdışında bulunan müvekkil potansiyelinin çok büyük bir kısmını ellerine geçirdikleri, Türkiye’de Türk Avukatların sahip olmadığı ve hatta yasaklandığı imkânlardan yararlanarak bu anlamda çok büyük bir avantaja sahip oldukları, tüm sözlü ve yazılı ihtarlara rağmen A. M. A. Avukatlık Bürosu olan “G & C” ve ilgili avukatların kanuna aykırı faaliyetlerini sürdükleri, http://www.de/tr, http://www.com./tr, http://www.eu/tr adresli internet siteleri incelendiğinde; Antalya Barosu mensuplarından Av. T. E. ile Alman Uyruklu C. G. Antalya Ticaret Sicil Memurluğunda 47269 49457 No ile kayıtlı bir Limitet Şirket kurduklarının görüldüğünü, Gayrimenkul ve Emlak, Aile İçi İhtilaflar, Miras, Ceza, Trafik, Türkiye’de Yabancılık statüsünde doğan sorunlar, Şirket Danışmanlığı, Vergi Danışmanlığı, alacak takip ve tahsilâtı gibi hizmetlerin sayılarak kapsamlı bire bir danışma, sözleşmeli avukatlar aracılığıyla da dava öncesi ve mahkeme nezdinde temsil hizmetinden bahsedildiğini, sadece Türk Avukatlar tarafından verilebilecek hizmet konularında Türkiye’deki sözde şube aracılığı ile avukatlık hizmeti verildiği, “Türkiye’deki Avukatlarımız” başlığı altında Türkiye’nin en büyük şehirlerinde avukatlık yapan meslektaşların isimlerine yer verildiği ve bu avukatların bilgilerinin ayrıntılı olarak yer aldığı, sayılan avukatlar arasında Ankara Barosuna kayıtlı olan şikâyet edilen avukatın da adının bulunduğu, “Ağırlıklı Faaliyet Alanları”, “Ağırlıklı İlgi Alanları” başlıkları altında, yasak olmasına rağmen çalışma alanlarına yer verildiği, Almanya’daki büronun haklarının Türkiye’de bulunan ve şube olarak adlandırılan ilgili Limitet Şirket ve sözleşmeli avukatları tarafından korunduğunun belirtildiği, bu şekilde sitelerde avukatlık ücretlerine ve harçlarına da yer verildiği, ilk hukuki danışmanlık hizmetinden hiçbir ücret alınmadığının özellikle vurgulandığı, şirketin ticaret sicili incelendiğinde amacının ve iştigal konularının “Uluslar arası her türlü yatırım ve şirket danışmanlığı, emlak alım ve satımı ve tercüme hizmetleri” şeklinde belirlendiği, vekâletname formalarına ulaşılmasının sağlandığı, şikâyetlinin de aralarında bulunduğu meslektaşların haksız rekabet ederek yasak olan bir faaliyet sonucu haksız yere müvekkil topladıkları, av.tr. dışında uzantılı İnternet sayfası kullanıldığı, şikayetlinin birlikte çalışan sözleşmeli avukat olarak gösterildiği, “Türkiye’deki Avukatlarımız” ibaresi kullanılarak şikayetlinin bir nevi Ankara Şubesinde çalışan avukat olarak tanıtıldığı, reklam mahiyetinde aykırılıklara yer verilerek meslektaşlar arasında haksız rekabete sebebiyet verildiğini ileri sürerek cezalandırılması için şikayetçi olmuşlardır.
Şikayetli Avukat S.Ş yazılı savunmasında; G. C. Danışmanlık Hizmetleri Yatırım Emlak ve Tercüme Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti.nin Antalya İli Merkezli ve tamamıyla uluslararası ticaret firmalarına hizmet veren bir danışmanlık firması olduğunu, bu firmanın İnternet sitesinden de anlaşılacağı gibi A.N. Merkezli G&C Hukuk Firması ile irtibatlı olarak çalıştığını, şirketin büyük ortağı olan C. G. Alman Hukukunda avukat olduğunu ve beraberindeki iki Türk ve iki Alman avukatla Nürnberg’de avukatlık hizmeti verdiğini, Türkiye’de kurulan G.C. Danışmanlık Hizmetleri Yatırım Emlak ve Tercüme Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti.nin bahsi geçen A.H. Bürosu ile irtibatlı olarak daha çok Almanya’dan Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen ya da hali hazırda yatırımı olan firmalara şirketler hukuku ve uygulama konusunda danışmanlık hizmeti verdiğini, firmanın hukuk danışmanlığı verdiği hizmetlerin verilebilmesinin dışarıdan sözleşmeli olarak çalışan avukatlar aracılığı ile mümkün olacağını, Avrupa Ülkelerinde hukuk hizmetinin kamuya arz edilmesinin ve bu konuda reklam yapılmasının önünü kesen yasaların çoktan yürürlükten kalktığını, Avrupa’da avukatlık mesleğinin önünün en fazla kapandığı ülke olarak bir tek Türkiye’nin kaldığını, bu şirketi, kısıtlamaların kaldırılması ve avukatların teknoloji ile buluşmasının sağlanması yolunda önemli bir nirengi noktası olarak gördüğünü, şikayete konu şirketin ortağı olmadığını, bugüne kadar şirket aracılığı ile bir vekaletname almadığını ve danışmanlık hizmeti vermediğini, şahsı tarafından internet ortamına verilmiş bir reklam bulunmadığını, sitenin de kendisi tarafından kurulmadığını bildirmiştir.
Baro Yönetim Kurulu, şikâyetli hakkında Avukatlık Yasasının 55. maddesi, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 7. ve 8. maddesi ile Türkiye Barolar Birliği Reklâm Yasağı Yönetmeliğinin 9. ve 11. maddesine aykırı davrandığı gerekçesiyle disiplin kovuşturması açılmasına karar vermiştir.
Disiplin kovuşturması sırasında şikayetli avukat tarafından yapılan sözlü savunmada; Antalya’da bulunan hukuk danışmanlık şirketine mesleğe yeni başlaması itibariyle diğer bazı şirketlere yaptığı gibi iş başvurusunda bulunduğunu ve Ankara da açtığı büroda işlerinin iyi gitmediğini, İngilizce bilmesi sebebiyle ücretli "maaşlı” bir şirkette iş bulma amacıyla CV’sini gönderdiğini, bu şirketin Web sayfası olduğundan başlangıçta haberi olmadığını, daha sonra öğrendiğini, hakkındaki şikâyetle birlikte şirketin Web sayfası olduğunu öğrendiğini ve bu sayfadaki isminin kaldırılmasını isteyerek isteği doğrultusunda Web sayfasından isminin çıkartıldığını, bu şirketten herhangi bir iş ve para almadığını, başkaca görüşmesi olmadığını, bütün sürecin 3-4 ayı geçmediğini ve reklâm yasağını ihlal eden bir davranışının olmadığı ileri sürülmüştür.
Baro Disiplin Kurulu, şikâyetli avukat hakkındaki iki ayrı dosyayı birleştirmiş ve yaptığı disiplin kovuşturması sonunda; "Şikâyetlinin vermiş olduğu beyanlar samimi bulunduğundan savunmasına itibar edilmiş, disiplin suçu işlemediği sonuç ve kanaatine varılmıştır" gerekçesiyle şikâyetli avukat hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar vermiş, karara şikâyetçilerden Av. Bilge Doğru itiraz etmiştir.
Şikayetçi itirazında; Şikâyetlinin Reklâm Yasağı Yönetmeliğine aykırı şekilde reklâm yaparak haksız rekabet yarattığını, şikâyetlinin davranışının Avukatlık Yasasının 35 ve 44/B maddelerine aykırı olduğunu, Avukatlık Ortaklığı Yönetmeliğinin 11/ıı maddesi düzenlemesini çiğnediğini, şikâyetlinin kayıtlı olduğu danışmanlık şirketi sitesinde adının bulunduğunu, yasalara aykırı şekilde Türkiye’de ve en büyük illerde şubeler aracılığıyla faaliyet gösterildiğini, ücret, vekâletname ve bulunulan yerin tanımlarının geniş şekilde sitede yer aldığını, Türkiye’de faaliyet gösteren avukatlar arasında şikâyetli avukatın adının da bulunduğunu, Şirketin İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kayseri, Antalya’da faaliyet gösterdiğini, Avukatlık Yasasının 55. maddesi ve Reklâm Yasağı Yönetmeliğine aykırı şekilde av.tr dışında uzantılı internet sayfası kullanıldığını, reklâm mahiyetinde onlarca aykırılığa sitelerinde yer verildiğini, şikâyetli avukatın mevzuatı açıkça ihlal eden bu danışmanlık şirketine CV göndermesinin iyi niyetli bir yaklaşım olamayacağını, savunmasının inandırıcı olmadığını, siteye tekzip metni göndermesi gerekirken bunu yapmadığı, yazılı bir ihtarda bulunmadığı, savunması ile ilgili yazılı bir belge sunmadığı halde kendisi hakkında ceza verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, diğer Barolar ve Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu kararlarında benzer durumlar için ceza verildiğini belirterek şikâyetli avukat hakkındaki kararın bozularak cezalandırılmasını talep etmiştir.
Disiplin kovuşturmasına konu sorun; Şikâyetli avukatın, kişisel bilgilerinin bir danışmanlık şirketi web sitesinde yer almasının Avukatlık Yasasının 55. maddesi, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 7. ve 8. maddesi ile Türkiye Barolar Birliği Reklâm Yasağı Yönetmeliğinin 9 ve 11. maddelerine aykırı olup olmadığına ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden, şikâyetli avukatın A.M. Alman Avukatlık Bürosu olan “G&C” adlı şirketin site-sinde adının, fotoğrafının ve kendisiyle ilgili bilgilerin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Şikâyetli avukat kovuşturma aşamasında, iş bulmak amacıyla CV gönderdiğini, fotoğrafının bilgisi dışında yayınladığı savunmasında bulunmuştur. Şikâyetli avukatın soruşturma sırasında yaptığı yazılı savunması ise daha farklı gerekçeler içermekte olup yukarıda özetlenmiştir. Bu bakımdan şikâyetli avukatın bilgisizliğe dayalı bir davranışının olduğu yönündeki savunması inandırıcı bulunmamıştır.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 7. maddesine göre Avukat salt ün kazandırmağa yönelen her türlü gereksiz davranıştan titizlikle kaçınmalıdır. 8. maddede ise Avukatların kendilerine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinmesi gerektiği belirtilmektedir.
Avukatlık Yasasının 55. maddesine göre; “Avukatların iş elde etmek için, reklâm sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve özellikle tabelâlarında ve basılı kâğıtlarında avukat unvanı ile akademik unvanlarından başka sıfat kullanmaları yasaktır.
Bu yasal dayanağa göre çıkartılmış olan Reklâm Yasağı Yönetmeliğinin 9. ve 11. maddelerine göre de; Avukatların, Türkiye Barolar Birliği tarafından belirlenen “Avukatlık Meslek Kuralları”na aykırı olmayacak şekilde kendisini ifade etme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra: Avukatların,
a) Mesleki faaliyetlerini internet üzerinden sürdürmek, müvekkillerini bilgilendirmek, mesleki makalelerini ve bilimsel çalışmalarını yayınlamak amacıyla yalnızca (av.tr) uzantılı internet sitesi açabilir. Tabelada, basılı evraklarında ve internet sitesinde sadece av.tr uzantılı veya Türkiye Barolar Birliğinin ya da bağlı bulunduğu barosunun verdiği e-posta adreslerini kullanabilecekleri,
b) Salt ün kazanmaya yönelik her türlü girişim ve eylemlerden kaçınmak, iş elde etmek için reklâm sayılabilecek her hangi bir girişim ve eylemde bulunmamak, üçüncü kişilerin kendileri için reklâm sayılabilecek bu tür eylem ve davranışlarına izin vermemek, engel olmak için gerekli önlemleri almakla yükümlü oldukları belirtilmiştir.
Şikâyetli avukatın davranışı bu kurallara da aykırıdır.
Yukarıda anılan mevzuat hükümleri karşısında şikâyetli avukat hakkında savunması samimi bulunarak verilen karar yerinde görülmemiş, “Disiplin cezası verilmesine yer olmadığına” ilişkin kararın kaldırılarak şikâyetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, Şikayetçi B.D’nun itirazının kabulü ile, Ankara Barosu Disiplin Kurulunun “Disiplin cezası verilmesine yer olmadığına” ilişkin 24.09.2008 tarih ve 2008/12 Esas, 2008/156 Karar sayılı kararının KAILDIRILMASINA, incelenecek başkaca bir husus bulunmadığından, Avukatlık Yasasının 15. maddesi de nazara alınarak, Şikâyetli Avukat S. Ş.’in KINAMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy