Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 34, 134, 135, 157) (Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları m. 3, 4)

 

E: 2021/11

K: 2021/40

T: 21.01.2021

 

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün 30.12.2020 günlü “Olur”u ile Kurulumuzun 16.10.2020 gün ve 2020/640 Esas, 2020/703 Karar sayılı kararı,

 

“Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunca, adı geçen Avukatın eyleminde Avukatlık Kanunu ve Meslek Kurallarına aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, itirazların reddine ve söz konusu kararın onanmasına karar verilmiş ise de,

 

Şikayetli Avukat hakkında disiplin kovuşturmasına konu eylemi nedeniyle Bakanlığımızca 05.12.2018 tarihli Olur ile soruşturma izni verilmemiştir.

 

Adı geçen Avukat tarafından alacaklı vekili sıfatıyla yürüttüğü icra takibi sırasında borçlu müştekinin cep telefonuna ‘Sayın S.D., … borcunuz yarın icra takibine devredilecektir. Kurban bayramı öncesi mağdur olmak istemiyorsanız 0850 … Dahili: 363 den mesai saatleri içinde arayınız’ içerikli mesaj gönderdiğinin sabit olduğu, eylemin müvekkilinin hak ve menfaatleri doğrultusunda borcu tahsile, bilgilendirme ve borçlunun borcunu ödemeye teşvik niteliğini aşarak taciz boyutuna varmaması gerektiği gibi başvurulan yöntem ile sarf edilen ifadelerin usul ve yasaya uygun uzlaşmaya davet niteliğinde de bulunmadığı nazara alındığında ceza yasası hükümlerinden ayrı olarak başlı başına Avukatlık Kanunu’nun 34, 134 ve Meslek Kurallarının 3 ve 4. maddelerine aykırılık teşkil ettiği gözetilmeden itirazların reddine ve söz konusu kararın onanmasına karar verilmesi yerinde görülmemiştir.” gerekçesi ile Avukatlık Kanunu’nun 157/7. maddesi gereği bir daha görüşülmek üzere geri gönderilmiştir.

 

Geri gönderme gerekçesi ile birlikte dava dosyası yeniden incelendi:

 

Şikayetli avukat hakkında; “Alacaklı vekili sıfatıyla icra takibi başlatmadan önce 13.08.2017 tarihinde saat 20.00 sularında şikayetçinin cep telefonuna; ‘Sayın S.D., … borcunuz yarın takibe devredilecektir. Kurban bayramı öncesi mağdur olmak istemiyorsanız. 0850 … Dahili 363 den mesai saatleri içinde arayınız. B002” ibarelerinin yer aldığı taciz edici mahiyetteki SMS’i gönderdiği” iddiası üzerine başlatılan disiplin davasında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

 

Şikayetli sözlü ve yazılı savunmalarında özetle; kendisine ait hukuk bürosunda, müvekkili olan bir kısım bankalara tüketici kredisi alacaklarının tahsili için hizmet verdiğini, bankaların tüketicilerden alacaklarının düşük rakamlar olmaması nedeniyle borcuna icra masrafları ve vekalet ücreti yüklenmemesi için hemen icra takibine başlanmayıp, borçlularla telefon ve SMS yolu ile iletişim kurulduğunu, alacağın yapılandırılması amacıyla sulh görüşmesi yapıldığını, bankaların verdiği yetki çerçevesinde temerrüt faizlerinin indirildiğini, taksitle ödeme imkanı sunulduğunu, şikayetçi borçluya da takip başlatmadan önce SMS daveti gönderildiğini, SMS’lerde kısa ve öz metinler kullanıldığını, huzur ve sükûn bozucu bir ifadenin yer almadığını, meslek ilkelerine aykırı ve haksız bir eyleminin olmadığını, menfaate uygun ve uzlaştırmacı bir tutum sergilediğini, borcun artmaması ve mağdur olunmamasının amaçlandığını, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nda SMS’in taciz olarak yorumlandığını, SMS’in sadece bilgi mahiyetinde gönderdiğini, icra takibini sonradan başlattığını, hakkındaki iddiaları kabul etmediğini beyan etmiş, hakkında disiplin cezası verilmemesini talep etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamından, Baro Yönetim Kurulu’nun 01.03.2018 günlü toplantısında şikayetli Avukatlar hakkında disiplin kovuşturmasına yer olmadığına karar verildiği, vaki itirazın Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun 21.02.2019 günlü toplantısında kabul edilmesi üzerine, Baro Yönetim Kurulu’nun 02.05.2019 günlü toplantısında Avukatlık Kanunu’nu 34, 134 ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3 ve 4.maddesi uyarınca şikayetli avukat hakkında ayrı ayrı disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Baro Disiplin Kurulu’nca talep gibi incelemenin duruşmalı yapıldığı, “Karşı çıkma hakkı saklı kalmak kaydı ile şikayetli avukatın takip öncesi borçluya SMS gönderdiğinden bahisle kovuşturma açılmasına karar verilmiş olsa da yapılan yargılama neticesinde ve şikayetli avukatın savunmaları da dikkate alınmak suretiyle SMS içeriğinin bilgi verici borçlu açısından ekonomik külfeti giderici nitelikte olduğu ve taciz edici boyutta olduğuna dair bir ibareye rastlanmadığı yine takip öncesi gönderilen mesajlar ile %40 tahsilatın sağlandığı bu durumun da borçlular açısından ve usul ekonomisi açısından tüm tarafların lehine olduğu dikkate alınarak her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil olmadığı anlaşıldığından şikayetli Avukatın eylem ve işlemlerinde 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na aykırı bir durum saptanmadığından”  gerekçesiyle karar verildiği,

 

Şikayetlinin disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

O yer Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17.03.2020 tarihli itirazında, şikayete konu eylemin taciz edici mahiyette olduğu anlaşıldığından usul ve yasaya aykırı kararın bir kere de Kurulumuzca incelenerek itirazen kaldırılmasının kamu adına istendiği,

 

Şikayetçi vekilinin 09.04.2020 kayıt tarihli itirazında özetle; iddialarını tekrarla, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Türkiye Barolar Birliği kararı ve Yargıtay’ın yerleşik kararları doğrultusunda şikayetliye disiplin cezası verilmesi gerektiğini, müvekkiline gönderilen SMS’in uzlaşma daveti olmadığını, tehdit içerdiğini, şikayetlinin Avukatlık Kanunu’na ve Meslek Kurallarına aykırı davrandığını belirterek Baro Disiplin Kurulu kararının kaldırılmasını ve şikayetlinin cezalandırılmasını talep ettiği,

 

Şikayetli Avukatın 03.07.2020 kayıt tarihli duruşma talepli itiraza cevabında özetle; savunmalarını aynen tekrarla, şikayetçinin müvekkiline olan borcuna ilişkin olarak halen dahi ödeme yapmadığını, SMS ile taciz etme nedeniyle ceza alırsa ülkemizde ifade özgürlüklerinin ne derece erozyona uğrayacağını açıklamaya gerek dahi olmadığını, Avukatlık Kanunu’nun 35/A maddesi gereğince gönderilen SMS’in uzlaşma daveti taşıdığının çok açık ve net olarak görülebileceğini, “Kurban Bayramı öncesi” ibaresinin, borçlu hakkında icra takibi başlatılıp arabalarına yakalama kaydı konulursa ve ailecek arabalarıyla Kurban Bayramı tatiline giderken trafik kontrolleri sırasında yakalanırlar ise mağduriyet yaşamamaları için yazıldığını, bu konuda mağdur olan borçluların var olduğunu, bu SMS’i alan borçluların araçları ile trafiğe çıkmadıklarını, kendilerini arayarak bankaların imkanları çerçevesinde uzlaşma sağlandığını, şikayetçinin borcunu taciz kalkanına sığınarak 3 yıldır ödemediğini, bu durumun deneyimli borçluların bir stratejisi olduğunu belirterek son derece isabetli olan Baro Disiplin Kurulu kararına yapılan itirazların reddini talep ettiği görülmüştür.

 

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün 30.12.2020 günlü “Olur”u yerinde görüldüğünden uyulmasına, şikayetçi vekilinin ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne, Baro Disiplin Kurulu Kararının kaldırılmasına, şikayetli avukatın eylemine uyan uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1-Adalet Bakanlığı geri gönderme gerekçesi yerinde görüldüğünden UYULMASINA,

 

2-Şikayetçi vekili ile o yer Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazlarının kabulü ile, … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Disiplin Cezası Verilmesine Yer Olmadığına” ilişkin 27.01.2020 gün ve 2019/D.688 Esas, 2020/80 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, şikayetli avukatın eylemine uyan “UYARMA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA”,           

 

3-Sonucun, Avukatlık Kanunu’nun 157/7.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı’na bildirilmesine,

 

4-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Katılanların oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy