Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(1136 S. K. m. 1, 34, 55, 134) (556 S. KHK m. 7) (Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği m. 6, 12)

 

E: 2017-223

K: 2017/588

T: 9.06.2017

 

Şikâyetli avukat hakkında; Baro Başkanlığınca 26.06.2013 tarihli yazı ile Türk Patent Enstitüsünün incelenen www.tpe.gov.tr web sitesinde, ‘… Hukuk’ un marka tescilinin yaptırıldığı görülmekle Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 6/7. maddesine aykırı olması nedeniyle aynı Yönetmeliğin 12. maddesi uyarınca uyarı yazısı gönderildiği ve aykırılığın 15 gün içinde giderilmesinin şikâyetli avukata bildirildiği, aykırılığın giderilmesi hususunda işlem yapılmadığı görülmekle başlatılan disiplin kovuşturmasında, eylem sabit görülerek disiplin cezası verilmiştir.

 

Şikâyetli önceki savunmalarında özetle; Baro tarafından uyarı yazısı gönderildikten sonra Danıştay … 2013/7021 esas sayılı dosyası ile idari dava açtığını ve durumu Baroya bildirdiğini, Avukatlık Yasası’nın 55. maddesine aykırı eyleminin bulunmadığını, marka tescilindeki amacının fazladan iş elde etmek değil ülke genelinde “…” isimli meslektaşları arasındaki karışıklığa son vermek olduğunu, soruşturmaya dayanak yapılan Baro Yönetim Kurulu’nun 26.03.2015 tarihli kararında belirtilen Danıştay … 01.11.2013 gün ve 2013/7021 esas sayılı kararının nihai karar olmadığını ve işbu kararın oy çokluğu ile alınmış ‘yürütmenin durdurulması talebinin reddi kararı’ olduğunu, herkesin hukukçu olduğu bir heyette böyle bir nitelendirmenin abesle iştigal olduğunu, Danıştay … 2013/7021 esas sayılı dosyasının halen derdest olduğunu, ‘…’ ibareli markayı … 17. Noterliğinin 06.08.2015 gün ve 15598 yevmiye sayılı Marka Devir Sözleşmesi ile devrettiğini, artık bu markanın sahibi olmadığını, bu nedenle soruşturmanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.

 

İncelenen dosya kapsamında; dosyanın önceden Kurulumuza intikal ettiği, 12.02.2017 gün ve 2017/255 sayılı kararımız ile; Baro Disiplin Kurulu kararının Avukatlık Yasası’nın 152. maddesi uyarınca şikâyetçi ve şikâyetli avukata tebliği zorunlu olduğundan, varsa tebliğ parçasının dosyaya konulması, yoksa Baro Disiplin Kurulu kararının şikâyetçiye usulüne uygun tebliğ edildikten ve yasal itiraz süresi geçtikten sonra Kurulumuza gönderilmesi için dosyanın Barosuna iadesine karar verildiği, eksikliğin ikmal edildiği,

 

Baro Yönetim Kurulu’nun 26.03.2015 günlü kararı ile Avukatlık Yasası’nın 34, 55, 134, Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 6/7.maddesi gereğince, şikâyetli avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

 

Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’nın 05.06.2013 günlü 2013/38 nolu duyurusu ile; “Birliğimize yapılan başvurulardan hukuk bürosu isimlerinin marka tesciline konu edildiği “Hukuk” ve “Avukat” ibarelerinin marka tescillerinde kullanıldığı anlaşılmıştır.

 

Bilindiği üzere;

 

Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin “Basılı evrak” başlıklı 6. maddesinin 7. fıkrasında “Avukatlık hizmeti, hiçbir unvan altında marka tesciline konu olamaz; bu yolda başvuruda bulunulamaz.” denmektedir. Anılan amir hüküm nedeniyle aksi yönde davranan avukatların disiplin sorumluluğu doğmaktadır.

 

Adaletin gerçekleşmesi için varlığı zorunlu bağımsız savunmayı temsil eden avukatlık mesleğinin kamu hizmeti niteliği 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 1. maddesinde Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir. Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder.” şeklinde ortaya konmuştur. “2. maddesinde de avukatlığın amacı, her derecede yargı organları, hakemler, resmî ve özel kişi, kurul ve kurumlar bakımından; hukukî münasebetlerin düzenlenmesi, her türlü hukukî mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesi, hukuk kurallarının tam olarak uygulanması olarak gösterilmiştir. Belli koşulların gerçekleşmesi halinde avukatlara ilâm niteliğinde belge hazırlama yetkisi de verilmiştir. 5271 sayılı Yasa, aramada, soruşturma ve kovuşturma evrelerinde hazır bulunma, baro tarafından görevlendirme, mahkeme tarafından görevlendirme istemi, doğrudan soru yöneltme, istemsiz görevlendirme, uzlaşmacı olarak görevlendirme, kanun yollarına başvurma, zorunlu müdafilik gibi birçok konuda avukatlarla ilgili hüküm içermektedir.” (Anayasa Mahkemesinin 15.10.2009 gün E.2007/16, K.2009/47 sayılı kararı)

 

Kamu hizmeti niteliği yasayla korunan bir meslek adı olan “avukat” ibaresi ya da bu sözcükten türetilen marka adının tescile konu olması gerek 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gerek 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca hukuken mümkün bulunmamaktadır. Zira; “avukat” içerikli marka, sözü edilen Kanun Hükmünde Kararnamenin “Marka tescilinde ret için mutlak nedenler” başlıklı 7. maddesinin 1/d bendinde yer alan “Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret ve adları münhasıran veya esas unsur olarak içeren markalar,” kapsamına girmektedir.

 

Bundan başka 21.11.2003 gün ve 25296 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliğinin 6. maddesinin 7. fıkrasında hükme bağlanan “Avukatlık hizmeti, hiçbir unvan altında marka tesciline konu olamaz; bu yolda başvuruda bulunulamaz.” kuralı gereğince avukatlık hizmetinin marka tesciline konu olamayacağı yasaca açıkça belirtilmiş olup herhangi bir başka hizmet sınıfına da avukat ve türevi ibarelerinin marka olarak tesciline yasal mevzuat olanak vermemektedir.

 

Avukatlık Kanunu’nun 11. maddesinde yer alan “Aylık, ücret, gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet ve görev, sigorta prodüktörlüğü, tacirlik ve esnaflık veya meslekin onuru ile bağdaşması mümkün olmayan her türlü iş avukatlıkla birleşemez.” hükmü ile de avukatlık mesleği ile tacirlik, esnaflık vs. herhangi bir işin aynı kişide birleşemeyeceği hükme bağlanmışken; bir avukata ya da avukat olmayan birine hangi hizmet sınıfından olursa olsun “avukat” markasının verilmesi anılan yasal düzenlemelere aykırılık teşkil etmektedir.

 

Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin Yönetmeliğin “Yönetmelik Hükümlerine aykırılık” başlıklı 12. Maddesinde;

 

“Madde 12- (DEĞİŞİK MADDE RGT: 07.09.2010 RG NO: 27695) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırılık tespiti halinde barolar tarafından ilgiliye bir uyarı yazısı gönderilir ve söz konusu aykırılığın 15 gün içerisinde giderilmesi gerektiği aksi takdirde baro tarafından resen soruşturma açılacağı bildirilir. Uyarı yazısının ilgilisine tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde aykırılığın giderilmediği tespit edilirse, baro tarafından resen soruşturma başlatılır. Bu Yönetmeliğe aykırı fiil veya fiilleri birden fazla işleyenler hakkında uyarı yazısı gönderilmez, derhal ve resen disiplin soruşturması açılır.

 

Türkiye Barolar Birliğine yapılan şikâyet başvuruları içerik incelemesine tabi tutulmaksızın avukatın kayıtlı olduğu baroya gönderilir.” şeklinde yer alan hüküm uyarınca da işlem yapılması gerekmektedir.

 

Konunun Baronuzca, Baronuz levhasına kayıtlı avukatlar ve avukatlık büroları açısından araştırma ve tespiti ile gerekli işlemlerin yapılması gerektiği” hususlarının tüm Baro Başkanlıklarına bildirildiği,

 

… Barosu Başkanlığının 26.06.2013 gün ve 43560 sayılı yazısı ile; Türk Patent Enstitüsünün incelenen www.tpe.gov.tr web adresinde “… Hukuk” un marka tescili yaptırıldığının görüldüğü, Avukatlık bürosunun marka tescili yapılmak suretiyle reklam yasağına aykırılık teşkil eden eylemin yazının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde sonlandırılması, aksi takdirde Türkiye Barolar Birliği duyurusu gereğince disiplin soruşturması açılması zorunluluğu doğacağının şikâyetli avukatın bilgisine sunulduğu,

 

Şikâyetli avukatın Danıştay … 2013/7021 esasına kayden; … Barosu Başkanlığı’nın 26.06.2013 gün ve 43650 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan 21.11.2013 gün ve 25296 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği’nin 6/7.maddesinde yer alan “Avukatlık hizmeti, hiçbir unvan altında marka tesciline konu olamaz; bu yola başvuruda bulunulamaz.” ibaresinin, Yönetmeliğin 1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 55.maddesine aykırı olduğu, söz konusu kanun maddesinin fiilen reklam yapmanın yasak olduğuna hükmettiği, marka tescilinin reklam olmadığı gibi herhangi bir surette reklam da yapmadığı, tescile konu “… Hukuk” ibaresinin avukat ibaresi olmadığından 556 sayılı KHK’nın 7/1-d maddesine aykırı olmadığını iddia ederek iptali ile yürütmenin durdurulmasını talep ettiği,

 

Danıştay … 01.11.2013 günlü kararı ile şikâyetli avukatın yürütmenin durdurulması talebinin reddedildiği, davanın halen derdest olduğu,

 

Şikâyetli avukatın; “… Hukuk Şekil” marka adıyla, hukuki hizmetler: Hukuk araştırma hizmetleri, telif hakları yönetim hizmetleri, sınai ve fikri mülkiyet hakları konusunda danışma hizmetleri; marka, patent ve endüstriyel tasarım konularında danışmanlık hizmetlerini konu eden 42.sınıf hizmet bilgisi ile “… Hukuk” markasını 10.04.2006 tarihinde tescil ettirdiği,

 

Şikâyetlinin kovuşturma devam ederken, … 17. Noterliğinin 06.08.2015 gün ve 15598 yevmiye sayılı onayını haiz, “Marka Devir Sözleşmesi” ile; “… Hukuk” şekil ibareli, 2005/… başvuru ve tescil nolu markasını hakkındaki disiplin kovuşturması nedeniyle herhangi bir idari ve cezai yaptırımla karşılaşmamak bakımından zorunlu sebeplerle, süresi ve bilakabili rücu şartı ile 556 sayılı KHK’nın 16 ve Uygulama Yönetmeliği’nin 22.maddesi uyarınca 500,00 TL bedelle B.A.’ya (sözleşmede yer alan şekli ile marka kısmı devir sözleşmesi ile) devrettiği,

 

Tam devir talebinin 27.08.2015 itibariyle TPE tarafından kabul edildiği,

 

Baro Disiplin Kurulu’nca Danıştay … dava açılmasının kovuşturmayı durduracak nitelikte olmadığı gerekçesi ile şikâyetlinin bu savunmasına itibar edilmeyerek kınama cezası verildiği,

 

Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

 

Şikâyetlinin 29.12.2016 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle; önceki savunmalarını aynen tekrarla, Reklam Yasağı Yönetmeliğinin 6/7 maddesinin 556 sayılı KHK’ya açıkça aykırı olduğunu, internet ortamında yasak olan pek çok düzenlenmenin uygulamadan kaldırıldığını, 556 sayılı KHK’nın marka sınıflarında “Hukuki Hizmetler”in açıkça yer aldığını, uluslararası marka tescilinin mümkün olduğu WIPO’da AB ülkeleri ile birlikte dünyanın ileri teknolojik ve hatta geri kalmış ülkelerinde hukuki hizmetlerin marka olarak tescilinin mümkün olduğunu, marka tescilinde iş elde etmek amacının bulunmadığını, benzeri marka tescillerinin ticari bir emtia olduğunun ileri sürülemeyeceğini, marka hakkını 08.08.2015 tarihi itibariyle sonlandırıldığını, Danıştay …. davanın derdest olduğunu, söz konusu yönetmeliğin çağdaş vasfının yitirmiş olduğuna inandığını belirterek itirazlarının kabulü ile mezkûr kararın kaldırılmasını, Danıştay … 2013/7021 esas sayılı dosyasının sonucunun beklenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmektedir.

 

Baro Disiplin Kurulunca yapılan değerlendirme yerinde olmakla, itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

 

Gereği düşünüldü:

 

1- Şikâyetlinin itirazının reddine,… Barosu Disiplin Kurulunun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 17.10.2016 gün, 2015/213 Esas, 2016/646 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

 

2- Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,

 

Oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy