Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin sabit telefon hizmeti kapsamında Ev Avantaj tarifelerinde uyguladığı fiyatlandırma yoluyla 4054 sayılı Kanun'un 6. maddesini ihlal ettiği iddiası - Karar Sayı 16-15/254-109
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 16-15/254-109
Karar Türü: Rekabet İhlali
Konu: Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin sabit telefon hizmeti kapsamında Ev Avantaj tarifelerinde uyguladığı fiyatlandırma yoluyla 4054 sayılı Kanun'un 6. maddesini ihlal ettiği iddiası
Karar Tarihi: 03.05.2016

Rekabet Kurumu Başkanlığından,

(Yargı Kararları Üzerine)
REKABET KURULU KARARI

Dosya Sayısı : 2013-2-014 (Soruşturma)
Karar Sayısı : 16-15/254-109
Karar Tarihi : 03.05.2016
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Ömer TORLAK
Üyeler : Arslan NARİN, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN,
Doç. Dr. Tahir SARAÇ, Kenan TÜRK, Adem BİRCAN
B. RAPORTÖRLER : Hatice YAVUZ, Beyza AĞVAZ, Ali ŞENGÜL
C. BAŞVURUDA
BULUNANLAR : - Gizlilik talebi bulunmaktadır.
- Vodafone Net İletişim Hizmetleri A.Ş.
Temsilcisi: i. Yılmaz ASLAN, Av. Orhan ÜNAL
Gazi Umur Paşa Sok. Bimar Plaza 38/8
Balmumcu,Beşiktaş/İstanbul
- TurkNet İletişim Hizmetleri A.Ş.
Büyükdere Cad. No:121 Ercan Han Kat:2 34394
Gayrettepe/İstanbul
D. HAKKINDA SORUŞTURMA YAPILANLAR:
- Türk Telekomünikasyon A.Ş.
Turgut Özal Bulvarı 06103 Aydınlıkevler/Ankara
- TTNET A.Ş.
Esentepe Mah. Salih Tozan Sokak, No: 16, Karamancılar İş
Merkezi D Blok Şişli/İstanbul
(1) E. DOSYA KONUSU: Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin sabit telefon hizmeti
kapsamında Ev Avantaj tarifelerinde uyguladığı fiyatlandırma yoluyla 4054 sayılı
Kanun'un 6. maddesini ihlal ettiği iddiası.
(2) F. İDDİALARIN ÖZETİ: 06.03.2013 tarih, 1361 sayı ile intikal eden gizlilik talepli
başvuruda;
- Başvuru sahibinin, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK)
yetkilendirmesine dayanarak sabit telefon hizmeti (STH) alanında faaliyette
bulunduğu,
- STH sunulması kapsamında STH işletmecilerinin toptan hat kiralama hizmeti
vasıtasıyla kendi abonelerine arama hizmeti sunabilmeleri için gerekli olan çağrı
başlatma ve sonlandırma hizmetlerini Türkiye’de sabit telefon altyapısına sahip tek
işletmeci olan Türk Telekom’dan sağlamak zorunda oldukları,
- Anılan nedenle başvuru konusu iddia bakımından ilgili ürün pazarının “sabit telefon
şebekesine toptan seviyede erişim hizmetleri pazarı” ve ayrıca dikey bütünleşik
yapıya sahip bir teşebbüs olarak hem toptan hem perakende seviyede faaliyet
gösteren Türk Telekom’un üst pazarda sahip olduğu gücü dolayısıyla “perakende
sabit telefon hizmetleri pazarı” olarak belirlenmesi gerektiği,

16-15/254-109
2/105

- 2012 yılı Haziran ayı itibariyle STH sunmak üzere yetkilendirilmiş 190 adet
işletmeci bulunduğu, Türkiye genelinde sabit telefon altyapısına sahip tek
işletmecinin ise Türk Telekom olduğu ve 2012 yılı Haziran ayı itibariyle 14,17
milyon sabit telefon abonesi bulunduğu,
- Türk Telekom’un ayrıca BTK kararı ile telekomünikasyon şebekeleri üzerinden
sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetleri ile tüm
telekomünikasyon altyapısında fiili tekele sahip işletmeci olarak belirlendiği,
- STH işletmecileri tarafından alternatif bir altyapının kurulduğu ancak bu altyapının
Türk Telekom üzerinde rekabetçi bir baskı oluşturmaktan çok uzak olduğu, Türk
Telekom’un sağladığı ölçek ekonomisine ulaşmasının mümkün olmadığı,
- Anılan nedenlerle Türk Telekom’un hem toptan sabit telefon erişim hizmetleri
pazarında hem de perakende sabit telefon hizmetleri pazarında hâkim durumda
bulunduğu,
- Türk Telekom’un 12.10.2012 tarihli “Türk Telekom’dan Ev Avantaj Tarifelerine
Geçiş İçin Özel Fırsat” ve 09.11.2012 tarihinde “Türk Telekom’dan Ev Avantajlılar
İçin Özel Fırsat” sloganlarıyla kamuya duyurduğu kampanyaları ile perakende
fiyatı 22,90 TL olan Ev Avantaj 100 tarifesinin fiyatını efektif olarak 17,75 TL’ye
indirdiği, söz konusu fiyatın vergilerden arındırılmış halinin 13,34 TL olduğu ve
dakika başı perakende fiyatın 0,13 TL’ye tekabül ettiği,
- Paket dâhilinde şehir içi, şehirlerarası, yurtiçi GSM ve uluslararası birinci kademe
görüşmeler yapılabildiği,
- Başvuru sahibinin Türk Telekom’un sunduğu hizmetle eşdeğerde bir hizmet
sağlayabilmesi için;
i. Toptan hat kiralama bedeli olarak aylık (…..) TL
ii. Çağrı başlatma ve sonlandırma ücreti olarak dakika başına toplam
(…..) kr
iii. Altyapısının (“backbone”) Türk Telekom tabanlı olması sebebiyle
aylık 65 dakika kullanım için abone başına (…..) kr
olmak üzere aylık toplam (…..) TL’lik (altyapı hariç (…..) TL) maliyete
katlanmasının gerektiği,
- Başvuru sahibinin hâlihazırda uyguladığı fiyatlar ile sadece Türk Telekom’a
ödediği toptan hat kiralama bedeli, çağrı başlatma ve sonlandırma ücretleri dikkate
alındığında %(…..) oranında bir kar marjına sahip olacağı, buna karşılık Türk
Telekom’un başvuru konusu kampanyaları kapsamında 17,75 TL perakende satış
fiyatını uygulaması durumunda ise kar marjının %(…..) oranında gerçekleşeceği,
söz konusu oranın sürdürülebilir karlılık oranı olarak değerlendirilemeyeceği,
- Karlılık oranının %(…..) seviyesinden %(…..) seviyesine düşüşünün olağan piyasa
şartlarındaki değişimlerden kaynaklanmadığı, hâkim durumdaki teşebbüsün fiyat
sıkıştırması uygulaması gibi suni bir piyasa hareketi sonucu meydana geldiğinin
bir göstergesi olarak değerlendirilebileceği,
- Hâkim durumda bulunan Türk Telekom’un toptan seviyede uyguladığı fiyatlar ile
perakende seviyede uyguladığı fiyatlar arasındaki fark pozitif olsa dâhi anılan marj
düşüşünün Türk Telekom’a eşit etkinlikteki rakiplerin faaliyetlerini zorlaştıracağı ve
hatta uzun vadede rakiplerin piyasadan dışlanmasına sebebiyet vereceği,
16-15/254-109
3/105

- Öte yandan sabit ses pazarının küçülmekte olan bir pazar olduğu göz önüne
alındığında başvuru sahibi ile alternatif operatörlerin yakalayacakları büyümenin
büyük kısmının Türk Telekom’un mevcut abonelerinin kazanımı ile gerçekleşeceği
ve başvuru sahibinin kazanacağı yeni müşteriler için kendi kanalına satış
komisyonu ödemesi gerektiği,
- Mevcut maliyet kalemlerine satış komisyonunun eklenmesi durumunda başvuru
sahibinin kârının (…..) seviyesine düşeceği,
- Komisyonun dâhil edildiği analizde, “Evrensel Hizmet Fonu”, “Hazine Payı”,
“Tahsilat Ücreti”, "Ortalama Çağrı Merkezi Ücreti", "Müşteri Hizmetleri İşlemleri
Ücreti", "Otomasyon İşlemleri Ücreti", "Faturalama İşlemleri", "Fatura Kağıdı ve
Zarf Ücreti", "Fatura Postalama Ücreti" ve "Reklam/SponsorIuk Maliyeti" gibi
giderlerin göz önünde bulundurulmadığı ve yapılacak değerlendirmelerde anılan
maliyet kalemlerinin de dikkate alınması gerektiği,
- Diğer bir ihtimalde, analizin maliyet kalemleri üzerinden yapılması durumunda da,
başvuru sahibinin maliyetlerinin Türk Telekom’un dakika başına uyguladığı
perakende satış fiyatı olan 13,34 kr’tan yüksek olduğu,
- Başvuru sahibinin katlanması gereken ana maliyetlerden toptan hat kiralama
bedelinin dakika başına 9,48 kr, çağrı başlatma ücretinin dakika başına 2,24 kr,
çağrı sonlandırma ücretinin dakika başına 2,24 kr olmak üzere toplamda 13,96 kr
olduğu, bu halde sadece Türk Telekom’a ödenmesi gereken maliyetler ile dakika
başına 0,62 kr zarar ettiği,
- Anılan maliyet hesaplamalarına “komisyon”, “backbone maliyeti” ve insan
kaynakları, müşteri ilişkileri, pazarlama harcamaları gibi “operasyonel giderler”in
dâhil edilmediği,
- Hâkim durumdaki Türk Telekom’un zorunlu girdi maliyetini karşıladıktan sonraki
aşamada nihai ürünü üretmek için katlanabileceği azami maliyetin, arabağlantı
ücreti ile uygulamakta olduğu perakende fiyat arasındaki farktan büyük olacağı, bu
çerçevede Türk Telekom tarafından fiyat sıkıştırması yapıldığının açık olduğu
iddia edilmiş ve yukarıda açıklanan gerekçelerle Türk Telekom’un uyguladığı tarifeler
yoluyla, fiyat sıkıştırması yapmak suretiyle 4054 sayılı Kanunun 6. maddesini ihlal
ettiğinin tespiti, şikâyetin temelini oluşturan kampanyaların kısa süreli olması ve
piyasadaki etkilerini kısa sürede gösterecek olması nedenleriyle geçici tedbir alınması,
hâkim durumun kötüye kullanılması eylemlerinin önaraştırma yapılmasını gerekli
kılmayacak düzeyde belirgin olması nedeniyle doğrudan soruşturma açılması talep
edilmiştir.
(3) Vodafone Net İletişim Hizmetleri A.Ş. (VodafoneNet) tarafından 02.03.2015 tarih ve 1044
sayı ile gönderilen şikâyet dilekçesinde;
- VodafoneNet tarafından şikâyet konusu yapılmış olan "%30 İndirimli Ev Avantaj
100 Kampanyası"nın yanı sıra Türk Telekom tarafından daha yüksek indirimler
sunulmuş olan "%40 İndirimli Ev Avantaj 100 Kampanyası" ve "%50 İndirimli Ev
Avantaj 100 Kampanyası"nın da yürürlüğe konulduğu, anılan kampanyaların da
halen devam ettiği,
- Soruşturmanın sadece şikâyet dilekçesinde bahsi geçen dönem için değil; Türk
Telekom'un şikâyet konusu yapılan kampanyasının günümüze kadar devam eden
etkilerinin tespiti ve şikâyet konusu kampanyayı takiben Türk Telekom tarafından
yürürlüğe konulmuş olan "%40 İndirimli Ev Avantaj 100 Kampanyası" ve "%50
İndirimli Ev Avantaj 100 Kampanyası" için de yürütülmesi gerektiği,
16-15/254-109
4/105

- Hâkim durum değerlendirmesi açısından ise şikâyet dilekçesinde Türk Telekom
için yapılan tespitlerin yanı sıra, Türk Telekom ile aynı ekonomik bütünlük
içerisinde bulunan TTNET'in de değerlendirmelere dâhil edilmesi gerektiği, çünkü
Türk Telekom tarafından sunulan PSTN/STH hizmetinin yanı sıra, TTNET
tarafından da STH sunulduğu, bu durumun perakende STH pazarı açısından Türk
Telekom ile TTNET'in sahip oldukları pazar paylarının toplanarak bir hesaplama
yapılmasını gerektirdiği,
- Türk Telekom Grubu'nun hem toptan sabit telefon erişim hizmetleri pazarında hem
de perakende sabit telefon hizmetleri pazarında hâkim durumda bulunduğu,
- Şikâyet konusu Ev Avantaj Kampanyaları bakımından VolP ile PSTN/STH'ın
bireysel aboneler nezdinde etkin alternatif olarak görülmesinin mümkün
olamayacağı
ifade edilmiş ve Türk Telekom'un ilgili üst pazarda hâkim durumda olduğunun tespit
edilmesi, şikâyete konu kampanyalar ve tarifelerle hâkim durumunu kötüye kullandığının
tespit edilmesi ve TTNET hakkında soruşturma açılması talep edilmiştir.
(4) TurkNet İletişim Hizmetleri A.Ş. (TurkNet) tarafından gönderilen ve Kurum kayıtlarına
07.01.2015 tarih ve 83 sayı ile giren ek bilgi sunulması konulu başvuruda;
- Rekabet Kurulu’nun 04.07.2007 tarih ve 07-56/634-216 sayılı kararında, fiyat
sıkıştırması testi uygulanırken hâkim durumdaki teşebbüsün değil hâkim
durumdaki teşebbüsün rakiplerinin maliyetlerinin esas alındığı, bu nedenle fiyat
sıkıştırması testinde, makul etkinlikteki operatörlerin maliyetlerinin de dikkate
alınarak hesaplama yapılması gerektiği,
- Toptan ve perakende ürünlerin fiyatları arasındaki marjın dışlayıcı etkiye sahip
olup olmadığının tespit edilebilmesi için alt pazar maliyetlerinin tespit edilmesi
gerektiği, özellikle "evrensel hizmet fonu", "hazine payı", "tahsilat ücreti", "ortalama
çağrı merkezi ücreti", "müşteri hizmet işlemleri ücreti", "otomasyon işlemleri
ücreti", "faturalama işlemleri ücreti", "fatura kağıdı ve zarf ücreti", "fatura postalama
ücreti" ve "reklam/sponsorluk maliyeti" gibi maliyet kalemlerinin yapılacak
değerlendirmede dikkate alınması gerektiği,
- Ayrıca maliyet hesaplamalarında komisyon, iş gücü, müşteri ilişkileri, pazarlama
harcamaları gibi “operasyonel giderlerin” alt pazar maliyetlerinden bir kısmına
tekabül edebileceği,
- Kota aşım gelirinin, fiyat sıkıştırma testine konu olabilecek bir gelir kalemi
olmadığı, BTK kararında Türk Telekom’a, “…01.04.2013 tarihine kadar gerekli
hazırlıkların tamamlanarak, kullanım miktarının ücretsiz sorgulanması imkânının
sağlanması ve kullanım sınırının %80 ve %100 'e ulaşması halinde kısa mesaj
veya aboneye etkin şekilde ulaşabilecek benzeri yöntemler ile bilgilendirmenin
sağlanması” yükümlülüğü getirildiği, bu yükümlülük nedeniyle Türk Telekom’un
kota aşım gelirlerinin beklenen seviyede gerçekleşmeyeceği,
- STH işletmecilerinin kendi bünyelerinde VolP teknolojisini kullandığı ve genel
olarak büyük kurumsal müşterilerin ve çağrı merkezi müşterilerinin VolP yöntemi
ile çağrı başlattığı, ayrıca teknik nedenlerden dolayı ev kullanıcılarının sadece
yüzde birkaçının VoIP (“Voice over Internet Protocol”) ile çağrı başlattığı,

16-15/254-109
5/105

- VoIP altyapısı ile başlatılan çağrıların, ev müşterileri bakımından dikkate
alınmaması gerektiği, çünkü Türk Telekom tarafından sunulan Ev Avantaj
kampanyalarının ev müşterilerine sunulan kampanyalar olduğu
ifade edilerek fiyat sıkıştırması testinin eksiksiz uygulanması ve soruşturmanın
kapsamının TTNET’i de kapsayacak ve güncel verileri de dikkate alacak şekilde
genişletilmesi talep edilmiştir.
(5) TurkNet tarafından gönderilen ve Kurum kayıtlarına 06.03.2015 tarih ve 1158 sayı ile
giren başvuruda ise;
- Toptan ve perakende ürünlerin fiyatları arasındaki marjın dışlayıcı etkiye sahip
olup olmadığının tespit edilebilmesi için, alt pazar maliyetlerinin belirlenmesi,
- Perakende maliyetleri fiyat sıkıştırması testinde, hazine payı, tahsilat gideri,
ortalama çağrı merkezi gideri, müşteri hizmetleri, otomasyon işlemleri, faturalama
işlemleri, fatura kâğıdı ve zarf gideri, fatura postalama gideri, reklam/sponsorluk
maliyeti, komisyon, iş gücü, pazarlama harcama kalemlerinin de göz önünde
bulundurulması,
- Son kullanıcıları farklı olan VoIP ve sabit telefon hizmetinin birbiri ile mukayese
edilememesi sebebiyle fiyat sıkıştırması testinde VoIP altyapısı ile sunulan
hizmetlerin yer almaması
gerektiği ifade edilmiştir.
(6) G. DOSYA EVRELERİ: Rekabet Kurumu (Kurum) kayıtlarına 06.03.2013 tarih ve 1361
sayı ile intikal eden başvuru üzerine hazırlanan 31.05.2013 tarih ve 2013-2-14/İİ sayılı İlk
İnceleme Raporu 13.06.2013 tarihli Kurul toplantısında görüşülerek, 13-36/475-M sayı ile
önaraştırma yapılmasına karar verilmiştir. İlgili karar uyarınca yapılan inceleme üzerine
hazırlanan 14.08.2013 tarih ve 2013-2-14/ÖA sayılı Önaraştırma Raporu 21.08.2013
tarihinde görüşülmüş ve 13-48/692-293 sayı ile 4054 sayılı Kanun'un 41. maddesi
uyarınca şikâyetin reddi ile Türk Telekom hakkında soruşturma açılmamasına karar
verilmiştir.
(7) Bahse konu Rekabet Kurulu (Kurul) kararının iptali istemiyle açılan dava sonucunda
Ankara 9. İdare Mahkemesi tarafından 27.06.2014 tarih 2014/33E, 2014/552 K. sayı ile;
21.08.2013 tarih 13-48/692-293 sayılı Kurul kararının iptaline hükmedilmiştir.
(8) Bunun üzerine Kurul 01.10.2014 tarih ve 14-37/701-M sayı ile, Türk Telekom'un sabit
telefon hizmeti kapsamında Ev Avantaj tarifelerinde uyguladığı fiyatlandırma yoluyla 4054
sayılı Kanun’un 6. maddesini ihlal ettiği iddiasının incelenmesine yönelik olarak aynı
Kanun’un 41. maddesi uyarınca soruşturma açılmasına karar vermiştir.
(9) 4054 sayılı Kanun’un 43/2. maddesi uyarınca, soruşturma kararı ve ileri sürülen iddiaların
türü ve niteliği hakkında yeterli bilgi, 17.10.2014 tarih ve 11403 sayılı yazı ile Türk
Telekom’a tebliğ edilerek 30 gün içinde ilk yazılı savunmasının iletilmesi talep edilmiştir.
Yukarıda değinilen süreci takiben, teşebbüsün ilk yazılı savunması Kurum kayıtlarına
19.11.2014 tarih ve 6594 sayı ile intikal etmiştir.
(10) BTK ile Rekabet Kurumu arasında imzalanan protokolün 9. maddesi gereği 26.11.2014
tarih, 12749 sayılı yazı ile BTK’ya, Türk Telekom hakkında soruşturma açıldığına ilişkin
gerekli bilgilendirme yapılmıştır. Ayrıca BTK’dan 27.01.2015 tarih ve 1028 sayılı yazı ile,
önaraştırma safhasında kuruma gönderdikleri görüşte ve BTK düzenlemelerinde bir
değişiklik olup olmadığına ilişkin bilgi talep edilmiştir. Anılan konuya ilişkin cevabi yazı
20.02.2015 tarih, 916 sayı ile Kurum kayıtlarına girmiştir.

16-15/254-109
6/105

(11) Kurul tarafından, 12.03.2015 tarih ve 15-11/150-M sayı ile sabit telefon hizmeti
kapsamında Ev Avantaj tarifelerinde uyguladığı fiyatlandırma yoluyla 4054 sayılı
Kanun'un 6. maddesini ihlal edip etmediğinin tespitine yönelik olarak aynı Kanun’un 41.
maddesi uyarınca TTNet A.Ş. (TTNET) hakkında soruşturma açılmasına ve bu
soruşturmanın 01.10.2014 tarihli ve 14-37/701-M sayılı karar ile başlatılan soruşturma ile
birleştirilmesine, ayrıca soruşturma kapsamının yürütülen tüm Ev Avantaj kampanyalarını
içerecek şekilde genişletilmesine karar verilmiştir.
(12) Türk Telekom’a süre uzatımına ilişkin bildirim 17.03.2015 tarih, 2985 sayı ile, soruşturma
kapsamının genişletilmesine ilişkin bildirim ise 19.03.2015 tarih, 3107 sayı ile yapılmıştır.
Anılan Kurul kararı ile soruşturmaya dâhil edilen TTNET’e, soruşturma bildirimi
19.03.2015 tarih, 3108 sayı ile tebliğ edilmiş, TTNET’in ilk yazılı savunması 24.04.2015
tarih ve 2131 sayı ile Kurum kayıtlarına intikal etmiştir. 03.06.2015 tarih ve 15-25/280-M
sayılı Kurul kararları ile soruşturma süresi üç ay daha uzatılmıştır.
(13) Soruşturma heyeti tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmeleri içeren 01.10.2015
tarih ve 2013-2-14/SR sayılı Soruşturma Raporu Türk Telekom’a 01.10.2015 tarih ve
10112 sayılı yazının ekinde gönderilmiş ve Türk Telekom tarafından 05.10.2015 tarihinde
tebellüğ edilmiştir.
(14) Türk Telekom'un talebi üzerine, Kurul’un 03.11.2015 tarih ve 15-39/640-M sayılı kararı ile
4054 sayılı Kanun'un 45/2 maddesi uyarınca ikinci yazılı savunma süresi 30 gün
uzatılmıştır. Bunun üzerine Türk Telekom’un ikinci yazılı savunması 04.12.2015 tarih ve
5827 sayı ile Kurum kayıtlarına intikal etmiştir.
(15) Soruşturma Heyeti’nce hazırlanan Ek Görüş 21.12.2015 tarih ve 13383 sayılı yazı ile Türk
Telekom’a iletilmiş ve Türk Telekom tarafından 23.12.2015 tarihinde tebellüğ edilmiştir.
(16) Diğer yandan, Türk Telekom tarafından gönderilen ikinci yazılı savunmada, Soruşturma
Raporu’nda TTNET hakkında herhangi bir işlem tesis edilmesine gerek bulunmadığının
belirtilmiş olması gerekçe gösterilerek TTNET adına ayrıca bir savunma sunulmadığı
ifade edilmiştir. Buna karşın, Türk Telekom tarafından yapılmış olan yazılı savunmaya
karşı Soruşturma Heyeti’nce hazırlanan Ek Görüş 25.12.2015 tarih ve 13576 sayılı
yazının ekinde TTNET’e de iletilmiştir.
(17) Türk Telekom ve TTNET’in talebi üzerine, Kurul’un 06.01.2016 tarih ve 16-01/5-M sayılı
kararı ile 4054 sayılı Kanun'un 45/2. maddesi uyarınca üçüncü yazılı savunma süresi 30
gün uzatılmıştır. Türk Telekom ve TTNET’in sözlü savunma toplantısı yapılması talebini
de içeren üçüncü yazılı savunması ve mali tabloları 22.02.2016 tarih ve 1230 sayılı yazı
ile Kurum kayıtlarına girmiştir.
(18) Türk Telekom ve TTNET tarafından gönderilen 11.04.2016 tarih ve 2440 sayılı yazıda,
yapacakları sunumların ticari sır ihtiva etmesinden dolayı sözlü savunma toplantısının
tamamının gizli olarak yapılması talep edilmiştir. Kurul’un 19.04.2016 tarihli toplantısında
söz konusu talep değerlendirilmiş ve 16-13/203-M sayı ile 2010/2 sayılı Rekabet Kurulu
Nezdinde Yapılan Sözlü Savunma Toplantıları Hakkında Tebliğ’in "Toplantının Aleniyeti
ve Gizli Oturum Kararı" başlıklı 9. maddesinin 4.,5. ve 6. fıkraları hükümlerinin dikkate
alınması sonucunda; Türk Telekom’un başvurusunda ifade edilen hususlar göz önünde
bulundurularak; adı geçen şirket tarafından yapılan gizlilik talebinin kısmen kabulüne
karar verilmiştir. Sözlü savunma toplantısı 19.04.2015 tarihinde yapılmıştır. Kurul
03.05.2016 tarihli toplantısında, 16-15/254-109 sayılı nihai kararını vermiştir.

16-15/254-109
7/105

(19) H. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: 01.10.2015 tarihli ve 2013-2-14/SR sayılı Soruşturma
Raporunda;
1. Herhangi bir Ev Avantaj tarifesi bulunmayan TTNET hakkında bir işlem tesis
edilmesine gerek olmadığı,
2. Hakkında soruşturma yürütülen Türk Telekom’un toptan düzeyde sabit şebekede
çağrı başlatma, sabit şebekede çağrı taşıma ve çağrı sonlandırma pazarları ile
perakende düzeyde bireysel kullanıcılara yönelik sabit arama hizmetleri pazarında
hâkim durumda bulunduğu,
3. Türk Telekomünikasyon A.Ş. tarafından düzenlenen Ev Avantajlıya Her Yöne
3000 Dk Bedava Kampanyasında Ev Avantaj 100 tarifesi, İlk 500 Bin Aboneye
7’den 7’ye GSM Kampanyasında Ev Avantaj 100 tarifesi ve Haydi Konuş Ev
Avantaj 200 Kampanyasında Ev Avantaj 200 tarifesinin maliyetlerini
karşılayamadığı,
4. Söz konusu kampanyalardaki satış hacmi dikkate alındığında Türk
Telekomünikasyon A.Ş.'nin bu kampanyalar kapsamında uyguladığı fiyatlama
politikasının rekabet karşıtı piyasa kapamaya yol açmasının muhtemel olduğu, bu
nedenle teşebbüsün “fiyat sıkıştırması” yoluyla 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi
çerçevesinde hâkim durumunu kötüye kullandığı,
5. 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesine aykırı uygulamaları nedeniyle, aynı Kanun’un
16. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Türk Telekomünikasyon A.Ş.’ye idari para
cezası verilmesi gerektiği,
6. Bu doğrultuda, 31.12.2015 tarihine kadar devam edecek olan Ev Avantajlıya Her
Yöne 3000 Dk Bedava Kampanyasının sona erdirilmesi yönünde anılan teşebbüse
Başkanlıkça bir yazı gönderilmesi gerektiği
kanaat ve sonucuna ulaşıldığı ifade edilmiştir.
I. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
I.1. İptal Edilen Kurul Kararı ve Kurul Kararına İlişkin Mahkeme Kararları
I.1.1. 21.08.2013 tarih ve 13-48/692-293 sayılı Rekabet Kurulu Kararı
(20) Ankara 9. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilen 21.08.2013 tarih ve 13-48/692-293
sayılı Kurul kararında şikâyete konu uygulamalar aşağıdaki şekilde değerlendirilmiş ve
iddialara ilişkin olarak;
- Dosya konusunun Türk Telekom’un STH kapsamında “Ev Avantaj”
kampanyalarında fiyat sıkıştırması uygulamak suretiyle hâkim durumunu kötüye
kullandığı iddiası olduğu,
- 12.10.2012-31.12.2013 dönemini kapsayan “%30 İndirimli Ev Avantaj 100
Kampanyası”, KlasikHATT, KlasikHATT Mutlu Pazar, StandartHATT,
StandartHATT Mutlu Pazar tarifelerinden Ev Avantaj 100 tarife paketine geçen ve
12 ay boyunca söz konusu pakette kalmak için taahhüt veren ilk 250.000 ev
abonesine, Ev Avantaj 100 tarife paketi ücreti üzerinden 9 ay boyunca aylık %30
oranında indirim ve bu tarife paketi kapsamındaki dakikalarına ek olarak 12 ay süre
ile şebeke içi (Türk Telekom şebekesi kapsamında şehiriçi, şehirlerarası ve 444),
yurt içi GSM ve uluslararası birinci kademe sabit telefon yönlerine doğru
kullanabilecekleri aylık 100 dakika verilmesini içerdiği,

16-15/254-109
8/105

- “%30 İndirimli Ev Avantaj Kampanyası”nın ise 09.11.2012-31.12.2013 dönemini
kapsadığı, Ev Avantaj 100, Ev Avantaj 200, Ev Avantaj 300, Ev Avantaj 600, Artı
Paketleri ve Ev Avantaj Özgür abonelerinin 12 ay boyunca söz konusu paketlerde
kalmaları taahhüdü ile 9 ay boyunca bulundukları tarife paketleri üzerinden %30
indirimli olarak faydalanmalarını ve tarife paketlerine ek olarak aylık 100 dakika
Türk Telekom şebeke içi (şehiriçi, şehirlerarası ve 444), yurt içi GSM ve
uluslararası birinci kademe sabit telefon yönlerine doğru kullanabilecekleri 100
dakika verilmesini öngördüğü ve 250.000 abone için geçerli bir kampanya olduğu,
- “%30 İndirimli Ev Avantaj Kampanyası”nın fiyatlarının daha yüksek olması
nedeniyle Türk Telekom’un söz konusu hizmete ilişkin perakende fiyatının tespit
edilebilmesi için “%30 İndirimli Ev Avantaj 100 Kampanyası” fiyatlarının esas
alındığı, buna göre söz konusu tarifeyi tercih eden bir abone 9 ay 16,03 TL, kalan
üç ayda ise 22,90 TL ücret ödeyeceği ve bu abonenin yıl içinde vergiler dâhil aylık
efektif fiyatının 17,75 TL olduğu, vergilerden arındırılmış fiyatın ise 13,34 TL olarak
hesaplandığı,
- Maliyet hesaplanırken dikkate alınabilecek kalemlerin; toptan hat kiralama bedeli,
çağrı başlatma ve sonlandırma ücretleri, altyapının Türk Telekom tabanlı olması
sebebiyle ortaya çıkan maliyet ve transmisyon maliyeti olarak belirlendiği,
- Toptan hat kiralama bedelinin abone başına 9,48 TL olduğu, söz konusu dakika
başı ücretlerin trafiğin çeşitli yönlere dağılımına göre ağırlıklandırılmasıyla bir
abonenin dakika başına ortalama maliyetine ulaşılabileceği,
- Başvuru sahibinin dakika başı toplam çağrı başlatma ve sonlandırma maliyetinin
dakika başına (…..) kr, bireysel müşteriler için ortalama kullanım süresinin (…..)
dakika olduğu; Türk Telekom tarafından sunulan verilere göre ise 2013 yılı Mayıs
ayında Ev Avantaj 100 tarifesi kapsamındaki abonelerin ortalama kullanım
süresinin (…..) dakika olduğu, rekabetçi açıdan daha riskli bir durum olması
bakımından (…..) dakika değerinin esas alındığı,
- Türk Telekom tarafından perakende seviyede uygulanan fiyatın toplam
maliyetlerden %(…..) daha fazla olduğu, bu seviyede bir marjın STH
işletmecilerine bırakıldığı,
- BTK tarafından gönderilen yazıda işletmecilere 11,2 milyon dakikaya kadar olan
kullanımlar için çağrı başlatma ücretlerinde %90 ile %20 arasında, kullanılan
süreyle ters orantılı ve kademeli bir indirim sistemi uygulandığı, Türk Telekom
tarafından verilen bilgiye göre, teşebbüslerin yararlandıkları ortalama indirimin
%26 düzeyinde belirlendiği, yalnızca bu indirimlerin dikkate alınması durumunda
STH işletmecilerinin marjının %7,62 ile %17,65 arasında bir banda yerleştiği,
- STH işletmecilerinin IP şebekeleri üzerinden çağrı başlatabildiği ve bu durumda
çağrı başlatma ücretinin ihmal edilebilir düzeyde olduğu, yukarıda yer verilen
indirimler dikkate alınmayıp, yalnızca VoIP’ten kaynaklanan bu maliyet azalışı göz
önüne alındığında ise alternatif işletmecilerin marjının %13,13 düzeyinde
hesaplandığı,
- Yukarıda sayılan iki faktörün de (indirimler ve VoIP dağılımı) hesaba katılması
halinde ise STH’lara bırakılan marjın %14,30 ile %18,59 arasında bir düzeye
tekabül edeceği, bu itibarla en riskli senaryoda dahi pozitif olan marjın BTK
görüşünde yer alan hususlar ve BTK Üç Aylık Pazar Verileri dikkate alındığında
daha yüksek değerlere ulaştığı,
16-15/254-109
9/105

- Bu hususların dışında, hem Türk Telekom hem de BTK tarafından dikkate alınması
gerektiği ifade edilen üçüncü bir faktörün tarife paketindeki kullanım haklarını aşan
abonelerin kota aşımı nedeniyle ödemek durumunda oldukları ücretler olduğu, bu
hesaplamada (…..) TL’lik kota aşım değerinin dikkate alınması halinde marjların
daha da büyüyeceğinin öngörüldüğü,
- Başvuru konusu kampanyalardan faydalanarak Ev Avantaj tarifelerinden
faydalanan abonelerden 2013 yılı Mayıs ayında elde edilen ortalama gelirin 14,15
TL ve sadece Ev Avantaj 100 tarifesinin ele alınması halinde söz konusu gelirin
13,35 TL olduğu,
- “%30 İndirimli Ev Avantaj Kampanyası” söz konusu olduğunda herhangi bir indirim
yapılmayan, VoIP’ten başlatılan çağrıların ve kota aşım gelirlerinin göz ardı edildiği
en riskli senaryoda dahi STH işletmecilerine %10,10 oranında bir marj kaldığı,
anılan hususlar dikkate alınarak yapılacak hesaplamada ortaya çıkacak marjların
ise, her hâlükârda “%30 İndirimli Ev Avantaj 100 Kampanyası”ndaki marjlardan
daha büyük olacağı,
- Sonuç olarak olası en riskli durumlar dikkate alındığında dahi Türk Telekom
tarafından elde edilen gelirle toptan düzeyde katlanılan maliyetler arasında pozitif
marj kaldığı, BTK ve Türk Telekom tarafından ortaya konan ve yukarıda yer verilen
hususlar da dikkate alındığında bu marjın şikâyet dilekçesinde ifade edilen
%11,33’ün üzerinde olacağı
ifade edilerek, bu tespit ve değerlendirmeler ışığında dosya konusu iddialar ile ilgili olarak
4054 sayılı Kanun’un 41. maddesi uyarınca soruşturma açılmasına gerek olmadığına ve
şikâyetin reddine karar verilmiştir.
I.1.2. Ankara 11. İdare Mahkemesi Kararı
(21) 13-48/692-293 sayılı Kurul kararına karşı açılan davalardan ilki Ankara 11. İdare
Mahkemesince görülmüştür. Ankara 11. İdare Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve
2013/1899 E., 2014/860 K. sayılı kararında;
“… Türk Telekom'un sabit telefon hizmeti piyasasında etkin piyasa gücüne sahip
şirket olarak belirlenmesi sebebiyle Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumunca çeşitli
tarife yükümlülükleri altına sokulmuş olması ve bahse konu tarifenin de uygun
olduğunun ilgili Kurumca ortaya konulmuş olması, ayrıca yapılan ayrıntılı analizlerle
ilgili tarifede kar marjının en kötü senaryoda dahi %14,30-%18,59 civarında olması,
kaldı ki kota aşımı ücretlerinin dikkate alınması durumunda bu karın daha da artıyor
olması, davacı tarafından bu hususun aksini ortaya koyan kanıtların dosyaya
sunulmamış olması sonuç olarak ayrıntılı analizler neticesinde ortaya çıkarılan söz
konusu kar paylan ile hâkim durumun kötüye kullanılmasının söz konusu
olamayacağı sonucuna varılması karşısında, davacının rekabete aykırı eylem
nedeniyle yaptığı başvurunun reddedilerek soruşturma açılmamasına ilişkin olarak
tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı”
gerekçelerinden hareketle Kurul kararının kabulüne karar verilmiştir.

16-15/254-109
10/105

(22) Diğer taraftan Danıştay 13. Dairesi 24.12.2014 tarih, 2014/4523 E. ve 2014/4548 K. sayılı
kararı ile Ankara 11. İdare Mahkemesi’nin bahse konu kararını bozmuştur. Danıştay 13.
Dairesi kararında;
“Fiyat sıkıştırmasının var olup olmadığının ortaya konulabilmesi bakımından,
yukarıda yer verilen açıklamalar ışığında, maliyetlerin ve karlılığın doğru, eksiksiz
ve şüpheye yer vermeyecek şekilde hesaplanması gerekmektedir. Özellikle; dikey
bütünleşik yapıda olan bir firmanın faaliyeti kapsamında ortaya çıkan fiyat
sıkıştırmasında maliyet kalemlerinin daha detaylı analizlerinin yapılması gerekliliği
ortadadır.
Davaya konu işlemde ise, "uzun dönem ortalama artan maliyet" dikkate
alınmaksızın üst pazar maliyetlerin analiziyle yetinilmiş ve alt pazar maliyetlerine
yeterince yer verilmemiştir. Bütün bu hususlar birlikte değerIendirildiğinde, fiyat
sıkıştırması konusunda Rekabet Hukuku açısından yapılacak değerIendirmelerin ve
Kurumca yapılacak incelemelerin kapsamına dahil edilecek maliyet kalemlerinin
detaylı analizlerinin ve tespit edilen karlılığın sürdürülebilir olup olmadığının
tartışılması bir gereklilik olup, şikâyetçinin dilekçesinde ileri sürdüğü maliyet
kalemlerinin büyüklüğü ve niteliği konusunda yeterince tatminkar bilgi ve belgelere
ulaşılarak bir değerlendirme yapılması gerekirken, bu maliyet kalemlerinin dikkate
alınmaksızın ve ortaya çıkan karlılığın sürdürülebilir olup olmadığı konusu
tartışılmaksızın soruşturma açılmasına gerek olmadığına ve şikâyetin reddine
yönelik Kurul kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.”
ifadelerine yer verilmiştir.
I.1.3. Ankara 9. İdare Mahkemesi Kararı
(23) 13-48/692-293 sayılı Kurul kararına açılan bir diğer dava Ankara 9. İdare Mahkemesince
görülmüştür. Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin 2014/33 E., 2014/552 K. sayılı kararında;
“Dava konusu olayda, davacı şirket tarafından, Rekabet Kurumunun yaptığı
değerlendirmede alt pazar maliyetlerinin dikkate alınmadığı, bu durumun davalı
idarenin fiyat sıkıştırması değerlendirmesi yapmak öncelikle hâkim operatörün alt
pazardaki gelir ve gider kalemlerinin hangi unsurlardan oluştuğunun tespit edilmesi
ve bu unsurların hesaplanması gerektiği şeklinde verdiği geçmiş tarihli kararıyla
çeliştiği, yine davalı idarenin şikâyet teşebbüsün şikâyet başvurusunda göz önünde
bulundurulmasını ve yapılacak değerlendirmelerde dikkate alınmasını istediği
hazine payı, tahsilat ücreti, ortalama çağrı merkezi ücreti, reklam, sponsorluk
maliyeti gibi " maliyet kalemlerinin dikkate alınmadığı yönündeki iddialar göz önünde
bulundurulduğunda, davalı idarenin alt pazar maliyetlerinin büyüklüğü konusunda
herhangi bir belge bilgi sunulmadığı, alt pazar maliyetlerinin şeffaf biçimde ortaya
konulamamış olması nedeniyle rekabetçi açıdan en riskli durumda bulunan bir
şirketin kar marjının hesaplanması ve bu marj sıfıra yakın veya negatifse fiyat
sıkıştırmasının varlığının ispatlanması yoluna gidilmesinin rekabet hukuku
açısından doğuracağı etkileri doğrudan doğruya ortadan kaldırmayacağı açıktır.

16-15/254-109
11/105

Bu durumda, rekabet hukukunun amaç ve ilkeleri ile 4054 sayılı Kanun'da öngörülen
usul açısından, 4054 sayılı Kanun'un ihlal edildiği iddiasına dayanan bir şikâyet
hakkında soruşturma açmaya gerek olup olmadığını anlamak için yapılan
önaraştırma sonucunda, eylemin veya anlaşmanın 4054 sayılı Kanun kapsamında
bir ihlal olup olmadığının tespit edilmesi suretiyle soruşturma açılıp açılmayacağına
karar verilmesi gereken somut olayda, elde edilen deliller doğrultusunda
araştırmanın genişletilmesi suretiyle elde edilecek bilgi, belge ve deliller ışığında
değerlendirilmesi suretiyle her türlü şüpheden uzak bir şekilde açıklığa
kavuşturulması için soruşturma açılması gerekirken, yeterli incelemeler
yapılmaksızın, şikâyetin önaraştırma aşamasında reddine ilişkin dava konusu Kurul
kararında hukuka uygunluk bulunmadığı”
gerekçelerinden hareketle Kurul kararının iptaline karar verilmiştir.
(24) Danıştay 13. Dairesi bahse konu mahkeme kararına ilişkin 15.06.2015 tarih, 2014/4069
E. ve 2015/2193 K. sayılı kararında;
“Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, fiyat sıkıştırması konusunda rekabet
hukuku açısından yapılacak değerlendirmelerin ve Kurum'ca yapılacak
incelemelerin kapsamına dahil edilecek maliyet kalemlerinin detaylı analizlerinin ve
tespit edilen karlılığın sürdürülebilir olup olmadığının tartışılması bir gereklilik olup,
şikâyetçinin dilekçesinde ileri sürdüğü maliyet kalemlerinin büyüklüğü ve niteliği
konusunda yeterince tatminkar bilgi ve belgelere ulaşılarak bir değerlendirme
yapılması gerekirken, bu maliyet kalemlerinin dikkate alınmaksızın ve ortaya çıkan
karlılığın sürdürülebilir olup olmadığı konusu tartışılmaksızın soruşturma açılmasına
gerek olmadığına ve şikâyetin reddine yönelik Kurul kararında hukuka uygunluk
görülmediğinden dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu Mahkeme
kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.”
değerlendirmelerine yer verilerek Ankara 9. Mahkemesi’nin kararının onanmasına karar
verilmiştir.
I.2. BTK Görüşleri
(25) Başvuru konusuna ilişkin olarak, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 7.
maddesinin "Rekabet Kurulu, elektronik haberleşme sektörüne ilişkin olarak yapacağı
inceleme ve tetkiklerde, birleşme ve devralmalara ilişkin olarak vereceği kararlar da dahil
olmak üzere elektronik haberleşme sektörüne ilişkin olarak vereceği tüm kararlarda
öncelikle Kurum'un görüşünü ve Kurum'un yapmış olduğu düzenleyici işlemleri dikkate
alır.” şeklindeki 2. fıkrası uyarınca BTK’dan 2013-2-014 sayılı dosya kapsamında
önaraştırma ve soruşturma safhalarında olmak üzere iki kez görüş alınmıştır.
(26) Önaraştırma sürecinde talep edilen görüş 16.05.2013 tarih ve 3030 sayı ile Kurum
kayıtlarına girmiştir. İlgili görüşte özetle;
- Elektronik haberleşme mevzuatı çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucunda
Türk Telekom’un sabit şebeke üzerinden arama hizmetleri piyasasında etkin piyasa
gücüne (EPG) sahip işletmeci olduğu ve Türk Telekom’a getirilen yükümlülükler
arasında “tarife kontrolü yükümlülüğü”nün de bulunduğu,
- Tarife kontrolü yükümlülüğü çerçevesinde Türk Telekom tarafından “Türk
Telekom’dan Ev Avantaj Tarifelerine Geçiş İçin Özel Fırsat” (%30 İndirimli Ev
Avantaj 100 Kampanyası) ve “Türk Telekom’dan Ev Avantajlılar İçin Özel Fırsat”
(%30 İndirimli Ev Avantaj Kampanyası) sloganlarıyla kamuoyuna duyurulan
kampanyaların BTK’ya bildirildiği,
16-15/254-109
12/105

- Söz konusu kampanyaların, alternatif işletmecilerin Türk Telekom’dan satın almak
durumunda oldukları toptan hizmetlerin (çağrı başlatma/sonlandırma) maliyetlerinin,
transmisyon maliyetlerinin ve perakende maliyetlerin (satış pazarlama giderleri,
genel idari giderler vb.) makul kârı da içerecek şekilde BTK tarafından
değerlendirildiği,
- İlgili tarife ya da kampanyaların analizinde abonelere tanınan kullanım haklarının
tamamının değil, gerçekleşen veya gerçekleşmesi beklenen trafik miktarlarının göz
önünde bulundurulduğu, zira operatörler tarafından abonelere sunulan faydaların
tamamının kullanılmadığının bilindiği,
- Türk Telekom tarafından Mayıs 2010 tarihinden itibaren alternatif işletmecilere
yönelik uygulanmakta olan toptan düzeydeki arabağlantı indirim kampanyalarının
çağrı başlatma maliyetlerini azaltıcı etkisi olduğu, ancak Rekabet Kurumu’na
yapılan başvuruda arabağlantı indirimlerinin göz ardı edildiği,
- Arabağlantı indirimlerinin sonuncusu ile STH işletmecileri tarafından 11,2 milyon
dakikaya kadar kullanılan trafik için çağrı başlatma ücretlerine %20 ile %90 arasında
değişen oranlarda indirim uygulandığı,
- Söz konusu indirimler sonrası lokal çağrı başlatma ücretlerinin (vergiler hariç) 0,14
ile 1,11 kr/dk, alan içi çağrı başlatma ücretlerinin 0,17 ile 1,37 kr/dk ve alan dışı çağrı
başlatma ücretlerinin 0,22 ile 1,79 kr/dk arasında değiştiği,
- Başvuru konusu kampanyalar kapsamında Türk Telekom’un elde ettiği bir diğer
gelirin tarife paketindeki kullanım haklarını aşan abonelerin kota aşımı nedeniyle
ödemek durumunda olduğu ücretler olduğu, ancak Rekabet Kurumu’na yapılan
başvuruda kota aşım ücretlerinin göz ardı edildiği,
- Türk Telekom’un Ev Avantaj kampanyalarına ilişkin tarifelerinin BTK tarafından
incelendiği ve mevzuata aykırılık teşkil eden bir hususun bulunmadığı,
- Belli tarife paketlerine ilişkin olarak uygulanan kampanyaların alternatif işletmeciler
açısından, maliyetleri ve satış fiyatları arasındaki beklenen kar oranlarının ilgili tarife
paketinden beklenen kar oranından daha düşük olabileceğinin de göz önünde
bulundurulması gerektiği,
- Türk Telekom tarafından ilgili tarife ve kampanyaların trafik ve abone sayısı gibi
bilgilerinin BTK’ya düzenli olarak gönderildiği ve bu bilgilerin mevcut/yeni teklif
edilen tarife ve kampanyaların değerlendirilmesinde kullanıldığı
ifade edilmektedir.
(27) Soruşturma sürecinde talep edilen görüş ise 20.02.2015 tarih ve 916 sayı ile Kurum
kayıtlarına girmiştir. İlgili yazıda özetle;
- Soruşturmaya konu dönem göz önünde bulundurulduğunda BTK’nın görev ve
sorumlulukları çerçevesinde, önaraştırma sürecinde iletilen görüşler haricinde yeni
bir değerlendirmelerinin bulunmadığı,
- Sabit şebekede arama hizmetlerine ilişkin ilgili pazarda öncül düzenlemelerin ve bu
kapsamda EPG tespitinin gerekli olmadığı ve bu bağlamda Türk Telekom'a getirilen
tarife kontrolü dâhil yükümlülüklerin kaldırıldığı, bu çerçevede, Türk Telekom
tarafından son kullanıcılara sunulmakta olan tarife ve kampanyaların, 01.07.2014
tarihinden itibaren yürürlüğe girmelerinden önce BTK’ya sunulmayacağı,

16-15/254-109
13/105

- Öte yandan, Türk Telekom’a fiyat sıkıştırması yükümlülüğü getirildiği belirtilerek söz
konusu yükümlülük kapsamında yapılan fiyat sıkıştırması testlerinin, Türk Telekom
tarafından Kuruma iletilen aylık (tarife ve kampanyalara ilişkin gelir, trafik, abone
sayısı, vb. bilgiler içeren) raporlar doğrultusunda öncelikle ve kural olarak perakende
seviyede en önemli tarifeler baz alınarak BTK tarafından aksi karar verilmedikçe en
geç üç ayda bir gerçekleştirildiği
ifade edilmektedir.
I.3. Rekabet Kurulu’nun Elektronik Haberleşme Sektöründeki Yetkisi
(28) 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun (EHK) “Kurumun görev ve yetkileri”
başlıklı 6. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde, BTK’nın görev ve yetkilerinden
birinin de tarifelerin düzenlenmesi ve denetlenmesi olduğu hükmüne yer verilmiştir. Bu
bağlamda, yine 5809 sayılı EHK’nın “Kurumun görev ve yetkileri” başlıklı 6. maddesinin
birinci fıkrasının (j) bendinde ise “Kullanıcılara ve erişim kapsamında diğer işletmecilere
uygulanacak tarifelere, sözleşme hükümlerine, teknik hususlara ve görev alanına giren
diğer konulara ilişkin genel kriterler ile uygulama usul ve esaslarını belirlemek, tarifeleri
onaylamak, tarifelerin denetlenmesine ilişkin düzenlemeleri yapmak” şeklinde BTK’nın
tarifeleri düzenleme ve denetleme görev ve yetkisinin çerçevesi çizilmiştir.
(29) 5809 sayılı EHK’nın “Tarifeler” başlıklı ikinci bölümünde yer alan “Tarifelerin
düzenlenmesi” başlıklı 13. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde;
“İşletmecinin ilgili pazarda etkin piyasa gücüne sahip olduğunun belirlenmesi
halinde Kurum, tarifelerin onaylanması, izlenmesi ve denetlenmesine ilişkin
yöntemleri ve tarifelerin alt ve üst sınırları ile bunların uygulama usul ve esaslarını
belirleyebilir.”
düzenlemesine yer verilmiştir.
(30) 5809 sayılı EHK’nın 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde ise;
“İşletmecinin ilgili pazarda etkin piyasa gücüne sahip olduğunun belirlenmesi
halinde; Kurum, fiyat sıkıştırması, yıkıcı fiyatlandırma gibi rekabeti engelleyici
tarifelerin önlenmesi için gerekli düzenlemeleri yapar ve uygulamaları denetler.”
hükmü yer almaktadır.
(31) EHK'nın “Erişim tarifeleri” başlıklı 20. maddesi;
“(1) Kurum, erişim yükümlüsü işletmecilere, erişim tarifelerini maliyet esaslı olarak
belirleme yükümlülüğü getirebilir. Kurum tarafından talep edilmesi halinde yükümlü
işletmeciler erişim tarifelerinin maliyet esaslı belirlendiğini ispat etmek zorundadır.
(2) Yükümlü işletmecilerin tarifelerini maliyet esaslı belirlemediğini tespit etmesi
halinde, Kurum erişim tarifelerini maliyet esasına göre belirler. Kurum, tarifeleri
maliyet esasına göre belirleyinceye kadar diğer ülke uygulamalarını uygun olduğu
ölçüde dikkate alarak, tarifeleri belirler ve/veya tarifelere üst sınır koyabilir. Kurumun
belirlediği tarifelere uyulması zorunludur.”
hükmünü ihtiva etmektedir.
(32) Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerinden hareketle BTK'nın bir işletmecinin ilgili
pazarda etkin piyasa gücüne (EPG) sahip olduğunun belirlemesi halinde; işletmecinin
tarifelerini onaylama ve fiyat sıkıştırması, yıkıcı fiyatlandırma gibi rekabeti engelleyici
tarifelerin önlenmesi için gerekli düzenlemeleri yapma ve uygulamayı denetleme
alanlarında yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
16-15/254-109
14/105

(33) Türk Telekom, BTK'nın 08.12.2009 tarihli kararı ile "sabit şebekede arama hizmetleri"
pazarında (perakende seviye), 07.01.2010 tarihli kararı ile "sabit şebekede çağrı
başlatma hizmeti" pazarında (toptan seviye) EPG ilan edilmiştir. Tarife Yönetmeliği'nin 6.
ve 8. maddeleri çerçevesinde, EPG ilan edilmiş olan Türk Telekom'un hem toptan hem
de perakende seviyedeki sabit telefon hizmeti tarifeleri ve kampanyaları bildirim usulüyle
düzenlemeye tabi olma yükümlülüğü getirilmiştir. Bildirim usulü Tarife yönetmeliğinin 8.
maddesinde;
- Kurum tarafından aksi belirtilmediği takdirde; tarifeler yürürlüğe girmesinden en az
on beş gün önce, geçici tarife değişiklikleri yürürlüğe girmesinden en az yedi gün
önce Kuruma sunulur.
- İşletmeci, tarifelerin bu Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
[“Rekabetin kısıtlanmasına neden olacak fiyat indirimlerini ihtiva etmemesi”] başta
olmak üzere Kurum düzenlemelerine aykırı olmadığını gösteren, hizmete ilişkin
genel hüküm ve şartları da içeren ayrıntılı bilgi ve belgeleri açık ve anlaşılır şekilde
bildirim kapsamında sunmakla yükümlüdür.
- Yapılan bildirimde eksiklik ve/veya Kurum düzenlemelerine aykırılık olması veya
başvuruya ilişkin ilave bilgi ve belge gerekmesi durumunda Kurum, bu maddenin
üçüncü fıkrası çerçevesinde yapılan bildirimi geçersiz kabul etmeye ve/veya
işletmeciden söz konusu aykırılığın, eksikliğin giderilmesini veya ilave bilgi ve
belgenin sunulmasını talep etmeye yetkilidir.
- Yürürlüğe girdikten sonra ilgili tarife bildiriminde eksiklik tespit edilmesi durumunda
Kurum, söz konusu tarifeyi derhal durdurmaya ve/veya belirleyeceği düzeltmelerin
derhal yapılmasını işletmeciden talep etmeye yetkilidir.
şeklinde açıklanmaktadır.
(34) Sabit şebekede arama hizmetleri pazarına ilişkin tarife kontrolüne tabi olma yükümlülüğü
BTK’nın 26.03.2014 tarihli kararı ile 01.07.2014 tarihinden itibaren kaldırılmıştır. Öte
yandan elektronik haberleşme sektöründe fiyat sıkıştırmasını ve buna dayalı rekabet
aksaklıklarını gidermek amacıyla sabit şebekede çağrı başlatma pazarında EPG’ye sahip
Türk Telekom’a 26.03.2014 tarihli ve 2014/DK-SRD/172 sayılı Kurul Kararı ile tarife
kontrolü yükümlülüğünün kaldırıldığı 01.07.2014 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde
fiyat sıkıştırmasında bulunmama yükümlülüğü getirilmiştir. Söz konusu yükümlülüğün
uygulama esasları 26.06.2014 tarihli ve 2014/DK-SRD/332 sayılı Kurul Kararı ile
onaylanan "Fiyat Sıkıştırmasının Tespitine, Önlenmesine ve Giderilmesine ilişkin Usul ve
Esaslar" ile belirlenmektedir. BTK’nın 916 sayılı görüşünde uygulamaya ilişkin;
Sabit şebekede çağrı başlatma pazarının konusunu oluşturan söz konusu
yükümlülük kapsamında yapılan fiyat sıkıştırması testleri Türk Telekom tarafından
Kuruma iletilen aylık (tarife ve kampanyalara ilişkin gelir, trafik, abone sayısı, vb.
bilgiler içeren) raporlar doğrultusunda öncelikle ve kural olarak perakende seviyede
"en önemli tarifeler" baz alınarak Kurum tarafından aksi karar verilmedikçe en geç
üç (3) ayda bir gerçekleştirilmektedir.
açıklamasına yer verilmektedir.

16-15/254-109
15/105

(35) Daha önce de özetine yer verilen BTK’nın dosya konusuna ilişkin görüşlerine göre tarife
kontrolü yükümlüğü altındaki işletmecinin BTK’ya “bildirilen tarifeden farklı bir tarife ile
hizmet sunması mümkün değildir.” BTK’nın 3630 sayılı görüşünde şikâyete konu
kampanyalar da dahil olmak üzere Türk Telekom'un sunmayı planladığı tüm kampanya
ve tarifelerin de alternatif işletmecilerin benzer kampanyalar sunabilmelerine yönelik
olarak rekabete etkisi açısından ilgili mevzuat çerçevesinde değerlendirildiği, bu
kapsamda alternatif işletmecilerin Türk Telekom'dan satın almak durumunda oldukları
toptan hizmetlerin maliyetleri, transmisyon maliyetleri ile perakende maliyetler (satış
pazarlama giderleri, genel idari giderler vb.) makul kârı da içerecek şekilde BTK
tarafından yapılan değerlendirmelerde göz önünde bulundurulduğu belirtilmektedir.
(36) Ayrıca Türk Telekom’un, Kurul kayıtlarına 17.09.2015 tarih ve 4432 sayı ile intikal eden
yazısında da:
 Bildirime tabi olma yönteminin onay yönteminin bir parçası olduğu ve “zımni onay”
niteliği taşıdığı,
 Bildirim yönteminde de tarife veya kampanyaların BTK’ya gönderilmesinin yeterli
olmadığı, Tarife Yönetmeliği’nde ve bildirim usulüne ilişkin olarak alınan 29.02.2012
tarih ve 2012/DK-07/86 sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Kararında
öngörülen sürenin dolmasının beklenmesinin zorunlu olduğu,
 Bu süre beklenmeden tarifenin yürürlüğe alınamayacağı gibi bu süre içerisinde
BTK’nın olumsuz bir geri dönüş yapması halinde de tarifenin yürürlüğe girmediği,
 Tarife Yönetmeliği’nin 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasına göre, işletmeci
tarafından yapılan bildirimde eksiklik ve/veya BTK düzenlemelerine aykırılık olması
veya başvuruya ilişkin ilave bilgi ve belge gerekmesi durumunda BTK'nın, bildirimi
geçersiz kabul etmeye ve/veya işletmeciden söz konusu aykırılığın, eksikliğin
giderilmesini veya ilave bilgi ve belgenin sunulmasını talep etmeye yetkili olduğu
ifade edilmektedir.
(37) Ayrıca Türk Telekom tarafından sabit şebekede arama hizmetleri pazarına ilişkin olarak
01.07.2014 tarihinden önce BTK’ya bildirilen tarife ve kampanyalara, 01.07.2014
tarihinden sonra ise BTK’ya bildirilmeyen, şirketin internet sitesinde duyurulan tarife ve
kampanyalara ilişkin fiyatların tavan veya taban fiyat olmadığı, bildirilen/ilan edilen tarife
veya kampanyadan farklı bir fiyatın uygulanmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Türk
Telekom'un, 01.07.2014 tarihinden önce tarife ve kampanyalarda yapılacak her türlü
değişiklik için de yine aynı şekilde BTK’ya bildirimde bulunmakla yükümlü olduğu;
01.07.2014 tarihinden sonra ise uygulayacağı tarifeleri, ilgili mevzuat ve BTK
düzenlemelerine aykırı olmamak koşulu ile serbestçe belirleme hakkına sahip olduğu da
ifade edilmiştir.
(38) Diğer yandan toptan tarifelere ilişkin olarak ise Türk Telekom tarafından, Türk Telekom’un
düzenlenen pazarlarda toptan seviyedeki tarife ve kampanyalara ilişkin fiyatlarının da
tavan veya taban fiyat olmadığı, BTK tarafından onaylanan ücretten farklı bir ücretin
uygulanmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.

16-15/254-109
16/105

(39) Yukarıda aktarılanlar ışığında, Türk Telekom'un BTK tarafından EPG ilan edildiği toptan
ve perakende pazarlarda tarife ve kampanyalarını BTK'ya bildirmek zorunda olduğu ve
yapılan bildirimden sonra BTK tarafından 7 gün içerisinde dönüş yapılmaması
durumunda tarifelerin yürürlüğe girdiği anlaşılmaktadır. Bunun yanı sıra toptan düzeydeki
tarifeler açısından ise BTK erişim yükümlüsü işletmecilere, erişim tarifelerini maliyet
esaslı olarak belirleme yükümlülüğü getirebilmekte, BTK tarafından talep edilmesi halinde
yükümlü işletmeciler erişim tarifelerinin maliyet esaslı belirlendiğini ispat etmek zorunda
kalmaktadır. Sonuç olarak, Türk Telekom BTK'nın onayını gerektiren tarifelerini kendisi
belirleyerek BTK'ya sunmakta ancak BTK onayından sonra tarifelerde tek başına
değişiklik yapamamaktadır. Dolayısıyla, Türk Telekom'un tarifeleri oluşturma aşamasında
bir hareket serbestisi bulunmakla birlikte, BTK'nın fiyat sıkıştırması, yıkıcı fiyatlandırma
gibi rekabeti engelleyici tarifelerin önlenmesine yönelik yetkisi çerçevesinde söz konusu
hareket alanı sınırlanmaktadır. Zira rekabeti engelleyebilecek bir tarife BTK tarafından
onaylanmama riskini barındırmaktadır. Diğer yandan, onaylanan bir tarife açısından ise
herhangi bir hareket serbestisinden bahsedilmesi mümkün görünmemektedir.
(40) Rekabet Kurumu'nun telekomünikasyon sektöründeki yetkileri incelendiğinde ise bilindiği
üzere, 4054 sayılı Kanun ekonominin tüm sektörlerine uygulanmaktadır ve bankacılık
sektöründe belirli düzeydeki birleşme veya devralma işlemlerine yönelik getirilen istisna1
dışında, herhangi bir sektörü açık ya da örtülü biçimde 4054 sayılı Kanun uygulaması
dışına çıkaran yasal düzenleme bulunmamaktadır. Kaldı ki Rekabet Kurulu tarafından
düzenlemeye tabi sektörlere ilişkin alınmış birçok karar bulunmaktadır. Bu kararlardan
biri genişbant internet hizmetleri pazarında Türk Telekom ve TTNET’in fiyat sıkıştırması
uyguladığı sonucuna ulaşılan 19.11.2008 tarih ve 08-65/1055-411 sayılı karardır. Söz
konusu kararda da Rekabet Kurulu’nun telekomünikasyon sektöründeki yetkilerine ilişkin
detaylı değerlendirmelere ver verilmiştir.
(41) Türk Telekom’un söz konusu Kurul kararının iptali istemiyle Danıştay 13. Dairesi
nezdinde açmış olduğu dava sonucunda, Danıştay 13. Dairesi 18.12.2012 tarih,
2009/5728 E. ve 2012/3885 K. sayılı kararı ile teşebbüsün Rekabet Kurulu’nun elektronik
haberleşme sektöründe yetkili olmadığına dair savunmalarını reddetmiştir. Danıştay 13.
Dairesi ilgili kararında, Telekomünikasyon Kurulu ve Rekabet Kurulu’nun yetki alanlarını
belirttikten sonra iki Kurul’un görev alanları arasındaki ilişkiyi şu şekilde açıklamıştır:
“… bir piyasanın düzenleyici ve denetleyici bir kurumun regülasyonuna tabi
olmasının o piyasada yer alan faaliyetleri 4054 sayılı Kanun kapsamı dışına
çıkarmayacağı, Rekabet Kurulu’nun 4054 sayılı Kanun çerçevesinde tüm mal ve
hizmet piyasalarında rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve
uygulamaları ve piyasaya hâkim olan teşebbüslerin bu hâkimiyetlerini kötüye
kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetimleri yaparak
rekabetin korunmasını sağlamakla görevlendirilmiş olduğu, söz konusu düzenleyici
kurumların piyasa hakkındaki tasarruflarında rekabetçi bir piyasa düzeni sağlamakla
yükümlü olmalarına rağmen, piyasada gerçekleşen rekabet ihlâllerinin tespit ve idari
yaptırıma tabi tutulması, Kanun veya ikincil düzenlemelerle öngörülen veya
öngörülebilecek istisnalar dışında, 4054 sayılı Kanun kapsamında Rekabet
Kurulu’nun görev alanına girdiği görülmektedir.”


1 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun “Birleşme, bölünme ve hisse değişimi” başlıklı 19. maddesi,
“...Bankaların bu Kanun hükümlerine göre birleşme, bölünme ve devirlerinde 6762 sayılı Türk Ticaret
Kanunu ile devir veya birleşmeye konu bankaların toplam aktiflerinin sektör içindeki paylarının yüzde yirmiyi
geçmemesi kaydıyla 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 7, 10 ve 11 inci maddeleri
hükümleri uygulanmaz…” hükmünü getirmektedir.
16-15/254-109
17/105

(42) Kararda ayrıca Danıştay 13. Dairesi tarafından, Telekomünikasyon Kurulu ve Rekabet
Kurulu’nun izleyeceği yolların ve alacağı kararların farklı olduğunu vurgulanarak,
Telekomünikasyon Kurulu’nun amacının telekomünikasyon piyasasında rekabetin tesisi,
rekabetin engellenmesine ve rekabetçi zararın önlenmesine yönelik tedbirlerin alınması
ve düzenlemelerin yapılması olduğu ifade edilmiştir. Buna karşılık Rekabet Kurulu’nun
telekomünikasyon sektöründeki teşebbüsler hakkında ileri sürülen ihlâl iddiaları hakkında
açabileceği bir soruşturma sonucunda verebileceği idari para cezasının, anti-rekabetçi
davranışların ve bunun altında yatan saikin cezalandırılmasına ilişkin olduğu hüküm
altına alınmıştır.
(43) Özetine yer verilen yaklaşımın Danıştay 13. Dairesi’nin takip eden kararlarında da devam
ettirildiği görülmektedir. Örneğin, Danıştay 13. Dairesi, Borusan Telekom ve İletişim
Hizmetleri A.Ş.’nin yaptığı başvuru üzerine aldığı 13.02.2012 tarih, 2008/13184 E. ve
2012/359 K. sayılı kararında Telekomünikasyon Kurulu ve Rekabet Kurulu’nun görev ve
yetki alanlarını detaylı bir şekilde açıklayarak “regülasyon kurumlarının kararları
doğrultusunda hareket eden teşebbüslerin her durumda rekabet hukuku kurallarından
bağışık tutulamayacağı” sonucuna ulaşmıştır. 13. Daire benzer bir tutumu 2012 yılında
aldığı 08.05.2012 tarih ve 2008/14245 E. ve 2012/960 K. sayılı Telkoder kararında ve
18.12.2012 tarih ve 2009/5862 E. ve 2012/3883 K. sayılı Kule A.Ş. kararında da
sürdürmüştür.
(44) Bununla birlikte telekomünikasyon sektöründe Rekabet Kurulu’nun yetkisinin yukarıda
yer verilen kararlardan daha da geniş yorumlandığı Danıştay 13. Dairesi’nin 11.03.2014
tarih, 2010/4805 E. ve 2014/832 K. sayılı kararına da değinmekte fayda görülmektedir.
Danıştay 13. Dairesinin anılan kararı, Rekabet Kurulu tarafından NetAnkara
Telekomünikasyon Elektronik ve Bilgisayar Teknolojileri A.Ş. (NetAnkara)’nin Turkcell
İletişim Hizmetleri A.Ş. ve Vodafone Telekomünikasyon A.Ş.’den çağrı sonlandırma
hizmeti alamadığı ve bu nedenle elektronik haberleşme sektöründe rekabetin kısıtlandığı
iddiasının incelendiği 17.06.2010 tarih ve 10-44/768-251 sayılı kararının yeniden
incelenmesi talebinin reddedildiği 16.09.2010 tarih ve 10-59/1199-M sayılı kararına
ilişkindir. Yeniden incelenen Rekabet Kurulu kararında;
- “…Yapılan şikâyetin NetAnkara tarafından ilgili işletmeciler ile arabağlantı
anlaşmalarının yapılamaması ve bu nedenle faaliyete başlanamaması olduğu
dikkate alındığında, başvuru konusunu oluşturan hususların tamamının 5809 sayılı
Elektronik Haberleşme Kanunu’nun (5809 sayılı Kanun) ve ilgili ikincil mevzuat
çerçevesinde öncül olarak düzenlendiği,
- Buna ek olarak, yapılan şikâyetin, NetAnkara'nın başvurusu üzerine BTK
tarafından ele alındığı ve ilgili uzlaştırma süreçlerinin başlatıldığı, dolayısıyla
başvuru konusunu oluşturan erişim ve arabağlantı anlaşmalarının koşullarının ilgili
mevzuat çerçevesinde BTK tarafından belirlendiği, onaylandığı ve uzlaştırıldığı
dikkate alındığında, başvuru konusuna yönelik olarak 4054 sayılı Kanun
çerçevesinde herhangi bir işlem tesis edilemeyeceği”
değerlendirmelerine yer verilmiştir. Ancak Danıştay 13. Dairesi söz konusu
değerlendirmelere, kararda yer verilen aşağıdaki gerekçelerle iştirak etmemiştir:

16-15/254-109
18/105

- “…telekomünikasyon sektöründe gerçekleştirilebilecek rekabet ihlalleri
konusunda, genel yetkili olan Rekabet Kurulu'nun, düzenleyici otorite kararları
uyarınca hareket etmiş olduğu saptanmış olsa dahi anti-rekabetçi davranışlar
sergileyen teşebbüslerin davranışlarını tespit ve yaptırım uygulama yetkisine sahip
olduğu ve bu teşebbüslerin 4054 sayılı Kanun uygulamasından bağışık tutulması,
sektörde gerçekleştirilebilecek rekabet ihlallerinin yaptırımsız kalması sonucunu
doğurabileceğinden, şikâyete konu iddialara ilişkin davranışların varlığı ve bu
davranışların rekabet ihlali niteliğinde olduğunun saptanması veya bu duruma
yönelik somut delillere ulaşılması halinde, konu hakkında soruşturma zamanaşımı
süresi içerisinde, Rekabet Kurulu'nca soruşturma açılması ve ihlalin kesin olarak
tespiti halinde yaptırım uygulanmasının önünde bir engel bulunmamaktadır.
- Bu durumda, Rekabet Kurulu'nun kararında belirttiği üzere şikâyete konu
uygulamalar hakkında 4054 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir işlem tesis
edilemeyeceği gerekçesine dayanarak; bir yandan şikâyete konu iddiaları
değerlendirirken diğer yandan bu süreçte BTK’nın görüşü ve konu hakkında idari
yaptırım niteliğinde işlemler tesis edilmiş olması ihtimali halinde bu hususu da
dikkate alarak hareket etmesi gerekmekte iken şikâyete konu uygulamalar hakkında
soruşturma açılmasına gerek olmadığına ve şikâyetin reddine hükmettiği kararında
ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin kararında hukuka uygunluk yoktur.”
(45) Yukarıda aktarılan kararlara bakıldığında, telekomünikasyon sektörüne yönelik son
dönemde alınan mahkeme kararları Rekabet Kurulu'nun bu alandaki görev ve yetkilerini
oldukça geniş yorumlamaktadır.
(46) Danıştay 13. Dairesi'nin NetAnkara kararında düzenleyici otorite kararları uyarınca
hareket etmiş olunduğunda dahi rekabet ihlalinin gerçekleşmiş olabileceği ve bu şekilde
hareket eden teşebbüslerin davranışlarına 4054 sayılı Kanun kapsamında müdahale
edilmemesinin, sektörde gerçekleştirilebilecek rekabet ihlallerinin yaptırımsız kalması
sonucunu doğurabileceği belirtilmektedir.
(47) Yukarıda anılan mahkeme kararları dikkate alındığında toptan düzeyde çağrı başlatma
ve çağrı sonlandırma tarifelerinin; perakende düzeyde ise sabit arama hizmetleri
tarifelerinin (01.07.2014 tarihine kadar) BTK tarafından düzenlenmesinin, söz konusu
tarifelerin 4054 sayılı Kanun kapsamında bir rekabet ihlaline neden olup olmadığının
incelenmesini engellemediği sonucuna ulaşılmıştır.
I.4. Hakkında Soruşturma Yürütülen Taraflar
I.4.1. Türk Telekomünikasyon A.Ş.
(48) Türk Telekom, Türkiye’de sabit telefon, mobil telefon, veri ve internet hizmetleri ile katma
değerli hizmetleri sunan bir teşebbüstür. Türk Telekom, 406 sayılı Telgraf ve Telefon
Kanunu’na ve özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket statüsünde olup, 14.11.2005
tarihi itibarıyla %55 oranındaki hissesi blok olarak Ojer Telekomünikasyon A.Ş.’ye (Ojer
Telekom) satılmak suretiyle özelleştirilmiştir. 15.05.2008 tarihinde ise Türk Telekom
hisselerinin %15’lik payı halka arz edilmiştir. Türk Telekom Grubu bünyesinde, Avea
İletişim Hizmetleri A.Ş., TTNET A.Ş., Argela Yazılım ve Bilişim Teknolojileri A.Ş., Innova
Bilişim Çözümleri A.Ş., Sebit Eğitim ve Bilgi Teknolojileri A.Ş., AssisTT Rehberlik ve
Müşteri Hizmetleri A.Ş., Türk Telekom International ve iştirakleri gibi şirketler
bulunmaktadır.

16-15/254-109
19/105

(49) Avea ve iştiraki Fleksus Ödeme Hizmetleri A.Ş.'nin hisse devri yoluyla Türk Telekom ve
İş Bankası Grubu'nun ortak kontrolünden Türk Telekom’un tek kontrolüne geçmesi
işlemine izin veren 28.07.2015 tarih ve 15-32/454-138 sayılı Kararı ile Türk Telekom
Avea’nın %100 oranında hissesine sahip olmuştur2.
I.4.2. TTNET A.Ş.
(50) TTNET, internet, TV, sabit ve mobil ses hizmetleri sunan iletişim ve eğlence şirketidir.
Şirketin, ADSL/VDSL2 hızlı internet erişimi, WiFi kablosuz internet erişimi ve iPass
işbirliği ile TTNET WiFi yurtdışı erişim hizmeti, G.SHDSL, Metro Ethernet, ATM ve Frame
Relay internet erişim hizmetleri bulunmaktadır. İnternet erişim hizmetlerinin yanı sıra
TTNET Müzik, dijital oyun platformu Playstore, eğitim alanında TTNET Vitamin İlköğretim
ve TTNET Vitamin Lise bulunmaktadır. TTNET Güvenlik kapsamında güvenli internet için
birçok ürün ve hizmeti kullanıcılarına sunmaktadır.
I.5. Fiyat Sıkıştırması Teorisi
(51) Daha önce de belirtildiği gibi dosya kapsamında Türk Telekom’un sabit telefon hizmeti
alan bireysel abonelerine sunduğu Ev Avantaj tarifeleri kapsamında izlediği fiyatlama
politikası ile fiyat sıkıştırması uygulayarak perakende pazardaki rekabeti kısıtlayıp
kısıtlamadığı incelenmektedir. Bu kapsamda, ilk olarak fiyat sıkıştırmasının teorik
çerçevesinin çizilmesi ve yapılacak ihlâl değerlendirmesinde dikkate alınacak kıstasların
belirlenmesi gerekmektedir.
(52) Rekabet Kurulu’nun 29.01.2014 tarih ve 14-05/97-RM (1) sayılı kararı ile uygulamaya
konulan Hâkim Durumdaki Teşebbüslerin Dışlayıcı Kötüye Kullanma Niteliğindeki
Davranışlarının Değerlendirilmesine İlişkin Kılavuz’un (Kılavuz) 61. paragrafında fiyat
sıkıştırması aşağıdaki şekilde tanımlanmaktadır:
Fiyat sıkıştırması, dikey ilişkili pazarlarda faaliyet gösteren ve üst pazarda hâkim
durumda bulunan bir teşebbüsün üst pazar ürünü fiyatı ile alt pazar ürünü fiyatı
arasındaki marjı, alt pazarda eşit derecede etkin bir rakibin dahi kârlı bir şekilde kalıcı
olarak ticari faaliyette bulunmasına imkân vermeyecek nitelikte belirlemesidir. Üst
pazarda hâkim durumda bulunan teşebbüs, üst pazar ürününün fiyatını yükselterek,
alt pazar ürününün fiyatını düşürerek veya her ikisini aynı anda uygulayarak marj
sıkıştırmasına yol açabilmektedir. Böylece, hâkim durumdaki teşebbüs üst pazardaki
ürün üzerinde sahip olduğu pazar gücünü alt pazara aktarabilmekte ve bu şekilde
rekabetin kısıtlanması sonucunu doğurabilmektedir.


2 Türk Telekom’un diğer bağlı ortaklıklarına ilişkin ayrıntılı bilgi için bkz:

16-15/254-109
20/105

(53) Kılavuz’un 62. paragrafında ise fiyat sıkıştırmasının unsurları olarak (1) teşebbüsün bir
üretim zincirinde birbiriyle bağlantılı üst ve alt pazarlarda faaliyet göstermesi, (2) üst
pazardaki ürünün alt pazarda faaliyet gösterebilmek için vazgeçilmez olması3, (3)
teşebbüsün üst pazarda hâkim durumda bulunması ve (4) üst ve alt pazar ürünleri
arasındaki marjın, üst pazarda hâkim durumda bulunan teşebbüs kadar etkin bir rakibin
alt pazarda kar elde edemeyeceği ve kalıcı şekilde faaliyet gösteremeyeceği kadar düşük
olması sayılmıştır.
(54) Fiyat sıkıştırmasının unsurlarının bulunduğu durumlarda bir ihlalin var olup olmadığının
tespiti için yapılacak incelemenin esasını incelemeye konu davranışın fiili veya muhtemel
rekabet karşıtı piyasa kapamaya yol açıp açmadığının değerlendirilmesi oluşturmaktadır.
Rekabet karşıtı piyasa kapama, hâkim durumdaki teşebbüsün davranışları sonucunda
tüketicilerin zararına olacak şekilde mevcut ya da potansiyel rakiplerin arz kaynaklarına
veya pazarlara ulaşımının zorlaştırılması ya da engellenmesidir. Tüketici zararı, fiyat
artışı, ürün kalitesindeki ve yenilik düzeyindeki düşüşler, mal ve hizmet çeşitliliğinde
azalışlar şeklinde gerçekleşebilir4.
(55) Kılavuz’un 26. paragrafında rekabet karşıtı piyasa kapamanın oluşup oluşmadığının
değerlendirilmesinde dikkate alınacak hususlar olarak aşağıdakilere yer verilmiştir:
- Hâkim durumdaki teşebbüsün konumu: Genel olarak hâkim durum ne kadar güçlü
olursa davranışın rekabet karşıtı piyasa kapamaya neden olma ihtimali o kadar
yüksektir.
- İlgili pazardaki koşullar: Pazara giriş ve pazardaki büyüme engellerinin yüksek
olması incelenen davranışın piyasayı kapatması ihtimalini artırmaktadır. Bu
bağlamda ölçek ve/veya kapsam ekonomilerinin ve şebeke etkilerinin varlığı gibi
giriş ve büyüme koşulları önem arz etmektedir. Ölçek ekonomilerinin varlığı halinde
hâkim durumdaki teşebbüsün ilgili pazarın önemli bir bölümünü kapatması,
rakiplerin pazara girmelerini ya da pazarda kalmalarını zorlaştırabilecektir. Benzer
şekilde kötüye kullanma davranışı, hâkim durumdaki teşebbüsün şebeke etkilerinin
bulunduğu bir pazarı kendi lehine ya da kendi konumunu sağlamlaştıracak şekilde
yönlendirmesini sağlayabilir. Ayrıca, alt ve/veya üst pazarda giriş engellerinin
yüksek olması, rakiplerin dikey birleşme yoluyla olası bir piyasa kapamanın
üstesinden gelmesini güçleştirebilir.
- Hâkim durumdaki teşebbüsün rakiplerinin konumu: Bazı durumlarda görece küçük
bir pazar payına sahip bir rakip dahi hâkim durumdaki teşebbüs üzerinde rekabetçi
baskı uygulayabilir. Örneğin sunduğu ürünler hâkim durumdaki teşebbüsün
ürünlerine yakın ikame olan, yenilikçiliğiyle ön plana çıkan ya da sistematik olarak
fiyatları düşürebilen bir rakip böyle bir konumda bulunabilir. Hâkim durumdaki
teşebbüsün rakiplerinin konumu değerlendirilirken dikkate alınabilecek bir diğer
husus ise söz konusu rakiplerin hâkim durumdaki teşebbüsün davranışını etkisiz
kılacak şekilde karşı stratejiler geliştirmelerinin muhtemel olup olmadığıdır.

3 Vazgeçilmezlik koşulu değerlendirilirken, üst pazar ürününün alt pazarda etkin bir şekilde rekabet
edebilmek için nesnel olarak gerekli olması aranmaktadır. Bu durum, söz konusu ürün açısından rakiplerin
alt pazarda başvurabilecekleri mevcut ya da potansiyel bir ikamenin bulunmaması halinde söz konusu
olmaktadır. İlgili unsurun mevcut veya potansiyel ikamesinin olup olmadığı değerlendirilirken, hâkim
durumdaki teşebbüsün rakiplerinin öngörülebilir bir gelecekte söz konusu unsuru etkin bir şekilde tekrar
oluşturup oluşturamayacakları göz önünde bulundurulmaktadır. Genel olarak, eğer söz konusu unsur bir
doğal tekelin sonucuysa, önemli şebeke etkileri veya tek kaynaktan temin edilebilecek bir bilgi söz
konusuysa ilgili unsurun rakipler tarafından tekrar oluşturulmasının olanaksız olduğu değerlendirilmektedir.
Bununla birlikte, pazarın dinamik yapısı ve ilgili unsurun sağladığı pazar gücünün sürdürülebilirliği de ayrıca
göz önünde bulundurulmaktadır.
4 Kılavuz, 25. para.
16-15/254-109
21/105

- Müşterilerin ya da sağlayıcıların konumu: Hâkim durumdaki teşebbüsün
davranışının seçici nitelik taşıyıp taşımadığı rekabet karşıtı piyasa kapama
analizinde değerlendirilecek hususlardan bir diğeridir. Bazı durumlarda hâkim
durumdaki teşebbüs incelenen davranışı sadece rakiplerin girişi ya da genişlemesi
için özel öneme sahip müşterileri veya sağlayıcıları hedefleyerek
uygulayabilmektedir. Alternatif tedarikçilerden gelen tekliflere cevap verebilen,
pazara yeni giren bir teşebbüs bakımından uygun dağıtım yöntemlerine sahip olan
veya yeni giriş için uygun olan bir coğrafi bölgede yer alan ya da diğer müşterilerin
davranışını etkilemesi muhtemel olan müşteriler özel öneme sahip kabul edilebilir.
Sağlayıcılar bakımından ise hâkim durumdaki teşebbüsün münhasır anlaşma
yaptığı veya alt pazarda hâkim durumdaki teşebbüsün rakibi olan müşterilerin
taleplerine cevap verme ihtimali en yüksek olan ya da pazara yeni giren bir teşebbüs
için özellikle uygun olan ürün çeşidinde ya da bölgede üretim yapan tedarikçiler bu
kapsamda değerlendirilebilir.
- İncelenen davranışın kapsamı ve süresi: Genel olarak ilgili pazarda davranıştan
etkilenen satışların toplam satışlar içindeki payı ne kadar yüksek olursa, davranışın
süresi ne kadar uzun olursa ve bu davranış ne kadar düzenli uygulanırsa piyasanın
kapanması ihtimali o kadar yüksektir.
- Fiili piyasa kapamayla ilgili olası deliller: Eğer davranış belirli bir süre boyunca
sürdürülmüşse hâkim durumdaki teşebbüsün ve rakiplerinin pazardaki performansı,
rekabet karşıtı piyasa kapamanın varlığına dair doğrudan delil sağlayabilir. İddia
edilen kötüye kullanma davranışıyla bağdaştırılabilecek nedenlerden dolayı hâkim
durumdaki teşebbüsün pazar payı artmış olabilir ya da pazar payındaki azalma
yavaşlamış olabilir. Benzer nedenlerle mevcut rakipler önemini kaybetmiş ya da
pazardan çıkmış olabilir veya rakipler pazara girmeye çalışmış ancak bunu
başaramamış olabilirler.
- Dışlayıcı stratejiye dair doğrudan veya dolaylı deliller: Hâkim durumdaki
teşebbüsün, incelenen davranışı gerçekleştirirken sahip olduğu niyeti de dikkate
alınabilir. Niyetin tespiti temel olarak incelenen davranıştan yapılan çıkarımlar
yoluyla elde edilen dolaylı delillerin yanı sıra doğrudan deliller kullanılarak da
yapılabilir. Doğrudan deliller, bir rakibi dışlamak, pazara girişi engellemek ya da
oluşan bir pazarı ele geçirmek için belirli bir davranışın uygulanacağını gösteren
detaylı bir plan veya dışlayıcı davranışa yönelik somut bir tehdidi gösteren deliller
gibi rakipleri dışlamaya yönelik bir stratejiye dair teşebbüs içi belgeleri içermektedir.
Niyetin analizinde, doğrudan ve dolaylı delillerin birbirini destekleyecek şekilde
kullanılması mümkündür.
(56) Kılavuz’da fiyat sıkıştırması davranışına ilişkin olarak dikey bütünleşik teşebbüs
tarafından sunulacak haklı gerekçelerin alınacak kararda değerlendirileceği
belirtilmektedir. Haklı gerekçenin fiyat sıkıştırmasının tespitinin ardından incelemeye
konu teşebbüs tarafından ileri sürülmesi halinde dikkate alınacağı açıktır. Teşebbüs
nesnel gereklilik veya etkinlik çerçevesinde haklı gerekçeler öne sürebilmektedir.
Kılavuz’un 63. paragrafında “özellikle pazar koşullarının iddia konusu stratejiye sebep
olduğu, üst pazar arzı ve alt pazar talebinde yaşanan değişimlerden dolayı marjın
daraldığı ve/veya düşük fiyatla sunulan ürünün piyasaya yeni sunulduğu gibi hususlar”
öne sürülebilecek haklı gerekçeye örnek olarak sayılmıştır.

16-15/254-109
22/105

(57) Rekabet Kurulu’nun bugüne kadar aldığı kararların, Kılavuz’da fiyat sıkıştırmasına ilişkin
belirtilen ve yukarıda yer verilen hususlarla paralel oluğu görülmektedir. Türk Telekom ve
TTNET’ten oluşan ekonomik bütünlüğün, toptan genişbant internet erişim hizmetleri
pazarındaki hâkim durumunu, perakende genişbant internet hizmetleri pazarında fiyat
sıkıştırması yoluyla kötüye kullandığı iddiası üzerine alınan 08-65/1055-411 sayılı
kararda5, fiyat sıkıştırması incelemesinde öncelikle söz konusu teşebbüsün, rakiplerin ve
ilgili pazarın yapısına ilişkin belirli ekonomik ve hukuki koşulların6 eş zamanlı varlığının
tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca söz konusu koşullardan bir ya da birkaçının
sağlanamadığı durumlarda fiyat sıkıştırmasının rekabete zarar veren bir davranış olarak
nitelendirilmesinin güçleştiği ifade edilmiştir.
(58) Türk Telekom’un sabit telefon hizmeti kapsamında telefon kartına ilişkin fiyatlandırma
yoluyla hâkim durumunu kötüye kullandığı iddiası üzerine alınan 25.06.2014 tarihli ve 14-
22/456-201 sayılı Kurul kararında da Kılavuz’a atıfla “bir davranışın fiyat sıkıştırmasına
yol açıp açmasının muhtemel olup olmadığının tespitinde rekabet karşıtı piyasa kapama
analizi kapsamında dikkate alınan hususların yanı sıra
- Teşebbüsün yapısı
- Ürünün niteliği
- Teşebbüsün ilgili pazar(lar)daki konumu
- Fiyatlar arasındaki marj
hususlarının da dikkate alınacağı”
belirtilmiştir.
(59) Yukarıda aktarılanlar ışığında, fiyat sıkıştırması analizine geçmeden önce ilk olarak ilgili
pazarların belirlenmesi gerekmektedir. Bu aşamadan sonra, pazarlar arasındaki dikey
ilişki, üst pazarda hâkim durum unsurlarının değerlendirilmesi ve üst-alt pazar ürünleri
arasındaki marjın hesaplanması mümkün olmaktadır. Bu doğrultuda, aşağıda ilk olarak
pazar hakkında genel bilgilere yer verilecek ve ardından ilgili pazar tanımına ilişkin
değerlendirmeler yapılacaktır.

5 Söz konusu 19.11.2008 tarih ve 08-65/1055-411 sayılı Kurul kararı, Danıştay 13. Dairesi’nin 18.12.2012
tarihli ve 2009/5728 E., 2012/3885 K. sayılı kararına da konu olmuş ve Danıştay 13. Dairesi tarafından
anılan Kurul kararında hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.
6 Bu koşullar:
- Teşebbüsün öncelikle, bir üretim/hizmet zincirinde birbiriyle bağlantılı üst ve alt pazarda (toptan ve
perakende pazarda) faaliyeti olacak şekilde dikey bütünleşik yapıda olması ve tek bir ekonomik
bütünlüğü teşkil etmesi,
- Söz konusu teşebbüsün toptan pazardaki girdinin üretiminde/sunumunda tekele yaklaşan pazar
gücüne sahip olacak şekilde hâkim durumda bulunması,
- Toptan pazardaki girdinin perakende pazarda teşebbüsün kendisi ve rakiplerinin üretim yapabilmeleri
ve rekabet edip pazarda kalabilmeleri için zorunlu nitelik taşıması, bir başka deyişle, söz konusu
girdinin üst pazarda yakın ikamesinin (alternatifinin) bulunmaması ve daha düşük bir maliyetle kısa
sürede üretilmesinin mümkün olmaması,
- Toptan ve perakende fiyat arasındaki marjın teşebbüsün veya teşebbüs kadar etkin bir rakibin alt
pazarda kâr elde edemeyeceği ve uzun dönemde pazarda kalamayacağı kadar düşük belirlenmesi,
bir başka deyişle, teşebbüsün rakipleri gibi aynı toptan fiyatı açıktan ödemek zorunda kalması
durumunda alt pazarda kârlı bir şekilde faaliyet gösteremeyecek olması,
- Teşebbüsün fiyat sıkıştırmasına neden olan davranışı sonunda perakende pazarda rekabetin
kısıtlanması,
- Teşebbüsün fiyat sıkıştırmasına neden olan fiyatlama politikasına ilişkin objektif gerekçelerinin
bulunmaması
olarak sıralanabilir.
16-15/254-109
23/105

I.6. İlgili Pazar
(60) İlgili Pazarın Tanımlanmasına İlişkin Kılavuz’un “1.3. Pazar Tanımlanmasının Temel
İlkeleri” başlıklı bölümünde de ilgili ürün pazarının belirlenmesinde öncelikle talep
ikamesinin, talep ikamesiyle eşdeğer etkisi olduğu durumlarda talep ikamesi yanında arz
ikamesinin göz önünde tutulacağı belirtilmektedir.
(61) İlgili ürün pazarı belirlenmesinde talep ikamesi ilkesi tüketici gözünde kullanım amaçları,
nitelikleri ve fiyatları bakımından birbirinin yerine rahatça geçebilecek ürünlerin aynı
pazarda sayılması sonucunu doğurmaktadır. Mevcut soruşturma kapsamında incelenen
başvuruların konusunu Türk Telekom’un sabit telefon hizmeti alan bireysel müşterilerine
sunduğu “Ev Avantaj” kampanyaları oluşturmaktadır.
(62) Telefon hizmetlerini kabaca sabit telefon hizmetleri ve mobil telefon hizmetleri olarak ikiye
ayırmak mümkündür. Sabit telefon hizmetini “işletmecilere ait her türlü sabit elektronik
haberleşme şebekesi ve altyapısı üzerinden her türlü teknolojiyi kullanarak kullanıcılara
il içi, iller arası ve/veya uluslararası telefon hizmeti dâhil olmak üzere temel ve katma
değerli telefon hizmetlerinin sunulması”7 olarak tanımlamak mümkündür.
(63) STH piyasasında perakende seviyede tüketicilere hizmet verilirken çağrının farklı
şebekeler üzerinden geçmesi gerekebilmektedir. Bunu sağlayabilmek için STH
işletmecileri toptan seviyede birbirlerine çeşitli hizmetler sağlamaktadır. Diğer bir ifadeyle,
işletmeciler perakende seviyede abonelerine arama hizmeti vermekte, toptan seviyede
birbirlerinden erişim hizmeti almaktadır. Toptan seviyede sağlanan hizmetler çağrı
başlatma, çağrı taşıma (transmisyon) ve çağrı sonlandırma (arabağlantı) hizmetlerinden
oluşmaktadır. Toptan seviyede sağlanan hizmetler üst pazar ürününü oluştururken,
perakende seviyede sağlanan hizmetler ise alt pazar ürününü oluşturmaktadır.
(64) İlgili Pazarın Tanımlanmasına İlişkin Kılavuz’un “…inceleme konusu işlem, gerek ürün
gerekse de coğrafi açıdan olası alternatif pazar tanımları çerçevesinde rekabet açısından
endişeler yaratmıyor ya da alternatif tüm tanımlar açısından rekabeti bozucu bir etki söz
konusu oluyorsa pazar tanımı yapılmayabilir” şeklindeki 20. paragrafı dikkate alınarak
dosya kapsamında kesin bir ilgili ürün pazarı tanımı yapılmamıştır.
I.7. Hakim Durumun Değerlendirilmesi
(65) 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesine göre, bir teşebbüsün söz konusu madde hükmünde
yasaklanan davranışlarda bulunması ancak söz konusu teşebbüsün hâkim durumda
olmasıyla mümkündür.
(66) Kılavuz’un 7. paragrafında 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında incelenen bir
davranışın ihlal teşkil edebilmesi için davranışı gerçekleştiren teşebbüsün ilgili pazarda
hâkim durumda olması ve davranışın bir kötüye kullanma niteliği taşıması gerektiği;
Kurul’un, bu iki temel unsurdan birinin bulunmadığının açıkça gösterilebildiği durumlarda
diğer unsura ilişkin analize yer vermeyebileceği ifade edilmektedir. Bu bağlamda dosya
konusu fiyat sıkıştırması iddiası bağlamında hakim durum unsuruna ilişkin analize yer
verilmeyecek ve Türk Telekom’un üst pazarda hakim durumda olduğu varsayılarak
kötüye kullanma değerlendirmesi yapılacaktır.


7 BTK Sabit Şebekede Çağrı Sonlandırma Pazarı Nihai Dokümanı, 2012.
16-15/254-109
24/105

I.8. Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Değerlendirmesi
I.8.1.Soruşturma Kapsamında İncelenen Eylemler
(67) Soruşturma kapsamında Türk Telekom’un bireysel kullanıcılara yönelik olarak uyguladığı
Ev Avantaj tarifeleri ile fiyat sıkıştırmasına yol açtığı iddiasının değerlendirmesinde gerek
Türk Telekom’un uyguladığı toptan erişim tarifelerinin gerekse perakende tarifelerinin
incelenmesi önem taşımaktadır.
Bu bağlamda, bu bölümde öncelikle Türk Telekom’un şikâyete konu 2012 Ekim ayı
itibariyle STH’a ilişkin uyguladığı toptan tarife ve kampanyaları ile perakende seviyedeki
Ev Avantaj tarife ve kampanyalarına yer verilecektir.
I.8.1.1.Türk Telekom’un Toptan Seviyedeki Tarife ve Kampanyaları
(68) Türk Telekom’un toptan seviyede sabit telefon hizmeti için diğer STH işletmecilerine
verdiği ilk hizmet toptan hat kiralama (THK) hizmetidir. THK ücreti BTK onayıyla aylık
olarak 9,48 TL olarak belirlenmiştir. Türk Telekom 07.11.2012 tarihli ve 2012/DK-07/558
sayılı BTK kararı ile söz konusu hizmete ilişkin olarak incelenen dönemde iki kampanya
düzenlemiştir. Bunlardan ilki THK Ücret İndirimi Kampanyası’dır. Kampanya
çerçevesinde Aralık 2012 – Mart 2013 döneminde Türk Telekom’dan THK hizmetine
geçiş yapanlar veya ilk kez THK abonesi olanlar için THK ücretinin 24 ay boyunca 8,50
TL’ye indirilmesi öngörülmektedir. İkinci kampanya ise THK Yeni Abone Satış Destek
Kampanyası’dır. Bu kampanya çerçevesinde Aralık 2012 - Mart 2013 kazanılan yeni THK
aboneleri (Türk Telekom’dan STH işletmecilerine geçen aboneler yeni abone
sayılmamaktadır) için abone başına 30 TL satış desteği verilmesi öngörülmektedir.
(69) Türk Telekom tarafından toptan seviyede sağlanan diğer hizmetler sabit şebekede çağrı
başlatma ve çağrı sonlandırma hizmetleridir. Söz konusu hizmetlere ilişkin tarifeye
aşağıdaki tabloda yer verilmektedir.
Tablo 1: Ekim 2012-Haziran 2015 Döneminde Sabit Şebekede Çağrı Başlatma ve Sonlandırma Maliyeti
Çağrı Başlatma Maliyeti (kr/dk) Çağrı Sonlandırma Maliyeti (kr/dk)
Yerel 1,39 1,39
Alaniçi 1,71 1,71
Alandışı 2,24 2,24
Kaynak: Türk Telekom


16-15/254-109
25/105

(70) Türk Telekom tarafından çağrı başlatma ücretlerine ilişkin olarak incelenen dönem içinde
“STH İşletmecileri İçin Kademeli Çağrı Başlatma İndirim Kampanyası” düzenlenmiştir.
30.12.2010 tarihli ve 2010/DK-07/725 sayılı BTK kararı ile aşağıdaki tablo ile gösterilen
şekilde çağrı başlatma indirimi uygulanmıştır. Söz konusu kampanya 24.03.2011 tarih ve
2011/DK-07/146 sayılı ve 21.12. 2011 tarih, 2011/DK-07/657 sayılı BTK kararları ile 2012
yılı sonuna kadar uzatılmıştır.
Tablo 2: 2012 Yılında Arasında Uygulanan Çağrı Başlatma İndirimi

İndirim Oranı
Lokal Alan İçi Alan Dışı
Kullanım miktarı
(dk)
Ücret
(kr/dk)
Kullanım
miktarı (dk)
Ücret
(kr/dk)
Kullanım
miktarı (dk)
Ücret
(kr/dk)
1.Kademe
(%90 İndirim)
50.000 0,14 600.000 0,17 350.000 0,22
2.Kademe
(%55 İndirim)
100.000 0,63 1.200.000 0,77 700.000 1,01
3.Kademe
(%20 İndirim)
100.000 1,11 1.200.000 1,37 700.000 1,79
Kaynak: Türk Telekom
(71) 06.02.2013 tarihli ve 2013/DK-ETD/84 sayılı BTK kararı ile Türk Telekom tarafından
düzenlenen söz konusu kampanyanın süresi 2013 yılı sonuna kadar uzatılırken
kampanyanın şartları da değişmiştir. Bu kampanyanın süresi aynı şartlarla 18.12.2013
tarihli, 2013/DK-ETD/658 sayılı; 01.12.2014 tarihli, 2014/DK-ETD/622 sayılı; 18.03.2015
tarihli, 2015/DK-EDT/161 sayılı ve 09.07.2015 tarihli, 2015/DK-EDT/300 sayılı BTK
kararları ile uzatılmıştır. Söz konusu kampanya çerçevesinde her ay belirli bir miktar
trafiğin değişen oranlarda indirimli şekilde başlatılabilmesi öngörülmektedir.
Tablo 3: 2013-2015 Yılları Arasında Uygulanan Çağrı Başlatma İndirimi

İndirim Oranı
Lokal Alan İçi Alan Dışı
Kullanım miktarı
(dk)
Ücret
(kr/dk)
Kullanım
miktarı (dk)
Ücret
(kr/dk)
Kullanım
miktarı (dk)
Ücret
(kr/dk)
1.Kademe
(%90 İndirim)
400.000 0,14 800.000 0,17 1.600.000 0,22
2.Kademe
(%55 İndirim)
400.000 0,63 800.000 0,77 1.600.000 1,01
3.Kademe
(%20 İndirim)
800.000 1,11 1.600.000 1,37 3.200.000 1,79
Kaynak: Türk Telekom
(72) Bu kampanya çerçevesinde bir STH’ın belirli bir ayda yerel santralde başlattığı çağrıların
ilk 400 bin dakikası %90, ikinci 400 bin dakikası %55 ve geriye kalan trafiğinin 800 bin
dakikası ise %20 indirimli şekilde ücretlendirilmektedir. Alan içi ve alan dışı başlatılan
çağrılar için uygulanan indirim de benzer şekilde Tablo 3’ten takip edilebilmektedir.

16-15/254-109
26/105

I.8.1.2.Türk Telekom’un Perakende Seviyedeki Tarifeleri
(73) Türk Telekom tarafından perakende seviyede sabit telefon hizmeti için pek çok tarife
sunulmaktadır. Soruşturma konusunu bu tarifelerden bireysel abonelerin katılımına açık
olan Ev Avantaj tarifeleri oluşturmaktadır. Ev Avantaj tarifeleri belirli bir sabit paket ücreti
karşılığı belirli bir süre telefon görüşmesi yapabilme hakkı sağlamaktadır. Ev Avantaj
tarifelerinin yıllık ortalama abone sayısı ve bunun toplam Ev Avantaj tarifesi abonesi
sayısına oranı aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.
Tablo 4: Ocak 2013 – Şubat 2015 Döneminde Ev Avantaj Tarifelerinde Bulunan Ortalama Abone Sayısı
Tarife 2013 % 2014 % 2015 %
Ev Avantaj 100 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj 200 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj 300 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj Uzun (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj 600 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj 100 Dört
Dörtlük
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj 200 Dört
Dörtlük
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj Özgür (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj Akşam (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj 300 Dört
Dörtlük
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj 100 Artı (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj 200 Artı (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj 600 Dört
Dörtlük
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj 300 Artı (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj Uzun Artı (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj Özgür Dört
Dörtlük
(…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj 600 Artı (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ev Avantaj Akşam Artı (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) 100 (…..) 100 (…..) 100
Kaynak: Türk Telekom’un 2184 sayılı Yazısı (Ek 2)


16-15/254-109
27/105

(74) Tablodan da görüldüğü üzere en çok aboneye sahip Ev Avantaj tarifesi Ev Avantaj
100’dür. Ev Avantaj 100, Ev Avantaj 200, Ev Avantaj 300, Ev Avantaj Uzun, Ev Avantaj
600, Ev Avantaj 100 Dört Dörtlük ve Ev Avantaj 200 Dört Dörtlük abonelerinin toplamı her
üç yılda da toplam Ev Avantaj tarifesi abonesi sayısının %95’inden fazlasına denk
gelmektedir. İncelemeye konu Ev Avantaj tarifelerinin sabit ücretleri ise aşağıdaki tabloda
sunulmaktadır:
Tablo 5: Ev Avantaj Tarifeleri Sabit Ücretleri
Eylül 2012 –
Haziran 2014 (TL)
Temmuz 2014 –
Ocak 2015 (TL)
Şubat 2015’ten
sonra (TL)
Ev Avantaj 100 22,9 24,9 26,5
Ev Avantaj 100 Dört Dörtlük* 32,9 34,9 36,5
Ev Avantaj 200 27,9 29,9 31,5
Ev Avantaj 200 Dört Dörtlük* 34,9 39,9 41,5
Ev Avantaj 300 32,9 34,9 36,5
Ev Avantaj 600 46,9 48,9 50,5
Ev Avantaj Uzun 22,9 24,9 26,0
Ev Avantaj Özgür 62,0 66,9 68,5
Ev Avantaj Akşam 22,9 24,9 26,0
Ev Avantaj 300 Dört Dörtlük* 42,9 44,9 46,5
Ev Avantaj 100 Artı 29,9 31,9 33,5
Ev Avantaj 200 Artı 34,9 36,9 38,5
Ev Avantaj 600 Dört Dörtlük* 56,9 58,9 60,5
Ev Avantaj 300 Artı 39,9 41,9 43,5
Ev Avantaj Uzun Artı 29,9 31,9 33,0
Ev Avantaj Özgür Dört Dörtlük* 72,0 76,9 78,5
Ev Avantaj 600 Artı 53,9 55,9 57,5
Ev Avantaj Akşam Artı 29,9 31,9 33,0
Kaynak: Türk Telekom’un 2184 sayılı Yazısı (Ek 2)
* Bu tarifelere 2013 Mart ayından itibaren abone alınmıştır.
(75) Tabloda verilen sabit ücretler bir abonenin herhangi bir kampanyadan faydalanmadığı ve
tarife kapsamında tanınan yön ve dakikalar dışında görüşme yapmadığı durumlarda aylık
olarak ödediği tutardır.
I.8.1.3. Türk Telekom’un Perakende Seviyedeki Kampanyaları
(76) Daha önce de belirtildiği üzere, soruşturma ilk olarak Türk Telekom tarafından En Avantaj
tarifeleri kapsamında uygulanan fiyatlandırma politikalarına ilişkin olarak başlatılmıştır.
Müteakiben Kurul’un 15-11/150-M sayılı kararı ile soruşturma kapsamının tüm Ev Avantaj
kampanyalarını içerecek şekilde genişletilmesine karar verilmiştir. Ev Avantaj
kampanyaları Türk Telekom tarafından indirim sunulması veya ek kullanım hakkı
verilmesi gibi maliyetlerin karşılanması açısından daha riskli durumları oluşturmaktadır.
Bu doğrultuda, Ev Avantaj tarifelerine uygulanan kampanyalar incelemenin esasını teşkil
etmektedir. Kararın devam eden kısımlarında da Ev Avantaj tarifelerine uygulanan
kampanyalara yönelik gelir-maliyet hesaplamaları ve kârlılık analizine yer verilecektir.

16-15/254-109
28/105

(77) Söz konusu kampanyalar aboneye sunulan faydaya veya taahhüt içerip içermemesine
göre iki şekilde sınıflandırılabilir. Ev Avantaj tarifelerine uygulanan kampanyaların bir
kısmında abone kampanyadan faydalanabilmek için 12 ay boyunca aboneliğini devam
ettirme taahhüdü vermektedir. Az sayıda kampanyada taahhüt süresi 24 ay olmaktadır.
Geriye kalan kampanyalarda ise abonenin taahhütte bulunmasına gerek
bulunmamaktadır. Bir kampanyanın taahhütlü veya taahhütsüz olması abone ömrü,
dolayısıyla kampanyanın kârlılığı açısından önem taşımaktadır.
(78) Diğer yandan, kampanyaları abonelere sağlanan faydalar açısından ise ikiye ayırmak
mümkündür. İlk grupta paket ücreti üzerinden belirli bir süre indirim ve paket dakikalarına
ek görüşme süresi sağlayan kampanyalar bulunmaktadır. Bu kampanyalarda Türk
Telekom’un elde ettiği sabit gelir düşmektedir. İkinci grupta ise tarife ücreti üzerinden
indirim vermeksizin tarife dakikalarına ek görece çok daha fazla dakika görüşme yapma
hakkı sağlayan kampanyalar yer almaktadır. Bu kampanyalar çerçevesinde 500, 600
veya 3000 dakika gibi görece çok miktarda ek dakika verilmektedir. Bu kampanyalar ile
Türk Telekom’un sabit ücretlerden elde ettiği gelir düşmezken kota aşım gelirinin
düşmesi, trafiğin artmasıyla trafiğe bağlı maliyet kalemlerinin yükselmesi (çağrı başlatma,
çağrı sonlandırma) beklenmektedir. Bu kampanyaların bir kısmı abonenin talebi ile
uygulanırken bir kısmı abone talebi olmaksızın şartları sağlayan tüm abonelere belirli bir
süre otomatik olarak uygulanmaktadır8. Bu şekilde başlayan Akşam 7 Sabah 7 3000
Dakika Kampanyası ise daha sonra 01.01.2012 tarihinde sürekli hale getirilmiş ve tüm
Türk Telekom bireysel abonelerine uygulanmıştır. Böylece söz konusu kampanya tarife
özelliklerinden biri haline gelmiştir.
(79) Dosya kapsamında elde edilen bilgilere göre, bir Ev Avantaj abonesinin aynı anda birden
fazla kampanyadan faydalanması mümkündür. Bu durum özellikle üçüncü gruptaki
otomatik tanımlanan kampanyalar için geçerlidir. Bu nedenle her bir kampanyadan
faydalanan aylık ortalama abone sayısının toplamı mükerrer sayıma yol açarak fiili
durumdan çok daha yüksek abone sayılarına ulaşılmasına neden olmaktadır.
(80) Soruşturmanın konusunu Ev Avantaj tarifelerine uygulanan tüm kampanyalar
oluşturmaktadır. Diğer taraftan işlem kolaylığı açısından soruşturma kapsamında 2013
veya 2014 yıllarının en az birinde aylık ortalama abone sayısı 10 binin üstünde olan
kampanyalar dikkate alınmış ve bu kampanyalara ilişkin bilgi talep edilmiştir. Söz konusu
kampanyalardan faydalanan ortalama aylık abone sayısını ve Ev Avantaj
kampanyalarından faydalanan ortalama aylık abone sayısını gösteren tablo aşağıda
sunulmaktadır.


8 Türk Telekom tarafından sunulan bilgilere göre bu şekilde düzenlenen kampanyalar şunlardır: 1 Ay 100
Dk Sadakat Kampanyası, 600 Dakika Şehiriçi ve Şehirlerarası Otomatik Tanımlama Kampanyası, E-
Faturaya Geç 100 Dk Her Yöne Kazan Kampanyası, Hafta Sonu Bedava Kampanyası, 7’den 7’ye GSM
Bedava Kampanyası.
16-15/254-109
29/105

Tablo 6: Ev Avantaj Tarifelerine Uygulanan Kampanyalardan 2013, 2014 Yıllarında Faydalanan Ortalama
Aylık Abone Sayısı
Kampanya Adı 2013 2014
1 %20 İndirimli Ev Avantaj 100 Kampanyası (…..) (…..)
2 %30 İndirimli Ev Avantaj 100 Kampanyası (…..) (…..)
3 %30 İndirimli Ev Avantaj Kampanyası (…..) (…..)
4 %40 İndirimli EA 100 Kampanyası (…..) (…..)
5 1 Ay 100dk Sadakat Kampanyası (…..) (…..)
6
600 Dakika Şehir İçi Ve Şehirlerarası Otomatik Tanımlama
Kampanyası
(…..)
(…..)
7 7’den 7’ye GSM Bedava Kampanyası (…..) (…..)
8 Bir Ay Mola Kampanyası (…..) (…..)
9 E Faturaya Geç 100dk Her Yöne Kazan Kampanyası (…..) (…..)
10 Ev Avantaja Geç Doya Doya Konuş Kampanyası (…..) (…..)
11 Ev Avantaja Geç Özgür Konuş Kampanyası (…..) (…..)
12
Ev Avantajlı'ya 12 Ay %20 İndirim Ve 500 Dk Her Yöne
Kampanyası
(…..)
(…..)
13 Ev Avantajlıya 12x500dk Her Yöne Kampanyası (…..) (…..)
14 Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk Bedava Kampanyası (…..) (…..)
15 Ev Avantajlıya Her Yöne 500 Dakika Kampanyası (…..) (…..)
16 Ev Avantajlıya Her Yöne Dakika Kampanyaları (…..) (…..)
17 Ev Avantajlıya İndirim Kampanyası
(…..)
18 GSM Dk Kampanyası (…..) (…..)
19 Hafta Sonu Bedava Kampanyası (…..) (…..)
20 Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası (…..) (…..)
21 Her Yöne Dakika Kampanyaları (…..) (…..)
22 İlk 500 Bin Aboneye 7den 7ye GSM Kampanyası (…..) (…..)
23 Mini Avantaj Sepeti (…..) (…..)
24 Paketini Aşma Kampanyası (…..) (…..)
25 Üst Pakete Geç Özgür Konuş Kampanyası (…..) (…..)
Tablo Toplamı
(…..) (…..)
Ev Avantaj Kampanyalarından Faydalanan Toplam Abone Sayısı
(…..) (…..)
% 97 98
Kaynak: Türk Telekom’un 2184 sayılı Yazısı (Ek 3)
(81) Tablodan da görüleceği üzere, belirlenen kriter ile seçilen kampanyalar, Ev Avantaj
kampanyalarından faydalanan toplam abonelerin %97’sinden fazlasını kapsamaktadır.
Aşağıdaki tablolar incelenen kampanyaların süresi ve kampanya kapsamında sağlanan
faydaları göstermektedir.

16-15/254-109
30/105

Tablo 7: Türk Telekom’un Taahhütsüz Ev Avantaj Kampanyaları
Kampanya Adı Başlama Tarihi Bitiş Tarihi Uygulanan Tarifeler Kampanya İçeriği
Taahhüt
Süresi
(Ay)
1. Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası 08.04.2011 30.06.2012

Ev Avantaj 200
12 ay boyunca GSM
yönüne 200 dk, şehiriçi ve
şehirlerarası yönüne 3000
dk

2. Bir Ay Mola Kampanyası 01.02.2012 31.12.2013 Bireysel tarifelerdeki tüm aboneler
%100 indirim (1 ay), 100 dk
(1 ay)
-
3. GSM Dakika Kampanyası 04.09.2012 31.08.2013
Ev Avantaj 100
Ev Avantaj 100 Artı
Ev Avantaj 200
Ev Avantaj 200 Artı
Ev Avantaj 300
Ev Avantaj 300 Artı
Ev Avantaj 600
Ev Avantaj 600 Artı
Ev Avantaj Özgür
12 ay boyunca yurtiçi ve
GSM yönüne doğru pakete
ek 5,90 TL'ye (vergiler
dahil) 100 dk, 10,90 TL'ye
(vergiler dahil) 200 dk,
14,90 TL'ye (vergiler dahil)
300 dk
-
4. Mini Avantaj Sepeti 09.07.2012 31.12.2012 Ev Avantaj 100 Ev Avantaj 100 Artı
%20 indirim (3 ay) ve 100
dk (12 ay)
-
5. 600 Dakika Şehir İçi ve Şehirlerarası Otomatik Tanımlama Kampanyası 01.07.2012 30.06.2013
Ev Avantaj 100
Ev Avantaj 200
Ev Avantaj 300
Ev Avantaj 600
Ev Avantaj 100 Artı Ev
Avantaj 200 Artı Ev
Avantaj 300 Artı Ev
Avantaj 600 Artı
600 dk (12 ay)
-
6. Ev Avantaja Geç Özgür Konuş Kampanyası 20.09.2012 31.12.2013
Ev Avantaj 100
Ev Avantaj 200
Ev Avantaj 300
Ev Avantaj 600
Ev Avantaj Özgür
3000 dk (12 ay)
-
7. Her Yöne Dakika Kampanyaları 26.12.2012 31.12.2013
Ev Avantaj 100
Ev Avantaj 100 Artı
Ev Avantaj 200
Ev Avantaj 200 Artı
12 ay boyunca pakete ek 5
TL'ye (vergiler dahil) 300
dk, 10 TL'ye (vergiler dahil)
-
16-15/254-109
31/105

Ev Avantaj 300
Ev Avantaj 300 Artı
Ev Avantaj 600
Ev Avantaj 600 Artı
Ev Avantaj Özgür
1000 dk, 15 TL'ye (vergiler
dahil) 3000 dk
8. 7’den 7’ye GSM Bedava Kampanyası 08.04.2013 28.06.2013
Bireysel tarifelerdeki tüm
aboneler (Yazlık Hat ve
Yazlık Hat Mutlu Pazar
tarifeleri hariç)
Yerel GSM yönüne 19.00-
07.00 saatleri arasında
kullanılabilecek aylık 1000
dk (3 ay)
-
9. İlk 500 Bin Aboneye 7’den 7’ye GSM Kampanyası 01.07.2013 31.12.2013
Bireysel tarifelerdeki tüm
aboneler (Yazlık Hat ve
Yazlık Hat Mutlu Pazar
tarifeleri hariç)
Yerel GSM yönüne 19.00-
07.00 saatleri arasında
ücretsiz arama (12 ay)
-
10. E-Faturaya Geç 100dk Her Yöne Kazan Kampanyası 29.06.2012 31.03.2013
Bireysel tarifelerdeki tüm
aboneler 100 dk (1 ay)
-
11. Paketini Aşma Kampanyası 15.01.2014 31.12.2015
Ev Avantaj 100
Ev Avantaj 200
Ev Avantaj 300
Ev Avantaj 600
Ev Avantaj Özgür
5 TL karşılığında 1000 dk
(12 ay)
-
12. Hafta Sonu Bedava Kampanyası 29.06.2014 29.09.2014
Ev Avantaj 100
Ev Avantaj 100 Artı
Ev Avantaj 200
Ev Avantaj 200 Artı
Ev Avantaj 300
Ev Avantaj 300 Artı
Ev Avantaj 600
Ev Avantaj 600 Artı
Ev Avantaj Özgür
Haftasonları kullanılabilecek
3000 dk (3 ay)
-
13. 1 Ay Sadakat Kampanyası 21.10.2014 21.11.2014 Bütün tarifelerdeki 15 yılını doldurmuş aboneler 100 dk (1)
-
Kaynak: Türk Telekom’un 1900 sayılı Yazısının 1. Eki, 4569 sayılı Yazısı.



16-15/254-109
32/105

Tablo 8: Türk Telekom’un Taahhütlü Ev Avantaj Kampanyaları
Kampanya Adı Başlama Tarihi Bitiş Tarihi Uygulanan Tarifeler Kampanya İçeriği Taahhüt Süresi (Ay)
14. Ev Avantajlıya Her Yöne 500 Dakika Bedava Kampanyası 27.01.2012 31.12.2013
Ev Avantaj 100
Ev Avantaj 100 Artı
Ev Avantaj 200
Ev Avantaj 200 Artı
Ev Avantaj 300
Ev Avantaj 300 Artı
Ev Avantaj 600
Ev Avantaj 600 Artı
Ev Avantaj Özgür
500 dk (12 ay)
12
15. Her Yöne Dakika Kampanyaları 26.12.2012 31.12.2013
Ev Avantaj 100
Ev Avantaj 200
Ev Avantaj 300
Ev Avantaj 600
Ev Avantaj Artı Paketleri
Ev Avantaj Özgür
300 dk (12 ay)/ 3000 dk (24
ay)
12/24
16. %30 İndirimli Ev Avantaj 100 Kampanyası 12.10.2012 31.12.2015
Ev Avantaj 100 %30 indirim (9 ay) ve 100
dk (12 ay)
12
17. Ev Avantaja Geç Doya Doya Konuş Kampanyası 17.01.2013 31.12.2015
Ev Avantaj 100
Ev Avantaj 200
Ev Avantaj 300
Ev Avantaj 600
Ev Avantaj Özgür
3000 dk (12 ay - şehiriçi,
şehirler arası, 444) ve 500
dk (12 ay - yurtiçi gsm)
12
18. %30 İndirimli Ev Avantaj Kampanyası 09.11.2012 31.12.2013
Ev Avantaj 100
Ev Avantaj 200
Ev Avantaj 300
Ev Avantaj 600
Ev Avantaj Artı Paketleri
Ev Avantaj Özgür
%30 indirim (9 ay) ve 100
dk (12 ay)
12
19. %20 İndirimli Ev Avantaj 100 Kampanyası 27.02.2013 31.12.2015
Ev Avantaj 100 Ev Avantaj 100 tarifesi
üzerinden %20 indirim (12
ay) ve 250 dk (12 ay)
12
20. Ev Avantajlıya 12x500 Dk Her Yöne Kampanyası 11.04.2013 31.12.2013
Ev Avantaj 100
Ev Avantaj 200
Ev Avantaj 300
Ev Avantaj 600
500 dk (12 ay)
12
16-15/254-109
33/105

Ev Avantaj Özgür
21. Ev Avantajlıya Her Yöne Dakika Kampanyaları 15.03.2013 31.12.2015
Ev Avantaj 100
Ev Avantaj 200
Ev Avantaj 300
Ev Avantaj 600
Ev Avantaj Özgür ve Artı
paketleri
300 dk(12 ay) / 3000 dk (24
ay)
12/24
22. Ev Avantajlıya İndirim Kampanyası 01.11.2013 31.12.2015
Ev Avantaj 100
Ev Avantaj 200
Ev Avantaj 300
Ev Avantaj 600
Ev Avantaj Özgür
Tarifesi üzerinden % 20
indirim (6 ay) ve 100 dk (12
ay) / %20 indirim (12 ay) ve
250 dk (12 ay)
12/24
23. Ev Avantajlı'ya 12 Ay %20 İndirim Ve 500 Dk Her Yöne Kampanyası 10.02.2014 27.01.2016
Ev Avantaj 100
Ev Avantaj 100 Artı
Ev Avantaj 200
Ev Avantaj 200 Artı
Ev Avantaj 300
Ev Avantaj 300 Artı
Ev Avantaj 600
Ev Avantaj 600 Artı
Ev Avantaj Özgür
Ev Avantaj 100 Dört Dörtlük
Ev Avantaj 200 Dört Dörtlük
Ev Avantaj 300 Dört Dörtlük
Ev Avantaj 600 Dört Dörtlük
Ev Avantaj Özgür Dört Dörtlük
%20 indirim (12 ay) ve 500
dk (12 ay)
12
24. %40 İndirimli Ev Avantaj 100 Kampanyası 01.11.2013 31.12.2015
Ev Avantaj 100 % 40 indirim (6 ay) ve 250
dk (12 ay)
12
25. Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dakika Bedava Kampanyası 12.09.2013 31.12.2015
Ev Avantaj 100
Ev Avantaj 100 Artı
Ev Avantaj 200
Ev Avantaj 200 Artı
Ev Avantaj 300
Ev Avantaj 300 Artı
Ev Avantaj 600
Ev Avantaj 600 Artı
Ev Avantaj Özgür
3000 dk (24 ay)
24
Kaynak: Türk Telekom’un 1900 Sayılı Yazısı (Ek 1)
16-15/254-109
34/105

I.8.2. Fiyat-Maliyet Analizi
I.8.2.1. Türk Telekom’un Gelir ve Maliyet Kalemlerine İlişkin Açıklamalar
(82) Soruşturma kapsamında incelenen temel husus, incelenen dönemde yukarıda ayrıntıları
verilen kampanyalar sonucunda toptan ve perakende tarifeler arasındaki marjın, Türk
Telekom’un perakende seviyedeki maliyetlerini karşılayıp karşılamadığı olduğundan Türk
Telekom’un gelir ve gider kalemlerinin hangi unsurlardan oluştuğunun ortaya konması
gerekmektedir. Bu bağlamda, aşağıda incelenen gelir ve maliyet kalemleri ve bunların
neye karşılık geldiğine ilişkin açıklamalara yer verilecektir
I.8.2.1.1.Türk Telekom’un Gelir Kalemleri
(83) Dosya kapsamında elde edilen bilgilere göre Türk Telekom’un gelirleri aylık sabit ücret
ve kota aşım ücretlerinden oluşmaktadır. Türk Telekom tarafından sunulan bilgiler
çerçevesinde gelir kalemlerine ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır.
 Sabit Ücret: Düzenlenen bütün kampanyalar ve bu kampanyalar içinde yer alan
paketler için aboneler tarafından ödenen bedellerden oluşmaktadır.
 Kota Aşım Ücreti: Kotalı telefon kullanıcılarının kendilerine tahsis edilen kotanın
üzerinde trafik oluşturması durumunda bu aboneler tarafından ödenen bedellerden
oluşmaktadır.
(84) Sabit ücret ve aylık ortalama abone başı kota aşım ücreti tutarları ilerleyen bölümlerde
tablolar halinde sunulmaktadır.
(85) Türk Telekom tarafından 17.09.2015 tarih ve 4430 sayı ile gönderilen yazıda, Türk
Telekom’un aylık paket geliri ve kota dışı gelir dışında; sadece Ev Avantaj abonelerine
değil bütün abonelere ait 2012 Ekim - 2015 Temmuz dönemindeki aylık bazda bağlantı
ücreti, nakil ücreti, özellik ücreti, ayrıntılı fatura ücreti, gecikme ücreti, kapama ücreti gibi
gelir kalemlerinin olduğu ifade edilmiştir. Ancak bu gelir kalemlerinin soruşturmada
incelenen kampanyalar özelinde de ayrıştırılamadığı belirtilmiştir. Ayrıca Türk Telekom
tarafından, bağlantı (tesis) ücretinin ise sadece yeni abonelerden alındığı belirtilmiştir.
Türk Telekom’un arızi nitelikte olduğu düşünülen bu gelir kalemlerinden elde ettiği toplam
gelirinin; 2012 Ekim-Aralık döneminde (…..) TL, 2013 yılında (…..) TL, 2014 yılında (…..)
TL ve 2015 Ocak-Temmuz döneminde (…..) TL olduğu ifade edilmektedir. Söz konusu
tutarlar Türk Telekom’un paket gelirleri ve kota aşım gelirleri ile kıyaslandığında 2013 ve
2014 yılları için söz konusu gelirler toplamının sırasıyla %(…..) ve %(…..)’una denk
gelmektedir. Söz konusu gelirlerin elde edildiği abonelerin sayısı ve bireysel-kurumsal
abonelerin aynı işlem için ödediği ücretler bilinmediğinden, “diğer gelirler” başlığı altında
verilen bu gelir tutarlarının sağlıklı bir şekilde ayrıştırılarak değerlendirmeye dâhil edilmesi
mümkün olmamıştır. Bu gelir kalemlerinden elde edilen gelirlerin toplam gelirler içindeki
oranı da dikkate alındığında dosya sonucunu da etkilemeyeceği kanaatine varılmıştır.

16-15/254-109
35/105

(86) Türk Telekom tarafından 24.08.2015 tarih ve 3992 sayı gönderilen yazıda, vergi
kalemlerinin içeriklerine ilişkin açıklamalar ise şu şekildedir:
 KDV: Türkiye'de yapılan aşağıdaki işlemler katma değer vergisine tabidir:
 “… (I) Mal teslimleri ile hizmet ifalarına uygulanacak katma değer vergisi
oranları;
 Ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere, vergiye tabi işlemler için, % 18
b) Ekli (1) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, % 1
 Ekli (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, % 8 olarak tespit
edilmiştir.”
 ÖİV: 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39 uncu maddesi ile bazı haberleşme
hizmetleri özel iletişim vergisinin kapsamına alınmıştır. Verginin mükellefi, 406
sayılı Kanun uyarınca BTK ile görev ve imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu
kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup
işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerdir. Verginin matrahı
katma değer vergisi matrahını teşkil eden unsurlardan oluşmaktadır. Öte yandan,
sözü edilen 39. maddenin 5. fıkrasında, maddede hüküm bulunmayan hallerde
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
 Her nevi mobil elektronik haberleşme işletmeciliği kapsamındaki (ön ödemeli
hatlara yüklemeler için yapılan satışlar dahil) tesis, devir, nakil ve haberleşme
hizmetleri % 25,
 b)Radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından
iletilmesine ilişkin hizmetleri % 15,
 (Değişik: 18/2/2009-5838/14 md.) Kablolu, kablosuz ve mobil internet servis
sağlayıcılığı hizmeti % 5,
 (Ek: 18/2/2009-5838/14 md.) (a), (b) ve (c) bentleri kapsamına girmeyen
diğer elektronik haberleşme hizmetleri %15, oranında özel iletişim vergisine
tabidir.
 Haberleşme Vergisi: Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde Posta Telgraf
Telefon İşletmesi tarafından tahsil edilen telefon, teleks, faksimili ve data ücretleri
(tesis, devir ve nakil ücretleri hariç) Haberleşme Vergisine tabidir. Haberleşme
Vergisinin nispeti yüzde 1'dir.
 Evrensel Hizmet Katkı Payı Ödemesi: 5369 sayılı Evrensel Hizmet Kanunu'nun
(Değişik: 5/11/2008-5809167 md) "Evrensel Hizmet Gelirleri" başlıklı 6' ıncı
maddesinin; “ ...(b) bendi; "Hazine payı ödemekle yükümlü işletmeciler dışındaki
işletmeciler ve Türk Telekom yıllık net satış hasılatının % 1'ini, izleyen yılın Nisan
ayı sonuna kadar; faaliyetleri gereği Hazine payı ödemekle yükümlü olduğu halde
Hazine payı ödemeyi gerektirmeyen hizmetleri de yürüten işletmeciler ise Hazine
payına esas teşkil etmeyen yıllık net satış hasılatının % 1'ini izleyen yılın Nisan ayı
sonuna kadar" ... Bakanlığa bildirir. Bu meblağ aynı süre içinde Bakanlığın Merkez
Saymanlık Müdürlüğü hesabına aktarılır ve bütçeye "Evrensel Hizmet Gelirleri" adı
altında gelir kaydedilir.” hükmü gereğince, Türk Telekom’un yıllık net satış
hasılatının % 1'i üzerinden Evrensel Hizmet Katkı Payı ödediği ifade edilmiştir.

16-15/254-109
36/105

 BTK Kurum Masraflarına Katkı Payı: Türk Telekom ile BTK arasında imzalanan
“Telekomünikasyon Hizmetlerinin Yürütülmesine ilişkin İmtiyaz Sözleşmesi'nin”
Kurum Masraflarına Katkı Payı" başlıklı 21. maddesinde yer alan “Türk Telekom
elde edeceği net satışların %0.35 'ini (onbinde otuzbeş) Kurum masraflarına katkı
payı olarak, elde ettiği yılı takip eden yılın Nisan ayının son iş gününe kadar Kurum
'a ödeyecektir.” hükmü gereğince, Türk Telekom’un yıllık net satış hasılatının
%0,35'i üzerinden BTK Kurum Masraflarına Katkı Payı ödediği belirtilmiştir.
(87) Dosya kapsamında sunulan bilgilere göre, sabit telefon hizmeti %18 oranında Katma
Değer Vergisi (KDV) ve %15 oranında Özel İletişim Vergisi’ne (ÖİV) tabidir. Ayrıca
sunulan hizmetin tahsilatından elde edilen gelir de %1 Haberleşme Vergisi’ne tabidir.9
Bunların yanı sıra, Türk Telekom’un sene sonunda elde ettiği net satış hasılatı üzerinden
%1 Evrensel Hizmet Katkı Payı ve %0,35 BTK Masraflarına Katkı Payı ödediği
belirtilmiştir.
I.8.2.1.2.Türk Telekom’un Maliyet Kalemleri
(88) Kârlılık analizinin yapılabilmesi için gelirlerden sonra tespit edilmesi gereken ikinci unsur
teşebbüsün maliyetleridir. Türk Telekom tarafından STH’a ilişkin olarak katlanılan
maliyetler toptan ve perakende seviyedeki maliyetler olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır.
a) Türk Telekom’un Toptan Seviyedeki Maliyet Kalemleri
(89) Türk Telekom’un toptan seviyedeki maliyet kalemleri THK, çağrı başlatma, çağrı taşıma
ve çağrı sonlandırmadan oluşmaktadır. Söz konusu maliyet kalemlerinin içerikleri şu
şekildedir:
 THK ücreti: STH sunulması kapsamında, STH işletmecilerinin kendi abonelerine
arama hizmeti sunabilmeleri için gerekli olan toptan hat kiralama hizmeti için
Türkiye’de sabit telefon altyapısına sahip olan Türk Telekom’a ödedikleri hizmet
bedelidir.
 Çağrı Başlatma Ücreti: Yerleşik işletmecinin şebekesinde başlatılan çağrılar için
ödenen bedeli içermektedir. Ülkemizde sabit şebekede çağrı başlatma hizmeti
sadece yerleşik işletmeci olan Türk Telekom tarafından verilmektedir. BTK
tarafından düzenlenmektedir.
 Çağrı Taşıma Maliyeti: Mobil veya sabit şebekede başlatılmış olan çağrının yerleşik
işletmecinin veya alternatif STH işletmecilerinin şebekesi üzerinden
anahtarlama/yönlendirme noktasına kadar taşınması karşılığında ödenen bedele
karşılık gelmektedir.
 Çağrı Sonlandırma Ücreti: Çağrının başladığı şebekenin türünden (sabit veya mobil)
ve taşındığı teknolojiden bağımsız olarak, çağrının anahtarlama/yönlendirme
noktasından teslim alınarak son kullanıcı yerleşim yerinde bulunan şebeke
sonlanma noktasına (müşteri ekipmanı) kadar taşınması ve çağrının şebeke
sonlanma noktasında sonlandırılması için ödenen ücrete denk gelmektedir. Çağrıyı
başlatan STH işletmecisi için bir maliyet unsuru olan söz konusu hizmetin
ücretlendirilmesinde “alan içi”, “alan dışı” ve “yerel” çağrı sonlandırma ayrımı
yapılmaktadır. BTK tarafından düzenlenmektedir.

9 Türk Telekom 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile düzenlenen ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon
Kanunu'nun Geçici 3. maddesi uyarınca haberleşme vergisi mükellefinin Türk Telekom olduğu, diğer STH
işletmecilerinin haberleşme vergisi mükellefi olmaması sebebiyle haberleşme vergisinin fiyat sıkıştırması
analizinde dikkate alınmaması gerektiği iddiasında bulunmuştur. Bu çerçevede Türk Telekom tarafından
ikinci yazılı savunma kapsamında yapılan ek açıklama üzerine, Türk Telekom ile eşit etkinliğe sahip rakip
bir STH işletmecisinin haberleşme vergisi maliyetine katlanmayacağı göz önüne alınarak haberleşme
vergisi karlılık hesaplamasında Türk Telekom’un maliyetleri arasından çıkarılmıştır.
16-15/254-109
37/105

(90) Türk Telekom tarafından ayrıca yıllık bazda “network maliyeti” başlığı altında bir maliyet
verisi de sunulmuştur. 17.09.2015 tarih ve 4430 sayı ile gönderilen yazıda ise network
maliyetinin erişim, santral ve transmisyon kalemlerinden oluştuğu ifade edilmiştir. Erişim
maliyetinin THK içinde ve santral maliyetinin çağrı başlatma ve çağrı sonlandırma ücreti
içinde yer aldığı, transmisyon maliyetinin ise çağrı taşıma maliyetine karşılık geldiği
belirtilmiştir. Bu bağlamda, mükerrerliğe yol açılmaması amacıyla toptan maliyetlerden
ayrı olarak sunulan network maliyeti yapılan hesaplamalarda dikkate alınmamıştır.
b) Türk Telekom’un Perakende Seviyedeki Maliyetleri
(91) Türk Telekom’dan elde edilen bilgilere göre, toptan seviyede yukarıda bahsedilen maliyet
kalemleri oluşurken, perakende seviyede Türk Telekom tarafından katlanılan maliyet
kalemlerinin içerikleri ise şu şekildedir:
 Tahsilat Ücreti: Bayilere ödenen tahsilat komisyonlarını kapsamaktadır.
 Çağrı Merkezi: Çağrı merkezi üzerinden yapılan satışlar için oluşan maliyetleri
kapsamaktadır.
 Müşteri Hizmetleri: Türk Telekom ofislerinde çalışan müşteri ilişkileri personeli ve
Türk Telekom Genel Müdürlüğü’nde müşteri ilişkileri biriminde çalışan personel
maliyetlerini kapsamaktadır.
 Kampanya Satış Komisyonu: Satış kanalları üzerinden satışı yapılan ürün için satış
kanalına verilen satış primini/primlerini ifade etmektedir.
 Müşteri Koruma Giderleri: Yeni müşteri kazanımları ve mevcut abonelerin elde
tutulması için yapılan kampanya masraflarını kapsamaktadır.
 Reklam/Sponsorluk: İlan ve reklam giderleri ile sponsorluk giderleri hesaplarından
oluşmaktadır.
 Fatura Kâğıdı, Zarf Ücreti ve Postalama Ücreti: Faturalama maliyetleri, faturalama
sürecinde kâğıt, zarf ve posta kalemleri için katlanılan maliyetleri içermektedir.
 Şüpheli alacak gideri: Şüpheli konuma düşmesi muhtemel olan alacaklara karşılık
olarak ayrılan bir oran tüm gelirler üzerinden bir maliyet unsuru olarak kârlılık
hesabına dâhil edilmektedir.
 Yasal Takip Giderleri: İptal edilen aboneliklerden dolayı Türk Telekom’un
alacaklarının tahsili amacı ile Türk Telekom tarafından başlatılan yasal takiplerdeki
(icra) masraf tutarlarından ilgili kaleme ait tahsilatların düşürülmesi ile elde edilen
maliyet kalemidir.
 Operasyonel Giderler: Bilgi teknolojileri destek, bakım ve onarım maliyetlerinden
oluşmaktadır.
I.8.2.2.Türk Telekom’un Gelirinin Hesaplanmasında Kullanılan Yöntem
(92) Önceki bölümde izah edildiği üzere Türk Telekom’un gelirleri aylık paket ücreti ve kota
aşım ücretlerinden oluşmaktadır. Aşağıda söz konusu kalemlerden elde edilen ortalama
gelirlerin nasıl hesaplandığına ilişkin açıklamalara yer verilecektir.

16-15/254-109
38/105

(93) Aylık paket ücretlerinden elde edilen ortalama gelir hesaplanırken ortalama abone ömrü
dikkate alınmış, abonenin ömrünün analize konu kampanyanın başladığı tarihte başladığı
varsayılmıştır. Analiz edilen kampanyanın öngördüğü indirimli sabit ücreti (indirimli tarife)
indirimli ücretin geçerli olduğu ay sayısıyla, indirimli dönemin bitiminden sonra geçerli
olan sabit ücreti (normal tarife) ise geriye kalan abone ömrüyle çarpılmış; çıkan sonuç
abone ömrüne bölünerek abone ömrü boyunca elde edilen ortalama aylık paket geliri elde
edilmiştir. Standart tarife döneminde (abone ömrü – indirimli aylar) Türk Telekom
tarafından aylık paket ücreti değiştirilmiş ise söz konusu farklı ücretlerin abone ömrü
içinde uygulandıkları aylara göre ağırlıklı ortalaması alınmıştır. Ev Avantaj tarifelerinin
sabit ücretleri yukarıda Tablo 5’te yer almaktadır.
(94) Bulunan ortalama aylık paket gelirinden %18 KDV, %15 ÖİV, %1 evrensel hizmet katkı
payı, %0,35 BTK masraflarına katkı payı düşülerek vergiler hariç ortalama aylık paket
gelirine (Toplam Paket Geliri - Vergiler Hariç) ulaşılmıştır.
(95) Aylık ortalama kota aşım geliri hesaplanırken Türk Telekom’dan temin edilen tarife bazlı
aylık vergiler hariç kota aşım geliri ve tarife bazlı aylık abone sayısı dikkate alınmıştır.
İncelenen tarifeye ait yıllık kota aşım geliri tarifenin yıllık ortalama abone sayısına
bölünmüş, çıkan sonuç 12’ye bölünerek bir tarifenin o yıla ait ortalama aylık kota aşım
geliri bulunmuştur. En çok aboneye sahip Ev Avantaj tarifelerinin vergiler hariç kota aşım
gelirlerini gösteren tablo aşağıda sunulmaktadır.
Tablo 9: 2013-2015 Yılları Abone Başına Aylık Vergiler Hariç Kota Aşım Gelirleri
Tarife Adı 2013 (TL) 2014 (TL) 2015 (TL)
EA 100 (…..) (…..) (…..)
EA 100 Dört Dörtlük (…..) (…..) (…..)
EA 200 (…..) (…..) (…..)
EA 200 Dört Dörtlük (…..) (…..) (…..)
EA 300 (…..) (…..) (…..)
EA 600 (…..) (…..) (…..)
EA Uzun (…..) (…..) (…..)
Kaynak: Türk Telekom’dan elde edilen verilerden hesaplanmıştır.
(96) Kampanyanın ortalama aylık kota aşım geliri ise ortalama aylık paket gelirine benzer
şekilde hesaplanmıştır. Abone ömrünün incelenen kampanyanın başlangıç tarihinde
başladığı varsayılmış, abone ömrü içinde yıllara göre elde edilmiş farklı kota aşım
gelirlerinin ağırlıklı ortalaması alınmıştır.
I.8.2.3. Türk Telekom’un Maliyetinin Hesaplanmasında Kullanılan Yöntem
(97) Bu bölümde Türk Telekom’un arama hizmeti vermesinden doğan perakende ve toptan
seviyedeki maliyetlerinin hesaplanmasında kullanılan yöntem hakkında açıklamaya yer
verilecektir.

16-15/254-109
39/105

a) Toptan Seviyedeki Maliyetlerin Hesaplanmasında Kullanılan Yöntem
(98) Türk Telekom’un toptan seviyedeki maliyet kalemleri THK, çağrı başlatma, çağrı taşıma
ve çağrı sonlandırmadan oluşmaktadır. Türk Telekom detaylarına daha önce yer verilen
THK ücretine ilişkin kampanyalar düzenlemiştir. Söz konusu kampanyalardan THK Yeni
Abone Satış Destek Kampanyası daha önce hiç sabit telefon aboneliği olmayan
müşterilere yöneliktir. Türk Telekom’un incelemeye konu pek çok kampanyasının mevcut
aboneye yönelik olduğu, Türk Telekom’un diğer STH abonelerinden veya daha önce hiç
sabit telefon aboneliği olmayanlardan kazandığı abone sayısının incelenen dönemde
yaklaşık olarak sadece (…..) olduğu göz önünde alındığında bu kampanyanın THK
maliyetlerini düşürücü etkisi olmadığı değerlendirilmektedir.
(99) THK Ücret İndirimi Kampanyası ise sadece Aralık 2012 – Mart 2013 döneminde yeni
kazanılan aboneler için etki doğurmaktadır. Ömrü (…..) ay olan bir abone, kampanya
süresi içinde yeni bir abonelik oluşturduğunda ortalama THK maliyeti (…..) TL olmaktadır.
Bu THK indirimi dolayısıyla bir abone için ödenmesi mümkün olan en düşük THK ücretidir.
Bir kampanya THK indirimi kampanyası dışında kalan aylarda da abone almaktadır. THK
Ücret İndirimi Kampanyası’nın uygulandığı tüm dönemi kapsayan 12 aylık bir
kampanyanın her ay aynı sayıda abone aldığı var sayıldığında ortalama THK maliyeti
(…..) TL olmaktadır. Kampanyadan mevcut abonelerin de faydalandığı, bu aboneler için
THK indirimi alınamayacağı düşünüldüğünde ortalama THK maliyeti yükselecektir. Bu
çerçevede THK ücreti BTK tarafından belirlenmiş olan aylık 9,48 TL olarak alınmıştır.
(100) Taşıma maliyeti Türk Telekom tarafından abone başına aylık 2013 yılı için (…..) TL; 2014
yılı için (…..) TL olarak bildirilmiştir. Yapılan hesaplamalarda iki yılın ortalaması olan (…..)
TL değeri kullanılmıştır.
(101) Çağrı başlatma ve çağrı sonlandırma maliyetleri dakika başına belirlenmektedir. Bir
kampanya veya tarifenin aylık çağrı başlatma ve sonlandırma maliyetlerinin
hesaplanması için incelenen kampanyanın belirli tarifesindeki bir abonenin ayda ortalama
kaç dakika görüşme gerçekleştirdiği bilgisine ihtiyaç duyulmaktadır. Aylık ortalama trafiğin
gerçeğe en yakın şekilde tespit edilmesi, özellikle aboneye paketine ek dakika hediye
edilmesini öngören kampanyalar ile belirli zaman veya yönde indirimli veya bedava
görüşme yapılmasını öngören tarifelerde kârlılığın doğru şekilde hesaplanabilmesi
açısından önem taşımaktadır. Bu çerçevede incelenen kampanyanın ve ilgili tarifesinin
ürettiği aylık trafik, söz konusu kampanya ve tarife ikilisinden yararlanan abone sayısına
bölünerek aya ait ortalama trafik bulunmuş, abone ömrü boyunca gerçekleşen ortalama
trafik miktarlarının abone sayısına göre ağırlıklı ortalaması alınarak aylık ortalama trafik
tespit edilmiştir. Bu yöntem ile hesaplanan aylık ortalama trafiğe Ev Avantaj 100
tarifesindeki abonelerden %30 İndirimli Ev Avantaj 100 Kampanyasındakiler için (…..)
dakika, Ev Avantajlıya Her Yöne 500 Dakika Kampanyasındakiler için (…..) dakika ve Ev
Avantajlıya Her Yöne 3000 Dakika Bedava Kampanyasındakiler için (…..) dakika örnek
verilebilir. Abone başına aylık çağrı başlatma maliyeti ortalama aylık trafik ile dakika
başına ortalama çağrı başlatma maliyetinin çarpılması ile hesaplanmıştır. Dakika başına
ortalama çağrı başlatma maliyetinin bulunması için trafiğin alan dışı, alan içi ve yerel
olarak dağılım oranına ve dakika başına çağrı başlatma maliyetine ihtiyaç vardır. Türk
Telekom’un çağrı başlatma trafiğinin yerel, alan içi ve alan dışı dağılımını verememesi10
nedeniyle alternatif STH işletmecilerinin trafik dağılımının Türk Telekom için de geçerli
olduğu varsayılmıştır. Türk Telekom’un 3992 sayılı yazısında yer alan verilerden alternatif
STH işletmecilerinin Ocak 2013 – Haziran 2015 döneminde %(…..) oranında yerel,

10 Türk Telekom’un 977 sayılı yazısında “Türk Telekom'un her yerde santrali olduğu için, Türk Telekom
açısından aslında her yer Yereldir (lokaldir), Alan İçi-Alan Dışı şeklinde bir ayrım bulunmamaktadır. Türk
Telekom için trafik Alan İçi-Alan Dışı şeklinde olmadığı için, sistemlerimizde de böyle bir veri
tutulmamaktadır” denmektedir.
16-15/254-109
40/105

%(…..) oranında alan içi, %(…..) oranında alan dışı trafik başlattığı tespit edilmiştir.
Şebekeye göre dakika başına çağrı başlatma maliyetine Tablo 1’de yer verilmektedir.
(102) Diğer taraftan yukarıda izah edildiği üzere Türk Telekom tarafından soruşturmaya konu
dönem boyunca çağrı başlatma ücretlerinde STH işletmecilerine aylık olarak indirim
uygulanmıştır. Dakika başına ortalama çağrı başlatma ücretinin en yüksek 2012 Şubat
ayında (…..) kr, en düşük 2015 Haziran ayında (…..) kr olduğu hesaplanmıştır. Şubat
2012 – Haziran 2015 döneminde indirim de dikkate alındığında trafiğe göre
ağırlıklandırılmış ortalama çağrı başlatma maliyeti ise (…..) kr/dk olarak bulunmuştur.
İndirimli dönemlerde dahi ihmal edilebilir seviyede değişen ortalama dakika başına çağrı
başlatma maliyeti tüm kampanyalar için kampanya dönemine bakılmaksızın (…..) kr
alınmıştır.
(103) Abone başına aylık çağrı sonlandırma maliyeti incelenen kampanyanın ve ilgili tarifesinin
ortalama aylık trafik ile dakika başına ortalama çağrı sonlandırma maliyetinin çarpılması
ile hesaplanmıştır. Dakika başına ortalama çağrı sonlandırma maliyeti hesaplanırken
çağrıların sonlandığı şebekeye göre dakika başına sonlanma maliyeti ile trafiğin
şebekelere göre dağılım oranından faydalanılmıştır.
(104) Türk Telekom’dan elde edilen trafik verisinden 2013 Ocak – 2015 Haziran döneminde
Türk Telekom’un Ev Avantaj tarifesinde olup bir kampanyadan yararlanan abonelerinden
kaynaklanan çağrılarının %(…..)’ünün Avea’da, %(…..)’sının Turkcell’de, %(…..)’inin
Vodafone’da, %(…..)’unun diğer STH işletmecilerinde, %(…..)’sinin özel servis
numaralarında, %(…..)’sinin yurtdışındaki şebekelerde ve %(…..)’sinin ise Türk Telekom
şebekesinde sonlandığı görülmüştür. Türk Telekom’un kendi şebekesinde sonlanan
çağrılarının yerel, alan içi ve alan dışı dağılımını verememesi nedeniyle alternatif STH
işletmecilerinin sabit şebekede sonlanan trafiğinin yerel, alan içi ve alan dışı dağılımının
Türk Telekom için de geçerli olduğu varsayılmıştır. 2012 Ekim – 2015 Haziran döneminde
alternatif STH işletmecilerinin trafiğinin %(…..)’i alan dışı, %(…..)’sı alan içi ve %(…..)’si
yerel santrallerde sonlanmıştır. İncelenen kampanyanın başladığı tarihte müşterinin
abone olduğu varsayılarak abone ömrü içinde uygulanan çağrı sonlandırma ücretlerinin
uygulandıkları ay sayısına göre ağırlıklı ortalaması alınarak dakika başına ortalama çağrı
sonlandırma maliyeti bulunmuştur.

16-15/254-109
41/105

(105) Tablo 10’dan da görüleceği üzere 2013 Temmuz ayından itibaren mobil şebekede çağrı
sonlandırma ücretinde indirime gidilmiştir. Bu nedenle dakika başına ortalama çağrı
sonlandırma ücreti zamanla düşmektedir. Aşağıdaki tabloda dönemlere göre şebeke
bazında dakika başına çağrı sonlandırma ücretleri ve dakika başına ortalama çağrı
sonlandırma ücretleri yer almaktadır.
Tablo 10: 2012 Ekim - 2015 Haziran Döneminde Şebekeye Göre Çağrı Sonlandırma Maliyeti
Ekim 2012 – Ocak
2013 (kr/dk)
Şubat 2013 – Haziran
2013 (kr/dk)
Temmuz 2013 –
Haziran 2015 (kr/dk)
Yerel 1,39 1,39 1,39
Alaniçi 1,71 1,71 1,71
Alandışı 2,24 2,24 2,24
Özel Servis Numarası 5,3111 1,87 1,87
STH İşletmecisi 3,20 3,20 3,20
Turkcell 3,13 3,13 2,50
Vodafone 3,23 3,23 2,58
Avea 3,70 3,70 2,96
Milletler Arası12 (…..) (…..) (…..)
Ortalama Çağrı
Sonlandırma Ücreti (…..) (…..) (…..)
Kaynak: Türk Telekom’un 3992 sayılı Yazısı (Ek 3)
(106) Bir kampanya için çağrı sonlandırma maliyeti abone ömrünün kampanyanın ilk günü ile
başladığı varsayılarak abone ömrü boyunca gerçekleşen farklı çağrı sonlandırma
maliyetlerinin uygulandığı aya göre ağırlıklı ortalamasının alınması ile hesaplanmıştır.
Aşağıda kampanyanın başladığı aya göre (…..) ve (…..) aylık abone ömürleri13 için
hesaplanmış olan ortalama çağrı sonlandırma ücretleri yer almaktadır.
Tablo 11: Abone Ömrüne Göre Ağırlıklandırılmış Ortalama Çağrı Sonlandırma Ücretleri
Kampanyanın Başladığı Ay 38 ay (kr/dk) 28 ay (kr/dk)
Ekim 2012 (…..) (…..)
Kasım 2012 (…..) (…..)
Aralık 2012 (…..) (…..)
Ocak 2013 (…..) (…..)
Şubat 2013 (…..) (…..)
Mart 2013 (…..) (…..)
Nisan 2013 (…..) (…..)
Mayıs 2013 (…..) (…..)
Haziran 2013 (…..) (…..)
Temmuz 2013 ve sonrası (…..) (…..)

11 2012 Ekim ayında özel servis numaralarında sonlanan çağrıların dakikası 4,77 kr ücretle
sonlandırılmıştır.
12 Tabloda belirtilen değer bir yılda gerçekleşen en yüksek dakika başına çağrı sonlandırma maliyeti ile o
yıla ait trafiğin çarpılması ve bulunan yıllık değerlerin Ekim 2012 – Haziran 2015 döneminde
ağırlıklandırılması ile ulaşılan ortalama dakika başına çağrı sonlandırma maliyetidir.
13 Abone ömrünün hesaplanmasına ilişkin açıklamalara kararın “I.8.2.4. Abone Ömrüne İlişkin Yapılan
Hesaplamalar ve Tespitler” kısmında yer verilmektedir.
16-15/254-109
42/105

b) Perakende Seviyedeki Maliyetlerin Hesaplanmasında Kullanılan Yöntem
(107) Perakende seviyedeki maliyet; tahsilat gideri, çağrı merkezi, reklam/sponsorluk, müşteri
hizmetleri, faturalama işlemleri, fatura postalama ücreti, kampanya satış komisyonu,
müşteri koruma gideri, şüpheli alacak gideri, yasal takip gideri ve operasyonel giderler
kalemlerinden oluşmaktadır. Bu bölümde söz konusu maliyet kalemlerinin abone başına
aylık olacak şekilde nasıl elde edildiğine ilişkin açıklamalara yer verilecektir.
(108) Perakende seviyedeki maliyet hesaplanırken Türk Telekom tarafından BTK’ya sunulmuş
olan Hesap Ayrımı Maliyet Modeli dikkate alınmıştır. Dosya kapsamında elde edilen
bilgilere göre, maliyet modelleri ilgili yıl bittikten sonra yıllık olarak hazırlanmaktadır. Bu
nedenle Türk Telekom tarafından 2015 yılının ilk 6 ayına ilişkin maliyetler sunulamamış,
2014 yılı değerlerinin 2015 yılında geçerli olduğu varsayılmıştır. Maliyet modelleri yıllık ve
tüm PSTN maliyetlerini göstermektedir. Tarife veya kampanya bazında sonuç
vermemekte, doğrudan dosya konusu olan Ev Avantaj tarifelerinden kaynaklanan maliyet
miktarı bilinememektedir. Bu nedenle tüm sabit telefon abonelerinden kaynaklanan
tablodaki miktarların, maliyet kaleminin kapsamına göre abone sayısı veya belirli bir Ev
Avantaj tarifesinde bulunan abonelerden elde edilen gelir ile doğru orantılı olduğu
varsayılmıştır. Abone sayısı ile ilişkilendirilen kalemler 2013 yılı için (…..), 2014 yılı için
(…..) ile bölünerek abone başına maliyet bulunmuştur. Gelir ile ilişkilendirilen maliyet
kalemlerinde ise ilgili Ev Avantaj tarifesinden elde ettiği gelirin Türk Telekom’un sabit
telefon hizmetinden elde ettiği gelirlerin tümüne oranı kullanılmıştır. Bu oran nispetinde
maliyetlerin söz konusu tarifeden kaynaklandığı varsayılmıştır. Aşağıdaki tabloda 2013
ve 2014 yılları için perakende seviyedeki maliyetler ve bu maliyetler abone başına
dağıtılırken kullanılan ölçüt yer almaktadır:
Tablo 12: Türk Telekom’un Yıllık Perakende Seviyedeki Maliyetleri
Maliyet Kalemleri 2013 (TL) 2014 (TL) Maliyetin
İlişkilendirildiği Unsur
Tahsilat gideri (…..) (…..) Abone sayısı
Çağrı merkezi (…..) (…..) Gelir
Reklam/sponsorluk (…..) (…..) Gelir
Müşteri hizmetleri (…..) (…..) Gelir
Faturalama işlemleri (…..) (…..) Abone sayısı
Fatura postalama ücreti (…..) (…..) Abone sayısı
Kampanya satış
komisyonu14 (…..) (…..) Gelir
Müşteri koruma gideri (…..) (…..) Gelir
Şüpheli Alacak Gideri (…..) (…..) Gelir
Operasyonel Giderler
(IT bakım-onarım) (…..) (…..) Abone Sayısı
Yasal Takip Gideri (…..) (…..) Gelir
Kaynak: Türk Telekom’un 1900 Sayılı Yazısı ve 3. Yazılı Savunması.



14 Satış komisyonu gideri Türk Telekom tarafından 2013 için (…..) TL, 2014 için (…..) TL olarak bildirilmiştir.
Tabloda yer verilen tutarlar ise söz konusu tutarlardan yeni kazanılan aboneler için verilen komisyon
tutarının çıkarılmasıyla ulaşılan değerlerdir.
16-15/254-109
43/105

(109) Aşağıdaki tabloda incelemeye konu Ev Avantaj tarifelerinden 2013 ve 2014 yıllarında elde
edilen gelir ve bu gelirlerin tüm gelirlere oranı gösterilmektedir:
Tablo 13: 2013 ve 2014 Yıllarında Ev Avantaj Tarifelerinden Elde Edilen Ortalama Aylık Gelir ve Tüm
Gelire Oranı

Tarife Adı
2013 2014
Gelir (TL) % Gelir (TL) %
EA 100 (…..) (…..) (…..) (…..)
EA 200 (…..) (…..) (…..) (…..)
EA 300 (…..) (…..) (…..) (…..)
EA Uzun (…..) (…..) (…..) (…..)
EA 600 (…..) (…..) (…..) (…..)
EA 100 Dört Dörtlük (…..) (…..) (…..) (…..)
EA 200 Dört Dörtlük (…..) (…..) (…..) (…..)
EA 100 Artı (…..) (…..) (…..) (…..)
Tüm Gelir (…..) %100 (…..) %100
Kaynak: Türk Telekom’un 2184 Sayılı Yazısı
(110) Tablo 13’te yer alan oranlarla Tablo 12’de yer alan maliyet kalemi tutarının çarpılmasıyla
ilgili yılda incelenen tarifedeki abonelerden doğan maliyet bulunmuştur. Bulunan miktarın
Tablo 3’te yer alan yıllık ortalama abone sayısına bölünmesiyle de abone başına aylık
maliyet elde edilmiştir.
I.8.2.4. Abone Ömrüne İlişkin Yapılan Hesaplamalar ve Tespitler
(111) Yukarıda yer verilen gelir ve maliyet kalemlerinin kampanya/tarife bazında aylık olarak
hesaplanmasında maliyetlerin hangi ölçüye göre dağıtılacağı kritik önem taşımaktadır.
Dosya kapsamında elde edilen bilgilere göre, STH hizmeti büyük oranda kampanyalar
yoluyla abonelere sunulmaktadır. Söz konusu kampanyalar kapsamında abonelere
sunulan indirim ve faydalar ise abone kazanma maliyeti olarak adlandırılmaktadır.
19.11.2008 tarih, 08-65/1055-411 sayılı Kurul kararında da belirtildiği üzere, abone
kazanma maliyetlerinin tamamen sarf edildikleri ayla ilişkilendirilmesi ilgili hizmetin
sunulduğu pazarın özelliklerine uygun bir yaklaşım olmamakta, bu maliyetler bir çeşit
“duran varlık” olarak değerlendirilip ortama abone ömrüne dağılmaktadır. Zira bu
maliyetlerin katlanılmasındaki temel hareket noktası sözleşme süresi
boyunca/sonrasında elde edilen kârla bu maliyetlerin karşılanması ve kâra geçilmesidir.
Bu çerçevede, Türk Telekom tarafından katlanılan maliyetlerin doğru bir şekilde
dağıtılabilmesi için ortalama abone ömrünün hesaplanması gerekmektedir.

16-15/254-109
44/105

(112) Türk Telekom’un kampanya kurgusu incelendiğinde, birtakım kampanyaların taahhüt
koşulu içerdiği, bir kısmının ise taahhütsüz olarak abonelere sunulduğu anlaşılmaktadır.
Taahhüt koşulu getirilen herhangi bir kampanyaya giren bir abonenin verdiği taahhüt
süresi içerisinde aşağıdaki hareketlerden birini tercih etmesi durumunda kampanya
kapsamında söz konusu aboneye verilmiş olan tüm fayda veya indirimlerin geri alındığı
anlaşılmaktadır15:
 Abonelik iptali (churn),
 Başka bir kampanyaya geçme (taahhüt değişikliği),
 Daha alt bir tarifeye geçiş (downsell).
Dolayısıyla kampanya kapsamında verilen taahhüt süresi içerisinde söz konusu işlemleri
gerçekleştiren müşteriler nihai olarak Türk Telekom’dan herhangi bir fayda veya indirim
elde etmemiş olmaktadır.
(113) Türk Telekom’un herhangi bir taahhüt koşulu getirmediği kampanyalar açısından
yukarıda aktarılan durum söz konusu değildir. Söz konusu kampanyalara giren aboneler
yukarıda yer verilen abone hareketlerini gerçekleştirirken herhangi bir cezai yaptırım ile
karşılaşmamaktadır. Dolayısıyla bu hareketleri gerçekleştiren aboneler, kampanyaya
girdiği andan itibaren, kampanya ve tarifede kaldığı süre boyunca söz konusu kampanya
ile verilen fayda veya indirimleri elde etmiş olmaktadır. Bunun bir sonucu olarak, bir
kampanyaya girmek için herhangi bir taahhüt vermeyen abonelere ilişkin abone ömrü
hesaplanırken kampanyaya girilen ayı takip eden ilk aydan itibaren bütün abone
hareketleri dikkate alınmaktadır.
(114) Mevcut dosya kapsamında abone ömrü hesaplanırken, Türk Telekom tarafından sunulan
kampanyalardan nihai olarak fayda veya indirim elde etmiş olan müşteriler dikkate
alınacaktır. Böylelikle, Türk Telekom’un fayda veya indirim verdiği abonelerinden söz
konusu fayda ve indirimler nedeniyle katlandığı maliyetleri karşılayıp karşılamadığının
tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Bu çerçevede, Rekabet Kurulunun 08-65/1055-411
sayılı kararı ve benzer nitelikte AB kararlarında benimsenen standart bir sürenin esas
alınması yaklaşımı yerine Türk Telekom’un gerçekleşmiş müşteri hareketleri verisinin
dikkate alındığı, hata payı daha az olan bir yaklaşım benimsenecektir. Zira Kurul’un,
TTNET ve Türk Telekom’un fiyatlandırma politikaları aracılığıyla perakende sabit
genişbant internet erişim hizmetleri pazarında fiyat sıkıştırması uygulayıp
uygulanmadığını incelediği, 19.12.2013 tarih ve 13-71/992-423 sayılı kararında da benzer
yaklaşım benimsenmiştir.


1503.01.2013 tarih ve 2013/DK-THD/14 sayılı BTK kararında (kararın yürürlük tarihi, 20/03/2013 tarihli
ve 2013/DK-THD/154 sayılı BTK kararı ile 01.07.2013 olarak belirlenmiştir);
“1. Aboneler, taahhütlerini sonlandığı ay itibarı ile;
- almış oldukları indirimlerin toplam bedelleri,
- kalan ayların toplam bedelleri
seçeneklerinden hangisi abone açısından daha avantajlı ise yalnızca bu tutardan sorumlu
tutulabilecektir.”
hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla, abonelere kalan ayların toplam bedelini ödeyerek abonelikten, tarifeden
veya kampanyadan ayrılma seçeneği de sunulmaktadır. Söz konusu seçeneği seçen abonelerin ilgili
kampanyadan faydalanmış sayılması gerektiği ve taahhüt süresinin bittiği ay itibariyle abone ömrünün sona
erdiği değerlendirilmektedir. Bu kapsamda Türk Telekom’dan kalan ayların toplam bedelinden sorumlu
tutulan abonelerin, aylık bazda kırılımı talep edilmiştir. Türk Telekom tarafından bu bilginin verilmesinin
mümkün olmadığının belirtilmesi üzerine, söz konusu abone hareketlerini gerçekleştiren ve kalan ayların
toplam bedelinden sorumlu tutulan abonelerin bu hareketleri gerçekleştiren toplam aboneler içindeki oranı
talep edilmiştir. Ancak, teşebbüsten bu bilgi de temin edilememiştir.
16-15/254-109
45/105

(115) Bu doğrultuda mevcut dosya özelinde abone ömrü, taahhütlü aboneler açısından Türk
Telekom tarafından düzenlenen kampanyalardan faydalanan abonelerin verdikleri
taahhüt süresi ile sonrasında abonelik iptali yapmadan veya yeni bir kampanyaya
geçmeden önce ortalama olarak kaldıkları sürenin toplamına karşılık gelmektedir.
Taahhütsüz aboneler açısından ise abone ömrü, söz konusu abonelerin abonelik iptali
yapmadan veya yeni bir kampanyaya geçmeden önce ortalama olarak kaldıkları sürenin
toplamı olarak hesaplanacaktır. Abone ömrü hesaplanması için Türk Telekom’dan
01.10.2012-30.06.2015 tarihleri arasında bir kampanyaya yeni katılan abonelerin,
kampanyaya katıldıkları aydan itibaren şimdiye kadar gerçekleşen hareketleri talep
edilmiştir. Bu kapsamda 2012 Ekim ayından 2014 Mayıs ayına16 kadar aylık bazda Türk
Telekom tarafından düzenlenen Ev Avantaj kampanyalarına yeni katılan abonelerin
hareketleri incelenmiştir. Ayrıca, 12 ay taahhüt veren ve hiç taahhüt vermeyen aboneler
için farklı abone ömrü hesaplanmıştır. Söz konusu dönemde Ev Avantaj kampanyalarına
giren abonelik iptali ve kampanya/tarife değişikliği şeklindeki hareketlerinin aşağıdaki gibi
olduğu belirtilmiştir:


16 Türk Telekom tarafından verilen bilgiler 2015 yılı Haziran ayına kadar aylık bazda kampanyaya katılan
abonelerin hareketlerini içermektedir. Ancak özellikle taahhüt veren abonelerin taahhüt süresi sonrasındaki
hareketlerinin incelenebilmesi açısından, 12 aylık taahhüt süresinin bitiminden sonra makul bir süre
bırakılması gerekmektedir. Bu bakımdan, 2014 yılı Mayıs ayına kadar kampanya katılımları incelenmiş, söz
konusu aydan sonra katılan abonelerin hareketleri dikkate alınmamıştır. Zira bu aydan sonra abonelerin
taahhüt süresinin bitiminden sonraki ancak 3 aylık davranışlarının incelenmesi mümkün olabilmektedir.
16-15/254-109
46/105

Tablo 14: Türk Telekom’un Taahhütlü Ev Avantaj Abonelerinin Aylık Hareketi (Aylık Bazda Kampanya veya Tarifeden Ayrılan Abone Sayısı)
Kampanya
veya
Tarifeden
Ayrılma
Dönemi
Abonelerin Kampanyaya Katıldıkları Ay
Eki.12 Kas.12 Ara.12 Oca.13 Şub.13 Mar.13 Nis.13 May.13 Haz.13 Tem.13 Ağu.13 Eyl.13 Eki.13 Kas.13 Ara.13 Oca.14 Şub.14 Mar.14 Nis.14 May.14
201210 (…..)
201211 (…..) (…..)
201212 (…..) (…..) (…..)
201301 (…..) (…..) (…..) (…..)
201302 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201303 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201304 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201305 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201306 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201307 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201308 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201309 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201310 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201311 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201312 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201401 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201402 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201403 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201404 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201405 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201406 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201407 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201408 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201409 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
16-15/254-109
47/105

201410 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201411 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201412 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201501 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201502 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201503 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201504 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201505 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201506 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201507 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201508 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ayrılan
Toplam
Abone
Sayısı (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Kampanyaya
Katılan
Abone
Sayısı (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)









16-15/254-109
48/105

Tablo 15: Türk Telekom’un Taahhütsüz Ev Avantaj Abonelerinin Aylık Hareketi (Aylık Bazda Kampanya veya Tarifeden Ayrılan Abone Sayısı)
Kampanya
veya
Tarifeden
Ayrılma
Dönemi
Abonelerin Kampanyaya Katıldıkları Ay
Eki.12 Kas.12 Ara.12 Oca.13 Şub.13 Mar.13 Nis.13 May.13 Haz.13 Tem.13 Ağu.13 Eyl.13 Eki.13 Kas.13 Ara.13 Oca.14 Şub.14 Mar.14 Nis.14 May.14
201210 (…..)
201211 (…..) (…..)
201212 (…..) (…..) (…..)
201301 (…..) (…..) (…..) (…..)
201302 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201303 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201304 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201305 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201306 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201307 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201308 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201309 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201310 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201311 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201312 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201401 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201402 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201403 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201404 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201405 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201406 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201407 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201408 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201409 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
16-15/254-109
49/105

201410 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201411 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201412 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201501 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201502 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201503 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201504 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201505 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201506 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201507 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201508 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Ayrılan
Toplam
Abone Sayısı (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Kampanyaya
Katılan Abone
Sayısı (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)








16-15/254-109
50/105

(116) Yukarıdaki tablolarda sunulan veriler kullanılarak 2012 Ekim-2014 Mayıs döneminde yer
alan toplam 20 ay için kampanyaya girme dönemine göre aylık bazda ortalama abone
ömrü hesaplanmıştır. Daha sonra ise hesaplanan aylık ortalama abone süreleri, taahhüt
süresi sonrasında kampanya veya tarifeden ayrılan abonelerin sayısı ile
ağırlıklandırılarak tek bir abone ömrü tespit edilmiştir. Söz konusu abone ömrü taahhütlü
aboneler için (…..) ay, taahhütsüz aboneler için (…..) ay çıkmaktadır.
I.8.2.5.Türk Telekom’un Maliyetlerini Karşılayıp Karşılamadığına İlişkin Yapılan
Hesaplamalar Ve Tespitler
(117) Bu kısımda Türk Telekom tarafından düzenlenen soruşturma konusu Ev Avantaj
kampanyalarının kârlılık değerlendirmesine yer verilecektir. Daha önce de ifade edildiği
üzere Türk Telekom tarafından düzenlenen kampanyaları;
- Belirli Bir İndirim ve Dakika Faydasının Birlikte Verildiği Kampanyalar: Tarife
ücretinde belirli bir süre ve oranda indirim yapılan ve bunun yanında aylık belirli bir
dakikaya kadar ortaya çıkan trafik (dk) için tarife ücreti üzerine ek bir ücretin
alınmadığı kampanyalar ve
- Belirli Bir İndirim İçermeyen ve Dakika Faydası Verilen Kampanyalar: Abonenin
tarifenin paket ücretinin tamamını ödediği buna karşın, aylık belirli bir tavan trafik (dk)
için ek bir ücretin ödenmediği kampanyalar
olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür.
(118) Soruşturma kapsamında iki kampanya türü de incelenmektedir. Bu nedenle, her iki
kampanya türü için de ayrı ayrı kârlılık hesaplamaları yapılmıştır. Yapılan karlılık
hesaplamalarında Türk Telekom’un kampanya ve tarife birleşimlerine ait yukarıda
açıklanan gelir ve gider kalemleri dikkate alınmıştır. Türk Telekom tarafından gönderilen
söz konusu gelir ve gider kalemlerine ilişkin gerçekleşmiş değerler kullanılmıştır.
(119) Yapılan kampanya kârlılık hesaplamalarında aynı tarife için daha çok indirim verilen bir
kampanyada zarar edilmemesi durumunda daha az indirim verilen kampanyada (daha
fazla trafik üretilmesi durumu dışında) da zarar edilmeyeceği gerekçesiyle daha az indirim
verilen kampanyanın karlılığı ayrıca incelenmemiştir. Benzer şekilde, herhangi bir indirim
verilmeyen ancak dakika verilen kampanyalarda aynı tarife için ortalama olarak daha
fazla dakika üretilen bir kampanyada zarar edilmemesi durumunda daha az dakika üreten
bir kampanyada da zarar edilmeyeceği gerekçesiyle bu kampanyaların kârlılığına da
bakılmamıştır. Ayrıca, aynı kampanya içinde ücreti daha düşük olan bir tarifede zarar
edilmemesi durumunda daha yüksek ücrete sahip tarifede de zarar edilip edilmediği
incelenirken üretilen trafik dikkate alınmış daha yüksek ücrete sahip tarifede daha az trafik
üretilmesi durumunda zarar edilmeyeceği gerekçesiyle kârlılığa bakılmamıştır. Bunlara
ek olarak, dosya kapsamında ulaşılan sonucu etkilemeyeceği gerekçesiyle ihmal edilebilir
düzeyde abone sayısına ulaşılan kampanya/tarifelerin de kârlılığı incelenmemiştir. Bu
yöntemle, öncelikle en riskli durum göz önünde bulundurularak bir hesaplama yapılmıştır.
Bu varsayımların temel amacı Türk Telekom tarafından düzenlenen ve zarar edilme
ihtimali bulunmayan kampanyalar açısından işlem kolaylığı sağlamaktır.

16-15/254-109
51/105

(120) Türk Telekom 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile düzenlenen ve 406 sayılı Telgraf
ve Telefon Kanunu'nun Geçici 3. maddesi uyarınca haberleşme vergisi mükellefinin Türk
Telekom olduğu, diğer STH işletmecilerinin haberleşme vergisi mükellefi olmaması
sebebiyle haberleşme vergisinin fiyat sıkıştırması analizinde dikkate alınmaması gerektiği
iddiasında bulunmuştur. Bu çerçevede Türk Telekom tarafından ikinci yazılı savunma
kapsamında yapılan ek açıklama üzerine, Türk Telekom ile eşit etkinliğe sahip rakip bir
STH işletmecisinin haberleşme vergisi maliyetine katlanmayacağı göz önüne alınarak
haberleşme vergisi karlılık hesaplamasında Türk Telekom’un maliyetleri arasından
çıkarılmıştır.
(121) Bunun dışında “Yasal Takip Giderleri” adı ile yer alan maliyet kalemi iptal aboneliklerinden
dolayı Türk Telekom’un alacaklarının tahsili amacı ile Türk Telekom tarafından başlatılan
yasal takiplerdeki (icra) masraf tutarlarından ilgili kaleme ait tahsilatların düşürülmesi
şeklinde hesaplanmıştır. Söz konusu maliyet kalemi Kurul’un benzer bir analizin yapıldığı
19.12.2013 tarih, 13-71/992-423 sayılı TTNET kararında aynı kalem adı altında;
19.11.2008 tarih, 08-65/1055-411 sayılı kararında ise “tahsil edilmeme maliyeti” adı
altında fiyat sıkıştırması analizine dâhil edilmiştir.
(122) Türk Telekom tarafından ayrıca faturalandırma ve operasyonel maliyet hesabının
değiştirilmesi gerektiği iddiasına ilişkin olarak Türk Telekom’dan edinilen bilgilere göre,
faturalama maliyetinin faturalama sürecinde kâğıt ve zarf gibi kalemler için katlanılan
maliyetleri içerdiği anlaşılmış, dolayısıyla söz konusu maliyetin kaçınılabilir maliyet olduğu
değerlendirilmiştir. Nitekim 19.12.2013 tarihli ve 13-71/992-423 sayılı Kurul kararında da
faturalandırma maliyeti hesaplamaya dâhil edilmiştir. Bu çerçevede faturalandırma
maliyetinin hesaplanmasına ilişkin değişiklik yapılmamıştır. Öte yandan operasyonel
maliyet olarak Türk Telekom tarafından ileri sürüldüğü gibi sadece bakım onarım
maliyetleri dikkate alınmıştır.
(123) Türk Telekom tarafından sunulan “Şüpheli Alacak Gideri (Tahsilatlar dikkate alınırsa)”
şeklinde verilen tutarların tahsilata karşılık geldiği değerlendirilerek söz konusu tutarlar
şüpheli alacaklardan düşürülmüştür. Bu bağlamda savunmadan söz konusu kalemin
tahsilatlar düştükten sonra ortaya çıkan nihai şüpheli alacak bedeline karşılık geldiği
anlaşılmıştır.
(124) Bunun dışında Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyasının trafik miktarı hesaplanırken
kampanyaya son ay (Haziran 2012) giren abonelerin abone ömrünün ((…..) ay) bittiği aya
kadarki abone sayısı ve toplam görüşme süresi dikkate alınmıştır. Bu yöntem ile
kampanyanın ilk abone aldığı ay olan 2011 yılı Nisan ayında kampanyaya katılan
abonelerin abone ömrünün uzun süre önce bitmiş olmasına rağmen son abonenin girdiği
ay dikkate alınmış ve teşebbüsün en lehine olan durumda maliyetlerini karşılayıp
karşılayamadığı anlaşılmaya çalışılmıştır. Son ayda kampanyaya katılan abonelerin
abone ömrü 2014 yılı Eylül ayında bittiği için Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası
için net bir trafik hesaplamak mümkün olabilmiştir. Söz konusu trafik miktarı (…..) dakika
olup aşağıda Türk Telekom tarafından gönderilen ve yapılan hesaplamada kullanılan
bilgiler aktarılmaktadır:






16-15/254-109
52/105

Tablo 16: Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası Trafik Bilgisi
Dönem Abone Sayısı Toplam Görüşme Süresi Ortalama Trafik
201104 (…..) (…..) (…..)
201105 (…..) (…..) (…..)
201106 (…..) (…..) (…..)
201107 (…..) (…..) (…..)
201108 (…..) (…..) (…..)
201109 (…..) (…..) (…..)
201110 (…..) (…..) (…..)
201111 (…..) (…..) (…..)
201112 (…..) (…..) (…..)
201201 (…..) (…..) (…..)
201202 (…..) (…..) (…..)
201203 (…..) (…..) (…..)
201204 (…..) (…..) (…..)
201205 (…..) (…..) (…..)
201206 (…..) (…..) (…..)
201207 (…..) (…..) (…..)
201208 (…..) (…..) (…..)
201209 (…..) (…..) (…..)
201210 (…..) (…..) (…..)
201211 (…..) (…..) (…..)
201212 (…..) (…..) (…..)
201301 (…..) (…..) (…..)
201302 (…..) (…..) (…..)
201303 (…..) (…..) (…..)
201304 (…..) (…..) (…..)
201305 (…..) (…..) (…..)
201306 (…..) (…..) (…..)
201307 (…..) (…..) (…..)
201308 (…..) (…..) (…..)
201309 (…..) (…..) (…..)
201310 (…..) (…..) (…..)
201311 (…..) (…..) (…..)
201312 (…..) (…..) (…..)
201401 (…..) (…..) (…..)
201402 (…..) (…..) (…..)
201403 (…..) (…..) (…..)
201404 (…..) (…..) (…..)
201405 (…..) (…..) (…..)
201406 (…..) (…..) (…..)
201407 (…..) (…..) (…..)
201408 (…..) (…..) (…..)
201409 (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..)


16-15/254-109
53/105

(125) Diğer yandan benzer bir yaklaşım İlk 500 Bin Aboneye 7'den 7'ye GSM Kampanyası
için yapılamamaktadır. Nitekim, söz konusu kampanya 2013 yılı Aralık ayına kadar
abone almaya devam ettiğinden, bu ayda giren abonelerin abone ömrünün 2016 yılı
Mart ayına kadar devam ettiği anlaşılmaktadır. Türk Telekom tarafından sunulan veri ise
2015 yılı Temmuz ayında sona ermektedir. Bu nedenle, söz konusu kampanya
açısından şimdiye kadar gerçekleşmiş abone sayısı ve görüşme süresinin dikkate
alınarak trafik miktarının hesaplanması gerektiği değerlendirilmektedir. Buna göre
ortaya çıkan trafik miktarı (…..) dakika olup aşağıda Türk Telekom tarafından gönderilen
ve yapılan hesaplamada kullanılan bilgiler aktarılmaktadır:
Tablo 17: İlk 500 Bin Aboneye 7'den 7'ye GSM Kampanyası Trafik Bilgisi
Dönem Abone Sayısı Toplam Görüşme Süresi Ortalama Trafik
201307 (…..) (…..) (…..)
201308 (…..) (…..) (…..)
201309 (…..) (…..) (…..)
201310 (…..) (…..) (…..)
201311 (…..) (…..) (…..)
201312 (…..) (…..) (…..)
201401 (…..) (…..) (…..)
201402 (…..) (…..) (…..)
201403 (…..) (…..) (…..)
201404 (…..) (…..) (…..)
201405 (…..) (…..) (…..)
201406 (…..) (…..) (…..)
201407 (…..) (…..) (…..)
201408 (…..) (…..) (…..)
201409 (…..) (…..) (…..)
201410 (…..) (…..) (…..)
201411 (…..) (…..) (…..)
201412 (…..) (…..) (…..)
201501 (…..) (…..) (…..)
201502 (…..) (…..) (…..)
201503 (…..) (…..) (…..)
201504 (…..) (…..) (…..)
201505 (…..) (…..) (…..)
201506 (…..) (…..) (…..)
201507 (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..)
(126) Türk Telekom savunmasında kampanyanın fayda verdiği sürenin bitmesi sonrasında
trafik miktarının da düştüğünü belirtmiştir. Yukarıdaki tablolardan da trafik miktarında
düşme yaşandığı görülmektedir. Dolayısıyla, söz konusu iddianın haklı olduğu
değerlendirilmekle birlikte trafiğin nihai olarak ne kadar olacağı bilinmemekte ve 2015 yılı
Temmuz ayı itibariyle söz konusu kampanya kapsamında oluşan trafik miktarının ortaya
çıkardığı maliyetlere bakılabilmektedir. Bu noktada yine Türk Telekom’un en lehine
varsayımla toplam abone sayısı ve ortalama trafikte 2015 yılı Temmuz ayı itibariyle son
altı aylık değişimlerin ortalaması ile veri devam ettirildiğinde oluşan trafik de
hesaplanmıştır. Buna göre kampanya kapsamında oluşabilecek nihai trafiğin (…..) dakika
olduğu söylenebilecektir.

16-15/254-109
54/105

(127) Öte yandan, Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk. Bedava Kampanyası halihazırda abone
alımına devam etmektedir. Dolayısıyla, Kampanyanın nihai olarak ulaşacağı abone sayısı
veya kampanya sonrasında gerçekleşecek olan görüşme süresinin tahmin edilmesi
mümkün görünmemektedir. Ayrıca yukarıda belirtilen diğer iki kampanyadan farklı olarak
bu kampanyada 24 ay taahhüt alındığı belirtilmiştir. Bu bağlamda, söz konusu
kampanyadaki abone davranışlarının taahhüt zorunluluğu getirmeyen diğer
kampanyalardaki abone hareketlerden farklı olacağı, dolayısıyla Türk Telekom’un yazılı
savunmasında kullandığı ve diğer iki kampanyadaki trafik değişimlerinin bu kampanyaya
uygulanması yönteminin kesinlikle sağlıklı sonuçlar doğurmayacağı düşünülmektedir. Ev
Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk. Bedava Kampanyasında 2015 Temmuz ayına kadar
gerçekleşen trafik miktarı verisi kullanıldığında, aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere
ortaya çıkan trafik miktarı (…..) dakikadır.
Tablo 18: Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk. Bedava Kampanyası Trafik Bilgisi
Dönem Abone Sayısı Toplam Görüşme Süresi Ortalama Trafik
201309 (…..) (…..) (…..)
201310 (…..) (…..) (…..)
201311 (…..) (…..) (…..)
201312 (…..) (…..) (…..)
201401 (…..) (…..) (…..)
201402 (…..) (…..) (…..)
201403 (…..) (…..) (…..)
201404 (…..) (…..) (…..)
201405 (…..) (…..) (…..)
201406 (…..) (…..) (…..)
201407 (…..) (…..) (…..)
201408 (…..) (…..) (…..)
201409 (…..) (…..) (…..)
201410 (…..) (…..) (…..)
201411 (…..) (…..) (…..)
201412 (…..) (…..) (…..)
201502 (…..) (…..) (…..)
201503 (…..) (…..) (…..)
201504 (…..) (…..) (…..)
201505 (…..) (…..) (…..)
201506 (…..) (…..) (…..)
201507 (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..)
(128) Aşağıda yukarıda bahsi geçen yöntemle yapılan hesaplamanın gösterildiği karlılık
tablosuna yer verilmektedir:

16-15/254-109
55/105

Tablo 19: Türk Telekom Tarafından Zarar Edilen Kampanya ve Tarifelere İlişkin Kârlılık Tablosu
Gelir/Maliyet Kalemleri (TL/ay)
3000 Dk
Kampanyası
EA 100
Haydi Konuş
Kampanyası
EA 200
İlk 500 Bin
Aboneye
7’den 7’ye
GSM EA 100
Normal Tarife (…..) (…..) (…..)
İndirimli Tarife (…..) (…..) (…..)

Abone Ömrü (…..) (…..) (…..)
Bedava Dönem (…..) (…..) (…..)
İndirim Süresi (…..) (…..) (…..)
Standart Tarife Dönem (…..) (…..) (…..)

Ortalama Aylık Paket Ücreti (…..) (…..) (…..)
Toplam Paket Gelir- Vergiler Dahil (…..) (…..) (…..)

KDV (%18) (…..) (…..) (…..)
ÖİV(%15) (…..) (…..) (…..)
Evrensel Hizmet Katkı Payı (%1) (…..) (…..) (…..)
BTK Kurum Masraflarına KP (%0,35) (…..) (…..) (…..)
Toplam Paket Gelir - Vergiler Hariç (…..) (…..) (…..)

Kota Aşım Geliri (…..) (…..) (…..)
Toplam Gelir - Vergiler Hariç (…..) (…..) (…..)

Toptan Maliyetler (…..) (…..) (…..)
THK Ücreti (…..) (…..) (…..)
Çağrı Başlatma Maliyeti (…..) (…..) (…..)
Çağrı Taşıma Maliyeti (Transmisyon) (…..) (…..) (…..)
Çağrı Sonlandırma Maliyeti (…..) (…..) (…..)

Perakende Maliyetler (…..) (…..) (…..)
Tahsilat Ücreti / Gideri (…..) (…..) (…..)
Çağrı Merkezi (…..) (…..) (…..)
Reklam/Sponsorluk (…..) (…..) (…..)
Müşteri Hizmetleri (…..) (…..) (…..)
Faturalama İşlemleri (…..) (…..) (…..)
Fatura Postalama Ücreti (…..) (…..) (…..)
Kampanya Satış Komisyonu (…..) (…..) (…..)
Müşteri Koruma Giderleri (…..) (…..) (…..)
Şüpheli Alacak Gideri (…..) (…..) (…..)
Operasyonel Giderler (IT, bakım-onarım) (…..) (…..) (…..)
Yasal Takip Giderleri (…..) (…..) (…..)

(…..) (…..) (…..) (…..)
(…..) (…..) (…..) (…..)
Ortalama Abone Başı Aylık Trafik (dk) (…..) (…..) (…..)
16-15/254-109
56/105

(129) Her üç kampanyada da tarifenin paket ücretinde herhangi bir indirim yapılmamakta, buna
karşın aboneye aylık belirli bir dakika konuşma hakkı tanınmaktadır. Bu nedenle, yapılan
kârlılık analizinde tarife geliri hesaplanırken aylık tarife ücretinin tamamı dikkate
alınmıştır. Diğer yandan, Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk Bedava Kampanyasında
taahhüt koşulu bulunması nedeniyle dosya kapsamında taahhütlü kampanyalar için
hesaplanan (…..) aylık abone ömrü dikkate alınmıştır. Diğer yandan, Haydi Konuş Ev
Avantaj 200 Kampanyası ve İlk 500 Bin Aboneye 7’den 7’ye GSM Kampanyasında ise
taahhüt şartı getirilmediğinden taahhütsüz kampanyalar için hesaplanan (…..) ay dikkate
alınmıştır.
(130) Yapılan hesaplama sonucunda Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk Bedava Kampanyası
Ev Avantaj 100 tarifesinde aylık ortalama abone başına (…..) TL; İlk 500 Bin Aboneye
7’den 7’ye GSM Kampanyası Ev Avantaj 100 tarifesinde aylık ortalama abone başına
(…..) TL; Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası Ev Avantaj 200 tarifesinde ise aylık
ortalama abone başına (…..) TL zarar edildiği tespit edilmiştir.
(131) Sonuç olarak, Türk Telekom’un Soruşturma Raporunda da belirtildiği üzere dosya
kapsamında incelemeye tabi tutulan Ev Avantaj kampanyalarından:
 Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk Bedava Kampanyasında Ev Avantaj 100 tarifesi,
 Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyasında Ev Avantaj 200 tarifesi ve
 İlk 500 Bin Aboneye 7’den 7’ye GSM Kampanyasında Ev Avantaj 100 tarifesinin
maliyetlerini karşılayamadığı sonucuna ulaşılmıştır.
(132) Bu kampanyalar ve tarifelerden yararlanan abone sayıları Türk Telekom tarafından
gönderilen ve Kurum kayıtlarına 17.09.2015 tarih ve 4430 sayı ile giren yazıda şu şekilde
gösterilmektedir:

16-15/254-109
57/105

Tablo 20: Zarar Edilen Kampanya/Tarifelere İlişkin Abone Sayıları
Dönem
Haydi Konuş
Kampanyası
EA200
3000 Dk
Kampanyası
EA 100
İlk 500 Bin Aboneye
7’den 7’ye GSM
EA 100
Eki.12 (…..)
Kas.12 (…..)
Ara.12 (…..)
Oca.13 (…..)
Şub.13 (…..)
Mar.13 (…..)
Nis.13 (…..)
May.13 (…..)
Haz.13 (…..)
Tem.13 (…..) (…..)
Ağu.13 (…..) (…..)
Eyl.13 (…..) (…..) (…..)
Eki.13 (…..) (…..) (…..)
Kas.13 (…..) (…..) (…..)
Ara.13 (…..) (…..) (…..)
Oca.14 (…..) (…..) (…..)
Şub.14 (…..) (…..) (…..)
Mar.14 (…..) (…..) (…..)
Nis.14 (…..) (…..) (…..)
May.14 (…..) (…..) (…..)
Haz.14 (…..) (…..) (…..)
Tem.14 (…..) (…..) (…..)
Ağu.14 (…..) (…..)
Eyl.14 (…..) (…..)
Eki.14 (…..) (…..)
Kas.14 (…..) (…..)
Ara.14 (…..) (…..)
Oca.15 (…..) (…..)
Şub.15 (…..)
Mar.15 (…..)
Nis.15 (…..)
May.15 (…..)
Haz.15 (…..)
Tem.15 (…..)
Kaynak: Türk Telekom’dan elde edilen veriler ile yapılan
hesaplamalar


16-15/254-109
58/105

(133) Yukarıdaki tabloda yer alan abone sayılarının yorumlanmasında söz konusu
kampanyaların başlangıç bitiş tarihlerinin önemli olduğu görülmektedir. Türk Telekom
tarafından sunulan bilgilere göre Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası 01.04.2011
tarihinde başlamış, 30.06.2012 tarihinde sona ermiştir. Bu doğrultuda, soruşturmaya
konu dönemin başladığı ay (Ekim 2012) itibariyle Haydi Konuş Ev Avantaj 200
Kampanyasının bitmesinin üzerinden üç ay geçtiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle
kampanyadaki abone sayısının giderek azaldığı görülmektedir. Ekim 2012 öncesinde
abone sayısının daha yüksek olduğu değerlendirilmektedir. Ancak yapılan
değerlendirmelerde soruşturmaya konu dönemde en yüksek aboneye ulaşıldığı aydaki
değerler dikkate alınmıştır.
(134) Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk Bedava Kampanyasının başlangıç ve bitiş tarihlerinin
ise sırasıyla 12.09.2013 ve 31.12.2015 olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle abone sayısında
giderek bir artış yaşandığı görülmektedir. Kampanyanın 2015 yılının sonuna kadar devam
edeceği göz önünde bulundurulduğunda kampanyaya yeni katılacak abonelerle birlikte
abone sayısının daha da artacağı değerlendirilmektedir. Dosya kapsamında yapılacak
değerlendirmelerde Türk Telekom tarafından veri sunulabilen dönemde en yüksek abone
sayısına ulaşılan aydaki değer dikkate alınacaktır. Zira ancak bu şekilde ilgili
kampanyadan toplamda ne kadar abonenin faydalandığı sonucuna ulaşılması mümkün
hale gelmektedir. Aksi takdirde kampanyanın uygulandığı dönemin tamamı için aylık
ortalama abone sayısı alınması vb. alternatif yöntemlerin kullanılması durumunda
kampanyanın toplamda kaç aboneye fayda sağladığı bilgisine ulaşmak mümkün
görünmemektedir.
(135) İlk 500 Bin Aboneye 7’den 7’ye GSM Kampanyasının ise 01.07.2013 tarihinde başlayıp
31.12.2013 tarihinde sona erdiği belirtilmiştir. Kampanya kapsamında ilk 750.000
aboneye 12 ay boyunca ek ücret ve taahhüt olmadan akşam 19:00 ile sabah 07:00
saatleri arasında yurtiçi GSM yönüne bedava konuşma imkanı tanınmaktadır.
Kampanyadaki satışların önemli bir kısmı Ev Avantaj 100 tarifesinden gelmektedir. Tablo
20’de Ev Avantaj 100 tarifesinde en yüksek abone sayısına 2014 yılı Ocak ayında
ulaşıldığı görülmektedir.
(136) Türk Telekom’un Ev Avantaj kampanyalarına ilişkin kârlılık analizinde dikkate alınması
gereken bir diğer husus ise işletmeci tarafından "yeni kazanılan" abonelere özel olarak
satış kanallarına prim verilmesi uygulamasıdır. Türk Telekom tarafından sunulan bilgilere
göre "yeni kazanılan" abone ile daha önce sabit telefon hizmeti aboneliği bulunmayan
veya rakip STH işletmecilerinden geçen aboneler kastedilmektedir. Ekim 2012-Haziran
2015 döneminde bu şekilde prim verilen kampanyalar, abone sayıları ve verilen toplam
prim tutarları Türk Telekom tarafından gönderilen ve Kurum kayıtlarına 15.09.2015 tarih
ve 4359 sayı ile giren yazıya göre aşağıdaki gibidir:

16-15/254-109
59/105

Tablo 21: Kampanya Bazında Türk Telekom Tarafından Yeni Kazanılan Abonelere İlişkin Verilen Primler
Kampanya Adı
Abone
Sayısı
Verilen Toplam
Prim Tutarı (TL)
%20 İNDİRİMLİ EV AVANTAJ 100 KAMPANYASI (…..) (…..)
%30 İNDİRİMLİ EV AVANTAJ 100 KAMPANYASI (…..) (…..)
%30 İNDİRİMLİ EV AVANTAJ KAMPANYASI (…..) (…..)
%40 İNDİRİMLİ EV AVANTAJ 100 KAMPANYASI (…..) (…..)
1 AY 100 DK SADAKAT KAMPANYASI (…..) (…..)
BİR AY MOLA KAMPANYASI (…..) (…..)
E-FATURAYA GEÇ 100 DK HER YÖNE KAZAN KAMPANYASI (…..) (…..)
EV AVANTAJA GEÇ DOYA DOYA KONUŞ KAMPANYASI (…..) (…..)
EV AVANTAJLI'YA 12 AY %20 İNDİRİM VE 500 DK HER YÖNE
KAMPANYASI (…..) (…..)
EV AVANTAJLIYA 12x500 DK HER YÖNE KAMPANYASI (…..) (…..)
EV AVANTAJLIYA HER YÖNE 3000 DAKİKA BEDAVA KAMPANYASI (…..) (…..)
EV AVANTAJLIYA HER YÖNE 500 DAKİKA BEDAVA KAMPANYASI (…..) (…..)
EV AVANTAJLIYA HER YÖNE DAKİKA KAMPANYALARI (…..) (…..)
EV AVANTAJLIYA İNDİRİM KAMPANYASI (…..) (…..)
GSM DAKİKA KAMPANYASI (…..) (…..)
HER YÖNE DAKİKA KAMPANYALARI (…..) (…..)
MİNİ AVANTAJ SEPETİ (…..) (…..)
PAKETİNİ AŞMA KAMPANYASI (…..) (…..)
Genel Toplam (…..) (…..)
(137) Yukarıda yer verilen primlerin yıllık bazda dağılımını ise aşağıdaki tabloda görmek
mümkündür:
Tablo 22: Yıllar Bazında Türk Telekom Tarafından Yeni Kazanılan Abonelere İlişkin Verilen Primler
Yıllar Yeni Kazanılan Abone Sayısı Toplam Prim Tutarı (TL)
2012 (…..) (…..)
2013 (…..) (…..)
2014 (…..) (…..)
2015 (…..) (…..)
Genel Toplam (…..) (…..)
(138) Yukarıdaki tablolardan da görüleceği üzere Türk Telekom’un inceleme konusu dönemde
satış kanallarına prim verdiği yeni kazanılan abonelerin sayısı, Türk Telekom’un toplam
bireysel abone sayısı ile kıyaslandığında oldukça düşük oranlarda (2013 yılında %(…..),
2014 yılında %(…..)) kalmaktadır. Ancak primin verildiği kampanyalar ve tarifeler bazında
verilen primin etkisi de değerlendirilmiş ve Soruşturma kapsamında incelenen prim
verilen kampanyaların maliyetlerini karşıladığı görülmüştür.
(139) Daha önceki kısımlarda da belirtildiği üzere, soruşturma kapsamında Türk Telekom’un
fayda veya indirim verdiği abonelerinden söz konusu fayda ve indirimler nedeniyle
katlandığı maliyetleri karşılayıp karşılamadığı incelenmiştir. Bu kapsamda Türk
Telekom’un kampanyalarından faydalanan bu özellikli aboneler için katlanılan ek
maliyetlerin de söz konusu kampanyanın kârlılık hesaplamasına dâhil edilmesi
gerekmektedir. Sonuç olarak yukarıda belirtilen üç kampanyada Ev Avantaj Tarifeleri
kapsamında yeni kazanılan aboneler açısından maliyetlerin karşılanmadığı kanaatine
varılmıştır.
16-15/254-109
60/105

I.8.3. Rakiplerin Kârlılık Analizleri
(140) Önceki bölümlerde Türk Telekom’un maliyet ve gelir kalemleri ile kârlılığı incelenmiştir.
Alternatif STH işletmecilerinin kârlılığının da ele alınmasının analiz açısından fayda
sağlayacağı değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Türk Telekom’dan sonra en büyük üç
STH işletmecisinden perakende STH pazarında en çok gelir elde edilen tarife ve
kampanyalar ile varsa Türk Telekom'un "Ev Avantaj 100" tarifesi ve bu tarifeye uyguladığı
"%30 indirim” kampanyasına muadil tarife ve kampanyalarına ilişkin kârlılık analizi
hakkında bilgi talep edilmiştir. Teşebbüslerden gelen cevabi yazılar aşağıda
özetlenmektedir.
I.8.3.1. TurkNet Tarafından Gönderilen Cevabi Yazı
(141) TurkNet tarafından gönderilen, Kurum kayıtlarına 01.09.2015 tarih ve 4080 sayı ile giren
yazıda;
- Tüketicilerin data ve ses ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik ikili paketler sunulduğu,
ancak Türk Telekom'dan toptan seviyede temin edilen THK aylık erişim ve çağrı
başlatma ücretlerinin yüksekliği nedeniyle bireysel pazarda rekabetçi fiyatlarla
hizmet sunabilmenin zor olduğu,
- Bireysel pazara yönelik THK yöntemi ile sunulan telefon hizmetinin, paket
olmaksızın sadece telefon hizmeti olarak sunulması durumunda, hizmetin
maliyetinin yükseldiği ve maliyetleri karşılayamadıkları, çünkü telefon hizmeti alan
abonenin, erişim hattı maliyeti, hizmet satış ve pazarlama maliyeti, faturalama,
çağrı merkezi ve operasyonel destek gibi maliyetlere katlanmak zorunda kalındığı
ifade edilmiştir. Bu sebeple alternatif işletmecilerin rekabetçi bir fiyatlandırma
yapamadığı, dolayısıyla sadece ses hizmetinin aboneler tarafından tercih
edilmesinin mümkün olmadığı,
- TurkNet tarafından bireysel abonelere yönelik, Türk Telekom'un "Ev Avantaj 100"
tarifesi ve bu tarifeye uyguladığı "%30 indirim" kampanyasına muadil tarife ve
kampanyaların mevcut toptan fiyat ve düzenlemeler ile sunulmasının mümkün
olmadığı, diğer bir ifadeyle TurkNet tarafından sunulan benzer bir kampanya
bulunmadığı
ifade edilmektedir.
(142) Bu bağlamda, TurkNet’in katlanmak zorunda kalacağı yüksek maliyetler nedeniyle
bireysel abonelere tek başına ses hizmeti satamadığı anlaşılmaktadır.
(143) TurkNet tarafından verilen bilgilere göre, teşebbüsün bireysel pazara yönelik sunduğu ve
abonelerin en çok tercih ettiği ‘Orta Paket’, internet ve telefon hizmetlerini kapsamaktadır.
TurkNet’in Orta Paket’e ilişkin karlılık analizi incelendiğinde aboneliğin başladığı ay
yaklaşık olarak (…..) TL zarar ile başlandığı ve (…..) aylık abone ömrü sonunda kümülatif
olarak %(…..) oranında kar elde ettiği anlaşılmaktadır.
I.8.3.2. Superonline Tarafından Gönderilen Cevabi Yazı
(144) Superonline tarafından gönderilen, Kurum kayıtlarına 17.09.2015 tarih ve 4429 sayı ile
giren yazıda;
- Superonline tarafından bireysel abonelere yalnızca VoIP üzerinden arama hizmeti
sunulduğu, bu doğrultuda ses hizmetlerinin, abonenin internet hizmetine ek olarak
sunulduğu,

16-15/254-109
61/105

- Türk Telekom’un soruşturma konusu arama hizmetlerini geleneksel altyapı
üzerinden sunduğu, bu doğrultuda soruşturma konusu kampanyalar ile
Superonline’ın bireysel tarife ve kampanyalarının maliyet yapıları ve maliyet
değerlerinin birbirinden farklı olması sebebiyle karşılaştırma yapılamayacağı,
- Türk Telekom'un soruşturma konusu tarife ve kampanyalarına muadil olabilecek
"Bize Taşın Kampanyası"nın bireysel abonelere yönelik sunulduğu, kampanya
kapsamında 24 ay taahhüt karşılığında her yöne 200 dakika, Sagemcom D 160
marka kablosuz ev telefonu ve Superonline şebekesi içinde kullanılabilecek 3.000
dakika, 4 GB kota paketi hediyesiyle birlikte 14,99 TL'ye sunulduğu
ifade edilmektedir.
(145) Superonline tarafından bireysel abonelere geleneksel yöntem ile ses hizmeti
sunulmadığı, bu bağlamda bireysel abonelere sunulan internet hizmetinin yanında yine
VoIP üzerinden arama hizmeti sunulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumun Superonline’ın
sahip olduğu fiber altyapının sağladığı avantajdan kaynaklandığı, bu noktada diğer STH
işletmecilerinden ayrıştığı, Superonline’ın bireysel abonelere yönelik arama hizmeti
pazarında elde ettiği payın esasen genişbant internet erişimi hizmetine bağlı olarak
gerçekleştiği değerlendirilmektedir.
(146) Superonline’ın bireysel abonelere sunduğu ve en çok gelir elde ettiği “Konuştukça Öde
Tarifesi ”ne ilişkin olarak kârlılık analizinde, Ocak-Ağustos 2015 döneminde söz konusu
tarifeden toplamda (…..) TL gelir elde ettiği ve (…..) TL giderinin olduğu ifade
edilmektedir. Böylece Superonline’ın bireysel aboneye sunduğu Konuştukça Öde
Tarifesi’nden belirtilen dönemde (…..) TL karlılık yani %(…..) kârlılık oranına ulaştığı
anlaşılmaktadır.
I.8.3.3. Vodafone Tarafından Gönderilen Cevabi Yazı
(147) VodafoneNet tarafından gönderilen, Kurum kayıtlarına 14.09.2015 tarih ve 4348 sayı
giren yazıda, VodafoneNet’in en çok gelir elde ettiği tarife ve kampanyalara ilişkin kârlılık
analizi değerlendirildiğinde, soruşturma konusu kampanyalara muadil olabilecek 100 Dk
Paketi, 300 Dk Paketi ve Konuştukça Öde Paketinin olduğu anlaşılmaktadır.
(148) Bu bağlamda, 100 Dk Paketi’nde %(…..), 300 Dk Paketi’nde ise %(…..) oranlarında zarar
edildiği, diğer yandan Konuştukça Öde Paketi’nden %(…..) oranında kâr elde edildiği
belirtilmiştir.
I.8.4. 4054 sayılı Kanun’un 6. Maddesi Çerçevesinde Yapılan Değerlendirme
(149) Fiyat sıkıştırmasına ilişkin yukarıda üzerinde durulan hususlar çerçevesinde, aşağıda
Türk Telekom’un bireysel sabit telefon hizmeti müşterilerine sunduğu Ev Avantaj
kampanyaları ile fiyat sıkıştırması uygulayıp uygulamadığı ve bu anlamda 4054 sayılı
Kanun’un 6. maddesi çerçevesinde hâkim durumunu kötüye kullanıp kullanmadığı
değerlendirilecektir.

16-15/254-109
62/105

(150) Dosya kapsamında üç farklı şikâyet Kurum kayıtlarına ulaşmıştır. Rekabet Kurumu
kayıtlarına ilk olarak 06.03.2013 tarih, 1361 sayı ile intikal eden gizlilik talepli başvuruda
Türk Telekom’un Ev Avantajlıya %30 İndirimli Ev Avantaj 100 Kampanyası ile 4054 sayılı
Kanunu ihlal ettiği iddia edilmiştir. Yukarıda anılan mahkeme kararı sonrasında
soruşturma açılması üzerine VodafoneNet'in 02.03.2015 tarih, 1044 sayı ile intikal eden
şikâyetinde ise %40 İndirimli Ev Avantaj 100 Kampanyası ve %50 İndirimli Ev Avantaj
100 Kampanyalarının da soruşturmaya dâhil edilmesi gerektiği ve TTNET'in de
soruşturmaya taraf olması gerektiği öne sürülmüştür. Soruşturma döneminde Turknet
tarafından yapılan 06.03.2015 tarih, 1158 sayılı başvuruda ise incelemenin makul
etkinlikteki operatörün maliyetinin dikkate alınarak yapılması, Türk Telekom’un toptan
düzeydeki kampanyalarının TTNET eliyle kullanılmasının yarattığı etkinin
değerlendirilmesi ve yıkıcı fiyatlandırma iddialarının değerlendirilmesi talep edilmektedir.
Bu bağlamda, genel fiyatlama davranışlarına ilişkin değerlendirmeye geçmeden önce
dosya kapsamında alınan şikâyetlerin yapılan genel değerlendirme ile karşılanıp
karşılanamadığı tespit edilecektir.
(151) Kurul'un 01.10.2014 tarih ve 14-37/701-M sayılı kararı ile Türk Telekom’un tüm Ev
Avantaj tarifeleri soruşturmaya dâhil edilmiştir. Bu doğrultuda, soruşturma kapsamında
yukarıdaki şikâyetlerde anılan kampanyaların yanı sıra Türk Telekom’un tüm Ev Avantaj
kampanyaları incelenmiştir. Ancak TTNET tarafından yapılan birinci yazılı savunmada
Türk Telekom’un, TTNET aracılığıyla herhangi bir Ev Avantaj tarifesi satmadığı
belirtilmektedir. Yazılı savunmada buna ek olarak, TTNET tarafından sunulan ses
hizmetinin, internet hizmeti ile birlikte satışa sunulduğu yani TTNET’ten internet hizmeti
alan abonelere ses hizmeti sunulduğu ve bu nedenle TTNET ses hizmetinden faydalanan
abonelerin konuşma süresinin düşük olduğu da ifade edilmiştir. Dosya kapsamında
edinilen bu bilgiler ışığında, Türk Telekom’un perakende seviyede bireysel kullanıcılara
sunduğu Ev Avantaj kampanyalarının incelendiği soruşturmada, her ne kadar Türk
Telekom ile aynı ekonomik bütünlük içerisinde yer alsa da ses hizmetini internet hizmeti
ile paket halinde satan ve herhangi bir Ev Avantaj tarifesi bulunmayan TTNET'in paketleri
hakkında yapılacak bir incelemenin soruşturmanın kapsamı dışında kalacağı
değerlendirilmiştir. Ayrıca Türk Telekom’un toptan düzeyde STH işletmecilerine
uyguladığı kampanyalar da yapılan hesaplamalar da dikkate alınmıştır.
(152) Kılavuz’un 28. paragrafında hâkim durumdaki teşebbüs tarafından yapılan fiyatlamanın
eşit etkinlikteki rakipleri pazardan dışlama potansiyeli bulunup bulunmadığının tespit
edileceği belirtilmektedir. 29. paragrafında ise bunun istisnası olarak hâkim durumdaki
teşebbüsten daha az etkin rakiplerin de pazardaki şebeke etkileri veya öğrenme etkileri
gibi talep yönlü avantajlardan faydalanarak zaman içerisinde hâkim durumdaki teşebbüs
üzerinde rekabetçi baskı uygulayabileceği durumlarda fiyatlama davranışının bu
teşebbüsler üzerindeki (muhtemel) etkisinin de değerlendirebileceği ifade edilmektedir.
Diğer yandan Kurul içtihadının eşit etkinlikteki rakip testinden yana olması, yanlış
müdahaleden kaçınma ve rekabeti caydırmama gerekliliği gözetilerek eşit etkinlikteki
rakip kriterinin dikkate alınmasının daha uygun olacağı değerlendirilmektedir.
(153) Kılavuz'da da belirtildiği üzere fiyat sıkıştırması, dikey ilişkili pazarlarda faaliyet gösteren
ve üst pazarda hâkim durumda bulunan bir teşebbüsün üst pazar ürünü fiyatı ile alt pazar
ürünü fiyatı arasındaki marjı, alt pazarda eşit derecede etkin bir rakibin dahi kârlı bir
şekilde kalıcı olarak ticari faaliyette bulunmasına imkân vermeyecek nitelikte belirlemesi
olarak tanımlanmaktadır17.

17 Tanım gereği dikey bütünleşik yapılı bir teşebbüsü konu alan ihlâl iddiasına ilişkin olarak üst pazarda
hâkim durumda bulunduğu varsayılan Türk Telekom’un bu durumunun göz ardı edilerek yıkıcı fiyat
incelemesi yapılmasının isabetli olmayacağı değerlendirilmektedir.
16-15/254-109
63/105

(154) Bu tanımlamadan kaynaklanan unsurların gerçekleşip gerçekleşmediğini görmek için
yine Kılavuz’da belirtilen unsurlar yol gösterici olacaktır18. Bu çerçevede, yukarıda da
belirtildiği üzere incelenen davranışın rekabet karşıtı etkilerinin yanı sıra fiyat sıkıştırması
incelenmesinde özellikle bakılan hususları şu şekilde sıralamak mümkündür: dikey
bütünleşik teşebbüs yapısı, üst pazar ürününün alt pazarda faaliyet gösterebilmek için
vazgeçilmez olması, üst pazarda hâkim durum, üst-alt pazar ürünleri arasındaki marjın
etkin bir rakibin alt pazarda kâr elde edemeyecek ve kalıcı şekilde faaliyet
gösteremeyecek kadar düşük olması.
(155) Kılavuz’da, hakkında fiyat sıkıştırması analizi yapılan teşebbüsün dikey bütünleşik yapıda
olması ve tek bir ekonomik bütünlüğü teşkil etmesi gerektiği belirtilmektedir. Söz konusu
unsurun varlığı, gerek toptan seviyede STH için gerekli altyapı ve hizmetleri sağlayan ve
gerekse perakende seviyede STH hizmeti sunan teşebbüsün aynı olmasından hareketle,
açıkça ortaya konulmaktadır.
(156) Fiyat sıkıştırması analizinde incelenmesi gereken ikinci koşul, üst pazar ürününün alt
pazarda faaliyet gösterebilmek için vazgeçilmez olmasıdır. Vazgeçilmezlik koşulu
değerlendirilirken, üst pazar ürününün alt pazarda etkin bir şekilde rekabet edebilmek için
nesnel olarak gerekli olması aranmaktadır. Bu durum, üst pazardaki girdinin yakın
ikamesinin (alternatifinin) bulunmaması ve daha düşük bir maliyetle kısa sürede
üretilmesinin mümkün olmaması halinde söz konusu olmaktadır. Aslında üst pazarda
hâkim durumda bulunma koşulu ile son derece bağlantılı olan bu koşulun gerçekleşip
gerçekleşmediğini tespit edebilmek için alternatif STH işletmecilerinin Türk Telekom
tarafından sunulan toptan hizmetler haricinde, söz konusu hizmetleri kendilerinin
sağlayabilmesi veya başka bir alternatif kaynaktan temin edebilmelerinin mümkün olup
olmadığının incelenmesi gerekmektedir. Farklı şebekeler arasında trafiğin taşınabilmesi
için işletmecilerin birbirlerinden çağrı başlatma, çağrı taşıma ve çağrı sonlandırma hizmeti
satın almalarına ihtiyaç duyulabilmektedir. Söz konusu hizmetler, işletmecilerin
perakende müşteriler yerine birbirlerine sundukları hizmetler olması nedeni ile “toptan
hizmetler” olarak tanımlanmaktadır. STH işletmecilerinin çağrılarını başlatabilmesi için
Türk Telekom altyapısını kullanmaları gerekmektedir. Türk Telekom’un sahip olduğu
kolayca tekrarlanamayan ve yüksek batık maliyet gerektiren fiziksel altyapı nedeniyle
çağrı başlatma hizmeti STH işletmecileri için vazgeçilmez bir nitelik taşımaktadır. Çağrı
sonlandırma hizmeti ise ancak çağrının yönlendiği numarayı tahsis etmiş olan şebeke
tarafından verilebilmektedir. Dolayısıyla, her işletmeci kendi abonelerine doğru
başlatılmış çağrıların sonlandırılmasında tekel konumundadır. Bu bakımdan çağrı
sonlandırma hizmeti her işletmecinin kendi abonelerine doğru başlatılmış çağrılar
açısından vazgeçilmez niteliktedir. Daha önce de belirtildiği üzere, mevcut dosya
kapsamında toptan seviyede alınması gereken bir diğer hizmet ise çağrı taşıma
hizmetidir. Her ne kadar STH işletmecileri çağrı taşıma hizmetini doğrudan Türk
Telekom’dan almasalar da yine Türk Telekom’un toptan seviyede sunduğu ürün ve
hizmetleri ve bu nedenle Türk Telekom’un sahip olduğu altyapıyı kullanarak çağrılarını
taşıyabilmektedir. Bu nedenle, Türk Telekom’un doğrudan sunduğu çağrı taşıma hizmeti
olmazsa da bu hizmeti sunmak için Türk Telekom tarafından toptan düzeyde sağlanan
ürün ve hizmetlerin, kolayca tekrarlanması mümkün olmayan fiziksel altyapı nedeniyle,
STH işletmecileri açısından vazgeçilmez olduğu değerlendirilmektedir.


18 Söz konusu unsurlar, Danıştay 13. Dairesi’nin 18.12.2012 tarihli ve 2012/3885 sayılı kararı ile herhangi
bir hukuka aykırılık görmediği Rekabet Kurulu’nun 19.11.2008 tarih ve 08-65/1055-411 sayılı kararında da
incelenmiştir.
16-15/254-109
64/105

(157) Bunun dışında, incelenen teşebbüsün toptan pazardaki girdinin üretiminde/sunumunda
hâkim durumda bulunması koşulu da aranmaktadır. Dosya kapsamında yapılan
değerlendirmede Türk Telekom’un toptan seviyede STH işletmecilerine sunduğu
hizmetler bakımından hakim durumda olduğu varsayılmıştır.
(158) Dördüncü koşul toptan ve perakende fiyat arasındaki marjın teşebbüsün veya teşebbüs
kadar etkin bir rakibin alt pazarda kâr elde edemeyeceği ve uzun dönemde pazarda
kalamayacağı kadar düşük belirlenmesidir. Bu değerlendirmede, maliyetler ve satış
fiyatlarıyla ilgili ekonomik veriler ile özellikle hâkim durumdaki teşebbüsün maliyetin
altında fiyatlama yapıp yapmadığı incelenmektedir. Söz konusu inceleme yapılırken
öncelikle hâkim durumdaki teşebbüsün maliyetleri dikkate alınmaktadır. Mevcut dosya
özelinde Türk Telekom’un perakende pazarda uyguladığı kampanyaların maliyet altı
olduğu ve bunun perakende pazarda rekabeti kısıtladığı şikâyet edilmektedir. Bu
bağlamda fiyat sıkıştırması analizinde de Türk Telekom’un kendi maliyetleri dikkate
alınmıştır.
(159) Dosya kapsamında Türk Telekom tarafından bireysel abonelere yönelik düzenlenen Ev
Avantaj kampanyaları incelenmiştir. Türk Telekom tarafından düzenlenen
kampanyalardan “I.8.2.5. Türk Telekom’un Maliyetlerini Karşılayıp Karşılamadığına İlişkin
Yapılan Hesaplamalar ve Tespitler” bölümünde de tespit edildiği üzere Ekim 2012-
Haziran 2015 tarihleri arasında abonesi bulunan ve incelemeye tabi tutulan:
 Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk Bedava Kampanyasında Ev Avantaj 100 tarifesi,
 Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyasında Ev Avantaj 200 tarifesi ve
 İlk 500 Bin Aboneye 7’den 7’ye GSM Kampanyasında Ev Avantaj 100 tarifesinin
maliyetlerini karşılayamadığı sonucuna ulaşılmıştır.
(160) Bu çerçevede toptan ve perakende fiyat arasındaki marjın teşebbüsün veya teşebbüs
kadar etkin bir rakibin alt pazarda kâr elde edemeyeceği kadar düşük belirlendiği
anlaşılmıştır.
(161) Yukarıda da belirtildiği üzere fiyat sıkıştırmasının unsurlarının bulunduğu durumlarda bir
ihlalin var olup olmadığının tespiti için yapılacak incelemenin esasını incelemeye konu
davranışın fiili veya muhtemel rekabet karşıtı piyasa kapamaya yol açıp açmadığının
değerlendirilmesi oluşturmaktadır. Rekabet karşıtı piyasa kapama, hâkim durumdaki
teşebbüsün davranışları sonucunda tüketicilerin zararına olacak şekilde mevcut ya da
potansiyel rakiplerin arz kaynaklarına veya pazarlara ulaşımının zorlaştırılması ya da
engellenmesidir. Tüketici zararı, fiyat artışı, ürün kalitesindeki ve yenilik düzeyindeki
düşüşler, mal ve hizmet çeşitliliğinde azalışlar şeklinde gerçekleşebilecektir19.


19 Kılavuz, 25. para.
16-15/254-109
65/105

(162) Bu bağlamda rekabet karşıtı piyasa kapamanın oluşup oluşmadığının
değerlendirilmesinde dikkate alınacak hususlar Kılavuz’da;
- Hâkim durumdaki teşebbüsün konumu,
- İlgili pazardaki koşullar,
- Hâkim durumdaki teşebbüsün rakiplerinin konumu,
- Müşterilerin ya da sağlayıcıların konumu,
- İncelenen davranışın kapsamı ve süresi,
- Fiili piyasa kapamayla ilgili olası deliller,
- Dışlayıcı stratejiye dair doğrudan veya dolaylı deliller
şeklinde özetlenmiştir. Ayrıca fiyat sıkıştırması davranışına ilişkin olarak dikey bütünleşik
teşebbüs tarafından sunulacak haklı gerekçelerin alınacak kararda değerlendirileceği
belirtilmektedir. Haklı gerekçenin fiyat sıkıştırmasının tespitinin ardından incelemeye
konu teşebbüs tarafından ileri sürülmesi halinde dikkate alınacağı açıktır. Teşebbüs
nesnel gereklilik veya etkinlik çerçevesinde haklı gerekçeler öne sürebilmektedir.
Kılavuz’un 63. paragrafında “özellikle pazar koşullarının iddia konusu stratejiye sebep
olduğu, üst pazar arzı ve alt pazar talebinde yaşanan değişimlerden dolayı marjın
daraldığı ve/veya düşük fiyatla sunulan ürünün piyasaya yeni sunulduğu gibi hususlar”
öne sürülebilecek haklı gerekçeye örnek olarak sayılmıştır.
(163) Yukarıdaki hususlardan görüldüğü üzere, Türk Telekom’un bireysel kullanıcılara yönelik
olarak sunduğu sabit telefon hizmeti kapsamındaki bazı kampanyalarının maliyetini
karşılamıyor oluşunun rekabet karşıtı kapamaya yol açıp açmadığının tespiti öncelikle
perakende düzeyde sabit ses hizmetleri piyasasındaki rekabet koşullarının analizini
gerektirmektedir. Nitekim Kurul’un 19.11.2008 tarih ve 08-65/1055-411 sayılı kararında
da belirtildiği üzere, fiyat sıkıştırmasına neden olan davranış sonunda alt pazardaki
rekabetin kısıtlanması ve teşebbüsün fiyat sıkıştırmasına neden olan fiyatlama
politikasına ilişkin objektif gerekçelerinin bulunmaması ele alınan fiyat sıkıştırması
davranışının 4054 sayılı Kanun kapsamında ihlal olarak değerlendirilmesi bakımından
gerekli koşullardır.
(164) Özellikle bireysel kullanıcılara yönelik olmak üzere, perakende düzeydeki sabit ses
hizmetleri bakımından rekabetçi koşulların değerlendirilmesinin, sabit-mobil ikamesi
kavramından ve bu ikamenin derecesinden bağımsız ele alınmaması gerekmektedir. Zira
mobil şebekelerin kapasitelerinin artması ve kapsama alanlarının genişlemesi, mobil
hizmetlerin ücretlerinin düşmesi, mobil şebekeler üzerinden ses, SMS/MMS hizmetlerinin
yanı sıra, genişbant internet hizmetlerinin de sunulabilir olması ve bunların yanı sıra mobil
telefonların kullanıcılara mobilite imkânı vermesi nedeni ile mobil şebekeler üzerinden
sunulan hizmetlerin, geleneksel sabit şebekeler üzerinden sunulan hizmetlerin yerini alıp
almayacağı ya da ne derecede alabileceği önemli hale gelmiştir.
(165) Bu konuya ilişkin olarak BTK tarafından Kasım 2013 tarihli “Sabit-Mobil İkamesi Raporu”
yayımlanmıştır. Anılan raporda sabit-mobil ikamesi (FMS –fixed to mobile substitution),
elektronik haberleşme sektöründe mobil aboneliğin ve mobil şebekelerin sabit hizmetlerin
yerine kullanımı şeklinde tanımlanmaktadır. Bu çerçevede sabit-mobil ikamesi
tüketicilerin farklı derecelerde mobil hizmetlerden aldıkları faydayı, sabit hizmetlere
kıyasen daha fazla tercih etmeleri şeklinde ortaya çıkmaktadır. Sabit-mobil ikamesi, sabit
trafiğin mobile yönelik etkisi (arama etkisi) ve mobil abone artışının sabit hat
penetrasyonuna etkisi (erişim etkisi) şeklinde iki biçimde ortaya çıkmaktadır.

16-15/254-109
66/105

(166) Anılan raporda da belirtildiği üzere, ilgili pazarların tanımlanması esnasında ve özellikle
mobil ve sabit hizmetler arasında ikame analizi yapılırken bazı hususların göz önünde
bulundurulması gerekmektedir. Günümüzde ses (arama), veri (internet) ve görüntü (TV)
hizmetleri hem sabit hem de mobil iletişim şebekeleri tarafından sağlanabilmektedir.
Geleneksel olarak sabit şebekelerle sağlanmakta olan ses ve veri hizmetleri, 2G ve 3G
mobil şebekelerinin gelişmesi ile beraber mobil şebekeler ile de sağlanabilir hale
gelmiştir. Mobil şebekelerle sağlanan ses ve veri hizmetlerinin sabit şebekelerle sağlanan
hizmetlerle fonksiyonellik ve karakter açısından giderek daha da benzeşme göstermesi
ikamenin derecesinin artmasına neden olmaktadır.
(167) Öncelikle perakende pazarlardaki pazar tanımına odaklanılarak sabit mobil ikamesinin
etkisine ve bu değerlendirmeyle ilişkili ana sorunları ele almak üzere Body of European
Regulators for Electronic Communications (BEREC) tarafından 24 Mayıs 2012 tarihinde
“Pazar Tanımında Sabit-Mobil İkame Etkisi” adlı çalışma yayımlanmıştır20. Söz konusu
çalışma kapsamında Ulusal Düzenleyici Kurumlara (UDK’ler) yapılan anketten elde
edilen veriler kullanılarak son dönemde tartışılan sabit-mobil ikamesinin pazar
tanımlarına yansıması konusunda UDK’lere yardımcı olmak amacı ile sabit-mobil
ikamesinin geleneksel sabit pazar aksaklıklarına potansiyel etkisi analiz edilmektedir. Söz
konusu raporda sadece mobil ses/genişbant hizmetinin sabit ses/genişbant hizmeti
üzerindeki potansiyel rekabetçi baskısı ele alınmış, sabit ses/genişbant hizmetinin mobil
ses/genişbant hizmeti üzerindeki rekabetçi baskısına ilişkin inceleme ve değerlendirme
yapılmamıştır.
(168) BEREC’e göre sabit-mobil ikamesinin geleneksel sabit pazar aksaklıklarına olan etkisi,
toptan ve perakende pazarlar açısından bir ayrıştırma yaparak ele alınabilir. Perakende
pazarlarda iki senaryo olasıdır21:
1. Sabit-mobil ikamesinin, sabit ve mobil hizmetlerin aynı pazarda olduğu sonucuna
ulaşılmasını sağlayacak kadar güçlü olduğu durum: Eğer sabit-mobil ikamesi sabit
ve mobil hizmetler için tek pazar belirlemeye yeterli düzeyde ise, sabit pazardaki
rekabet üzerinde doğrudan olumlu etki yapması beklenebilecektir. Bu durumda,
altyapı bazlı rekabet nedeniyle mobil ve sabit şebekeler arasındaki rekabetin
geleneksel sabit yerleşik işletmecinin ilgili pazardaki pazar gücünü azaltması
beklenebilir. Bu senaryoda sabit pazardaki yerleşik işletmecinin yüksek pazar
payına sahip olması gerçeği artık bir rekabet sorunu olmaktan çıkabilir (Örneğin
sabit ve mobil pazardaki toplam pazar payı daha düşük olabilir.). Bununla birlikte
bu husus sabit işletmecinin mobil faaliyetlerinin olup olmamasına ve mobil
pazardaki konumuna göre değişebilecektir. Bu çerçevede sabit ve mobil
perakende pazarın yeterince rekabetçi olup olmadığına karar verebilmek için ilgili
bütün faktörleri dikkate alan tam bir değerlendirmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu
şekilde pazarın yeterince rekabetçi olduğuna kanaat getirilirse, alt yapı rekabetinin
fiyat, çeşitlilik ve hizmet kalitesi bağlamında tüketici tercihlerinin uzun vadede
yeterli düzeyde karşılanmasını temin edecek kadar yeterli olduğu ölçüde
perakende pazarlarda rekabet problemlerini çözmek için uygulanan öncül (exante)
pazar düzenlemesine gerek kalmayabilir. Bunun dışında (açık veya gizli) uyumlu
eylem gibi potansiyel tehditleri engellemek için pazar koşullarının gelişimini
izlemek gerekebilecektir.


20 BEREC Report On Impact Of Fixed-Mobile Substitution In Market Definition, 24 May 2012.(BEREC,2012)
(
fixed-mobile-substitution-fms-in-market-definition) (Erişim tarihi: 03.05.2016)
21 BEREC, 2012, s. 47 vd.
16-15/254-109
67/105

2. Sabit-mobil ikamesinin, sabit ve mobil hizmetlerin aynı pazarda olduğu sonucuna
ulaşılmasını sağlayacak kadar güçlü olmadığı durum: Sabit ve mobil hizmetlerin
aynı pazarda yer almadıkları sonucuna ulaşılsa dahi yine de sabit-mobil ikamesinin
geleneksel sabit pazarlardaki rekabet aksaklıkları üzerinde etkisi olması
mümkündür. Zira belirli bir düzeyde de olsa rekabetin/ikamenin olması bazı
geleneksel problemleri çözebilir. Böyle bir durumda sabit-mobil ikamesi öncül
düzenleme için gerekli üçlü kriter testinde EPG analizinde ya da UDK’lerin
pazarlara uygulanması gerekli yükümlülükleri değerlendirmeleri esnasında dikkate
alınabilir. Sabit-mobil ikamesinin belirli bir düzeyde varlığı bazı yükümlülüklerin
kaldırılmasına ya da gevşetilmesine neden olabilir. Örneğin UDK’ler, yerleşik
işletmecinin, sabit-mobil ikamesinin yüksek olduğu belirli tüketici gruplarına
sunduğu tarifelerde daha fazla ticari esneklik kazanmasına izin verecek şekilde
yükümlülükleri değiştirebilir.
(169) BEREC’in raporunda sabit-mobil ikamesinin genel olarak perakende hizmetlerin konusu
olduğu belirtilmektedir. Ne var ki perakende seviyede sabit-mobil ikamesinin varlığının
doğrudan olmayan (dolaylı) sınırlamalarla toptan pazarları da (özellikle değer zincirinde
tüketicilere daha yakın olduğu için sabit şebekede çağrı başlatma pazarı ve toptan
genişbant erişim pazarında daha çok olmakla birlikte, toptan fiziki şebeke altyapısına
erişim pazarını da) belirgin bir şekilde etkilediği kabul edilmektedir22.
(170) AB’de UDK’lere yapılan anket sonuçlarına göre, UDK’ler sıklıkla sabit ve mobil
entegrasyonunu sorgulasalar da, 2012 Mayıs tarihi itibarıyla sadece Avusturya (RTR)
mobil ve sabiti aynı pazarda tanımladığı (bireysel kullanıcılar için ulusal aramalar ve
bireysel kullanıcılar için genişbant erişimi) görülmüştür. RTR sabit ve mobilin aynı
pazarda tanımlanmasına gerekçe olarak, sabit hizmetlerin yüksek talep esneklikleri ve
bahsedilen pazarlarda görülen fiyat ve talep hareketlerini sunmuştur23.
(171) BTK tarafından yayımlanan “Sabit-Mobil İkamesi Raporu”nda, Türkiye’deki sabit telefon
abonelerinin sabit hat bulundurma nedenlerinin aşağıdaki gibi olduğu belirtilmektir:



Şekil 1: Sabit Hat Bulundurma Nedenleri

Kaynak: BTK Sabit-Mobil İkamesi Raporu


22 BEREC, 2012, s. 49.
23 BEREC, 2012, s. 23.
16-15/254-109
68/105

(172) Şekilden de anlaşılacağı üzere sabit hat bulunduran abonelerin sadece %27’lik kısmı
arama yapma amacını taşımaktadır.
(173) Ayrıca Türk Telekom tarafından gönderilen cevabi yazının ekinde 14.08.2012 tarihli
“Sabit-Mobil Ses ve Genişbant İkamesi ile Paket-Satış Talebi Anket Çalışması”na yer
verilmiştir. Söz konusu çalışmada tüketicilere evde bulundukları sürelerde, belirli bir
konuşma süresi için hem sabit telefon hem cep telefonu için aynı fiyat sunulduğunda
tercihlerinin ne yönde olacağı sorulmuştur. Tüketicilerin cevaplarının ise aşağıdaki
şekilde olduğu belirtilmiştir:

Şekil 2: Sabit Telefon ve Cep Telefonu İçin Aynı Fiyatın Sunulması Halindeki Tercihler

Kaynak: Türk Telekom
(174) Şekilde görüldüğü gibi, %66 gibi yüksek bir oranla cep telefonu seçenler çoğunlukta
çıkmıştır. Fark etmez diyenler ise %17 ile sabit telefonunu seçenlerden fazla çıkmıştır.
Bu soruların devamında ise, anket katılımcılarına kullandıkları servisin, konuşma süresi
değişmeden, maliyetinde %10’luk bir artış olduğu takdirde, kullandıkları servisi değiştirip
değiştirmeyecekleri sorulmuştur. Tüketicilerin soruya aşağıdaki gibi tepki verdikleri ifade
edilmiştir:

Şekil 3: Evde Bulundukları Zamanlarda Ev Telefonu Tercih Eden Abonelerin Fiyat Artışı Sonrası Tercihleri

Kaynak: Türk Telekom


16-15/254-109
69/105

Şekil 4: Evde Bulundukları Zamanlarda Cep Telefonu Tercih Eden Abonelerin Fiyat Artışı Sonrası Tercihleri

Kaynak: Türk Telekom
(175) Yukarıdaki şekillerde görüldüğü üzere sabit telefon kullananların, böyle bir durumda
%23’ü cep telefonu kullanmaya başlayacağını belirtirken, cep telefonu kullananlarda ise,
sabit telefona geçerim diyenlerin oranı %14 olarak gerçekleştirmiştir.
(176) BTK tarafından yayımlanan “Sabit-Mobil İkamesi Raporu”nda; yapılan anket çalışması
kapsamında hâlihazırda sabit hat aboneliği bulunan bireysel kullanıcılara sabit şebeke
üzerinden yine sabit şebekeye doğru yapılan aramaların ücretlerine %10 zam
yapıldığında davranışlarının ne olacağının sorulduğu ve şu şekilde cevap alındığı ifade
edilmektedir:
Şekil 5: Sabit Hat Yönüne Arama Ücretlerine %10 Zam Yapılması Durumunda Bireysel Abonelerin Tutumu
Kaynak: BTK Sabit-Mobil İkamesi Raporu


16-15/254-109
70/105

(177) Buna göre ankete katılanların %34’ü böyle bir durumda sabit şebeke arama hizmetlerini
kullanarak sabit hat yönüne aramayı tamamen bırakacağını, %23’ü ise sabit hat yönüne
aramalarını azaltacaklarını ifade etmiştir. Ayrıca ‘aramayı bırakırım’ ya da ‘azaltırım’
şeklinde cevap veren katılımcılara sonrasındaki davranışlarının ne olacağının sorulduğu
belirtilmiştir. Alınan cevaplara göre, sabit hattan sabit hat yönüne arama yapmayı
bırakacaklarını söyleyen katılımcıların %69’unun cep telefonu kullanımını artıracaklarını
ifade ettiği, aramayı azaltacaklarını söyleyenlerin ise %44’ünün cep telefonu
kullanımlarını artıracaklarını belirttiği görülmektedir. Bu iki durum birlikte
değerlendirildiğinde sabit hattan sabit hata doğru yapılan aramaların ücretine %10 zam
yapıldığında tüketicilerin %57’sinin sabit hat yönüne aramalarının tamamen ortadan
kalkacağı ya da azalacağı görülürken, tüketicilerin %33,6’sının cep telefonu kullanımının
artacağı anlaşılmaktadır.
(178) Öte yandan, Raporda benzer bir sorunun sabit hattan mobil hat yönüne arama yaptığını
ifade eden katılımcılara da sorulduğu ve verilen cevapların aşağıdaki şekilde olduğu
belirtilmektedir:

Şekil 6: Mobil Hat Yönüne Arama Ücretlerine %10 Zam Yapılması Durumunda Bireysel Abonelerin Tutumu

Kaynak: BTK Sabit-Mobil İkamesi Raporu
(179) Şekilden de anlaşılacağı üzere, sabit hatlardan mobil hat yönüne aramaların ücretlerinde
%10’luk bir artış olması halinde tüketicilerin %37’si mobil hat yönüne aramayı tamamen
bırakacağını ifade etmiş iken, %25’i ise aramalarını azaltacağını belirtmektedir. Mobil hat
yönüne aramayı bırakacağını ifade eden katılımcıların %72’si ise sonrasında cep telefonu
kullanımını artıracağını ifade ettiği anlaşılmaktadır. Sabit hattan mobil hat yönüne
aramalarını azaltacağını ifade edenlerin ise toplam %46’sı cep telefonu kullanımını
artıracağını ifade etmekte olup, bu itibarla sabit hattan mobil hat yönüne yapılan
aramaların ücretinde %10’luk bir artış olması halinde, sabit hattan mobil yönüne doğru
arama yapan tüketicilerin toplam %37,1’inin cep telefonu kullanımının artacağı
görülmektedir.
16-15/254-109
71/105

(180) BTK tarafından yayımlanan “Sabit-Mobil İkamesi Raporu”nda nihai olarak mobil arama
hizmetlerinin bireysel kullanıcılara sunulan sabit arama hizmetleri üzerindeki ikame
düzeyinin oldukça yüksek olduğu ve sabit şebeke arama hizmetlerinin mobil
şebekelerden kaynaklanan bir rekabetçi baskı ile karşı karşıya olduğu sonucuna
ulaşılmıştır. Buna karşın Raporda, anket çalışması kapsamında mobil ve sabit şebeke
hizmetleri arasında var olan ikamenin asimetrik olduğu belirtilmiştir24. Diğer bir ifadeyle,
ikamenin yoğun olarak yaşandığı ses hizmetlerinde mobil şebeke hizmetlerinin sabit
şebeke hizmetleri üzerinde önemli bir rekabetçi baskı oluşturduğu, ancak sabit şebeke
hizmetlerinin mobil şebekeler üzerinde oluşturduğu rekabetçi baskının ise oldukça sınırlı
kaldığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu kapsamda, Raporda sabit ve mobil ses hizmetleri
arasındaki ikamenin asimetrik olması göz önüne alındığında, söz konusu hizmetlerin aynı
pazarda tanımlanmasının uygun olmayacağı ifade edilmiştir.
(181) Bununla birlikte BEREC’e göre bir asimetrik ikamenin varlığı durumunda pazar analizinin
odak ürününün ne olduğunun belirlenmesi önem taşımaktadır. Odak ürün, üzerinde
soruşturma/inceleme yürütülen ana ürün olarak tarif edilmektedir. Odak alan odak ürünün
satıldığı soruşturma/inceleme konusu alan olarak belirlenmektedir. Odak ürünün
belirlenmesi spesifik pazar koşullarına ve UDK’lerin pazar analizi esnasında ele almak
istedikleri sorunlara göre değişebilmektedir25.
(182) Asimetrik ikame durumunda, sabit-mobil ikamesi analizi yapılırken ulusal pazar koşulları
dikkate alınarak odak ürünü tanımlamakla işe başlanılması gerektiği ifade edilmektedir.
UDK’lerce seçilen muhtemel kriterlerden biri rekabet sorunlarının ortaya çıktığına inanılan
ürünü odak ürün olarak belirlemektir. AB tecrübesi ve AB Komisyonu analizi pazar
aksaklıklarının mobil hizmetler pazarına oranla sabit hizmetler pazarında (örneğin toptan
fiziksel ağ altyapısına erişim ve toptan genişbant erişim pazarları analiz edilirken
perakende sabit erişim, perakende genişbant erişim) daha çok ortaya çıkma eğiliminde
olduğunu göstermektedir.
(183) Bu çerçevede pazar analizinde asimetrik ikamenin değerlendirilmesinde iki yöntem
tanımlanmaktadır:
 İlgili pazar tanımı yapılırken asimetrik ikamenin odak ürün üzerindeki etkilerini
dikkate almak (A Yöntemi).
 Odak ürün üzerinde asimetrik ikamenin ilgili etkilerini, i) öncül düzenleme için gerekli
olan üçlü kriter testinin26 karşılanıp karşılanmadığını analiz ederken, ii) rekabet
değerlendirmesinde veya iii) pazardaki işletmecilere getirilmesi gerekli uygun
yükümlülükleri belirlerken dikkate almak (B Yöntemi).
A Yöntemi (Asimetrik ikamenin ilgili pazar tanımlanırken dikkate alınması):

24 Türk Telekom 2. Yazılı Savunmasında bu tespitle ilgili olarak “BTK'nın SMİ Raporunda ilginç olan bir
husus da şudur ki; BTK rakamsal analizlerinde hem bireysel hem de kurumsal kullanımda çift taraflı bir
ikame bulmasına karşın, sonuç olarak asimetrik ikame bulduğunu iddia etmektedir. BTK'nın bulduğu çapraz
fiyat esneklikleri, hem sabitten mobile hem de mobilden sabite pozitif işaretlidir. BTK, sabitten mobile olan
çapraz fiyat esnekliği mobilden sabite olan çapraz fiyat esnekliğinden büyük olduğu için asimetrik ikame
olduğunu iddia etmektedir. Oysa ki literatürde; sabitten mobile olan çapraz fiyat esnekliği pozitif, mobilden
sabite olan çapraz fiyat esnekliği ise negatif işaretli olduğunda asimetrik ikameden söz edebilmek
mümkündür. BTK'nın kendi bulduğu sonuçlara dayanarak asimetrik ikame bulduğunu iddia etmesi doğru
bir yaklaşım değildir. BTK sonuçlarına dayanarak söylenmesi gereken; çift taraflı bir ikame olduğu, ancak
sabitten mobile doğru olan ikamenin mobilden sabite doğru olan ikameden daha belirgin olduğudur.”
şeklinde itirazda bulunmuştur.
25 BEREC (2012), s. 12.
26 Ex-ante düzenleme için gerekli kümülatif üçlü kriterler: i) geçici olmayan ve önemli pazara giriş engelleri,
ii) zaman içinde etkili rekabete doğru evrilemeyecek karakteristiği gösteren pazar yapısı iii) Rekabet
hukukunun kendi içinde ex-post uygulamasının pazarı düzenlemekte yetersiz kalması kriterleri olarak ifade
edilmektedir.
16-15/254-109
72/105

(184) Odak ürün belirlendikten sonra, UDK odak üründen alternatif ürün(ler)e geçiş/ikame
olduğunu, fakat alternatif ürün(ler)den odak ürüne geçiş/ikame olmadığını tespit
etmektedir. Bu durumda alternatif ürün(ler) odak ürünle aynı pazara dahil edilmektedir.
Diğer taraftan odak üründen alternatif ürün(ler)e geçişin gerçekleşmediği, -ve sadece
alternatif ürün(ler)den odak ürüne geçişin söz konusu olduğu- durumlarda alternatif
ürünlerin aynı pazara dahil edilmemesi gerektiği değerlendirilmektedir27.
B Yöntemi (Asimetrik ikamenin pazar analizinin ilgili pazar tanımı dışındaki safhalarında
dikkate alınması):
(185) Bu yöntemde UDK, odak ürünler ile alternatif ürünü/ürünleri, ürünler arasındaki ikamenin
yönünden bağımsız olarak aynı pazara dahil etmemekte; alternatif ürünü/ürünleri odak
ürün pazarına rekabetçi baskı oluşturan ayrı tamamlayıcı bir pazara ait saymaktadır. Bu
durumda UDK’ler (eğer varsa) alternatif ürünün/ürünlerin odak ürün pazarına yaptığı
rekabetçi kısıtlamaları ex ante/öncül düzenleme yapabilmek için gerekli olan üçlü kriter
testinin karşılanıp karşılanmadığını analiz ederken dikkate alabilmektedir. Ayrıca rekabet
değerlendirmesi veya pazara getirilecek uygun yükümlüklerin belirlenmesi esnasında da
asimetrik ikamenin etkilerinin dikkate alınması mümkündür28.
BTK Sabit Mobil İkamesi Raporu’nda, BTK’ca yapılan anket kapsamında bireysel
kullanıcılara “Sabit telefonum yanımda olsa da arama yapacağımda mutlaka mobil
telefonumdan aramayı tercih ederim” şeklindeki önermeye katılıp katılmadıkları
sorulduğunda katılımcıların toplam %59’unun söz konusu önermeye katıldıklarını ifade
ettikleri, %27’sinin ise katılmadıklarını ifade ettikleri belirtilmektedir. Bu durum abonelerin
hem mobil hem de sabit şebekeden arama imkânına sahip oldukları durumda bile, arama
yapmak için öncelikle mobil şebeke hizmetlerini tercih ettiklerini göstermesi olarak
yorumlanmaktadır. Bu çerçevede sabit hattan yapılan aramaların arama yönlerine göre
ücretlerinde %10’luk bir artış olması halinde önemli bir sayıda tüketicinin sabit hattan o
yöne doğru arama yapmayı tamamen bırakacağının ya da azaltacağının altı çizilmekte,
bu abonelerin önemli bir oranının arama ihtiyaçlarını mobil telefon hizmetleri ile telafi
edecekleri kabul edilmektedir. Bu bağlamda BTK raporunda mobil şebeke hizmetlerinin
tüketiciler tarafından sabit arama hizmetlerine ikame olarak değerlendirildiği sonucuna
ulaşılmaktadır29.


27 BEREC (2012), s. 13.
28 BEREC (2012), s. 13. Asimetrik ikamenin odak ürün ile alternatif ürünlerin aynı pazara dahil edilmesini
engellediği ve pazar analizinin ilgili pazar tanımı dışındaki safhalarında dikkate alındığı bir örnek olarak
Finlandiya Düzenleyici Otoritesi FİCORA’nın kararı örnek gösterilebilir. FİCORA ses hizmetlerinde sabit
erişim ve mobil erişimi kurumsal ve bireysel aboneler için ayrı ayrı değerlendirmiştir. Otorite perakende
sabit erişime mobil sabit erişimin tamamen ikame olduğu sonucuna ulaşırken, tersinin geçerli olmadığı
kanaatine varmıştır. Dolayısıyla çift yönlü bir ikamenin olmadığı, perakende sabit erişim hizmetlerinde bir
SSNIP olduğunda sabit abonelerin mobil telefon aboneliğine geçecekleri, ancak mobil erişim hizmetlerinde
bir SSNIP gerçekleştiğinde mobil abonelerin sabit telefon aboneliğine geçmeyecekleri değerlendirilmiştir.
Bu durumda FİCORA simetrik olmayan ikamenin iki ayrı azar belirlenmesine yol açtığını değerlendirmiştir.
Perakende mobil erişim, sabit erişim pazarındaki operatörler üzerinde rekabetçi baskı yaratan ayrı bir
tamamlayıcı pazar olarak tanımlanmıştır. Sonrasında FİCORA, sabit erişim pazarının ex-ante düzenleme
yapmak için gerekli olan üçlü kriter testini karşılayamadığını tespit etmiş ve ilgili sabit pazarlarda var olan
EPG düzenlemelerini geri alma noktasına gelmiştir. (BEREC, 2012, s.14)
29 BTK (2013), s. 56.
16-15/254-109
73/105

(186) Soruşturma kapsamında incelenen başvuruların konusunu Türk Telekom’un, sabit telefon
hizmeti alan bireysel müşterilerine sunduğu “Ev Avantaj” kampanyaları oluşturmaktadır.
Yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde, perakende düzeyde sabit ve mobil ses
hizmetleri arasındaki ikamenin bu ürünlerin, en azından odak ürünün perakende düzeyde
sabit ses hizmeti olduğu durumda, aynı ürün pazarında tanımlanmasını gerektirecek
kadar güçlü olup olmadığı konusunda bir tespit yapılmamakla birlikte, odak ürün
niteliğinde olan bireysel kullanıcılara yönelik sabit telefon hizmetleri üzerinde mobil
telefon hizmetlerinden kaynaklı rekabetçi bir baskının söz konusu olduğu ve dosya
konusu davranışın etkilerinin değerlendirilmesinde bu rekabetçi baskının göz önünde
bulundurulması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Ülkemizde 2004 yılından itibaren sabit telefon abone sayısı düşüş trendi içerisine girmiş
olup, bireysel sabit hat abone sayısı giderek azalmaktadır. Aşağıdaki şekilde 2004
yılından 2015 yılı 2. çeyreğine kadar bu düşüş gösterilmektedir.

Şekil 7: 2004-2015 Yılı 2. Çeyrek Arası Sabit Abone Sayıları

Kaynak: BTK 2011 Yılı 1. Çeyrek ve 2015 Yılı 2. Çeyrek Pazar Verileri
(187) BTK’nın raporuna göre, artarak devam eden sabit hat iptallerinin ve sabit telefon hattı
kullanmamanın en büyük nedenleri cep telefonu kullanımı ve tüketicilerdeki sabit
ücret/sabit ses hizmeti tarifelerinin pahalı olduğu algısıdır. Öte yandan, BTK tarafından,
genç nüfusta sabit telefon hattı sahipliğinin ve alışkanlığının önemli ölçüde azalması
nedeniyle sabit hat aboneliği sayısında yaşanan azalmanın devam devam edeceği
öngörüsünde bulunulmakta ve sabit telefon abone sayısı azalırken, mobil abone sayısının
artmasını erişim ikamesi kapsamında değerlendirmektedir. Aşağıdaki şekil ve tabloda
2003 yılı başından itibaren sabit ve mobil trafik miktarları ve toplam trafikten aldıkları
paylara yer verilmektedir:
19,13 18,98 18,83 18,20 17,49
16,53 16,20
15,21
13,86 13,55
12,53 11,94
0,00
5,00
10,00
15,00
20,00
M
ily
on

16-15/254-109
74/105

Şekil 8: 2003-2014 Yılları Arasında Toplam Mobil ve Toplam Sabit Trafik Hacmi (Milyar Dk.)

Kaynak: Türk Telekom
Şekil 9: 2003-2014 Yılları Arasında Mobil ve Sabit Trafik Payları

Kaynak: Türk Telekom
(188) Yukarıdaki şekiller, kullanılan toplam trafik hacmi bakımından mobil hizmetlerin oranının
2003 yılında yaklaşık olarak %12 olmasına rağmen bu oranın 2014 yılında %93’lere
çıktığını göstermektedir. Sabit trafiğin 2003 yılında yaklaşık %86 olan payı ise 2014
yılında yaklaşık % 6,4’e gerilemiştir.

12,0 20,3
37,3 48,1
57,7 74,9
108,2 125,8
141,6
169,8 181,8
205,2
74,1 65,2
53,1 38,5
33,2
28,8
23,9
23,6
22,3
19,4
17,3
14,0
0
50
100
150
200
250
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Toplam Sabit Trafik Toplam Mobil Trafik
0,00
10,00
20,00
30,00
40,00
50,00
60,00
70,00
80,00
90,00
100,00
2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Sabit Trafik Payı (%) Mobil Trafik Payı (%)
16-15/254-109
75/105

(189) Aşağıdaki şekillerde 2013 yılı başından itibaren üçer aylık dönemler halinde sabit ve mobil
trafik miktarlarına ve toplam trafikten aldıkları paylara yer verilmektedir:
Şekil 10: Toplam Üç Aylık Arama Trafik Miktarları (Milyar Dakika)

Kaynak: BTK 2015 Yılı 2. Çeyrek Pazar Verileri
(190) Yukarıdaki tablodan da görüldüğü üzere, 2013-2015 ikinci çeyrek döneminde sabit arama
trafiği istikrarlı bir şekilde düşme eğilimini devam ettirmektedir. Bu itibarla bireysel
kullanıcıların toplam sabit arama trafiğinin giderek azaldığını söylemek mümkündür. Öte
yandan bireysel kullanıcıların toplam mobil şebeke arama trafiği artmaktadır. Trafik
miktarı bazında değerlendirildiğinde sabit arama hizmetleri piyasasının mobil ses
hizmetleri karşısında sadece göreli olarak küçülmediği, sabit arama hizmetleri
piyasasının nominal trafik miktarı verileri bazında da daralma eğiliminde olduğu
görülmektedir.
Şekil 11: Sabit ve Mobil Trafiğin Toplam Trafik İçindeki Payları

Kaynak: BTK 2015 Yılı 2. Çeyrek Pazar Verileri

0,0
10,0
20,0
30,0
40,0
50,0
60,0
70,0
80,0
90,0
100,0
2013-1 2013-2 2013-3 2013-4 2014-1 2014-2 2014-3 2014-4 2015-1 2015-2
Sabit Trafik Payı (%) Mobil Trafik Payı (%)
16-15/254-109
76/105

(191) BTK’nın da belirttiği üzere30, sabit arama trafiğinin yıllar içerisinde önemli bir oranda
azalmasına karşın mobil şebeke hizmetlerinin arama trafiğinin hızlı bir şekilde artması
mobil arama hizmetlerinin sabit arama hizmetleri üzerindeki ikame etkisinin varlığını ve
rekabetçi baskısını desteklemektedir. Sonuç olarak yukarıda sunulan veriler hem mobil
ses hizmetlerinin sabit arama hizmetleri üzerindeki ikame etkisinin yarattığı rekabetçi
baskıyı hem de sabit arama hizmetleri piyasasının bu baskının da etkisiyle küçülen bir
piyasa özelliği gösterdiğini ortaya koymaktadır.
(192) Bir fiyatlama davranışının tüketicinin zararına olacak şekilde rekabet karşıtı piyasa
kapamaya yol açtığının değerlendirilmesinde incelenen fiyatlama davranışının
kapsamının ve süresinin bu etkiye yol açacak büyüklükte olup olmadığının analiz edilmesi
gerekmektedir. Genel olarak ilgili pazarda davranıştan etkilenen satışların toplam satışlar
içindeki payı ne kadar yüksek olursa, davranışın süresi ne kadar uzun olursa ve bu
davranış ne kadar düzenli uygulanırsa piyasanın kapanması ihtimalinin o kadar yüksek
olduğu kabul edilmektedir. Mevcut dosya bakımından bu analizin yukarıda açıklanan
sabit-mobil ikamesi ve sabit ses hizmetleri piyasasının küçülen bir piyasa olduğu
saptamasıyla birlikte ele alınması gerekmektedir.
(193) Bu bağlamda öncelikle, maliyetlerin karşılanmadığı kampanya ve tarifelerin durumu
incelenecektir. Abone sayısı olarak bakıldığında soruşturmaya konu dönemde Haydi
Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası Ev Avantaj 200 tarifesinin abone sayısının (…..)
olduğu ve bu rakamın giderek azaldığı tespit edilmiştir. Söz konusu kampanya
01.04.2011 tarihinde başlamıştır. Bu doğrultuda, soruşturmaya konu dönemin başladığı
ay (Ekim 2012) Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyasının abone sayısının azalış
eğiliminde olduğu döneme denk gelmektedir.
(194) Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk Bedava Kampanyasının Ev Avantaj 100 tarifesinden
ise Temmuz 2015 itibariyle toplamda (…..) abonenin faydalandığı görülmektedir.
Kampanyanın başlangıç ve bitiş tarihlerinin ise sırasıyla 12.09.2013 ve 31.12.2015
olduğu belirtilmiştir.
(195) İlk 500 Bin Aboneye 7’den 7’ye GSM Kampanyası Ev Avantaj 100 tarifesi 31.12.2013
tarihinde yeni abone alımına kapatılmıştır. Uygulandığı dönem kapsamında söz konusu
kampanyanın Ocak 2014 itibariyle (…..) aboneye fayda sunduğu tespit edilmiştir.
(196) Raporun "Türk Telekom’un Perakende Seviyedeki Kampanyaları" başlıklı bölümünde
ayrıntılı bir şekilde ele alındığı üzere Türk Telekom tarafından Ev Avantaj tarifelerine
düzenlenen kampanyalardan faydalanan yıllık ortalama abone sayılarının 2013 ve 2014
yıllarında sırasıyla (…..) ve (…..) olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla soruşturma
dönemde maliyetlerin karşılanmadığı kampanya ve tarifelerdeki toplam abone sayısının
(…..)’dir.
(197) Türk Telekom’un toplam bireysel abone sayısının 2015 yılı Şubat ayı itibariyle 7.240.904
olduğu dikkate alındığında, Türk Telekom’un Ev Avantaj kampanyaları kapsamında zarar
ettiği abone sayısının bireysel aboneler içindeki payının yaklaşık olarak %10 olduğunu
söylemek mümkündür. Benzer şekilde, bireysel sabit telefon arama hizmetleri pazarında
faaliyet gösteren en büyük beş teşebbüsün abone sayısı (9.360.973) dikkate alındığında
ise Türk Telekom’un Ev Avantaj kampanyaları kapsamında zarar ettiği abonelerin sayısı
toplam pazarın yaklaşık olarak %(…..)'ine denk gelmektedir.


30 BTK (2013), s. 56.
16-15/254-109
77/105

(198) Yukarıda da belirtildiği üzere, eğer davranış belirli bir süre boyunca sürdürülmüşse hâkim
durumdaki teşebbüsün ve rakiplerinin pazardaki performansı, rekabet karşıtı piyasa
kapamanın varlığına dair doğrudan delil oluşturabilmektedir. İddia edilen kötüye kullanma
davranışıyla bağdaştırılabilecek nedenlerden dolayı hâkim durumdaki teşebbüsün pazar
payı artmış olabilir ya da pazar payındaki azalma yavaşlamış olabilir. Benzer nedenlerle
mevcut rakipler önemini kaybetmiş ya da pazardan çıkmış olabilir veya rakipler pazara
girmeye çalışmış ancak bunu başaramamış olabilirler.
(199) Aşağıdaki grafikte Türk Telekom’un ve STH’ların sabitten başlatılan toplam trafikteki
payları sunulmaktadır.
Şekil 12: Türk Telekom’un ve STH İşletmecilerinin Sabitten Başlatılan Toplam Trafikteki Payları (%)

Kaynak: BTK 2015 Yılı 2. Çeyrek Pazar Verileri
(200) Aşağıdaki tablolarda bütün STH aboneleri açısından pazarın yaklaşık %97’sine sahip
olan işletmecilerin, 2013 ve 2014 yılları ile 2015 yılının ilk yarısında bireysel abone
sayılarına, bireysel sabit telefon hizmeti gelirlerine ve bu açılardan pazar paylarına yer
verilmektedir.

Tablo 23: Bireysel STH Abonesi Sayısı Bakımından Teşebbüslerin Payları

Teşebbüsler
2013 2014 2015 (İlk Altı Ay)
Abone
Sayısı
Payı (%) Abone
Sayısı
Payı (%) Abone
Sayısı
Payı (%)
Türk Telekom (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TTNET (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Superonline (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
TurkNet (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Vodafone Net (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) 100,00 (…..) 100,00 (…..) 100,00
Kaynak: Teşebbüslerden elde edilen veriler.
0,0
10,0
20,0
30,0
40,0
50,0
60,0
70,0
80,0
90,0
2013-1 2013-2 2013-3 2013-4 2014-1 2014-2 2014-3 2014-4 2015-1 2015-2
Türk Telekom Payı (%) STH İşletmecileri Payı (%)
16-15/254-109
78/105

Tablo 24: Teşebbüslerin Bireysel STH Pazarındaki Gelirleri31 ve Pazar Payları
Yıllar
Aylık Ortalama Gelir Tutarı (TL) Pazar Payı (%)
Vodafone TurkNet Superonline TTNet Türk Telekom Toplam Vodafone Turknet
Super
online TTNet TTAŞ TT Grup
2013 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2014 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2015 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Kaynak: Teşebbüslerden gelen verilerden yapılan hesaplamalar.
(201) Yukarıdaki tablolardan görüldüğü üzere, Türk Telekom’un maliyet altı tarife ve
kampanyalarının geçerli olduğu 2013-2015 ilk altı aylık dönemde, hem toplam bireysel
sabit telefon hizmeti abone sayısı hem de bireysel sabit telefon hizmeti abone sayısı
istikrarlı bir şekilde azalmaktadır. İlgili dönemde Türk Telekom’un sabit telefon hizmeti
alan bireysel abonelerden aldığı pay 2013 yılından 2015 yılının ilk altı aylık dönemine
kadar geçen sürede yaklaşık (…..) puan düşmüştür. Türk Telekom’un azalan sabit telefon
abone sayısı karşısında TTNET dışında kalan STH işletmecilerinin 2013 yılında (…..)
olan abone sayılarının (…..) çıkarak iki katından fazla arttığı anlaşılmaktadır. Bağlantılı
olarak 2013 yılında (…..) olan rakip STH işletmecilerinin sabit telefon abone sayısından
aldıkları pay (…..) çıkmıştır. Gelir bakımından pazar paylarına bakıldığında da benzer bir
manzara ile karşılaşılmaktadır. Dikkati çeken diğer bir nokta ise, yukarıdaki tablolarda
pazar payı bilgileri sunulan rakip STH işletmecilerinin hiçbirinin gelir bazında pazar
payında düşüş gözlenmediğidir. Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde sabit telefon
hizmetleri abone sayısındaki ve Türk Telekom’un sabit abone sayısındaki düşüşe rağmen
rakip STH işletmecilerinin abone sayılarındaki artış, Türk Telekom’un incelenen Ev
Avantaj tarifelerinin rekabet karşıtı piyasa kapamaya yol açtığı sonucunu
desteklememektedir.
(202) Dışlayıcı nitelikte olduğu iddia edilen bir davranışın rekabet karşıtı olduğunun ileri
sürülebilmesi için davranış sonucunda fiyatların yükselmesi ya da kalitenin, yeniliğin
azalması vs. şeklinde bir tüketici zararının ortaya çıkmasının muhtemel olması
beklenmektedir. Bu çerçevede Türk Telekom’un maliyetini karşılamayan ve mevcut
kapsamı ve yararlanan abone sayısı ile rakiplerine piyasayı kapadığı gösterilemeyen
kampanya ve tarifelerinin değerlendirilmesinde sabit-mobil ikamesinin de etkisiyle
daralan bir pazar olan sabit telefon hizmetleri piyasasında, hem sabit-mobil ikamesinin
hem de tüketici tercihlerinin sabit telefon hizmetlerini tek başına tüketmek yerine, sabit
genişbant internet hizmetleriyle birlikte paket olarak aynı servis sağlayıcıdan satın alarak
tüketmek yönünde şekillenen tercihlerinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.


31 Türk Telekom’un geliri, teşebbüs tarafından gönderilen ve Kurul kayıtlarına 28.04.2015 tarih ve 2184 sayı
ile intikal eden yazı ekinde yer alan paket geliri ve kota aşım geliri toplanarak hesaplanmıştır.
16-15/254-109
79/105

(203) Yukarıda BTK’nın raporuna ve yaptırılmış olan ankete ilişkin verilen bilgilerden görüldüğü
üzere, bireysel sabit telefon abonelerinin önemli bir bölümü mobil telefon hizmetlerini
sabit telefon hizmetlerine ikame görebilmekte, sabit hattan mobil hat yönüne yapılan
aramaların ücretinde %10’luk bir artış olması halinde, sabit hattan mobil yönüne doğru
arama yapan tüketicilerin toplam %37,1’inin cep telefonu kullanımının artacağı, yine sabit
hattan sabit hata doğru yapılan aramaların ücretine %10 zam yapıldığında tüketicilerin
%33,6’sının cep telefonu kullanımının artacağı tahmininde bulunulmakta, bu bağlamda
sabit telefon hizmetlerinin fiyatında ortaya çıkacak %10 düzeyindeki artış tüketicilerin
önemli bir bölümünü mobil hizmetlere kaymaya itebilmektedir. Mobil telefon hizmetlerinin
sabit telefon hizmetleri üzerinde yarattığı bu rekabetçi baskıyla birlikte, Türk Telekom’un
aynı zamanda üst pazarda müşterileri olan rakip STH işletmecilerini dışlamasının müşteri
kaybetmesi ve dolayısıyla üst pazar karının azalması anlamına geleceğinin dikkate
alınması gerekmektedir.
(204) BTK’nın yaptığı anket çalışmasının sabit ve mobil telefon hizmetlerinde fiyat artışına
gidilmesi durumunda tüketicilerin davranışlarının nasıl şekilleneceğine ilişkin sonuçları
kapsamında hesaplanan fiyat esneklikleri aşağıdaki tabloda sunulmaktadır.
Tablo 25: Sabit ve Mobil Hizmetlerin Talep Esneklikleri
Sabit ve Mobil Hat Kullanımı-Esneklik Kurum Hane Kurum Hane
Sabit Hatla Cep Telefonu Yönüne Aramalarda
Konuşma Ücreti %10 Arttığı Durumda Esneklik -1,56 -4,17 Orta Çok Yüksek
Sabit Hatla Sabit Hat Yönüne Aramalarda
Konuşma Ücreti %10 Arttığı Durumda Esneklik -1,84 -3,48 Orta Yüksek
Sabit Hatla Yurtdışı Yönüne Aramalarda
Konuşma Ücreti %10 Arttığı Durumda Esneklik -1,09 -3,85 Orta Yüksek
Kaynak: BTK Sabit-Mobil İkamesi Raporu
(205) Yukarıdaki tablodan sabit arama hizmetlerinde %10 fiyat artışına gidilmesi durumunda
talep esnekliğinin bireysel kullanıcılara sunulan sabit arama hizmetlerinde oldukça
yüksek olduğu görülmektedir. Diğer bir deyişle bireysel kullanıcıların sabit arama
hizmetlerindeki fiyat artışlarına duyarlılıkları fazladır. Diğer yandan kurumsal kullanıcılara
sunulan sabit arama hizmetlerinde talep esnekliğinin bireysel kullanıcılara sunulan
hizmetlerin esnekliğine göre düşük olmakla birlikte orta seviyede olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere talep esnekliği yükseldikçe teşebbüslerin ilgili ürün ya da hizmetin fiyatını
karlı bir şekilde yükseltebilme imkanları o derece sınırlanmakta, yüksek talep esnekliğinin
söz konusu olduğu pazarlarda belli bir orandaki fiyat artışı talep miktarının daha fazla bir
oranda düşmesine neden olarak teşebbüslerin fiyat artışına rağmen elde ettikleri toplam
hasılanın fiyat artışından öncesine göre düşük kalmasıyla sonuçlanabilmektedir.

16-15/254-109
80/105

(206) Yukarıdaki tabloda özellikle bireysel kullanıcılara yönelik sabit arama hizmetlerine ilişkin
olarak yer verilen esneklik değerlerinin, sabit arama hizmetlerinde karlı bir şekilde fiyat
artışına gidilmesi imkanını sınırlandırdığı değerlendirilmektedir. Dışlayıcı davranışların
rekabet karşıtı olarak nitelendirilmesinin temelinde yatan en önemli neden dışlayıcı
davranışta bulunan teşebbüsün rakiplerini dışlamasının ardından tüketicinin zararına
olacak şekilde fiyatları yükseltmesinin beklenmesidir. Türk Telekom’un rakiplerini
dışladığı varsayımı altında perakende seviyede uyguladığı ve kısa vadede tüketicinin
yararına olduğu ileri sürülebilecek düşük fiyat ve toptan seviyede müşteri kaybından
kaynaklanan gelir düşüşü karşısında uzun vadede özellikle bireysel kullanıcılara yönelik
sabit arama hizmetlerinde fiyat artışına gitme imkanının, sabit mobil ikamesinin de
etkisiyle yüksek seyreden esneklik değerleri nedeniyle görece sınırlı olması, yapılan
yerinde incelemelerde Türk Telekom’un dışlayıcı niyetine ilişkin herhangi bir doğrudan ya
da dolaylı bilgi ve belgeye de ulaşılamamış olmasıyla birlikte ele alındığında, Türk
Telekom’un fiyatlama davranışlarında rakiplerini dışlamak niyeti gösterilememektedir.
Dışlama niyetinin gösterilemediği işbu dosya kapsamında Türk Telekom’un fiyatlama
davranışlarının mevcut kapsamı ve yararlanan abone sayısıyla rakip STH’lar üzerinde
dışlayıcı etki yarattığı da gösterilememektedir.
(207) Diğer yandan Türk Telekom’un maliyetini karşılamayan kampanya ve tarifelerinin hedef
müşteri kitlesinin de değerlendirmede dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim BEREC
Raporunda da belirtildiği üzere, yerleşik işletmeciye sabit-mobil ikamesinin yüksek olduğu
belirli tüketici gruplarına sunduğu tarifelerde daha fazla ticari esneklik kazanmasına izin
verilebilecektir. Türk Telekom’un maliyet altı olduğu tespit edilen tarife ve kampanyaları
sabit telefon hizmeti alan bireysel müşterilerine sunduğu “Ev Avantaj” kampanyaları
oluşturmaktadır. Sabit telefon hizmeti tüketicilerinden bireysel kullanıcılar kurumsal
kullanıcılarla karşılaştırıldığında sabit mobil ikamesine ve dolayısıyla mobil hizmetlerden
kaynaklı rekabet baskısına daha açık tüketici grubunu oluşturmaktadır.
(208) BTK’nın, yaptığı anket sonuçlarına göre; “kullanıcıların sabit ses erişim abonelikleri ve bu
abonelik segmentinde yaşanan değişim ve nedenleri, sabit ses erişim ücretlerinde
yaşanması muhtemel bir ücret karşısında kurumsal kullanıcıların tutumları gibi hususlar
göz önüne alındığında, kurumsal kullanıcılar açısından mobil ses erişim hizmetlerinin
sabit ses erişim hizmetlerini ikame düzeyinin bireysel kullanıcılara kıyasla oldukça sınırlı
kaldığı anlaşılmaktadır.” sonucuna ulaştığı görülmektedir. Arama hizmetleri bakımından
ise BTK’nın Sabit-Mobil İkamesi Raporunda her ne kadar mobil arama hizmetlerini
öncelikli olarak tercih ettikleri ve kurumsal kullanıcıların sabit arama trafiği azalırken mobil
trafiğinin artığı bu çerçevede mobil arama hizmetlerinin sabit arama hizmetlerine ikame
düzeyinin yüksek olduğu belirtilse de, mobil arama hizmetlerinin sabit arama hizmetlerine
ikame düzeyinin, bireysel kullanıcılara kıyasla az olduğu tespiti yapılmaktadır.
(209) Bu durum çapraz talep esnekliği değerlerine de yansımaktadır. Aşağıdaki tabloda sabit
ve mobil şebekeler üzerinden sunulan arama hizmetlerinin birbirleriyle olan ve BTK’nın
yaptığı anket çalışmasının sonuçlarıyla şekillenen çapraz talep esneklikleri
sunulmaktadır.
Tablo 26: Sabit ve Mobil Arama Hizmetlerinin Çapraz Talep Esneklikleri
Sabit ve Mobil Hat Kullanımı- Çapraz Esneklik Kurum Hane Kurum Hane
Sabit Hatla Cep Telefonu Yönüne Aramalarda Konuşma Ücreti %10
Arttığı Durumda Cep Telefonu Kullanımı Artışı (Çapraz Esneklik) 0,96 2,96 Orta Yüksek
Sabit Hatla Sabit Hat Yönüne Aramalarda Konuşma Ücreti %10
Arttığı Durumda Cep Telefonu Kullanımı Artışı (Çapraz Esneklik) 1,02 2,34 Orta Yüksek
Sabit Hatla Yurtdışı Yönüne Aramalarda Konuşma Ücreti %10 Arttığı
Durumda Cep Telefonu Kullanımı Artışı (Çapraz Esneklik) 0,42 1,96 Düşük Yüksek
Kaynak: BTK Sabit-Mobil İkamesi Raporu
16-15/254-109
81/105

(210) Tablodaki değerler çerçevesinde bireysel kullanıcıların sabit şebeke arama hizmetlerinin
çapraz talep esnekliklerinin oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Başka bir deyişle sabit
şebeke arama hizmetlerinin ücretleri arttığında bireysel kullanıcıların mobil arama
trafikleri önemli ölçüde artmaktadır. Kurumsal kullanıcıların çapraz talep esneklikleri ise
bireysel kullanıcılarınkine göre düşüktür. Çapraz fiyat esnekleri bir taraftan sabit mobil
ikamesinden kaynaklı olarak mobil arama hizmetlerinin sabit arama hizmetleri üzerinde
önemli bir rekabetçi baskısının mevcut olduğunu, diğer taraftan bu rekabetçi baskının
bireysel kullanıcılara yönelik sabit arama hizmetleri bakımından daha güçlü olduğunu
göstermektedir. Dolayısıyla Türk Telekom’un maliyetini karşılamayan kampanya ve
tarifelerinin mobil hizmetlerden kaynaklı rekabetçi baskının daha yüksek olduğu bireysel
kullanıcılara yöneldiği anlaşılmaktadır.
(211) Türk Telekom’un incelenen Ev Avantaj tarifelerinin hedef tüketici kitlesi bakımından
dikkate alınması gereken diğer bir husus ise bu hizmetlerin tek başına sunulması, sadece
sabit arama hizmetlerini içermesidir. Bilindiği üzere Türk Telekom şirket olarak perakende
düzeyde sabit genişbant internet hizmeti sunmamaktadır. Oysa BTK’nın yaptığı
çalışmaya göre sabit hat aboneliği ile sabit internet aboneliği arasında pozitif bir ilişki
bulunmakta, sabit internet aboneliği bulunan anket katılımcıların %64’ünün sabit telefon
hattı aboneliği bulunduğu ancak evinde sabit interneti bulunmayanlarda bu oranın %22’ye
kadar düştüğü görülmektedir. Diğer taraftan, yine BTK verilerine göre, sabit hat
bulundurma nedenleri arasında ilk sırada % 40 oranı ile “gelen aramayı yanıtlama” yer
almakta iken %33 gibi yüksek bir oranla kullanıcıların internet hizmeti için sabit hat
bulundurdukları anlaşılmaktadır. “Arama yapmak” ise %27’lik oranla son sırada
gelmektedir. TTNET de dahil diğer STH işletmecileri ise sabit telefon hizmetleriyle birlikte
sabit genişbant internet hizmetlerini çoklu oyun paketi olarak sunmaktadırlar.
(212) Sabit genibant erişim hizmetleri üzerindeki mobil genişbant internet hizmetlerinin ikame
etkisi bakımından ise, BTK’nın yaptığı çalışmaya göre, mobilite imkanı sağlaması dışında
diğer tüm kriterlerde (kullanım miktarı/kotası, bağlantı kalitesi, hızı, güvenlik, fiyat) sabit
erişim hizmetlerinin hem bireysel hem de kurumsal kullanıcıların gözünde mobil
genişbant hizmetlerine kıyasla daha üstün olduğu görülmektedir. BTK’nın raporunda hem
bireysel hem de kurumsal kullanıcılarda mobil genişbant erişim hizmetinin sabit genişbant
erişim hizmetini ikame düzeyinin oldukça sınırlı kaldığı tespiti yapılmaktadır.
(213) Kullanıcıların hem sabit telefon hizmetini hem de sabit genişbant internet hizmetini çoklu
oyun paketi halinde aynı servis sağlayıcıdan alma eğilimleri dikkate alındığında, Türk
Telekom’un maliyetini karşılamayan Ev Avantaj tarife ve kampanyalarının sabit internet
hizmetleriyle birlikte sunulmamasının bu tarife ve kampanyalardan yararlanan kullanıcı
kitlesinin tüm bireysel sabit abonelerin %8’i ile sınırlı kalmasında dolayısıyla bu tarife ve
kampanyaların rakip STH’lar üzerindeki olası olumsuz etkilerinin sınırlanmasında etkili
olduğu değerlendirilmektedir. Diğer yandan dosya konusu “Ev Avantaj” tarife ve
kampanyaları hem sabit internet hizmetleriyle birlikte sunulmaması hem de sabit-mobil
ikamesinin en yüksek olduğu bireysel kullanıcılara yönelmesi nedeniyle pazarın rekabete
en açık bölümünü hedeflemektedir. Dolayısıyla Türk Telekom’un dosya konusu fiyatlama
davranışıyla rakiplerini dışlamak niyetiyle hareket etmekten ziyade, daralan pazarın
rekabete en açık bu bölümünde özellikle sabit-mobil ikamesinden kaynaklanan rekabetçi
baskıyı karşılamaya yöneldiği değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Türk Telekom’un
rekabeti karşılamaya yöneldiği değerlendirilen maliyet altı fiyatlama davranışının, mevcut
kapsamıyla, mevcut durumda bu kampanyalardan yararlanan abone sayısıyla ve rakip
STH’lar üzerinde dışlayıcı etkisinin tespit edilememesiyle, rekabet ve tüketici refahı
üzerindeki net etkisinin olumsuz olduğu sonucuna ulaşılamamaktadır.

16-15/254-109
82/105

(214) Yukarıda yapılan perakende düzeyde sabit telefon hizmeti piyasasına, kullanıcı davranış
ve eğilimlerine ve sabit mobil ikamesinden kaynaklanan rekabetçi baskıya ilişkin
açıklamalar çerçevesinde, Türk Telekom’un maliyet altı fiyatlama davranışının mevcut
kapsamıyla, yararlanan abone sayısıyla rekabet karşıtı piyasa kapamaya yol açmadığı
dolayısıyla 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi çerçevesinde kötüye kullanma davranışının
ortaya çıkmadığı kanaat ve sonucuna ulaşılmıştır.
I.9. Savunmalara İlişkin Değerlendirmeler
I.9.1. Usule İlişkin Savunmalar
(215) Hem Türk Telekom hem de TTNET tarafından soruşturma yargı kararı üzerine
açılmış olsa da yargı kararının yanında soruşturma açılmasına ilişkin kurul
kararının Türk Telekom’a ve TTNET’e tebliğ edilmediği, varsa muhalif üye
görüşünden savunmada yararlanılmasının engellendiği, Kurul kararında şekil
unsuru yönünden 4054 sayılı kanunun 51. maddesine aykırılık var ise Türk
Telekom’un bunu ileri sürmesinin imkânsız hale geldiği iddiası:
4054 sayılı Kanunun 43. maddesinde “[t]araflara tanınan ilk yazılı cevap verme süresinin
başlayabilmesi için Kurulun bildirim yazısı ile birlikte, iddiaların türü ve niteliği hakkında
yeterli bilgiyi ilgili taraflara göndermesi gerekir” hükmü yer almaktadır. Görüleceği üzere
kanunda iddiaların türü ve niteliği hakkında bilginin soruşturma taraflarına iletilmesi yeterli
sayılmıştır. 19.03.2015 tarihli ve 3108 sayılı bildirim ile TTNET’e hakkındaki iddialara
ilişkin geniş özet ve Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin 27.06.2014 tarih 2014/33 E.,
2014/552 K. sayılı kararının örneği iletilmiştir. Türk Telekom’a ise 11.10.2013 tarihli ve
11752 sayılı bildirim ile mahkemece iptal edilen 21.08.2013 tarihli ve 13-48/692-293 sayılı
Kurul Kararı, 17.10.2014 tarihli ve 11403 sayılı bildirim ile de ilgili mahkeme kararı
bildirilmiştir. İletilmediği belirtilen Kurul kararında iddiaların türü ve niteliğine ilişkin ek bilgi
veya karşı görüş bulunmaması da dikkate alındığında soruşturma açılmasını hükmeden
mahkeme kararı karşısında Kurul kararında yer alacak şekli bir hatanın yürütülen
soruşturmayı sakatlamayacağı değerlendirilmektedir.
(216) Türk Telekom tarafından Danıştay 13. Dairesi’nin temyiz aşamasında Ankara 11.
İdare Mahkemesi'nin kararını bozduğu ve Ankara 9. İdare Mahkemesi kararını
onayladığı ancak her iki kararın idari yargıda henüz kesinleşmediği, Ankara 9. İdare
Mahkemesi’nin iptal kararının kesinleşmemesi sebebiyle Rekabet Kurulu’nun ceza
vermemesi gerektiği ve bu konuda sadece soruşturma yaparak önaraştırmadaki
kararını sürdürmesi gerektiği iddiası:
13-48/692-293 sayılı Kurul kararına karşı açılan davalar Ankara 9. İdare Mahkemesi ve
Ankara 11. İdare Mahkemesi’nde görülmüş, sırasıyla 2013/1899 E., 2014/860 K. sayılı
karar ile onanmış, 2014/33 E., 2014/552 K. sayılı karar ile ise kurul kararının iptaline
hükmedilmiştir. Danıştay 13. Dairesi ise Ankara 11. İdare Mahkemesi’nin kararını onamış,
anılan mahkeme ile aynı gerekçelerle Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin kararını iptal
etmiştir. Bilindiği üzere İYUK’un 28. maddesi çerçevesinde idare kendisine tebliğ edilen
kararları gecikmeksizin uygulamak ile yükümlüdür.

16-15/254-109
83/105

(217) Soruşturma konusu incelenen kampanyalar Ekim 2012-Şubat 2015 dönemini
kapsar iken Nisan 2011 tarihinde başlayan ve Haziran 2012 tarihinde sona eren
"Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası"nın inceleme kapsamından çıkarılması
gerektiği iddiası:
Soruşturma kapsamında Ekim 2012 – Haziran 2015 döneminde Türk Telekom tarafından
uygulanan kampanyalar incelenmiştir. 12 ay boyunca taahhütsüz olarak fayda verilmesini
öngören “Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası” 01.04.2011–30.06.2012 tarihleri
arasında (15 ay) abone alımı gerçekleştirmiştir. Ekim 2011 tarihinden sonra 9 ay boyunca
Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası’na giren aboneler soruşturma kapsamında
bulunan dönemde anılan kampanyadan faydalanmaya ve bu nedenle kampanya
piyasada etki göstermeye devam etmiştir. Soruşturma raporunda da söz konusu
kampanyanın Ekim 2012 tarihinden sonraki abone sayısı ve olası etkisi dikkate alınarak
değerlendirme yapılmıştır.
Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası ile ilgili abone sayısı, trafik miktarı, kampanya
özellikleri gibi bilgiler Türk Telekom tarafından temin edilmiştir. Soruşturma süresi
boyunca soruşturma taraflarıyla kurulan yoğun sözlü ve yazılı iletişim de dikkate
alındığında söz konusu kampanyanın incelendiğinin bilinmediğinin savunulamayacağı
değerlendirilmektedir.
(218) Dosyaya giriş hakkı kapsamında Türk Telekom’un talep ettiği Hukuk Müşavirliği
görüşü ve diğer teşebbüslerden elde edilen bilgilerin Kurum içi yazışma olarak
değerlendirilmesinin Türk Telekom’un savunma hakkını kısıtladığı iddiası:
Dosyaya giriş hakkı 2010/3 sayılı Dosyaya Giriş Hakkının Düzenlenmesine ve Ticari
Sırların Korunmasına İlişkin Tebliğ ile düzenlenmiştir. Tebliğin 7. maddesinin 1. fıkrasında
kurum içi yazışma “Kurulun aldığı nihai kararlar bakımından hazırlayıcı işlem niteliğinde
olan birimler arası yazışmalar” olarak tanımlanmıştır. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise
“kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları veya özel sektör gerçek ve tüzel kişileri
gibi bilgisine başvurulanlarla yaptığı yazışmalar da iç yazışma olarak kabul edilir” ifadesi
yer almaktadır. Aynı Tebliğin 6. maddesinde ise “[t]araflar, dosyaya giriş hakkı
kapsamında, Kurum içi yazışmalar ve başka teşebbüs, teşebbüs birliği ve kişilere ilişkin
ticari sır ve diğer gizli bilgileri içerenler hariç olmak üzere, Kurum bünyesinde kendileri ile
ilgili düzenlenmiş her türlü evraka ve elde edilmiş olan her türlü delile erişebilir” hükmü
yer almaktadır. Bu çerçevede kurum içi yazışma olan Hukuk Müşavirliği görüşünün ve
Türk Telekom’un rakibi konumunda olabilecek teşebbüslerden elde edilen bilgilerin
dosyaya giriş hakkı kapsamı dışında kaldığı değerlendirilmektedir.
(219) Turknet’in 1158 sayılı şikayet dilekçesinin ekindeki "Güncel Ev Avantaj 100 Fiyat
Sıkıştırması Analizi" başlıklı belgenin ticari sır niteliğindeki bilgiler içerdiği
gerekçesiyle Türk Telekom ile paylaşılmadığı, belgede bulunan rakamlar ticari sır
olabilecekse de söz konusu rakamlar kapatılarak analizin paylaşılması gerektiği,
aksi uygulamanın hukuka aykırı olacağı iddiası:
Dosyaya giriş hakkı kapsamında BTK’dan alınan görüş yazıları 23.11.2015 tarihli tutanak
ekinde, şikâyet dilekçeleri ise ticari sırlar kapatılmak suretiyle 27.11.2015 tarihli ve 12427
sayılı yazı ekinde Türk Telekom’a iletilmiştir. Turknet’e ait “Güncel Ev Avantaj 100 Fiyat
Sıkıştırması Analizi” başlıklı tablo ise ticari sırları kapatılmış haliyle Ek Görüş aşamasında
teşebbüse sunulmuştur.

16-15/254-109
84/105

I.9.2. Düzenlemelere ve BTK Onayına İlişkin Hususlar
(220) Türk Telekom’un düzenlemelere ve BTK onayına ilişkin olarak;
 Türk Telekom’un soruşturmaya konu kampanyalarının BTK onayına tabi olduğu,
Tarife Yönetmeliği’nin 6. ve 8. maddeleri gereği Türk Telekom tarafından
uygulanacak tarifelerin BTK düzenlemelerine aykırı olmadığını gösteren ve hizmete
ilişkin genel hüküm ve şartları içeren bilgi ve belgelerin uygulama tarihinden en az
7 gün önce BTK’ya sunulmasının gerektiği, mevzuata uygun şekilde yürürlüğe giren
“Türk Telekom’dan Ev Avantaj Tarifelerine Geçiş İçin Özel Fırsat” ve “Türk
Telekom’dan Ev Avantajlılar İçin Özel Fırsat” kampanyalarının Tarife Yönetmeliğinin
7. maddesinde yer alan rekabetin kısıtlanmasına neden olacak fiyat indirimini
içermemesi ilkesine uygun bulunduğu, BTK’nın aynı maddenin 5. fıkrasına göre
tarifeleri değerlendirirken fiyat sıkıştırması ve yıkıcı fiyatlandırma analizlerini
kullanarak rekabet ihlallerini tespit etmeye yetkili olduğu, Türk Telekom’un
tarifelerinin fiyat sıkıştırması analizi ile yıkıcı fiyat, fahiş fiyat ve çapraz sübvansiyon
kontrolüne tabi olduğu, bu nedenle BTK onayından geçen tarifelerin aşırı
fiyatlandırma, yıkıcı fiyatlandırma ve fiyat sıkıştırması içermediği,
 Bildirim yönteminin onay yönteminin bir parçası olduğu ve zımni onay niteliği
taşıdığı, BTK’nın bildirimi geçersiz kabul etmeye yetkili olduğu, BTK’nın daha önce
“diğer işletmeciler için yeterli düzeyde marjı koruyacak şekilde revize edilerek”,
“tüketicilerin alternatif işletmecilerden benzer koşullarda hizmet alabilmesini
teminen”, “söz konusu teklifin sabit telefon hizmeti sunan diğer işletmecilerin
perakende düzeyde benzer uygulamalar sunabilmelerine imkan tanımadığı”
ifadeleriyle bildirimleri geçersiz saydığı, soruşturmaya konu kampanyalarda
rekabete aykırılık olması halinde BTK’nın ilgili mevzuat kapsamında kampanyaların
geçersiz olduğunu bildirmiş olacağı, Türk Telekom’un tam regülasyon altında
faaliyet göstermesi nedeniyle önaraştırma ve soruşturma açılmaması gerektiği,
 BTK’nın onayına tabi kampanyaların bir kez de Rekabet Kurulu tarafından
incelenmesi ve bir bütün olan idare içinde farklı kararlar alınmasının idarenin
bütünlüğü ilkesine aykırılık teşkil ettiği, 5809 sayılı Kanun ile BTK’ya elektronik
haberleşme sektöründe rekabeti tesis ve muhafaza etmeye yönelik düzenlemeler
yapmak, ortaya çıkan rekabet ihlallerini denetlemek ve yaptırım uygulamak
görevlerinin verildiği, 5809 sayılı Kanunun hem sonraki kanun hem de özel kanun
olması nedeniyle elektronik haberleşme sektöründe rekabetin korunması
hususunda asli yetkinin BTK’ya ait olduğu, Rekabet Kurumu’na ait yetkinin ise genel
ve tamamlayıcı nitelikte olduğu,
 Rekabet Kurulu’nun BTK tarafından onaylanmış olan tarife ve kampanyaları
denetlemekle sektörel düzenleyici otoritenin verdiği bir kararı da denetlemiş olacağı,
oysa Rekabet Kurulu’nun BTK’yı denetlemesinin hukuken olanaksız olduğu, BTK
tarafından onaylı kampanyalara yönelik önaraştırmanın hiç açılmamış olması
gerektiği
iddia edilmiştir.
(221) Yukarıda Rekabet Kurulu’nun elektronik haberleşme sektöründeki yetkisinin ele alındığı
I.3. sayılı bölümde yapılan açıklamaların söz konusu iddialara cevap niteliği taşıdığı
değerlendirilmektedir.

16-15/254-109
85/105

I.9.3. Fiyat Sıkıştırması Analizine İlişkin Hususlar
(222) Eşit etkinlikteki rakip testinin yerleşik işletmecinin perakende birimini toptan
birimiyle sübvanse edip etmediğini değerlendirdiği, makul etkin rakip testinde ise
makul ölçüde etkin hizmet sunan rakip işletmeciye kalan perakende marjın pazarda
rekabet edilmesi için yeterli olup olmadığının test edildiği, Kurulun 13-48/692-293
sayılı kararında daha riskli bir durum olması bakımından eşit etkinlikteki rakiplerin
değil Türk Telekom’un değerlerinin esas alındığı, fiyat sıkıştırması analizi açısından
Türk Telekom’un değil eşit etkinlikteki bir rakibin maliyetlerinin dikkate alınması
gerektiği iddiası:
Kılavuz’un 27. paragrafında,
Kurul, bu şekilde [hâkim durumdaki teşebbüsün fiyatlama davranışı ile] oluşacak
kapamayı değerlendirirken hâkim durumdaki teşebbüs kadar etkin olan
varsayımsal bir rakibin (eşit etkinlikteki rakip) dahi incelenen davranış
sonucunda pazardan dışlanmasının muhtemel olup olmadığını araştırmaktadır.
Bu değerlendirmede, maliyetler ve satış fiyatlarıyla ilgili ekonomik veriler ile
özellikle hâkim durumdaki teşebbüsün maliyetin altında fiyatlama yapıp
yapmadığı incelenmektedir. Söz konusu inceleme yapılırken öncelikle hâkim
durumdaki teşebbüsün maliyetleri dikkate alınmaktadır. Bu maliyetlerle ilgili
güvenilir veriler olmaması durumunda ise rakiplerin maliyet verileri ya da diğer
kıyaslanabilir güvenilir verileri kullanılabilir.
ifadesi yer almaktadır. Bu çerçevede hâkim durumdaki teşebbüs ile eşit etkinlikteki
varsayımsal bir rakibin maliyeti hesaplanırken hâkim durumdaki teşebbüsün maliyetleri
dikkate alınmaktadır. Diğer bir deyişle analiz açısından veriler güvenilir olduğu sürece
Türk Telekom ile eşit etkinlikteki rakibin maliyetinin aynı olduğu kabul edilmektedir. Türk
Telekom açısından ise genel olarak en riskli durum eşit etkinlikteki rakibin yani kendi
maliyetinin değil makul etkinlikteki varsayımsal bir rakibin maliyetlerinin dikkate
alınmasıdır. Zira bu durumda Türk Telekom kadar etkin olmayan makul etkinlikteki rakibin
maliyetinin daha yüksek çıkması mümkündür. Soruşturma kapsamında yapılan
incelemelerde Türk Telekom ile eşit etkinlikteki varsayımsal rakibin değerleri dikkate
alınmıştır.
(223) Hem BTK’ya sunulan hem de önaraştırma döneminde Rekabet Kurumu’na iletilen
analizlerden Türk Telekom’un fiyat sıkıştırması uygulamadığının göründüğü,
Ankara 11. İdare Mahkemesinin 19.06.2914 tarih ve 2013/1899 E., 2014/860 K. sayılı
kararının da bunu teyit eder nitelikte olduğu, önaraştırma sonucunda alınan
kararda da belirtildiği gibi rekabetçi açıdan en kötü senaryoda bile pozitif marj ile
çalışan Türk Telekom’un fiyat sıkıştırması uygulamadığının açık olduğu iddiası:
Türk Telekom’un atıfta bulunduğu 2013/1899 E., 2014/860 K. sayılı mahkeme kararı
Danıştay 13. Dairesinin 24.12.2014 tarihli ve 2014-4523 E., 2014-4548 K. sayılı kararı ile
bozulmuştur. Danıştay 13. Dairesinin gerekçesi işbu soruşturmanın açılmasına da neden
olan Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin 27.06.2014 tarih ve 2014/33 E., 2014/552 K. sayılı
kararının gerekçesi ile paraleldir. Ankara 9. İdare Mahkemesinin söz konusu kararı ise
Danıştay 13. Dairesinin 15.06.2015 tarihli ve 2014/4069 E., 2015/2193 K. sayılı kararı ile
onanmıştır. Bu çerçevede perakende maliyetler, abone ömrü ve ortalama arama süresi
gibi unsurlar da dikkate alınarak daha detaylı şekilde yapılan kârlılık analizine “I.8.2.5
Türk Telekom’un Maliyetlerini Karşılayıp Karşılayamadığına İlişkin Yapılan Hesaplamalar
ve Tespitler” başlıklı bölümde yer verilmiştir.

16-15/254-109
86/105

(224) Türk Telekom’un pozitif marj ile çalıştığını gösteren hesaplamalarda (1) Türk
Telekom tarafından Mayıs 2010’dan bu yana düzenlenen toptan düzeydeki
arabağlantı indirim kampanyaları ve bunların çağrı başlatma maliyetini azaltıcı
etkisi (2) kota aşım ücretlerinin gelir artırıcı etkisi (3) STH işletmecilerinin çağrı
başlatmada VoIP yöntemini kullanabilmeleri ve bunun çağrı başlatma maliyetini
azaltıcı etkisinin göz ardı edildiği, bu unsurların da dikkate alınması halinde Türk
Telekom’un kar marjının yükseleceği iddiası:
Soruşturma kapsamında çağrı başlatma ücretlerine ilişkin indirimler ve kota aşım
ücretlerine ilişkin gelirler dikkate alınmıştır. Türk Telekom’un VoIP yöntemi ile çağrı
taşınmasının maliyetleri düşürücü etkisine ilişkin iddiaları ise kabul edilebilir
bulunmamaktadır. İlgili bölümlerde VoIP yönteminin kullanıcıya getirdiği ek tek seferlik ve
aylık maliyetlerin ancak kurumsal kullanıcılar tarafından karşılanabildiği, daha az trafik
üreten bireysel kullanıcılar açısından VoIP maliyetlerine katlanılmasının makul olmadığı,
bu yargıyı destekler şekilde Türk Telekom’un VoIP ile STH sunmadığı, TTNET’in ise VoIP
ile STH sunduğu abone sayısının çok düşük olduğu ve VoIP yöntemi ile bireysel
abonelere STH sunmaya son verdiği, bu nedenle dosya konusunu oluşturan bireysel
kullanıcılara yönelik sabit arama hizmetleri bakımından VoIP’in yaygın şekilde kullanıldığı
yönündeki savların kabul edilmesinin makul olmayacağı açıklanmıştır.
(225) TurkNet’in ileri sürdüğü maliyet kalemlerinin ve bu maliyet kalemlerinin
hesaplanmasının gerçeği yansıtmadığı, bu durumun BTK’nın görüşünde de ifade
edildiği, perakende pazara ilişkin maliyetlerin dikkate alındığında şeffaf ve gerçeği
yansıtır şekilde hesaplama yapılabileceği hususunun kabul edilemez olduğu,
TurkNet’in iddialarının afaki olduğu, ilgili mevzuat çerçevesinde Türk Telekom’un
tarifelerini fiyat sıkıştırması testine tabi tutan BTK’nın değerlendirmesinde
perakende maliyetlerin (satış pazarlama, genel idari giderler vb.) dahil edildiği,
katlanıldığı ifade edilen bazı maliyetlerin (tahsilat ücreti, ortalama çağrı merkezi
ücreti, reklam, sponsorluk vb.) keyfe keder veya işletmecinin inisiyatifinde olan
maliyet kalemleri olduğu, bu maliyetlerin işletmeci tarafından katlanılmasının
zorunlu maliyetler gibi gösterilmesinin doğru olmadığı, mahkeme kararının
gereğinin yerine getirilmesi için bu maliyetlerin işletmeci için zaruri olduğunun ve
hesaplamaya dahil edilmesi gerektiğinin varsayılması durumunda bile Türk
Telekom’un marjının yine pozitif olacağı, söz konusu maliyet kalemlerinin STH kar
marjına etki edecek nitelikte olmadığı iddiası:
Fiyat sıkıştırması analizinde maliyet kalemlerinin belirlenmesinde kullanılan kıstas
maliyetlerin zorunlu olması değil kaçınılabilir olmasıdır. Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin
27.06.2014 tarih ve 2014/33 E., 2014/552 K. sayılı kararında da Türk Telekom tarafından
şeffaf doğru şekilde hesaplanamayacağı iddia edilen perakende seviyedeki maliyet
kalemlerinin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Zira söz konusu maliyet kalemleri fiyat
sıkıştırması iddialarının değerlendirildiği 13-71/992-423 sayılı Kurul kararında da dikkate
alınmıştır. Perakende seviyedeki maliyetlere ilişkin değerlere ve hesaplama yöntemine
I.8.2.3. sayılı bölümün b) alt başlığında “Perakende Seviyedeki Maliyetler”, Türk
Telekom’un kârlılığına ilişkin açıklamalara ise “I.8.2.5. Türk Telekom’un Maliyetlerini
Karşılayıp Karşılayamadığına İlişkin Yapılan Hesaplamalar ve Tespitler” başlıklı bölümde
yer verilmiştir.

16-15/254-109
87/105

(226) Soruşturmaya konu kampanyalar uygulanmaya başladığından beri rakip STH
işletmecilerinin piyasa dışına çıkmadığı, aksine daralan bir pazar olan sabit ses
pazarında geçen 2 yılda pazar paylarını artırdıkları, bu durumun BTK tarafından
yayınlanan pazar verilerinden görülebileceği, STH işletmecilerinin ilgili hizmetteki
2013 yılının 1. çeyreğindeki gelir bakımından pazar payının %15 olduğu, 2014 yılının
2. çeyreğinde ise bu oranın %42 olduğu, 2014 yılında Türk Telekom’un ise sabit
telefon gelirlerinin ve ses trafiğinin azaldığı iddiası:
Türk Telekom ile rakiplerinin pazar paylarına ilişkin değerlendirmelere “I.8.4. Hakim
Durumun Kötüye Kullanıldığı İddialarına İlişkin Değerlendirme” bölümünde yer verilmiştir.
Bu çerçevede başkaca bir değerlendirmede bulunulmasına gerek görülmemektedir.
(227) Türk Telekom’un çağrı başlatma ücretlerine ilişkin olarak incelenen dönem içinde,
Ekim 2012 - Aralık 2012 arasında uyguladığı STH İşletmecileri İçin Kademeli Çağrı
Başlatma İndirim Kampanyasının Soruşturma Raporu’nda dikkate alınmadığı
iddiası:
Soruşturma kapsamında 07.08.2015 tarihli ve 8191 sayılı yazı ile Türk Telekom’dan “Türk
Telekom şebekesi üzerinden başlatılan çağrılar için Ekim 2012 – Haziran 2015
döneminde STH işletmecilerine uygulanan indirimler, bu indirimlerin uygulanma usulü
(aylık, yıllık vb.) ve indirimlerle birlikte STH işletmecilerinin Ekim 2012 – Haziran 2015
döneminde aylık bazda ödediği ortalama çağrı başlatma ücreti (kr)” hakkında bilgi talep
edilmiştir. Türk Telekom’un 24.08.2015 tarihli ve 3992 sayılı cevabi yazısında STH
işletmecilerine uygulanan indirimli ortalama dakika başına ücret bilgisi belirtilmemiş,
“Ekim 2012-Aralık 2012 arasında ekli word dosyasında belirtildiği şekilde, Ocak 2013-
Haziran 2015 arasında ise ekli PDF dosyasında belirtildiği üzere indirim esasları
belirlenmiştir” ifadesine yer verilmiştir. Ancak ekler incelendiğinde 2013 yılı için geçerli bir
BTK kararı ve 2011 yılı için geçerli olduğu ifadesini içeren bir doküman tespit edilmiştir.
Bunun üzerine sadece 2013 yılı için çağrı başlatma hizmetinin indirimli sunulduğu kabul
edilmiştir.
Türk Telekom’un ikinci yazılı savunmasının ardından çağrı başlatma indirimlerine ilişkin
ek belgeler sunması üzerine çağrı başlatma maliyeti hesaplanırken çağrı başlatma
hizmetine ilişkin indirim soruşturma kapsamında incelenen tüm dönem için uygulanmıştır.
(228) 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile düzenlenen ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon
Kanunu'nun Geçici 3. maddesi uyarınca Haberleşme Vergisi mükellefinin Türk
Telekom olduğu, diğer STH işletmecilerinin haberleşme vergisi mükellefi olmaması
sebebiyle haberleşme vergisinin fiyat sıkıştırması analizinde dikkate alınmaması
gerektiği iddiası:
Türk Telekom tarafından ikinci yazılı savunma kapsamında yapılan ek açıklama üzerine,
Türk Telekom ile eşit etkinliğe sahip rakip bir STH işletmecisinin haberleşme vergisi
maliyetine katlanmayacağı göz önüne alınarak haberleşme vergisi karlılık
hesaplamasında Türk Telekom’un maliyetleri arasından çıkarılmıştır.

16-15/254-109
88/105

(229) Yıllık paket satış geliri ve kota dışı gelir dışındaki Türk Telekom’un elde ettiği diğer
gelir kalemlerinin hesaplamalara dâhil edilmesi talebi:
Öncelikle Türk Telekom tarafından bu yönde herhangi bir bilgi sunulmamasına karşın,
Soruşturma Heyetince teşebbüsten sabit ücret ve kota aşım geliri dışında gelirinin
bulunup bulunmadığına ilişkin bilgi talep edilmiş, Kurum kayıtlarına 31.08.2015 tarih ve
4070 sayı ile giren 28.08.2015 tarihli e-postada bazı gelir kalemlerinden bahsedilmiş,
“Şirketimizce bu gelir kalemlerin ayrıntısına ilişkin bilgiye bu aşamada ulaşılamamıştır.
Bu bilgi en kısa sürede Kurumunuza sunulacaktır.” ifadesine yer verilmiştir. 10.09.2015
tarih ve 4254 sayı ile Kurum kayıtlarına giren 03.09.2015 tarihli e-postada ise bağlantı
ücreti, nakil ücreti, özellik ücreti gibi bazı gelirlerin toplam tutarları sunularak “Sadece EA
abonelerine ait veya 23 kampanya özelinde bu bilgi ayrıştırılamamıştır.” denmiştir. Buna
karşın Türk Telekom tarafından yapılan 2. Yazılı Savunmada söz konusu gelirler Ev
Avantaj 100 ve Ev Avantaj 200 aboneleri için ayrıştırılarak sunulmuştur. Türk Telekom
tarafından söz konusu gelir kalemleri ve bu kalemlere hangi ücretlerin yansıtıldığı
aşağıdaki gibi belirtilmiştir:
PSTN bağlantı ücreti (Tesis Ücreti): İlk bağlantı yapıldığında aboneye yansıtılan
ücrettir.
PSTN kapatılma ücreti (Kapama Ücreti): Birikmiş ödenmemiş faturası olup da
hattı kapanıp açılan abonelerden alınan ücrettir.
PSTN ayrıntı ücreti: Görüşme detayı isteyen abonelere yansıtılan ayrıntılı fatura
ücretidir.
PSTN çeşitli borçlar: Bu kalemin içerisinde yer alan alt ücret kalemlerinin başlıca
örneklerinin aşağıdaki gibi olduğu belirtilmiştir:
- Devir Ücreti: Hattını devir yaptıran abonelere yansıtılır.
- Nakil Ücreti: Hattını nakil yaptıran abonelere yansıtılan ücrettir.
- Özellik Ücreti: Mevcut hizmetine ek olarak alınan özellikler için ücret yansıtılır.
Özellik ücretinin altında (…..) civarı ücret kalemi bulunmaktadır. Örneğin Çıkan
Aramalara Kapama (…..) TL, Giren Aramalara Kapama (…..) TL’dir. Bu ücretler
abonenin üzerinde özellik olduğu müddetçe her ay alınmaktadır.
- Numara Değişikliği Ücreti: Numara değişikliği yapan abonelere yansıtılan
ücrettir.
- Unvan Değişikliği Ücreti: Unvan değişikliği yapan abonelere yansıtılan
ücrettir.
- Vade farkı bedelleri (Gecikme Ücreti): Faturanın geç ödenmesinden dolayı
oluşan gecikme ücretidir.
Söz konusu gelir kalemlerinin yukarıda aktarılan içeriğinden de anlaşılacağı üzere arızi
olduğu ve abonelerin genelinden elde edilen, düzenli bir gelir niteliği taşımadığı
görülmektedir. Ayrıca Türk Telekom’un bu tür arızi gelirlere dayanarak maliyetlerini
karşılayamadığı bir kampanya düzenlemesi de makul ve rasyonel görülmemektedir.
Nitekim söz konusu gelir kalemleri abonelerin söz konusu işlemleri gerçekleştirmeleri
durumuna bağlı olup öngörülebilir ve kesin nitelik taşımamaktadır. Bu nedenle söz
konusu gelir kalemlerinin Türk Telekom’un düzenlediği kampanyalar ile fiyat
sıkıştırmasına yol açıp açmadığı değerlendirmesinde yer almaması gerekmektedir.
Rekabet Kurulu’nun benzer analizleri yaptığı 19.11.2008 tarih, 08-65/1055-411 sayılı ve
19.12.2013 tarih, 13-71/992-423 sayılı TTNET fiyat sıkıştırması kararlarında da bu
şekilde bir gelir kaleminin dikkate alınmadığı görülmektedir. Bahse konu Kurul
kararlarında incelenen internet hizmetleri açısından da benzer nitelikte gelirler söz
16-15/254-109
89/105

konusu olmaktadır. Bu bakımdan Kurul’un içtihadı ile uyumlu olacak şekilde söz konusu
arızi gelir kalemlerinin analizde yer almasının uygun olmadığı değerlendirilmiştir.
(230) Soruşturma raporunda, Türk Telekom'un taahhütsüz ev avantaj kampanyalarından
olan Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası’nın kampanya içeriğinin “12 ay
boyunca GSM yönüne 200 dk., şehiriçi ve şehirlerarası yönüne 3000 dk.” şeklinde
ifade edildiği ancak söz konusu kampanyanın 24 ay boyunca geçerli olduğu iddiası:
Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası’na ilişkin hesap ve değerlendirmelerde
kampanyanın 24 ay boyunca fayda sağladığı dikkate alınmıştır.
(231) Türk Telekom tarafından Rekabet Kurumu’na ulaştırılan verilerde sadece Şubat
2015 zammının yer aldığı, yapılan hesaplamalara Temmuz 2015 zammının dahil
edilmesi talebi:
Türk Telekom tarafından 30 Temmuz 2015 tarihinde aylık paket ücretlerine yapıldığı
belirtilen zam Ek Görüş çerçevesinde yapılan abone ömrü boyunca elde edilen ortalama
aylık paket ücreti hesaplamasında dikkate alınmıştır.
(232) Yapılan maliyet hesaplamasının kampanyalar ve bu kampanyaların ilgili olduğu
tarifeler üzerinden gelir maliyet karşılaştırmasına dayandığı ancak Türk
Telekom’un yaptığı hesaplamaların tarife-kampanya sıralamasıyla oluştuğu, söz
konusu hesaplama yönteminin “7’den 7’ye GSM” kampanyası için yapılan
kampanyanın karlılığını yansıtmadığı iddiası:
Yapılan yazılı savunmada Türk Telekom tarafından, Soruşturma Raporunda yer verilen
maliyet analizinin öncelikle Soruşturma Raporunda sıralanan kampanyalar ve bu
kampanyaların ilgili oldukları tarifelerin belirlenmesi ve ardından bu kombinasyonlar
üzerinden gelir maliyet karşılaştırmasına dayandığı, söz konusu analizin Türk Telekom'un
tarife-kampanya kurgusunu tam olarak yansıtmadığı, abonelerin öncelikle bir tarifeye
abone olduğu ardından çeşitli kampanyalardan kendi isteğiyle ya da Türk Telekom'un
tanımlaması üzerine faydalandığı, "Haydi Konuş" kampanyası ve "7’den 7’ye GSM"
kampanyası abonelerinin Türk Telekom'a herhangi bir taahhütte bulunmadığı,
Soruşturma Raporunda yer verildiği haliyle "7’den 7’ye GSM" kampanyası için yapılan
analizin anılan kampanyanın karlılığını yansıtamadığı, Ev Avantaj 100 aboneleri içinde
anılan kampanyadan da yararlanan dar bir abone kitlesinin varsayımsal karlılığını
yansıttığı, bu durumun diğer kampanyadan yararlanan aboneler için ayrıca bir hesaplama
yapılması ve bu abonelerin de "7’den 7’ye GSM" kampanyasından yararlanabilmesi
durumunda çifte hesaplamaya neden olabileceği iddia edilmiştir.
Söz konusu iddianın sağlıklı değerlendirilmesi için öncelikle Türk Telekom’un kampanya
kurguları hakkında bilgi verilmesinde fayda bulunmaktadır. Öncelikli olarak Türk Telekom
bazı kampanyaları kapsamında taahhüt talep ederken bazı kampanyaları kapsamında
böyle bir koşul getirmemektedir. Ayrıca Türk Telekom’un kurguladığı kampanyaların bir
kısmında paket gelirleri üzerinden belirli indirimler öngörülürken bir kısmında paket geliri
karşılığında ek konuşma hakkı tanınmaktadır. Bunlara ek olarak, bir abonenin aynı anda
birden fazla kampanyadan faydalanabildiği belirtilmektedir. Bu nedenle, belirli bir
kampanya yerine tarifenin karlılığının hesaplanması durumunda taahhütlü/taahhütsüz,
paket geliri üzerinden indirim alan/almayan değişik tarihlerde değişik kampanyalara
katılmış olan abonelerin tek bir havuzda olduğu varsayılarak ve yine bu aboneler
açısından uygulamada mümkün olmayacağı değerlendirilen tek bir karlılık hesaplaması
yapılmasının oldukça hatalı sonuçlar doğuracağı aşikârdır.

16-15/254-109
90/105

Bu bağlamda her bir kampanya için tarife bazlı bir yaklaşım benimsenmesi durumunda,
aynı anda başka bir kampanyadan da bazı faydaları elinde bulundurabilmesinden
bağımsız olarak belirli bir kampanyadan fayda elde eden bir abone havuzuna verilen
faydalar için katlanılan maliyetlerin söz konusu abonelerden elde edilen gelir ile karşılanıp
karşılanmadığı incelenmektedir. Söz konusu abonelerden bir kısmının başka bir
kampanyadan da fayda elde ettiği durumda diğer kampanyanın karlılık
değerlendirmesinde bu aboneler dikkate alınmaktadır. Buna karşılık her bir kampanya
için ayrı karlılık değerlendirmesi yapılması mükerrer bir değerlendirmeye yol açmamakta,
bu durum yalnızca aynı tarifeye yönelik incelenen kampanyaların ortak aboneye sahip
olmasından kaynaklanmaktadır.
(233) Soruşturma kapsamında incelenen kampanyaların geliri olmadığı, Türk Telekom’un
tarife temelli yaklaşımının olması sebebiyle yapılan hesaplamalarda dikkate alınan
gelirin tarife havuzunun geliri olduğu iddiası:
Söz konusu iddiaya ilişkin olarak, “kampanya geliri” şeklinde ifade edilen gelir ile neyin
kastedildiği anlaşılamamaktadır. Nitekim yukarıda da belirtildiği üzere Türk Telekom’un
uyguladığı kampanyalar kapsamında paket gelirleri üzerinden belirli indirimler öngördüğü
veya paket geliri karşılığında ek konuşma hakkı tanıdığı anlaşılmaktadır. Soruşturma
kapsamında, inceleme konusu kampanyalardan faydalanan abonelerden elde edilen gelir
ile söz konusu aboneler için katlanılan kaçınılabilir maliyetler karşılaştırılmaktadır. Bu
nedenle abonelerin başlıca (kota aşımı vb. dışındaki) geliri, faydalandıkları kampanya
kapsamında paket geliri üzerinden bir indirim öngörülmesi durumunda paket gelirinden
söz konusu indirimlerin düşürülmesi sonrasında elde edilen gelir veya böyle bir durum
söz konusu değilse paket gelirinin tamamı olarak hesaplanmaktadır. Dolayısıyla,
kampanyaya özgü herhangi bir gelirden bahsetmek mümkün görünmemektedir.
(234) Türk Telekom’un Haydi Konuş Kampanyası ve Her Yöne 3000 Dakika Kampanyası
abone ömrünün 50 ay, 7’den 7’ye GSM kampanyası abone ömrünün ise (…..) ay
olarak esas alınması gerektiği iddiası:
Türk Telekom tarafından yapılan savunmada abone ömrü hesaplamasının Rekabet
Kurulu'nun 19.12.2013 tarih ve 13-71/992-423 sayılı kararında yer verilen yönteme uygun
olarak ve ihlal oluşturduğu tespit edilen her bir kampanya bazında hesaplandığı, Türk
Telekom'dan bilgi talep edilen zaman diliminin öncesinde (Nisan 2011- Haziran 2012)
abone alan Haydi Konuş kampanyasına ilişkin veriler temin edilerek anılan Kurul
kararında açıklanan yöntemin söz konusu verilere uygulanması ile abone ömrü
hesaplandığı, öte yandan, halihazırda Her Yöne 3000 Dakika kampanyası için abone
ömrü hesaplamanın mümkün olmadığı, zira söz konusu kampanyanın abonesi olan
müşterilerin taahhüt sürelerinin Eylül ayından itibaren dolmaya başladığı, kampanyanın
abone ömrünün soruşturma kapsamında Türk Telekom tarafından sağlanan verilerle
hesaplanan abone ömründen de farklı olacağı, nitekim sunulan veri havuzu içinde yer
alan tüm kampanyaların uygulanma süresi 12 ay olduğu, 24 aylık bir kampanya olan Her
Yöne 3000 Dakika kampanyası için uygun olan örneğin yine 24 ay fayda sağlayan Haydi
Konuş kampanyası buna göre, hesaplamada Her Yöne 3000 Dakika kampanyasının
abone ömrünün de (…..) ay olarak alındığı, 7’den 7’ye GSM kampanyasının abone ömrü
kampanya özgü verilerin Rekabet Kurulu'nun 19.12.2013 tarih ve 13-71/992-423 sayılı
kararında yer verilen yönteme uygun olarak hesaplanması sonucunda (…..) ay olarak
bulunduğu iddiaları yer almaktadır.

16-15/254-109
91/105

Söz konusu iddialara ilişkin olarak öncelikle gerek 19.12.2013 tarih ve 13-71/992-423
sayılı Kurul kararında gerekse mevcut soruşturma kapsamında kampanya bazlı bir abone
ömrünün hesaplanmadığı belirtilmelidir. Dolayısıyla Türk Telekom tarafından 19.12.2013
tarih ve 13-71/992-423 sayılı Kurul kararı ile uyumlu olarak yapıldığı belirtilen hesaplama
söz konusu karardaki abone ömrü hesaplaması yaklaşımı ile çelişmektedir. Soruşturma
kapsamında söz konusu Kurul kararına uygun bir yaklaşım kullanılarak tüm kampanyalar
için geçerli olacak ortalama bir abone ömrü kullanılması tercih edilmiştir. Zira teşebbüs
tarafından da kampanya bazlı bir abone hareketi bilgisi sunulamayacağı 12.05.2014
tarihli ve 2434 sayı ile Kurum kayıtlarına giren yazıda ifade edilmiştir.
Diğer yandan, 12 ve 24 ay taahhüt veren abonelerin farklı abone ömrüne sahip olacağı
değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, 07.08.2015 tarihli ve 8222 sayılı yazı ile Türk
Telekom’dan 12 ay ve 24 aylık taahhüt verenler için ayrı ayrı olacak şekilde abone
hareketi bilgisi talep edilmiştir. Buna karşın Kurum kayıtlarına 15.09.2015 tarih ve 4360
sayı ile giren e-posta ile verilen nihai abone hareketleri verisine ilişkin olarak Türk
Telekom tarafından aşağıdaki açıklama yapılmıştır:

16-15/254-109
92/105

Yukarıdaki açıklamadan hareketle, Türk Telekom’dan 12 ve 24 aylık taahhüt talep edilen
abonelerin bilgisinin ayrı ayrı istenmesine rağmen bu bilgi Türk Telekom’dan temin
edilememiş ve taahhütlü aboneler için tek bir veri verilmiştir. Sunulan veride Ev
Avantajlıya Her Yöne 3000 Dakika Bedava Kampanyası’na ilişkin abone hareketlerinin
de bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, Türk Telekom tarafından ileri sürülen ve
sunulan veri havuzu içinde yer alan tüm kampanyaların uygulanma süresinin 12 ay
olduğu iddiası gerçeği yansıtmamaktadır.
Öte yandan, soruşturmanın konusunu Türk Telekom’un tüm Ev Avantaj tarife ve
kampanyaları oluşturmaktadır. Bu bağlamda, dosya kapsamında 150’den fazla tarife-
kampanya kırılımının karlılık değerlendirmesi yapılmıştır. Dolayısıyla, yalnızca yukarıda
maliyetlerin karşılanmadığı belirtilen üç kampanya için kampanya bazlı abone ömrünün
dikkate alınmasının soruşturmanın bütünlüğü ve tutarlılığı açısından makul olmadığı
değerlendirilmiştir.
(235) Aylık ortalama kota aşım gelirinin Ev Avantaj 100 ve Ev Avantaj 200 tarifelerinin
2013, 2014 ve 2015 yıllarında toplam kota aşım gelirlerinin söz konusu yıllara ait
ortalama abone sayısına, çıkan sonucun da 12’ye bölünmesi ile hesaplandığı, bu
yöntem yerine ilgili tarifelerin aylık bazda abone başına gerçekleşen kota aşım
gelirlerinin ortalamasının alınmasının daha doğru sonuç vereceği iddiası:
Soruşturma kapsamında 25 kampanya ve 7 tarife kombinasyonundan oluşan 200’e yakın
karlılık hesaplaması gerçekleştirilmiştir. Karlılık hesaplamalarında ise 20’den fazla kalem
dikkate alınmıştır. Bu genişlikteki bir incelemede izlenecek yöntem belirlenirken, en doğru
sonuçları işlem kolaylığı ve usul ekonomisi sağlayacak şekilde veren optimum yöntemin
seçilmesi önem taşımaktadır.
Aylık ortalama kota aşım gelirinin hesaplanmasına ilişkin olarak soruşturma kapsamında
benimsenen yöntem ile savunmada Türk Telekom tarafından önerilen yöntem arasında
ilke olarak çarpıcı bir fark bulunmamaktadır. Soruşturma kapsamında kullanılan yöntemin
fiyat-maliyet analizinde dikkate alınan diğer kalemlerin hesaplamasıyla da tutarlı olduğu
göz önüne alındığında ortalama kota aşım gelirlerinin hesaplama yönteminde değişikliğe
gidilmesine gerek olmadığı değerlendirilmiştir.

16-15/254-109
93/105

(236) Toptan seviyedeki maliyetlerin hesabında her kampanya bazında ortalama bir
abonenin kaç dakika konuştuğunun belirlenmesi gerektiği, abonelerin kampanya
sonrasında gerçekleştirdiği görüşmelerin de hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği;
Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk. Bedava Kampanyası, Haydi Konuş Ev Avantaj
200 Kampanyası ve İlk 500 Bin Aboneye 7'den 7'ye GSM Kampanyalarından
faydalanan abonelerin ortalama dakika kullanımının taahhütlü kampanya süresinin
bitimiyle trafiğin azaldığı, söz konusu trafiğin azalma eğilimi hesaplama
aşamasında gösterilmediğinde her bir abonenin taahhütlü kampanya bitiminden
sonra dahi ortalama dakika kadar trafik oluşturmuş gibi göründüğü;
Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk. Bedava Kampanyası, Haydi Konuş Ev Avantaj
200 Kampanyası ve İlk 500 Bin Aboneye 7'den 7'ye GSM Kampanyalarına ilk giren
abonelere ait kampanya görüşme süresi, diğer kampanya görüşme süresi,
kampanyasız indirimli görüşme süresi ve toplam görüşme süresi verileri ile
taahhüt/kampanya dönemi ve sonrası dönemde gerçekleşen abone başına
değerlerin hesaplanabildiği;
12 aylık kampanya olan İlk 500 Bin Aboneye 7'den 7'ye GSM Kampanyasına 2013
Temmuz ayında abone olan ortalama bir abone için ilk 12 ayın ortalama görüşme
süresinin (…..) dakika, Taahhüt/Kampanya sonrası ortalama görüşme süresinin
ortalama (…..) dakika olduğu ve soruşturma raporunda yer alan hesaplamada ise
abone başına ortalama görüşme süresinin (…..) dakika olduğu, abone ömrüne göre
ağırlıklandırıldığında ise ortalama görüşme süresinin (…..) dakika olarak
hesaplandığı, son olarak Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası, İlk 500 Bin
Aboneye 7'den 7'ye GSM Kampanyası yöntemi ile hesaplandığında abone başına
ortalama görüşme süresinin (…..) dakika olduğu iddiaları:
Öncelikle belirtmek gerekir ki, nihai olarak 11.09.2015 tarihli ve 9567 yazımız ile Ekim
2012 - Haziran 2015 döneminde “aylık bazda kampanya ve tarife bazında trafik ve abone
sayısı bilgileri” talep edilmiştir. Ayrıca konu ile ilgili olarak hangi bilginin talep edildiğinin
tam olarak açıklanması amacıyla Türk Telekom yetkilileri ile Kurumumuzda bir toplantı
gerçekleştirilmiştir. Bahse konu yazımızda abonelerin yalnızca kampanyanın devam ettiği
sürede gerçekleştirdiği trafik miktarı gibi bir kısıtlama yer almamakla beraber trafik
miktarının talep edildiği dönem de açıkça yer almaktadır. Dolayısıyla bilgi istemeye konu
kampanya ve tarifelerden faydalanan abonelerin kampanyaya katıldıkları aydan itibaren
eğer varsa Haziran 2015 tarihine kadar olan trafiklerinin istendiği aşikârdır. Nitekim abone
ömrünün hesaplanması amacıyla talep edilen abone hareketleri bilgisinden de
anlaşılacağı üzere bir abonenin kampanyaya girdiği aydan itibaren başka bir tarife veya
kampanyaya geçmesi veya aboneliğini iptal etmesi durumlarına kadar söz konusu
kampanyanın abonesi olarak kabul edildiği ve abone ömrünün devam ettiği
varsayılmaktadır. Gerek Soruşturma Raporu gerekse Ek Görüş kapsamında yapılan
analizlerde 2015 Temmuz ayı itibariyle kazanılan bütün abonelerin oluşturdukları trafik
kullanıldığında kampanya kapsamında maliyetlerin karşılanıp karşılanmadığı
incelenmiştir. Dolayısıyla, Türk Telekom’un söz konusu ay itibariyle maliyetlerini
karşılayamayacağı kadar yüksek bir trafik miktarının ortaya çıkması durumunda ileride
ortalama trafiğin düşeceği beklentisiyle bir kampanya gerçekleştirmesi makul
görülmemektedir. Zira, Türk Telekom’un da savunmasında belirttiği üzere bir abonenin
aynı anda birçok kampanyadan faydalanması söz konusu olabilmektedir, bu durumda
abonelerin söz konusu kampanyanın fayda verdiği dönemin bitmesi durumunda bile aynı
anda fayda aldığı diğer kampanyalar kapsamında daha düşük, aynı veya daha yüksek
miktarlarda trafik oluşturmalarının önünde bir engel bulunmamaktadır. Aşağıda Türk
Telekom’dan edinilen bilgilere göre Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk. Bedava
Kampanyasına katılan abonelerin gerçekleştirdikleri trafiklerin dağılımı yer almaktadır:
16-15/254-109
94/105

Tablo 27: Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk. Bedava Kampanyasına Trafik Bilgisi
Dönem Abone Sayısı Kampanyalı Diğer Kampanya Kampanyasız Kota Dışı Toplam
2013/09 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2013/10 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2013/11 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2013/12 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2014/01 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2014/02 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2014/03 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2014/04 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2014/05 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2014/06 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
201407 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2014/08 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2014/09 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2014/10 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2014/11 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2014/12 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2015/02 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2015/03 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2015/04 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2015/05 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2015/06 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
2015/07 (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Toplam (…..) (…..) (…..) (…..) (…..) (…..)
Yukarıdaki tablodan abonelerin diğer kampanya görüşme sürelerinin değişkenlik
gösterdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, ilgili kampanya kapsamında gerek kampanyanın
fayda vermeye devam ettiği dönemin sonu itibariyle gerekse taahhüt sürelerinin
bitiminden sonraki dönemde oluşabilecek abone sayısı, trafik verisi ve abone başı
ortalama trafiğin hesaplanması mümkün görünmemektedir. Türk Telekom’un da bu
belirsizlik ortamında ileride trafiğin düşeceği beklentisiyle hareket etmesinin rasyonel
olmadığı değerlendirilmiştir.
(237) Çağrı başlatma maliyeti hesaplanırken, Türk Telekom çağrılarını kendi şebekesi
üzerinden başlatması nedeniyle çağrı başlatma maliyetinin sıfır olarak alınması
gerektiği, Türk Telekom kadar trafik üretebilen bir işletmecinin THK
kullanmayacağı ve kendi altyapısına sahip olacağı iddiası:
Yukarıda özetine yer verilen iddia, fiyat sıkıştırması yoluyla rekabetin kısıtlandığı
yönündeki iddialar incelenirken benimsenen ve alternatif testlere göre hâkim durumdaki
teşebbüs için daha düşük bir eşik belirleyen eşit etkinlikteki rakip testi ve fiyat sıkıştırması
teorisinin özü ile uyumlu değildir.
Soruşturma kapsamında bir yıkıcı fiyat incelemesi yapılmamış, Türk Telekom’un kendi
muhasebe maliyetlerini karşılayıp karşılamadığı sorgulanmamıştır. Hâkim durumun
kötüye kullanılması hallerinden olan fiyat sıkıştırmasının ayırt edici özelliği hâkim
durumdaki teşebbüsün dikey bütünleşik yapıda olması ve üst pazarda üretilen mal veya
hizmetin alt pazarda faaliyet gösterebilmek için vazgeçilmez olmasıdır32.


32 Kılavuz, paragraf 62.
16-15/254-109
95/105

(238) Toptan seviyede sağlanan çağrı başlatma hizmetinin tek başına, perakende
seviyede doğrudan tüketiciye sunulan bir hizmet olmadığı, Türk Telekom için THK
maliyetinin sıfır alınması gerektiği, THK hizmetleri üzerinden bir hesaplama
yapılmak isteniyorsa bunun bir STH işletmecisi olan TTNET üzerinden yapılması
gerektiği iddiası:
Yukarıda toptan maliyetlerin tümüne ilişkin yapılan açıklamalar toptan seviyedeki bir
maliyet kalemi olan THK maliyeti için de geçerlidir. Kararın ilgili bölümlerinde THK
maliyetine ilişkin açıklamalar da yer almaktadır. Bu noktada soruşturma kapsamında Türk
Telekom’un veya TTNET’in değil, Türk Telekom’un verilerinden faydalanılarak en az
hâkim durumdaki teşebbüs kadar etkin hipotetik bir rakibin maliyetlerinin hesaplandığının
vurgulanmasının yeterli olacağı değerlendirilmektedir.
(239) STH işletmecilerinin çağrı başlatma maliyeti hesaplamasında STH işletmecilerinin
ödedikleri çağrı başlatma ücreti ile STH işletmecilerinin başlattıkları trafik
miktarının birlikte değerlendirilmesi gerektiği;
Temmuz 2013 – Ocak 2015 tarihleri arasında abonesi bulunan İlk 500 Bin Aboneye
7'den 7'ye GSM Kampanyası için arabağlantı indirim kampanyaları dahil edilmeden
çağrı başlatma maliyetinin (…..) kr/dk olarak bulunduğu;
Söz konusu dönemde STH işletmecilerinin ürettiği trafiğin hepsini ürettiği
varsayılan bir STH işletmecisine %40 ile %29 arasında değişen oranlarda indirim
uygulanacağı, her ay erişilen indirim oranının ilgili aya ait indirimsiz ortalama çağrı
başlatma ücretine uygulanması ile bulunacak aylık ortalama indirimli çağrı
başlatma maliyetlerinin ortalamasının ise (…..) kr/dk olduğu,
Çağrı başlatma maliyetlerinin tüm Türk Telekom trafiği üzerinden hesaplandığı,
STH işletmecilerinin kendi hacim seviyelerindeki indirimlerin dikkate alınmadığı,
oysa Türk Telekom kadar trafiğe sahip bir işletmecinin STH modelini uygulaması
makul olmadığı, Türk Telekom’un STH işletmecilerine soruşturma döneminde çağrı
başlatma ücretleri üzerinden ortalama %31,6 indirim sağlandığı, TT Kart kararında33
benzer indirimlerin dikkate alındığı ve emsal olması gerektiği iddiaları:
Türk Telekom tarafından çağrı başlatma hizmetine uygulanan indirim sistemi düşük trafik
hacmi için yüksek oranlı indirimler öngörürken bu oran giderek düşmekte belirli bir trafik
miktarının üstü ise indirimden faydalanamamaktadır. Türk Telekom’un rakiplerinden çok
daha fazla (örneğin 2013 yılı için yaklaşık (…..) kat) trafik üretmesi, kendisi açıktan çağrı
başlatma hizmeti almak zorunda olsaydı (diğer bir ifadeyle eşit etkinlikteki rakibinin)
ödemek durumunda kalacağı ortalama çağrı başlatma indirimi oranını düşürmektedir.
İndirimli ve indirimsiz dakika başına ortalama çağrı başlatma maliyetleri arasında ancak
(…..) kr.’a ((…..) TL/dk) yakın bir fark oluşmaktadır.


33 Kurul’un25.06.2014 tarih ve 14-22/456-201 sayılı Kararı.

16-15/254-109
96/105

Türk Telekom kendisinin değil, rakiplerinin toplam trafiğinin aynı indirim sistemi
çerçevesinde değerlendirilerek bir ortalama çağrı başlatma maliyeti tespit edilmesi
gerektiğini savunmaktadır. Öncelikle söylemek gerekir ki bir teşebbüsün etkinliğinin en
önemli nedenlerinden biri ölçek ekonomisinden faydalanabilmesidir. Türk Telekom’un
ölçek ekonomisinden faydalanmasını ve etkinliğinin artmasını sağlayan unsurlardan biri
olan yüksek trafik hacmi yerine çok daha küçük bir trafik hacminin kullanılmasının eşit
etkinlikteki rakip testi ile çelişeceği açıktır. Savunmada eşit etkinlikteki rakip testinden
başka bir test uygulanması öngörülüyorsa bunun hangi test olduğu, bu tercihin nasıl
temellendirildiği, diğer maliyet ve gelirlerin hesaplanmasında Türk Telekom’un verileri
kullanılırken çağrı başlatma maliyetinde Türk Telekom’un ilgili verilerinin
kullanılmamasının yaratacağı tutarsızlığın nasıl giderileceği açıklanmamaktadır.
Nitekim kendi altyapısına sahip olan ve ölçek-kapsam ekonomilerinden dolayı aynı
altyapı üzerinden çok sayıda kullanıcıya, çeşitli hizmetler sunabilen Türk Telekom’un
transmisyon maliyetlerinin rakiplere göre oldukça düşük olacağı değerlendirilmektedir.
Zira dosya kapsamında diğer teşebbüslerden elde edilen veriler de bu durumu açıkça
ortaya koymaktadır. Buna karşın soruşturma kapsamında eşit etkinlikteki rakip testinin
benimsenmiş olmasının bir sonucu olarak çağrı taşıma açısından da Türk Telekom’un
maliyetleri dikkate alınmıştır.
Bu çerçevede Türk Telekom’un dakika başına ortalama çağrı başlatma maliyetinin Türk
Telekom’un ilgili dönemde gerçekleşmiş trafik hacmi üzerinden eşit etkinlikteki bir rakibin
de faydalanacağı indirimler dikkate alınarak hesaplanmasının yerinde olduğu
değerlendirilmektedir.
Hem TT Kart kararında hem de işbu kararda Türk Telekom’un alternatif işletmecilere
yaptığı çağrı başlatma ücretlerinde uyguladığı indirimler Türk Telekom’un trafik verisi
kullanılarak dikkate alınmıştır. İki karar açısından çelişki bulunmamaktadır. İki karar
arasındaki tek fark hesaplamada kullanılan Türk Telekom trafiğinin niteliğidir. TT Kart
kararında; rakip işletmecilerin Türk Telekom’dan çok farklı yapıda olması, sadece arama
kartı pazarında faaliyet göstermesi ve genel sabit telefon trafiği için son derece küçük pay
alması göz önünde bulundurularak Türk Telekom da rakipleri gibi sadece arama kartı
pazarında faaliyet gösterse idi oluşacak trafik miktarı kullanılmıştır. Burada bahsi geçen
trafik miktarı yine Türk Telekom’un gerçekleşmiş trafiğidir ve nihai olarak ortaya çıkan
indirim oranı rakiplerin aldığı ortalama indirim oranından bağımsızdır. İşbu karara konu
ilgili ürün pazarında faaliyet gösteren rakipler ile Türk Telekom arasında ise TT Kart
kararındaki gibi farklılıklar bulunmamaktadır. Bireysel sabit telefon hizmeti pazarında Türk
Telekom ile rekabet eden işletmeciler de Türk Telekom gibi kurumsal abonelere yönelik
sabit telefon hizmetleri başta olmak üzere çeşitli sabit telefon hizmetleri sunmakta, bu
hizmetlerden doğan trafik de çağrı başlatma maliyetlerinin oluşmasında etki etmektedir.
Bu çerçevede, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarında uygulanan çağrı başlatma ücretinde
uygulanan indirimler ve Türk Telekom’un incelenen dönemdeki toplam trafiği dikkate
alınarak ortalama çağrı başlatma maliyeti (…..) kr/dk olarak tespit edilmiştir
(240) Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk. Bedava Kampanyası’na ait çağrı başlatma
maliyetinin (…..) TL ve Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası’na ait çağrı
başlatma maliyetinin ise (…..) TL olduğu iddiaları:
Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk. Bedava Kampanyası’ndan faydalanan abonelerin
ortalama arama süresi (…..) dk., Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası’ndan
faydalanan abonelerin ortalama arama süresi (…..) dk. olarak hesaplanmıştır. Bu süreler
ile dakika başına ortalama çağrı başlatma maliyetinin çarpılması ile aylık ortalama çağrı
başlatma maliyeti sırasıyla (…..) TL ve (…..) TL olarak hesaplanmaktadır.
16-15/254-109
97/105

(241) Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk. Bedava Kampanyası, Haydi Konuş Ev Avantaj
200 Kampanyası ve İlk 500 Bin Aboneye 7'den 7'ye GSM Kampanyalarına ait çağrı
sonlandırma yön ve verilerinin hesaba katılması gerektiği, kampanya
başlangıcından kampanya aboneliği sona erinceye kadar yön kırılımı dikkate
alınarak kampanyaya ait gerçekleşen çağrı sonlandırma maliyetinin hesaplanması
ve devamında kampanyaya ilk ay girenler için kampanya taahhüttü bittikten sonra
kampanya süresi dışındaki çağrı sonlandırma trafik trendlerinin baz alınarak
taahhüt sonrasına ilişkin gerçekleşen çağrı sonlandırma maliyetlerinin
hesaplanması, son olarak abone ömrü dikkate alınarak aya göre ağırlıklandırılmış
çağrı sonlandırma maliyeti hesaplanması gerektiği;
İlk 500 Bin Aboneye 7'den 7'ye GSM Kampanyası’nda abone başına ortalama
trafiğin (…..) dk., söz konusu kampanya abone sayısı sıfırlanıncaya kadar
gerçekleşen çağrı sonlandırma maliyetinin (…..) TL, kampanya taahhütü bittikten
sonra abonenin kampanya dışında çağrı sonlandırma maliyetinin (…..) TL,
kampanya abone ömrünün (…..) ay ve abone ömrüne göre ağırlıklandırılmış çağrı
sonlandırma maliyetinin (…..) TL olduğu;
Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası’nın abone ömrüne göre ağırlıklandırılmış
çağrı sonlandırma maliyetinin (…..) TL olduğu;
Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk. Bedava Kampanyası’nın abone sayısının
sıfırlanmadığı, abone başına ortalama trafiğin (…..) dk., gerçekleşen çağrı
sonlandırma maliyetinin (…..) TL, abonenin kampanya dışında taahhüt bitimiyle
çağrı sonlandırma maliyetinin (…..) TL olduğu, söz konusu kampanyanın (…..) ay
abone ömrü olduğu hesaba katılarak abone ömrüne göre ağırlıklandırılmış çağrı
sonlandırma maliyetinin (…..) TL olduğu,
Özetle çağrı sonlandırma maliyetleri hesaplanırken her bir kampanya için o
kampanyanın gerçekleşen verileri ile değerlendirme yapılması gerektiği, oysa ki
«işlem kolaylığı ve usul ekonomisi» gerekçesiyle incelenen kampanyaların
tamamının toplam çağrı sonlandırma trafiklerinin yön oranları kullanıldığı, bu
yaklaşımın her kampanyanın GSM yönüne aynı oranda arama yaptığını varsaydığı,
fakat kampanya bazında gerçekleşmelerin farklı olduğu iddiaları:
Soruşturma kapsamında 25 kampanya ve 7 tarife kombinasyonundan oluşan 200’e yakın
karlılık hesaplaması gerçekleştirilmiş, karlılık hesaplamalarında ise 20’den fazla kalem
dikkate alınmıştır. Bu genişlikteki bir incelemede izlenecek yöntem belirlenirken, en doğru
sonuçları işlem kolaylığı ve usul ekonomisi sağlayacak şekilde veren optimum yöntemin
seçilmesi önem taşımaktadır. Soruşturma kapsamında Türk Telekom’un trafiğinin Ekim
2012 – Haziran 2015 döneminde sonlandığı yönlerin oranları kullanılmıştır, diğer bir
ifadeyle söz konusu dönemde uygulanan tüm kampanya ve tarifelerin genel yönelimi
tespit edilmiştir. Burada kullanılan oranların “en kötü senaryo” varsayımları olmadığı, bir
ortalamaya işaret ettiği vurgulanmalıdır.

16-15/254-109
98/105

Türk Telekom’un savunmasında getirdiği öneri ile çağrı sonlanma yön oranlarının her bir
kampanya ve tarife kırılımı için ayrı ayrı tespit edilmesi gerekmektedir. Böyle bir yöntemin
uygulanabilirliğinin düşük olduğu açıktır. Buna rağmen böyle bir yöntemin benimsenmesi
için abonelerin çağrılarını sonlandırdıkları şebekeyi ihtiyaç ve alışkanlıklarından ziyade,
yararlandıkları tarife ve kampanyaya göre seçtiği, ulaşılacak değerlerin güvenirliği
açısından yöntemin vazgeçilmez olduğu varsayılmalıdır. Ancak bu her bir kampanya için
doğru olmadığından yöntem seçimini meşrulaştıracak derecede kuvvetli değildir. Örneğin
Türk Telekom’un savunmasında yer verdiği bilgilere göre İlk 500 Bin Aboneye 7’den 7’ye
GSM Kampanyası yerel mobil şebekeler yönüne 19.00-07.00 saatleri arasında ücretsiz
arama faydası sunarken kampanyadan faydalanan aboneler genelden (%(…..)) çok daha
düşük oranda (%(…..)) mobil şebekede çağrı sonlandırmakta, kampanya faydaları sona
erdiğinde ise bu oran (%(…..)) hafifçe artmaktadır. Bu bağlamda önerilen yöntemin
soruşturma raporunda kullanılan yönteme üstün olmadığı değerlendirilmektedir.
Ayrıca savunmada önerilen yöntem ile odaklanılan iki kampanya için dakika başına
ortalama çağrı sonlandırma maliyetini düşürücü etki gösteren oranlar bulunmuştur. Ancak
soruşturma sürecinde incelenen ve maliyetlerini karşıladığı tespitinde bulunulan diğer
kampanya-tarife ikililerinin bir kısmı için önerilen yöntem benimsendiğinde ilgili
kampanyaların bazı tarifelerde dakika başına çağrı sonlandırma maliyetinin yükselmesi
kaçınılmazdır. Bu çerçevede sadece maliyetlerini karşılamadığı tespit edilen
kampanyalara yoğunlaşarak çeşitli yöntemlerle kampanya karlılığını pozitif marja çekme
çabası, diğer bazı kampanyaların maliyetlerini karşılamaması tespitine yol açabilecek,
belirsizlik ve tutarsızlığa neden olacaktır. Soruşturma kapsamında bir grup kampanya için
Ekim 2012 – Haziran 2015 dönemindeki tüm Türk Telekom trafiğinin sonlandığı
şebekelere ilişkin oranlar bir kısmında ise kampanya ve tarife özelinde tespit edilen
oranların kullanılmasının tutarlı ve doğru olmayacağı değerlendirilmektedir.
Bu çerçevede abone ömrü ve ortalama arama süresi de dikkate alınarak İlk 500 Bin
Aboneye 7'den 7'ye GSM Kampanyası’nın Ev Avantaj 100 tarifesinin aylık ortalama çağrı
sonlandırma ücreti (…..) TL, Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası’nın aylık ortalama
çağrı sonlandırma ücreti (…..) TL ve Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk. Bedava
Kampanyası’nın Ev Avantaj 100 tarifesinin aylık ortalama çağrı sonlandırma ücreti (…..)
TL olarak bulunmuştur.
(242) Perakende maliyetlerinin hesabında, PSTN hizmetine ilişkin perakende maliyetlerin
tarife hesabında Ev Avantaj tarifelerinin tamamının alınmaması ve sadece belirli
tarifelerin gelir oranının alınması gerektiği iddiası:
Soruşturma Raporunda Ev Avantaj 100 tarifesi dışındaki diğer tüm tarifeler açısından
perakende maliyetler dağıtılırken gelir bazında dağıtılan maliyetler için tarife gelirinin
oranı kullanılmıştır. Ev Avantaj 100 tarifesi için Ek Görüş’te yapılan hesaplamalar
kapsamında tarifenin geliri dikkate alınmıştır.
Ayrıca bir kampanya için perakende maliyet kalemlerinin tutarı hesaplanırken ilgili
kampanyanın başladığı tarihten kampanyanın abone alımı gerçekleştirdiği son ayında
kampanyaya dâhil olan bir abonenin abone ömrünün bittiği aya veya bu tarih henüz
gerçekleşmedi ise Aralık 2015’e kadar geçen süre boyunca gerçekleşen farklı perakende
maliyetlerin ay bazında ağırlıklandırılmış ortalaması alınmıştır. Bu yöntem ile hesaplanan
perakende seviyedeki maliyetler Tablo 19’dan görülebilmektedir.

16-15/254-109
99/105

(243) Soruşturma Raporu’nda perakende maliyetler arasında şüpheli alacak giderinin yer
almadığı, perakende maliyetler arasında yer alan şüpheli alacak tahsilatının da
hesaba katılması gerektiği iddiası:
Soruşturma Raporunda şüpheli alacaklardan tahsilatlar dikkate alınmıştır. Ancak Türk
Telekom tarafından sunulan “Şüpheli Alacak Gideri (Tahsilatlar dikkate alınırsa)” şeklinde
verilen tutarların tahsilata karşılık geldiği değerlendirilerek söz konusu tutarlar şüpheli
alacaklardan düşürülmüştür. Savunmadan söz konusu kalemin tahsilatlar düştükten
sonra ortaya çıkan nihai şüpheli alacak bedeline karşılık geldiği anlaşılmıştır.
(244) Faturalama maliyetinin içinde kaçınılamayan/dağıtılmış giderler olduğu,
operasyonel maliyetler ile faturalama maliyetinin aynı kalemlerden oluştuğu,
Soruşturma Raporu’nda perakende maliyetler içerisinde operasyonel maliyetin yer
almaması sebebiyle faturalama işlemleri maliyetinin de hesaba katılmaması
gerektiği iddiası:
Soruşturma Raporunda da belirtildiği üzere Türk Telekom’dan edinilen bilgilere göre,
faturalama maliyeti faturalama sürecinde kâğıt ve zarf gibi kalemler için katlanılan
maliyetleri içermektedir. Dolayısıyla söz konusu maliyetlerin kaçınılabilir olduğu
değerlendirilmektedir. Ayrıca, operasyonel maliyetlerin aynı kalemlerden oluştuğu
iddiasına ilişkin olarak Türk Telekom tarafından mükerrer bir bilginin neden sunulduğu
anlaşılamamakla birlikte, sunulan veriler karşılaştırıldığında aynı kalemlerden oluştuğu
belirtilen operasyonel maliyetlerin faturalama maliyetlerinden büyük ölçüde fazla olduğu
görülmektedir.
Diğer yandan, Türk Telekom’a 25.03.2015 tarih ve 3319 sayılı yazı ile aralarından
otomasyon işlemleri ücreti de olmak üzere birçok maliyet değerleri talep edilmiştir. Buna
cevaben Türk Telekom tarafından gönderilen ve Kurum kayıtlarına 13.04.2015 tarih ve
1900 sayı ile giren yazının ekinde otomasyon maliyetleri için “Böyle bir maliyet kırılımı
bulunmamaktadır. IT maliyetleri Operasyonel Maliyetler Kategorisinde
değerlendirilmiştir." açıklaması yapılmıştır. Ayrıca 19.11.2008 tarih, 08-65/1055-411
sayılı TTNET fiyat sıkıştırması kararında otomasyon işlemleri ve faturalama maliyetleri
dikkate alınmış, 19.12.2013 tarih, 13-71/992-423 sayılı TTNET fiyat sıkıştırması
kararında ise otomasyon işlemleri ve faturalama maliyetlerinin yanı sıra operasyonel
maliyetler de dikkate alınmıştır.
Bu bağlamda mevcut dosya kapsamında 25.08.2015 tarih ve 4003 sayı ile kayda giren
Türk Telekom yazısının ekinde yer alan operasyonel maliyetlerin, otomasyon
maliyetlerinin de dahil edildiği “Bilgi Teknolojileri Giderleri” başlıklı alt kaleminin de
hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Faturalama maliyetleri ile
mükerrerliğin önlenmesi açısından faturalama maliyetlerinde yer alan bilgi teknolojileri
maliyetleri düşürülmüş, kalan kısım tüm PSTN abone sayısına bölünmüştür.
(245) Soruşturma döneminde Türk Telekom’un (…..) yeni abone kazandığı ve
Soruşturma Raporu’nda (…..) yeni aboneden zarar edildiği iddiasının makul
olmadığı; çünkü Türk Telekom’un 10 milyon abonesinin yaklaşık % (…..) gelen kitle
için belirli bir hedefinin olmasının mantıklı olmadığı ve söz konusu kitlenin pazarı
etkilemesinin olanaksız olduğu, Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk. Bedava
Kampanyası, Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası ve İlk 500 Bin Aboneye
7'den 7'ye GSM Kampanyalarının yeni abone kazanmaya yönelik kampanyalar
olmadığı iddiası:
Soruşturma konusu kampanyaların piyasa kapama etkisine ilişkin açıklamalara “I.8.4.
Hakim Durumun Kötüye Kullanıldığı İddialarına İlişkin Değerlendirme” bölümünde yer
verilmiştir. Bu çerçevede başkaca bir değerlendirmede bulunulmasına gerek
görülmemektedir.
16-15/254-109
100/105

(246) Türk Telekom’un Ev Avantaj kampanyalarının yürürlüğe girmesini takip eden
dönemde THK'ya ilk kez geçiş yapan aboneler için THK ücretini 24 ay boyunca 8,50
TL'ye indirdiği, yeni THK aboneleri için STH'lara 30 TL satış desteği sağlandığı,
2010 yılından itibaren STH işletmecileri için çağrı başlatma ücretlerine kademeli
indirim sağladığı gerekçeleriyle Türk Telekom’un STH işlermecilerini desteklediği,
bunların Türk Telekom’un dışlayıcı strateji izlemediğini gösterdiği iddiası:
Türk Telekom tarafından hem perakende hem de toptan seviyede uygulanan
kampanyalar kararın I.8.1.1. ve I.8.1.3. numaralı başlıkları altında ele alınmıştır. Türk
Telekom tarafından toptan seviyede uygulanan kampanyaların maliyetleri düşürücü etkisi
son derece sınırlıdır. Fiyat sıkıştırması testi çerçevesinde öncelikle hâkim durumdaki
teşebbüsün perakende seviyedeki gelirleri ile toptan seviyedeki maliyetlerini karşılayıp
karşılayamadığına bakılmaktadır. Bu analizde STH işletmecilerine sağlanan indirim ve
destekler dikkate alınmış, Türk Telekom’un vurguladığı toptan seviyedeki kampanya ve
indirimlerine rağmen Türk Telekom’un maliyetlerini karşılayamadığı görülmüştür.
(247) Türk Telekom’un uyguladığı tüm kampanyalar maliyet altı kabul edilse dahi
etkilenen abone sayısının, tüm abonelerin %4’ü olduğu ve söz konusu oranın
piyasa kapamaya etkisinin olmayacağı iddiası:
Soruşturma konusu kampanyaların piyasa kapama etkisine ilişkin açıklamalara “I.8.4.
Hakim Durumun Kötüye Kullanıldığı İddialarına İlişkin Değerlendirme” bölümünde yer
verilmiştir. Bu çerçevede başkaca bir değerlendirmede bulunulmasına gerek
görülmemektedir.
(248) Soruşturma döneminde Türk Telekom'un, şikayetçiler ve diğer STH'lara karşı gelir
ve pazar payı kaybettiği, Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk. Bedava Kampanyası,
Haydi Konuş Ev Avantaj 200 Kampanyası ve İlk 500 Bin Aboneye 7'den 7'ye GSM
Kampanyalarının devam ettiği dönem boyunca Ev Avantaj 100 tarifelerinden
yaklaşık (…..) bin, Ev Avantaj 200 tarifelerinde bulunan abone sayısının (…..)
azaldığı, söz konusu kampanyaların rakip STH’ların pazardaki konumu bozacak
sonuç doğurmayacağı, kampanyaların Türk Telekom’un gelirini artıran bir etki
doğurmadığı.
Fiili dışlamanın gerçekleşmediği şeklinde özetlenebilecek savunmada yer verilen
hususlara kararın “I.8.4. Hakim Durumun Kötüye Kullanıldığı İddialarına İlişkin
Değerlendirme” başlıklı bölümünde yer verilmiştir. Bu çerçevede başkaca bir
değerlendirmede bulunulmasına gerek görülmemektedir
(249) Değerlendirmenin artan gelir kalemleri üzerinden yapılması gerektiği, hem Türk
Telekom’un hem STH'ların hem de mobil operatörlerin başka şebekelerde
başlatılan ve kendi şebekelerinde sonlanan çağrılar üzerinden BTK tarafından
belirlenen arabağlantı tarifeleri çerçevesinde çağrı sonlandırma geliri elde ettiği, bu
çerçevede hesaplamaya çağrı sonlandırma gelirinin de dâhil edilmesi gerektiği
iddiası:
Türk Telekom’un iddiası üzerine alternatif STH işletmecilerinden bilgi talep edilmiş, cevabi
yazılar 02.03.2016 tarih, 1508 sayı; 03.03.2016 tarih, 1535 sayı ve 07.03.2016 tarih, 1627
sayı ile Kurum kayıtlarına intikal etmiştir.
Edinilen bilgilerden çağrı sonlandırma gelirinin sadece numara sahibi işletmeci tarafından
elde edildiği anlaşılmıştır. THK yöntemi ile hizmet veren bir işletmecinin çağrı sonlandırma
geliri elde etmesi mümkün değildir. Sadece Türk Telekom tarafından altyapı sahipliği
nedeniyle elde edilen, eşit etkinlikteki bir rakibin ise elde etmesine imkân olmayan çağrı
sonlandırma gelirinin kârlılık hesaplamasına dâhil edilemeyeceğine kanaat getirilmiştir.

16-15/254-109
101/105

(250) Faturalandırma ve operasyonel maliyetin hesabının değiştirilmesi gerektiği iddiası:
Türk Telekom’dan edinilen bilgilere göre, faturalama maliyeti faturalama sürecinde kâğıt
ve zarf gibi kalemler için katlanılan maliyetleri içermektedir. Dolayısıyla söz konusu
maliyetin kaçınılabilir maliyet olduğu açıktır. Nitekim 19.12.2013 tarihli ve 13-71/992-423
sayılı Kurul kararında da faturalandırma maliyeti hesaplamaya dâhil edilmiştir. Bu
çerçevede faturalandırma maliyetinin hesaplanmasına ilişkin değişiklik yapılmamıştır.
Operasyonel maliyet olarak Türk Telekom tarafından ileri sürüldüğü gibi sadece bakım
onarım maliyetleri dikkate alınmıştır.
I.9.4. İlgili Ürün Pazarına İlişkin Hususlar
(251) Türk Telekom tarafından ilgili ürün pazarına ilişkin olarak34,
 Mobil ses hizmetleri tarafından tek taraflı olarak ikame edilmesi nedeniyle STH’ın
giderek alan kaybettiği, mobilite, katma değerli hizmetler, mobil operatörlerin her
yöne tarife ve paketlerinin yaygınlaşması ve mobil ses hizmetinin ucuzlaması gibi
hususların tüketicinin tercihinin mobil hizmetlere kaymasına neden olduğu,
 Avrupa Elektronik Haberleşme Düzenleyicileri Birliği’nin (BEREC) 2012 yılında
hazırladığı “Sabit-Mobil İkamesinin Pazar Tanımına Etkileri” başlıklı raporda
düzenleyici kurumun asimetrik ikamenin varlığını doğrudan kabul edip ilgili
ürünleri aynı pazarda tanımlayabileceği gibi rekabet sorunu olması halinde ilgili
ürünleri ayrı pazarlar olarak tanımlayabileceğinin kaydedildiği,
 Raporda ayrıca düzenleyici kurumun odak ürün ile ilgili rekabetçi kaygılarla
asimetrik ikameyi göz ardı ederek pazarları dar tanımlaması halinde asimetrik
ikameyi rekabet değerlendirmelerinde göz önünde bulundurması gerektiğinin
belirtildiği,
 BTK’nın “Sabit-Mobil İkamesi Raporu”nda yer alan anket sonuçlarından
abonelerin mobil arama hizmetlerini sabit arama hizmetlerine ikame olarak
kullandıklarının görüldüğü,
 Ev Avantaj tarifelerinin tüketici gözünde sabit ses hizmeti sunulması için önerilen
tarifeler olduğu, söz konusu hizmetin verilebilmesi için Türk Telekom altyapısının
zorunlu unsur olmadığı, VoIP teknolojisi ile internet şebekesi üzerinden de çağrı
başlatılabileceği,
 İlgili ürün pazarı tanımlanırken odak ürünün sabit ses hizmetleri olarak
belirlenmesi ve ilgili pazarın mobil ses hizmetlerini de içerecek şekilde
genişletilerek “ses hizmetleri pazarı” olarak tanımlanması gerektiği,
 Sabit ve mobil hizmetlerin ikame olup olmadığı değerlendirmesinin; “sabit ses
hizmeti fiyatında küçük, kalıcı bir değişim meydana geldiğinde mobil ses
hizmetinin, sabit ses hizmetinin yerine kullanılma eğilimi” incelenerek
değerlendirme yapılması gerektiği,
 Soruşturma Raporunda ilgili pazarın herhangi bir analiz yapılmadan belirlendiği,
ilgili pazarın deneysel analiz ve saha çalışmaları ile belirlenmesi gerektiği,
ekonomik analizlere göre ses ve genişbant pazarında sabit ve mobil hizmetlerin
ikame olduğu, ses ve genişbant pazarının, sabit ve mobil hizmetleri kapsayacak
şekilde tanımlanması gerektiği
ileri sürülmüştür.

34 Türk Telekom birinci yazılı savunmasına ek olarak 04.08.2015 tarih ve 3671 sayı ile Kurum kayıtlarına
bir yazı intikal ettirmiştir. Yazı ile ilgili ürün pazarına ve hâkim durum tespitine ilişkin savunma niteliğindeki
hususlar yer almaktadır.
16-15/254-109
102/105

Dosya kapsamında kesin bir ilgili ürün pazarı belirlenmemiştir.
I.9.5. Hakim Durum Değerlendirmesine İlişkin Hususlar
(252) Hâkim durum değerlendirmesine ilişkin olarak;
 İlgili ürün pazarında sabit ve mobil hizmetlerin ikame olmadığı tespitinin hakim
durum değerlendirmesinin yanlış yapılmasına neden olduğu, Türk Telekom'un
rakipleri ve müşterilerinden bağımsız hareket ederek fiyat, arz, üretim ve dağıtım
miktarı gibi ekonomik parametreleri belirleyebilme gücü bulunmadığı ve hakim
durum değerlendirmesinde kullanılan Türk Telekom Grubu pazar payının hakim
durum değerlendirmesi için tek başına yeterli olmadığı,
 İlgili ürün pazarının ses hizmetleri pazarı olarak tanımlanması halinde Türk
Telekom, TTNET ve Avea’dan oluşan Türk Telekom Grubunun abone sayısı
bakımından pazar payının 2012-2015 döneminde %(…..) olduğu, trafik bakımından
pazar payının 2012 yılında %(…..), 2013 yılında %(…..), 2014 yılında %(…..) ve
2015 yılının ilk çeyreğinde %(…..) olduğu, gelir bakımından ise 2012 yılında %(…..),
2013 yılında %(…..), 2014 yılında %(…..) ve 2015’in ilk çeyreğinde %(…..) olduğu,
bu çerçevede Türk Telekom Grubunun uzun süredir hâkim durumda
bulunmadığının açıkça görüldüğü,
 Düzenleyici işlem niteliğindeki BTK’nın ilgili pazar tanımına ilişkin kararının Rekabet
Kurul’u tarafından dikkate alınması gerektiği, BTK’nın ilgili pazarda düzenleme
ihtiyacını “pazara giriş önünde yüksek ve geçici olmayan engellerin olması”, “ilgili
pazarda pazar yapısının belirli bir dönem içinde kendiliğinden rekabetçi yapıya
kavuşacağının beklenmesi” ve “rekabet kurallarının tek başına uygulanmasının
pazar yapısının bozukluğunu gidermede yetersiz olması” kriterlerine (üçlü kriter
testi) göre değerlendirdiği, BTK’nın sabit arama hizmetleri pazar analizinde Türk
Telekom’un hakim durumda olmadığına karar verdiği
ileri sürülmüştür.
(253) Hâkim durum tespitine ilişkin hususlar “Hâkim Durum Değerlendirmesi” başlıklı bölümde
ele alınmıştır.
I.9.6. İhlal Kararı Durumunda Olası Ceza Tespitine İlişkin Hususlar
(254) Olası ceza tespitine ilişkin olarak;
- Türk Telekom’un 2002 ve 2008 yıllarında almış olduğu idari para cezalarının mevcut
soruşturmaya göre farklı pazar ve davranışlara ilişkin olduğu, Türk Telekom
hakkında yürütülen soruşturma neticesinde belirlenecek olası cezanın tekerrürden
dolayı artırılamayacağı, söz konusu soruşturma kapsamında incelenen eylemlerin
Türk Telekom’un 2002 ve 2008 yıllarındaki eylemlerinden farklı olduğu ve bu
sebeple Türk Telekom'a tekerrür sebebiyle ceza artırımına gidilmesinin hukuka
aykırı olacağı,
- Kabahatler Kanunu’nun 20. maddesinde 100 bin TL'yi geçen idari para cezalarında
soruşturma zamanaşımı süresinin 5 yıl, nispi idari para cezalarında 8 yıl olarak
belirlendiği ve bu bağlamda mevcut soruşturma zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu,
Türk Telekom'un 2002 ve 2008 yıllarında almış olduğu idari para cezasının
üzerinden 5 yıl geçmesi sebebiyle önceki ihlallerin tekerrüre esas alınarak cezayı
ağırlaştırmasının mümkün olmadığı,

16-15/254-109
103/105

- Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem Ve Kararlar İle Hakim Durumun
Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik’in m.7/1
hükmüne göre, “…ihlalin kamu kurumlarının işlemleri veya teşvikleri nedeniyle
oluşması halinde cezadan 1/4 ile 3/5 arasında indirim yapılacağı”nın öngörüldüğü,
Rekabet Kurulu’nun, sektörel düzenleyici BTK’nın soruşturma konusu tarife ve
kampanyalar hakkında ihlal değerlendirmesi yapmamasını hafifletici neden olarak
görmesi ve cezadan 1/4 ile 3/5 oranında indirim yapması gerektiği, Rekabet
Kurulu'nun hafifletici neden uygulayıp uygulamama konusunda bağlı yetki içinde
olduğu, Rekabet Kurulu’nun hafifletici unsurlar sebebiyle ceza indirimine gitmeme
yetkisine sahip olmadığı
- Maliyetini karşılamadığı iddia edilen kampanyaların Türk Telekom’un cirosunun
küçük bir oranına denk gelmesi nedeniyle Ceza Yönetmeliği'nin 7. maddesinin
birinci fıkrasına göre cezada zorunlu indirim yapılması gerektiği,
- Ceza verilmesi söz konusu ise, cezanın ilgili pazar cirosu üzerinden verilmesi
gerektiği,
- Tekerrüre ilişkin düzenleme boşluğu olduğu, eylemler benzer olsa dahi tekerrür
uygulamasına sınır getirilmesinin zorunlu olduğu, sonsuz tekerrür uygulamasının
hukuki belirlilik ve orantılılık ilkeleri ile de bağdaşmadığı
hususları ileri sürülmüştür.
(255) Dosya kapsamında Türk Telekomünikasyon A.Ş. ve TTNET A.Ş.’nin 4054 sayılı
Kanun'un 6. maddesini ihlal etmedikleri dolayısıyla, aynı Kanun'un 16. maddesi uyarınca
adı geçen şirketlere idari para cezası uygulanmasına gerek olmadığı sonucuna
ulaşıldığından söz konusu iddialar hakkında değerlendirmede bulunulmasına gerek
görülmemektedir.
I.9.7. TTNET’in Savunması
(256) Soruşturma konusunun sadece Ev Avantaj tarifeleri ile sınırlı olduğu, bu sebeple
Ev Avantaj kampanyaları dışındaki kampanyaların incelenmesi ve bu kapsamda
bilgi talep etmesinin hukuka aykırı olduğu ve incelemenin bu kampanyaları
kapsamaması gerektiği iddiası:
Soruşturma kapsamında Türk Telekom tarafından Ev Avantaj tarifelerine uygulanan
kampanyalar incelenmiş, TTNET’in kampanya ve tarifelerine ilişkin değerlendirmede
bulunulmamıştır. Diğer taraftan soruşturma kapsamında TTNET’ten talep edilen belge ve
bilgiler 4054 sayılı Kanunun 14. maddesi kapsamında talep edilmiş, TTNET’in Ev Avantaj
tarifeleri ve bunlara uygulanan kampanyalar ile ilişkisini, bir STH olarak ilgili pazardaki
konumunu ve uygulamalarını anlamaya yönelik bilgi ve belgelerdir.

16-15/254-109
104/105

(257) Daha önce yapılan fiyat sıkıştırması testleri neticesinde marjın pozitif çıktığı göz
önüne alınarak, Türk Telekom ve TTNET’in bu karar ile hareket etmesinin uygun
olduğu, Kurul karar tarihi olan 21.08.2013 sonrasındaki eylemlerinin idarenin eylem
ve işlemlerinin hukuka uygunluğu karinesi çerçevesinde değerlendirilmesi ve
soruşturma kapsamına dahil edilmemesi gerektiği iddiası:
Ankara 9. İdare Mahkemesi’nin 2014/33 E., 2014/552 K. sayılı kararı ile, 21.08.2013 tarih
ve 13-48/692-293 sayılı Rekabet Kurulu Kararında dosya konusunun her türlü şüpheden
uzak bir şekilde açıklığa kavuşturulması için soruşturma açılması gerekirken, yeterli
incelemeler yapılmaksızın, şikâyetin önaraştırma aşamasında reddedilmesi gerekçesiyle
söz konusu Kurul kararı hukuka uygun bulunmamıştır. Bu aşamada, Kurul kararını
hukuka uygun bulmayan yargı mercii kararının gereğinin yerine getirilmesi zorunluluğu
ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla, yeterli inceleme yapılmadığı gerekçesiyle hukuka uygun
bulunmayan bir kararın hukuka uygunluk karinesi olarak kullanılmasının makul olmadığı
değerlendirilmektedir.
Bunun yanı sıra, bilindiği üzere Rekabet Kurumu 6. madde kapsamında yaptığı
incelemelerini ex-post olarak, diğer bir ifadeyle davranış gerçekleştikten sonra yerine
getirmektedir. Dolayısıyla, Kurul’un bir teşebbüs hakkında belirli bir ihlali yapmadığına
dair karar almasının, teşebbüsün söz konusu karardan sonraki davranışlarını da (ex-ante
olarak) incelediği ve bunların da ihlal olmayacağı şeklinde yorumlanması mümkün
görünmemektedir. Kaldı ki mevcut dosya özelinde, Türk Telekom tarafından önaraştırma
kararının tarihinden sonra (21.08.2013) uygulamaya yeni konulan kampanyalar
bulunmaktadır. 12.09.2013 tarihinde başlatılan Ev Avantajlıya Her Yöne 3000 Dk Bedava
Kampanyası bunlardan biridir. Önaraştırma kararı ile fiyat sıkıştırmasına yol açılmadığı
tespit edilen kampanyaların yanı sıra abonelere farklı faydalar sunan bu yeni
kampanyaların Mahkemenin iptal kararı sonrasında açılan Soruşturma kapsamında
incelenmesinin önünde hukuki bir engel bulunmadığı değerlendirilmektedir.
(258) TTNET ve Türk Telekom şirketlerinin ayrı tüzel kişiliği bulunmakla birlikte sabit ses
hizmetleri pazarı bakımından bu iki şirketin kampanya ve tarifelerinin birbirleriyle
rekabet ettiği, TTNET’in ses hizmetine ilişkin kampanya ve tarifelerinin Ev Avantaj
kampanyalarıyla herhangi bir ilişkisi bulunmadığı, soruşturma kapsamının sadece
Ev Avantaj tarifeleri olduğu göz önüne alındığında TTNET aleyhine soruşturma
yürütülmesinin anlamsız olduğu iddiası:
Türk Telekom ile aynı ekonomik bütünlük içinde bulunan TTNET soruşturmaya STH’a
ilişkin perakende pazardaki faaliyetleri göz önüne alınarak, söz konusu faaliyetlerinin Türk
Telekom’un pazar gücünün ve incelemeye konu eylemlerin etkisinin daha iyi
değerlendirilebilmesi için dâhil edilmiştir.
(259) İlgili ürün pazarının; TTNET’in halihazırda faaliyette bulunduğu perakende sabit
telefon hizmetleri pazarı olarak belirlenmesi gerektiği, TTNET tarafından sunulan
ses hizmetinin, internet hizmeti ile birlikte satışa sunulduğu, diğer bir deyişle
TTNET’ten internet hizmeti alan abonelere ses hizmeti sunulduğu, TTNET ses
hizmetinden faydalanan abonelerin kullanım miktarının (konuşma süresinin) düşük
olduğu, bu sebeple TTNET’in ses hizmeti aracılığıyla, perakende seviyede sabit
telefon hizmetleri pazarında faaliyet gösteren diğer teşebbüslerin faaliyetlerini
zorlaştırmak, rekabeti engellemek gibi bir strateji içinde olmadığı iddiası:
TTNET’in savunmasına da atıf yapılarak belirtildiği üzere Ev Avantaj tarifesi bulunmayan
TTNET'in paketleri hakkında inceleme yapılmasının soruşturmanın kapsamı ile
bağdaşmayacağı değerlendirilmiştir.

16-15/254-109
105/105

(260) TTNET’in, Türk Telekom’un toptan ses hizmetlerine ilişkin sunduğu avantajlardan
diğer işletmecilerle aynı seviyede ve şekilde yararlandığı, TTNET'in perakende
sabit ses hizmetleri pazarına ilişkin 2013 yılından itibaren günümüze kadar yapmış
olduğu tarife ve/veya kampanyaların satışlarında bir artış görülmediği, TTNET'in
STH pazar payında incelenen zaman diliminde bir değişiklik bulunmadığı iddiası:
Bireysel kullanıcılara yönelik arama hizmetleri pazarında faaliyet gösteren teşebbüslerin
pazar paylarına ilişkin değerlendirmelere “I.8.4. Hakim Durumun Kötüye Kullanıldığı
İddialarına İlişkin Değerlendirme” bölümünde yer verilmiştir. Bu çerçevede başkaca bir
değerlendirilmede bulunulmasına gerek görülmemektedir.
(261) Yıkıcı fiyatlamanın maliyet-altı fiyatlama yapmak suretiyle gerçekleştirilen bir ihlal
olduğu, TTNET’in 2013 yılından günümüze kadar düzenlemiş olduğu herhangi bir
ses kampanyası ve/veya tarifesinde maliyet-altı bir ücretlendirme yöntemi
benimsenmediği, TTNET tarafından düzenlenen kampanya ve tarifelerin maliyetin
üstüne makul kar esasına göre belirlendiği iddiası:
Soruşturma kapsamıyla uyuşmayacağı gerekçesiyle TTNET’in paketlerine ilişkin karlılık
analizi yapılmamış, TTNET’in faaliyetleri aynı ekonomik bütünlükte yer aldığı Türk
Telekom’un pazardaki konumunu ve faaliyetlerinin etkisinin doğru şekilde
değerlendirilebilmesini teminen dikkate alınmıştır.
J. SONUÇ
(262) 01.10.2014 tarih, 14-37/701-M sayılı ve 12.03.2015 tarih, 15-11/150-M sayılı Kurul
kararları uyarınca Türk Telekomünikasyon A.Ş. ve TTNET A.Ş. hakkında yürütülen
soruşturma ile ilgili olarak düzenlenen Rapor’a ve Ek Görüş’e, toplanan delillere, yazılı
savunmalara, sözlü savunma toplantısında yapılan açıklamalara ve incelenen dosya
kapsamına göre; Türk Telekomünikasyon A.Ş. ve TTNET A.Ş.’nin 4054 sayılı Kanun'un
6. maddesini ihlal etmediklerine dolayısıyla, aynı Kanun'un 16. maddesi uyarınca adı
geçen teşebbüslere idari para cezası uygulanmasına gerek olmadığına OYÇOKLUĞU
ile, Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.



Doç. Dr. Tahir SARAÇ’ın 03.05.2016 tarih ve 16-15/254-109 sayılı Kararın
Toplantı Tutanağında Yer Alan Karşı Oy Gerekçesi

Doç. Dr. Tahir SARAÇ, 03.05.2016 tarih ve 16-15/254-109 sayılı Kurul kararının alındığı
16-15 sayılı Kurul toplantısına katılmış ve kısa karar tutanağını imzalamış olmakla birlikte,
kararın gerekçeli metni imzası olmaksızın tekemmül ettirilmiştir. Söz konusu karara ilişkin
kısa karar tutanağında Doç. Dr. Tahir SARAÇ karşı oy gerekçesini;
“Dosya konusu iddialara ilişkin olarak, Türk Telekomünikasyon A.Ş. tarafından 4054
sayılı Kanun’un 6. maddesinin ihlal edildiği görüşüyle çoğunluğa katılmıyorum.”
şeklinde ifade etmiş ve imzalamıştır.



Full & Egal Universal Law Academy