Türk Cemaatı İstinaf Mahkemesi Aile Dairesi Numara 6/1972 Dava No / Karar Tarihi 16.10.1972
Karar Dilini Çevir:
Türk Cemaatı İstinaf Mahkemesi Aile Dairesi Numara 6/1972 Dava No / Karar Tarihi 16.10.1972
Numara: 6/1972
Dava No: /
Taraflar: Selma Ertan n/d Selma Hasan ile Mustafa Ertan
Konu: Taraflardan birinin davayı açan tarafından hayatına kasdetmesinden veya fena muamelede bulunmasından boşanma - Geçimsizlikten boşanma - Madde 26 (f)
Mahkeme: TCM/aile
Karar Tarihi: 16.10.1972

- T.C.M. İstinaf No. 6/72
(Dava No. 89/71; Lefkoşa)
TÜRK CEMAATI İSTİNAF MAHKEMESİ HUZURU-NDA
Hakim Heyeti : M.Necati Münir (Reis), Ahmed İzzet ve
Şakir S.İlkay
İstinaf Eden : Selma Ertan, namı diğerle Selma Hasan,
L-efkoşa
(Davalı)
ile
Aleyhine istinaf edilen : Mustafa Ertan, Lefkoşa
(Davacı)
- Arasında
İstinaf eden namına : Menteş Aziz
Aleyhine istinaf edilen
namına : Cahit H-.Yılmazoğlu
_________________________________________________________________
Türk Aile (Evlenme-Boşanma) Kanunu, Fasıl 39, Madd-e 26 (b) - Taraflardan
birinin davayı açan tarafından hayatına kasdetmesinden veya fena mua-
melede bulunmasından boşanma.
Geçimsizlikten boşanma - Madde 26 (f) - Davalının kuru tehditleri i1e poliste
yer alan bıçaklanma olayının hiçbir bağlantıs-ı yoktur. Mahkeme şiddetli
geçimsizlik nedenleri üzerinde durmamış sadece cana kast fülini ele almıştır.

İstinaf eden Davalı ile Davacı 12.11.1965 tarihinde Larnaka'da evlediler ve iki yıl evveline kadar da beraber yaşadılar. Daha sonra Lefkoşa'ya yerleşt-iler. Davacı fotoğrafçılık yapmakta, Davalı ise kuaför salonu işletmektedir. Tarafların Filiz isminde kız çocukları vardır. Davacı
24.9.1971'de açtığı bir davada geçimsizlik nedeni ve cana kast ve fena mu-
ameleden dolayı boşanma ve Filiz'in velayetini t-alep etmiştir. Davalı ise
iddiaları reddederek Davacının kendisinden ayrılarak gözdesi olan sekreterine nikah kıyacağıni söylediğini ve birçok defa darbettiğini ancak kusurlarına rağmen evlilik hayatını idame ettireceğini ve Davacının aile ocağına dönmesi-ni talep etmiştir.
Bidayet Mahkemesi tarafları dinledikten sonra cana kast iddiasının sabit olduğu kanaatine varmış ve Davacı lehine boşanma kararı vermiştir.
Davalı kararı istinaf etmiştir. T.C. İstinaf Mahkemesi, Davalı tarafın-
dan yapılan tehditle poli-ste cereyan eden ve Davalının babası tarafından
yapılan dövme olayının bağlantısı olmadığı görüşüne yer vererek kararı
iptal etmiş ve Davacının bir ay zarfında aile ocağına dönmesine ve döne-
ne kadar ayda £ 33.- ödemesine emir vermiştir.
------------------------------
HÜKÜM
İstinaf eden (davalı) ile aleyhine istinaf edilen (davacı) 12 Kasım 1965 tarihinde Larnaka'da evlendiler. Taraflar evlendikten sonra aile ocağını Larnaka'da kurdular ve ik-i yıl evveline kadar Larnaka'da yaşadılar. Müteakiben Lefkoşa'ya yerleştiler. Davacı fotoğrafçılıkla iştigal etmekte, davalı ise bir kuaför salonu çalıştırmaktadır. Tarafların Filiz adında bir kız çocukları olmuştur. Filiz, dava açıldığı zaman 4 yaşında id-i.

Davacı 24 Eylül 1971 tarihinde Lefkoşa'da bir dava ikame ederek geçimsizlik sebebi ıle ve davalının cana kast ve fena muameleleri dolayısıyle, boşanma ve Filiz'in velayetini talep etmiştir. Davacının iddiasına göre, davalı evliliğin daha ilk zamanların-da gösterdiği aşırı kıskançlığı gün geçtikçe artırmış, davacının fotoğraf atölyesinde çalıştırdığı bir kız ile davacının metres hayatı yaşadığına dair şayialar yayarak davacıyı küçük düşürmeye çalışmış, davacıyı dilleyerek huzurunu kaçırmıştır. Davacı alte-rnatif olarak taraflar arasında mizaç ve karakter ayrılığı olduğunu ve aralarında hüküm süren şiddetli geçimsizliğin bu mizaç ve karakter ayrılığına da atfedilebileceğini iddia etmiştir. Cana kast ve pek fena muameleler ile ilgili, davacı davalının kendisi-ni ölümle tehdit ettiğini, babası ve kardeşi vasıtasıyle canına kast edeceğini beyan ettiğini, davacının babası tarafından fiilen bu yolda tehdit edildiğini ve bu yüzden evde odasını ayırmak ve bir seneden beri kilit altında uyumak mecburiyetinde kaldığını- iddia etmiştir. Davalı müdafaasında bu iddiaları reddederek davacının birçok defalar davalıdan ayrılarak gözdesi olan sekreterine nikah kıyacağını söylediğini, davalıyı bir Çok defalar haksız nlarak darbettiğini, eve geç vakit döndı:ığünü ve aile ocağını -ihmal ettiğini iddia etmiş, fakat davalının bütün kusur ve kabahatlarına rağmen müşterek hayatın idame ettirilebileceğini iddia ederek, davacının aile ocağına dönmesini talep etmiştir. Davalı aynı zamanda zevcelik ve çocuk nafakası olarak günde
£ 1.-nafak-a talep etmiştir.

Davacı müdafaa ve mukabil talebe cevabında talep takririnde tehdit ile ilgili iddialarına ilaveten, karısının polise asılsız bir ihbar vererek kendisini polise celbettiğini ve Lefkoşa Polis Karakolu avlusunda davalının babası tarafından -bıçaklandığını iddia etmiştir.

Bidayet Mahkemesi tarafları ve şahitlerini dinledikten sonra cana kast iddiasının sabit olduğu kanaatına vararak davacı leyhine boşanma kararı vermiştir.

Kararı istınaf eden davalı, özetle, kararın gerekçeli olmayıp mufassa-l ve özel şekilde bir karar olduğunu, Bidayet Mahkemesinin cana kast fiilinin şahadet olduğuna dair bulgusunun hatalı olduğunu, davacı ile diğer şahitlerinin şahadetinde tenakuz bulunduğu cihetle davacı ve şahitlerinin şahadetini Bidayet Mahkemesi kabul et-mekle hata ettiğini iddia etmiştir.

İlk olarak cana kast fiilinden verilen boşanma hakkındaki istinaf sebebini ele alalım. Bidayet Mahkemesi davalınıri davacıyı ölümle tehdit ettiğine dair davacı tarafından verilen şahadete inandığını belirttikten sonra ş-öyle demektedir:

"Davalının babası tarafından polisin içinde davacının bıçaklanması, davacının ölümle tehdit edildiği hakkında verdiği şahadeti teyid etmektedir. Cana kast iddiası sabit olmuştur."

Bundan da görüleceği gibi Bidayet Mahkemesi davalı taraf-ından yapılan tehditlerle poliste cerevan eden vaka arasında bir bağlantı olduğu kanaatına varmıştır. Kanaatımızca böyle bir bağlantı yoktur. Pöliste vakanın nasıl cereyan ettiği hakkında teferruatlı şahadet yoktur. Aynı zamanda davalının polise yaptığı şi-kayetin mahiyetinin ne olduğuna ve bu şikayetin asıllı veya asılsız olduğuna dair polis tarafından hiçbir şahadet verilmemıştir. Davalı eğer davacıyı bıçaklatmak istemiş olsaydı bunu ne sebeple dışarıda yaptırmayıp polisin avlusunda babasına yaptırdığını a-nlamakta güçlük çekiyoruz. Tutanakları iyice inceledikten sonra davalı tarafından sarf edilen sözlerde kasıt olmadığı ve kuru bir tehditten ibaret olduğu inancına vardık. Davalının kuru tehditleri ile Poliste yer alan bıçaklamanın hiçbir bâğlantısı olmadığ-ı ve Bidayet Mahkemesinin bağlantı olduğuna dair bulgusunun yanlış olduğu kanaatındayız. Bidayet Mahkemesinin cana kast fülinden dolayı verdiği boşanma emrini iptal ederiz.
Davacı avukatı, davalının tehditlerinin câna kast iddiasını destekleyecek nitelikte- olmamasına rağmen, bu tehditlerin pek fena muamele sayılabileceğini ve Mahkerıenin bu sebeple boşanma emri vermeye yetkili olabileceğini iddia etmiştir. Zabıtlar tetkik edildikten sonra davalının bu tehditlerinin Fasıl 339, Türk Aile Hukuku Kanununun 26. -maddesinin (b) bendinin kastettiği "grave ill-treatment" anlamına girmediği kanaatındayız.

Bidayet Mahkemesi geçimsizlik sebebine hiç temas etmemiştir. Esas
kısmı bir sayfa olan gayet muhtasar hükmünde Bidayet Mahkemesi davalının aşırı derecede kıskanç ol-ması yüzünden Lefkoşa'ya geldikten 5-6 ay sonra taraflar arasında sık sık kavgalar olduğunun sabit olduğunu beyan ettikten sonra bu kavgaların geçimsizliğe yol açıp açmadığı hakkında herhangi bir bulguda bulunmamış ve geçimsizlik hakkında başka hiç bir şey- söylemeden cana kast fiilini ele almıştır. Davacının avukatı, tutanaklarda geçimsızliği destekleyecek kâfi şahadet mevcut olduğunu ve İstinaf Mahkemesinin, Bıdayet Mahkemesinin hükmünü tadil ederek geçimsizlik sebebinden boşanmaya hükmedilebileceğini iddi-a etmiştir. Huzurumuzda buna dair muteber bir mukabil istinaf bulunmadığından kanaatımızca bunu yapmamız uygun değildir.

Netice olarak istinaf kabul olunur ve Bidayet Mahkemesinin boşanma hususunda verdiği emir iptal olunur. Davacının bir aya kadar aile o-cağına geri dönmesi ve dönene kadar da davalıya zevcelik ve çocuk nafakası olarak Bidayet Mahkemesinin zevcelik ve çocuk nafakası olarak kestiği £ 15.- ile ev kirası olan £ 18.- nın toplamı olan ayda £ 33.- ödemesi emrolunur. £33.- nafa!:a ödendiği müddetç-e ev kirasından davalı mesul olacaktır. Filiz'in velayeti hakkında herhangi bir istinaf sebebi bulunmadığı cihetle, Bidayet Mahkemesinin Filiz'in velâyeti hakkındaki emri bakidir.

Davanın bütün şartlarını göz önünde bulundurarak davacının davalıya yalnız -istinaf masraflarını ödemesini uygun bulduk.

Türk Cemaatı İstinaf Mahkemesi

16 Ekim 1972



Full & Egal Universal Law Academy