Türk Cemaatı İstinaf Mahkemesi Aile Dairesi Numara 4/1975 Dava No / Karar Tarihi 30.12.1975
Karar Dilini Çevir:
Türk Cemaatı İstinaf Mahkemesi Aile Dairesi Numara 4/1975 Dava No / Karar Tarihi 30.12.1975
Numara: 4/1975
Dava No: /
Taraflar: Mustafa Ragıp ile Pervin Özhani
Konu: Bir evrakın ibrazı -Şahadet - Evrakın aslı veya suretinin ibrazı -
Mahkeme: TCM/aile
Karar Tarihi: 30.12.1975

-
T.C.M. İstinaf No. 4/75
(Dava No. 79/73; Lefkoşa)
TÜRK CEMAATI İSTİNAF MAHKEMESİ HUZU-RUNDA

Mahkeme Heyeti : M.Necati Münir (Başkan), Ahmed İzzet ve
Şakir S.İlkay
İstinaf Eden : 1. Mustafa Ragıp, Lefkoşa
2. Sevil Erer, Lefkoşa
- 3. Türkân Koroğlu, Lefkoşa
(Davacılar)
ile
Aleyhine İstinaf Edilen : 1. Pervin Özhan, Yukarı Girne
- 2. Özlem Özhan, annesi ve en yakın
arkadaşı olduğunu iddia eden Pervin
Özhan vasıtasıyla, Yukarı Girne.
(Davalılar)
- arasında.
İstinaf Eden Namına : Tevfik Mut ve Ergin Ulunay
Aleyhine İstinaf Edilen
Namına : Tahir Seroydaş

-------------------------------------

Fasıl 9, Şahadet Kanunu, Madde -4 (1) - Bir evrakın ibrazı - Evrakın aslının
ibrazı ifadeyi veren şahsın ifadede bahsedilenler hakkında bilgisi olması veya şahsi bilgisi olması veya şahsi bilgisi olan başka birisinin devamlı bir zabıt defterine yazmakla mükellef olması, ifadeyi veren ş-ahsın şahit olarak
çağrılması.
İfadeyi veren şahıs,
(a) Ölü ise,
(b) Bedenî veya ruhî durumu nedeniyle şahit olarak Mahkemede buluna-
mayacak durumda ise,
(c) Denizaşırı bir yerde olup da getirilmesi makûl ve pratik olmazsa,
(d) Şahsın bulunması içi-n bütün gayretler başarısız kalırsa,
çağrılması şart değildir. Madde 4 (2)'ye göre Mahkeme, duruşmanın herhangi bir safhasında davanın bütün olgularını göz önüne alarak lüzumundan fazla gecikme ve masraf olacaksa, ifadeyi veren şahsın şahit olarak çağrılma-sı gerekmez.

Şahadet - Evrakın aslı veya suretinin ibrazı - Evrakın esasının aslı yerine
Madde 4 (I) Şartlara göre Mahkemenin tasvip edeceği şekilde tasdik edilmiş sureti ibraz edilebilir. Evrakın aslının ibraz edilmesi için evrakta ifadeyi veren şahsın- şahit olarak çağrılması şarttır. - Ancak 4 halde çağrılmayabilir. (Ölü olması, hasta olması, deniz aşırı yerde bulunması ve gayretlere rağmen bulunamaması).

Fasıl 9, Şahadet Kanunu - Madde 4 (I) - İbraz edilecek evrakın aslı iIe ilgilidir.
Evrakın sureti-nin ibrazı ise Madde 4 (2)'ye göre yapılır. 4 (2) (b) evrakın
suretinin ibrazı ile ilgilidir.
Davacılar müteveffa Girneli Özhan Ragıp'ın kanuni mirasçılarından üç tanesidir. Lefkoşa Türk Cemaat Mahkemesinde açtıkları bir davada Davalı 2'nin Davalı 1 tarafı-ndan doğurulmadığına, Özhan Ragıp'ın sulbünden olamayacağına dair Mahkemeden bir deklerasyon istemektedirler.

Davanın duruşması sırasında Davacılar tarafından şahadet veren Avukat Cahit Yılmazoğlu kendisinin bilgisi dahilinde olan üç evrakın foto-
kopisin-i ibraz etmek istemiştir. Davalı taraf buna itiraz etmiştir. Bidayet
Mahkemesi Davalımn itirazını kabul ederek ibrazına müsaade etmemiştir.

Davacı taraf bu karar aleyhine istinaf etmiştir. İbrazı istenen evraklardan biri Ankara Doğum ve Çocuk Bakımevi Baş-tabibliğinin Davalı 1'e ait raporun fotokopisidir. Bu rapor dört nisaiye mütehassısı tarafından
imzalanmış ve Baştabip tarafından tasdik edilmiştir. Diğer iki evrak doğumla ilgili Şayeste Çelik ve Şaziye Aya'nın Savcılığa verdiği ifadelerdir.

Şahadet Yasa-sının 4. maddesinin (1) fıkrasına göre evrakın ibrazı için evrakta ifadeyi veren şahsın şahit olarak çağrılması şarttır. Bu şart dört
halde aranmaz. Bunlar da ifadeyi veren şahsın ölü, hasta, deniz aşırı yerde olması ve bütün gayretlere rağmen bulıınamamas-ıdır. 4 (2) fıkraya güre ise ifadeyi veren şahsın şahit olarak çağrılması lüzumundân fazla gecikme ve masrafa sebep olacağı hallerde yerine getirilmeyebilir. (1), fıkra evrakın aslı ile (2) fıkra da sureti ile ilgilidir.

Bu davada ifadeyi veren şahıslar ş-ahit olarak çağrılmadılar. Aynı zamanda evrakın sureti ibraz edilmek istenmiştir.

Davacıların müracaatı 4 (2) ye istinat ettirildiğinden evraka bakıldığında fotokopidir ve aslına uygun olduğuna dair kayıt yoktur. Buna göre Mahkemenin ret kararı doğrudur. -Ayrıca bu evrakların ibrazında ifadeyi verenlerin çağrılmalarının lüzumundan fazla gecikmeye sebep olacağı hakkında bir iddia yapılmamıştır. Buna göre de istinaf reddolunur.
--------------------------------------

HÜKÜM

M.Necati Münir Ertekü-n (Başkan):
Bu istinaftaki hükmü Sayın Ahmed İzzet verecektir.

Ahmed İzzet:
İstinaf eâenler (davacılar) müteveffa Girneli Özhan Ragıp'ın kanuni mirasçılarından üç tanesi olup, 4 Temmuz 1973 tarihinde Lefkoşa Türk Cemaat Mahkemesinde açtıkları bir dava ile- davalı No. 2'nin davalı No.1 tarafından doğurulmadığı ve bu suretle de müteveffa Özhan Ragıp'ın sulbünden olamayacağına dair bir deklerasyon istemektedirler.

Davanın duruşmasında davacılar tarafından şahadet veren Avukat Cahit Yılmazoğlu davalı No.1 tara-fından müteveffa Ozhan Ragıp'ın vasiyetnamesi ile ilgilı Girne Kaza Mahkemesinde bir tereke istidası dosyaladığını, davalı no. 2'nin davalı no 1'in kızı olmadığına dair aldıjı malûmatı tetkik etmek içni Türkiye'ye gittiğini, Ankara'da Kıbrıs Sefaretinde bi-r dosyada davalı no. 2 ile ilgıli bır doğum şahadetnamesi gördüğünü ve bu şahadetnamede davalı no. 2'nin davalı no.1'in kızı olarak gösterildiğini ifade etmiştir. Emare IV olarak ibraz olunan fotokopi doğum kağıdından doğum vakasının Şayeste Çelik ve Şaziy-e Ayan isimli iki kadın tarafından görıildüğü bildirilmektedir. Cahit Yılmazoğlu şahadetine devamla davalı no. 1'i daha evvel tanıdığını ve onda hamilelik alameti görmediğinden Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na bir ihbarda bulunarak davalı no.1 ve doğum kağıd-ında şahit olarak gösterilen Şaziye Çelik ve Şaziye Ayan hakkında sahte evrak tanzimi dolayısıyla kovuşturma açılmasını istediğini, bilahâre Savcılık dosyasında Şayeste Çelik ve Şayeste Ayan'ın yazılı ifadelerini gördüğünü, bunların ve aynı zamanda davalı -no.1'in adlî tıp tarafından muayenesınin tasdiktrfcıtakopilerini aldığını söyleyerek bu üç evrakı ibraz etmek ıstemiştir. Buna davalılâr ltiraz etmişler, Bidayet Mahkemesi de davalıların itirazını kabul ederek bu üç evrakın ibrazına müsaade etmemiştir. Bid-ayet Mahkemesi Fasıl 9 Şahadet Kanununun 4. maddesine atıfta bulunduktan sonra kararının gerekçesini şu şekilde izah etmiştir:

-"Bu metinden anlaşıldığına göre meselenin bütün icapları tetkik edildikten sonra davanın lüzumsuz yere uzamaması ve şahidin denizaşırı bir yerde olması nedeniyle Maîıkeme şahit gelmeden yapılan beyanın orijınal nüshaları veya aslına uygun olduğu tasdik edi-lmiş suretlerinin ibrazına izin verebilir.
-Bu dava kanatimce bir çocuğun nesebinin tayini bakımındân çok mühimdir. Ayrıca Barış Harekâtı ndan sonra anavatanımızla bol bağlantısı çok kolay bir şekle gelmiştir. lJstelik davacı taraf şahitlerin getirilmesinde davanın lüzumsuz yere uzayacağı veya çok m-asraf olacağı hakkında hiçbir beyanda bulunmamış, sadece kanunun koyduğu bu maddeden dolayı yararlanmak istemiştir. Bundan başka davacı tarafın ibraz etmek istediği ifade ve adlî tıp raporu bir fotokopi olup aslına uygun olduğuna dair hıçbir imza veya tasd-ik taşımamaktadır. Böyle mühim bir davada usulüne uygun olmayan bir evrak ibrazı bir yana davalı tarafı istintak hakkından mahrum etmek adaletin tecellisi bakımından uygun olmayacaktır kanısındayım.

Buna göre itiraz kabul olunur ve söz konusu evrakın ibra-zına izin verilmez."

Davacılar bu karardan istinaf ederek özetle, Bidayet Mahkemesinin ibrazı istenilen üç evrakın gerektiği surette tasdikli olmadığı bulgusuna varmakla, ibrazı istenen evrakın ibrazının kabulü halinde davalıların istintak hakkından mahru-m edileceji kararına varmakla ve Şayeste Çelik ve Şaziye Ayan'ın ve adli tıp raporunda adları bulunan dört doktorun deniz aşırı bir ülkede bulundukları şahadetle sabit olduğu halde, bunların şahit olarak Kıbrıs'a celbinin davacılar bakımından hayli masrafl-ı olacağını ve davayı lüziimsuz yere uzatacağını bulgu olarak bulmamakla hata ettığini iddia etmişlerdir.

İbraz olunması istenen 1. evrak T.C. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Ankara Doğum ve Çocuk Bakımevi Baştabibliji tarafından davalı no.1 Pervin Özha-n ıle ilgili adlî tıp raporunun bir fotokopisidir. Bu rapor, 29 Kasım 1973 tarihli olup, 4 nisaiye mütehassısı tarafından imzalanmış ve bunların imzaları baştabip tarafından tasdik olunmuştur. Evrakın arka tarafında bir harç pulu olup,13 Haziran,l974 tarih- ve 17112 sayıyı taşıyan bir mühür ile "harç pulu bedeli alınmıştır diye mühürlenmiştir.

2. evrak Şayeste Çelik'in Savcılığa verdiği bir ifade olup ifadenin altında Cumhuriyet Savcı yardımcısının, zabıt kâtibinin ve sanık Şayeste Çelik'in imzaları vardır-. Bu evrakın arkasında da bir harç pulu olup harç pulu bedeli alındığına dair 13 Haziran 1974 tarihli ve 17112 sayılı mühür-vardır.

3. evrak Şaziye Ayan'ın ifadesidir. Bu ifadenin altında da Cumhuriyet Savcı yardımcısının, zabıt kâtibinin ve Şaziye Ayan'ı-n imzaları vardır. Bunun da arkasında harç pulu vardır ve harç pulu bedelinin alındığına dair 13 Haziran 1974 tarihli 17112 sayılı mühür vardır.

Fasıl 9 Şahadet Kanununun mevzuubahis evrajın ibrazı ile igili 4. maddesi aynen şöyledir:

4. (1) In any civil- proceeding where direct oral evidence of a fact would be admissible, any statement made by a person in a document and tending to establish that fact shall, on production of the original document, be admissible as evidence of that fact if the following con-ditions are satisfied; that is to say-
(a) if the maker of the statement either-
(i) had personal knowledge of the matters dealt with by the statement; or
(ii) where the document in question-is-or forms part of a record purporting to be a continuous recor-d, made the statement (in so far as the matters dealt with thereby are not within his personal knowledge) in the performance of a duty to record in formation supplied to him by a person who had, or might raason ably be supposed to have personal knowledge o-f those matters; and

(b) subject to subsection (2) of this section, if the maker of the state-
ment is called as a witness in the proceedings:



Provided that the condition that the maker of the statement shall be
called as a witness need not be satisfie-d if he is dead or unfit by reason of his bodily or mental condition to attend as a witness, or if he is beyond the seas and it is not reasonably praticable to secune his attendance, or if all, reasonable efforts to find him have been made without success-.

(2) In any civil proceedings, the Court may, at any stage of the proceedings, if having regard to all the circumstances of the case it is satisfied that undue delay or expense would otherwise be caused, order that such a statement as is mentioned in sub-section (1) of this section shall be admissible as evidence or may, without any such order having been made, admit such a statement in evidence-

(a) notwifh standing that the maker of the statement is available but
is not called as a witness;

(b) notwith-standing that the original document is not produced, if in
lieu thereof there is produced a copy of the original document or of
the material part thereof certified to be a true copy in such manner
as may be specified in the order or as the Court may approv-e, as the
case may be.

(3) Nothing in this section shall render admissible as evidence any statement made by a person interested at a time when proceedings were pending or anticipated involving a dispute as to any fact which the statement might tend to es-tablish.


(4) For the purposes of this section, a statement in a document shall
not be deemed to have been made by a person unless the document
or the material part thereof was written, made or produced by him with his own hand, or was signed or initialle-d by him or otherwise recognized by him in writing as one for the accuracy of which he is responsible.

(5) For the purpose of deciding whether or not a statement is admissible as evidence by virtue of the foreigonig provisions, the Court may draw any reas-onable inference from the form or contents of the document in which the statement is contained, or from any other circumstances, and may, in deciding whether or not a person is fit to attend as a witness, act on a certificate purporting to be the certifica-te or a registered medical practitioner, and the Court may in its discretion reject the statement notwithstanding that the requirements of this section are satisfied with respect there to, if for any reason it appears to it to be expedient in the interests- of justice that the statement should be atmitted.

(6) Nothing in this section shall prejudice the admissibilty of any evidence- whıch would, apart from the provisions of this section, be admissible or enable documentary evidence to be given as to any declaration relating to a matter of pedigree, if that declaration would not have been admissible as evidence if this Law had not bee-n enacted."

-Görüleceği gibi bir evrakın 4. maddesinin (1). fıkrası altında ibraz edilebilmesi için:-
-
a) evrakın esasının ibraz edilmesi,
b) ifadeyi veren şahsın ifadede bahsolunanlar hakkında şahsi bilgisi olması ya da şahsi bilgisi olan başka birisinin söylediğini devamlı (continuous) bir zabıt defterine yazmakla mükellef olması, ve
(c) ifadeyi veren şa-hsın şahit olarak çağırılması, gerekmektedir. Ancak ifadeyı veren şahsın (i) ölü olması, (ii) bedenî veya ruhî durumu dolayısıyla şahit olarak Mahkemede hazır bulunacak bir durumda olmaması, (iii) deniz aşırı bir yerde olup getirilmesinin makul ve pratik o-lmaması veya (iv) bu şahsın bulunması için bütün gayretlerin başarısız kaldığı hallerde şahit olarak çağırılması şart değildir.

4. maddenin (2). fıkrası altında ise Mahkeme duruşmanın herhangi bir safhasında davanın bütün olgularını nazarı dikkate aldığın-da lüzumundan fazla gecikme ve masraf olacaksa,
a) ifadeyi versn şahsın şahit olarak çağırılmadığına ve
b) evrakın esasının ibraz edilmediğine,
bakmaksızın
4. maddenin (1). fıkrasında bahsolunan bir evrakın ibrazına müsaade
verebilir. Ancak evrakın as-lı yerine mahkemenin tasvip edeceği b'rr şekilde
dastik olunmuş bir sureti ibraz olunmalıdır.

4. maddenin fıkraları ayrı ayrı incelenecek olursa görülecektir ki, 4. maddenin (1). fıkrasına göre evrakın ibraz oluması için evraktaki ifadeyi veren -şahsın da şahit olarak çağrılması şarttır. Fakat bu şart, 4. maddenin (1). fıkrasına göre dört halde (yani ifadeyi veren şahsın ölü, hasta, deniz aşırı bir yerde olması ve bütün gayretlere rağmen bulunamaması) ve 4. Maddenin (2). fıkrasında bahsolunan bir -halde (yani ifadeyi veren şahsın şahit olarak çağrılmasınn lüzumundan fazla gecikme ve masrafa sebeb olacağı) toplam olarak beş halde yerine getirilmeyebilir.

Yine görülecektir ki, 4. maddenin (1). fıkrası evrakın aslı ile ilgilidir. Evrakın bir suretinin- ibraz edilmesi istenirse o zaman 4. maddenin (2). Fıkrasının hükümleri yerine getirilmelidir.

İstinaf konusu davada hem ifadeyi veren şahıs şahit olarak çağrılmamıştır hem de ibraz edilecek evrakın aslı değil sureti ibraz olunmak istenmiştir Bu sebeple, -ve zaten davacıların müracaatları 4. maddenin (2). fıkrasına istinat ettirildiğinden, bu fıkranın şartlarının yerine getirilip getirilmediğini incelememiz gerekir.

4. maddenin (2). fıkrasının (b) bendine göre ibrazı istenen suretin Mahkemenin tasvip edece-ği bir şekilde aslına uygun olduğunun tasdik edilmiş olması gerekmektedir. Ilk önce adli tıp raporunu ele alacak olursak, bu raporu veren dört mütehassısın imzalarının baştabip tarafından tasdik edilmiş olduğu görülmektedir. İbrazı istenen evrak raporun as-lı olmayıp sadece bunun, tasdik kısmı da dahil, bir fotokopisidir. Bu fotokopinin hiçbir yerinde aslına uygun olup olmadığı hakkında herhangi bir kayıt yoktur. Fotokopinin arkasındaki pul ve mühür ise sadece bu fotokopinin alınması için gereken harcın alın-dığını göstermekte ve kanaatımızca bundan daha ileriye gitmemektedir. Şayeste Çelik ve Şaziye Ayan'ın ifadelerinin fotokopilerine bakacak olursak bunların da aslına uygun olup olmadığına dair evrakın hiçbir yerinde herhangi bir kayıt yoktur. Aynı şekilde b-u iki evrakın arkasındaki pul ve mühürler de gereken harcın ödendiğini göstermekte, aslına uygun bir suret olarak tasdik edildiklerini göstermemektedir. Bu sebeple bu iki evrakın ibrazı için 4. maddenin (2). fıkrasının (b) bendinin hükümleri yerine getiril-miş değildir. Bu meyanda olan Bidayet Mahkemesinin kararı kanaatımızca doğrudur.

İstinafın reddedilmesi için yukarıda verilen sebepler kafi olmakla beraber, istinafın duruşması esnasında iddia edilen hususlardan bir tanesine daha değinmeyi uygun gördük.
-
4. maddenin (2). fıkrasına göre Mahkeme ancak davanın tüm olgularını nazarı itibara aldığında ifadeyi ve en şahsın şahit olarak çağrılmasının lüzumundan fazla gecikme veya masrafa sebep olacağı hallerde ifadeyi veren şahsın şahit olarak çağrılmamasına vey-a evrakın aslı yerine bir suretinin ibraz olunmasına müsaade edebilir. Bidayet Mahkemesinin hükmünde dediği gibi bu davada gerek adlî tıp raporunda isimleri geçen dört doktorun veya herhangi birinin, gerekse Şayeste Çelik ve Şaziye Ayan'ın şahit olarak çağ-ırılmalarının (2). fıkra kapsamında lüzumundan fazla gecikme veya masrafa sebebiyet vereceği hakkında ne bir iddia yapılmış ve ne de bir hususta herhangi bir şahadet ibraz edilmiştir.

Kanaatımızca ifadeyi veren şahsın şahit olarak çağırılmadığı hallerde e-vrakın ibrazını mümkün kılacak şartların yerine getirildiği hakkında Mahkemeyi tatmin etme külfeti evrakın ibraz edılmesinı isteyen şahsa aittir. Bu hususta Halsbury's Laws of England (3rd Ed.) Volume 15, s. 316'da şöyle denmektedir:

"The maker's absence -is permitted in various circumstances; and it is
the duty of the party tendering a statement to satisfy the court of the facts
which make it admıssible."

King v. Hackney Cooperage, Ltd. (1954),104 L.Jo. 698 davasında şöyle denmektedir:

"By s.1 (2) the Co-urt is given a discretion to admit the statement even though the maker of it is not called as a witness, but only if the Court is satisfied that undue delay or expense would otherwise be cause' by refusing to admit the statement and insisting on the maker -being called as a witness.

I have had not no evidence at all in this case to show that any undue
delay or any undue expense would be caused by the particular doctor who
made this certificate or was responsible for this certificate or statement being calle-d before me. So I have nothing on which I can exercise my discretion under s. 1 (2).

The result is I must reject this statement which is purported t-o be put
in as evidence and I will not admit it."

Netice olarak istinaf reddolunur. İstinaf masraflarını istinaf edenler ödeyecektir.

M.Necati Münir Ertekün (Başkan)
- Ahmed İızet (Yargıç)
Şakir S.İlkay (Yargıç)

30 Aralık, 1975


Full & Egal Universal Law Academy