Türk Cemaatı İstinaf Mahkemesi Aile Dairesi Numara 2/1974 Dava No / Karar Tarihi 02.09.1974
Karar Dilini Çevir:
Türk Cemaatı İstinaf Mahkemesi Aile Dairesi Numara 2/1974 Dava No / Karar Tarihi 02.09.1974
Numara: 2/1974
Dava No: /
Taraflar: Hüseyin Ahmet ile Pembe Hüseyin
Konu: Kocasının karısına nafaka ödeme mükellefiyeli - Mahkemenin daha önce vermiş olduğu nafaka emrini değiştirmesi veya iptal etmesi.
Mahkeme: TCM/aile
Karar Tarihi: 02.09.1974

- T.C.M. İstinaf No. 2/74
(Dava No. 131 /72; Lefkoşa)

TÜRK CEMAATI İSTİNAF MAHKEMESİ HUZUR-UNDA
Mahkeme Heyeti : M.Necati Münir (Reis), Ahmed İzzet ve
Şakir S.İlkay

İstinaf eden : Hüseyin Ahmet, 57 Reşadiye Sokak,
Lefkoşa
- (Davalı)
- ile -
Aleyhine istinaf edilen : Pembe Hüseyin, 141, Reşadiye Sokak,
Lefkoşa
(Davacı)
- Arasında
İstinaf eden namına : Kıvanç M.Rıza

Aleyhine istinaf edilen
namına : Hakkı Süleyman
-----------------------------------
Fasıl 339, Türk Aile (Evlenme-Boşanma) Kanunu, -Madde 34 (1) - Kocasının
karısına nafaka ödeme mükellefiyeli - Madde 34 (3) Mahkemenin daha
önce vermiş olduğu nafaka emrini değiştirmesi veya iptal etmesi. Davalının kendi şahadeti gözönüne alındığında kazancının takriben ayda £ 50-60 olduğu meydana çıkar-. Buna göre Davalının Mahkemeııin takdir ettiği ayda £ 2.500 mil nafaka miktarındaıı daha büyük miktarı ödeyecek durumdadır.

Taraflar 37 sene ewel evlenmişlerdi. Bu evlenmeden üç çocukları
oldu. Davacı kızı Şükran'ın evinde kalmaktadır. Davacı işleyemez, -yaşlı
ve sağlıksız olduğunu, kocasının kahvehane çalıştırıp iyi kazanç sağladığını, başka bir kadınla yaşayan kocasınının kendisine nafaka ödemediğini, kazancı ve geliri olmadığı için nafakaya muhtaç oldujunu iddia ederek Davalı aleyhine günde 500 mil tale-p etmiştir.
Davalı ise yaşlı rahatsız ve çalışamayacak durumda olduğunu, kahvehanenin beraber yaşayan kadın tarafından işletildiğini ve nafaka ödeyecek durumda olmadığını müdafaa olarak ileri sürmüştür.
Bidayet Mahkemesi tarafları dinledikten sonra Davacın-ın Sosyal Yardım Dairesinden ayda 3.600 mil aldığını ve ayda £ 4.- ya ihtiyacı olduğunu gözönünde tutarak Davalının ayda £ 2.500 mil ödemesine karar
vermiştir.
Davalı bu kararı istinaf ederek daha ewel Mahkemenin nafaka emri
verdiğini, bu emir iptal edilme-dikçe yeni bir emir verilemeyeceğini, Davalının şahadetine inanmamakla Mahkemenin hata ettiğini ileri sürmüştür.
Türk Cemaati İstinaf Mahkemesi Fasıl 339, Madde 34 (1) gereğince
verilen nafaka emirlerinin (3). fıkraya göre değiştirilebileceğine, halbuki
mü-dafaa takririnde nafaknın ne zaman ve ne kadar olduğu hakkında
hiçbir iddia olmadığını, böyle bir şey varsa bunun müdafaa takririnde
yer almasının gerekli olduğunu vurgulamıştır. Ayrıca Davalının ayda
£50-60 geliri olduğu kendi şahadetiyle ortaya çıktığınd-an Davacının
ihtiyaçları da göz önünde bulundurularak mukabil istinafına göre
nafaka miktarı £ 5.- ya yükseltilmiştir.
----------------------------------

HÜKÜM

İstinaf eden (davalı) Lefkoşa Türk Cemaat Mahkemesinin 2 Mart- 1974 tarihinde verdiği ve istinaf edenin karısına (aleyhine istinaf edilene) 1 Temmuz 1973 tarihınden itibaren ayda £ 2.500 mil nafaka ödemesine hükmeden bir nafaka emrinden istinaf etmektedir. Davacı da mukabil bir istinaf dosyalayarak £ 2.500 mil nafaka-nın çok az olduğunu ve bunun en az £ 7.500 mile çıkarılmasının gerektiğini iddia etmiştir.

İstinaf eden ile aleyhine istinaf edilen (davacı) takiben 37 sene ewel evlenmişlerdi. Bu evlenmeden tarafların 3 çocukları olmuştur; 35 yaşında Melek, 31 yaşında Ah-met ve 29 yaşında Şükran. Ahmet ile Şükran evli olup onların da çocukları vardır. Aleyhine istınaf edilen (davacı) Şükran'ın evinde kalmaktadır.

Davacı işleyemez ve nafaka kazanamaz bir durumda olduğunu, yaşlı
ve sıhhatinin yerinde olmadığını, kocası olan- davalının kahveci olarak çalıştığını ve iyi kazanç temin ettiğini, başka bir kadınla yaşamakta olan kocasının kendisine nafaka ödemediğini, kazancı ve geliri olmadığını ve nafakaya muhtaç bir durumda olduğunu iddia ederek, 4 Aralık 1972 tarihinde kocası (-davalı) aleyhine bir nafaka davası açarak günde 500 mil talep etmiştir.

Davalı ise müdafaasında yaşlı, rahatsız ve çalışamayacâk bir durumda olduğunu, kahvehanenin beraber yaşadığı kadın tarafından çalıştırıldığını ve nafaka ödeyebilecek mali kudrete haiz- olmadığını iddia etmiştir.

Bidayet Mahkemesi davacının kızı Şükran ile beraber kaldıkları evin kirasına iştirak için £ 2.- ödediğine ve diğer zaruri ihtiyaçları için de £ 4.-, cem'an £ 6.- ya ihtiyacı olduğuna ve bu miktarın geçimi için lüzumlu olduğuna,- keza davacının Sosyal Yardım Dairesi'nden aldığı £ 3.600 mili £ 6.- dan çıkararak davacının ayda asgari £ 2.500 mile ihtiyacı olduğuna kanaat getirdi. Davalının kazancını da £ 60.300 mil olarak tesbit eden Bidayet Mahkemesi davalının £ 2.500 mil nafakayı -ödeyebilecek mali kudrete haiz olduğu gerekçesi ile davalının ayda £ 2.500 mıl davacıya nafaka ödemesini emretti.

İstinaf sebepleri iki gruba ayrılabilir.
(a) İstinaf edenin avukatı daha ewel Mahkeme tarafından verilmiş bir
nafaka emri olduğunu, iptal olu-nmadıkça bu emrin meriyette kaldığını ve dolayısıyle ikinci bir nafaka emri vermeye Mahkemenin yetkisi olmadığını, bunun bır kanuni nokta olduğunu ve müdafaa takririnde iddia edilmemesine
rağmen duruşmanın herhangi bir safhasında ileri sürülebileceğini ve -bunun
aksine karar vermekle Bidayet Mahkemesinin hata ettiğini iddia etmiştir.

Davacının talep takririnin 5. paragrafı aynen şöyledir:
"Taraflar arasında bundan 17 yıl evvel Türk Aile Mahkemesi huzurunda bir davaları olmuştu ve Mahkeme, davalının davacıya- nafaka ödemesini emretmişti.
Müdafaada talep takririnin 1'den 5'e kadar olan paragraflarına hiç bir atıf yapılmamış, sadece talep takririnin 6 ve 7. paragrafları reddedilmiştir.

Daha ewel verilen nafaka emrine dava lâyihalarında yalnız bir yerde atıf ya-pılmaktadır. O da yukarıda iktibas edilen talep takririnin 5. paragrafıdır. Talep takririni hazırlayan Hakkı Süleyman Beyin istinafın duruşmasında ifade ettiğine göre bu paragraf, talep takrirlerinde verilmesi gereken tafsilât ile ilgili mevzuata uyulmak ı-çin konmuştur. Tarafların şahadetlerinde de bu nafaka emri için herhangi kesin bir ifade yoktur. Bilakis davacı ile davalının şahadetleri karışık bir durum arzetmektedir. Davacı bu hususta şahadetinde şunları söyledi:

"Daha önce bu Mahkemede bir dava açtı-m. Ayda £ 1.- nafaka kestiler. Bu parayı 5-6-7 seneden beri belki de daha fazla ödemez."

Davalı ise şahadetinde şöyle demiştir:

"1955'ten beri ilk £ 6.- ve sonra da £ 1.-'ya düşürdü Mahkeme. Öderdim, sonra ödeyemedim."

-Daha ewelki bu nafaka emri hakkında daha fazla teferruat olmuş olsaydı ve nafaka emri ile ilgili en son durum kesin olarak bilinmiş olsaydı istinaf edenin iddiaları çok daha kuvvet bulmuş olurdu. Fakat Fasıl 339, Türk Aile Kanunu, madde 34 (1) gereğince ve-rilen bir nafaka emri daha sonra tadil veya iptal olunabilir. 34. maddenin (3). fıkrası aynen şöyledir:
-
"The Court may discharge or vary any order made under this section
or suspend any provision thereof temporarily and may revive the operation
of any provision so suspended: in so doing the Court shall have regard to
all the circumstances of the case includ-ing any increase or decrease in the
means of either party to the marriage."

Yukarıdakilerden görüleceği gibi davanın duruşması olduju tarihte,17 yıl evvel verilen bu nafaka emrinin tadil veya iptal edilip edilmediği veya sair şekilde muteber olup olmadığı- hakkında hiç bir bilgi mevcut değidir. Bu durumda istinaf eden eğer bu nafaka emrinin halen meriyette olduğu iddiasında idiyse, kanaatımızca bunu bir müdafaa olarak müdafaa takririnde belirtmesi gerekirdi ki bu yapılmış değildir.

(b) Diğer istinaf sebepl-eri davanın vakıaları ile ilgilidir. İstinaf edenin avukatı, davalının şahadetine inanmamakla Bidayet Mahkemesinin hata ettiğini, davada verilen geçerli şahadet muvacehesinde Bidayet Mahkemesinin bulgularının makul olmadığını ve davalının kahvehane işletti-ği ve davalının geliri hakkındaki bulgularının şahadetle desteklenmediğini iddia etmiştir.

Bidayet Mahkemesi Hakiminin şahadette olmayan bazı hususları nazarı itibare aldığı bir hakikattır. Fakat geçerli şahadet incelendijinde ve bilhassa davalının kendi -şahadeti nazarı itibara alındıjında davalının kazancının takriben £ 50 - £ 60 olduğu meydana çıkmaktadır. Bu durumda davalı kesilen nafakadan çok daha büyük bir miktarı nafaka olarak ödeyebilir. Davacı mukabil istinafta £ 7.50G mil talep etmekle beraber, d-avacının avukatı istinafın duruşmasında kesilen nafakanın iki misline çıkarılmasının verilen şahadet muvacehesinde uygun olacağını ifade etmiştir. Bunu ve davacının ihtiyaçiarını nazarı itibara alarak davalının nafaka olarak davacıya ayda £ 5.- ödemesinin -makul olacağı kanaatına vardık.
Bidayet Mahkemesi nafakanın davanın dosyalandığı tarihten değil de
1 Temmuz 1973 tarihinden itibaren ödenmesini emretmıştir. Bu hususta istinaf olmadığı için bu tarihi değiştirmemeğe karar verdik.

Netice itibarıyle, istinaf- edenin aleyhine istinaf edilene 1 Temmuz 1973 tarihinden itibaren ayda £ 5.- nafaka ödemesi ve istinaf masraflarının da istinaf eden tarafından ödenmesini emreyleriz.

Türk Cemaatı İstinaf Mahkemesi
2 Eylül 1974


Full & Egal Universal Law Academy