Türk Cemaatı İstinaf Mahkemesi Aile Dairesi Numara 1/1969 Dava No / Karar Tarihi 13.03.1969
Karar Dilini Çevir:
Türk Cemaatı İstinaf Mahkemesi Aile Dairesi Numara 1/1969 Dava No / Karar Tarihi 13.03.1969
Numara: 1/1969
Dava No: /
Taraflar: Fatma İzzet ile Veli Mehmet Veli
Konu: Türk Cemaat Mahkemelerinin yetkileri. - Türk Aile Mahkemeleri Kanunu - Ahvali şahsiye ve dini konular.
Mahkeme: TCM/aile
Karar Tarihi: 13.03.1969

- T.C.M. İstinaf No. 1/69
(Dava No. 20/68)

TÜRK CEMAATI İSTİNAF MAHKEMESİ HUZURUNDA

-İstinaf eden : Fatma İzzet, Evdir'rr
(Davacı)

- ile -

Aleyhine istinaf edilen : Veli Mehmet Veli, Vretça
-(Davalı)
ARASINDA
İstinaf eden namına : M.Çağatay Ali
Aleyhine istinaf edilen
namına : Ekrem Y.Avcıoğlu

-------------------------------

Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası (1960) Madd-e 87(1) - Madde I60 (I) ve (3)-
Madde 188. Türk Cemaat Mahkemelerinin yetkileri. - Fasıl 338 Madde 2,
Türk Aile Mahkemeleri Kanunu - Fasıl 339 Türk Aile Mahkemeleri (Ev-
lenme ve Boşanma) Kanunu. Ahvali şahsiye ve dini konular. - -8l60 sayılı Türk Cemaat Meclisi Adliye Teşkilât Kanunu Madde 1, 3, 4, l8, l9 Türk Cemaatı mensuplarının açacakları ahvali şahsiye ve dini konularla ilgili
davalar.

- Türk Cemaat Mahkemelerinin yetkileri - Fasıl 339 Türk Aile (Evlenme ve Boşanma) Kanunu. Bu kanunda evliliğiıı devamı sırasında elde edilen malların evlilik sona erdikten sonra ne olacağı hususunda herhangi bir hüküm yoktur. Kıbrıs Anayasasının I88. madde-sine göre Anayasanın yü- rürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan kanunlar herhangi bir kanun veya cemaat kanunu ile tadil edilinceye kadar yürürlüktedirler. Cumhu- riyetin ilanına kadar ahvali şahsiye ve dini konularla ilgili davalara Fasıl- 338 tahtında kurulan Türk Aile Mahkemeleri bakıyordu. Bu yetki Fasıl 339 Türk Aile (Evlenme-Boşanma) Kanununa göre nişanın bozulması, ev lenme, boşanma, ayrılma, tazminat ve nafaka davaları içindi. Türk Ce- maat Mahkemeleri'nin malların -boşanma sonunda ne olacağı hususunda - karar verme yetkisi yoktur.

Davacı ile Davalı 23.2.1967 tarihinde Limasol Türk Cemaat Mahke-
mesi'nde boşandılar. Boşanma Davalı lehine verilmiş ayrıca Davacıya bir
sene müddetle £ 8.- nafaka ödemesine emrolunmuştu. Davacı evlilik es- na-sında öğretmenlikten aldığı para ve evlenmeden önce biriktirdiği para
ile Davalının gayrimenkul mal aldığını ve kendi namına kaydettirdiğini
boşanmadan sonra Davalının Davacıyı tazmin etmesi gerektiğini iddia ede-
rek Davalı aleyhine dava açtı.

- Davalı Mahkemenin bu davaya bakma yetkisi olmadığını ön itiraz
olarak ileri sürdti.

Türk Cemaat Mahkemesi hakimi evvelâ bu ön itirazı dinleyerek Mahkemenin bu davaya bakma yetkisi olmadığına karar verdi.


İstinaf Mahkemesi de Fasıl 338, Fasıl 339 v-e 1960 Anayasası ile 8/60 sayılı Türk Cemaat Meclisi Adliye Teşkilat Yasasının ilgili maddelerini geniş bir şekilde tefsir ettikten sonra gerek Cumhuriyetten evvel ve gerekse Cumhuriyetten sonra karı kocanın evlilik esnasında elde ettikleri malların boşanm-a neticesi klme ait olacağı ve ihtilâfın nerede ve nasıl çözümleneeeği hususunda herhangi bir kayıt olmadığından Türk Cemaat Mahkemesinin bu gibi davalara bakma yetkisi olmayacağına karar verdi ve istinafı reddetti.

- HÜKÜM

Davacı ile davalı 8/1/1950 tarihinde evlendiler ve 23 şubat 1967 tarihinde Limasol Türk Cemaat Mahkemesinde 31/65 numaralı dava neticesinde boşandılar. Boşanma davalının leyhine verilmişti ve davalının davacıya bir sene müddetl-e ayda £ 8.- dan nafaka vermesi emrolundu. Davacı evlendiği zaman kendisinin muvakkat öğretmen olduğunu ve işbu öğretmenliğin 1960 senesine kadar devam ettiğini ve evlilik esnasında öğretmenliğinden aldığı para ve evlenmeden önce biriktirmiş olduğu para il-e davalının gayri menkul mal satın aldığını ve bu şekilde alınan bütün gayri menkul malları davalı kendi namına kaydettirdiğinden boşanmadan sonra davalının davacıyı tazmin etmesi gerektiğini ilerı sürerek davalının aleyhine Limasol Türk Cemaat Mahkemesind-e 20/68 numaralı davayı açtı. Bu davada davacı talep takririnin 6'ıncı paragrafına göre şunları talep etmektedir: -

"6. (a) Davalının isminde mukayyet gayri menkul malın hepsini ve/veya tarafların evlenme tarihinde davacının öğretmenlikten durduğu tarih o-lan 1960 senesi Haziranına kadarki zaman zarfında satın alınıp davalının adına kaydettirilen gayri menkul malın hepsini ve/veya bu müddet zarfında satın alınıp davalının adına kaydedilen malın davacının mezkûr malın satın alınmasında ödediği para nisbetind-eki kısmını davalının davacının vekili olarak (trustee) üzerinde bulunduğu zımmında muhterem mahkemenin bir emir isdarını;
(b) Davalının isminde mukayyet gayri menkul malın hepsini ve/veya tarafların evlenme tarihinde davacının öğretmenlikten durduğu tari-h olan 1960 senesi Haziran'ına kadarki zaman zarfında satın alınıp davalının adına kaydedilen malın hepsini ve/veya bu müddet zarfında satın alınıp davalının adına kaydedilen malın davacının mezkûr malın satın alınmasında ödediği para nisbetindeki kısmını -davalının davacının arzusuna uygun olarak davacı adına kaydetmesi hususunda muhterem mahkemeden bir emir isdarını; veya

(c) Davacıya £ 8.000.- tazminat vermesini hükmetmesini."

Davalı, aleyhine ikame edilen davanın 8/60 sayılı Kanunun şumulüne
girmediğin-i ve bundan dolayı Limasol Türk Cemaat Mahkemesinin böyle bir davaya bakmaya yetkisi (jurisdiction) olmadığını ileri sürerek iptidai itırazda bulundu. Mahkeme bütün davayı dinlemeden ewel yapılan iptidai kanuni itirazı dinleyip bir karara bağlamayı uygun g-ördü. İptidai itiraz hususunda her iki taraf avukatının ileri sürdüğü iddiaları dinledikten sonra Mahkeme 10/12/68 tarihinde davacının talep takririnin 6 (a) ve (b) altındaki talepleri hususunda Mahkemenin yetkisi bulunmadığı kararına vardı.

İstinaf eden -Mahkemenin bu hususta verdiği kararın yanlış ve ilgili kanunlara aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf eyledi.

Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilânına kadar Kıbrıs'ta mukim Türk ve dini müslüman olan şahısların ahvali şahsiye konularını ilgilendiren hususlar, Fası-l 338 tahtinde kurulan Türk Aile Mahkemeleri tarafından görülürdü. Bu hususlar dini konular tabiri altında hulâsa edilmiş ve Türk Aile Mahkemeleri Kanununun 2'inci maddesinde şöyle tarif edilmektedir: -

"religious matters" means the following matters and -no others concer
ning persons of the moslem faith: -
(a) betrothal, marriage and divorce and matters incidental thereto;
-(b) maintenance in relation to marriage and divorce, including the maintenance of the children of the marriage;
-(c) the registration of vakfiehs."

Türk Aile Mahkemelerinin nişan, evlenme, boşanma, ayrılma (jidicial separation), tazminat nafaka ve evliliğe ait diğer bazı hususlarda yetki ve salâhiyetleri Fasıl 339 Türk Aile (Evlenme ve Boşanma) Kanunu ile tayin edil-miştır. Türk Aile (Evlenme ve Boşanma) Kanununda evliliğin devamı sırasında elde edilen malların evlilik sona erdikten sonra ne olacağı hususunda herhangi bir madde konmuş değildir.

Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nın 87'nci maddesi Cemaat Meclisleri'
nin te-şrü kuvvet kullanma hakkına sahip oldukları konuları göstermektedir.
Anayasanın 87 nci maddesinin ilgili kısımları aynen şöyledir:-

"87. (1) Cemaat Meclisleri, kendi cemaatları bakımından bu Anayasanın sınırları ıçinde ve bu maddenin 3'üncü fıkrası hüküml-eri mahfuz kalmak şartıyle, yalnız aşağıdaki konularda teşrii kuvveti kullanmak hakkına sahiptirler:-

(a) bütün dini konular;
(b) ....
(c) ahvali şahsiye;
(d) ahvali şahsiye ve dini konular ile ilgili hukuk davalarına bakacak mahkemelerin terekküp ve dere-celeri."

Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının 152 (2) maddesine göre Anayasanın 87'inci maddesi gereğince Cemaat Meclislerine ayrılan ahvali şahsiye ve dini konularla ilgilı hukuk davaları hususunda kazaı kuwet, bu Anayasa hükümleri gereğince yapılan bir cemaa-t kanununda gösterilen mahkemeler tarafından kullanılır.

Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nda Cemaat Mahkemeleri'nin kuruluş,
terekküp ve yetkileri ıle ilgili aynen şunlar yer almaktadır: -

"160. (1) Bu anayasanın hükümleri mahfuz kalmak şartıyle, ilgili Ce-maat Meclisi tarafından yapılan bir Cemaat Kanunu, bu Anayasa hükümleri ile Cemaat Meclislerinin yetkisine ayrılmış olan ahvali şahsiye ve dini konular ile ilgili hukuk davalarına bakacak mahkemelerin kuruluş, terekküp ve yetkilerine ait hükümleri koyar.
(-2) ......
(3) Yukarıda gösterilen şekilde terekküp eden bir mahkeme yetkisini kullanırken, ilgili Cemaat Meclisi tarafından yapılan kanunları tatbik eder:
Ancak, bu fıkra hükmü, bir Cumhuriyet Mahkemesinin ahvali şahsiye veya dini konularla ilgili bir husu-sun tali olarak ileri sürüldüğü bir davada ilgilı Cemaat Kanununu tatbik etmesini önlemez."
Türk Cemaat Mahkemelerinin kuruluş, terekküp ve yetkileri ile ilgili Türk Cemaat Meclisi tarafından 8/1960 sayılı Türk Cemaat Meclisi Adliye Teşkilat Kanunu geçiril-di. Bu kanunun bazı maddelerini aynen iktibas ediyoruz: -
"Madde 1 - Türk Cemaatı bakımından ahvali şahsiye ve dini konular
ile ilgili hukuk davalarına, ilk derece mahkeme olarak, bakacak iki Türk Cemaat Mahkemesi vardır.
Madde 3: Türk Cemaat Mahkemeleri, -1'inci madde hükümlerine tabi
olmak şartıyle, Türk Cemaat mensupları tarafından veya aleyhine başlatılan
davâları ve bu davaİarla ilgili müracaatları dinlemek ve karara bâğÎamâk kâza yetkisine sahiptirler.

Madde 4: Türk Cemaat Mahkemeleri, Meclisin herhan-gi bir kanununda gösterilen ahvali şahsiye ve dini konular ile ilgili müracaatları böyle bir kanunla tayin edildiği üzere dinlemek ve karara bağlamak kaza yetkisine sahiptirler.

Madde 18: Ewelce Türk Aile Mahkemeleri olarak isimlendirilen Türk Cemaat Mahk-emelerini ilgilendiren mevcut mevzuatın bu kanunla açıkça gösterilen hususlar hakkındaki veya bu kanunun hükümlerine aykırı veya uygun olmayan hükümleri yürürliıkten kaldırılır; bunlar dışındaki hükümleri bu kanuna uymaları için yapılması gerekli tahviller-in yapılması suretiyle yorumlanır ve uygulanırlar.

Madde 19: Bu kanun 16 Ağustos 1960 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir."

Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'nın 188'nci maddesine göre Anayasanın yürürlüğe girdiği tarıhte yürurlükte bulunan bütün kanunlar-, Anayasa gereğince yapılan, hale göre, herhangi bir kanunla veya cemaat kanunu ile gerek değiştirmek, gerek ilâve veya gerekse kaldırmak sureti ile tadil edilinceye kadar, bahis konusu tarihte ve bundan sonra yürürlükte kalırlar ve bahis konusu tarihten i-tibaren bu Anayasaya uymaları için yapılması gerekli tahvillerin yapılması suretiyle yorumlanır ve uygulanırlar.

Kanaatimizce bu istinafta karar verilmesi icab eden iki esas husus vardır. Birincisi, mevzuu bahis davanın ahvali şahsiye konusu ile ilgili bi-r hukuk davası olup olmadığıdır. İkincisi ise bu gibi davalara bakmaya Cumhuriyet ilan edilinceye kadar, Türk Aile Mahkemelerinin yetki ve selâhiyeti olup olmadığı hususunda herhangi bir kanunun mevcut olup olmadığı veya Cumhuriyetin ilanından sonra Türk C-emaat Meclisi tarafından böyle'bir yetki ve selâhiyet veren bir kanunun yapılıp yapılmadığıdır.

İlk olarak 2'inci esas hususu incelemeyi uygun gördük. Cumhuriyetin ilanına kadar ahvali şahsiye ve dini konular ıle ilgıli hukuk davalarına Fasıl 338 tahtinde- kurulan Türk Aile Mahkemeleri bakmakta idi. Fasıl 339 Türk Aile (Evlenme ve Boşanma) Kanununda, Türk Aile Mahkemelerine verilen selâhiyet, nişan bozması ile ilgili davalara, boşanma ve ayrılma ile ilgili davalara, boşanma neticesinde verilecek tazminat ve- nafaka davalarına bakma olduğu görülmektedir.

Bu kanunda evlilik esnasında karı kocanın elde ettiği malların kime ait olduğu veya olacağı ve bir ihtilaf zuhurunda nerede ve nasıl hallolunacağı hususunda ve evlilik esnasında karı kocanın elde ettiği malla-rın evlilik sona erdikten sonra işbu malların kime ait olduğu veya olacağı veya bir ihtilaf zuhurunda bu gibi ihtilafların nerede ve nasıl hallolunacağı hususunda herhangi bir madde veya kayıt mevcut değildir. Kanaatimizce Fasıl 339 Kanununda bu hususlar i-le ilgili herhangi bir maddenin konmaması veya bulunmaması bu hususlarla ilgili açılan liukuk davalarına bakmak için o zamanın Türk Aile Mahkemelerine yetki ve selâhiyet verilmediği manasına gelir. Kanaatimizce bu gibi hususlar yani mal ile ilgili hususlar- Fasıl 338, Türk Aile Mahkemeleri Kanununun 2 (a) maddesinde tarif edilen "nişan, evlenme ve boşanma ve bununla ilgili konulara" dahil olamaz. "Nişan, evlenme ve boşanma ve bunlarla ilgili konu''ların neler olduğu ve ne gibi hal çaresi verilebileceği Fasıl-339 Türk Aile (Evlenme ve Boşanma) Kanununda sarahaten belirtilmektedir.

Yukarıda belirttiklerimizin ışığında cumhuriyet ilân edilinceye kadar istinaf mevzuu olan konulara Türk Aile Mahkemelerinin bakmaya yetkisi olmadığı görülmektedir.

Cumhuriyet ilan e-dildikten sonra Türk Cemaat Meclisi Anayasa tahtinte ahvali şahsiye ve dini konular ile ilgili hukuk davalarına bakacak.mahkemleri kurmak için 8/1960 sayılı Türk Cemaat Meclisi Adliye Teşkilât Kanununu yapmıştır. Daha ewel belirttiğimiz gibi bu Teşkilât Ka-nununun 4'üncü maddesine göre, Türk Cemaat Mahkemeleri, Meclisin herhangi bir kanununda gösterilen ahvali şahsiye ve dini konular ile ilgili müracaatları böyle bir kanunla tayin edildiği üzere dinlemek ve karara bağlamak kaza yetkisine sahiptirler. Türk Ce-maat Meclisi ahvali şahsiye ve dini konuların neler olduğu hakkında herhangi bir kanun yapmış değildir. Ancak, Anayasanın 188'inci maddesine göre Cumhuriyetin ilân edildiği gün yürürlükte bulunan Fasıl 339 Türk Aile (Evlenme ve Boşanma) Kanunu yürürlükte b-ulunmaktadır. Fasıl 339 Kanununa Cumhuriyetin ilânından sonra Türk Cemaat Meclisi tarafından herhangi bir değişiklik veya ilave veya kaldırma yapılmadığına göre işbu kanun yürürlükte kalır.

8/1960 sayılı Türk Cemaat Meclisi Adliye Teşkilât Kanununun 18'in-ci maddesine göre evvelce Türk Aile Mahkemeleri olarak isimlendirilen Türk Cemaat Mahkemelerini ilgilendiren mevcut mevzuatın bu kanunla açıkça gösterilen hususlar hakkındaki veya bu kanunun hükümlerine aykırı veya uygun olmayan hükümleri yürürlükten kaldı-rılır. Bunlar dışındaki hükümleri bu kanuna uymaları için yapılması gerekli tahvillerin yapılması sureti ile yorumlanır ve uygulanırlar.18'inci maddede zikrolunan Türk Aile Mahkemeleri mevzuatı F2sıl 338, Türk Aile Mahkemeleri Kanununu ifade etmektedir. Iş-bu kanunda dini konular tabirinin neler ifade ettiği tarif edilmektedir. Dini konuların Fasıl 338 Türk Aile Mahkemeleri Kanunundaki tarifi 8/1960 sayılı Türk Cemaat Meclisi Adliye Teşkilât Kanununun hükümlerine aykırı olmadığından 8/1960 sayılı Türk Cemaat- Meclisi Adliye Teşkilât Kanununun 18'inci maddesine göre yürürlükte kalır.

Yukarıda izah ettiğimiz sebeplerden dolayı Türk Cemaat Meclisi ahvali şahsiye ve dini konular ile ilgili yeni bir kanun yapmadığından ve Fasıl 338 Türk Aile Mahkemelerinde dini ko-nular tabirinin tarifi yeni bir kanunla tadil edilmediğinden ve Faıl 339 Türk Aile (Evlenme ve Boşanma) Kanunu yürürlükte olduğundan istinaf mevzuu olan konulara Cumhuriyetin ilanından sonra Türk Cemaat Meclisi tarafından kurulan Türk Cemaat Mahkemelerini-n bakmaya yetki ve salâhiyeti olmadığı kanaatindeyiz.

İstinaf mevzuu olan konulara halen Türk Cemaat Mahkemelerinin bakmaya yetki ve salâhiyeti olmadığı kanaatına vardığımızdan, bu gibi konuların ahvali şahsiye konusu ile ilgilı bir hukuk davası olup olm-adığına karar vermenin fuzuli olacağı kanaatindeyiz. Bunun için bu gibi hususların ahvali şahsiye konusu olup olamayacağına şimdi bu devrede karar vermenin doğru olmayacağı kanaatindeyiz.

Yukarıda izah edilen sebeplerden dolayı işbu istinaf reddolunur. İs-tinaf edenin istinaf masraflarını ödemesini emrederiz.

Türk Cemaatı İstinaf Mahkemesi

Tarih: 13/3/1969


Full & Egal Universal Law Academy