Siyam Petrolcülük San. ve Tic. A.Ş.’nin yapmış olduğu dikey anlaşma ve çeşitli uygulamalar yolu ile 4054 sayılı Kanun’u ve 2002/2 sayılı Tebliğ’i ihlal ettiği iddiası - Karar Sayı 17-19/285-123
Karar Dilini Çevir:
Rekabet Kurumu
Karar Sayısı: 17-19/285-123
Karar Türü: Menfi Tespit ve Muafiyet
Konu: Siyam Petrolcülük San. ve Tic. A.Ş.’nin yapmış olduğu dikey anlaşma ve çeşitli uygulamalar yolu ile 4054 sayılı Kanun’u ve 2002/2 sayılı Tebliğ’i ihlal ettiği iddiası
Karar Tarihi: 08.06.2017

Rekabet Kurumu Başkanlığından,

REKABET KURULU KARARI
Dosya Sayısı : 2017-1-26
Karar Sayısı : 17-19/285-123
Karar Tarihi : 08.06.2017
A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER
Başkan : Prof. Dr. Ömer TORLAK
Üyeler : Arslan NARİN, Adem BİRCAN, Şükran KODALAK, Mehmet AYAN
B. RAPORTÖRLER : Harun GÜNDÜZ, Bilge YILMAZ, Musa ÇOKUR
C. BAŞVURUDA
BULUNAN : Doğankent Alışveriş Merkezi Gıda Teks. Pet. Taş. Day. Tük. Mal.
Tic. San. Ltd. Şti.
Nizip Yolu Üzeri Selavat Yokuşu Özacarlar Petrol Birecik/Şanlıurfa
D. HAKKINDA İNCELEME
YAPILAN : Siyam Petrolcülük San. ve Tic. A.Ş.
Çankaya Mah. İnönü Blv. 101. Cad. Canatan İş Mrk. No:20 Mersin
(1) E. DOSYA KONUSU: Siyam Petrolcülük San. ve Tic. A.Ş.’nin yapmış olduğu dikey
anlaşma ve çeşitli uygulamalar yolu ile 4054 sayılı Kanun’u ve 2002/2 sayılı
Tebliğ’i ihlal ettiği iddiası.
(2) F. DOSYA EVRELERİ: Kurum kayıtlarına 28.03.2017 tarih ve 2161 sayı ile giren
başvuru üzerine hazırlanan 31.05.2017 tarih ve 2017-1-26/BN sayılı Bilgi Notu
görüşülerek karara bağlanmıştır.
(3) G. RAPORTÖR GÖRÜŞÜ: İlgili Bilgi Notu’nda;
- 09.09.2009 tarih ve 09-41/1002-258 sayılı Rekabet Kurulu kararının, taraflar
arasındaki dikey anlaşma hakkında yanlış veya eksik bilgiye dayanarak verilmiş
olduğu anlaşıldığından, söz konusu kararın 4054 sayılı Rekabetin Korunması
Hakkında Kanun’un (4054 sayılı Kanun) 13. maddesi uyarınca muafiyet tarihi olan
09.09.2009’dan itibaren geri alınması gerektiği,
- Malik Şıhça KALKAN ile Doğankent Alışveriş Merkezi Gıda Teks. Pet. Taş. Day. Tük.
Mal. Tic. San. Ltd. Şti. (DOĞANKENT) temsilcisi Mehmet DOĞAN arasında
imzalanmış olan 10.12.2007 tarihli kira sözleşmesi, bununla bağlantılı olarak
13.02.2008 tarihinde Siyam Petrolcülük San. ve Tic. A.Ş. (SİYAM) lehine tanınan
intifa hakkı ve SİYAM ile DOĞANKENT arasındaki 03.03.2008 tarihli bayilik
sözleşmesinden oluşan dikey ilişkinin 03.03.2008 tarihinden itibaren beş yıl süreyle
2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği’nde (2002/2 sayılı
Tebliğ) sağlanan grup muafiyetinden yararlanabileceği, öte yandan taraflar arasında
akdedilen 08.01.2013 tarihli protokol ve 03.03.2013 tarihli ikinci bayilik sözleşmesinin
de irade yenilemesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği göz önünde
bulundurulduğunda söz konusu dikey ilişkinin 03.03.2018 tarihine kadar grup
muafiyetinden yararlanabileceği,
- Başvuru sahibinin, teminat olarak verdiği çekin kendilerine iade edilmeyerek kendileri
aleyhine icraya konulacağının beyan edildiği iddiası ve bu durum hakkında işlem
yapılmasına yönelik talebiyle ilgili olarak 4054 sayılı Kanun çerçevesinde işlem
tesisine yer olmadığı
sonuç ve kanaatine ulaşıldığı ifade edilmiştir.
17-19/285-123
2/8
H. İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
H.1. Dosya Konusuna İlişkin Süreç
(4) Süreçle ilgili olarak;
- Şıhça KALKAN’ın maliki olduğu Kahramanmaraş ili Türkoğlu ilçesi Ceceli köyü
Koruculu mevkiinde kâin, tapunun 11221 cilt, 95 sayfa 97 parsel numarasında kayıtlı
taşınmaz üzerinde 13.02.2008 tarihinden itibaren 13 yıl süreyle geçerli olmak üzere
SİYAM lehine intifa hakkı tesisine ilişkin olarak SİYAM ve Şıhça KALKAN’a vekâleten
DOĞANKENT eski yetkilisi Mehmet DOĞAN arasında Türkoğlu Tapu Sicil
Müdürlüğünce düzenlenen Resmi Senet imzalandığı,
- Akabinde SİYAM ile DOĞANKENT arasında, tesis edilecek dikey ilişkiye dair
şartların belirlendiği 13.02.2008 tarihli bir protokol akdedildiği,
- Bu protokolün hemen ardından 03.03.2008 tarihinde, söz konusu taşınmaz üzerinde
SİYAM bayisi olarak bayilik faaliyeti yürütmek üzere DOĞANKENT ile SİYAM
arasında beş yılık akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığı,
- İzleyen süreçte, DOĞANKENT tarafından yapılan ve 29.06.2009 tarih, 4491 sayı ile
Kurumumuza intikal eden ve SİYAM lehine tesis edilen intifa hakkının beş yılla
sınırlandırılması talebini içeren başvuruya ilişkin alınan 09.09.2009 tarih ve 09-
41/1002-258 sayılı Kurulumuz kararında; taraflar arasındaki dikey ilişkide, malik
Şıhça KALKAN ile bayi DOĞANKENT arasında 2002/2 sayılı Tebliğ’in 5. maddesinin
(a) bendinde öngörülen bağlantı teşkil edebilecek bir ilişkinin bulunmadığı, dolaysıyla
dikey ilişkinin istisna kapsamında değerlendirilerek beş yıllık sınırlamaya tabi
olmadığına hükmedildiği,
- İlk bayilik sözleşmesinin sona ermesinden sonra taraflar arasında yeniden bayilik
sözleşmesi yapmak istediklerine ilişkin 08.01.2013 tarihli protokol akdedildiği,
- Bu ikinci protokole istinaden taraflar arasında 03.03.2013 tarihinde yeniden beş yıllık
bir akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığı,
- İkinci bayilik sözleşmesinin ise DOĞANKENT tarafından SİYAM’a gönderilen Mersin
2. Noterliğinin 20.03.2017 tarih, 09773 yevmiye numaralı ihbarname ile feshedildiği,
- 28.03.2017 tarih ve 2161 sayı ile intikal eden işbu dosya konusu başvuruda ise,
kendilerinin tecrübesizliklerinden kaynaklı eksik belge ibraz etmeleri nedeniyle anılan
Kurul kararının eksik bilgi ve belgeye dayanılarak verildiği, zira ilgili taşınmazın,
SİYAM lehine intifa hakkının tesisinden önce malik Şıhça KALKAN tarafından
DOĞANKENT eski yetkilisi Mehmet DOĞAN’a 10.12.2007 tarihinde 13 yıl altı ay
süreyle kiraya verildiği, dolaysıyla 2002/2 sayılı Tebliğ kapsamında bir bağlantının
olduğu ve bu durumun da SİYAM tarafından bilindiği, ayrıca bayilik sözleşmesini
feshetmelerinden dolayı daha önce SİYAM’a vadeli mal alımında teminat olarak
verilmiş olan çekin kendilerine iade edilmediği ve kendileri aleyhine icraya
konulacağının beyan edildiği,
- Netice olarak hukuka aykırı bir şekilde devam eden intifanın kaldırılması ve SİYAM’ın
eylemlerine son vermesi için gerekli tüm işlemlerin yapılmasının talep edildiği
anlaşılmaktadır.
17-19/285-123
3/8
H.2. Değerlendirme
(5) Akaryakıt ve otogaz (oto-LPG) sektöründe faaliyet gösteren dağıtım şirketleri ile bayileri
arasında yapılan dikey anlaşmalar, genellikle, bayi adaylarına ait veya bu bayi
adaylarınca daha önceden üçüncü kişilerden kiralanan istasyonlar üzerinde dağıtım
şirketleri lehine tesis edilmiş intifa yahut şerhli kira hakları ile karakterize edilmektedir1.
Söz konusu dikey anlaşmaların incelendiği birçok Danıştay ve Kurulumuz kararlarında
da istikrarlı bir şekilde, akaryakıt istasyonu üzerinde dağıtım şirketi lehine tanınan kira
veya intifa haklarının, işleticilik sözleşmelerinde yer alan ve bayiye getirilen rekabet
etmeme yükümlülüğü sürelerini belirsiz hale getirdiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu
kapsamda, akaryakıt istasyonu işleticileri ve dağıtım şirketleri arasında yapılan dikey
anlaşmalarda yer alan rekabet etmeme yükümlülüklerinin 2002/2 sayılı Tebliğ’in 5.
maddesinde getirilen beş yıllık süre sınırlaması çerçevesinde değerlendirilmesinde, ilgili
akaryakıt istasyonu üzerinde dağıtım şirketi lehine tanınan intifa ve kira haklarının da
göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
(6) Öte yandan, 2002/2 sayılı Tebliğ’in 5. maddesinde alıcıya getirilen rekabet etmeme
yükümlülüğüne yönelik süre sınırlamasının bir istisnası bulunmaktadır. Tebliğ’in ilgili
hükmüne aşağıda yer verilmektedir:
“Alıcının anlaşmaya dayalı faaliyetlerini sürdürürken kullanacağı tesisin mülkiyeti
arazi ile birlikte veya alıcı ile bağlantısı olmayan üçüncü kişilerden sağlanan bir üst
hakkı çerçevesinde sağlayıcıya ait ise, yahut alıcı bu faaliyetini sağlayıcının alıcı ile
bağlantısı olmayan üçüncü kişilerden elde ettiği bir ayni veya şahsi kullanım
hakkının konusu olan bir tesiste sürdürecekse, alıcıya getirilen rekabet etmeme
yükümlülüğü, söz konusu tesisin alıcı tarafından kullanıldığı süreye bağlanabilir; şu
kadar ki, rekabet etmeme yükümlülüğü, bu sürenin beş yılı aşan kısmı bakımından,
sadece alıcının söz konusu tesiste yürüteceği faaliyetini kapsar.”
(7) Bu çerçevede, dikey ilişkinin istisna hükmü kapsamında değerlendirilebilmesi için
alıcının, faaliyetini, sağlayıcının alıcı ile bağlantısı olmayan üçüncü kişilerden elde ettiği
bir ayni veya şahsi kullanım hakkının konusu olan bir tesiste sürdürmesi gerekmektedir.
Diğer bir deyişle malik ile işletici arasında herhangi bir bağlantı bulunmamalıdır.
(8) Kurulumuzun 09.09.2009 tarih ve 09-41/1002-258 sayılı kararı incelendiğinde, “Siyam
Petrolcülük San. ve Tic. A.Ş.- Şıhça KALKAN - Doğankent Alışveriş Merkezi Gıda Teks.
Pet. Taş. Day. Tük. Mal. Tic. San. Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin 2002/2 sayılı Dikey
Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği’nde düzenlenen istisna hükmüne uyduğuna,
bu nedenle Şıhça KALKAN tarafından Siyam Petrolcülük San. ve Tic. A.Ş. lehine
tanınan intifa hakkının süresinin dikey anlaşmalarda yer alan rekabet etmeme
yükümlülüklerine ilişkin olarak aynı Tebliğ ile öngörülen 5 yıllık süre sınırına tabi
olmadığına” hükmedildiği görülmektedir. Bu karara esas teşkil eden İlk İnceleme
Raporu’nun hazırlanma sürecinde, bayi DOĞANKENT tarafından dikey ilişkinin
kurulmasından önce var olan kira sözleşmesinin sunulmadığı, bu hususun işbu
başvuruda “tecrübesizliklerinden kaynaklı” olduğu şeklinde açıklamada bulunulduğu, bu
nedenle Kurulumuzun da dosya mevcuduna göre taraflar arasındaki dikey ilişkinin beş
yıllık süre sınırına tabi olmadığına hükmettiği anlaşılmaktadır.

1 Bu yönde örneğin bkz. 13.05.2008 tarih, E.2006/1604 K.2008/4196 sayılı; 30.05.2014 tarih,
E.2010/3092, K.2014/2201 sayılı Danıştay 13. Daire kararları, 30.10.2008 tarih, 08-61/997-389 sayılı;
05.09.2013 tarih, 13-50/714-301 sayılı Kurul kararları, 2008 tarihli Akaryakıt Sektör Raporu, s.33
17-19/285-123
4/8
(9) İşbu dosya konusu somut olayda ise şikâyetçinin, dikey ilişkinin kurulduğu tarihten önce
malik ile aralarında 2002/2 sayılı Tebliğ’in 5. maddesi kapsamında bir bağlantı olduğunu
iddia etmesi üzerine konu ile ilgili SİYAM ve Kahramanmaraş Türkoğlu Noterliğinden
bilgi talebinde bulunulmuş, intikal eden bilgilerin incelenmesi sonucunda, dikey ilişkinin
kurulduğu tarihten önce malik Şıhça KALKAN ile bayi DOĞANKENT’in %90 oranında
hissesine sahip olan ve aynı zamanda şirketin o tarihteki temsilcisi konumunda bulunan
Mehmet DOĞAN2 arasında; söz konusu taşınmazın 10.12.2007 tarihinden itibaren 13
yıl altı aylık bir süre için kiralandığına ilişkin Kahramanmaraş Türkoğlu Noterliğinin
düzenlediği 10.12.2007 tarih, 3035 yevmiye numaralı kira sözleşmesinin bulunduğu
görülmüştür. Ayrıca yine aynı tarihte malik tarafından Mehmet DOĞAN’a söz konusu
taşınmaz üzerinde, kira sözleşmesinin sonuna kadar dilediği akaryakıt veya LPG
şirketleri lehine tapuda intifa hakkı tesis edebileceği hususunda noter marifetiyle
vekâletname verildiği ve buna istinaden Mehmet DOĞAN tarafından 13.02.2008
tarihinde söz konusu taşınmaz üzerinde SİYAM lehine 13 yıl süreyle intifa hakkı tesis
edildiği görülmektedir. Bu kira sözleşmesi, yukarıda yer verilen Kurulumuz kararını
doğrudan etkileyecek bir niteliğe sahiptir.
(10) Bu çerçevede, 09.09.2009 tarih ve 09-41/1002-258 sayılı kararda yer verilen
ifadelerden, Kurulumuzun söz konusu karar tarihinde DOĞANKENT ile Şıhça KALKAN
arasındaki 10.12.2007 tarihli kira sözleşmesinden haberdar olması halinde, ilgili taraflar
arasındaki dikey ilişkiye dair ulaşacağı sonucun da farklı olacağı değerlendirilmektedir.
(11) “İdari işlemin geri alınması” bir idari işlemin ilk olarak tesis edildiği tarihten itibaren tüm
hüküm ve sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasıdır. Bu bakımdan idari işlemin yargı kararıyla
iptal edilmesiyle benzer bir nitelik arz etmektedir. İşlemin hak kazandırıcı bir işlem olup
olmadığı tartışması bir yana bırakılırsa, doktrinde3 ve içtihatta4 idari işlemin geri
alınabilmesi için idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması, ilgilinin hilesi ya da idareyi
aldatması veya idarenin açık hataya düşmesi gibi koşullardan en az birinin varlığının
gerektiği belirtilmektedir.
(12) “İdari işlemin kaldırılması” ise, bir idari işlemin idarenin alacağı bir başka idari karar ile
geleceğe yönelik olarak yürürlükten kaldırılmasını ifade etmektedir. İdari işlemin
kaldırılabilmesi için söz konusu idari işlemin hukuka aykırı olması gibi bir şart
bulunmamakla birlikte, bu tür işlemlere esas teşkil eden kararların ancak ilgili kanunda
gösterilmiş esas ve usule ilişkin koşulların varlığı halinde kaldırılabileceği kabul
edilmektedir5. Kimi durumlarda ise idare, ilgili kararını doğrudan kaldırarak bunun yerini
alacak yeni bir idari karar tesis etmek yerine, kanunda öngörülen usul ve esaslar
çerçevesinde idari işlemini değiştirme yoluna gidebilmektedir. Bu çerçevede “idari
işlemin değiştirilmesi” de esasen idari işlemin geleceğe yönelik olarak ortadan
kaldırılması ve yerine yeni bir idari işlem tesis edilmesidir.

2 Kaynak:
3 Günday, Metin, İdare Hukuku, Ankara, 2002 s. 160
4 Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin 05.04.1995 tarih, E. 1993/1050, K. 1995/254 sayılı kararı.
5 Günday, a.g.e – s. 165
17-19/285-123
5/8
(13) İdari işlemlerin kaldırılmasına, geri alınmasına ve değiştirilmesine ilişkin genel usul ve
esaslara, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Üst makamlara başvurma”
başlıklı 11. maddesinin birinci fıkrasında “İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce,
idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst
makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi
içinde istenebilir. …” şeklinde yer verilmiştir. Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri
Kurulunun 2006/2169 E., 2010/562 K. sayılı kararında yer alan aşağıdaki ifadelerden,
tüm idari işlemler bakımından genel bir düzenleme getiren bu hükmün Kurulumuz
kararları bakımından da uygulanacağı görülmektedir:
“Buna göre, Rekabet Kurulu, rekabetin korunmasını sağlamak amacıyla belli bir mal
ve hizmet piyasasına ya da piyasada faaliyet gösteren belli kişi ve kuruluşlara
yönelik olarak her aşamada inceleme ve araştırma yapmaya, işlemler tesis etmeye
ve düzenleme yapmaya yetkili bulunmaktadır.
Rekabetin korunmasının ve bozulması halinde sağlanmasının temel amaç olduğu
dikkate alındığında, anılan yetkinin kullanılması suretiyle tesis edilen işlemlerin,
işlem tesisine esas alınan olguların gerçek olmadığını ileri süren ilgililerin
başvuruları üzerine ya da resen geri alınması, değiştirilmesi veya kaldırılması da
söz konusu yetkinin kapsamında bulunmaktadır.
Diğer yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 11. maddesinde;
ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri
alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam
yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği,
bu başvurmanın, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı,
altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin
reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden
işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba
katılacağı kuralına yer verilmiştir.
Bu kural ile tüm idari işlemler için genel bir düzenleme yapılmış olduğundan,
hakkında aksi yönde özel bir düzenleme bulunmayan bütün işlemler için genel
kuralın uygulanması gerekmektedir.”
17-19/285-123
6/8
(14) Öte yandan 4054 sayılı Kanun incelendiğinde, daha önce tesis edilen idari işlemin geri
alınmasına yahut kaldırılmasına ilişkin özel hükümlere, muafiyet ve menfi tespit
kararlarıyla sınırlı olmak üzere Kanun’un 13. maddesi ile 27. maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendinde yer verildiği görülmektedir. 4054 sayılı Kanun’un “Muafiyet ve
Menfi Tespit Kararlarının Geri Alınması” başlıklı 13. maddesinde;
“Aşağıdaki hallerde muafiyet ve menfi tespit kararları geri alınabilir ya da tarafların
belirli davranışları yasaklanabilir:
a) Kararın alınmasına esas teşkil eden herhangi bir olayda değişiklik olması,
b) Karara bağlanan şartların veya yükümlülüklerin yerine getirilmemesi,
c) Kararın söz konusu anlaşma hakkında yanlış veya eksik bilgiye dayanarak
verilmiş olması,
Geri alma kararı (a) bendinde değişikliğin olduğu tarihten, diğer hallerde ise
muafiyet veya menfi tespit kararının verildiği tarihten itibaren geçerlidir.
(c) bendinde belirtilen yanlış ve eksikliğin ilgili teşebbüsün hilesi veya kastı ile
gerçekleşmesi halinde karar hiç alınmamış sayılır.”
hükmü yer almaktadır. 4054 sayılı Kanun’un “Kurulun Görev ve Yetkileri” başlıklı 27.
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde ise;
“…c) Verilen muafiyet kararları ve menfî tespit belgelerinin ilgili olduğu piyasaları
sürekli takip ederek, bu piyasalarda ya da tarafların durumlarında değişiklikler
tespit edilmesi halinde ilgililerin başvurularını yeniden değerlendirmek”
hükmüne yer verilmektedir.
(15) Söz konusu maddeler incelendiğinde kanun koyucunun Rekabet Kuruluna, bir
anlaşmayla ilgili olarak vermiş olduğu muafiyet kararlarının, söz konusu anlaşmaya
ilişkin olarak yanlış veya eksik bir bilgiye dayanılarak alındığının ortaya çıkması halinde,
elde edilen yeni bilgi ve belgeler çerçevesinde söz konusu muafiyet kararlarını geri
alabilme yetkisi tanıdığı görülmektedir. Bununla birlikte 13. maddenin son fıkrasında,
yanlış veya eksik bilginin ilgili teşebbüsün hilesi veya kastı ile ortaya çıkması haline ayrı
bir sonuç bağlanmış bulunmaktadır. Dolayısıyla ilgili teşebbüsün kusurundan bağımsız
olarak kararın sonucuna etki eden eksikliğin tespit edilmesi halinde, Kurulumuzun konu
ile ilgili olarak yeni bir karar tesis etme yetkisi olduğunda tereddüt bulunmamaktadır.
(16) Somut olayda da söz konusu kira sözleşmesinin varlığına ilişkin bilginin, DOĞANKENT
tarafından ilk başvurusunda bildirilmediği görülmekle birlikte, bu durumun ilgili
teşebbüsün kastı veya hilesi sonucu gerçekleştiğine ilişkin herhangi bir emare
bulunmamaktadır. Kaldı ki, bu hususun bildirilmesinin şikayetçinin lehine sonuç
doğuracak bir etkiye sahip olacağı göz önünde bulundurulduğunda, teşebbüsün kastı
veya hilesinin olmadığı anlaşılmaktadır.
17-19/285-123
7/8
(17) Bu tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde, taraflar arasındaki dikey ilişkinin istisna
kapsamında tutularak dikey ilişkiye muafiyet tanınmasına ilişkin Kurulumuz kararının
anlaşmaya dair eksik bilgiler doğrultusunda alındığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle 4054
sayılı Kanun’un 13. maddesinde tanınan yetki doğrultusunda söz konusu anlaşmaya
ilişkin olarak, 09.09.2009 tarihli ve 09-41/1002-258 sayılı Kurulumuz kararının, muafiyet
tarihi olan 09.09.2009’dan itibaren geri alınarak yeni bir Kurul kararı tesis edilebileceği
değerlendirilmektedir.
(18) Bu çerçevede başvuru kapsamında elde edilen yeni bilgi ve belgelere göre, malik Şıhça
KALKAN ile DOĞANKENT temsilcisi Mehmet DOĞAN arasında imzalanmış olan
10.12.2007 tarihli kira sözleşmesi, bununla bağlantılı olarak 13.02.2008 tarihinde
SİYAM lehine tanınan intifa hakkı ve SİYAM ile DOĞANKENT arasındaki 03.03.2008
tarihli bayilik sözleşmesinden oluşan dikey ilişkinin 03.03.2008 tarihinden itibaren beş yıl
süreyle 2002/2 sayılı Tebliğ kapsamında grup muafiyetinden yararlanabileceği, öte
yandan tarafların mevcut bayilik sözleşmesinin süresinin sona ereceğini öngörerek
08.01.2013 tarihli protokol çerçevesinde bayilik sözleşmesinin yenilenmesi konusunda
mutabık kaldıkları, dolayısıyla bu protokole binaen akdedilen 03.03.2013 tarihli ikinci
bayilik sözleşmesinin de irade yenilemesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği göz
önünde bulundurulduğunda, söz konusu dikey ilişkinin 03.03.2018 tarihine kadar grup
muafiyetinden yararlanabileceği kanaatine varılmıştır.
(19) Öte yandan başvuru sahibinin, bayilik sözleşmesini feshetmelerinden dolayı daha önce
SİYAM’a vadeli mal alımında teminat olarak verdikleri çekin kendilerine iade
edilmeyerek aleyhlerine icraya konulacağının beyan edildiği iddiası ve bu durum
hakkında işlem yapılmasına yönelik talebiyle ilgili olarak, konunun taraflar arasındaki
özel hukuk hükümlerine tabi uyuşmazlıklar kapsamında adli mercilerce çözülmesi
gerektiği ve konu hakkında 4054 sayılı Kanun çerçevesinde işlem tesisine yer olmadığı
değerlendirilmektedir.
17-19/285-123
8/8
I. SONUÇ
(20) Düzenlenen rapora ve incelenen dosya kapsamına göre;
- 09.09.2009 tarihli ve 09-41/1002-258 sayılı Kurul kararının, taraflar arasındaki dikey
anlaşma hakkında yanlış veya eksik bilgiye dayanarak verilmiş olduğu
anlaşıldığından, söz konusu kararın 4054 sayılı Kanun’un 13. maddesi uyarınca
muafiyet tarihi olan 09.09.2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere geri
alınmasına,
- Malik Şıhça KALKAN ile Doğankent Alışveriş Merkezi Gıda Teks. Pet. Taş. Day. Tük.
Mal. Tic. San. Ltd. Şti. temsilcisi Mehmet DOĞAN arasında imzalanmış olan
10.12.2007 tarihli kira sözleşmesi, bununla bağlantılı olarak 13.02.2008 tarihinde
Siyam Petrolcülük San. ve Tic. A.Ş. lehine tanınan intifa hakkı ve Siyam Petrolcülük
San. ve Tic. A.Ş. ile Doğankent Alışveriş Merkezi Gıda Teks. Pet. Taş. Day. Tük.
Mal. Tic. San. Ltd. Şti. arasındaki 03.03.2008 tarihli bayilik sözleşmesinden oluşan
dikey ilişkinin, 03.03.2008 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle 2002/2 sayılı Dikey
Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği kapsamında grup muafiyetinden
yararlandığına, öte yandan taraflar arasında akdedilen 08.01.2013 tarihli protokol ve
03.03.2013 tarihli ikinci bayilik sözleşmesinin de irade yenilemesi çerçevesinde
değerlendirilmesi gerektiği göz önünde bulundurulduğunda söz konusu dikey ilişkinin
03.03.2018 tarihine kadar grup muafiyetinden yararlandığına,
- Başvuru sahibinin, teminat olarak verdiği çekin kendilerine iade edilmeyerek kendileri
aleyhine icraya konulacağının beyan edildiği iddiası ve bu durum hakkında işlem
yapılmasına yönelik talebiyle ilgili olarak 4054 sayılı Kanun çerçevesinde işlem
tesisine yer olmadığına
gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemelerinde yargı
yolu açık olmak üzere, OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.


Full & Egal Universal Law Academy