Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 30) (6102 S. K. m. 1426)

 

21.06.2020 Tarih ve K-2020/53295 Sayılı Hakem Kararı (Maddi Tazminat)

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Başvuru sahibi vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurarak, davalı sigorta şirketine trafik sigortası sözleşmesi (poliçesi) ile sigortalı XXXX plakalı aracın, 22.10.2019 tarihinde başvuru sahibine ait XXXX plakalı araca çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini ve müvekkiline ait araç üzerinde hasar oluştuğunu, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın asli ve tam kusurlu olduğunu, hasar miktarının kendilerince yaptırılan ekspertiz sonucunda kdv dahil

1.288,04-TL olarak tespit edildiğini, sigorta şirketine başvurulduğunu, sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığını belirterek, müvekkiline ait araçta meydana geldiğini iddia ettiği şimdilik 100-TL hasar onarım bedeli ile 295-TL tespiti için ödenen ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 395-TL (Islahla 1.465,04-TL) tutarındaki tazminatın avans faizi ile birlikte ödenmesini dilemektedir.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Taraflar arasındaki uyuşmazlık başvuru sahibi vekili tarafından Komisyona iletilmiştir. Bunun üzerine Komisyonca, başvurunun incelenebilmesi için Başvuru Dilekçesi ve ekleri aleyhine başvuru yapılan şirkete gönderilmiş, bu iletide başvuruya cevap verilmesi ve hasar dosyası muhteviyatının gönderilmesi, Sigorta Tahkim Sistemi Üyelik Sözleşmesi’nin 5/3 md.si uyarınca talep edilmiştir. Aleyhine başvuru yapılan şirketten istenen bilgi ve belgeler ile cevap dilekçesi Komisyona iletilmiştir. Komisyon tarafından oluşturulan dosya, İnceleme Raporunu hazırlaması için Raportöre tevdi edilmiş, Raportörden rapor alınmıştır. Bu raporda, başvuruya konu uyuşmazlığın 5684 sayılı Kanunun 30. maddesinin 15. fıkrası uyarınca karara bağlanmak üzere tarafıma havalesine ve durumun taraflara bildirilmesine karar verilmiştir.

 

Dosyanın teslim alınması ile yargılama başlamıştır. Dosya içeriği üzerinde yapılan tetkik sonucunda, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle uyuşmazlığın sunulu evrak üzerinden çözülebileceğine ancak talep konusu itibariyle teknik bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği anlaşılmıştır.

 

Hakemliğimiz tarafından alınan karar gereğince, sigorta şirketinin kusura itirazı olması sebebiyle başvuruya konu trafik kazasında tarafların kusur durumları ile başvurucuya ait araçta hasar oluşup oluşmadığının tespiti amacı ile dosyada bulunan tüm belgelerin incelenmesi, denetlenmesi ve tartışılması suretiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına, düzenlenecek bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime elverişli olarak düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş ve Bilirkişi olarak kusur durumunun tespiti için Sigorta Tahkim Komisyonu Listesinde kayıtlı

 

Bilirkişi XXXX, hasar incelemesi içinde Bilirkişi XXXX atanmış ve karar çerçevesinde dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen rapor taraflara gönderilmiştir.

 

Sigorta Şirketince Bilirkişi raporuna karşı Hakemliğimizce verilen süre içinde beyanda bulunulmaması üzerine 7226 Sayılı Kanunun Geçici 1. Maddesi ve Yargı Alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla getirilen Durma Süresinin uzatılmasına dair Cumhurbaşkanlığına Kararı Kapsamında hareket edilerek karara varılmıştır.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuru sahibi vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurarak, davalı sigorta şirketine trafik sigortası sözleşmesi (poliçesi) ile sigortalı XXXX plakalı aracın, 22.10.2019 tarihinde başvuru sahibine ait XXX plakalı araca çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini ve müvekkiline ait araç üzerinde hasar oluştuğunu, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın asli ve tam kusurlu olduğunu, hasar miktarının kendilerince yaptırılan ekspertiz sonucunda kdv dahil

1.288,04-TL olarak tespit edildiğini, sigorta şirketine başvurulduğunu, sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığını belirterek, müvekkiline ait araçta meydana geldiğini iddia ettiği şimdilik 100-TL hasar onarım bedeli ile 295-TL tespiti için ödenen ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 395-TL (Islahla 1.465,04-TL) tutarındaki tazminatın avans faizi ile birlikte ödenmesini dilemektedir.

 

Başvuru sahibi vekili başvuruya dayanak olarak, Sigorta Şirketine yapılan başvuru dilekçesi Örneği, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Ruhsat Fotokopisi ve Sürücü Belgesi, Z.M.S.S. poliçesi, Hasar fotoğrafları, Ekspertiz raporu ile dosyada mevcut diğer evrak fotokopilerini delil olarak göstermiştir.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Sigorta şirketi vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, sigortalı aracın başvuranın iddia ettiği gibi asli ve tam kusurlu olmadığını, kusur durumları ile başvurana ait araçta meydana geldiği iddia edilen gerçek zararın tespitinin gerektiğini belirterek başvurunun reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

 

Sigorta şirketi vekili savunmalarına dayanak olarak, Açıklama yazısı, Vekaletname, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta poliçesi ile dosyada mevcut diğer evrak fotokopilerini delil olarak sunmuştur.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümü için 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliği, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Trafik Sigortası Genel Şartları ve Yargıtay İçtihatları dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

4.1. Değerlendirme

 

1-Uyuşmazlık konusu ihtilafta, davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen Trafik Sigorta poliçesi kapsamında sorumluluğu temin edilen araç ile başvuru sahibine ait araç arasında trafik kazası meydana gelmiştir. Başvurucu vekili müvekkiline ait araçta hasar meydana geldiğini, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın asli ve tam kusurlu olduğunu, trafik sigorta poliçesi kapsamında anılan hasar onarım bedeli ile ekspertiz ücretinin, somut ihtilafta karşı aracın Trafik Sigortacısı olan sigorta şirketinden tazminini istemektedir. Sigorta şirketi vekilince de, sigortalı aracın iddia edildiği şekilde kusurlu bulunmadığını belirterek taleplerin reddi gerektiğini savunmuştur.

 

Uyuşmazlık konusu dosyada taraflar arasındaki ihtilafın asıl olarak, kazanın oluşumda tarafların kusur durumları ile başvuru sahibine ait araçta başvuruya konu kaza sebebi ile hasar oluşup oluşmadığı ve varsa miktarının ne olduğu noktalarında düğümlendiği kanaatine varılmıştır.

 

2- Başvuruya konu trafik kazasında tarafların kusur durumlarının tespiti ile söz konusu kaza sebebi ile başvuru sahibine ait araçta hasar oluşup oluşmadığı ile varsa miktarının ne olduğunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve Bilirkişi olarak kusur durumunun tespiti için Sigorta Tahkim Komisyonu Listesinde kayıtlı Bilirkişi XXX, hasar incelemesi içinde Bilirkişi XXX atanmış ve karar çerçevesinde dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen rapor taraflara gönderilmiştir.

 

3- Başvuruya konu trafik kazasında tarafların kusur durumunun tespiti için Bilirkişi XXXX tarafından tanzim olunan raporda;

 

“ a) Sürücü XXX in:

 

2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğin de açıklanan trafik kuralı ihlali görülmediğinden kazanın meydana gelişinde KUSURUNUN OLMADIĞI kanaatine varılmıştır.

 

b) Sürücü XXX ün:

 

2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu Madde 56/c, Madde 84/d ve bağlı yönetmeliğin Madde 107 bendinde açıklanan trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın meydana gelişinde ASLİ KUSUR (%100) kuralını ihlal ettiği, kanaatine varılmıştır.”

 

Görüş ve kanaatinde bulunulmuştur.

 

4-Akabinde başvuruya konu trafik kazasında başvurana ait araçta hasar oluşup oluşmadığının tespiti için XXX tarafından tanzim olunan raporda;

 

“Tarafımca, dosyaya sunulu hasar ekspertiz raporu, araç hasarını gösterir fotoğraflar ve teknik değerlendirmeler ışığında raporum “Hasar Onarım Bedeli Yönünden Değerlendirme” kısmında da belirtildiği üzere 22.10.2019 tarihli kaza ile ilgili olarak XXX plakalı aracın onarım bedelinin KDV dahil 1.170,04.-TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

 

İş bu uyuşmazlık Bilirkişi Raporu tarafıma iletilen Ara Kararda belirtilen dosya evrakları üzerinden hasar tespiti görevlendirmesi sonucunda tamamen tarafsız olarak, teknik detay ve çalışmalar ışığında, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları dikkate alınarak tanzim edilmiştir.”

 

5-Söz konusu Rapor taraflara diyecek ve itirazlarını bildirebilecekleri belirtilerek elektronik posta ile ayrı ayrı gönderilmiştir.

 

Başvuran vekili, sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile hasar talebini 1.170,04-TL ye yükselterek,

 

1.170,04-TL hasar onarım tazminatı ile 295-TL ekspertiz ücretinin avans faizi ile birlikte ödenmesini talep ve beyan etmiştir.

 

Sigorta şirketi vekilince bilirkişi raporuna yasal süre içerisinde itiraz edilmemiştir.

 

Bilirkişi raporu doğru ve makul kabul edilerek tespit edilen tutar hükme esas alınmıştır.

 

6-14.5.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel şartlarının A.5 “Kapsama Giren Teminat Türleri” kenar başlığı altında a bendinde “Maddi Zarar Teminatı” tanımlanırken, Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçda meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır biçimindeki ifadeden de değer kaybı zararlarının teminat içi olduğu Genel şartlar ile de açıkça belirlenmiştir.

 

Zorunlu mali sorumluluk sigortası dışında kalan hususlar, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 92., 102., 103., 104., 105., ve 107. maddelerinde sınırlı sayıda (numerusclausus) düzenlenmiştir.

 

Karayolları Trafik Kanununda zorunlu trafik sigortasına dair olarak, sorumluluğun kapsamı yanında, bu kapsam dışında kalan haller de açıkça düzenlenmiştir. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar” başlıklı 92. maddesinde, zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı düzenleme altına alınmış; burada örnekseme yoluna gidilmeyip; tek tek ve tahdidi olarak sorumlu olunmayan haller sıralanmıştır. (HGK. 22.02.2012, 2011/17-787 - 2012/92) (17.HD. 24.06.2013, 2013/9824 - 2013/9890)

 

O nedenle somut olayda başvurucunun talebi yukarıda da belirtildiği üzere teminat kapsamında değerlendirilmiştir.

 

7- Başvurucu tarafından ekspertiz ücreti talep edilmektedir.

 

Sigorta teminatı kapsamına giren bir hasarın tespiti için yapılacak ekspertiz çalışması için ödenecek ücretin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1426. maddesinde sigortacının borç ve yükümlülüklerinden olduğu açıkça düzenlenmiştir.

 

TTK md. 1426 Giderleri Ödeme Borcu başlıklı maddede; “Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile ödemek zorundadır. ” hükmü bulunmaktadır.

 

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından 26.04.2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2013/7 sayılı Genelge ile Türk Ticaret Kanunun 1426. maddesi ve Sigortacılık Kanunun 22/19. maddesi ile uyumlu olarak Sigortalı veya sigorta sözleşmesinden menfaat sahibi olan kişilerin eksper tayin etme yönünde taleplerinin bulunması halinde atamaya ilişkin takip işlemlerinin Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde teşkil eden “ Eksper Atama ve Takip Sistemi” üzerinden yapılabileceği düzenlemiştir. Aynı genelgede sigorta eksperinin sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler tarafından tayin edilmesi halinde ekspertiz ücretinin 6102 sayılı Türk Ticaret kanununun 1426. Maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde karşılanacağı belirtilmektedir.

 

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın kendisinden görüş istenmesi üzerine, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği/Sigortacılık Müdürlüğü’ne hitaben gönderdiği XXX tarih ve XXX sayılı yazıda, “5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 22. Maddesinin on dokuzuncu fıkrasına göre, sözleşmede aksine hüküm yoksa ekspertiz ücretleri sigortacıya aittir. Sözleşmede aksine hüküm bulunan hallerde ise, Türk Ticaret Kanunu, Sigortacılık Kanununa göre hem sonraki tarihli kanun hem de sözleşme hukuku bakımından özel kanun niteliğinde olduğundan öncelik sırası Türk Ticaret kanunu olacaktır.

 

Bu çerçevede Türk Ticaret Kanununun 1426. maddesinde geçen makul giderler arasında makul ekspertiz giderlerinin bulunduğu izahtan varestedir” görüşünü açıkladığı görülmektedir. Yine Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği’ne gönderdiği XXX tarih ve XXX sayılı yazısı ile; “Sigorta şirketlerince tanzim edilen poliçelerde ‘sigortalı, sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler tarafından tayin edilmesi halinde ekspertiz ücretinin söz konusu kişilerce ödeneceğine ’ dair maddelerin ekspertiz ücretine ilişkin mevcut mevzuat karşısında hüküm ifade etmeyeceği” belirtilmiştir.

 

Başvuru sahibi tarafından talep edilen eksper ücretinin, ilgili mevzuat ve yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu belirlenmiş olduğundan 295-TL eksper ücretinin ödenmesine karar vermek gerekmiştir.

 

8-Davacı tarafından faiz talep edilmektedir. Faizin başlangıç tarihi için sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarih hesaplanmalıdır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.1 maddesinin ilk cümlesine göre; “Sigortacı hak sahibinin kaza veya zararın tespit edilebilmesi için gerekli tüm belgeleri sigortacının merkez veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı hak sahibine öder.” 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 6704 sayılı kanunun 5. Maddesi ile değişik 97. maddesine göre de; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.”

 

Sigorta Genel Şartları esasen sigortalıyı koruma düşüncesi ile çıkarılmış Borçlar Hukuku anlamında sözleşme özel şartları olduğundan eğer genel şartlardaki 8 iş günü kanundaki 15 günlük süreden somut olay bazında daha kısa ise yine uygulanmaya devam edecektir. Somut olay bazında Genel Şartlardaki 8 iş günü 15 günlük kanundaki süreden daha uzun ise bu kez kanundaki 15 günlük süre uygulanacaktır. O nedenle her somut olayda süre hesaplanmalı ve hangi süre sigortalı lehine daha kısa ise o süre uygulanmalıdır.

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olayda Faizin başlangıç tarihi, davacı yönünden lehe süre olan trafik sigortacısına başvuru tarihinden itibaren sekiz iş günü sonrasıdır. Dosya içeriğine göre somut ihtilafta, başvuru dilekçesinin sigorta şirketine 12.12.2019 tarihinde ulaştığı anlaşılmaktadır. O halde burada faizin, 8 iş günü sonrası olan 24.12.2019 tarihinden itibaren başlaması gerekmektedir.

 

Davacı tarafından alacağa avans faizi talep edilmektedir. Davacı avans faizi istemekte ise de olay trafik kazası kaynaklı olup ticari bir yönü bulunmadığından yasal faize hükmetmek gerekmiştir. 6102 sayılı Kanun’da sorumluluk sigortaları ayrı bir bölüm olarak düzenlenmiş olmakla beraber bu düzenleme tüm sorumluluk sigortaları için genel bir düzenleme olup Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası), TKK’ya göre özel kanun olan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda ayrıca düzenlenmiş olduğundan ve KTK’nun 90. maddesi tazminat taleplerinin Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözülmesi gerektiğini belirtmiş olduğundan, sözleşmeye dayanmayan, haksız fiilden doğan tazminat alacağında TBK’nın 76, 88 ve 120 maddelerine istinaden yasal faiz uygulanması gerektiği ve sigorta şirketi de asıl alacaklının yükümlülüğünü karşıladığından, zarar verenden (sigortalıdan) talep edilecek olan faizden başka faize hükmedilemeyeceği değerlendirilerek talep konusu alacağa yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.

 

4.2. Gerekçeli Karar

 

1- Değerlendirme bölümünde açıklanan tüm nedenlerle, hakemliğimizce resen davalı sigorta şirketine sigortalı aracın kusur oranı nazara alınarak yapılan bilirkişi incelemesi ile başvurana ait araçta meydana gelen hasar talebinin 1.170,04-TL tespit edilmiş olmakla başvurunun tamamen kabulü ile 1.170,04-TL hasar onarım bedeli ile 295-TL ekspertiz ücreti olmak üzere

toplam 1.465,04-TL tutarındaki tazminatın 24.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi tarafından başvuru sahibine ödenmesine karar vermek gerekmiştir.

 

2- Başvuru sahibinin tazminat talebi tamamen kabul edilmiş olduğundan, 100- TL başvuru ücreti, 400-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 500-TL yargılama giderinin, davalı sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiştir.

 

3-Başvurucu vekil ile temsil edilmiş olduğundan kabul edilen kısım üzerinden davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmiştir. Bu yapılırken Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17. maddesi ile Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 17. bendi hükümleri nazara alınmıştır.19.01.2016 tarih ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. Maddesinde, “(13) Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” Şeklindeki düzenlemenin Hukuken Uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır.

 

5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30. Maddesinde değişiklik yapan 6237 sayılı Kanunun 58. Maddesinin son fıkrasında “Talebi kısmen yada tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir” ifadesine yer verilmiştir.

 

TBMM Esas Komisyon Raporundaki Maddeye ilişkin “gerekçe” de “Sigorta Tahkim Komisyonuna genellikle düşük meblağlar için başvurulmaktadır. Bu durumda talebi kısmen veya tamamen reddedilen taraf için, yargılama giderleri arasında yer alan avukatlık ücretinin uyuşmazlık konusu miktarla karşılaştırıldığında yüksek kalabildiği dikkate alınarak maddede gerekli düzenleme yapılmıştır.” ifadesine yer verilmiştir. Buna göre 6327 sayılı Kanunla 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30. Maddesine eklenen 17. Fıkradaki düzenleme, talebi tamamen veya kısmen reddedilen başvuru sahibinin alacağının alamadığı gibi bir de üzerine yüksek vekalet ücretleri ödeyerek mağdur olmasının engellenmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır.

 

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından 19.01.2016 gün ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesinin son fıkrası ile, 17.08.2007 gün ve 26616 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. fıkra olan: “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” şeklinde düzenleme ile başvuru sahipleri vekilleri lehine hükmedilecek vekalet ücretlerinin de 1/5 olarak belirlenmesi hüküm olarak getirilmiş ise de, kanunda olmayan bir sınırlamayı getirerek kanunun dışına çıkılması yönetmelikle söz konusu olamayacağından, kanuna aykırı olan yönetmelik hükümleri vekalet ücretinin takdir edilmesinde esas alınmamış, normlar hiyerarşisi gözetilerek kanun hükmüne üstünlük tanınması gerekmiştir.

 

02.01.2020 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Av. As. Ücret Tarifesinin

 

17. maddesine göre;

 

(1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda bu Tarife hükümleri uygulanır.

 

(2) Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” Hükmünü içermektedir.

 

Düzenlemeleri uyarınca başvuran lehine 1.465,04-TL vekalet ücretine hükmolunmasına karar verilmiştir.

 

5 KARAR

 

Yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçeler neticesinde;

 

1- Başvuru sahibinin tazminat talebinin tamamen kabulü ile tespit edilen 1.170,04-TL hasar tazminatı ile 295-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.465,04-TL tutarındaki tazminatın 24.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte aleyhinde başvuru yapılmış XXX SİGORTA A.Ş.’den alınarak başvuru sahibi XXXX’e ödenmesine,

 

2-Başvuru sahibinin tazminat talebi tamamen kabul edilmiş olduğundan 500,00-TL yargılama giderinin aleyhinde başvuru yapılan XXX SİGORTA A.Ş.’den alınarak başvuru sahibi XXX’e ödenmesine,

 

3- Başvuru sahibi tarafından yapılan toplam 1.465,04-TL yargılama giderinin aleyhinde başvuru yapılan XXXX SİGORTA A.Ş.’den alınarak başvuru sahibi XXX’e ödenmesine,

 

6456 sayılı Kanun’un 45 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesinin 18.10.2013 tarihinde yürürlüğe giren değişik on ikinci fıkrasına göre KESİN, aynı yasanın 30. mad. nin 12/son cümlesindeki sebeplerin varlığı halinde her zaman temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy