Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 30)

 

19.11.2019 Tarihli K-2019/91105 Sayılı Hakem Kararı (Tekne)

 

1. BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Başvurana ait T.C. bayraklı XXX isimli özel tekne XXX marinada bağlı vaziyette iken bölgede 04.02.2019 tarihinde başlayan ve 06.02.2019 tarihine kadar etkili olan ve hızı saatte 140 km.ye ulaşan şiddetli fırtına şeklindeki ESE yönlü rüzgarlar sebebiyle 05.02.2019 tarihinde marinada bağlı bulunduğu F-32 nolu iskelede tonoz ve kıç halatlarının kopması ve yanında bulunan bir başka tekneye çarpması sonucunda teknenin gövdesinde hasar meydana gelmiştir.

 

Teknede oluşan hasarlar onarıldıktan sonra başvuran tekne sahibi, tekne gövdesinin hasardan önceki haline asla getirilemeyeceğinden dolayı teknesinin %30 oranında değer kaybına uğradığını ve toplam değer kaybının 24.000 Euro olduğunu belirtmek suretiyle zararının giderilmesi için bağlı bulunduğu XXX Marina İşletmeciliği A.Ş.’nin sigortacısı olan XXX Sigorta A.Ş.’ne başvurmuş ancak talep sigorta şirketince reddedilmiştir.

 

Başvuran vekili, 24.000 Euro tutarındaki değer kaybı zararının aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketince tazminine karar verilmesini talep etmektedir.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Başvuran, 2365.-TL tutarındaki başvuru ücretini 16.07.2019 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu'nun Ziraat Bankası nezdindeki hesabına yatırmıştır.

 

Başvuran, Sigorta Tahkim Komisyonu Başvuru Formunu doldurmuş imzalamış ve başvurusu uygun görülerek Komisyonca XXX sayılı dosya açılmıştır.

 

Başvuran, başvuru formunda Sigorta Kuruluşunun Başvuru ile ilgili olarak nihai cevabı verdiğini, konu ile ilgili olarak mahkemeye veya Tüketici Sorunları Hakem Heyetine müracaat etmediğini, Başvuru konusuna ilişkin devam eden bir ceza davası veya savcılık soruşturmasının olmadığını, Başvuru konusu ile ilgili olarak Hazine Müsteşarlığına veya başka bir şikayet merciine müracaat etmediğini beyan etmiştir.

 

Sigorta Tahkim Komisyonu Hayat Dışı Raportörü XXX tarafından düzenlenen Raportör Başvuru İnceleme Raporu ile taraflarca Komisyona intikal ettirilmiş olan bilgi ve belgelerden müteşekkil dosya muhtevasının esastan karara bağlanmak üzere XXX esas sayılı başvuru dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Hakem Heyetine gönderilmesi hususu Komisyon Başkanlığı'nın takdirine sunulmuştur.

 

Sigorta Tahkim Komisyonu, yapılan inceleme sonucunda başvuruya konu uyuşmazlığın 5684 Sayılı Kanunun 30.maddesinin 15.fıkrası uyarınca karara bağlanmak üzere XXX Sicil Numaralı Sigorta Hakemi XXX, XXX Sicil Numaralı XXX ve XXX Sicil Numaralı XXX’dan müteşekkil hakem heyetine havalesinin uygun görüldüğünü ve uyuşmazlığın çözümünün 5684 Sayılı Kanunun 30.maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili hükümleri ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Sigorta Tahkim Usulü ve Sigorta Hakemlerine İlişkin Tebliğ ve diğer ilgili mevzuat çerçevesinde gerçekleştirileceğini taraflara bildirmiştir.

 

Dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından 03/09/2019 tarihinde koordinatör hakeme tebliğini müteakip heyetimizce dosyaya sunulu belgeler üzerinde gerekli inceleme yapılmış ve işbu belgelerin uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için yeterli olduğu kanaatine varılmakla takdiren bilirkişi incelemesi yapılmasına ihtiyaç duyulmadan re’sen karar oluşturulması yoluna gidilmiştir.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuran vekili, Sigorta Tahkim Komisyonu Başvuru Formuna ekli 24.05.2019 tarihli ek beyan dilekçesinde iddia, delil ve taleplerini aynen;

 

“XXX A.Ş.’ nin XXX numaralı poliçe ile XXX Sigorta Anonim Şirketine sigorta ettirdiği XXX şubesinde bağlı bulunan müvekkilimize ait deniz aracının muhtelif yerlerinde, 05.02.2019 tarihinde hasar meydana gelmiştir. Meydana gelen bu hasara sigortalı XXX A.Ş.'nin sebep olduğu sigortalı şirkete bağlı çalışanlar tarafından tutulan ve bir sureti işbu dilekçemiz ekinde sunulan 15.02.2019 tarihli tutanak ile de kuşkuya mahal vermeyecek bir biçimde ortadadır. Zira söz konusu tutanak içeriğinde “...yer değişimi gerçekleştiren ekip arkadaşlarımız mevcut halatları tonoz üzerinde bırakıp tekne üzerinde bulunan başka bir halatla F iskelesine bağlamıştır. Fırtına sırasında bu halat kopmuş ve yanındaki 2 tekne (XXX ve XXX) ile birlikte XXX teknesinde de hasar oluşmuştur... ” ifadeleri ile açıkça müvekkilimizin bilgisi haricinde yer değişimi yapıldığı esnada deniz aracının, kendi tonoz halatları denizde bırakılarak, tekne üzerinde uygun başkaca halatlar bulunmasına rağmen, uygun olmayan bir halat ile marina personelince bağlama yapıldığı ve hatalı bağlama nedeniyle zararın/hasarın ortaya çıktığı ikrar edilmiş durumdadır.

 

Meydana gelen hasar için müvekkilin XXX numaralı poliçe ile sigortacısı bulunan XXX Sigorta Şirketi nezdinde XXX numaralı hasar dosyası açıldığı, söz konusu dosyadan deniz aracında meydana gelen toplam hasarın poliçe muafiyeti ve sovtaj bedeli düşüldüğünde 18.245,32 Euro olduğu tespit edilmiştir.

 

Müvekkilin talebi üzerine sigorta eksperi XXX tarafından bir sureti işbu dilekçemiz ekinde tarafınıza sunulan Değer Kaybı Tespit Raporu tanzim edilmiştir. Söz konusu rapor içeriği ile; müvekkile ait XXX isimli deniz aracının hasar onarımı olan 18.245,32 Euro'nun gerek sigorta kayıtlarına geçmesi gerek ise teknenin gövdesinin hasardım önceki haline asla getirilemeyeceğinden dolayı deniz aracı için biçilen satış değerinin düşmesine neden olacağı, dolayısıyla deniz aracının satışını olumsuz etkileyeceği tespit edilmiştir.

 

Yapılan bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde; müvekkilimize ait deniz aracının daha önceden herhangi bir hasarının bulunmaması da göz önüne alındığında piyasa bedelinin (poliçe üzerinde yazılı olan) üzerinden %30 değer kaybına uğradığı, toplam değer kaybının 24.000 Euro olduğu takdir edilmiştir. Akabinde müvekkilimize ait Jeanneau marka, XXX bağlama kütüğü ruhsat numaralı XXX adlı özel tekneden meydana gelen 24.000 Euro değer kaybının 15 gün içerisinde müvekkile ödenmesi için hem marina işleteni XXX AŞ. XXX ŞUBESİ’ nden hem de sigortacısı XXX Sigorta Anonim Şirketi’nden talep edilmişse de; her ikisi de mücbir sebep nedenine dayalı olarak talebi yerine getiremeyeceklerini bildirmişlerdir. Oysa ki, hem müvekkilin sigortacısı XXX şirketi nezdindeki XXX numaralı hasar dosyasında hem de XXX AŞ. XXX ŞUBESİ taralından tutulan tutanaklar ile yapılan yazışmalarda hasarın, müvekkil teknesinin, kendisine haber verilmeden yer değiştirildikten sonra, uygun olmayan tonoz halatıyla bağlanmasının neden olduğu tartışmasızdır. Mücbir sebep olarak kabul edilemeyecek bu durum karşısında, hem XXX AŞ. Hem de sigortacısı XXX Sigorta Anonim Şirketi meydana gelen değer kaybını tazmin borcu altında bulunmaktadırlar.”

 

Şeklinde açıklamış ve dosyada saklı belgeleri dosyaya sunmuştur.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinin vekili beyanlarını 15.08.2019 tarihli cevap dilekçesinde aynen;

 

“05.02.2019 tarihinde meydana gelen olayda müvekkil şirkette MARINA OPERATORS LIABILITY SİGORTA POLİÇESİ İle XXX numaralı poliçe ile sigortalı XXX A.Ş. marina işletmesinde bulunan başvurana ait XXX isimli deniz aracında fırtına sonucu meydana geldiği iddia olunan değer kaybı zararının istemi ile iş bu başvuru yapılmış konu tazminat talebi başvurunuza istinaden şirketimizden XXX numaralı hasar dosyası açılmış ve incelemesi yapılmıştır. Söz konusu başvurunun kabulü aşağıda ayrıntıları ile açıklanacağı üzere mümkün değildir. Şöyle ki;

 

05.02.2019 tarihinde yaşanan olay neticesinde Şirketimizce bağımsız ve tarafsız eksperlerden rapor ve XXX Sulh Mahkemesi XXX D.iş sayılı dosyası ile de bilirkişi raporu alınmış, düzenlenen bu raporlar neticesinde ise müvekkil Sigorta şirketi tarafından ödeme yapılması uygun görülmemiştir. Söz konusu raporların ayrıntılı tam hali dilekçemiz ekinde sunulmuştur.

 

Yapılan ekspertiz çalışması, bilirkişi tespiti ve temin edilen belgelerin incelenmesi neticesinde bölgede 04-06 Şubat 2019 tarihleri arasında gerçekleşen hava olayında 90,4 km/saat ve 10 bofor ve anlık hızı 141 km/saat 12 bofora ulaşan “Tam Fırtına” gerçekleştiği, söz konusu hava olayı için sigortalımız tarafından marindan gerekli tüm önlemlerin alındığı, bu önlemler ile denizdeki teknelerde meydana gelen zararların daha fazla olmasının önüne geçildiği, buna rağmen Tam fırtına XXX isimli teknenin iki defa sancak kıç halatını, bir defa da kendi tonoz halatını kopardığı ve bu sebeplerle F-31 ve XXX isimli teknelere çarparak zarar gördüğü tespit edilmiştir.

 

XXX Meteoroloji Müdürlüğü İstasyonundan alınan rapora göre; Ölçüm İstasyonu, bahse konu gün esen “doğu” istikametli fırtına yönüne ana karadan ötürü kısmen kapalı konumda konuşlanmış olmasına rağmen, 90,4 km/saat yani 10 bofor TAM FIRTINA göstermektedir.

 

XXX Valiliği, rüzgar hızının 100 km/saat’i geçeceği (11 bofor) dolayısıyla okulları tatil ederek alarm durumuna geçilen günü fırtına esnasındaki rüzgâr hızının anlık 76 knot (141 km/saat) 12 bofora ulaştığına dair, 4 yönden de esen rüzgara açık net ölçüm noktası olan Marina mendireğine yerleştirilmiş Marina Meteoroloji İstasyon kaydı mevcuttur.

 

Bu veriler öncelikle, anılan tarihte yaşanan olayların “ mücbir sebep” kaynaklı olduğuna dair en önemli delildir.

 

Gerekli tüm tedbirlerin alınmasına rağmen karşı konulamayacak, kaçınılmaz ve olağanüstü şiddette gerçekleşen ve mücbir sebep sayılacak olan doğa olayı neticesinde XXX isimli teknede meydana gelen zararda sigortalımızın herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından ve bu nedenlerle ilgili tazminat talebi poliçe teminatları dahilinde değerlendirilemez.

 

Sigortalımız marina işletmesi ekibi sürekli olarak en geniş ve en yüksek tedbirleri alarak insanüstü çaba sarf etmiştir. Hal böyle iken istenmeyen durumun yaşanması sigortalımıza ve dolayısı ile müvekkil Sigorta şirketine izafe edilebilecek bir kusur değildir. Mücbir sebep sayılacak hava durumu doğal afet olduğundan bu durum nedensellik bağını ortadan kaldırmaktadır.

 

Kaldı ki hem ekspertiz raporu ile hem de değişik iş bilirkişi raporunda sabit olduğu üzere XXX Marina yetkilileri yaşanan bu şiddetli fırtına olayı - mücbir sebebi - ne rağmen hasarı en aza indirmek için gerekli ve yeterli tüm çabayı gösterdikleri sabittir. Söz konusu olay neticesinde müvekkil Sigorta şirketine de dolaylı olarak iş bu hasar bedellerinin yöneltilmesi hukuken mümkün olmayıp, hiç bir kusur da izafe edilemez.

 

Yine, hasar gören teknelerde (başvuru konusu deniz aracı dahil) kullanılan tüm kızaklar, imalat esnasında XXX Marina Teknik Yöneticisi konumundaki Gemi İnşa ve Gemi Makinaları Mühendisi XXX (GMO sicil no: XXX), halen XXX Marina Teknik Yöneticisi Gemi İnşa ve Deniz Teknolojileri Mühendisi XXX (GMO sicil no: XXX) ve XXX Teknik Grup Yöneticisi Gemi İnşa ve Gemi Makinaları Mühendisi XXX (GMO sicil no: XXX) tarafından, imalatçı firmanın Mühendislik ve Proje Birimince (Makine Mühendisi XXX ATEŞ MMO sicil no: XXX) oluşturulan Kızaklama Sistemleri Hesap Raporuna uygun olarak imal edildiğinin onaylanmış projesine uygun olarak kullanılmaktadır.

 

9 yıldır faaliyet gösteren XXX Marina çekek sahasında kızaklanan teknelere teknik servis hizmeti veren XXX GEMİ MÜHENDİSLİK işletmecisi Gemi İnşa Mühendisi XXX (GOM sicil no: XXX) ‘ın da yıllardır bilgi sahibi olduğu bahse konu gözlem alanında, bugüne kadar 1498 tekne karaya alınıp aynı malzeme ve yöntemlerle payandalanmış olup 10 bofor’a yakın seviyelerde yaşanmış onlarca fırtına dahil benzer hiç bir problem yaşanmamıştır.

 

Kızaklama tüm yelkenli kızaklar için; kızağın orta kolları arasında gergin sapanlarla birbirine bağlanmaktadır.

 

Sonuç olarak, sigortalımızın marinada almış olduğu önlemler sayesinde denizdeki teknelerde meydana gelen hasarların daha fazla olmasının önüne geçilmiştir. Ayrıca ekte sunulan bilirkişi raporunda, denizde yer alan teknelerdeki zararların sigortalının ihmalinden değil, kuvvetli fırtınanın doğrudan etkisi, bu nedenle teknelerin halat kopartması ile birbirine ve/veya iskeleye temas neticesinde hasara uğradığını açıkça belirtmiştir.

 

Yine saatteki hızı 137 km’ye ulaşan, karşı konulamayacak, kaçınılmaz ve olağanüstü şiddetteki bir doğa olayında teknelerde meydana gelen hasarlarda sigortalımızın bir ihmalinden bahsetmek mümkün değildir. Dolayısıyla kuvvetli fırtınanın doğrudan etkisi, birbirilerine veya iskeleye temas neticesinde zarar gören teknelerden sigortalımızın sorumlu tutularak kusurlu bulunamayacağını ve olayın tamamen mücbir sebep sayılması gerekliliği ortadadır.

 

Bu nedenlerle olayın meydana gelmesinde sigortalımızın kusurunu gösterir herhangi bir yasal tespit olmadığından şirketimizce de herhangi bir ödeme yapılması mümkün değildir.

 

Açıklanan nedenlerle, başvuru sahibinin haksız talebinin reddi ile lehimize vekalet ücretine hükmedilerek tahkim masraflarının başvuru sahibine tahmiline karar verilmesini arz ve talep ederiz.”

 

Şeklinde açıklamış ve dosyada saklı belgeleri dosyaya sunmuştur.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümünde Türk Ticaret Kanunu'nun Sigorta Hukuku'na ilişkin hükümleri, Borçlar Kanunu, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili hükümleri, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Sigorta Tahkim Usulü, Sigorta Hakemlerine İlişkin Tebliğ, XXX numaralı Marina Operatörleri Sorumluluk Sigortası Poliçesi Genel ve Özel Şartları, tarafların iddia ve savunmaları ile bunları tevsik eden deliller, yorum kuralları ve ilgili mevzuat dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

4.1. Değerlendirme

 

Dava konusu uyuşmazlık, başvuru sahibine ait XXX isimli özel teknenin, aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinin sigortalısı olan XXX marinada bağlı vaziyette iken 05.02.2019 tarihinde bölgede esen şiddetli fırtına sebebiyle hasarlanması sonucu teknede oluşan değer kaybı talebinin mücbir sebep nedeniyle mezkur sorumluluk sigortası poliçe teminatı kapsamında olmadığı gerekçesi ile reddedilmesinden kaynaklanmaktadır.

 

Sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün söz konusu olabilmesi için;

 

4) Riziko sigorta sözleşmesinin süresi içinde meydana gelmeli,

 

5) Gerçekleşen riziko sigorta teminatının kapsamına giren bir riziko olmalı,

 

6) Riziko ile zarar arasında uygun bir illiyet bağı olmalıdır.

 

Sigorta ettirenin uğradığı zarar eğer sigorta akdiyle teminat kapsamına alınan ve gerçekleşen rizikonun sonucunda oluşmamışsa sigortacı tazminat ödemeyecektir. O halde sigortacının tazminat ödeme borcu, sigorta edilen rizikonun gerçekleşmesiyle, meydana gelen zarar arasında illiyet bağı bulunduğu takdirde doğacaktır.

 

Uyuşmazlığı bu şartlar çerçevesinde değerlendirecek olursak;

 

1. Aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketi tarafından, 01.06.2018-01.06-2019 vadeli ve XXX no.lu Marina İşletmecileri Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalanan XXX marinada bağlı bulunan başvurana ait XXX isimli özel tekne 05.02.2019 tarihinde bölgede esen şiddetli fırtına sebebiyle hasarlanmıştır. Söz konusu hasar 05.02.2019 tarihinde meydana geldiğinden, 01.06.2018-01.06-2019 tarihleri arası dönemi kapsayan sigorta sözleşmesinin süresi içinde gerçekleşmiştir. Bu bağlamda sigortacının tazminat ödeme borcunun ilk şartı olayda mevcuttur.

 

2. Uyuşmazlıkta başvuru sahibinin sigorta tazminatına hak kazanabilmesi için söz konusu hasarın poliçede belirtilen teminat kapsamı dahilinde bir riziko neticesinde doğduğunun sabit olması gerekmektedir.

 

Teknede meydana gelen fiziki hasar yat poliçelerinin konusu olup, poliçede sayılan risklerden birinin gerçekleşmesi durumunda poliçe teminatı işletilecektir. Bu kapsamda yat poliçesi kapsamında değer düşüklüğü talep edilemez. Çünkü bu risk, yat poliçesinde sayılan risklerden biri olmayıp, söz konusu yat poliçesi kapsamında talep edilemeyecektir. Ancak Marina İşletenleri Sorumluluk Sigorta Poliçesi bir sorumluluk poliçesi olduğu için, marinanın kusuru nedeniyle ortaya çıkan 3. Şahısların zarar ve kayıplarını karşılamak zorundadır. Bu kapsamda tekne sahibi, teknesinde meydana gelen değer düşüklüğünü marinadan talep edebilir.

 

- Tekne sahibi sigortalı başvuranın, yat poliçesini düzenleyen XXX Sigorta A.Ş., tarafından XXX Ekspertiz Hizmetleri Şirketine bir “Yat Hasarı Ekspertiz Raporu”

 

düzenlettirmiş ve 28.03.2019 tarih XXX no.lu bu ekspertiz raporu dava dosyasına sunulmuştur. Raporun özetle;

 

Tekne adı: XXX

 

Sigortalı: XXX

 

Bayrak: T.C.

 

Hızı: 17 mil altı

 

Tekne tipi: Özel tekne

 

İnşa tarihi/yeri: 2001 - Fransa

 

Tam boyu: 11,70 metre

 

Motoru: 75 HP

 

Sigorta bedeli: 80.000 Euro

 

“Sigortalı yatın kaptanı/donatanı tarafından verilen sözlü ve yazılı beyandan,

 

XXX isimli yelkenli yatın bağlama yerinin Marina yetkilileri tarafından değiştirildiği ve 04.02.2019 günü saat 21.00 civarında başlayan ve 76 knots (140 km/saat) hıza ulaşan fırtına sırasında bağlı bulunduğu mahalde yapılan halat bağlantısının yetersiz olması nedeniyle tonoz halatının koptuğu ve yanında bağlı bulunan diğer teknelere çarpmak suretiyle hasar gördüğü,

 

Yapılan ekspertizde, borda yüzeylerinde elyaf katmanına ulaşan derin çizikler ve yüzeysel boya hasarları ile güverte puntellerinde, aliminyum küpeştelerde, kurtağzı, tampon gibi elemanlarında hasarlar, ayrıca borda üzerinde bulunan salon yan camı, lumbozda ve baş bodoslama çapa koruma sacında hasarlar tespit edildiği,

 

Sonuç olarak, muafiyet tenzilli toplam hasar tutarının 18.245,32 Euro olduğu tespit edilmiştir.”

 

Şeklinde düzenlenmiş olduğu görülmüştür.

 

- Teknede oluşan hasarlar onarıldıktan sonra tekne gövdesinin hasardan önceki haline asla getirilemeyeceğinden dolayı teknesinin değer kaybına uğradığı iddiası ile başvuran tekne sahibi tarafından sigorta eksperi XXX’ya bir “ Değer Kaybı Tespit Raporu “ düzenlettirilmiş ve 14.05.2019 tarih XXX no.lu bu rapor dava dosyasına sunulmuştur.

 

İşbu raporun sonuç ve kanaat kısmının;

 

“Tespit çalışması yapılan XXX isimli deniz aracının hasar onarımı olan 18.245,32 Euro miktarın gerek sigorta kayıtlarına geçmesi gerekse teknenin gövdesinin hasardan önceki haline asla getirilemeyeceğinden dolayı sigorta (piyasa) bedeli olan 80.000 Euro üzerinden %30 oranında 24.000 Euro değer kaybına uğramış olduğu kanaatine varılmıştır.”

 

Şeklinde düzenlenmiş olduğu görülmüştür.

 

Bunun üzerine başvuran, değer kaybının 24.000 Euro olduğunu belirtmek suretiyle zararının giderilmesi için bağlı bulunduğu XXX Marina İşletmeciliği A.Ş. ile birlikte marinanın sorumluluk sigortacısı olan XXX Sigorta A.Ş.’ne başvurmuştur.

 

- Aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketince XXX Ekspertiz Hizmetleri Şirketine “ Marina Sorumluluk Hasarı Ekspertiz Raporu” düzenlettirilmiş ve 15.02.2019 tarih XXX no.lu bu ekspertiz raporu dava dosyasına sunulmuştur. Raporda özetle;

 

“Sigortalı XXX A.Ş.’in XXX adresinde yatmarin ve marina hizmetleri konusunda faaliyet veren bir Marina İşletme firması olduğu,

 

450 yat kapasiteli marina / deniz alanı, 150 yat kapasiteli kara alanına sahip marinada aynı zamanda 7 adet yüzer iskele ve 1 adet dalgakıranın yer aldığı,

 

04.02.2019 tarihinde T.C TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ XXX BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ tarafından; “Yapılan son tahmin ve değerlendirmelere göre rüzgarın, 05.02.2019 Salı günü öğlen saatlerinden sonra Bodrum - Kaş arasında doğu ve güneydoğudan 6 ila 8 (50 - 75 km/saat) kuvvetinde FIRTINA, yer yer 9 kuvvetinde (90 km/saat) KUVVETLİ FIRTINA, gece saatlerinde Marmaris - Kaş arasında TAM FIRTINA (90-105 km/saat) şeklinde eseceği tahmin ediliyor.” şeklinde ihbarda bulunulduğu,

 

Bunun üzerine sigortalı marina işletmesi tarafından Meteoroloji Müdürlüğünden gelen uyarı formlarının Marina içerisindeki panolara asıldığı, marinada bulunan tüm tekne sahiplerine gerekli tedbir ve önlemlerin alınması için yazılı olarak “e-posta yolu ile” bildirimde bulunulduğu ve aynı zamanda marina personeli tarafından da marina içerisinde gerekli önlem ve tedbirlerin alındığı,

 

Akabinde marina bölgesinde 04.02.2019 tarihinde saat 21:00 sularında başlayan ve (Doğu ve Güneydoğu yönlü rüzgarlar - 141 km / saat) 06.02.2019 tarihinde saat 06:00 sularında son bulan kuvvetli fırtına ve şiddetli rüzgarların yaşandığı,

 

Yaşanan doğal afet sonrasında marinada hem yüzer vaziyette bağlı durumda hem de karaparkta kızakta toplam 284 adet teknenin bulunduğu ve bunlardan toplam 80 adet teknede çeşitli maddi hasarların meydana geldiği,

 

F-32 nolu iskelede yüzer vaziyette bağlı bulunan XXX teknesinin, fırtına sebebiyle tonoz ve kıç halatlarının kopması sonucunda F-31 nolu iskelede bulunan XXX teknesine çarpması ile vardavelalarda ve baş kısmı ile iskele vasat kısmında hasarlar olduğu,

 

Bodrum - Marmaris - Kaş - Antalya sahil güzergahında son dönemlerde daha önce hiç yaşanmamış boyutta sel, fırtına ve hortum şeklinde doğa olaylarının yaşanmaya başlandığı, kış mevsimi olması sebebiyle bir çok teknede sahibinin ve/veya kaptanının bulunmadığı, hava şartlarını yakından takip eden marina yetkililerinin olumsuz hava şartları ile ilgili Meteoroloji Müdürlüğünden uyarıları alır almaz tüm tekne sahiplerine hem yazılı (e-posta mesajları), hem görsel (panolara asılan ilanlar) hem de telefon vasıtası ile uyarılarda bulunup tekneleri, tonozlarını, halatlarını ve müdahale edilebilecek tüm noktaları kontrol ederek emniyet tedbirlerini aldığı ancak yaşanan fırtınanın çok kuvvetli ve saatte 90 - 105 km / saat çıkan TAM FIRTINA şeklinde olduğu, fırtınanın şiddetini azaltıp / arttırarak 05 - 06 - 07.02.2019 tarihlerinde özellikle 05 ve 06.02.2019 günlerinde (2 gün) aralıksız sürdüğü, gerek kamera kayıtlarından gerekse marina personelinin yazılı beyanlarından gayretle mücadele ettikleri, imkanlar dahilinde tüm tedbirleri aldıkları, teknelerde oluşan hasarların niteliklerine bakıldığında da alınan tedbirlerin olumlu sonuçlar verdiği, yaşanan hadisenin FORCE MAJOR bir durum olduğu ve sigortalı marina işletmesinin yaşanan hasarlarda bir sorumluluğunun bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.”

 

Şeklinde düzenlenmiş olduğu görülmüştür.

 

- XXX Noterliği vasıtasıyla Keşideci sıfatıyla XXX A.Ş. tarafından XXX isimli teknenin sahibi XXX’a gönderilen cevabi yazının aynen;

 

“21 Ocak 2019 tarihinde ... iskelesinde yapılacak çalışma ve güvenlik nedeniyle taraflar arasında akdedilen bağlama sözleşmesinin 26.maddesi gereğince şirket görevli personeli tarafından E iskelesinde bağlı tekne F iskelesine taşınmıştır. Tekne aynı usul ve tekneden alınan uygun halat ile bağlanmıştır.

 

04/02 - 06/02/2019 tarihlerinde vuku bulan şiddetli fırtına için XXX Meteoroloji Müdürlüğünden alınan rapora göre ölçüm istasyonu, bahse konu gün 90,4 km/saat yani 10 bofor TAM FIRTINA meydana geldiğini açıklamıştır.

 

XXX Valiliği ise, rüzgar hızının 100 km/saati geçeceği (11 bofor) dolayısıyla okulları tatil etme kararı almıştır.

 

Müvekkil Şirket, İskele ponton bağlantılarında kullanılan kauçuk takozların fırtına esnasında kopması halinde iskelelerin ayrılmaması için Marinanın faaliyetine başladığı günden bu yana gerekli önlemleri almakta ve halen bu uygulama özeninin devamı söz konusudur. Ayrıca, yüzer iskele bütünlüğünü korumak için ponton birleşimleri zincir ile birbirine sürekli bağlı durumdadır. Yine, takoz kopması ihtimaline karşın, iskele pontonlarının birbirinden uzaklaşmaması amacıyla pontonlar birbirine tedbir amaçlı halatlarla bağlı konumdadır. Fırtına günü de ayrıca deniz ekibi tarafından iskele pontonları koçboynuzlarından halatlarla birbirine bağlanmış ve tekne halatları kontrol edilmiştir.

 

Mücbir sebep sayılacak hava durumu doğal afet olduğundan bu durum nedensellik bağını ortadan kaldırmakta olup tekne satışında değer kaybı talebinizin sigorta mevzuatı ile de kabul edilemeyeceğini bildiririz.”

 

Şeklinde düzenlenmiş olduğu görülmüştür.

 

Aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketince XXX Sulh Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla anılan tarihlerde meydana gelen fırtına sebebiyle marinada bulunan 284 adet teknenin 80 tanesinde oluşan hasarların tespiti için bilirkişi incelemesi talep edilmiş olup 20.02.2019 tarihinde Mahkeme heyeti ile birlikte bilirkişi Müh. XXX tarafından marinada yapılan keşif sonrasında hazırlanan XXX D.İş dosyasına ilişkin teknik bilirkişi raporu dava dosyasına sunulmuştur. Toplam 83 sayfa olan işbu bilirkişi raporu incelendiğinde; 61. Sayfasında, “ F-31 de yüzer vaziyette bağlı bulunan dava konusu XXX isimli teknenin iki defa sancak kıç halatının koptuğu, bir defa kendi tonoz halatının koptuğu, bu sebeplerle F-31 de bağlı bulunan XXX teknesine çarpması sonucu iskele vardavelaları ve baş kısmı ile iskele vasat kısmında hasarlar meydana geldiği görülmüştür. “ denilmekte olup raporun SONUÇLAR bölümünün;

 

- “ XXX’da 04.02.2019 tarihinde akşam saatlerinde başlayan ve 06.02.2019 tarihinde sabah saatlerinde son bulan şiddetli fırtınaya bağlı olarak marinada bulunan 284 adet teknenin 87 adedinde çeşitli hasarlar meydana geldiği,

 

- XXX Marina deniz bağlama kapasitesini oluşturan yüzer iskelelerinde, iskelelerin (“PONTON”ların) birbirleri arasında bulunan bağlantı aparatlarının kırılmış olduğu, bu nedenle yüzer iskelelerin bütününü oluşturan tonoz, halat, birden fazla pontonun birleştirilmesi ile oluşan uzun yüzer iskelelerin stabilitelerinin bozulmasından dolayı bu yüzer iskele sistemine bağlı teknelerin de denizde bulunan hareketleri, bağlama sisteminin kontrolünden çıkarak teknelerin birbirleri arasında çarpışmasına, teknelerin yüzer iskeleye dönük (baş veya kıç) taraflarının yüzer iskeleye çarparak hasar görmesine neden olduğu,

 

- Meydana gelen hasarlarda tekne sahiplerinin aksi ispat edilmediği sürece herhangi bir kusuru, ihmali olmadığı,

 

- XXX marina ekibinin aldığı önlemlerin, teknelerde meydana gelen hasarların denizde daha fazla olmasını önlediği kanaatine varılmıştır.”

 

Şeklinde düzenlenmiş olduğu görülmüştür.

 

Bunun üzerine, aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketi aşağıdaki 13.06.2019 tarihli yazısı ile tekne sahibi başvuranın talebini reddetmiştir.

 

“Yapılan ekspertiz çalışması, bilirkişi tespiti ve temin edilen belgelerin incelenmesi neticesinde, bölgede 04-06 Şubat 2019 tarihleri arasında gerçekleşen hava olayında 90,4 km/saat ve 10 bofor ve anlık hızı 141 km/saat 12 bofora ulaşan “Tam Fırtına” gerçekleştiği, söz konusu hava olayı için sigortalımız tarafından marinada gerekli tüm önlemlerin alındığı, bu önlemler ile denizdeki teknelerde meydana gelen zararların daha fazla olmasının önüne geçildiği, buna rağmen şiddetli fırtınada XXX isimli teknenin iki defa sancak kıç halatını, bir defa da kendi tonoz halatını kopardığı ve bu sebeplerle XXX isimli tekneye çarparak zarar gördüğü tespit edilmiştir. Gerekli tüm tedbirlerin alınmasına rağmen karşı konulamayacak, kaçınılmaz ve olağanüstü şiddette gerçekleşen ve MÜCBİR SEBEP sayılacak olan doğa olayı neticesinde XXX isimli teknede meydana gelen zararda sigortalımızın herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını ve bu nedenlerle ilgili tazminat talebinizin poliçe teminatları dahilinde değerlendirilemediğini bildiririz.”

 

Yukarıdaki bilgiler ışığında, öncelikle yazışmalarda geçen “Bofor Skalası” nın açıklanması gerekmektedir. Denizcilikte, rüzgarların hızı “Bofor (Beaufort)” olarak adlandırılır ve pratikte bir ölçekle değerlendirilir. Bofor skalası 13 farklı rüzgar şiddetinin deniz üzerinde dalgaların hareketiyle, karalarda meydana getirdiği etki gibi görsel kıyaslamalara dayanan bir rüzgar hızı ölçüm cetvelidir. 1805 yılında çok ünlü bir denizci olan Sir Kaptan Francis Beaufort tarafından geliştirilmiştir. Rüzgar hızı knot (deniz mili/saat) olarak hesaplanır.

 

Bu izahattan sonra, gerek dosyaya mübrez ekspertiz raporlarından gerekse mahkeme bilirkişi raporundan görüldüğü üzere, XXX’da 04.02.2019 tarihinde akşam saatlerinde başlayan ve 06.02.2019 tarihinde sabah saatlerinde son bulan şiddetli fırtınada rüzgarın hızının 90,4 km/saat (48 knot) ve anlık hamle (gust) hızının ise 141 km/saate (76 knot) yani 12 bofor kuvvetine ulaştığı anlaşılmaktadır.

 

BOFOR SKALASI

 

Bofor Ölçek No. Rüzgar Hızı(Knot) Durum

 

0 0 Sakin - Deniz dümdüz.

 

1 1-3 Esinti - Çok küçük dalgacıklar.

 

2 4-6 Hafif rüzgar - Küçük belirgin dalgacıklar.

 

3 7-10 Tatlı rüzgar - Dalgacık tepeleri kırılmaya başlar.

 

4 11-16 Orta rüzgar - Küçük dalgalar büyür.

 

5 17-21 Sert rüzgar - Tepeleri beyaz, köpüren 3 metreyi aşan dalgalar, oluşur.

 

6 22-27 Kuvvetli rüzgar - Büyük dalgalar oluşur.

 

1 28-33 Hafif fırtına - Deniz kabarmaya başlar.

 

8 34-40 Fırtına - 7m civarında yüksek dalgalar oluşur.

 

9 41-47 Kuvvetli fırtına - Yüksek dalga tepeleri yuvarlanmaya başlar.

 

10 48-55 Tam fırtına - 12 m ye kadar yüksek dalgalar gözlenir, deniz genellikle beyaz görünür.

 

11 56-63 Çok şiddetli fırtına - (11 - 15m dalga boyu)

 

12 64 ve üzeri Kasırga - Gökyüzü köpükle kaplanır, görüş mesafesi çok düşer 14 m' den büyük dalgalar görülmektedir.

 

Bu durumda tespit edilmesi gereken husus, anılan tarihlerde bölgede meydana gelen kasırga ve hortum hadisesinin mücbir sebep sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır.

 

Mücbir sebep, hukukta bir görevin, taahhüdün ve sorumluluğun yerine getirilmesine engel teşkil edebilecek nitelikte bulunan ölüm, iflas, hastalık, tutukluluk, deprem, sel, savaş, ayaklanma gibi kişilerin önceden öngörebilmelerine olanak bulunmayan ve bu nedenle önüne geçilmesi mümkün bulunmayan, dış etkiler sonucu meydana gelen olayları ifade eder.

 

Hasar tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 117. maddesi hükmü uyarınca karşılıklı taahhütleri içeren sözleşmelerde borçluya yüklenemeyen nedenler dolayısıyla borcun ifası mümkün olmazsa borç ortadan kalkar.

 

Buna göre; "Borçluya isnat olunamayan haller münasebeti nedeniyle borcun ifası mümkün olmazsa borç sakıt olur." yasa maddesine göre imkansızlıktan söz edebilmek için imkansızlığın sözleşmeden sonra meydana gelmesi gerekir. Şayet imkansızlık sözleşmenin yapıldığı sırada veya bundan önce mevcutsa sözleşmenin butlanına neden olur. (BK.m.20). Doktrin ve Yargıtay uygulamasında imkansızlık, ortaya çıkış nedenine göre bazı ayrımlara tabi tutulmaktadır. Eğer ifa imkansızlığı sadece sözleşmenin tarafları bakımından değil aynı sözleşmeyi yapacak herkes için söz konusu ise buna "objektif imkansızlık", yalnız sözleşmenin taraflarından birinin tutumundan doğmuşsa buna da "sübjektif imkansızlık" denilmektedir. İmkansızlık sözleşmeden sonra ve taraflardan birinin kusurundan kaynaklanmışsa bu durum "kusurlu imkansızlık" ve fakat tarafların kusuru olmadan meydana gelmişse "kusursuz imkansızlık" olarak adlandırılır. İmkansızlık borcu sona erdiren nedenlerden biridir. Borcun ifasının imkansız hale gelmesi, mücbir sebepten, bir başka ifade ile önlenemez nedenden kaynaklanabilir. Genelde dış kuvvetlerin sonucu olan, borçlunun işletmesiyle bağlantılı bulunmayan, önceden öngörülemeyen, kaçınılmaz ve mutlak bir şekilde borcun ifasını engelleyen olay olarak doktrinde tanımını bulan mücbir sebebin varlığı, borçlu yönünden borcu ortadan kaldıran nedenler arasındadır.

 

Yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya dönülecek olunursa, hava şartlarını yakından takip eden marina yetkililerinin olumsuz hava şartları ile ilgili Meteoroloji Müdürlüğünden uyarıları alır almaz tüm tekne sahiplerine hem yazılı (e-posta mesajları), hem görsel (panolara asılan ilanlar) hem de telefon vasıtası ile uyarılarda bulunduğu ve marinada bulunan teknelerin tonozlarını, halatlarını ve müdahale edilebilecek tüm noktaları kontrol ederek emniyet tedbirlerini aldığı, ancak yaşanan fırtınanın çok kuvvetli olması ve şiddetini arttırarak saatte 141 km/saate (76 knot) yani 12 bofor kuvvetine çıkması neticesinde oluşan kasırga ve hortum hadisesi nedeniyle XXX isimli tekneyle birlikte toplam 87 adet teknede meydana gelen çeşitli maddi hasarların, önüne geçilmesi mümkün bulunmayan ve tamamen kişilerin kontrolü dışında gerçekleşen “FORCE MAJEUR” yani MÜCBİR SEBEP hali olarak kabul edilmesi gerekeceği sonucuna varılmıştır.

 

Sonuç olarak incelenen raporlar ve belgelere göre, anılan tarihlerde çok şiddetli (kasırga ve hortum boyutlarında) bir rüzgar esmiştir. Marina yönetimi gelen havanın sertliğini görerek marinada ek tedbirler almış, bununla da yetinmeyip, tekne sahiplerini uyararak dikkatli olmalarını istemiştir. Buna rağmen yine de denizde park halindeki bir çok teknede birtakım hasarlar meydana gelmiştir. Diğer teknelerde olduğu gibi XXX isimli teknede de hasarın meydana gelmesi kaçınılmaz olmuş ve ne yazık ki tüm tedbirlere rağmen hasar meydana gelmiştir. Meydana gelen hasarın sebebi mücbir sebep sayılan kasırga ve hortum hadisesidir. Bu ve benzeri olaylar Allah’tan gelen olaylar (Act of God) olarak değerlendirilir ve bu tip doğa olayları, sonuçları itibarıyla herhangi bir kişi için tazminat sorumluluğu doğurabilecek nitelikte değildir. Sigorta kuruluşuna da bu tür zararları tazmin etme yükümlülüğü getirilmez. Bu kadar sert bir havanın gelmekte olduğunu tespit eden ve denizde park halinde olan tekneleri uyararak emniyet tedbirlerini arttıran marina yönetiminin önüne geçilmesi mümkün bulunmayan ve dış etkiler sonucu meydana gelen meydana gelen olay (mücbir sebep) nedeniyle bir kusuru bulunmadığından, başvuranın başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

 

Vekalet ücretleri avukatlık kanununa dayanarak çıkartılan Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre her yıl Barolar Birliğinin teklifi ve Adalet Bakanlığının kabulü ile yayımlanır ve yürürlüğe girer. 02.01.2019 tarihinde 30643 sayılı Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonunda Ücret Başlıklı 17/2 bölümünde Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde Asliye Mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.

 

Bu hükme göre reddedilen kısım için de yine tarife hükmü ve Sigortacılık Kanunu 30.Maddeye göre sigorta şirketi vekili lehine 1/5 avukatlık ücretine hükmetmek gerekmiştir.

 

4.2. Gerekçeli karar

 

Heyetimizce dosya üzerinde yapılan inceleme ve yukarıda açıklanan gerekçelerle, somut olayda meydana gelen riziko ve hasarın, önüne geçilmesi mümkün bulunmayan ve tamamen kişilerin kontrolü dışında gerçekleşen Mücbir Sebep hali olması nedeniyle tazminat ödemesinin bütün şartları gerçekleşmemiş olduğundan, XXX Sigorta A.Ş. nin başvuran tekne sahibine sigorta tazminatı ödemekle yükümlü olmadığı şeklinde hüküm kurulmuştur.

 

5. KARAR

 

Yukarıda yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçelerle;

 

1. Başvuranın başvurusunun REDDİNE,

 

2. Başvuran tarafından yargılama süreci içinde yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

 

3. Aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketi vekil ile temsil edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve 5684 sayılı yasanın 30/17. maddesi uyarınca 3.019,04 TL ücreti vekaletin başvurandan tahsili ile sigorta şirketine ödenmesine,

 

5684 Sayılı Kanunun 30. maddesinin 12.fıkrasına göre kararın tebliği tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verilmiştir. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy