Sigorta Tahkim Komisyonu - 06.06.2022
Karar Dilini Çevir:


(5684 S. K. m. 30) (6102 S. K. m. 1423)

 

22.01.2018 tarih ve K-2018/1806 Sayılı Hakem Kararı (Tekne)

 

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

 

Karara bağlanmak üzere heyete tevdi edilmiş bulunan uyuşmazlığın konusu, xxxx Sigorta Şirketi tarafından tanzim edilen xxxx sayılı Tekneleri Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan xxxx isimli teknede 28/02/2017 tarihinde meydana gelen maddi hasarın aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketince tazminine ilişkindir.

 

Başvuru sahibi xxxx sigorta şirketince reddedilen 16.141,64 TL tutarındaki talebinin aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketince tazminine karar verilmesini talep edilmektedir.

 

1.2. Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

 

Başvuran, 350.-TL tutarındaki başvuru ücretini 09.11.2017 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu'nun Ziraat Bankası nezdindeki hesabına yatırmıştır.

 

Başvuran Sigorta Tahkim Komisyonu Başvuru Formunu doldurmuş imzalamış ve başvurusu uygun görülerek Komisyonca xxxx sayılı dosya açılmıştır.

 

Başvuru sahibi başvuru formunda Sigorta Kuruluşunun Başvuru ile ilgili olarak nihai cevabı verdiğini, konu ile ilgili olarak mahkemeye veya Tüketici Sorunları Hakem Heyetine müracaat etmediğini, Başvuru konusuna ilişkin devam eden bir ceza davası veya savcılık soruşturmasının olduğunu, Başvuru konusu ile ilgili olarak Hazine Müsteşarlığına veya başka bir şikayet merciine müracaat etmediğini beyan etmiştir.

 

Sigorta Tahkim Komisyonu Hayat Dışı Raportörü xxxx tarafından düzenlenen Raportör Başvuru İnceleme Raporu ile taraflarca Komisyona intikal ettirilmiş olan bilgi ve belgelerden müteşekkil dosya muhtevasının esastan karara bağlanmak üzere xxxx esas sayılı başvuru dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Hakem Heyetine gönderilmesi hususu Komisyon Başkanlığı'nın takdirine sunulmuştur.

 

Sigorta Tahkim Komisyonu, yapılan inceleme sonucunda başvuruya konu edilen uyuşmazlığın 5684 Sayılı Kanunun 30.maddesinin 15.fıkrası uyarınca karara bağlanmak üzere 01150 Sicil Numaralı Sigorta Hakemi xxxx , xxxx Sicil Numaralı xxxx ve xxxx Sicil Numaralı xxxx ’dan müteşekkil hakem heyetine havalesinin uygun görüldüğünü ve uyuşmazlığın çözümünün 5684 Sayılı Kanunun 30.maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili hükümleri ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Sigorta Tahkim Usulü ve Sigorta Hakemlerine İlişkin Tebliğ ve diğer ilgili mevzuat çerçevesinde gerçekleştirileceğini 23.11.2017 tarih THK-SB-2017.236689 sayılı yazıları ile taraflara bildirmiştir.

 

Dosyanın koordinatör hakem tarafından Komisyon’dan teslim alınmasını müteakip hakem heyetimizce dosyaya sunulu belgeler üzerinden gerekli inceleme yapılmış ve işbu belgelerin uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için yeterli olduğu kanaatine varılmakla takdiren bilirkişi incelemesi yapılmasına ihtiyaç duyulmadan resen karar oluşturulması yoluna gidilmiştir.

 

Dosyanın ele alınmasında başkaca usuli işlem yapılmadan yargılamaya son verilerek gerekçeli karar oluşturulmuştur.

 

2. TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

 

2.1. Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri

 

Başvuru sahibi xxxx, Sigorta Tahkim Komisyonu Başvuru Formunda iddia, delil ve taleplerini aşağıdaki alt başlıklarla özetlemiştir;

 

“Tarafıma ait “xxxx” isimli teknem ile 28/02/2017 tarihinde saat 14.30 sularında, xxxx’da özel gezinti için denize açıldım. Aynı gün saat 16.00 sularında xxxx marinaya dönüşte bölgede aniden etkili olan sis nedeniyle xxxx yakınlarındaki sığlıkta teknenin pervane ve şaftı hasarlanmıştır. Hasara ilişkin açıklama dosyada saklı ekspertiz raporunda yer almaktadır.

 

-Hasarın sürat botu klozunun 19.3.2. maddesi sebebiyle reddedilmesi hukuka aykırıdır.

 

-Uyuşmazlık konusu tekne, gezinti teknesi olduğundan sürat botu klozu uygulanmaz. Nitekim benzer bir olayda Yargıtay 11.HD tarafından 2003/3473 E. 2003/9782 K. “...Mahkemece öncelikle davaya konu teknenin bir hız motoru olup olmadığı yönünde hiçbir araştırma yapılmaksızın hüküm uyarınca davanın reddi doğru görülmemiş ve bu nedenle bozulması gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.

 

-Hasarın teminat dışında kaldığının ispat yükü sigortacıya aittir.

 

-Davalı şirket bilgilendirme yükümlülüğüne aykırı davranmıştır, tarafımı bilgilendirmemiştir.

 

-Sigortalı lehine yorum ilkesi hiçe sayılmıştır.

 

Yukarıda izah edilen sebeplerle 16.141,64-TL’nin olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile tarafıma ödenmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz.”

 

Şeklinde açıklamış ve dosyada saklı belgeleri dosyaya sunmuştur.

 

2.2. Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

 

Aleyhine başvuru yapılan Sigorta Şirketi vekili Sigorta Tahkim Komisyonu’na hitaben yazdığı 22.11.2017 tarihli cevabi yazısında açıklamalar başlığında aynen;

 

- Başvuru sahibi xxxx’e ait xxxx adlı tekne xxxx sayılı Gezinti Tekneleri Sigorta Poliçesi ile müvekkil şirket tarafından teminat altına alınmıştır.

 

Poliçe özel şartları uyarınca Enstitü Yat Klozlarının 5.1 maddesi iptal edilmiş olup, yerine “Institute Speed Boat Clauses (sürat botu klozu) geçerlidir.

 

şartı getirilmiştir. Poliçe uyarınca poliçede Enstitü Yat Klozları geçerlidir.

 

- Sürat botu klozu başvuranın beyan ve iddialarının aksine teknenin olay anındaki hızı ile veyahut sürat botu olup olmaması ile ilgili bir kloz değildir. Bu klozun uygulanıp uygulanmayacağı teknenin boyuna, enine ve motoruna göre karar verilmektedir. Başvuranın da delil olarak dayandığı, müvekkil şirket tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucu tanzim edilen raporda teknenin hızı; teknenin boyu-eni ve motoruna göre 30 knots ( mil/saat) olarak belirlenmiştir. Bu tespite göre, 17 knots üzeri tekneler zaten hızlı tekneler sınıfına girmektedir.

 

- 17 knots üzeri tekneler zaten hızlı tekneler sınıfına girdiğinden Enstitü Yat Klozları m.19 ile teminata sınırlamalar getirmiştir.

 

- “ 19.3. Aşağıdakiler ile ilgili olarak dümen, bağlantı mili [strat şaft] veya pervane için tazminat kabul edilmez :

 

- 19.3.1. 9.2.2.1 ve 9.2.2.2 Kloz’ları gereği.

 

- 19.3.2. Ağır hava, su veya diğer gemi, rıhtım veya iskeleden başka şeylerle veya su ile temas nedeniyle zıya veya hasar için tazminat. Fakat bu 19.3.2. Klozu geminin ağır hava neticesi yarı batık hale gelmesi nedeniyle uğranılan hasarı istisna etmez. ”

 

Bir başka ifade ile tekne seyir halinde iken rıhtım, iskele veya bir başka tekne ile çarpışma sonucu olanlar dışındaki çarpmalar sonucu dümen, bağlantı elemanları, şaft veya pervanede meydana gelen hasarlar teminat dışı bırakılmıştır.

 

Uyuşmazlık konusu hasar, sigortalı teknenin xxxx marinaya dönerken bölgede etkili olan yoğun sis nedeniyle xxxx yakınlarındaki sığlığa girmesi, bunun sonucunda da pervane ve şaftının hasarlanması sonucu gerçekleşmiştir. Uyuşmazlık konusu hadisede rıhtım, iskele veya bir başka tekne ile çarpışma gibi bir olay olmayıp talep teminat dışı olarak değerlendirilmiştir. Yukarıda belirtilen nedenlerle, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, başvurunun reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz. ”

 

Şeklinde açıklamış ve dosyada saklı belgeleri dosyaya sunmuştur.

 

3. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

 

Uyuşmazlığın çözümünde Türk Ticaret Kanunu'nun Sigorta Hukuku'na ilişkin hükümleri, Borçlar Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili hükümleri, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik, Sigorta Tahkim Usulü, Sigorta Hakemlerine İlişkin Tebliğ, Tekne Sigorta Poliçesi Genel ve Özel Şartları, Enstitü Yat Klozları 1.11.85 hükümleri, tarafların iddia ve savunmaları ile bunları tevsik eden deliller ve ilgili mevzuat dikkate alınmıştır.

 

4. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 

4.1. Değerlendirme

 

Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, başvuranın hasar tarihi itibarıyla xxxx sayılı Gezinti Tekneleri Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan xxxx isimli teknenin sigortalısı olması nedeni ile TTK ve poliçe hükümleri gereği talep etme hakkı olduğundan aktif husumet ehliyetinin ve davalının da teminat veren sigortacı konumunda olması nedeni ile pasif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmış olup esasen bu konuda taraflar arasında her hangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.

 

Uyuşmazlık sigorta şirketinin, başvuru sahibi sigortalısının tazminat talebini gerçekleşen rizikonun teminat dışında kaldığı gerekçesiyle tazmin etmemesinden kaynaklanmaktadır.

 

Sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün söz konusu olabilmesi için;

 

1) Riziko sigorta sözleşmesinin süresi içinde meydana gelmeli,

 

2) Gerçekleşen riziko sigorta teminatının kapsamına giren bir riziko olmalı,

 

3) Riziko ile zarar arasında uygun bir illiyet bağı olmalıdır.

 

Sigorta ettirenin uğradığı zarar eğer sigorta akdiyle teminat kapsamına alınan ve gerçekleşen rizikonun sonucunda oluşmamışsa sigortacı tazminat ödemeyecektir. O halde sigortacının tazminat ödeme borcu, sigorta edilen rizikonun gerçekleşmesiyle, meydana gelen zarar arasında illiyet bağı bulunduğu taktirde doğacaktır.

 

Uyuşmazlığı bu şartlar çerçevesinde değerlendirecek olursak;

 

1) Başvuru sahibi xxxx ’e ait, 25.07.2016 tanzim tarihli, 25.07.2016 - 25.07.2017 vadeli ve 80.000,00-USD sigorta bedelli Gezinti Tekneleri Sigorta Poliçesi ile sigortalanan “xxxx” isimli yat 28/02/2017 tarihinde hasarlanmıştır. Söz konusu hasar 28/02/2017 tarihinde meydana geldiğinden, 25.07.2016 - 25.07.2017 tarihleri arası dönemi kapsayan sigorta sözleşmesinin süresi içinde gerçekleşmiştir. Bu bağlamda sigortacının tazminat ödeme borcunun ilk şartı olayda mevcuttur.

 

2) Uyuşmazlıkta başvuru sahibinin sigorta tazminatına hak kazanabilmesi için mevcut hasarın poliçede belirtilen teminat kapsamı dahilinde bir riziko neticesinde doğduğunun sabit olması gerekmektedir.

 

Teminatın kapsamı taraflar arasında akdedilmiş bulunan sigorta sözleşmesine ilişkin poliçe genel ve özel şartlarında açıkça belirtilmiştir.

 

Tekne Sigortası Poliçe Genel Şartları’ nın “Sigortanın Konusu” başlıklı A.1 hükmünde;

 

“Bu sigorta, poliçede belirtilen süre içinde gemi veya diğer deniz ve göl araçları ya da bunlara ilişkin diğer sigorta ettirilebilir menfaatlerin maruz kalabileceği rizikoları, poliçede belirlenen koşullara bağlı olarak güvence altına alır. Bu maddede yer alan gemi veya diğer deniz ve göl araçları' terimi, yük ve yolcu gemilerini kapsar. Ancak sigortacı kabul ettiği takdirde, ahşap veya beton yahut bunların karışımından yapılmış tekneler, yelkenli tekneler, tenezzüh tekneleri, yat ve kotralar, hizmet motorları, balıkçı gemi ve tekneleri, römorkör, duba, şat ve layterler, yüzer havuz, şahmerdan ve vinçler, yüzer lokanta, deniz motosikletleri gibi deniz ve göl araçları gemi veya diğer deniz ve göl araçları terimi kapsamında sayılır” düzenlemesi yer almaktadır.

 

Tekne Sigortası Poliçe Genel Şartları’ nın “Sigorta Teminatının Kapsamı” başlıklı A.3 hükmünde ise;

 

“Bu sigorta, rizikonun gerçekleşmesi sonucu gemi veya diğer deniz ve göl araçlarının yahut bunlara ilişkin diğer menfaatlerin uğrayacağı ziya ve hasarı, ayrıca teminata dahil edilmişse sorumluluk tazminatını, yahut bunlarla ilgili masrafları kapsar. Ziya veya hasar yahut sorumluluk tazminat ile bunlara ilişkin masrafların kapsam ve içeriği, teminata dahil ve istisna edilen rizikolar, bu poliçeye eklenen özel şartlarla belirlenir.” düzenlemesi yer almaktadır.

 

Dosya içerisinde bulunan poliçenin Institute Yacht Clauses 1.11.85 hükümlerine göre akdedilmiş olduğu ve poliçenin ön sayfasında sigortalı teknenin max. hızının 30 mil/saat olduğu, poliçenin 5. sayfasındaki “Özel Şartlar” bölümünde ise “Enstitü Yat Klozlarının 5.1. maddesi iptal edilmiş olup, yerine Institute Speed Boat Clauses geçerlidir. “

 

Şeklinde bir özel şart konulmuş olduğu görülmektedir.

 

Somut olayı, teminatın kapsamına ilişkin olarak poliçe genel ve özel şartlarında yer alan düzenlemeler ışığında değerlendirecek olursak;

 

Dosyaya sunulu olan 16.03.2017 tarih ve xxxx rapor no.lu Ekspertiz Raporunun sonuç bölümünde, muafiyet tenzilli toplam zarar/ziyan bedeli 16.141,64-TL olarak hesap edilmiş ancak sigortalı teknenin 17 knots üzeri sürate sahip bir motoryat olması ve poliçede tekne süratinin azami 30 knots olarak gösterilmiş olması sebebiyle, Enstitü Yat Klozları madde 19 sürat botu klozuna göre söz konusu hasarın teminat kapsamı dışında olduğu hususunda kanaat hasıl olduğu ve nihai değerlendirmenin sigorta şirketinin uhdesine bırakıldığı belirtilmiştir.

 

Sigorta şirketi 21.03.2017 tarihli yazısı ile sigortalı teknenin pervane, şaft grubunda meydana gelen hasarın, yat poliçesinin tabi olduğu Enstitü Yat Klozlarından sürat botu klozunun 19.3.2. maddesi tahtında teminat harici kaldığını sigortalısına bildirmiştir.

 

Dosyadaki belgelerden ve resimlerden, sigortalı xxxx isimli ABD Bayraklı, 2001 ABD inşa, özel kullanım amaçlı 9,45 metre boyundaki fiber teknenin, iki adet 315 HP gücünde Yanmar marka dizel motora ve bunlara akuple 2 adet sabit 4 kanatlı pervaneye haiz olduğu ve teknenin tasarlanmış süratinin 30 knots (mil/saat) olduğu anlaşılmaktadır.

 

Başvuru sahibi de beyanında, teknesinin özellikleri itibariyle tasarlanmış süratinin 30 knots (mil/saat) olduğunu ifade etmektedir.

 

Başvuru sahibi xxxx ’in 29.02.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine yazmış olduğu beyan yazısı ile olayı “Tarafıma ait “xxxx” isimli teknem ile 28/02/2017 tarihinde saat 14.30 sularında, xxxx da özel gezinti için denize açıldım. Aynı gün saat 1600 sularında bastıran ani sis nedeniyle xxxx burnu xxxx taşının açığında teknemde bir sarsıntı oldu. Topuğa vurduğumu anladım, bu arada iskele makine stop etti. Yaptığım kontrolde iskele makine şaft braketinden makine dairesine su girdiğini gördüm. Sancak makine ile liman girişi yaptım. Xxxx marina yetkilisine giren suyu göstererek teknemi acilen karaya aldırdım.” şeklinde izah etmiştir.

 

Başvuru sahibinin yukarıdaki beyanından da açıkça görüldüğü üzere, xxxx isimli teknenin pervanelerinde ve şaftında oluşan hasarın; sigortalı teknenin seyir esnasında xxxx burnu önündeki xxxx taşına çarpmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.

 

Yat terimi kapsamındaki teknelerden bazıları yelken, yelken ve motor gücü ile hareket etmektedir. Ancak yalnız motor gücü ile hareket eden teknelerden bazıları özellikle hız yapması için tasarlanmakta ve böyle de güçlendirilmektedir. Diğer yandan teknenin hızı arttıkça yönetilmesi zorlaşmakta bu da karşılaşılacak tehlikeyi artırmaktadır. Sigortacılar hızlı teknelerdeki bu önemli özelliği göz önüne alarak 17 mil/saat’ten fazla hız için tasarlanmış tekneleri ayrı bir biçimde ele almakta ve değerlendirmektedirler. Kloz’un 5. Maddesinde bu husus ele alınmış ve düzenlenmiştir. Maddenin 1. Fıkrasındaki “Geminin, botu olan gemilerde ana geminin, tasarlanmış hızı 17 mili aşamaz.” hükmü konulmuş ve bu hız sınırını aşmayan teknelerin güvence altına alınacağı ifade edilmiştir.

 

Bir başka deyişle sigorta edilen teknenin tasarlanan hızının 17 mil/saat veya bu hızı aşması durumunda sigorta poliçesinin yürürlüğe girmeyeceği hükme bağlanmıştır. Anlaşılacağı gibi 5. Maddede sigorta edilecek teknenin tasarlanmış hızı ile ilgili bir yükümlülük koyulmaktadır. Bu yükümlülük 3. ve 4. Maddedekilerden farklıdır. Çünkü 3. Ve 4. Maddelerde, yürürlükte ve geçerli olan, sigorta durdurulmakta, sigortacılara bildirilmek ve uyuşmak koşulu ile sigorta yine yürürlüğe konulmaktadır. 5. Maddede ise sigorta edilecek teknenin tasarlanmış hızı 17 mil/saat veya bu hızı aşıyorsa sigorta poliçesi yürürlüğe girmemektedir. Böyle bir tekne sigorta konusu olduğunda sigortacılar 2. Fıkradaki “Sigortacılar bu yükümlülüğü kaldırmayı kabul ettiklerinde aşağıdaki “Speedboat Clause” koşulları uygulanır. ” hükmüne uygun olarak 5. Madde hükmü kaldırılmakta ve 19. Madde yürürlüğe konulmaktadır. 19. Madde ile ilgili açıklamalardan da anlaşılacağı gibi hızlı teknelere güvence kapsamında olan rizikolar açısından bazı kısıtlamalar getirilmektedir. Anımsanacağı gibi tasarlanmış hızı 17 mil/saati aşan teknelerin sigorta edilmeleri için 5. Maddenin 1. fıkrasındaki yükümlülüğün kaldırılması ve 2. fıkra uyarınca da 19. Maddenin poliçeye dahil edilmesi gerekmektedir. Bir başka deyişle “Sürat Botları Klozu” tasarlanmış hızı 17 mil/saati aşan teknelerin sigorta edilmeleri durumunda geçerli olur. Enstitü Yat Klozlarında siyah harflerle yazılmış giriş tümcesindeki “Bu 19. Kloz uygulandığında yukarıdaki klozlarda bulunan aykırı hükümlere üstün olacaktır.” hükmü ile bu maddenin Institute Yacht Clauses’un diğer maddelerine olan üstünlüğü belirlenmekte ve her durumda buradaki hükmün geçerli olacağı ifade edilmektedir. İşbu 19. Kloz’un 3. fıkrasında dümen, bağlantı şaftı ve pervanenin;

 

a. Tekne veya makinelerdeki gizli kusur, şaftların kırılması veya kazanların patlaması,

 

b. Herhangi bir kimsenin ihmali,

 

c. Ağır hava, su veya diğer bir gemi, rıhtım veya iskeleden başka şeylerle temas nedeniyle uğradığı zıya veya hasar istisna edilmiş, diğer bir ifade ile teminat dışında bırakılmıştır.  Ancak fırtına sonucu yarı batık geminin neden olduğu hasar istisna edilmemiştir.

 

Anlaşılacağı gibi sigortanın kapsamı bu madde ile hızlı motoryatlar için oldukça darlaştırılmaktadır.

 

Sonuç olarak, dosyadaki bilgi, belge ve resimler doğrultusunda heyetimiz, tasarlanmış azami hızı 30 knots olan xxxx isimli sigortalı teknenin, pervane ve şaft sisteminde meydana gelen hasarın, 28/02/2017 tarihinde başvuru sahibi xxxx ’in sevk ve idaresinde xxxx marina istikametine doğru seyrederken pervanelerinin xxxx burnu önündeki xxxx taşına çarpması sonucu meydana gelmiş olduğu görüş ve kanaatine ulaşmıştır.

 

Bu bağlamda, Institute Yacht Clause madde 19 sürat botu klozunun 19.3 maddesinde yer alan “aşağıdakiler ile ilgili olarak dümen, şaft veya pervane için tazminat kabul edilmez” ve devamında 19.3.2. maddesinde yer alan “ağır hava, su veya diğer gemi, rıhtım veya iskeleden başka şeylerle veya su ile temas nedeniyle ziya ve hasar için tazminat” şeklindeki düzenleme uyarınca sigortalının hasarının sigorta teminatı kapsamı dışında kaldığı anlaşılmıştır.

 

Riziko sigorta teminatı kapsamı dışında olduğundan, riziko ile zarar arasında uygun bir illiyet bağı bulunmamaktadır.

 

Başvuran vekilinin dilekçesinde bilgilendirme yükümlülüğünün gereği gibi yerine getirilmemesi iddiasına karşılık;

 

“6102 Sayılı TTK 1423;

 

(1) Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir. Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar.

 

(2) Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına on dört gün içinde (14 gün) itiraz etmemişse, sözleşme, poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir.

 

(3) Hazine Müsteşarlığı, çeşitli ülkelerin ve özellikle Avrupa Birliğinin düzenlemelerini dikkate alarak, tüketiciyi aydınlatma açıklamasının şeklini ve içeriğini belirler. ”

 

Hükmünü haizdir.

 

Dava dosyasında ne aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketi ve ne de başvuran tarafından imzalanmış bir bilgilendirme formu bulunmamaktadır. Bu nedenle bilgilendirme açıklamasının yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır.

 

Ancak TTK’nun 1423/2 maddesinde; “Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına on dört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur.” denilmek suretiyle aydınlatma açıklamasının verilmemesi halinde, sigorta ettirenin, poliçenin tanzimi tarihinden itibaren poliçedeki şartlara 14 günlük süre içerisinde itiraz edebileceğini, belirtilen süre içerisinde itiraz edilmemiş olması halinde ise poliçenin yazılan şartlarla birlikte (Poliçe özel şartlarının emredici kurallara ve sigorta ettirenin lehine olan genel şartlara aykırı olmaması kaydıyla) geçerli olacağı” belirtilmiş ve düzenlenmiştir.

 

Başvuran 14 günlük işbu yasal süre içerisinde poliçede yazılı özel şartlara itiraz etmediğinden başvuranın bu konudaki itirazının reddine karar verilmiştir.

 

4.1. Gerekçeli Karar

 

Heyetimizce dosya üzerinde yapılan inceleme ve yukarıda açıklanan gerekçelerle, somut olayda meydana gelen riziko ve hasarın teminat kapsamı dışında olması nedeniyle tazminat ödemesinin bütün şartları gerçekleşmemiş olduğundan sigorta şirketinin başvuru sahibi sigortalısına sigorta tazminatı ödemekle yükümlü olmadığı şeklinde hüküm kurulmuştur.

 

5. KARAR: Yukarıda yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçelerle;

 

1. Başvuranın başvurusunun reddine,

 

2. Başvuran tarafından yapılan yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına,

 

3. Aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketi vekil ile temsil edildiğinden reddedilen kısım için AAÜT nin 1/5 i kadar olmak üzere 436.-TL ücreti vekaletin başvurandan tahsili ile sigorta kuruluşuna ödenmesine,

 

5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy